24 Kasım 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

ürültü ile mücadele diye hayırlı bir işe girişen belediyeler, gürültü âmilleri nin kurnazhğile başa çıkabilecek Fransız murahhası, Fransada buğday istihsalâtının ler mi bümiyorum.. Sokaklarda, erken erken feryat istihlâkten çok fazla olduğunu bildirerek ederek dolaşmaları yasak edilen gezginciler, şimdi. Belediyenin ve . fazla kontenjan istedi zabıtanın takibinden kurtulan ye ni bir usul icat ettiler. Bodaoeste 23 (A.A.) Buğday istihlâk ihtiyacına mukabil 108 mil • komitesindeki Fran.vz murahhasının yon kental buğdaya malik olacağutı Sabah, erken.. Henaz yatağı Fransa için ihracat kontenjanı hakk. • sövlemîftir. nızdan çıkmamıs, tatlı uykunuzun nı istemiş olduğu söylenmektedir. KoBu v;%""etin tehlikeli olduğu my • kendiliğinden açılmasını size te mitenin dünkü gizli loplant~«ında Fran drndadır. Fran« hük'%metı, bazt ça min eden evliyayı umura hayır dusız murahhası M. Chavard, Fransanın reler düsünmektedir ki bu çare'erle alar ederek, kahvenizi yudum, yuda ihracat kontenjanına hakk, bulun • stoklar miktan 3 milvon kental azaltıdum, sindire sindire, kafa huzuriduğunu bildirmek »uretile biraz heye • lacaktır. Bunlan baska bir miktar buğle içmektesiniz. Refikanız daha can uyandırmutır. Fransamn buğday dayuı mahiyetî tağyir edilmek sure • uyanmamış. Hizmetçi, cocuğu raes<~lesindeki vaziyetindon bahseden tfle stoklardan 5 milyon daha eksîl • mektebe götürmüs, dönüşte de M. Chavard, Fransadak' jon rekolte • tilecektir. Nihayet emniyet stoklan • nin 84 milyon kental olduğunu be • nin kurulması piyasadan 6 iJâ 7 mil • gazetenizi getirecek. yan etmiştir. yon kental buğday dahn çfkilmesine Cırrr! Mumaileyh, Fransanın bu miktarda yanyacaktır. Ay! Kapı çalınıyor. Kim ola, 21 milyon kental miktanndaki stok • Z.inolımduğuna gön* ve bu hesaacaba? Yoksa, hizmetçi, gıderken ları ve ŞimaJî Afrikadan &lmakta ol • ba nazaran Fransanm istiyecfci ihra • anahtarı almayı rru unuttu?. Siz duğu miktan ilâve etmek »uretile bu cat kontenjanınra miktan bes milyon bunlan düşünüp dururken bir datene yalnız 85 milyondan ibaret olan kental olacakhr. ha «Cırr!». Hemen sıcak vataktan fırlıyor, sağ terliğinizi sol ayağınıza solu nu sağınıza acele :1e geçirerek, pijamanızın kordonlannı tuta tuta, kapıya doğru seğirtiyorsun'Jz. Gene Cırrr!., hem de bu sefer daha sabırsız bir çahş. Nansi şehrinde mühim Tibetle Çin ara«ında Geliyor!. Geldim'.. bir konferans verilecek iktısadî anlaşma'ar Bir de kapıyı arahyorsunuz ki, karşınıza bir satıcı. Yere tombalak thassa 23 (A.A.) Çin heyeti, Parîs 23 (A.A.) Anadelu Tibetteki ikametinden istifade ede bir sepet koymuş. guya sizi avla aiansının Paris muhabiri bildi • mak emelile sırıtarak, soruyor: rek Dalaylamanın mezarını ziyaret riyor: Beğim! Teze yımırtalaıım etmislerdir. Gazi Hazretlerinin yarattığı var.. İstemen mi? Bu heyet, Tibet hükC "neti erkâTürkiye Cumhuriyeti ve inkılâ nına Ingiliz lmpa> atorluğile alâ • Herifin o anda boğazına sanl bı ve Türkün medeniyet âle kalarını tamamile keserek Çin cunı mak işten bile degil ama, efendilihuriyetile birleşmeleri tavsiyesinde ğinize halel geleccğini düşünerek mindeki hamleleri mevzuu üze bulunmuşlardır. Çin heyeti Tibet vazgeçiyor ve sadece. sinirli bir rinde Fransanın Nansi şehrinde tekî Ingiliz nüfuzunu tamamile kırtavırla: büyük elçimiz reisliğinde resmî mağa çalışmak suretile İngilizler Hayır! îstemem.. Cevabını aleyhine müteveccih bir hat.tı ha ve ilmî Fransız mehafili önünde reket takip etmiştir. tki taraf bir veriyorsunuz. mühim bir konferans verilecek ticaret antlatması akti için tetkiknt Lâkin, suratına kapattığınız katir. yapmıslardır. Bir Tibet heyetinin pının arkasmdan. o hâlâ ısrar ediYakında Çine gideceğinden bahseRiyaseticumhur orkes dilmektedir. Malum olduğu vechile yor: Ucuz verecağım, efendü. iktidan ellerinde buundu • trasmın senelik konseri Tibette Lamalardır. Müsü.. Al! Başha yirde beylc te ranar, Ankara 23 (A.A.) Riyasetizesini bulaman!. cumhur filaımonik orkestrası, bu Silâh ticareti meselesi Içlerinde, ısrannı ve tacizini kagün saat 15,30 da musiki tnuallim Londra 23 (A.A.) Sir Con patılan kapıyı, sık'lmadan bir damektebi salonunda seçme btr dmSaymen avam kamarasında silâh leviei kalabahğı önünde bu sene • ha çaimağa kadar vardiranlan da ticaıreti hakkındaki beyanatında nin ilk konserini vermistir. B. M. M. bu husustaki 1925 mukavelesinin eksik değildir. Reisi Kâzıcn ve Başvekil Ismet Patngiltere tarafından süratle tasdik Sonra gene bir kısım esnaf ta salar Hazretlerile Maarif Vekili, edildiğini söyledikten sonra silâh bağırma yasağının sokağa mün Sovyetler büyük elçisi Karahan ve imal eden bes, altı milletin bu musefaretler erkânı hazır bulunmuşhasır olduğunu farzederek, her • . kaveleyi tasdik etmemiş olduğunu lardır. hangi bir apartımamn cümle kailâve etmiştir. Bu memleketler Belçika, Çekoslovakya, ttalya, Japon • pısından içeri dalıp, hasıyorlar Isparta halılan ya, Almanya ve Amerikadır. yaygarayı. Kârgir binanın, megaftparta 23 (A.A.) 16 mayıs Sir Saymen, İngiltere ile diğer fon vazifesini gören merdiven 934 denberi 22> 28 buyüklüğün milletlerin gayretleri beynelmilel deki tsparta halılarına yapılan »obir mukavele ile neticeleneceği ü • boşluğundan yukarı ses byle bir akğuk damga isi iyi neticeler vermek midini izhar ederek böyle bir musediyor ki, en mütekâmil hoparlör, tedir. kavelenin su üç hususu ihtiva et • bunun yanında hımhım kahr. Ticaret Odası tarafından pek ye mesi lâzım geleceğini ilâve eyle • rinde olan bu kucan közeyinde ev mistir: Ve bu suretle bizim ('gürültü ile rensel bir narrt tasıyan bu kalite ha1 Hükumet yardımlarının ve mücadele» miz bazı savruk hiz lılann gerek yapılmasında ve gerek ihracat kcedilerinin men'i ile silâh metçilerin toz almasına benzedi. se malzemesinde mühim değisik • ticaretinin filî bir surette mura Ortalardan, göze görünür yerler likler olmuş ve bu foruma sistemi kabesi, ulus&l ihracat mahmızı uçurumdan den savrulan, havalanan gürültü, 2 Beynelmilel hatlar üzerinde kurtarmıştır. Bugüne kadar 25 bin filî bir millî murakabe, gitti, köşelere, kıyılara sığındı. metro murabbaı halı gözden geçi 3 Neşir ve ilân. Eskisinden bazan beter olan bu rilerek damgalanmıştır. Amerika alacağını istiyor halin karşısında, atalanmızm meşHalıcılar birliğinm yaptığı büyük Vaşington 23 (A.A.) 15/12 de bir toplantıda bu is üzerinde daha hur sözünü hatırlamamak elden gelecek olan harp borçlan taksîtleri • esaslt konusmalar olmuş ve haiı gelmiyor: Dimyata pirince gider yapanlar bu kuralın ölmez bir ee nin ödenmesi için Biriesik Amerikaya ken, evdeki bulgurdan olduk!.. kîlde sürmesi için söz birliği etmiş borçlu olan on îki devlet haber veril • miftir. ERCÜMENT EKREM lerdir. Buğday konferansında hafi bir celse yapıldı GUNDE BU. Yeni nesil arasında Dlmyata giderken... Spor meselesi Yazan HFM NALINA M1HINA Bu hırs; mektep aşkını, bilgi ve okuma zevkini söndürüyor, fakat zarar bu kadarla da kalmıyor ısıtma kalktı. Fakat asırların yap mış olduğu tah • Ahmet ribatı birkaç sene' de tamir etmek mümkün müdür? Dikkat ediniz: Bizde küçülen yalnız insanlar değildir. Hayvanlar da ayni nisbette küçülmüşlerdir. Bir Holandah ile bir Türk arastnda vücutçe fark neyse bir Holanda ineği, öküzü ve tosunu arasında da fark o kadardır. Fakır ve bakımsızhk, bizde insanı da havvanı da ayni nisbette yıpratrrıstır En iptidaî aletlerle en ağır işler gören ve ayni zamanda da asgarî gıda ile beslenen ve her nevi bakımdan mahrum olan Türk köylüsü ve hayvanı birlikte ve muvazi olarak geriye doğru kaymıslardır. Makinenin başına oturarak onun yalnız manivelâsını îıaıekete getiren bir Avrupa amelesile kazma kürek kullanan bir Türk köylüsünün sarfettikleri adalc kuvvetlerinin arasındaki farkı olçmek bile mümkündür! Bu fark birincinin lehine olduğu halde o, gene günde üç kere mükemmeî yemek yer ve kalörisini alarak sarfettıği adale kudretini ziyadesile ' yerine koyar. Beriki ise kuru, yavan ekYa biz? Biz ne diye atıldık? meğine biraz sovan katarsa kendiBiz ki dimağ ve kalp kansızlığı ile sini bahtiyar addeder ve bu suretmalulüz! Ahalisinin yüzde yetmiş le hergün bir parça kendı vücubeçi köylü ve nakil vasıtası dünden verdiği için tabiatile pitbilhassa at ve merkep ve tikçe yıprandı ve küçüldü. Hele deve olan, şehirlerinde bile bakım cephesine gelince; vaziyet on yaşındaki çocuklar at üzebütün bütün fecidi. Birincısı hasrinde mükemmel süvariler gibi kotalandığı zaman derhal doktor, şan, büyük merkezlerinde manolhastane, ve ilaç bulur. Berikisi ise, le gençleri, kabile devirlerinde oltaliinin kaderine ve tabiatin merduğu gibi taraf taraf olarak savahametine bırakılıyordu. Talih ve şan bir muhit, spor idmanına detabiatin de pek merhametli olmağil, dimağ ve kalp idmanına muhdığı malumdur. Ben Anadoluyu taçtır. Dikkat ettiniz mi: Bizim dolaşırken sekiz evlâdından yalnız Kurtdereli, Yusuf Pehlivanlanmız ikisinin on beş yaşma vardıkları, Avrupanın neresine giderlerse heailelere çok çok tesadüf ettim. Kamen rakiplerinin arkalannı yere lanlarını ısıtma, ve saire gibi hasgetiriyorlar, şampiyon oiuyorlar! tahklar çocukken götürürdü. HayAh; ne olurdu, bizde şairlerimiz, vanlar hakkında da ayni şeyler ediplerimiz, âlimlerimiz kâşiflerisöylenilebilir. Ortft Asyadan getimiz böyle bir şampiyonluk kazanrilmiş olan iptidaî boyunduruklu «alar?. Adalâta değil, beyne ve sapanın hayvana verdiği ağırlık, kalbe muhtacız. çektirdiği ıstırap hayvanlanmızın tçtimaiyat muallimi Turgut halinden bellidir. Bununîa beraBey Bizde neslin küçüldüğünü ber Türk köylüsü hayvamna karşı ve bozulmağa gittiğini inkâr mı ebeslediği bütün o derin ve cidden deceksiniz? dikkatli muhabbet ve bağlılığa Hayır, inkâr etmiyorum. rağmen ona ancak kendisine ayırYalnız bu hastahğın tesrihi hakdığı kadar yem verebiliyor. Haykında verilen hükümleri kabul etvan hastahklarına gelince, henüz miyorum. lddiam şudur ki bizde insanlan için bile bu sahada kâfi ve Avrupada hastahğın menşei derecede tedbirler alamamıs olan ayni değildir ve binaenaleyh tedabir muhitte bu cihetin pek iptidaî visi de ayni olamaz. Yukarıda söybir halde olması pek tabüdir. lediğim gibi Avrupada bu hastalık İşte, hastahğın menşe ve hakikî havasızlıktan, insanlarm sehirlermembalan! Buna karşı yegâne ve de birbiri üzerine binecek kadar birikmiş ve sıkıçmış olmalanndan ciddî çare söylediğim gibi gıda ve bakım seviyesinin yükselmesidir. dır ve kısmı mühimmi oturarak Yukarıda kaydettiğimiz gibi cumdimağ işlerile meşgul olmalarmhuriyet rejimi bu yolda şükranla dan çıkmıştır. Onun içindir ki o karşılanacak tedbirler almaktadır. muhitte biraz saf hava yutturmak, Sapan ve boyunduruk yeıine pulgeni? sahalarda gezinmek, vüculuk ve makine koydurmağa, Avde hareket vermek bir ihtiyaçtır. rupadan damızlık hayvanlar geOnlar bu ihtiyacı muhtelif idman tirtmeğe, ziraat fenninin >ayıîmave spor vasıtalarile tatmin ediyorsına, sari hastalıklara karşı vaktinlar. Bize gelince; Avrupada yüzde tedbirler almağa, kalabahk köybinlerce ahaliyi ihtiva eden bunca lerde dispanserler kurmağr: ilâh.. şehirlere karşı kaç çehrimiz vardır? Binlerce amele biriktiren tab çalışmaktadır. İşte bizim için üzerinde bilhassa ısrar edilecek vol. rikalar mukabilinde kaç fabrikaFakat bununla beraber, ben idmamız vardır? Azizim, bizde aparnın ve sporun ve bunlan temin etıman hayatı bile yalnız İstanbulda var ve o da son senelerde başlarnış den vasıtalann kıymetini inkâr etmem. Yalnız rasyonel hareket etür. Bizde fakir, zengin hemen her mek üzerinde ısrar ediyorum. Bu ailenin kendine göre bir evile bir gibi vasıtalardan ciddî h't netice bahçesi vardır. Hava sıkıntısı yoktur. Büyük bir kısmı beş on bin elde edilebileceği fikrine iştirak etmiyorum. Hatta o kanaatteyım nüfusu ihtiva eden kasabalarımıki bu vasıtalara fazla müracaat ezın köyden farkı nedir? Köyde oldildiği halde de zararlı neticeler duğu gibi kasaba ahalisi de ziraahnacaktır. Nasıl ki şimdıden bile atle meşguldür, mer'aları ve sürüspor hırsının mektep aşkını, hareleri vardır. Binaenaleyh bizde haket şevkinin, bilgi ve okuma zevkivasızlıktan bahsedilemez! ni söndürmekte olduğunu herkes Turgut Bey O halde sizce teslim etmektedir. Fakat zarar bizdeki hastahğın kaynağı nedir * bununla da kalmaz. Fakır ve bakım«ızhk; AsırPeynir ekmekle ve yahut simitîardanberi devam eden şuursuz rele gıdalananlar fazla yürüyüs yajimler, Türkün iktısadiyatını da parlarsa elbette fakrüddc;me uğsıhhati gibi unutmuştur. Neticede Türk vücutçe ve servetçe kansızh rarlar. AĞAOĞLU AHMET ğa uğradı. Cumhuriyet rejimi ilk defa olaBuloaristanın tavuk ve rak sıhhat ve muaveneti ıçtimaiye bakanlığım kurdu. Gene bu reyumurta ihracatı jimdir ki ilk defa Türk ıktısadiyaBulgaristan, bu senenin temmuz tile uğraşmağa, Türk ziraatim, saayı içinde dış memleketle' e cn milnayiini düşünmeğe başladı ve ted yon küsur leva değerinde 603.092 birler almağa koyuldu. Bunlardan kilo yumurta göndermiştir. Geçen bazıları çimdiden bile mahsullerisenenin ayni ayı içinde gönderdiei ni vermektedir. Meselâ birçok yerise 21 milyon küsur leva değerinde 1,016,892 kilogram idi. lerden Türkün can düşmanı olan Sözleşme (musahabe) devam ediyordu Leylâ Agaoğlu Hanım muallim Cevdet Beye sordu: « Spor hakkındaki düşüncelerinizi bilmek isteriz. Scn zamanlarda gençliği bir spor düskünlüğü almıştır. Herkes ona koşuyor, mektep ve ders bile ihmal ediliyor. Buna ne dersiniz? Cevdet Bey Son otuz, kırk sene esnasında Avrupayı baştan başa saran bu düşkünlük bizi de içine aldı. Gençlik hep oraya doğru akıyor. Oğrenme ve bilgı hevesi kesilmektedir. Memleket gençliğinde göze çarpmağa başlamış olan muvaffakiyetsizliğin zorlu sebeplerinden birisi de bu olsa gerektir. Ayni hal Avrupada da gozükmektedir. Fakat Avrupadaki vaziyet bizimkinden bambaşkadır. Çünkü orada asırlarca devam eden zekâ ve kalp idmanları nihavet Avrupalılarda bir akıl ve kalp şişkmliği hypertrophie de coeur et de 1 intelligence hastalığına sebep ol* muştu. Dimağ ve kalp arasındaki muvazene bozulmuştu. Avrupalılar bu muvazeneyi yerine geri getirmek için spora atıldılar? Niçin? adıköy su kumpany.ası, îs tanbulun sayılı dertlerınoen biridir. Geçenlerde, bura da, bu kumpanyanın halkı haraca kestiğini yazmıştık Kumpanya, geçenlerde. abone lerinden tekrar baç almış. Sulan çamurlu geldiği için saatler bozulmuş, saatler bozulduğu için de kumpanya her evda harcanan su yun metro mikâbını tayin edememiş ve abonelerin hesaplarına gönlünden kopan miktarda metro mikâbı su yazmış, o miktarda para istemiş ve almış .. Bu su haracını istemiyenleri de sulan nı kesmekle tehdit etmiş ve onlardan âdeta eskiden «fidyei necat» dediğimiz «kurtuluş parası» şeklinde para alm>s. Bana şikâyet eden aboneler: u Hiç olmazsa, kumpanya defterlerini karıştırmak zahmetine katlansaydı da geren sene ayni aylarda harcadığım'z su kadar para alsaydı; hayır, onu da yapmadı...') diyorlar. Su saatleri bir ölçüdur ki diğer bütün ölçülerin aksine olarak mas rafını satıcı değil: alıcı yüklenir; saat kirası verir, bozulursa tîmir parası verir. Haibuki saatleri rrüşteri bozmaz, ekseriya çamurîu su . lar bozar Mukave^es: hilâfına, halka çamurlu su veren ise kumpanyadır. Çünkü süzme tertibatı noksandır veya bozuktur. Şimdi bakınız bir çamurlu sudan' halk ne kadar ziyan ediyor: 1 Çamurlu su kullanıyor. 2 Çamur, saati bozduğu için kullandığmdan fazla su parası veriyor. 3 Bozulan saatin tamir maarafını ödüyor. Saatlerin masraftn. aboneler yüklenmekle beraber buniar gene kumpanyanın malıdır. Belediye, bozuk ölçüler kullanan diğer satıcılan cezalandırdığı halde, bozuk saat kullanan ve sulan belki de kasten çamurlu akıtıp saatleri bormak suretile halktan hem fazla su parası, hem de tamir masra f alan bu kum> panyayı niçin cezaya çarpmıyor) Bozuk terazi kullanan bir satıcı günde en çok beş on kişiyi aldattığı halde, Kadıköy kumpanyası binlerce aboneyi ziyana soktuğu için, daha ağır cezaya müstahak de ğil midir? Sorabilir miyiz:.Niçin Belediye kumpanyayı cezalandırmıyor ve niçin yeni seçilen şehir meclisi azalan da ağızlannı açıp bunu »or muyorlar, niçin? Türk inkılâbı ve Fransa Çinliler İngiltere aleyhine çahşıyor Fırtnanın yaptığı büyük kazalar sahifeden mabaiti bağlı bulunan Kızılırmak şirketine ait kereste ile yüklü Kâmil kap • tanın 344 numaralı mavnaıı saat 11 de fırtınanın sîddetinden batmıstn*. Kerestelerin hemen hepst denize dökülmüs ve suların akın • tısına kapılarak Adalara doğru gitmeğe başlamıştır. Ege teahhurla geldi Dün tzmirden saat 17 de limanimıza gelmesi beklenen Ege vapuru havanın muhalefetinden dolayı ancak s*at 21 de gelebilmistir. Dün Karadenizden gelen (Ka • radeniz) vapuru yolcuları da Ka • radenizde siddetli fırtınalansı hü • kütn süımekte olduğunu söyletnislerdir. Yunanistanda feyezan oldu, 13 kişi boğuldu Atina 23 (Hususî) Dün bütiir Attiki vilâyetine siddetli yağmur • lar yağmıstır. Atina ve Pireye yağan yağmur o kadar siddetli ol • mustur ki bu civarda bulunan büyük muhacir mahallelerini seller bas mıs ve insanca da bir hayli zayiat olmustur. Boğulanlacın on üç kişi kadar olduğu zannedilmektedir. Suların fazlalığmdan Pire ve civarında iki saat kadar bütün müna • kalât du mustur. Kif isanm birçok yerle>'inde sular iki metroya kadar yükselmistir. Bursa Belediye Meclisi mühim kararlar verdi Bursa Belediye Meclisi azalartndan bir kttmı etmiş umumî vaziyeti uzun uzadıBir su şehri diye anıldığı halde Bursa (Hususî muhabirimiz • ya anlattıktan sonra bu izahat mecsusuzluktan bunalan Bursanın bu çok den) Yeni belediye meclisiraiz lisi tatmin etmis ve kendisine tesekeski derdi etr&fında konuşulmuş, subatta toplanmak üzere içtimala rını bitirtnistir. Meclis; son içtimada yeni ve eski reisler vaktile şehre su kür edilmistir. Belediye seyyahin şubesi büro • yu getiren Pont amaussan sirketi • 3,500 lirahk meb'us seçimi tahfi sunun Dağ spoclan kulübü merkenin noksan tesisat yapmis olması »atı kabul etmiş; yeni ihdas olu zine nakli ve bu suretle seyyahin yüzünden mahkemeye verildiğini nan belediye reis muavinliğine 100 «ubesinin daima kolaylıkla bulunaanlatmıslar ve bugünkü vaziyet lira maas tahsis etmiş ve eski reis cak bir yerde olması hakkında ve« hakkında beyanatta bulunmuşlar • Muhittin Bey zamanında başlanan dır. Ayrıca belediyenin su mütehas* rilen takrir üzerine bu mcfsele için şehir kazino ve lokantasının ikroali encümene salâhiyet verilmistir. sısı Suphi Bey; suların neden nokiçin de bütçeye 18,000 liralık tahJfaM san geldiğini fennî sekild* tesrih sisat konmustur. Muglada fındık yetiştiriliyor Muğla 23 (A.A.) Vilâyetimizde geçen senedenberi fındık yetiftirm'jı için büyük bir istek ve merak uyan • mıştır. Geçen sene Gi'esun ve Riz« • den 400 kadar fidan getirilmi», bu sene de 6000 fidan getirilere!» pek az bir para karşılığında ha'ka dağıtılmakta • dır. Vilâyetimizde fmdıkçiüga çok iyi ve açıkhr.