Memleket Hikâyesi iCamhuriy*t 14 Ikindkânnn 1035 Hem döğer, hem sever Yazant Feridun Osman Yağislı bir sonbahar sabahiydı. Ha' va puslu, toprak diz boyu çamur, yeryüzünde hersey • ta bulutlara kadar bulasik kazanmdan çıkarilmif pis bez Ur gibi garib bir surette siraklam ve iğrenç; yerlerde sürünüyor, agaçlarda sarkıyor.. Muir koçanı yiğınmta tepe •ine serdiğim keçenin üstünde dizleri • mi bükerek tabiatin ba ölgün yatismı dinliyorum. Ak yandaki tarladan mı sır koparan kadmlarin sesi bir tiirkü mirildanıyor: Yazma da mustantik, kalemini kvranm Yâr benim aman aman, kvt benim; Kunduran boyah, yazman oyah Yâr benim aman aman, ka benim. önce çan Ungirhları duyuldu, sonra bir deve katari. bir rüya âletnin • den çıkrvermif gibi • sisin arasindan belirdL Ortaklarla tarla tarla misir dan [ 1 ] Sleşiyoruz. Develer yığinlar dan misir yüklüyorlar ve bir sefer bizim ambara, bir sefer köylünün evine götürüyoıiar. * Çuvallara darı i*tif edilirken yuka • nki tarladan sopa paurtisina kansmıs kadm çiğhklan yükseldi: Anaciğım gittira! Etme Halil, benimld de candir gayrit Etme Allah asktaa» Anaciğım, anadğun! Hepimiz de donmus gibi duraladık. Kadinm her yalvarisina tok bir ses cevab veriyordot Küt, küt, kiit! Ve burnandan soluyan bir erkegin yakasi açilmadık küfurleri: Sülâlesini sattığim kandğı! Ba sima sultan mı kesildin, sökük paçanm kizıl.. Gene çiğlıklar ve sopa sesleri... Sonra bir güriiltü, bir vücudün yere yıkıhsindan çıkan güriiltü.. Birbirimize bakistık. Ortak Süley • •nan bir elfle, sinirli sinirli, bıyiklarini düzelterek söylendi: Gene ikinci karUmı dövüyor süt•ozün oğlu. GOnde üç öğün dovmezse canı rahat etmez keratamn. Ba garib ailenin hikâyesini hep blliyorduk. Halil köyün en yakisıklı, en •evimli adamıydı. Daha on sekiz alâ•netleri belirirken o dokuz köyün bir fölö ohrvermişti. tste güçte eli yoktu. Omru «neredc çalgi, orada kalgı [ 2 ] » Oe geçiyorda. Elinde bağlama, omu • Bunda çifte, köy köy, düğün düğün dolasirdL. Nerede oynak kız, ışilak [ 3 ] kadm varsa Halilin dostu idi Va kit vakit evinden çikar, konarak gö • ferek, sekerli kahveler içerek, «anan evde mi, baban köyde mi?» diyerek •eksen yer dolasir, bir bafta, on gün sonra yorgun ve bitik, bağlamasının telleri kınk köye dönerdi. AskerHk gelip çatinca Halil koyden •vrdmamanin yolunu da bulmusra. Tezelden yaslı bir kadinla evleniver di. Mainsizleri askere almiyorlardı. O da boylelikle askere gitmedi. Bir müddet sonra Halilin, anasmdan bcs ya» büyiik karUi yatalak oldu. Bu ihtiyar geline bakmak ta o kadtncağiza düşmüf tu. Fakat evde muhakkak yeni bir yardundya ihtiyaç vardı. Delikanlı köy kizlanndan serbest birini alacağina imamin yeğeni Mehmede nisanlı olan Şerifeyi kaçirdı. Bunun için altı ay da hapiste yattı. Sonunda dügünleri ol • idu. Zaten Halile gönüllü olan Şerife De hayatlan iyi geçiyordu; ama bu a tim sürmedi. Binbir kadinm tiryakili • ğine alısik olan Halil tek durmiyordu. Biri çökelek, öteki gebe iki karismı evde birakip yeni maceralar peşinde taban tepmekten vazgeçmemifti. Ay lar senelere, yülar yillara eklendi, Şerife tiç çocuklu kadm oldu. Halil hâlâ e Halildi. Otuz besini atlattıktan son • ra adamakılh hoyratlaşmiştı da. Zavalb Şerife günde en az üç, dört defa pataklaniyordu. Çocuklarin derdi, ev işleri, oduna gitmek, tarlaya yemek götürmek, zavalliyı ihtiyar ve ö!ekeı [ 4 ] ineklere döndürmüştü. 24 saatlik ba ömür törpusü mesgalelerden son • ra bir de esek gibi dayak yemek ka • dtai bitiriyordu. Lâkin işişten geçmişti. «Etli tirnak parmaktan aynlmaz. Dafiandık bodaklandık gayri. Bundan •onra ne yapsak âleme rezü olmaktan bafka faydası yok» diyor ve bir gS • «el yfizun hatın için ziyan ettiği öm • rüne adyordu. Mehmedle evlenen Keziban nekadar mes'ud olmuştu? Çille ba kadarla da dolmadı. Yas b zampara, ihtiyarlığm önüne son koz diye, bir de Buruk Halilin kizı Safiyeye tutulmus, ormanlarda, pınar baslannda bu körpe mahlukla ftnk atıyordu. Nihayet Şerifecik kork tuğuna uğradı. Safiye, bir bahar aksamı evlerine, alduvaklı gelin geldi. Bir hafta on gün vırvırsız geçti. Ak perçemli giivey, artık anasının ve ilk kanamın yerine koy • duğu Şerifeye iyi muamele eder görunüyordu. Fakat on bes gün sonra fırttna koptu. Kan koca Şerifeye çullandılar; bîrisi tuttu, öteki dövdü; öteki yıktı, beriki çiğnedi ve onu bir keten çuval eskisi gibi su angma yatınp dirilttiler. Bu, bundan sonra hep böyle oldu artık. Son iki yıldır Şerife mezardan fırlamısa dondü. Onun hali, bütün köyün kalbinde mütterek bir nzıydı. Iste yukarı yandan kadm çiğlıklarmı duyunca bütün bu acı hatıralar içimde canlanmıştı. Kafamdan kara bir bulut geçer gibi oldu. Ata fırladrm ve Halilin tarlasına sürdüm. Bütün gözler bana çevrilmisti. Şerife hayvanın karnmda saklıyan kırbaç seslerini duyunca • garib bir insiyakla inledi: Gaçandı findi, taze boynuzla pezevenk! tste ağanm oğlu geliyor. Halil biran, yıldınm gibi gelen ata ve yerde nzanan sopaya bakrt. Belki fimdiye kadar hiç sertliğini ve fenahğnn görmediği bu adamın müdahalesine sopoyla karsı durmağı tasarJamışh. Fakat ben de ah yavaslabp yerden bir sopa kapmca, ürkütülmüş bir hayvan gibi kaçtı, çalılığa kanstı. Taktb devam edi yor, Şerife arkadan bağınyordu: Kaç Allahm belâsı kaç, yoksa geberdiğin gündür! Sağdaki atlangaçtan ağıla geç, atla oraya gir« mez... Kızgınlığun ve ihtiyarsız fırla • yısım rap diye duruvermişti. Demin ölesiye dövülen bu kadinm simdi kocasm himayesi ve kurtulma manevrasıni idaresi beni allak bullak «tmisti. Tarlaya döndüm. Şerife mısu saplanndan çatılmıs küçük kulübenin önünde bir hasıra serilmis, ağlıyor, Safiye ile baska bir kadm onun çürümuf kollarını, omuzlannı zeytinyağile uğuyordu. Attan indim, bütün şefkatimi »esime tophyarak bu zavallı kad'ma yaklastım, Geçmls olsnn Şerife, dedim. nasılsm bakayım? Gözyaşlarile yıkanan burusuk ve kavruk yüzü suda slatılmı bir gön parçasma dönmüştii: Ehh, buna sükür beyinv. Al nirmn yazuı, ne yaparaın! Çok ktzdım Halile de, diye kekeledim t # Allahmdan bulsun, fakat bir şey yapacaksm ona sandım da ödüm koptu.. Sonra zedelenmiş bir sesle biraz da kaslanm çatarak Uâve ettit Kaç senelik kocam, çocuklarrmın babası; hem döver, hem sever. Erkeğim değil mi? Sana ne oluyor beyim Basimdan bir kazan soğuk su doküldü. Atıma binip çekildim. Ak sam ben kasabaya dönerken kulubenin önünde bir çirakman [ 5 ] yanı • yordu. Halil yemek yiyor; Şerife onun arkasına diz çökmüs, saçlarmı ok;ıya okşıya roırıldanıyordu: Halilim, gücüm kuvvetim, anam babam Halilrm, nerkis kâh güllü, gül yüzül Halilim.. Gözlerinde dolu tanesi gibi yas lar; ve bu azgınca hırpalanmanm yarattığı şehevî panltılar vardı. [I] Üleşmek: Taksim etmek. [2] Kalgi, zlplamak, oynamak mft naslna (kalgımak) dan gelir. [3] Işilak: Parlak, şuleli. [4] Olekez: ölü gibi, ölecek halde. [5] Meş'ale. , Müfettişlerden biri: İşte cesed! dedi. Çuval parçalannı kaldırdıtar. Cesed meydana çıktı. Tim ölünün yüzüne bakınca bağırmamak için kendini güç zaptetti. Cesed Villi Okvraytın cesedi idi. 28 Sarın mukadderatı yarın anlaşılacak Reyiam dün yapıldı, 550,000 kişi rey verdi tarafı binnci $ahifede] bisit son günlerde görülen heye canla taban tabana zıd bir süku net i^inde cereyan etmektedir. Seçim dairelerinde kalabalık o kadar fazladır ki berkesin bugün reyi ni kullanabileceginden «üphe edil mektedir. Dairelerin içinde mua mele çok düzgün geçmektedir. Dairelerin önünde müntehibler aor* *>ra beklemektedir. Ve Alman cephesinin beyaz serîdlerile müsterek cephenin ktrmızı seridleri derkı bir seasizlik içinde karsıkarsiya durmaktadır. Müntehibler rey puslalarmı bitaraf reisinin gözüönünde »aiKfığa atmaktadirlar. Sar tramvaylan asla simdiye kadar bu kadar tıuan tafimamıstir. Müntehib kartmı gösteren herkes tramvaylara bedava binmektedir. Loren hudadunda 6 füpheli şahtt yakalandt Saarbrüken 13 (A.A.) Sar polisi Loren hududunda Roseln civarında altı süpheli adam götüren bir otomobili durdurmus ve içinde» kiler Alman cephesine mensub olduklarını itiraf etmişlerdir. Bunla • rın üzerinde çivi paketleri bulun mustur. Çivileri yollara dökerek Fransadan Plebisite istirak etmek üzere geçenlerin otomobillerini durdurmak istemislerdir. Bu altı kişi tevkif edilmiş ve isticvabtan sonra serbest bırakılmıstır. Sann diğer kısımlannda Plebitit tabiî olarak cereyan etmektedir. Hiçbir hâdise kaydedilmemiftir. Seçim daireleri müntehib kütlelerile dolup bosalmaktadtr. Müntehibler di^anda oldugu gibi içerde de a • zamî sükunet göstermektedirler. Saat 16 buçuktaki vaıiyet Saarbrüken 13 (A.A.) Plebisit tam bîr sükunet içinde yapılmış tır. Saa4 16,30 da Saarbrüken ve civan müntehiblerinin ytizde 9S i reylerini kullanmı» bulunuyorlardı ve hiçbir hâdise de çıkmamr?tır. Plebisit hiçbir hâdise çıkmadan bitti Saarbrüken 13 (A.A.) Plebts!t hiçbir hâdise çıkmaksızm bit • miştîr. Plebisite müntehiblerin i» • tirak nisbeti yüzde 95 fli 97 ara sındadır. Plebisit komisyona sali günü Cenevreye gidecek ve Sap meselesinin tetkiki için Uluslar Kururou konseyinin emrine amade buluacaktır. Reyiamdan evvel alman tedbirler Gitgide artmakta olan coskun luğu yatıstırmak kaygusu ile, Sar hükumet kurumu, bugün için Sar ülkesinin her bucağında gazete ile benzerlerinin çıkarılmasını yasak etmistir. Bu itibarla bugün Sarda hiçbir gazete satılmamıstv. Uluslar Karumunan beyannamest Uluslar Kurumu konseyi dün sabah Cenevrede toplanarak ittifakla kabul etmiş oldugu beyannameyi, dün akşam Sar halkına hitaben nefretmistir. Uluslar Kurumu tesekkülündenberi ilk defadır ki bîr devlet hal • kına doğrudan dogruya bir beyanname ile hitab etmektedir. Konsey, bu beyannamesinde Sar halkından sükunet ve vekar ile reyini bildirmesini istemekte ve SarIıların bundan sonra da sakin kalacaklan ve konseyce reylerin tasnifi neticesinde en kısa zamanda veri lecek kararı itimatla bekliyecek leri ümidi izhar olumaktadır. Bu beyannamenin nesrine sebeb, Sar hükumetinin konseye gönder • diği bir rapordur. Sar hükumeti memlekette heyecan olduğunu ve halka plebisit idaresinin gene konKapıyı açarak koridora dahil oldular. Bir başka kapıdan daha geçtiler ve mutfağa girdiler. Mutfakta bir ocak ve bir bulaşık çukurun dan başka birşey yoktu. Bulaşık çukurunun yanında kirli birkaç tabak, boşalmış bir bira şişesi bulunuyordu. Mutfaktan kiler gibi bir yere, ondan sonra da birbirini müteakıb iyi döşenmiş üç odaya girdiler. Bu odalardan bir tangsi Timî bilhassa alâkadar etti. Pencereler demirparmaklıklarla örülmüştü. Odada eşya namına bir karyola, bir konsol ve iki sandalye vardı. Konsolun üstü pudra döküntüle rile kaplı idi. Bir köşede bir tüp ruj duruyordu. Gözler açıktı. Hepsi boşaltılmıştı. Yalnız birinde bir çift ipek çorab bırakılmıştı. Oda nın havasına keskin bir lâvanta kokusu yayılmıştı. Bunlar bu odada hemen birkaç saat evvel ine kadar bir kadının yaşadığını anlatıyordu. Fakat bütün delillçr bunlardan iba Berlinde müsadere edilen tngiliz ve Fransız gazeteleri Tayyare Plyango müdurtt nicrl (Oran), 61 inci fırka plyade llva kumandanlıgınIBat taraft Mrfnel sahlfedei dan mütekald miralay Şemseddln ve al. lesl (Sarul), Karacabey kaymakamlıgın ı dirryorlar. dan mütekald Ahmed Kemal ve aDesl ve Cenevre 13 Sir Con Simonla ogullan, Karacabey sıtma mficadele dofc. M. Eden, Fransız Dısan tsleri Batoru Nuri Kemal, Ünlverslte talebe«m kanı M. Uvalle gorastakleri «rada den Adnan Kemal, llse talebesinden FeAlmanyanm biran evvel Uluslar ridun Kemal (Gökael), Mudurnu hükuKurumuna dönmesi hususunda ihtiseyin elinde bulunduguna ve reylemet doktoru Sami, babası Hakkı, kar yarı elden feda edecek gib! gSzukrin belli olmasıyla bunun netice • deşi Hasan (Yağız), Vlransehlr hukumct sinde verilecek karar arasmda hiç memislerdir. Roma anlasmalannm bir fasıla olmıyacağına dair temi • doktoru Celâl (Ozbek), Tıb Fakultesl Avrupaya taalluk eden neticelerile nat verilmesini istemistir. atajyer doktoru Reşad (Ergun), Demlr • doğu andlasmasmm yaptlmast ve yollar muteahhldlertnd«n Kâmll, kardcsl Almanyanin Cenevreye dSnmesi M Berlindeki tahminltr Samsunda tnhlsarlar dalresinde Mah M. Flandenle M. Lavalin ay •snand Brelin 13 (A.A.) Siyasal meımıd Nedlm, Ömer ve yegenl Vedad (Erk Londraya yapacaklan siyarett» «hafil, Sar müsterek cephesinin fagttnes), Devlet Demlryollan Samsun cer «un azadrya tetkik olunacaktır. aliyetlerinde muvaffak olamıya kalem amirl Sabrl, kardeçl Akjeblr m&lTaymisin Milâno mahabiri cağmı ve Sann Almanyaya don müdüru Hakkı ve allelerl (Karahun), tevkif edildi mesinin Almanya için ulusal bir Harblye mektebi talebesinden Zlya Roma 13 (A.A.) Taymf» ga mesele olduğunu ve bu mesele üze(Taner), Müll saraylar mfldflrfl Mehmed zetesmin Milâno muhabîri dun gerinde bir iç siyasa yapılamıyacagr Sezat, b&reml Oflldeste Sesal, ogullan ce tevkif edilmis ve hapsolunmus kanaatindedir. Merkez Bankaa kamblyo şefl Cablr 8etur. Seb«bi belli değildir. Siyasî mehafil, Sarın Almanyazal, Rumellhlsan KoUeJl talebesinden Avusturya Basbakamnın dilegi ya dönmesi lehine verilecek reyleTavos Sesal, kıa Amavodköyu Kollejl rin en asagı yüzde seksen olacağım Viyana 13 Avusturya Ajanaıtalebesinden Bütude 8ezai (Selek), Ay tahmin etmektedir. Gazeteler Sar nm bildirdiğine göre Basbakan Şofnlyat muhaslbl Raaira ve ogullan Erzuplebisitinin acun için olan büyük rum Tollsl Necati, maliye tahakkuk me. nig, Avusturya ricalile mahrera bir ehemmiyetini tebarüz ettirmekte murlanndan Süreyya, tsmlr Emlafc Ban konusma esnaamda Parisle Roma dir. kaaı memurlanndan Nevzad ve allelerl arasandaki anlasmanm Parisle BerSart ikiye bölmek ittîyorlar (Şummı), Nakld muhaslbl Yusuf Kenan lin arastnda da bir anlaçmaya yol Berlm 13 (A.A.) Havas ajan(Mardln), baak&Ub Nacl ve allesl (Erls . açmasi düeğinde bulunmustur. kln), kâtlb Hamdl OEner), kâtlb Hüaeyln sı bildiriyor: (Duru), katlb Mustafa (Olcay), kAtlb Burada Plebisitin Almanya lehinECNEBİ MEHAFILIM Fevzl (Negaagenç), kâtlb Mehmed (Tade neticelere hiç kimsenin süphesi sar), motör ve kalorlfer memuru tsmall yoktur. Ancak statükonun muha • (Krcan), levaanm memuru İsmall (üysal), fazası içia kuvvetli bir ekalliyetm isi karıstırmasından ve konseyi levazım depo memoru Resld (Naza), plAnkarada Sergi evinde açılan San ikiye bölmeğe tesvik etmesinyade mülaKlml Etem, Husnlye, Hulusl, (V. O. K. S.) Sovyet san'atkârlan den korlçulmaktadır. Tevflk ve Brden (Süer), aabüc Üsküp resim ve heykeltraşî sergi^indeki e • meb'uslanndan Yusuf Murtasa, borsa me serlerden mürekkeb olan sergi yalngüizlerin göriisö murlanndan Celâl Yusuf, oglu Zebus Yu rm Fındıkhda Güzel San'atler A Londra 13 (A.A.) Bütün tnsuf, kertmesl Melek Yusuf (Zebu?), lklnd kademisinde açılacaktır. giliz matbuat» Plebisitin Almanya lltanekteb talebelerinden Halil oglu Mehlehine neticelenmesile Sar işinin med, km Şerife (Yalçm), LftleU Kurul acun bansının menfaatine uygun tay sokak 6 numarada Kemal, blradert, olarak halledilecegi mütaleasmda alay S, bölük 8 yuzbası Hüscyln rikrl, bulunmaktadır. amcazadelerl yOzbası RefU, Slird Aske*. Fransız gazetelerinin nfriyah İlk subesl muamelat memuru Şefik, amParis 13 (A.A.) Fransa gazeeazadelerl Hayreddln ve valldelerl (Koteleri, Sarda Alman cephesinin macasoy). Üsküdar dlspanserl eskl başheklnevî tazyikmin hftkim olduğunu, ml Kemal Emln, allesl Sabiha, oğlu Mumaamafih Alman cephesinin ba ammer (Baydar), OalaU lthal&t gümrügü tazyiki cezaya çarpılmıyacak bir muayene menruru Bıza, blraderl İstan . sekilde yaphgını yazmaktadir. bul VUâyetl İskin ftmin Sadık, oglu Elektrlk sirketl abonman memurlanndan ttalyan gazetelerinin neşriyah Sadeddln (Eğllmea), Taksim nablyesinde Roma 13 Bütün ttalyan mat oda« Muhlddln ve çocuklan (Tezcan), buatı Sar plebisitinden uzun uza Gülhane Tatbikat hastanesl göz baş . diya bahsetmektedir. Katolik gazeaslstanı doktor Süreyya (Sönmez), m teler statükonun muhafazasmm kataat müte&hhldl Mehmed All, oğlu mfltolikler için iyi sekil alacaginı yaz hendls Müfld All ve Harun All (Kumaktadır. raner), İatanbul postanesl lokal basme Reyiâm ve Papalık muru Şevket (Demlr), kumüsyoncu Şa. Roma 13 Obeservatore RomaUr ve allesl, hemsüesl 23 üncü UTsmekno gazetesi, Papalık makamının Sar teb mualllml Fatma, kerimesl Hlkmet meselesi onündeki durumunun bi(Omay), Aksaray Tramvay slrkeU eczataraflık olduğunu ve Vatikanm vere eım Mevlud Celal (Askın), înhisarlar lbildiği hükümlerin tamamen dint daresl tütun Islerl müdürü Ahmed Mlt mahiyette bulunduğunu teyid ey • hat, kardeslerl Mehmed Nlhad, HaUl lemektedir. Mlr'at re tbrahlm Rlfatla ogullan Ek . Amerikaldar da Sarın Almanyaya rem Mlthat, Faruk Mlthat, tlhan Mlthat ve Oallb Nlhad (Yenel), Üsküdarda mügeçmesine taraftar tekald harp malullerlnden Mehmed Vasington 13 (A.A.) Amerika (Merdlm), Çanakkale karantlna muhafaza hükumeti Avrupa islerîne karıs memuru Ahmed (özlen), Kayserl alay mamak arzusunda bulunmakla bebaytan Hulu&t (Nartman), Ünlverslte raber Sar Almanyaya dönerse a • attın alma memuru Yaa&r (Tuna), Oaeun üzerindeki bulntlann biraz dalata gümrük memurlanndan Mustafa gilacagi mütaleasandadır. Gene ay(Oüngör), Zonguldak vapurculuk ve köni düsünce iledir ki Amerika hü • murcOlOk sirketl sahlbl Hakkı ve ogul kumeti Macar • Yugoslav ihtilâfi • lan Cemal, Muzaffer, Necaü, kıa Nenın hallini, Fransız ttalyan anlaf zahet (Pehllvan), Kadıköyunde mütekald masurm yapılmasmı memnunîyet • Hllml ve allesl (Altuıok), İsUnbul Deniz le karşılmaışh. Amerika hükume • Tlcaret mudlriyetinde müstahdem Bekir ti bilhassa, Sar isi halledildikten Saml (Akın), Topçu mektebi blrlncl a sonra silâhsızianma isinin Alman • nıfta zablt reklll Halld (Gflrler), sabtt yanm da istirakile tekrar ele alına • vekill Hüseyln (Gursel), zablt Teklll Falk bilmesine imkân görmektedir. (Gulen), zablt vekill Kadrl (Deırirkan) Ruzvelt silâh yansının onüne soy adını almıslardır. geçmek ve ayni zamanda deniz silâhlan isini de halletmek için silâhsTzIanma konferansmia toplan • YENİ SEISE MÜNASEBETİLE mastnı çok istemektedir. 26 iikkânun 1934 den 15 Ikincikânun 1935 e kadar Yeni soy adlan Balkan antanb konsey Cenevrede toplanıyor Rus sergisi yarın açılacak Öksürük Pastilleri HASAN Öksürük, Nezle, Bronşit, Boğaz ve Göğüs hastalıklarile Sesi kısılanlara Şifaî tesirleri çoktur. 30 kuruştur. Hasan Deposu HASAN Kuvvet Surubu Zaafı Umumî Kansızlık ve kemik hastalıklarına şifaî tesirleri çoktur. Çocuklar, gençler, genç kızlar ve ihtiyarlar her yaşta istimal edebılirler Hasan Deposu Berlin 13 Polis, Fransız gazetelerinin birçoğunu ve Taymis hariç olmak üzere bütün tngiliz ga • zetelerini müsadere etmistir. Sar plebisiti münasebetile Berlin halkı evlerini donatmiflardır. Hususl Tarifelerle Kurslar A«lımıştır. Asrl bir listn öğrenmek içfn bn fırsattan ıstifade ediniz. Anltara : Konya caddesi BERLiTZ'de Kayid başlamtştır: Istanbul : Istiklâi caddes! 373 Cumhuriyetn in tefrikası: 70 İki ölü Uzun bir sükut oldu. Nihayet müfettislerden biri: Anlaaılmaz bir muamma! dedi. Hastanedeki gene kadm kocasmdan çikâyet ediyordu. Halbuki kocası burada ölü bulunuyor. Tim alnını uğuşturdu. Mütereddid, şaşkın bir eda ile mukabele etti: Bu is bana da pek garib gcrünüyor. Mis Mari Gririn ifndesine göre o yerde yatan ölüyii gördüğü zaman kocası kapalı kapının öbür tarafından bağırıp çağınyordu. Hep beraber garajdan binaya ffirilen kapıya doğru yürüdülar. Yazan t Tevcume edent Bdgar Valltu ömer Fehmi Garajın kapısma anahtar uy öurmak kolay oldu. Içeri girince Sarajın bomboş olduğunu gördii ler. Yerde yırtık çuvallarla örtülü L r ceaed yahyordu. retti. Kadinm hüviyetini anlamağa yarayacak başka hiçbir çey yoktu. Müfettişjerden biri Skotland Yarda telefon etmekle meşgulken Tim ile diğer iki müfettiş apartımanı baştan aşağı gezdiler. Bu mesainin yegâne mükâfatı odalardan birinde bulduklan bir paket tabnnca kurşunu oldu. Tekrar demirparmaklıklı odaya döndükleri vakit Timin aklına Madam Marta geldi. Kadm meydanlarda gözükmüyor du. Acaba yukarı katta miydı? Müfettişlerden birini gönderdi. Müfettiş biraz sonra gelerek üstkatta kimse olmadığım bildirdi ve: Yüzbaşı Jordan garaiın kapısı ardına kadar açık duruyor, dedi. Halbuki buraya gelirken ben onu sımsıkı kapadığımı gayet iyi biliyorum. Demek birisi açarak dışan çıkmış. Tim müfettişlerle bu bahis üzerinde konuşurken bir hasta arabasile bir doktor geldi. Doktor cesedi kısaca muayene ettikten sonra: Maktul arkasından atılan iki kurşunla oldürülmüştür, dedi. Katil arkadan yavaşça gelmiş, kendini müdafaaya vakit bırakmadan onu öldürmüş olacak. Doktordan hemen 56 dakika •onra komiser Veler bulunduklan odanın kapısında gözüktü. Komiser anlatılanlan dinledikten sonıa derhal hükmünü verdi: Bu gece burada iki kişi oldürülmüştür. Mis Grir yalnız bir tanesini görmüş olacak. Onun gördüğü ölü hiç şüphesiz kocası de ğildi. Çünkü kendisi garajdan kaçarken kocası henüz sağ bulunu yordu. Villi Okvraytı öldüren kurfunlar küçük kapının arkasında atılmışlardır. Ben onları bulurum. Simdi mesele öteki maktulü ara makta... Onun kim olduğunu anlamak birinci vazifemiz... Tim ilâve etti: Kadmı bulmuş ta ikincisi.. Hangi kadmı? Madam Daneyin burada bulunduğu gün gibi aşikâr.. O pencereleri demirparmaklıklı odaya ka patılmıştı. Komiser Veler odayı dikkatle gözden geçirdi: Onun kendi arzusile buradat uzaklaştığı anlaşılıyor, dedi. Hiçbir cçbir ve tazyika maruz kalma mıştır. Yatak düzeltilmiş, konsolun çekmeleri itina ile boşaltılmı?. Bulmuş olduğunuz ruj tüpü eskidir. Hemen hemen boşalmıştır. Çorablara gelince onlardan bir tanesi yırtılmış. Artık kulknılamaz. Tim sordu: Çorablara dikkatle bakmalıyız.... Belki çamasırcı markası filân vardır. Dostum anlaşılıyor ki siz kadınlan hiç tanımıyorsunuz. Kadınlar çorablarını çamaşırcılara asla emniyet etmezler. Hayır, bu çorablar bizim hiçbir işimize yaramaz. Tim, ertesi sabah erkenden hastaneye gitti. Mari Grir tamamen iyileşmiş, kocasının da ölümünü öğrenmişti. [Arkati rarl