2 Eylül 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

Casuslar Arasında 125 Nakİli: A. DAVER f Şehir ve Memîeket Haberleri ) Siyasî icmal Gizli nüfuslar Diinden itibaren kayit muamelesine başlandı Gizli nüfuslann meydana cıkanlma* sı hakkınd&ki kanunun tatbikma dün * den itibaren geçilnvştir. Bir buçuk ay zarfmda mektum nüfus tamamile kaydedilmis bulunacaktır. Vüâyet dahüindekl diğer dairelerrâ m'murlarile nüfus şubeleri takvlye edM> miştir. Bir buçuk ay sonra tstanbul nü • fas kütükleri tamamile tisfiye edibniş bulunacaktır. Kamma tevfikan dün Vilâyet şehrin muhtelif mahallerine şu afişleri talik ettirmiftir. ^Ctanhariyet 2 Eylull»34 Belçikalılara musallat c lan sahte Alman polisinin Belçikalı miralayın oğh olduğu meydana çıktı! Kadınlar müsterih oldular ve bu düzme polisi bizzat kabul edece jrımden ve kendisile yakından görüşeceğimden dolayı nasıl teşekkür edeceklerini büemediler. Haydi şimdi kumandanlığa! tşe îstihbarat dairesinin burnunu sok • masmı pek hoş görmiyen nöbetçi zabiti buna benzer başka bir vak'a daha olduğunu haber verdi. Gene Alman askerî inzibat memuru kıyafetinde, saçlarına lnr düşmüş bir adam tütüncü Madam L. isminde bir kadının dükkânına girerek, birinci neviden birçok puro sigarasmı alıp götürmüştü. Mukabilinde bizim Belçikalı kadma verilen tekâlifi harbiye mazbatasının bir aynını vermişti. Bu kır saçlı adam, siper gözlüğü takiyormuş, favori sakal ları varmış, yüzü bir sargı ile bağ]ı imif... Bu sözleri söylerken müstehzi bir tebessümle gülen nöbetçi zabiti şunları da ilâve etti: Bunlar cepheden kaçmış AI • man askerleri ol»a gerek. Askerî inzibat memurlan kıyafetine gire • rek bu ifleri yapıyorlar. Polisimizin taharriyatı boşa gidiyor. Bu hal karşısında Belçikalılar büyük bir infial gösteriyorlar. Doğrusu tamamen hakları var... Nöbetçi zabitine, bu işi Alman • lann Te bilhassa atker kaçaklannın yapmadığı hakkında beykude y,ere teminat verdim. Zabit omuzla • rını silkti ve sözlerime inanmadıği belli idi. Resmî nezaketine itimat »ız, alaycı bir tebessüm ilâve edi yordu. O, bu işi Alman asker kaçaklannın yaptığına kanidi ve îstih • barat memurunun hiçbirşey anla • madığına emmdi. Diğer benzer vak'alann yapıldığı evlerde, bilha**» Mm L. nin tütünc» dtıkkânında tahkikat yap tıra ve çok memnun oldum. Plânım kafamm içinde hazırdı. Saat 7 de Lille sokağına girerek sahiren, bazı binaları tetkik eder gibi göründüm ve zabit üniforma • •ile şikftyetçi madamın evine gir • dfan. Boyubosu benimki kadar olaa bir zabıta memuru öğledenberi o • rada beni bekliyordu. Ben girdik • ten bir müddet aonra poli* memuru benim üniformamı giyerek evden çıktı ve kapının önünde bekliyen arabama binerek gitti. Bu turetle eve gelen ziyaretçi Alman zabiti döniip gitmiş oluyordu. Komşulardan evi tarassut eden varsa buna emin olmuştu. Kadının salonuna bir paravan koydurdum. Sonra bir koltuğa gömülerek bir bardak limonata içe içe hadisatı bekledim. Vakit ağır ağır geçiyordu. Belçikalı kadın çok sinirli idi ve Aknanlara karşı duyduğu nefret hisaini yenerek benimle lâkırdı etmek suretile cesaret bulmağa çalışıyordu. Saat ilerle • dikçe telâş ve endisesi artıyor, benim sükunet ve emniyetime bir türlü mana veremiyordu. Çok rica ederim efendim, bir tehlike olursa beni hemen himaye ve müdafaa ediniz... Tebessüm ederek kadını teskin ve temin ettim. Saat on bire geldiği halde ge • Ien gtden yoktu. Sahte polisin geIeceğinden füpbeleniyordum. Bu *ıralarda kapının bem tokmağı, hem zili şiddetle çalınmağa başladı. Ev «ahibi kadın zangır zangır titriyordu. Hem emreden hem de cesaret veren bir işaretle kapıyı açmasmı anlattim. Kadının kapıyı açmasile odadan içeri paldır küldür genç bir ada • mın girmesi bir oldu. Delikanlı Alman polisi üniformasım giymiş, koluna da Alman askerî inzibat memurlarına mahsus işaretleri havi bir kolluk takmıştı. Alman telâffuzuna hiç benze miyen, gayet garip bir fransızca ile küfürler ederek haşin ve kaba bir surette kadmdan para cezasım hemen Sdemesini istedi. Kadın benim tenbihim üzerine biraz mırın kınn edince ayağını yere vurdu ve pek galiz bir küfür savurarak kadının üstüne saldırdı. Elinde tabancaya benzer birşey vardı. Onunla ka • dını tehdit ederek bağırdi: Ya parayı verirsin yahut kurşunu yersin. Kadın fena halde korkmuştu. Feryat ederek paravananm arka • sına, benim yanıma kaçtt. Kadının arkasmdan hiddetle yürüyüp gelen poli» bozuntuau, birdenbire karşı • sında beni görünce sıfın tüketti. Bir hamlede bileğmden yakalıyarak elindeki silâhı aldım. Bu, bir çocuL tabancası idi. Şaşkınlıktan ve korkudan dili tutulmuş olan düzme polis dikkatle bana baktı. Tabancamı çekmeğe bile lüzum görmemiştim. Şimdi ki minle belâya girdiğini anlamış ve beni tanımıştı. Filvaki Belçikalılar, bilhassa gençleri, bizimle lüzumundan fazla meşgul oluyorlardı. Sordum. (Mabadi var) | Dil Cemiyetinin yenî teşkilâtı İş ve çalışma kollarının başları seçildi Dil cemiyetinin yeni umumî merkez heyeti nizamnameye göre teşkilâtını yapmntır. Sekiz iş ve çalışma kolunun başlan seçilmiş, iki başkan vekilliği seçimi yapılmıştır. Bu suretle yeniden kurulan umumî merkez heyeti teşkilâtı şöyledir: Başkan Saffet Bey (Erzincan meb'usu). Vmumi kâtip İbrahim Ne*mi Bey, mu . hasebeci Besim Atalay Bey (Aksaray meb'usu), Lengüistik Kolbaşıst Ahmet Ce. vat Bey (Çanakkale), Fıloloji Kolbaştsı ve Başkan vekili Ali Canip Bey (Ordü meb'usu), Etimoloji Kolbastst ve Başkan vekili Hasan Raşit Bey (Muş meb'usu), Gramer Sentaks Kolbaşısı Yakup Kadri Bey (Manisa meb'usu), Luğat Kolbaşıst Celâl Sahir Bey (Zonguldak meb'usu), ıstüah Kolbaşıst Refet B. (Urfa meb'usu), Derleme Kolbastst Naim Haztm Bey (Konya meb'usu), Nesriyat Kolbasısı Iz. zet Ulvi Bey (Afyon meb'usu). Hasta bulunan Celâl Sahir Beye iyileşinciye kadar Ali Canip Bey, seyahatte olan Yakup Kadri Beye de gelesiyedeğin Ahmet Cevat Bey vekillik edecektir. Ergani tahvilleri Bankalarda satışlar çok hararetli gidiyor Ergani bakır yol ları istikrazının C tertibi tahvillerinin satışuıa dümlrjı itibaren bütün bankalarda başlanmıştır. llk serisinden itibaren hal kımızın umumî rağbetile karşıla • nan bu istikrazın C tertibine dahil kuponları da hararetle satılmaktadır. Millî ve ecnebi bankalardan ekserisi Ergani istikrazı tahvillerini toptan almaktadırlar. tstikrazın A ve B serisini almış olanlara C tertibine dahil numaralan da Alma • ları için dünden itibaren 6 günlük bir mühlet komılmuştur. Bu altı gün zarfmda C tertibi tahvilleri almamış olanlann numaralan bankalar tarafından serbestçe satıla • caktır. C tertibi tahvillerin ay sonuna kadar tamamen satılacağı kuvvetle ümit olunmaktadır. Cemiyeti Akvam ve Sovyetler emlyeti Akvamuı büyük mec • lisi 10 eylulde toplamyor. Ruzname en mühim cihan mese lelerini muhtevidir. Fakat bu içtimaa pek ziyade ehemmiyet verUmesinin asıl ssbebi Sovyet Rusyanın Cemiyeti Akvama dahil oünası tasavvuru ve bu yolda yapılan teşebbüsierle alâkadardır. Avrupanın en mühim bir devleti olan Almanyamn ve Asyanın en kavi hükumeti ve yegâne devleti muazza ması Japonyanın Cemiyeti Akvamdan çekilmelerile bıraktıklan boşluğun hiç olmazsa kısmen Sovyet Rusya tara • fından doldurulmasmı ve bu müessesen:n büsbütün ehemmiyetten sakıt kalmamasuıı istiyenler meclisin toplantısına pek ehemmiyet veriyorlar. Fransa Sovyet Rusyanın Cenvyeti Akvanvı girmesine ehemmiyet veren ve bu uğurda çok çalışan devletlerm başmda bulunuyor. t?k defa Sovyet Ha riciye komiseri tarafından teklif olunan şark misakının ait bu'unduğu devIstler tarafından kabul ed:lmssî hususunda Fransanm gösterdiği gayretrn başlıca sebebi Sovyet Rusyanın şarkî Avrupa devletleri camiasma girmesHe daha ziyade Avrupa devletlernrn b?r müessesesi bulunan C;m"yeti Akvama girm?s<nin kolaylaşacaoi düfüncesidir. Lâkm Fransanm en kuvvetli muttefflri Lehistanm gösterdiŞi çekingenlik Cen»:yeti Akvam büyük meclisi toplanmcıya kadar bu misakm meydana gelmesine imkân bırakmamaktadır. Za> ten Sovyet Rusyasının Cemiyeti Akvama girmemesi için büyük müskü'âf ve engp"er çıkaran devlet gene Lehistandır. Bu müessesenin m'mdaimî azası bulunan Lehistan Sovyet devleb'ne daimî azalık verild'ği takdirde ayni hakkın kendisine de verilmesini istiyor. Haibrki bunun »ç'r» Cemiveti Akvam kanunu esas;sinin değişme«i Iâzımdır. Bundan baska Lehistan kendi ekalli • yetlerinin hukuku su!h muahedelerPe tayin ve murakabe edüdiği halde di • ğer bazı devletlerîn ekalliyetlerî hskkrn^a ve meselâ Sovyet Rusyantn kendi ulkesinde yaşıyan bir milyon nüfuslu Leh ekalliyetinin hukuku h*kkın'?a bağh bulunmamasına tahammül edetnemektedîr. Bımım îçîn Cemiyeti Ak » vamm bu defakî ruznamesîn'n başında Lehistan tarafından teklif olunsn umurrî ekalliyetler muahedesi projesl vardır. Sovyet Rusyanın Cenvyeti Akvama pirmes'ne muha^fet gösteren yalnız Lehistan deği'dir. Fransanm diğer bir mühim müttefiki Belçika hükumeti de ayni şiddetle muhaliftir. Asyada mu azzam bir müstemleke imparatorlupu bulunan Holanda devleti de siddet'muterizdir. Cemiyeti Akvam un»umî merkezinm bulunduğu tsviçre mütte hit hükumetleri ise Sovyet Rusyasının Cemiyeti Akvama girmesine gayet anudane muhalefet gösteriyor. Filvaki bu hükumetlerin itirazı Sovyet Rusyanın alelâde bir aza olarak ka bulüne mâni olamaz. Bunun için ek • seriyeti mutlaka Iâzımdır. Fakat Sov • yet Rusyanın d'ğer büyük devletler gibi daimî aza olmasma bu muhale fetler imkân bırakmtyacakfar. Çünkii bunun için ittifakı âra şarttır. MUHARREM FEYZt Her yurttaşın bilmesi ve yapması lâztm olan vazife Gizli nüfusların yazımı hakkındakl 2576 numarah kanun: Eylulün 1 incl gününden te«riniev velin 1 5 inci gününe kadar bir buçuk ay İçinde her aile relsi kendi evindeki veya emri altındaki, her veli vilâyetindekî, her vari vesayetindeki nüfüsa yazılmamı? kimseleri bunlardan evlilikleri kaydedilmemis olanlann evlihkierinl ve ölmüs veya kaybolmus olup ta nü • fustan silinmemis bulunanlan ve reçit Ierin bizzat kendilerlni köyde muhtar ve ihtiyar heyetlerine, kasaba ve se hirlerde Belediyelere bildirmeğe mecbur tutmaktadır. Kendi evlerinde veya ldareleri al tındaki yerlerde yukanda sayılan do gum, ölüm, kaybolma, evlenme vak'a larile alâkalı kimse bulunanlann bu günden itibaren köyünün muhtanna ve yahut mahallcsinin bağlı bulunduğu nahiye Belediyesine müracaat ederek gizli kalmıs nüfus vak'alarını bildirmesî menfaatleri icabındandrr. Bu ihbarlara taalluk eden muamelelerden pul parası ve «air hiçbir gu na masraf alınmıyacaktır. 1 5 tesrinievvele kadaT bildirilmemîş olan bu vak'alarla kanunun neşrinden sonrald yeni doğumları bir ay, ölüm vak'aiannı 10 gün ve evlenme vak'a sını 15 gün içinde nüfus dalrelerine bildirmiyenlerden ve kendini yazdırmıyan reşitlerden mazeretlerini ispat edeme dikleri takdirde idare heytler!nin ka rarile bir liradan 10 liraya kadar para cezası alınır. Tekrar edenler hakkın da bu ceza iki kat olarak tayin edilir ve tahsill emval kanunu hükümlerine go • re tahsil olunur. Bütün meden! haklann istlmalinde evvelâ aranan muntazam nüfus kaydi nin yurttaflara temin edeceği kolayhk ve faydalar gozonüne getirilerek veri Ien müsaadeden herkesin iatifadesi tavsiye olunur. (Henüz nüfusa yazılmamıs mühadr ve mülteciler de kendilerini ayni su • rette kaydettireceklerdir.) tttanbul vilâyeti Dahiliye Vekâleti Nüfus Umum Mu dürii Ali Galip Bey dün nüfus subele • rini dolasarak gizli nüfusl?nn kaydi hakkındaki kanunun tatbikı için icap eden talhnah vermiştir. Dahiliye Vekâleti tâbiiyet müdürü Mümtaz Bey şehrimize g^lmi? ve dün tstanbul Nüfus Müdiriyetrâde mesgul olmuştur. MÜTEFERRtK Celâl Beyin meşguliyeti Iktısat Vekili Celâl Bey dün öğleden evvel ve öğleden osnra tş Bankasında mesgul olmuş ve kendisine müracaat eden birçok kimselerle görüşmUstür. T. D. T. C. Umumî kâtipliğinden: Osmanlıcadan türkçeye tarama dergisi hakkmda düzeltme, katma ve seçme yolunda gelen cevaplarm sıraya konarak tetkikine başlanmak üzeredir. Bu hususta mütalea ser • . dedenlerin düsüncelerinden uygun Bir müddettenberi şehrimizde buiunve yerinde görülenler derginin ulamasmda • zeylinde basılacak ve ki • makta olan Hnriciye Vekâleti umumî min mütaleası olduğu da işaret e kâtibi Numan Rifat Bey dün akşamki dilecektir. trenl" Ankaraya gitmiştir. Tetkiklere bir avak once baslıyabilmek üzere mütaleası olan arka daşlann bu mütalealan nihavet eylul sonuna kadar Ankarada T. D. T. tstanbul vilâyeti C. H. Fırkası C. merkezine göndermeleri ehem idare heyeti reisi doktor Cemal Bey mivetle rica olunur. evvelki akşamki tranle Ankaraya AMAYEDE gitmiştir. Cemal Bey bugün tekrar avdet edecektir. Tarama dergiri /• Numan Rifat Pey ankarava gitti Fırka İdare Heyeti Reisi Ankaraya gitti Adliyeye fnt'kal eden bir çocuk düşUrme hâdisesi Şehzadebaşında oturan tamburî Dürrö Beym zevcesi Fatma Zehra Hanım bir Üd gün evvel nisadır kullanmak suretile hâmile bulunduğu çocuğunu dü • şürmek îstemiş ve bu tes;rle dün ölmüştür. Hâdiseye nöbetçi Müddeiumumisi Salim Bey vszıyft etmiş, ceset Morga kaldınhnışnr. Yapılan tahkikata naza • ran Fatma Zehra Hanım nişadır kul • landıktrn sonra vaziyeti fenalaşmış ve bu svada vadyete Rıza Enver Bey is • minde bir doktor müdahale etmiş ve bilâhare bastanın haıt»neye kaldınlmasına lüzum gostermiştir. Bu itibarla Rıza Enver Beyin de ifadesi alınacaktır. Hamdi Emin Beye dair bir şayia Dün, Devlet matbaası müdürü Hamdi Emin Beyin Vekâlat e n rine almdığı şayi olmuşsa da yaptığımız tahkikata göre bu hususta resmî hiçbir malumat olmadığı ve Hamdi Emin Beyin de vazifesinde çalıstığı anlaşılmıştır. Rıhtım şirketi mUdürU Parise g'diyor Rıhtım şirketi müdürü M. Ga • naşın yakında parafe edilen son İtilâfname hakkmda merkez komîtesine izahat vermek üzere Parise gideceği söylenmektedir. Şirket, bütün imtiyaz ve serma • yesile 100 milyon Fransız franğına satın alınmaktadır. Senede 2,5 milyon Fransız frangı taksit verilecek ve bütün para kırk senede ödene • cektir. Bir hâdise daha Yedikukde oturan Madam Anglild »minde bir kadm çocuğunu düşürmeğe teşebbüs etmiş; sıhhî vaziyet< fenaIaşhğından Balıkh hastanesine kaldmimışhr. Müddeiumumilikçe bu hususta tahkikat yapılmaktadtr, Mahpusları kendilerine ve insanlığa yarar hale koymanın yolu (Başmahaleden mabat) çalışhrılmaları meselesidir. Bütün Türkiyede lâakal 20 bin mahpus bulunsa gerektir. Ekserisi zinde çağda bu kadar çok insanın âtıl bir hayat içinde çürüyüp gitmesi doğru değildir. ömür aylak geçecek olduktan sonra hapisanelerin en iyisi cehennemdir. Hürriyeti elin den alman mahpus için de dışanya çıkip çahşabilmek muhakkak çok büyük bh\nimettir. Hiç olmazsa bunlann ekseriyeti bu fikirde, bu histedir. Hapisanenin ne büyük bir felâket olduğunu anlamak için o azap evini yakmdan görüp tetkik ettnif bulunmak Iâzımdır. Biz bu ifırsata mazhar olmuş bir ,imanız. Abdülhamidin mutlak idaresi sa • yesinde sahsan içinde bulunmak şartile Türkiye tevkıfane ve hapi sanelerini tetkik edip anlamağa hnkân bulmuşuzdur. fnanınız ki in•anların en acınacak kısmım ha • pisaneleri dolduran biçareler tes • kil eder. Sorsalar mağdurunu gaddar kendin gösterir Mısraı çok büyük bir hakikati ifade eder. Kanlı katil, hırsız uğursuz diye mahpusa nefretle bakan Iarımız çokttfr. Halbuki meselenin can noktası o zavallıların niçin kanlı katil, niçin hırsız uğursuz olmuş elduklanndadır. Eğer bu felâke • tin saikı tabiatse mahpus &cınacak haldedir. Eger bu felâket terbiye şeklinden doğmuşsa mes'ul cemi yettir. Kabahat kimin olursa olsun hapisanelerde vaziyetleri ıslaha nuhtaç bir sürü insan bulunduğunu kabul etmek Iâzımdır. Mahpusa karşı ratikam fikri beslemek yal • nız abes değil, hatta ayıptır bile. Mahpus elinden tutularak düştüğü belâ berzahından kurtanlacak ve mümkünse tekrar insanlığın sine • sine, fakat ıslah olunmuş bir halde, iade olunacak bir hastadır. Terbiyesi noksan bir çocuk adam edilmek için ne yapıhr? Hacıgi tedbir müessirse ona müracaat oluna rak onun noksan olan terbiyesinin ikmaline çalışıhr, değil mi?. O halde mahpusu ıslah etmek insanlığa insan kazandırmak demek olur. Mahpusları ıslah etmenin miiessir yollarından biri onları insanlı ğm hayrına yarıyacak işlerde ça • lıştıraıak ve bu münasebetle ken dilerine iyi bakmaktır. Meselâ ts tanbul şehrinin yol itibarile nekadar noksan olduğunu hep görüyor ve biliyoruz. Bu şehrin yollarını en güzel şekîllerinde mahpuslara yaptırmak mümkündür. Bu münase • betle mahpusa daha iyi gıda, daha iyi elbise verilmiş olacaVtır. Fak?t yol da bize başka suretle yaptndı$ımızın en çok beste birine malo Iacaktır. Çıkıp yolda çalışmada mahpus icin tecrit edüdipi cemiyete yaklasmak zevki ve tesellisi vardır. Ve nihayet mahpus her yapılan yolda kendi çalışma hissesi bulunduğunu düsüneırek ruhem. temizle necek ve böylelikle giderek temiz bir halde tekrar insanlığa mal olacaktır. Çalışmada hüsnu niyet ve kabi Hyet gösteren mahpuslann eezalan üzerinden tenzilât yapmak ta mümkün ve pek makuldür. Bu suretle hapisaneler bir azap evi olmaktan çıkarak birer tedavi, terbiye ve ıs Katil Osman Ineboludan getirildi Bundan bir müddet evvel Kasmnpaşada metresi Nazmiyeyi öldürerek dö şeroe tahtalan arasma sakladtktan sonra kaçan Osman tneboluda yakalan mışta. Katfl dün şrhrimize getirilerek Müddjeiumumilİ9e teslim edilmiştir. 500 Ingiliz seyyahı geliyor DUnyanm sayılı büyük vapurlarm • dan olan 27 bin tonluk tngiliz bandıralı Belgenland vapuru bugün şehrimize 500 tngiliz seyyahı getirecektir. Belgenland vapuru bundan 15 sene evvel bir kere daha Kmanımıöa gel mişb'r. Bu defa tstanbulda iki gün kaIacaktır. MALİYEDE Maaşlar veriliyor Memurinin eylul pefin ayhkları dün •erilm'ştir. Eytam ve eramtlin üçaylıklarına bu hafta sonunda başlanacaktır. ECNEBİ MEHAFtLDE Bir sinema rejisörü geîdi Tanmmış sinema rejisörlerinden M. Golç Smith iki filim operatörü ile bir • likte tstanbula gelmîşn'r. M. Golç Smith burada bir Avushırya filim şirketi hesabına tstanbul manzaralanm fiune aldıktan sonra Viya < naya gidecektir. Malye Vekili Ankarayagidiyor Şehrimizde bulunan Maliye Vekili Fuat Bey bu aksam Ankaraya dönecektir. Ankara Izmir treni mühim bir kaza geçirdi Muhittin Bey Ankaraya gitti Vali ve Belediye Reisi Muhittin Bey dün de intihap islerile mesgul olmuştur. Muhittin Bey Ankarada bu hafta içinde toplanarak Belediyeler Bankası heyeti umumiye içtimama is tirak etmek üzere Ankaraya git • miftir. lah yeri olmuş olurlar. Bu prensibin kabulile Türkiye Cumhuriyeti ce zanın hikmetini ve tatbikatını en makul şekillerine irca etmiş ola caktır. Arayerde mahpuslann vücude getirdikleri işlerin cemiyetin hay rına ve menfaatine hâdim çok kıymetli büyük eserler teşkil etmiş olacağı da cabadır! YUNUS NADİ Yunan ataşenavalı Yunanistanın Ankara sefareti deniz ataşesi hükumîH tarafmdan Yun\*n Bahriye Nezaretinde daha büyük bir» vazifoye tayin edilmiştir. Ankara sefareti Yunan deniz ataşeliğine M. Vulagris tayin edilmiştir. M. Vulagris memleketimize gelnuş ve yeni vazifesine baslamıstır. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Kazayı müteaktp alman resim Ankara 31 (Hususî) Bugün tz • mir postasmı yapan tren Ankara istasyonunda mühim bir kaza atlatmışhr. Lokomotifin ön kumı geçükten sonra makas anî olarak kapanmış ve fürgon ile beş müteakıp vagon muvazl giden diğer hatta geçerek yoldan çıkmışlardır. Esasen yavaş gitmekte olan tren makinistin uyanıklığı sayesinde derhal durdurulmuş ve bu mühim kaza ziyansızca, sadece hattan çıkmakla geçirilmiftir. şeraiti I ' < j Türkiye x m ! 'çin Hariç Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altıayhk 750 1450 Üç aylık 400 60Q Bir aylık 150 yoktur