Casuslar Arasında 137 Nakili: A. DAVER ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Üç suç bîrden... \hmiyet 15 Eylul 1*»34 Siyasî icmal Macaristan ve devletler, iyanadaki (nazi) kıyamı uzerlne M. Musolminm Avusturya hududunda ordolar tahşit ederek Ahnanyaya karşı tebditkâr bir tavn alması Avrupanm politika vaziyetmi e> sasından değiştirea bir dönüm «oktast olmuştur. Bundan Macaristan devletmh dahi siyasî vaziyeti müteessir oldu. Sulh muahedeleri en büyük haksızugı Macaristana göstermiştir. Macarîstan parçalanmtş ve mflyonlarca M«ear millî hudutlann haricmde bırakılmtştı. Bu haksKİığın tamiri için Macaristan şimdiye kadar yalmz ttalyadan medet umuyordu. Çünkü M. Musolini orta Avrupada Fransanm siyasî manzume sme karşı kuvvetli bir mevki tutmak için Macaristana karşı teveccüh gös • termekte ve muahedelerin ebedî ohnadığmı ileri sürerek Triyanon muahedesinin tadili taraftan olduğunu söyle • mekteydi. Fakat son hâdiseler ttalyanm esa* gayesi Avusturyayı nüfuzu altma alma) olduğunu ispat etmesi ve bu maksadına erişmek için Fransa ve hatta küçük itilâfla uzlaşmağa ve uyuşmağa müte • mayil görünmesi Macaristan efkân u mumiyesinde ttalya tarafından terke • di'd'ği mtıbamı bırakmıştır. Sabık başvekil ve şimdi hükumet fırkası uderi olan Kont Bethlen son yazdığı bir makalede Macaristanın bundan sonra Italyamn elinde bir figüran olarak kalmıyacağun kat'î bir lisanla kaydetmiştir. | Macaristanm şimdi kendisme bir müzahir aramak lüzumunu iyice hisseylemekte olduğu asikârdır. Bunun için Macaristan basvekili öe hariciy* nazmmn Varşovaya yakmda yapacaklan seyahab'n ehemmiyeti bir kat daha artıyor. Bundan sonra Macaristanm Lehistana ve Almanyaya doğru daha ziyade temayül edeceği anlaşıbyor. Macarlar Avrupanm en yiikıek ve en müterakki mUletlerinden biri oldugundan garpteki haksinas devlet adamla n ve gazeteleri Macar milletme yapı lan haksızhklann tam>'r edilmesini istiyerek seslerni yukseltiyorlar. f fngilterenin en ziyade okunan ga*etelerinden Deyli Mevl son yazdığı bir başmakalede diyor H» tf»v . «Triyanon muanedeîl Ma«»rî»»»ı»" ic:n zaiim ve hafin bir haksızlık hücceb'dir. Bu muahede tadO edİlmedacçe vasatî Avrupada hakikî sulh teessüs edemez. Eski Macaristanm nüfusun dan beşte ikisi yabancı idarelerde ya şamağa mecbur tutulmuştur. Bunlann çoğu en şiddetli takio ve tazyiklere maruz bulunuyor. Bu mert ve yiğit mîlletin uğradığı felâket tngiliz mille tinin teessür v e teveccühünü uyandır mağa lâyıkhr. Macar ve înçiliz mflletleri arasmda ötedenberi kuvvetli v e mütekabil hürmet bağları vardır.» < Bu sahrlar Macaristanm oğradiŞi haksızlıklarm tahammülfersa olduğu garpte dahi takdir edflmekte olduğu nu ispat ediyor. Macaristamn bundan sonra takip edeceği siyasetle Avrupanm «ılhu şüphesiz çok alâkadar brfunacaktır. Ereğlinin ihtiyacı Gabrielle Petit 1 nisan sabahı kurşuna dizilmis ve cidden kahramanca ölmüstür Ozerinde ihtiyat mülâzimi Val ter Henning namma bir hüviyet ve • sikan da taşıyor. Her yere girrp çıkıyordu. Muharebe başlodığı zaman genç kız 21 yaşında idi. Lille'e geldiği vaklt, diama mevki kumandanlığı tarafından işgal edilmiş olan büyiik otellerden birine inerdi. Brükselde ise Tiyatro aoka • ğmda. 68 numarah evde iki odalı bir apartnnanda oturu**du. Bu odalar dan birinde ihtiyat mülâzimi Walter Henning ötekinde mülâzimin metreei oturuyordu. Mülâzimin de metresinin c&susun ta kendisi ol duğunu söylemeğe lüzura var mı? Mülâzim Henningin odasında metresi Helene Legrandtn bh* resmi ve Helene Legrandın odasında da mülâzimin bir fotoğrafUi vardu Çok dHckatli bir göz, iki resim arasında müşabehet bulur ve mülâzimle metresinin iki kardeş gibi birbirlerine benzedrkJecinm farkına varırdu Filvaki resimlerin birisi MatmazeJ Gabrielle Petrtain gayet şık kadm kıyaietinde bir fotoğrafisi, digeri de Ahnan ihtiyat mülâzimi Valter Henningin üniformasUe çıkarılmif re» miydi. Yana iğilmiş kasteki ve tek gözlüğile bu genç mülâzimin fo toğraf isi, bir hayli genç kızı bastan çıkaracak kadar güzel çıkmıştı. Gabrielle Petit, bazan fakir bir kız kıyafetine girerek Alman zabitlerinin oturdukları kahve ve kazi • nolara girerek gazete satard'u Bazan ayni yerlere askerî üniforma ile gelir ve zabitler tarafından en hoş ve •evimli bir arkadaş olarak kabul edilirdL Başka bir gün, gayet zarif ve çık tuvaletlerle gelerek ihtiyat müla • zimi Henningi arar ve mülâzimin güzel metresi Matmazel Helene Legranda, arkadaşlan hasretle bakaır]«r. Şu Henning talihli delikanlıdır, metresi ne güzel kadm, diye içlerini çekerlerdL Gabrielle Petit, Belçika • Holanda hududumı baştanbaşa kaplıyan yüksek kudrette elektrik cereyanı ve rilmiş tel maniayı kauçuk kostüm giyerek müteaddit defalar geçmeğe sntrvaffak olrauştur. Almanlar hesabma casusluk eden Ledoi itminde bir Belçikalmın vü • cudünü ortadan kaldırtan Gabri • elle Petit olmuştur. Günün birinde Belçikah caıus Jean Bordin Alman casuslukla mücadele teşkilâtı tarafından yakalanmak üzere iken, bu eüVetkâr kız isi haber almış, tehli keyi casusa haber vererek kaçmasını temin etmi;tir. Nihayet 20 kânunusani 1916 da Almanlar bu mükemmel casusu yakalamağa muvaffak olmuşlardtr. Genç kız, divaniharbin huzıarunda harHsuIâde bir soğukkanlıhk göstermiş, elektrikli maniayı tam 40 defa Holanda veym tngiltereye geçtiğini :r« 20 defa gidip geldiğini kiraf etmiştir. Gabrielle Petit 1 nisan sabahı kurşuna dizilmiştir. Genç kız, hayatının son saniyesine kadar, insana takdir ve hayranhk veren bir metanet göstermiş ve cidden kahramanca ol • mü'tür. Mütarekeden sonra Tournai (Turne) de dbğduğu evin cephesine o • nun kahramanlığmı tebcilen bir levha konulmuş ve Belçika Harbiye Nazırı büyük merasimle bu levhanın küşat resmini, yapmıştır. Kemikleri evvelce gömüldügü kasabanın me • zarlığından almarak Brüksel civa rında kahıraman ölülere mahsıu bir mezarlığa nakledilmiş ve Belçika Kardinalı meçhur Mercier merasimde bizzat hazır bulunarak bu fe dakâr ve vatanperver genç kızın istdrahati ruhu için dua etmis, kahramanlığından bâhu bir nutuk söylemiştir. Bir değirmen sahibi hak Şehîrde ve civarmda larka yakın ilkmektebi bulukında takibat yapılıyor nan Elreğli, bir ortamektep tesisini istiyor Haber vfrfldigme gore Balattald un değirmenlerindsn birimn sahibi hak ktnda bir teıgi kaçakçılıgından dolayı t?kıbat yapılmaktadır. Bu fabrika sa • h'binin muamele vergismden olan borcı?nı vcrnvdigi arilaşıhms v^ oezasile hrlikte kendisinden yetmij bin liranm tahsıline karar verîlmistir. Bundan başka nyni değirmenin kaçak olarak dort vüz voçon bugdayi da un yaphğı an • lasılarak ba noktadan da takibata başlanmıştnr. Hukumete yapılan bir öıbara nazaran vargi kaçmmkla aaçhı buln • nan bn değrmen safiibine ait degirmenin mmf hissesi de Romanyada bula » nan bir firariye ait olduğu halde ba hisseyo nrjvazaalı muamele yapılraıştır. Halbuki hissenin hükumete intikaH i » cap etmektedfr. Bu dhet te araştınl • msktadn*. Karadeniz Ereğlirinin ufiıufiıt Eregli (Hususî) Bur«a vapuru Eregliye yaklaşıyor. Içte o güzel Ereğli gözüktö. llerliyoruz. Ne güzel yer burası. Hep kârgir ve büyük binalar, yemyeşil bahçeler. Çok es • kiden yapılmış modern bir sehir manzaran arzediyor. Vapur nihayet limana girdi. Kalabahk bir sandal filosu gemîye yaklasıyor. Ben de bunlar dan bir ta nesine kendimi attım. Ereğlinin bi • ricik iskelesinm üstü o kadar kalabalık ki, acaba ben nereden karaya çıkacağmı, diye düşünüyordum. Iskeleye yanaştık. Herkes bana ba • kıyor, yabancı olduğum derhal anlasıldı. Fakat bu Ereğlililer ne munis insanlar! Hepsinin yüzleri gülüyor. Hiç tannnadığım birkaç kisi bana tatlı bir sesle «hoş geldin beyim» dediler. Kendilerine tesekkür ettikten sonra bavullarımı tasıyan hamalın arkasmdan sehre doğru yürümeğe basladım. Hava oldukça kararmntı. tnisli yokuslu dar ve biçimsiz bir yoldan, pek az yürüdük. Büyükçe bir binanm önünd'e şu levha gözüme ilişti: «Muzafferiyet oteli». Tabiî derhal yerlestim. Yemyeşil ormanlarla ortülü dağlarm altmda, çok zengin kara elmas hazineleri sakhyan bu güzel ve şirin kasabanm ne yazık ki Belediyesi pek fakir. Bu hU Ereğlide kacaya ayak bastığım ilk dakikalarda başlıyan ilk intıbaım. Buna ben belki Ereğ. lililerden daha fazla üzüldüm. nıanzffîtut 23 ECNEBİ MEHAFtLDE Casusluk aleminin ka» Meşhur bir Rus ressamı geldi Maruf Ru« ressamlarından M. ranlık dehlizlerinde Yapüan tetkiklere göre, Umumî Harpte muharip devletler hesabına çalışan eckek ve kadm casuslarıa miktarı 45 bini bulmuştur. Bu casus ordusundan yalmz bin kadarı yani yüzde ikisi kursuna dizilmiştir. Bu miktar, cephedeki muhariplerle mukayese edilirse pek azdır. Çünkü cephedeki askerler arasında ölüm nisbeti yüzde 19 dur. Bu yüzde iki ve on dokuz nisbetlerinden, ca • susluğun, umumiyetle zannedildiği kadar tehlikeli olmadığı manasını çıkarmak kabildir. Fakat böyle bir istatistik ve mukayese yaparken muhtelif casusluk hareket ve ma • ceralannı dikkatle tetkik edersek kolayca gcYürüz ki casusların maruz kakMcları tehlîke çok büyük, gös terdikleri cesaret ve meharet ve ekserisinin ateşli vatanpervreliği çok yüksektir. Casusluk âleminln karanlık deh lizlerinde cereyan eden bazı hari kulâde maceralardan hulâsaten bahsedeceğim. Erazinof tetkikatta bulunmak üzere dün sehrhnize gelmiştir. M. Erazinof birçok Sovyet rfcali. nin tablolannı yapmakla tanm • mıştır. Ereğlinin içinde ve yakm koyle rmde bir gezinti yaparsanız oazari dikkatinizi celbeden en mühim şeylerden birisi de muhakkak ki mek • tep bolluğudur. Mubalâğa ettiğim zannedilmesin, şehirle civar köylerde mektep pek çoktur; kırka yakın. Bunların hemen yarısını halk kendi parasile yaptırmıştır. öğrendiğime göre, Ereğlide iki binden fazla minimini bu mektepleri hmca hınç doldurmakta ve Ereğli halkı bundan haklı bir sevinç ve iftihar duymaktadır. Fakat temas ettiğim bazı zevat bu sevinçlerini söyledikten somra hemen teessürlerini de anlatmakta gecikmiyorlar. Ereğlinin bir ortamektebe çok ihtiyacı var. Geçen seneye kadar Zonguldaktaki ortamektep leylî imiş ve E«eğlinin ilkmekteıp mezunlarmm mü • him bir kısmı istifade edebiliyor muş. Fakat bu sene Zonguldak ortamektebi sadece gündüz mektebi halme ifrağ edilmiş. Bana anlattıklarma göre Ereğli ilkmektepleri me> zunlarından ancak yüzde üçü ls • tanbula göoderilebilmektediır. Bu çocuklarm yüzde doksan yedisi ilkmektepten sonra tahsil hayatlacına nihayet vermektedirler. Ereğlinin çalışkan kaymakamı Emin Beyle görustüğüm zaman o da adeta içini çeke çeke ayni dertten bahsetti. Ereğlililerin bu pek haklı dertlerine tercüman olmağı bir vicdan borcu telâkki ediyorum. EreğHye bir ortamektep mutlaka lâzım' RÜŞTÜ BEKtR POLISTE Çöp sanıfıgı yüzünden çıkan kavaa ! Beyoğlunda KalyoncukuIIugunda E • rik sokagında bulunan bir çöp sandı • ğuıı Cafer isminde biri kanşhnrken bunu Beyoğlu temizlik işleri amelesinden Ali götmuş ve bu yüzden aralannda kavga çıkmıstır. Kavga neticesinde Cafer biçağmı çekerek Aliyi arkasmdan yaralamış vo yakalanmıştu*. Bir çocukcagız den.zde bofuldu Evvelki gün Kalaıms sahiimde bir rocuk cesedi bulunmuşhm Yapüan tahkikat neticesinde bunun; Üsküdarda Tekekapısmda oturan Hamdi Efendi • nin on uç yaslanndaki oğlu Nafiz ol • duğu; yıkanmak üzve denize girdigî, fakat yüzme bumediğinden boğularak öldüğü anlaşılmıştır. Doîapta ölen zabit 1914 senesi ağustosunda, Büyük Harbin bu en kızgın ve en heyecanh günlerinde Belçikada, Enzee köyü civarmda Baron de Rogerin şato sunda, bir Alman ordusunun erkâniharbiye heyeti, büyük bir içthna aktetmisti. Bu içthnada harekât hakkında mühim kararlar verilecekti. Müzakerenin hararetli bir anında, bir piyade avcı zabrtinin birdenbkre belinden tabancasını çektiği ve kendisine hayretle bakan arkadaşlarma parmağnu dudaklanna götürmek suretile sükut tavsiye ettiği, sonra salondaki gotik tarzında yapılmış büyük dolaba nisan alarak iki el ates ettiği görüldü. (Mabadi var) Ampul htrsızı, sinemada lamba sökerken yakalandı Son zamanlarda Beyoğlundaki sme • malara bir ampül hırsızı ânz olmuş ve hem m htjjjn birçok ampül çalma» ğa başlamış. Alman tedhirlere rağmen epey zamandır yakalanannyan ba kurnaz hırsız nihayet evvelki akşam Saray sin'onasincla gene marifetini gösterir • ken cürmü meşhut halinde ele geçtniştir. Sinema gosteriiirken bir gendn sık sık dışan çıkarak koridorlarda g'zdigi bekçilerden bîrinin nazan dikkatini cel> bederek kendîsini takip etmif ve 'ki ampül sökerek cebine yerleştirdiğini görmüştür. Bu vaziyet üzeıine bekçi diğrr arkadasma da haber vererek genci tarassuda btslamışlardır. Beş, on dak'lca sonra ayni sahsın tekrar dısa • n çıkarak gene ampülleri sökmek istediğini görünce kendisini yakalamtşlardır. Arandıgı zaman cebinde dokuz Iâmba çıkmıstır. Fatihte oturan Orhan isminde biri olduğu anlasılan hırsız hakkmda takibat yapılmaktadn. 100,000 kanserli haberi asılsız.. Konyada okuma hevesi artıyor Kâzım Ismail Bey mese Hususî İdare 15,000 liralık yardım yapacak leyi tavzih ediyoı r EweHd gfinkü gazotelerden birisine kanser hakkmda beyanatta bulunan operator Kâzım tsmaO Bey tstanbul halkmra yüzde 2 0 sinin kanserli olduğunu »öyKyordu. Bir dokfor ağzmdan çıkan bu haber bittabi derin bir baymt uyandırmışh. Gazetemize heyanat veren maruf operator C'tmfl Paşa, Kâzıra Beyin tahmtnini kat'iyyen reddederek haberde bir yanuşlık olacağı fikrinde buhmdu. Iktısat Vekâletinüı mühim kararları (Birinci sahifeden mabait) Mülâkat sudur: « Izmirde zürra aleyhmde birle Şen tüccardan bahsedilmişh*. Bu husustaki tetkikat acaba ne netice verdi? Bu haber esasen ciddî bir yer den almmtftı. Tevsik için tahkik emrini verdim. Bununla beraber bazı tiiccar fcir zamandanberi maalesef a Ia baisse fiatlerle safas yapmağı bir marifet sanmaktadnlar. Vatandaşlann çok satış yaparak çok para kazanmalannı arzu ederiz. Ancak bunun, müstahsîl kütlenin aleyhmde olmaması lâzımdır. A leyhte olunca a la baisse çahşanlar kim elurlarsa olsunlar kütle aleyhine olan • lan durdurmak mecburiyetini hissedeIanmızın gelişi güzel fiatlerle elden çıkanlmasma da razı olamayız. Bunun için sahş kooperatifleri teskü edece ğiz. Bu kooperatifler alıcılarla doğru • dan dogruya temasa geçeceklerdir. Şahsî mütalealarm tevlit ettiği muva • : zenes zliği bunlann faaliyeti tevzin e • decektir.» Bu kooperatiflerin teskfli mec • bori mi olacaktır? Haricî ticaretinuzi, her zanvın söylediğim gibi ne inhisar altına almağı ve ne de tesekkülii mecburî kooperatiflere vermeği düşümuyoruz. Satış kooperatiflerfni kurmağa teşebbüsten : maksat, dem n bahsett??im muvazeneyi ten>in edebilmektir. Bu sahs kooperatifleri teşekkulleri, Ziraat bankası na brrakılmıs olan kredi kooperatifleri üe hemahenk yürudükleri takd'rde îstihsal ve satış isi yoluna girmiş olacakhr. Ziraat bankasma da bu teşkflâtlandırma şmde büyük bir rol verilece* ğini îsitmiıtik. Doğrudur. Ziraat bankası da organîzasyon kanun lâyihası da diğerleri gibi Heyeti Veküede tetkik olunmaktadır. Banka ziraati fioanse edecektir. Yani asıl sahib olan zürram kredi bulması için çalısa • cakfar. Zurra uç kola inkısam edecek ve bunlann en basında da arazisinin genişlîğ'nden ziyade sâyile istihsal eden küçiik zürra bulunacaktır. Bu suretle ziraî ıslahat ta kendiliginden vukua gelnv'ş bulunacaktır. Bunlar meyanmda daha baska tedbîrler de var mıdır? Sdandardizasyonu zikrederinı. MahsullerinHzin ahcılanmızla makbul MÜTEFERRÎK Prenses Nazlı H. Avrupadan şehr.mize geldi Avrupada bir seyahat yapan Mısır Krah Fuat Hazretlerinin akrabasından Prenses Nazlı Hanımefendi evvrlki gün Almanyadan şehrnnize gelmistir. Nazlı Hanım'fendi, Sadrazam Sait Haîîm Paşa merhumun hemşheleridir. Şebrimizde on gün kadar kaldıktan sonra tskenderiyeye avdet rdecektir. Kendilerine Perapalas otelinde bir daire tahsis olunmuştur. Mısır sefiri tbrahim Hamza Bey dün Prenses Hazretlerini ziyaret etmiştir. m. A Ia baisse sahslartn zaran tnallanmızın diişük fiatle satılmasın dan mı ibarettir? Hayır, diişük fiatle sahş, fiatle • ffn matemadiyen dusmesine de sebep elabildiği için zürram korkarak mali yet fiatmden bOe aşafri sahs yapmala nnı mudp olabilir. Bu hâdise maddî »arar kadar maneviyahn kınlmasmı da b t a ç edebüeceğinden memleket ic'n çok tehlikelidir. Biz, tste bilhassa bu telılikeyi gozonSnde tutarak tedbirlerimizî ahnaktayn. Bu tedbirlerîn neler olduklannı Mtfen sSyler misiniz? Ticareti teşkilâtlandırmak yolundayız. Bu hususta hazırlanan kanun lâjrihalan Heyeti VekiledediV. ö oihnSzdek! içtima devresinde Büyük MOlet Meclisinde müzakere edilecek tir. Ticareti teşkilâtlandırmayı biz söyle tasavvur ediyoruz: «Ticarette nv>Bopola taraftar olamayız, ancak mal • Konya (Hu •usî muhabiri • mizden) Geçen kurakhk senelerinin maddî sıkıntıları n a rağmen köyle • rnnizde yeoiden mektep binaI an yapmak için büyük arzular ve faaliyet vardır. Fflhakika dün Kâzım tsmaü B.yden Mektep inşası Konya Maarif müaidığmnz bir mektupta hâdise bu se başlıyan ve biten dürü Esat Bey kilde hikâye olunmaktadır. Tıp Fakülköy sandıklan tesi Doçentlerinden olan opnrator; has na yardım edilmek üzere hususî itanelerin cerrahî kısmuıa müracaat e • dare bütçesine bu sene (15000) liden hastalardan yüzd» yirmisinin kanralık tahsisat konmuştur. serli olduğunu söylemîs. Beyanatı kayBu sene köylerinde büyük ve yadeden gaz'tenin muharriri de bunu gatılı olmağa elverişli binalar yapan zetede çıkan sekflde yazmış! Bozkır kazasının Hocaköy ve HaHaberin tavzihini ehemmiyetle rica dim kazasının Pirlerkondu nahiyeeden Kâzım Ismail Beyi bilhassa efkâ lerinde tam teşkilâth ve yatılı iki rı umumiyeyi tevehhüşt'<n kurtarm?k mektep te derslere başlanacaktır. arnuunda çok haklı buhıyoruz. Sekiz Merkezî vaziyette bulunan bu köy yuz bin nüfushı şehrin yüzde 2 0 si üe, mektepleri Maarif Vekâletinin köy zaten mahdut olan hastanelrrimizin e c yatı mektepleri talimatnamesine rahî ktsımlanna müracaat edenlerin göre idare edilecektir. Bu yatı yüzde 2 0 si ar?smda Çamhca üe Hi • mekteplerinden alınacak neticeye malâya kadar fark vardır. Binaenaleyh göre önütnüzdeki sene zarfmda köy l r m e o her şehirde tabü sayılmak icap yatı mektepleri çoğaltılacaktır. eden tonuncu miktardan korkmağa nıaBu sene millet mekteplerinde bal yoktur. teşrinisaninin birindn itibaren faa MVHARREM FEYZt Mübadele komisyonu memurlarının vaziyeti Muhteîit Mübadele komisyonu II teşrinievvelde lâğvedîlecektir. Ko misyonun kadrosu küçültühnüştür. llga üzerine açıkta kalacak olat memurlara tazminat verilecektlr. Tazminat miktan, bundan evvel komisyonda yapılan tasfiyelerde olduğu gibi biırer maaş nisbetinde olması muhtemeldir. Iş kanunu tetkikleri tktısat Vekâleti iş bürosu tarafından yeni iş kanun lâyihası tetkik edlmcik • tedir. Bu arada Amerikadaki son iş T:anunu ile devletin patron ve ansel<s üı tKHanna olan müdahalcsi hakkında çıkan nizamnameler de görden geçi • rUmektedîr. Muhtelif iş mmtakalarm dak? amele ücretkaimn miktsnm gös te.en bir de istatistik tanzim edilecektir Kansere dcnr bir haber ve bir tekzip daha! Parâ 14 (A.A.) Nesroranan bir mülâkatta Dr. Şövaliye ChevaKer nin kansrri durduran ve ağnlan kat'î ola rak kesen bir serom bulduğu yani • mıştır. Halbuki Dr. Şövaliye bu mulâ • katın doğru olmadığını söyliyerek de • miştir ki: « ümitsîz bir halde bulunan bir bastaya avutmak maksadile kanser seromu olduğunu söyledîğim bir aşı yapnm. Filhakika hastanm vaziyetinde birkaç haftaltk bir tevakkuf müşahede et> t>m. Sancüan ise alolâde morfin şirin grasile dindirdim. Eğer mühim miişahedelerde bulunmuş olsaydım bunları i • lim müessesderine haber verirdim. Parlamentolar konferansına hazırlık BeyneTmilel parlamentolar kon • feransı için hazırlıklara devam e dilmektedir. Konferansa istirak edscek Fransız diplomatlarından M. Rustan ve M. Gratyen bu hafta içinde Pat rıya vapurile sehrimize gelecek lerdır. vasıfianm da tayin etmek lâzımdır. In cir, üzüm, yumurta, portakal için arkadaşlanm çalışıyorlar. Marmaranm zeytin tanesi de fındık gibi muayyen bir şekle bağlannustır.» liyet başlıyacaktır. Millet mekteplerinde okuyan ve okuyacak olan halkımızın ihtiyacını tatmin için kaza ve nahiye merkezlerinde halk okuma odalan tesis edilmiştir. Bu okuma odalarıaa halkın istifadesine elverişli kitaplar, mecmualar, gazeteler satm alınıp gönderiliyor. Konyadaki civcivli maarif hayatı, okuma ve okuyarak ilerleme arzusu genç maarif müdürümüz Esat Beyden çok ümitlidir. Bu ümidin pek yerinde olduğunu memnuni yetle görüyoruz. " M. Aysel Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştu? | Jürkiye şeraiti i b in için Harîç Nafıa Vekili Ali Bey, dün Şark DemiryoIIan kumpaoyasının ban • Iiyö hatttnı gezmiştir. Nafia Vekilınin tetkikatı Senelik 1400 K>. Altıaylık 750 Üç ayhk 400 Bir ayhk 150 2700 1450 60Û yoktur