2 Şubat Bursada Kamgarn fabrikası hazırlıkları Sümer Bankm yeni müessesesi Bursaya ve merinosçulara da çok yanyacaktır Uludağa yapılacak hava hattı Konya köylüleri çok memnun Bu işe Bursa Belediyesi Ziraat Bankasmın yarFırka reisleri millî müdafaa ve intihab işlerini görüdımîarı sıkıntılarm nin şubat içtimaında sürlerken 12 ada meseleleri halkı heyecana verdi önime geçti karar verilecek Bursa (Hususî muhabirmizden) Uludağa bir hava hsttı yapilmasi dü • sünülmekte olduğunu ve bunun için 20 firmanin belediyeye teklif ve proje gönderdiklerini bildirmiştim. Bu yaband müesseselerden başka hava hattı iffle iki kisi daha alâkadar olmuşhır. Bunlardan birisi Ziraat Vekâleti inşaat mütehassuı M. Korya, ötekisi de gene Türkiyede bulunan ttalyan miman Monjeridir. Belediye su işleri mütehassısi Suphiden aldığim bu malumattan sonra bir de yeni belediye heyetinin fikrini yokladım. Yeni heyet; bu tasavvuru henüz eski Belediye Reisi Muhittinin şahsî ve hususi bir tesebbüsü addetmekte ve şubat toplantistaa kadar kat'î birşey söylemenin doğru olamiyacağini ileri sürmektedir. Maa raafih azanın bir kumi bu işin Bursaya fazla teyyah ceVbi ve halkin sıhhati bakimlarindan çok faydalı olacağım, bunun için de meselenin şubat toplantı sinda bir memleket işi olarak mevzuu bahsedileceğini söylüyorlar. Busch ve Bleichet ismindeki mâesseseler, dağa yapilmasi düfünülen hava hattı için birer hesab yaparak beledi • yeye yollamislardir. Bleichet mâesse • sesinin hesablarina göre bu if için 350,000 lira sarfı lâzim gelmektedir. Bütün bu teklifler ve hesablar simdi lik bir dosyada saklanmaktadir. Halkta, Uludağa bir hava hattı ya • püraasuım memleket için muhtelif bakunlardan çoy faydalı ve kazançlı olacağı kanaati vardır. Bugün her ağızda böyle bir hattin yapilacağı rivayeti dolaştnaktadır. Esasen belediyenin proje taslağinda bu hattin; bir imtiyazfa hem infatinı, hem de ifletmesini taahhud edecek bir şirkete yapUrüacağı kaydo • lunmaktadir ki, bu kayde nazaran mesele herhangi bir bütçe mülâhazasi doğuracak vaziyette değildir. Ayrica Bursa Dağcılık Kulübu azasindan ve büfiil kayakçı olan bazı belediye azalarindan da; şubat toplantı siada meseleyi mevzuu bahsedeceklerini öğrenmif bulunuyorum. Konya CHUSIMÎ muhabîrimîz • den) Hükumetm Ziraat Bank^ıtı vasıtasile müstahsüden buğday almak faaliyeti mem'eketimîzde asıl buğday müstahsili sayılan köylii lehine büyük bir yardım olmustur. Bunu; Konya mtntsffasında daha esash bir surette hisseylemek, görmek mnmkundür. Geçen kurakldc seneleri dolayısue ekecek tohumdan dahi mahrum bulunan köyfö, hökumetin yardımile to humluğunu temin etti. Bu tohum koylunün hem ekeceği, hem de yiyeceği olduğu gibi neması da difer ihtiyacını karfdamakta idi. Kuraklık senelerinin çiftd üstündeki ısfarabmı gideren bu hal simdi bile devam etmektedir. . Çtftcinin ikind ve ayni nisbette ehemmiyetli derdi mahsulüne alıa bolınvanası ve mârabahacılar elmde kalman idi. Bunu da dusunen hüku • met çiftcmin boğdayıra doğer ftatile ve peşm para ile sabn atıyordu. Ba suretle toplanan buğdaylarm fennî bir surette muhaf?zası da gerek olduğundan memleketin mühim buğday merkezlerinde süolar yapılmıştı. Bu silo lardan biri ve möhimmi Konya istatyonunda yukselmektedir. Fenni ter ribah tamamîle haiz bufonsn Konya sflosa simdi adeta bu^dayla dolu bu» lunmaktadn. Geçen Hkbaharda çiftciye dağıtılsn tohum!ok bc?day ve havalann bu sene müsaid gitmeri çift ciyi hükumetten tohum'uk boSday îstemekten uzaklashrmtş bulundvğun dan Ziraat B~nkası yeni talebler karşumda kaîmryor. Şimdi Konya sflo • sunda 60,786,000 kilo buğday var • dır. Ziraat Bankasmdan alman nvtlu mata gore köyiü tohtnnluk bufday borcunu elinden ^eldisî krdar ode meğe çalısmaktadır. Ziraat seneleri bu seneki giH devam eyliyecek olursa üç sene içinde bütün borçlarm 5denmcsi ve tabiî halm dönmesi münv kündür. 1 tesrinisani 9 3 4 ten 2 0 / 1 / 935 tarihine kadar Ziraat Bankası tarafından ve kövlu elinden 1.240,894 kilo buğday satm aimmî'tır. .Bu alış veriş devam ediyor. Çiftci, Ziraat Bankasnn borçlu bfle olsa "dmdekt mahsdu harice satmakta serbesttir. Ziraat Bankası çtftçî elindeki bw§daya hariçte buldu^u musterilerden en f»zla para verenin vereceği para nvıkabilmde talîbdir. Bunun icin çîftçi hirbir vakit sıkıntıya düsmuyor ve nvirabahactlann elinde kalmıyor. Si • loiannuz, bufdaylanmız için dış piyasalarda tam bir emntyet ve itimad temin etmiş oldu$tmdan biriken buj daylar !çm hariçte müşteri bulama mk korkusn da yoktur. tarafı birtnci sahifede) büyük meselesi göriişülmektedir. Venizelos Giridde oturmakta ve bu medislerde bulunmamaktadir. Bu meselelerden birisi Yunanistanın dişan • ya olan borçları isidir. tngiliz alacak • lılar bir türlü Yunanistanla uyusama mislar ve birkaç defa müzakereleri yan yolda kesmiflerdir. Bu isleri konuşmak için Maliye Bakanı Pesmazoğlu • nun rebligi altmda Yunanitanin en yüksek maliyecilerinden Cuderos ve saire Londraya gittiler. Fırka reisleri • nin tasvibine iktiran eden bir karara göre bu heyet îngiliz alacaklılarina borçlarmm yfizde otuz besinden fazla bir metelik bile vermeğe salâhiyetli değUdirler. Halbuki tngilizler yüzde kirk beşte israr ediyorlar. Bakalım giden heyet ne yapacak? patoa roetrepolidleri vasitasSe on iH ada ahalisini Patrikhaneden ayrilma ğa icbar etmiştir. Ahali bu harekeB ideta dinlerinden dönmek gibi telâkki ederek bühassa bazı papazlana Snayak olmasüe ttalyanm arzusunu kabol «t • memis, netkede isyan mahivetini alan birçok hâdisder zuhur etmeğe başla • mtştir. Evvelâ Kalimnos adastnda baş gösteren ahalmin hükumete karsi gdmesi, bura gazetelermm yazdıklanna göre yavaş yavaş diğer adalara da si • rayet etmektedir. Atina gazetderi hergün adalardan alip nesrettSderi haberlerle ahaliye heyecaa vermektedirler. Hükumetin, İtalya Oe bir mesele çdcarmak htemediği için, aldığı her turlö ihtiyatlara rağmen burada ttalyanlara karşi balkm galeyani fazladır. Son hâdiselerden sonra ttalyan mektebi dfin gece taşlanmlftir. Hltinglcr yapdmiş, ve gün geçtikçe de ttalyan aleyhtariığı artmağa başlamişbr. Yunanistanın içinde bulunduğu zorluklar Kângarn fabrikastnın karulaeağt semtten bir manzara: Bursa elektrik fabrikası Bursa (Hususî muhabirimiz den) Sümer Bank tarafmdan aehrimizde kurulması kararlaştı • rılan kamgarn (yün iplîk) fabri • ka»ı; Mudanya • Bursa demiryo • Hle elektrik fabrikası arasında yapılacakhr. Burada 200 dönümlük arazi ayrılmıştır. Bu parçanın kadastrosu ikmal edilmek üzeredir. Yakmda fabrikanın temeli ahla • cak re insaata ilkbaharda başla nacaktir. Temelin tazyikim ölçmek için stren denilen bir alet Burta san'atler mektebmde yapılmakta dır. Kamgarn fabrikası için en basta gelen ihtiyac bol ve temiz su olduğundan Sümer Bank Bursayı ter • cih etmiş. ve bu vesile ile Bursanın birçok sularmi Universiteye tahlil «ttiımiftir. Tahlil; sulann ideal sular olduğu neticesini vermiş ve öl çüleri de muvafık bulunmustur. Raporlara göre söyle bir avan proje esası tesbit edilmiştir: Uludağ otelinm sarkından geçen Balıklı dereii ve garbinden geçen Zobrao deresi en kuru bir zaman • da 1911934 te ölçülerek bu derelerden Balıkhnın saniyede 70 litre, Zobranm da 28 litre su akıttıkları görülmüştür. Bunlara ilâve edilecek diğer sulann 8 litre kadar olduğu tesbit edildikten sonra bu sular mecmuasmın yerli malzeme ve betonarme borularla ve saniyede en asağı S0 litre su taşıyacak surette v Bursaya indirilmesi kararlaştırıl mıştır. Bunlardan Zobran derenin suyunu saniyede 80 litreye iblâğ etmek ve derenin nihayetindeki Kaplıkaya şelâlesinden istifade edilmek suretile elde edilecek su • yun hidrometresi 2 olacaktır ki bu su asagı yukarı Göztepe ayannda bulunacak ve şehirde mevcud ana su tesisatımn içine katılmak sure tile ayni zamanda Şehrin hem su • ları çoğalacak hem de uludağin en nefis sulafindan istifade olunacaktır. Kamgarn fabrikasmın şimdilik saniyede 17 litrelik su ihtiyacı vardır. Maamafih fabrikanın müstakbel ihtiyacı olan 34 litreye göre tesisat kuvvetlendirilecek ve su sevkiyatı havzalan oeıa göre çoğaltılacaktir. Fabrikaya verilecek su şehrin îçinde 1500 tonluk nususî bir de • poda toplanacak ve gene hususî yollar vasıtasile 55 veya 60 litrelik suyu defaten fabrikaya çekebile • cek kudrette tesisat yapılacaktir. Bütün Türkiyenin yün iplik ihtiyacını karşıhyacak olan kamgarn fabrikasmın iptidaî maddesini Merkıes koyunlan vereceğinden Ziraat Vekâleti de memlekette Merinos • ç u l / u ilerletmeğe ehemmiyet vermekte ve geçenlerde büdirdiğim teskil&tın kurulması için çalısmak • tadır. Bu teşkilâta şubatta başla naeak, Vekâletin yaptıği program üzerinde yürünerek Bursa, Balıkesir ve Çanakkale havalisinde Me • rinos yetiştiricileri çoğaltılacak ve Merinosçularla çok sıkı ve verknli bir irtibat tesis olunacaktır. Sümer Bank; Türkiyenin en lüzumlu bir ihtiyacını karsılarken ayni zamanda Bursaya iki türlü yardım ve hirmette bulunmuş oluyor. Biri ekoı t mik hayatmda ehem< miyetli bir değisiklik yaratacak o • Ian kamgarn fabrikasmı kurmak, diğeri de «ularınm bolluğu dillere destan olmusken maalesef her sene aylarca susuzluktan sıkıntı çe • ken Bursanın sularım çoğaltmak ve dünyanm en nefis sularım bu ve • sile ile Bursalılara tattırmak... Bu sebeblerden Bursalılar Sümer Banka ne kadar teşekkür etseler yeridir. Musa Ataş Yanantstanın müdafaa tfi Ikinci mesele Yunanistanla Kara ve denizden müdafaasina aiddir, ve müzakeresi de henüz bitmiş değildir. Yu • nanistanin hükumetimize bildîrdiği deniz programı bu müzakerelerde konu • şulanlardan haricdir. Bu program ta eskiden çizilmiş, meclislerden geçip bir kanun halini almiştu Yunanistan 1944 senesine kadar bu program mucibince bahriyesine sekiz torpito muhribfle on bin tonüâtoluk bir zlrhh kruvazör ve bir miktar da denizaltı gemisi ilâve edecektir. Şimdi göriişülenler bunlar • dan başka bflhassa kara kuvvetlerine harb malzemesine ve tayyarelere aid feylerdir. Bir vakit bu mesele âyan medisinde müzakereye konulduğu zaman hükumete muhalif eski kuman danlardan birisi Yunanistanın harb yapmak için işe yarar hiçbirşeye ma • lik olmadığıni barbar bağirmıştl. İşte bu isler şimdi daha sakin ve ciddî bir şekilde müzakere edilmekte iken sene bir intihab işi firkacilan birbirine ge çirdi. Geçen gün bütün Yunan rnfllî te • şekküllerinin toplanarak Kıbm ada • süe on iki adada ahaünin reyiâmma müracaat edümesi için tngiltere ve ttalya hükumetlerine çektikleri telgraf bu hâdiseler karşUinda halkm tdâkkisi • ni göstermektedir. Gendik ve talebe teşekküüeri hiç boş durmuyorlar. Ba telgraflardan sonra müracaatlerintn kabul edüerek adalann Yunanhtana verileceğine emin görünüyorlar. Bugün Ab'nada öyle bir vaziyet vardır ki gendik flmî bir mubahasede bile ttalya ismine tahammül edeme mektedir. Bu yüzden Universitenm felsefe kısmmda ttalyan edebiyatma da ir verilecek dersi bfle dmliyecek talebe bulunamamıştır. Vem'zelontn istediklen Atina 1 (Hususî) Yaktada ya pılacak olan âyan intihabı münasebetile buradaki fırka miinazaalari yeni • den siddetlenmiytir. Muhalirerin reisi Venizelos bugün yeni bir beyanat nefretmiştir. Venizelos bu beyanatmda i • tilâfgrizlerle kraliyet taraftarlarinm kendi aleyhindeki tavir'an dolayUİIe 6 yan intihabı esnasinda Atinada bulunmiyacağmı bödirdikten sonra Yuna nistanın tabiî bir siyasî vaziyete g d mesini arzu ettiğîni, bunun için de yeni meb'usan intihabatına başlanmak üzere Mihalakopulos tarafmdan beş ay için bir kabine teşkiline taraftar oldu • frunu ve eğer bazılarmm söylediği gi . bi Mihalakopulos, Kondüis tarafmdan bir iş kabinesi yapilirsa buna müzahir olmiyacağim söyliyerek Yunanistana Kralm avdeti içb çalişanlarin bare • ketlerini takbih etmektedir. Venizelo • sun bu beyanatmdan bahseden hüku met gazete!eri «hükumet vaziyete hâ klm olarak mevkiinde kaldıkça Ve nizelosun bu sözleri hiçbir vakit ta • hakkuk edemiyecek hayalden ibaret • Hr» diyorlar. intihab vaziyeti Bu senenin eyluliinde kumi bîr âyan întihabı yapüacakb. Hükumet bu se çimin nisanm sonlartna bırakı!ma«ina karar verdi. tlk kiyamet bundan koptu. Şimdi artık iki taraf ta firkacıhk gayretlerine koyuldular. Hükumet ve hiikumetle birlikte çalisan firkalar e • ğer bu intihabda muzaffer çikar?arsa . mcb'usan medisinde olduğu gibi âyanda da ekseriyeli d e alacaklardtr. Eğer kâzanmazlarsa gene eski vaziyet ka • lacaktir. Hükumetin âyanda da ekse • riyeti olmaması hakikaten çok yonı • cu oluyor ve her işi firkacilık gözile görmek istiyen muha! »*lerin birçok defa hükumetin faaliyetine engd olma • sina sebeb oluyordu. Hatta bunun için Başbakan Çaldarisin icra kuvvetinin salâhiyetini takviye etmek emelile Yunan teşkilâtı esasiyesinde yapmak ta • savvurunda bulunduğu bazı tadilâtı bu intinabin neticesine bırakmasi da hü • kumetin mtihabata nekadar ehemmi • yet verdiğine delildir. Hükumet bu in tihabı kazanmazsa mevkü müşkül olacak ve belki de iş meb'usan intihabı ntn yenflenmesine kadar gidecektir. İngiltere teklifini hazırîadı taraft birinct sahtfede) hafili büyük bir nikbinlik gösteri yordu. Fransiz bakanlan bu temayülâtı memnuniyetle karsılamakla bera ber, yalnız görüsmelerin çerçevesi taayyün etmiş ve simdi muhtelif meseleler üzerine Fransız tezinin bilâtahdid tam olarak tevdii istnm kalmtş olduğunu tasrih etmislerdir. tngiliz bakanlan sunu teklif edecek lerdir: Müttefikler, müstereken nesredeeekleri bir beyannam« ile: 1 Renin sol kıyısınm gayrias • kerî vaziyeti müatesna o'mak üzere Versay muahedesinin 5 inci faslı hükümlerinin iptaline. 2 Almanya Uluslar Derneğine döndükten sonra, Versay muahedesinin iptal edflen bu hükümleri yerine Uluslar Derneği çerçevesi içinde ve onun hükmü altında silâhlan tahdid eden bir mukavele ikamesine amade olduklarmı bildireceklerdir. Bunun için genis müzakerelere in tizar edilmelidir. Fransız bakanlan boyle bir tarza muvafakat etmeden evvel müstak • bel mukaveleyi ve tatbik temmatmı öğrenmek istiyeceklerdh. Ingiliz lerin fikrine göre, bu mukavelenin aktile birlikte Almanya Tuna and lasmasını da imza etmelidir. Keza Londra, Almanyanın doğu andlas masıaa da iştirakini temennî e.t • mektedir. Edirnede bağcılıga ehemmiyet veriliyor Edirne «Hususî» Vilayetimiz halkı ba sene bağcılıga büyük bir me rakla sarUmiftır. Nümune fidanlığm • da yetiştirilnıiş ve Tekirdağ vflayetin • den getirilmiş olan bağ çubuklan Edirne Ziraat Müdürlüğü tarafmdan mer • keze bağü köylere dağıtılmiş ve yeni Amerikan bagları tesisine başlanmış • tır. Evvelce Tekirdağmdan getirtilen ve vflâyetimiz fidanlığinda yetiştirilen kSprü Amerikan çubuklan ihtiyadn yarUmı bile karşiliyamadığı için bu hafta içinde daha 200 bin çubuk ge • tirilerek, yerlerîni hazırlamiş oianlara meccanen dagitılacaktir. Fidanlık memuru çubuklan alip getirmek Szere Tekirdağina gitmiştir. Diğer taraftan meyvalı ve meyvaHz fidanlarla meyvalıklar ve orman te • stsine de çalişilmaktadir. Çorluda sinema ve inşaat işleri Çorlu (Hususi) Geçenlerde Trakyada, tetîdk seyahati yapan Başbaka • nin yardımile Zabit yurduna temin olunan sinema makinesi, sesli filimler göstermeğe baslamiştir. Birinci olarak «Kalbden kalbe» filmi gösterildi. Şimdi «Garbe hücum» filmi gösterilmek • tedir. Bu fayanı bayret eser burada pek ziyade memnuniyet ve alâka ile karsUanmış ve gençlik, ilim ve fennin vâsil olduğu kademeye ulaşmak için nekadar çahşmak mecburiyetinde bu > lunduğunu bu suretle de bir kat daha anlamiştir. Mevsim münasebetu'e inşaatı sekte • ye uğramış bulunan muazzam kolordu karargâh binasinm önündeki meydanlığm toprak tesviyesi ameliyesine ça • lifihnaktadir. Temmuz 935 te ikmali mukarrer bulunan bu bina, Trakyadaki askerî binalarm en guzel ve en muazzamı olacaktır. Sümer Bankm Nazilli fabrikas tzmirden bildkildiğine göre Nazillide Sümer Bankm açacaği büyük pamuklu kumaş fabrikasmın temelatma şenliği 1 martta yapı lacaktir. Temelatma merasiminin Ekonomi Bakanı Celâl Bayar ta rafından yapilmasi muhtemeldir. Fabrikanın Nezilüde tesisine karar verilmesi üzerine küçük Men dires havzasmdaki köyler halkınm çoğu, daha şimdiden parank ekmeğe başlamışlardnr. Konyanın ithalât v? ihracatı Konya (Hususî muhabirimiz den) Konya vüayetinden bu sene harice birçok hayvan ve hayvan mevaddı gönderilmiştir. Çıkanlar: 193 tsy, at, 8 beygir, 195 kı.rak, 31 171 oküz, 52 dana, 125 tnek, 1 12 ada meselesi Sekiz on gündenberi muvafık, ma • halif herkesi birleştiren mesele on iki adada zuhur eden isyandir. Her nedense İtalya on iki ada ortodokslarmm Fener Patrikhanesine tâbi olmasmı hoş görmiyerek ta 9 2 4 tenberi adada bir müstakü küise kurraağa uğra;makta i di. Bunun için vaktile Fener Patrikhanesfle birçok müzakere cereyan eyle • miş, müteaddid heyetler, hatta ttal • yanin arzusuna hizmet eden Rodos ve Kalimnos raetrepolidleri bir iki defa Istanbula kadar gitmişlerse de bir ne tice ahnamamış ve birkaç senedenbe • ri de bu if'er yüzüstü kalmiştı. Son zamanlarda ttalya meseleyi doğrudan doğruya halle karar vermiş olsa ge • rektir ki Rodos ve Kalimnos ve Kar merkeb, 11,279 burma koyun, 3572 dişi koyun, 167 kuzu, 31 dişi manda, 19 malak, 3 erkek manda, 1213 er17 579,885 kek, 549 di« keçi, 1738 erkelc, disi tiftlk, 129 cins tavuk, kOo Gencîik ve Kaynakları M. K. Çakarm bu adda yen! bir broşürü çıkiyor. Hocasi Ord. Prof. Dr. Kemal Cenab Berksoya armağan edî • len yazida, gençlik psioIojUüe ugraşil • mak tadır. Bu kitabt herkese tavsiye edc yapağı, 453,765 küo tjftnc, 1630 kilo lol, 45,548 aded barsak, 2258 kilo pashrma, 117 küo et socugu, 67,690 ba* koyun ve keçi derisi 95,257 kilo sığır ve dana derisL "Cıımhuriyet,, in tefrikası: 6 Yahya Kerim ayağa kalkmıç, duvardaki komütatörü çevirmişti. Şimdi oda bol bir 191le içerisinde idi Bir konyak>. Tesekkür ederim.. Içerim. Mühendis dışanya çıktı ve biraz sonra, elinde bir şişe, iki de kü • çük kadeh tutarak döndu. Buyrun. Cemil, işin içinde iş olduğunu siye edeceğini ümid ediyordunuz. hissediyordu. Z. 292 nin formiHüO da geldi, beni buldu ve sizinle nü biraz değiştirmekle, çalınan dos temasa koydu. Sizin de beni ta yanın ehemmiyetten düşürülmesi nımanız bundan ibarettir. mümkün olurdu. Zaten bu (earar) Öyle. denilen şeyler, öyle çok ellerden Vaktile, müdiriyette bulungeçiyordu ki artık gizli kapaklı taduğum zamanlar, ismim birçok rafı kalmıyordu. Asıl Yahya Kerimühim zabıta vakayiine karıstı. me endişe veren başka çeydi ama, Gazeteler hakkımda teveccühkâ ne?. Daha doğrusu kim?. Anahtar rane yazılar yazdılar. İhtimal ki lı kadın mı? siz, hep bunlardan cesaret alarak bana isinizi tevdi ediyorsunuz. Lâ' Bunlan düşundükçe, karşısında kin haber vereyim ki, ben o mu mustarib bir vaziyetle duran bu vaffakiyetleri kaydettiğim vakit gence karşı, yureğinde derin bir gencdim. Şimdi artık tekaüd ol acıma duygusu peyda oluyor\'u. dum; hamlaştım. Böyle bir işin Ona yardım etmek, onu kurtarüstesinden gelip gelemiyeceğimi mak istiyordu. bilemem. Buna karşı, gelmtş, ba Gene biraz sizinle Freuddan na diyorsunuz ki: «Bu evrakı çabahsedelim mi? lan adam meydana çıkmazsa, ken Siz bilirsiniz. dimi öldürürüm.» öyle değil mi? Evet; simdiye kadar bana söylemi? olduğunuz şeylerin hiç Tamamen öyle. bir kıymeti olmadığma kanaat ge Pekâlâ! Kabul ettün, gitti. tirmenizi isterim. Ben »izi tanı yalnız, erkekçe size şunu ihtar emam. lik şaşkınlık anında, gaze deyim: Benden hiçbir şey gizle teci olduğu için Adnana müra miyeceksiniz. caat ettiniz. Ker.disinin size, bu iYahya Kerimin gözleri bulan fi açığa çıkaracak ehil birisini tavdı. Anlıyamadım.. Anladınız. Demin size, Z. 392 ye aid evrakın sizde bulun duğunu bilen var mı idi tarzındaki sualime, hayır cevabmı verir ken tereddüd ettiniz. Yanıhyorsunuz. Tereddüd etmedim; düşündüm. İkisi bir kapıya çıkar. Dü şündüğünüz cihet, böyle bir kimsenin bulunup bulunmadığı değil, o kimsenin bu işte dahli olup olamıyacağı idi. Cevabınızı ona göre tasarladınız. Yahya Kerim sadece gülümse mekle iktifa etti. O esnada telefon çaldı. Affedersiniz.. Bir saniye.. Telefon, divanın yanında, ha lının üzerinde duruyordu. Yahya Kerim ahizeyi eline aldt. Alo, alo! Merhaba!. Şöyle böyle.. Hayır, yalnız değilim. Yanımda biri var. Bir arkadaş.. Ha yır, değil! Telin öbür ucunda konuşan her kimse, öyle bağmyordu ki, Cemil onun sesini duyuyor, fakat keli meleri anlamıyordu. Bununla beraber, bütün kuvvetini, bu sesin ahengini bir gramofon plâkımn üzerine imiş gibi, dimağına nakşettirmeğe sarfediyordu. Mühendis, mükâlemeyi sürdü rüyordu. Hay, hay! Tabiî değil mi?. Şimdi saat kaç? On ikiye on var. Saat yarımda olursa muvafık mı?. Nerede istersen. Geçen günkü gibi. Olur. Güle güle!. Telefonu kapadı. Gözlerini kapah tutan Cemilden tarafa döndü ve: Demin çok haklı bir müta lea yürüttünüz.. Dedi. Zabıta memuru guya birden bire uyandı: Ya? öyle mi? Acaba zihni başka yerde mi i di? Yahya Kerim devam etti: Evet. Intihan tercih edişim, alakadar olduğum birisini bu me seleye kanştırmamak içindir. Tesekkür ederim. Cemil bir konyak daha içti. A yağa kalktı. Siz sokağa çıkacaksınız.. Mâni olmıyayım. Bir dakika müsaade edeerseniz, çabucak giyinirim. Birlikte çıkanz. Zahmet etmeyin. Zaten benim de bir randevum var. Kapının önünde aynlırlarken, Cemil, mühendisin veda için uzattığı eli bir müddet avcunun içinde tuttu. Ayni zamanda gözlerini gözlerine dikmiş, içerilerine nüfuz etmeğe çalışıyordu. Kaç yaşındasınız? diye «ordu. Otuz altı. Ben sizi daha genç tahmin etmiştim. *** Onu mutlaka kurtarmak lâzımdı. Cemil hızlı hızlı yürüyordu. Harbiye tramvay durağmda açık bir şekerci dükkânından içeriye daldı, telefonda, (Söz) gazetesini aradı. lArktuı var\