22 Eylül 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

22 Eylül 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Evlul ı°34 TELGPAF HABERLERİ Orhaneli kazasmda bir köy tamamen yandı Açıkta kalan köylüye derhal yardım yapıldı, köyün yeniden inşası için emir verildi Bursa 21 (Hususî muhabirimiz • den) Orhanelînin (Akçebük) köyünde bir yangın çıkmış ve (32) evli köyün (24) evi bir saat içinde tamamen yanmıştır. Bu arada köylüye ait zahire ve tohumluklarla eşya da kâmilen yanmıştır. lâliahmeri de kendilerîne derakap yardıtna başlamış ve yiyecek, giyecek temin etmiftir. Açıkta kalan köylüler başka köy lere dağıtılmamış, yanmıyan (9) ev halkı tarafmdan misafir edil • mişlerdir. Kaza kaymakamı köyün yeniden yapilması için emir almı?tır. Fakat bu sefer evlerin taş ve tuğladan yapıltnası ve kıştan ev vel bitirilmesi için tedbirler alın mıstır. Bundan başka vilâyet teş kilâtı da bu felâketle alâkadar olmuş; Bursa Hilâliahmeri merkezi umumiyi haberdar etmiftir. [BÜGUNDEBU. En büyiik yarış! Cumfnrriy§( Budapeştede Gülbaba! H E M NALINA MIHINA Macarlarm da hâlâ Gültepe dedikleri o sırta, yalnız bir ölü gömmüş değil, sanki bir kale dikmiştik! Aptesanelerde fırka mücadelesi Seyahat hattralan*} ransa, fırka mücadeleleri hayH şiddeth' olan bir memlekettir. Hatta bu fırka mücadeleleri, geçen sene kanlı bîr sekil almtfh. Şu • batta cereyan eden kanlı boğusmalar • da ölenler namına Parisin roeshur Mad* lein kilisesinin merdivenleri üzerine guzel bir abide bile yapılmıştır. Ba abide, Paris şehrinin patronu d a n Sent Jöneviyevinin hâdiselerin vuku • bulduğu Konkordiya meydanına ve meclisi meb'usan binası olan Burbon sarayma nazır bîr heykelidir. Sent Jo • neviyev mahzun bir shna Qe o kanlı mficadele sahnesine bakar. Vatandaşlar ve hemşeriler arasında* ki boğuşmanm hazin ıshrabmı ifade eden bu güzel abideye rağmen, fırkalar ve sınıflar arasmda mücadele de • vam etmektedir. Bunun bir de gazeteler arasmdakl tecellisinden bahsedeyim de ondan Sonra mevzua gelirim. Fas fatihi Mareşal Liyote 81duğQ zaman Fransanm nasyosyalist gazete • leri söyle bir fıkra yazmışlardıı «Fas nıltanı, Maresal Liyotenm ta butu başmda ağlamak îçin Parise gel» di.» Komunistlerin gazetesi olan Humanite ise şöyle diyordu: 1 «Fas sultanı, Liyotenm ölümöne değil, fakat onun Fasta yaphrdığı katliamlarda ölen Faslılara ağlamak için Parise geldi.» ' Bu suretle komünist gazete, Fransanın en büyük maresallanndan birine, Fası zapt ve itiük eden adama katü diyip işin içinden çıkıvermlşti Hem de maresala muazzam millî cenaze mera» simi yapıldığı gün ve saatte... Fransada, gazetelerde, meb'usan meclisinde, fırsat düştükçe tezahürat şeklinde caddelerde ve meydanlarda cereyan eden fırka mücadelesi, sokaklardaki umumî halâlarda da devam eder. Hangl aptesaneye girerseniz, duvarlarda «yaşasm!» ve «kahrolsunia sözleri görürsünüz. Biri cyaşasın ko mirnizm» diye yazmıs, diğerî onun «yaşasm» kelimesini çiz«rek yerine «kahrolsım!» kelimelerini koymuştur. Meçhul bir el Staviski rezaletmîn m kahramanlanndan olan sabık Başve kil Şotan içm «kahrofsun» cümiesinl yazmıs, gene mchul bir el bunun alhna «kahrolsun Blum!» u ilâve etmiş • tir. Fırka mucadelestnin böyle keneC duvarlanna kadar intika'i hayli varİD ve iğrenç birjeydir. Valimiz Fazlı Beyden aldığım malumata nazaran, yangın bir evde pekmez kaynatılırken dikkatsizlik neticesi ateşin bitişikteki »amanlığa geçmesinden ve evlerin ahşap olmasmdan başka şiddetli bir rüzgârm da devam etmesinden ileri gelmiştir. Insanca zayiat yokhır. Kayde fayan olan diğer bir nokta Valimiz Fazlı Bey bizzat bu kövar. Bu köy Yunanlıların işgali es ye gitmiş ve açıkta kalan köylüye nasında da yakılmif ve tekrar ya • hemen yardım yapılmasım temin pılmiftir. Binaenaleyh son yangın etmiftir. Civar köylüler aralarında köylü için ikinci bir felfket olmuftopladıklan paraları felftketzede • tur. Musa lere tevzi etmişlerdir. Orhaneli Hi..»mmııınııııınııııııııııııııuillllllinillllllllllllllllllinillinnır M. Venizelos Reisicumhur mu oluyor? Dedikodulu bir şayia Muhalefet fırkaları bir Sovyetlerin yeni Sofya sefiri niçin mezuniyet almış tebliğ neşrettiler Atina 21 (Hususî) Muhalefet fırkalan rüesasının yaptıklan miiza kerelerin neticesi hakkında bugünkü gazetelerle bîr tebb'ğ neşredilmiştir. Bu tebliğde, M. Veniz«losun Riyaseticumhur makarm için namzetliğinrâ kon ması kararlaştınldıîh bildirilmektedir. Sofya 21 «Hususî muhabîrimiıden, telefonla» Bulgar Başvekilinin ga zetedlere verdiği beyanahna nazaran Sovyetlerin yeni Sofya sefiri bir ay mezuniyet aldığı içîn Sofyava gelmesmi tehir etmiştir. Halbuld Bulgaristanın Moskora sefiri, daha ayın 15 mde Moskovada bulonuyor ve Sovyet sefiri de ayni tarihte Sofyrda bekleniyordu. Sovyet sefirnvn vakitsiz mezuniyet alma • n Sofya siyasî mebafilinde ciddî mü • nafeatnlara sebefciytet vlsrmektedir. Deveran eden şayiahra nazaran Sovyet sefiri, sözde Yugoslavya Kra lmm Sofvayı ziyaretinde Sofyada bu • lunm*mak için mezunivet alımetır. ir taraftan mületler: «Sulh! Sulh!» diye avaz avaz haykmrIarken, öto taraftan bir takım fatih namzetleri, Harbi Umu miden evvel bile görülmemis ve isitil memis bir faaliyetle silâh üstüne silâh, cfpane üslüne cepane, gaz üstüne gaz, gemi üstüne gemi yıgıyor ve durmadan birbirlerine diş gıcırdatıyorlar. Silâhları bırakma konferansmm re • isi Mister Henderson nerede iae aglamalı olacak. Kavga ve dövüşle netice lenen bir futbol maçının hakemi ne vaziycte düşerse, biçare adam o vaziyetp te. Aylardanberidir, nefes tüketerek düdük çaldı, durdu. Kim kime . Zavallının sesi, bakırcılar çarsısmda gazel o • kur gibi, tam manasile gürültüye gîttL Bunun?a b'îrabr, ümidini kesmişe dl» benzemiyor. Hele Akvam Cemiyetinin içtimaı da*ılsm, bîz gene toplamr, ca • ba'anz.. diyormuş. Halbuki bir taraftan, ltalya, handise beşikteki çocuklara emzik yerine gaz maskesi, kundak yerine fişfklik, çmgı raklı halka yerine el bombası dagıta cıak; Almanya, beslik lâstik balonlan icabında harp tayyaresi olarak kullanmak üzere tedbirler düşünüyor; Japonya canh ınsanlann dibine uskur uydu rup torpil yaptı; lngiltfre, hudutlannın Ren nehri boyuna kadar uzadığmı i • lân etti; Fransa, boydanboya istihkâm yapıyor; Cenubî Amwika devletkrinden ikisî bir Şako davasıdır tutturdu • lar, b<rbirlerini yiyorlar; Polonya Fransaya kafa tutuyor; Bulgarlar büyük Bulgaristan sayıklıyorlar; Avusturya Habsburg hanedanma kur ediyor; Macariar d^nize mahrec istiyorlar.. Bereket versin ki dava da, davacı da ; b>r değ l. Bir kör dövüşiidür, gidiyor. Yoksa, iki devlet ayni dava üzerinde birîeşnrs oisalar, beseriyetin hapı yut tuğu gündür. ERCÜMENT EKREM Bestktaslı okuyuculanmdan Demlr Fe. rit Beye: Duygularmızdan çok mütehaasls oldum. Tesekkürler ederim, efendim. E. E. Iffefratiyeti mateaktp Avrupaya giden bir heyet, Badapeftecte Gülbaba türbesi önünde... Fransızca kelimeleri ağzınm i • ğuna Hina ile yerleştirilen alaturka bir taş pınltısı gibi durmaktadırl çind'en iki madenî levhaya çarpar gibi çıkaran nara konuşuşlu iriyarı O türbenin etrafına, şimdi met • Macar rehberim otomobili boyuna ruk ve ıssız kalan, bu ağur şatoyu Peştenin şatrançlı caddelerinde gezMacarlar mesçit olarak yapmışlar. dirtip duruırken, postaneye bıraktıRevaklarma direk yerine heykel diğun kartlardan İstanbul yolcusu olkilen bir mesçit! lçeri girilince biduğumu anlar anlamaz, artık ba • nanın ilk heykeli bronzdan dökül na sormaya bile lüzum görmeksizin, müş pembe renkli bir kızdır: Başınşoföre doğruca «Gülbaba» kumanda gUlden bir çelenk, elind'e gül dodasını verdi: Asnrlardır buralarda lu bir tabak, gergin bir körpeliğin bizim hatıramızı tekbaşma diri tuişvesile Gülbabaya canh gibi gülüp tan Öltiye gidiyoruz! duıruyor. Burada sofuya namaz, hiç yakışık almaz, fakat gül seven o Merzifonlu bir bektaşı fakiri, bektaşi kocasına karşı gül taşıyan Fatih zamanındanberi her gazaya gönüllü girdl. Başına taktığı gülden, bu körpe: Bektaşilik ki dünyayı habeline takındığı kılıçtan başka mah ram eden ibadete haramı ibadet yapan bir fetaretti, helâl olsunl yok. Mohaç gecesinin bin bir meş'aleli kızıl alacasında göbeğine kadar Asvlarca zühtün katılığmı, Türklü • inen bembeyaz sakalı bir kat daha ğü kahksız, bektaşilikle yumusattık. heybetleşerek o da dua etti. AvruO, darhğa ufuk, çatıklığa raks ve payı yenen orduya Budin, kapı aptalliğa kahkaha idi. Hâlâ her beklarını açıvermişti. Fethiye adı vetaşi fıkrası sofuluğun kabalığını rilerek camiye çevrilen büyük kili • neşterliyen bir inceliktir. Zevki âyin, sede ük cuma namazı küınmakta nağmeyi dua, gülmeyi sevap kıldılar. dtr. Cami dolu, kaleiçi dolu, karşı Zühtün zındık, medresenin sapkm, tepelere kadar bütün asker dolu. ve tekkenin bile karanlık gördüğü Birden Gülbaba ayağa kalktı. Ey bir bektaşi babasımfan öyle bir veli nasıl çıktı? ölUyü dirilten ölü mücemaat ben gidiyorum, dedi. Dedi düır? ve yere serilerek gidiverdil Onun gibi fakir yaşayan çoktu, tmparatorluğu çelik bîr belkemiği fakat onun gibi şahane gömülen gögibi tutan Yeniçeri sertliğini savaş rülmemiştir. Bütün frenk dünyasının tan, içliliğini bektaştan almıştı. Gül«muhteşem» dediği Süleyman ta baba bütün ordu önünde, fitilini kendi elile kısmış gibi sönüverince, butunu ta^ıyor; cenazesinin imamı derhal bütün muhayyilelerde nurlu Ebüssüuttur, cemaati bir iki yüz bir keıramet gibi parlayıverdi. O obinlik asker. Bir ölü toprağa girerraya orduyla gelmişti; ordu orada ken bir mahşer toprağa çıkmış gibi. onunla kalıyorum sandı. Gövdeye Kaleye yüzlerce top ve on binlerce can gibi insana avunmak lâzun. Gül • kuvvet bırakan padişab Budin vebaba aldatan bir yalan değil, o arzirine verdiği fermana ilâve ediyor: <Gülbaba, Budin gözcüsü olup him tık iki asır hastaya fifa, korkağa cesaret, tasaya tesellidirl metleri hazır ve nazır ola!» Ma • carlaruı da hâlâ Gültepe dedikleri Kırklık Macar madamı çıkardığı o sırta yalnız bir ölü gömmüş değil, anahtarla ttirbeyi açtı. Içeride alelâde sanduka ve bir köşesinde bir sanki bir kale dikmiştik! tesbih asıh çırçıplak duvarlar. HaMargrit köprüsünün şarkındaki tıra yazmak için ziyaret defterini ugarpli Peşteden garbindeki şarklı zatıyorlar. Ne çıkar? Vaktile o dutepenin dar sokaklarma geçip te, varlar fakirînden vezicme, meçhu biraz dolandıktan somra, bir türbe yerine, dört köşesinde dort kule yük lrnden meşhur evliyaya kadar ya zılarla ve beyitlerle doluydu. Veliselen haşmetli bir orta zaman şatoden med'et uman evliya oraya üç çesu görünce şaşıra kaldım. Meğer şit manzume yazdı ve birinde «MerGUlbaba türbesini Macarlaır saray zifondan gelerek tuttu vatan> diyorgibi bir çerçeve içine almışlar. Ustü du. Evet iki asır vatan tuttu ve iki açık iki kath yapınuı sütunlar ve asırdır vatansız kalarak, yarısı tuheykellerle »üslü koridorlarını do tulmuş ay gibi dört asrın bir tarafı laşarak son meırd'ivenden avlunun haşmette, diğer tarafı gurbettedir. ortasına inilince bektaşi başlığı bi Gurbette diri bir defa garip, fakat çiminde kurşunî renkil ve yekpare taştan yontulmuş gibi bir türbe to • gurbette ölü; vatanında ölmiyen iki defa ölür. Ya ölümünden sonra vaparlağı görülüyor. O kabarık çar tanı giden? Gülbaba, on defa aziz çeve içinde yumruk kadar kalma ol 1 «ma rağmen gene kurumunu kay Paris betmemiş: Alafranga büyük bir mahfazanın derin kadife çukuclu ' tSMAİL HABlP Hükumetin kanaati Atina 21 (Hususî) Meb'usan mecîisinin M. Zaîmisî tekrar Reisicumhur httihap edeceğine hükumetce ka • tıaat hâsıl olduğundan btı intihabm yakında yamlacajn temir pdilroektedir. Japonyayı altüst eden müthiş bir tayfun (Birtnei sahifeden tnabait) avenet için buraya askerî kıtaat gönderilmiftir. Kigotoda enkaz altında 1,000 talebe kalmiftır. Bunlardan 500 fi derhal kurtanlmıs ise de diğer 500 ünün akıbeti meçhuldür. Sahilde bircok fehirler cezir yüzünden harap olmuştur. 50 binden fazla evi sular basmiftır. Ondan fazla tren hattan çıkmış, veya devriltniftir. 100 kifi kadar ölmüştür. Tokyo, Ozaka ve Şhnanpseki demiryolu münakalâtı inkıtaa uğra mıştır. Saatte 70 mil âüratle esen tay • fun evvela Magosakiye çarpmış sonra Ozaka ve Kobede büyük zararlar yaparak sahil sehirlerini harap etmiştir. Tokyo ya tayfunun yolnız kuy • ruğu çarpmı?tır. Zararlar o kadar fazla değildir. Vapurlarda kaza ve zararlar azdır. Çünkü rasataneler evvelce kendilerini haberdar etmişlerdL Cemîyeti akvamda Lehistah, ekalliyetler hakkındaki teklifinî geri aldı Cenevre 21 (A.A.) Siyasî ko misyonun sabah celsesinde M. Massigli Fransa hlkumetinra terini izah ebnis ve yalnız Lehistanm teklifinde hususî bir maksat görmekte olduğunu söylem'ştir. M. Masçili ekalliyetl«rin himayesi Drensipierinin Avrupaya hasredümesrain Mflletler Cetniyetinin ıu ikJ Drensibine mugayk olacağnu söylemistirı Cenevre müessesesinin cTıansumuru£ü ve cemiyet azasından olan devlet • lerîn musavau. Muhtelif hatipîerin söyMikleri sSzSerden sonra amumî muzakereye ni • bayet verilmiîtir. Bunun üzer<«e M. Madariaoa LehUtan heyetinden tekli • fîni seri aîmasım rica etmi?tir. Leh ba«morahhası M. Raczvnski bu meselede bfiyttk devletler arasaı<!a noktaî nazar {htilafUn C'kmıs oldi3$unc!aı dolayı teklifini geri alrmş olduğunu beyan etnrştir. Lehistann* fcu Sareketinden sonra ortada iki meseıe tcalıyor: Ekalliyetlere karsı bir takım taaMiüdatı bulunan b ' n devleMer^n bu iti • barla olan hususî vaziyetlerinin konsetarafmd'n teklifi ihtimaH. Ekalliyetler hakkındald muhaverelerîn Lehistan tarafmdan tatbikinin kon trohma utirakten Lehistanra imtinaı. Almanyada din ve dünva işleri Her türlü dini münakaşalar menedildi Berlin 21 (A.A.) Vicdanlann Nasyonal Sosyalist devlete ram ol ması aleyhinde mücadelede bulun • muf olan muhalîf protestan maha fili hertürlü uzlaşma ümidini kaybetmislerdir. Bu mehafilde Pisko • pos Müller ile Alman kilisesi hu • kuk ifleri müdürü Jaeger aleyhin de fiddetli bir muhalefet göster • mektedir. Jagerin millî bir kilise vücude getirilmesine dair olan tel mihleri büyiik bir endişe uyandtr • mıştır. Dahiliye Nazınnm bir emirna • mesi hertürlü dinî münakaşaları menetmektedir. Yalnız, kanunî ki lise olan Alman kilisesinin beyannameleri müstesnadır. Dahiliye Nazın, kilisenin yegâ • ne meşru mümessilinin vazifesin • den uzaklaştınlmıs olan Wourmun yerine Wourtenburgta kiliseyi idare etmeğe Almanya piskoposu ta • rafından memur edilmiş olan komiser olduğunu söylemiştir. Alman istihbarat bürosunun bir tebliği katolik Almanlar if birliği nin feshedilmesini fu suretle mu hik gostermektedir: 1933 temmuzu tarihli konkor dato Alman katolikliğinin siyasi temsilini faydasız kılmaktadır. Yapılacak müzakerelerin hertürlü fi kir re nazar ihtilâfım ortadan kaldıracağı söylenmektedir. Çünkü nasyonal Sosyalist fırka ve devlet ye gâne vahdettir. Ve bu hususta iki ayn noktainazar bulunması kabul edilemez. Belediye intihabatı Intihap defterlerine yapılan itirazlar çok az Belediye intihabab faaliyetine dün de cuma olmasina rağmen devam edilmiştir. Dün Adalar ve Kartalda yoklamalar yapılmış ve Fırka namzetleri tesibit edilmiştir. Yoklamalara Fırka idare heyeti reisi doktor Cemal Bey riyaset etmiştir. Bugün de Bakırköyde yoklamalar yapılacak ve Fırka namzetleri tesbit edilecektir. Yoklamalara bugün nihayet verilecektir. Diğer taraftan subelerdeki mti • hap encümenleri yapılan itirazları tetkik etmişlerdir. Defterler ewel« ce çok iyi tanzirn dilmiş olduğun dan birçok şubelerde halk isimle • rini tamam olarak defterlerde bulmuşlardır. ttirazlar daha ziyade Beyoğlu, üsküdar ve Fatih mıntakalan gibi nisbeten kalabalüc ma * hallâttaki defterlerde vuku bul • muştur. Evvelki akşamdan itibaren muhtelif sinemalarda ve Fırka merkez» lerinde başlanan propagandalara dün akşam da devam edilmiştir. H» tabelere bugün ve yarın da devam edilec*»Ltir. Afetin bilânçont Ozaka 21 (A.A.) Son heberIere göre yıkılan mekteplerin sa yısı 47 dir. 225 çocuk ölmüş, 822 çocuk yaralanmiftır. 3 çocuk ta kayıptır. 188 ev tamamen, 260 ev kısmen harap olmuştur. 96 kifi ölmüş, 29S ki«i yaralanmıştır. 8 kişi de kayıptır. 8 yerde yangın çıkmış, 25 ev yanmıştır. Ozaka tımarhanesini cezir alıp götürmüştür. Tımarhanede bulu nan 60 meczup kaybolmuştur. Tayfunun devirdiği 10 trenden birisi Tokyo Şimonseki ekspresi idi. 10 vagondan mürekkep olan ektpreste 250 yolcu bulunuyordu. Ekspres tam bir nehrin üzerindeki köprüden geçerken tayfun tarafmdan devrilmiştrr. Fakat köprünün parmaklıklan nehre düsmesine mâni olmuştur. Osaka polisi, sulann basmasm • dan 100 kişinin öldüğünü bildirmektedir. 50 evi de su basmıştır. Tokyoda bulunan Haneda hava meydanmda 5 hangar harap ol • muş 20 tayyare tamir edilemiye • cek bir tarzda hasara uğramıştır. Tayfunun antenlerini devirdiği Nagoya radyo istasyonunda muhaberat tekrar tesis edilmiştir. Kiyoto 21 (A.A.) Polİs, burada ölenlerin sayisının 103 olduğucıu bildirmektedir. 352 kişi ciddî surette yaralanmıştır. Susuzluk Ozaka sehrini tehdit etmektedir. Tayfun Ozaka koyunun cenubunda kaybolmuftur. VÎLÂYETTE ÜNİVERSİTEDE DünkU Amerikan kupası yarışlarında Amerika kazandı Nevyork 21 (A.A.) Aroerikalı lann Renbov yatı, dünkü yarışta tngiiizlerîn Endevor yatına galip gelmiştir. Amerika yatı mesafeyi 4 saat, 35 dakika, 34 saniyede yapmıs; Ingfliz yatı aym mesafeyi 4 saat, 39 dakikada yapmtştır. Bununla beraber, tngiltere Bdye karşı bir gelibiyetle baştadır. Fakat Amerîka kupası için yapılması lâ • zım gelen henuz dört yanş vardır. Polis miidüriyeti kalemlerinüe çalışan polisler Emniyet müdürlüğünün müdiri yet ve şube kaletnlerinde büro iş lerinde zabitanın kâtip sınıfı me murlarından maada polis memurundan serkomisere kadar sivil zabıta memurlan da çalışmakta idi. Kâtip sınıfına ait olan bu işlerde zabıta memurlannın çalışmalan muvafık görülmediğinden bu teskilâtın değiştirilmesine karar verilmiştir. E J yeni değişiklikte kalem işleri yalnız kâtip sınıfı memurlara tahsis edilmiştir. Evvelce Buralarda çalışan zabıta memurlan da ya resmî veya sivil olarak polis merkez Ierine taksim edilecekler ve bir kısmı da muhtelif şubeler kısımlarır<a verileceklerdir. Tababeti akliye ve asabiye kongresi Türk tababeti akliye ve asabiye kongresi dün sabah saat 9 buçukta reis profesör Mazhar Osman Beyin nutkile açılmıştır. Kongırede birçok doktorlar hazır bulunmuştur. Türkiyede felci umuminin humma ile tedavisi hakkında doktorlarımız arasmda muhtelif münakaşalar yapılmıştır. Bunlaır arasmda profesör Nazım Şakir, Fahrettin Kerim, Hüseyin Kenan, İhsan Şükrü, Neşet Halil, Ismail Ziya Beyler bulunmakta idL Kongreye bugün de Tıp Fakültesind*e devam edilecektir. Bugünkü içtimada profesör Marinesco ihtiyarlığın biyolojik mihanikiyeti ve te • davisi, profesör Nissen dimağ kistlerinin cerrahî tedavisi, profesör Swartz dimağ tümörleri hakkında raporlarıaı okuyacaklaırdır. Kongreye saat 9 buçukta başlanacaktır. Leh Alman müzakereleri Varsova 21 (A.A.) Leh Alman tîcaret müzakerahna burada tekrar baslanmıstn*. Varşovada tahliye edilenler Varsova 20 (A.A.) Bugün tecrît kampmdan millî radikal fırkasına mensup Hk mevkuf gurupu tah'iye edilmistir. Bu tahliye evvelce tayin edilen müddetten üç ay evvel vaki olmuştur. Almanlar Amerika^an tayyare almamışlar! Vaşington 21 (A.A.) Ahnan sefiri, M. Hullu ziyaret edorek kendisile uzun uzadıya görüşmüştür. Sefir, Almanyanın Amerikadan askerî tayyareler ve harp malzeme ai satın almif olduğuna dair olan sayialann saçma olduğunu söyle • miftir. Ankara ekspresi Dün sabah Ankara ekspresi Haydarpaşaya bir saat kırk dakika teahhurla gelmiştir. Havanada patlıyan 35 bomba Havana 21 (A.A.) Şshrin muhtelif noktalannda dün gece 35 ten fazIa bomba patlarmştır. Zarar mühimdir. Dahiliye rremurları sicil nizamnamesi Dahiliye Vekaleti dahiliye me murlan sicil nizamnamesini tadil ederek yeni bir nizamname projesi hazırlıyacaktır. Bunun için diğer Vekâletlerin de sicil nizamname • leri tetkik edilmektedir. ECNEBİ MEHAFİLDE Arnavutluk Jeneral Konsoiosu Arnavutluğun tstanbul jeneral konsoiosu Abdül Sulo Bey Arnavutluk Hariciye Nezareti siyasî işler müdürlüğüne tayin edilmiştir. Yerine Arnavutluğun Selânik jeneral konsoiosu 3etirilmiştir. Viyanada 3 idam kararı Viyana 21 (A.A.) Salzhourg ağır ceza mahkemesî ellerînde înfilak edici maddeler bulunan üç naziyi idama " " M ^ n etmiştir. AFYONKARAHİSAR MADENSUYU Mide, Barsak ve Karaciğer rahatsızlıklarına

Bu sayıdan diğer sayfalar: