^Cnmhuriyet 6 Açustos 1 Casuslar Ârasında 101 Nakili: A. DAVER Sehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Komisyon işini bitirdi, kararını verdi Vali Beyle bir hevet düır İhtikâr komisyonu mesaisîni teftişe gitti bitinniştir. Komisyon simdiye Büviîkada, Heybeli, Burgaz ve Kı nalıadalardaki bozuk yollann tam'ri ne devam edilmekledir. Büvükad'da Yürükaî'de yapılacak asrî olâjra da hazırlıklarıra başlanmuhr. Plâj ancak gelecek yaz tkmal edüecek ve şehrin en psrî plâj ve kazinosu haline konulacaktır. Ada yollarmm tamirini teftiş etmek üzere dün Vali ve Belediye Rc'si Mu hittm Bev'e Belediye fen isleri müdürü Ziya Bey ve Beledive daimî encü menfl azasmdan mürekkep bir beyet Adalara gitnv'stir. Heyet akşam tstan • bula dönmüstür. Bosna alayındaki Yugoslav ve Çek ihtilâlcileri Avusturya aleyhine Italyanlarla birleşivorlar! Pivkonun kafadarlan ârasında dört Çek ihtiyat zabiti vardı ki bunlarla doğradan doğruya ve muayyen zamanlarda Telvede bizzat temas cdîyordu. Pivkovla arkadaşlan, suikast plânlannı orada hazırladüar ve Italyanlarla anlasmağa karar verdiler. Plânlann esası, ttalyanların bir gece baskınile Civarone ile Salubio arasmdaki mıntakayı işgal etmeleridi. Burası işgal edilir edilm«z, bisikletli efrat tan ve kamyonlarla nakledilecek piyadel«rden mürekkep seri bir kol, Sugana nehrini takiben, Trente üzerine yürüyecek, daha büyük ve mühim kuvvetler ise şimalde taarruza geçerek dağlardan Fleims vadisine inecekler, Adij nehrini tuacaklar ve cenubî Tirolla mıntaka arasmdaki yegâne demiryolunu keseceklerdi. Bu plândan ilham alan Pivko, Vicencedeki ttalyan ordusu kumandanma şu mektubu yazmıştı: 1 numaralı Bosna piyade alayi • nm 5 inci taburundaki Yugoslav ve Çek ihtilâlcileri, müşterek düşmanI t n ı u karşı elele harbetmek için ttalyanlarla münasebet tesisini arzu «ttiklerini size bildirirler. Karzano mıntakasmdaki mevzi • lerini gayet doğru olarak gösteren krokileri leffen takdim ederler ve bu malumata istinaden Italyanlann Avusturya cephesine kat'î bir darbe tndirmek karamnı vermesmi isterler. Cephe gerisinâe, almanca konuşan bazı kıt'alar varsa da bunlann birkaç güne kadar tzonzo cephesine hareketleri muhtemeldir. Taarrur yapıldığı takdirde, biz Slâvlar, ttalyan yürüyüs kollarına lâzım gelen klavuzlan tedarik edeceğiz. Maso nehri Ustünde şimdiden pîyade ve bisikletliler için beş geçit yeri ha • zjrlaırmıştır. Toplan ve kamyonlan geçirmek için ftalyanlar tarafından hazırlanacak tnalzeme ile bir tom • baz koprüsü kurmak lâzımdır. Biz, dostlanmıza, her zaman ve her vazivette en müessir aekild» ^»rdıtn edeceğiz. Borgodaki elektrik san • tralını ve bütiin tefefon Bi mümkün kılmağı batlannı bozmak suretile cephenin yanlmasıteklif ederiz. ttalyan kumandanlığından bu mektubumuzu aldığina işaret olmak Uxere tam öğleyin Karzano köprüstt üzerine iki tane 15 lik mermi atma»ını ric« ederiz. Cevaba gelince, bumın mektubumuzu getiren adama verilmesmi ve teşebbüsün teferruatını müzakere için ttalyanlarla buluşabileceğkniz mevkün kendisine gösterilmesini rica ederiz. Gönderen Mülâzim Pavlin Mektup hazırdı ama ttalyanlara göndermek meseleydi. Geceleyin, gizlice yollamak mümkün değildi; çtinkii mektubu götüren adamin ya ttalyan, ya Avusturyah nöbetçilerden bir kurşun yemesi ihtimali çoktu; binaenaleyh bu işi gündüz yapmak lâzımdı, önceleri yapıldıgı gib! keşif kolu çıkarmak bahane sindeo istifade etmek Iâzımdı. Fakat bu da, o kadar basit ve kolay bir if değildi. Çünkü ileriye keşif kollan göndermek için tabur ku mandanının müsaadesi Iâzımdı. Pivko başka bir yol buldu. Bir gün evvel bir ttalyan tayyaresi, bir takım propaganda kâğıtlan atmıştı. Bunlar, cephenin ilerisinde, yerlerde duruyordu. Mülâzim, bunları toplamak için postalar çıkarmağı teklif etti ve Tahmetsizce lâzım gelen mü•aadeyi aldı. Şimdi, artık, mahir bir postacı bulmak Iâzımdı. Çünkü mektupla krokiler, ilk tesadüf edilen ttalyan zabitine değil, mesele • nin ehemmiyeti itibarile Vicence ordusu karargâhma teslim edilmek iktiza ediyordu. Pivko bunun için Mlejnek ismindeki Çek küçük zabitini intihap etti. Onun bu işi bece recek kabiliyette olduğundan emindi. Tam bir keşif postası mahiyetini vermek için küçük bazitin yanına emin olduğu iki nef er verdi. Bu neferlere, toplamak vazifesile mükellef olduklan propaganda beyannamelerinden birkaç nüsha verdi. Üç asker, yapacaklan iş hakkında a damakıllı talimat aldıktan sonra, bir temmuz sabahı ileri hatlardan yola çıktılar ve derakap fundalıklar ârasında kayboldular. Akşanva doğru, iki piyade neferi geri geldi, Çavuş yanlarında yoktu. Neferler, şu yalanı uydurdular. Beyannameleri toplarken düşmanın baskmına uğradık. Canıtnızı dar kurtardık. Çavuşumuzu kaybettik. Küçük zabit, o gece de geri gelmedi. Bu hal, Pivkonun takım zabiti olan mülâzimin şüphesini celbetti. Fakat Pivko, çavuş Mlejnekin emin bir adam olduğunu, muhakkak kıt'asına avdet edeceğini, binaena leyh gelmeyişmin tabur kumar*a • nına bildirilmesmi lüzutnsuz gördüğünü söyledi. Bunun üzerine ku • mandana hiçbir rapor verilmedi. Ertesi gün tam oğle vakti, iki 15 lik obüs mermisi Karanzo köprüsü civarına düstü. Birkaç saat sonra da Mlejnek Avusturya, hatlanna av • det ediyordu. Çavuş, ttalyanların baskınına uğradıklan zaman nefer» lerden ayn düştüğünü, bir bağa gizlendiğini, düşmanm kendisini aradığını, fakat bulamadığını söyledi. Tabiî, bu da, masaldan başka birşey değildi. Hakikat şu idi: Küçük zabit, ikİ neferi geriye gönderdikten sonra, bağıra bağıra ve elindeki beyaz tnendili sallıya sallıya ttalyan ileri karakollarına doğru koşmağa baslamısb. Orava varınca tevkif odilerek bir tabur kumandanma gönderildi ve akşama kadar beklemek mecburiyetinde kaldı. ttalyanlar, çavuşu, evvelâ Castel Tessmoya göndermişler, orada yeni bir sorguya çektikten sonra Vicence ordusu karargâhma yollamışlardı. Ordu kumandam mektubu oku • duktan sonra, Pivko ile temas ve mevkiini münasebete girmeği kabul etmiş ve ilk görüştnenin tarih ve küçük zabite bildirmişti. Daha emin olmak için Pivkonun, hareket ede • ceği zaman ışıkla işaret vermesi de takarrür etti. Mülâzim, düşman hatlanna rahatça girebilmek için maiyetindeki efrada bağlar ârasında kendisi • ne bir yol açtırmıstı. Burada ttalyan erkânıharp binbaşısı Vinci diğer zabitlerle beraber kendisini bekliyordu. Mülâkat esnasında, projesinin ttalyan ordusu başkumandanı Jeneral Kadornaya takdim edildiğini ve kumandanm yakında kat'î kararını bildireceğini öğrendi. Bundan tom ra Pivko ttalyan zabitlerile müteaddit defalar görüştü. Karzano mıntakası Avusturya kumandanlan tarafından ziyaret ve teftiş edildiği zaman, ttalyanların bu mıntakayı ağır topçu ateşi altma almalan için bazı işaretler tertip edildi. Pivkovla arkadaşlan Bu suretle, kumandanlann Ada yolları tamir ediliyor İhtikâr yokmuş! Dil Kurultayı Hazırhk Bürosu Dün Sovyet âlimlerinin iştiraklerile toplandı tkinci Türk D^li Kurultayı hazırlık Ian merkez bürosu dün Umumî Kâtip İbrahim Necmi Beyin ı^isliği aitında Çanakkale meb'usu Ahmet Cevat, Ordu meb'u'u Ali Canip ve Dr. Saim Ali Beylerden mürekkep olarak toplanmiş, öğled«n evvel ve sonra Kurultay için gelen tezlerin tetkikile meşgul o'muş tur. öğleden sonra toplantıya Rusya dan gelen profesör Samoloviç ve pro fesör Mesainof ta iştirak etnvslerdir. M. Samoiloviçin AIt>"^rdu adb lisaniyat tetkikleri hakkmdaki tezi de okunmuş • tur. Merk>z bürosu, salı günii tekrar Rus profesörlerin huzurlarile toplanacaktır. Büyük Harbin yıldönümü arbi Umum'nin yirminci yıl dönümü münasebetile biltün dünya, on milyon gendn ölü miine ve o kadar adamın alil ve sakat kalmasına sebep olan, milyonlarca a ileyi mahveden bu büyük faciayı, ölü Ierin ve kahramanlann Önünde iğilerek acı hislerle hatırladı. Beşeriyetin ba büyük faciasmı yasıyanlann yegâne te * sellisi gelecek nesillerin bundan îbret alarak bir daha böyle müellrm bir fe lâkete sürüklenmiyecekleri ümidi idi. Fakat aradan henüz yirmi sene geçb'ği halde insanlann bu büyük felâketten ibret almadıklan, tekerrürüne zemin ha* zırlıyacak sebepleri ortadan kaldırma • dtklan görülüyor. Büyük Harbin zuhuruna dolayısile sebep olan amillerden birini büyük dev< letler arasmdaki silâhlanma rekabeti teşkil etmişb*. Bunun için harpten son • ra bütiin dünyayı en ziyade alâkadar eden mesele sflâhlan azaltmak ve btr?kmak meselesi olmuştu. Bu maksatla Cemiyeti Akvamm teşkil ettiği îhzarî komisyon tam beş sene çahşmışh. Sonradan toplanan konferans dahi uç bu • çuk sene uğraşmıştı. Bu sekiz senelik me&ainin neh'cesi sıfır olmuştur. büyük devletler arasmdaki silâhlanma reka beti bugüne kadar hiç hafiflememiş, bi lâlds artmışhr. Umumî silâhsızlanmaga misal olmak uzere ellerînden silâhlan alman Almanya ve diğer mağlup devletler dahi, kendilerine yapılan vadin uzun müddet i fa edilmediğini görerek ahde ve kitaba uyup uymadığuıa bakmıyarak şimdi bütiin kuvvet ve gayretlerile silâhlam yorlar. Diğer taraftan tngiltere mfittefflde • rine örnek olmak içuı hava kuvvetlerini birinei devletten altmcı devlet derece sine indirmiş, deniz kuvvetlerini de kabil olduğu kadar tahdit etmişti. Şimdi bu devlet tekrar birinei hava devleti olmak için beş senelik bfr plân ve yir ' mi milyon tngfliz lirası f?zla tahsisatla faaliyete girmiş bulunuyor. Silâh meselesinin vaziyeti böyledîr. Harbi Umuminin en büyük amülerin den biri bulunan millîyet meselesine ge> Iince bu meseleyi dahi ne sulh müahedeleri, ne harpten sonra kurulan ve yirmi senedir çalışan Cemı'yeti Akvam muessesesı, ne de dıger~maesses'eler ve devlet adamlan haliedememişler, bilâkis vehametini bir kat daha artnmışlardır. Harbi Umuminin nihayet bulmasmı hizmet eden başlıca manevî anvl Vüsomın on dört maddelik mühîm pro • gramı idi. Bunun üssülesası da miliî yet meselesinin adilâne şekilde hal ve tesviyesi idi. Fakat daha o zaman ga • lip devletler sulh şartlanm kararlaştı • rırlarken millî hudut, millî arazi ve ekalliyet hukuku gibi şeylere hiç ehenv miyet vermemişler, mağlup devletlerin arazismi kendilerinin atiye ait siyasî v« askerî düşiincelerine göre parçalamışla ve yeni hudutlar kurmuşlardı. Neticede Avrupada ellî milyon bı • san kendilerine yabancı ve düşman idarelerin, hükumetlerin eline teslim e dilmişti. Bu suretle ellî milyon kişt nevmit ve gayrimemnun b v unsur ha • tne geb'rilmişti. Bugün bunlann ırkan alâkadar olduğu yüz milyon nüfuslu biı kütle dahi bu haksızhğı lüzumu haJin • de kuvvet ve silâhla tamir etmeğe az • mederek komşularma karşt derin bir gayz ve nefret beslemektedir. tşte bu vaziyetler yeni bir Harbi Umumiye mükemmel bir zemin hanrh yor. Misaklann ve ittiraklîmn Avru panm gayritabiî vaziyetini bir moddet daha uzatmaktan başka bfr faydası olmıyacak gibi gözükmektedîr. kadar yapmış olduğu tetkikat neticesinde piyasadaki satış vaziyetinin normal olduğunu tes bit etmiştir. Bu hususta bir ra por hazırlanmaktadır. Rapor bir haftaya kadar bitecek ve Ankaraya srönderilecektir. Yumurta ihracatı Tacirlerin tahdit talebi kabul edilmedi Başlıca ihraç maddelerimizden o • lan yumurta için bir ihraç nizamnamesi hazırlanmakta olması alâkadarlarca uroumî bir memnuniyetle karşılanmış • ta. Şehrimizdeki ihracatçüar nizamoa me projesini görerek dileklerini tesbit etmişler, bu arada herkesin kolaylıkla yumurta ihracatçısı olabilmcsine mâni olacak tedbirlerin alınmasım istemiş • lerdi. Bu talep Oda meclisince muva • fık göriilmemiştir. thracat tacirleri bu şekle nazaran, meselâ ecnebi bir firmanm, herhangi bir memleketteki itha lâtçılarla anlaştıktan sonra Türkiyenin o memJekete olan yumurta ihracatı • nı bir nevi mhisar altına alabilmesi ihtimali olduğunu ileri sürmektedirier. Buna mukabil, talebin reddedihnesine hâkim olan kanaat şudur: «Yumurta ihracatı işinde de, deh şetli bir rekabet karşmndayız. Bu vaziyette düşünülecek şey, malm şunun veya bunun elile sahlması değil, yumurtanin daha fazla miktarda ihracıdır. E • sasen böyle sıkı kayitler koymak mevcut ihracatçılar lehine bir nevi imtiyaz '»ya gümrük vaziyeti de ihdas edebilk.» Nizamname projesinde malm kücük aandıklarda nakli mecburiyeti de vardı. Bazı memleketlerde gümrük resmi gayrisafi sıklet uzerinden ahnmakta • dır. Bu sebeple tacirler bu •azi'vetlerde 1440 lik büyük sandıklarla ihracats mfisaade edilmesini de istemişlerdir. Bu temenniye Ticaret odası meclisi de iştirak etmiş, fakat t o ^ a n s muvafık bulmamıştır. nisbetmin yüzde 5 ten yüzde 10 a çıkanlmastm SEHİR İSLEKİ Bupün Terkos suyu akmıvacak Sular Idaresinin yapbrmakta olduğu yeni tesisat dolayısile bugün tstanbul tarafmda terkos sulan akımıyacak, şehre ancak aksamüceri su verilecektir. MALİYEDE Un vergisini hangi subeler tahsil edecek? Buğdayı koruma kanunu muci • bince undan alman vergi hakkın daki itirazları tekikle meşgul olan komisyon dün Defterdarlıkta iç tima etmiştir. Bu içtimada undan alman verginin Fatih Maliye Tahsil şubesince tahsil edilmekte olmasının müşkü • lâb bais olduğu anlaşılmış ve bu • nun değhmencilere daha yakm olması dolayısile Fener ve Defterdar fubelerince tahsil edilmesine karar verilmiştir. Belediye memurlarına odun ve kömür veriliyor Belediye memurlarına odun ve kö • mür tevziine başlanmıştu*. MÜTEFERRİK Salih Paşanın sıhhati Teıvikiye Sıhhat Yurdunda apan diait ameliyah geçiren Kolordu Ku • mandanlanmızdan Salih Paşanın sıh > hî vasiyeti çok iyidir. Cumartesi gü • nü hastaneden çıkması muhtemeldir. Diyanet Işleri Reisi şehrimize geldi Diyanet tşleri reisi Rifat Bey bir müddet istirahat etmek üzere şehrimize gelmiştir. Buzhanelerin tahdidine llizum var Ticaret Odasınm buzhanelerde yaptığı teikikat neticelenmek üzeredir. Buna dair hazırlanan raporun bugünkü idare heyetinde konusulması muhtemeldir. Yapılan tetkikatta tacirlerden is tenen ücretlerin pahalı olduğu anlaşümışsa da, buzhanelerin ziyan ettikleri de görülmüştür. Bu vaziyette ya ahalılığın devamı, yahut ta buzhaneler > • dedinin ihtiyaca göre tahdidi lâzım gelecektir. îş azalmış olduğundan, buz • haneler tabdit edildiği takdirde flatte • rm miihim şekilde tenziline imkân bulunacaktır. Kadın Birlioinin konferansı tehir edildi Türk Kadın Brrliğinm senelik kongresi dün yapılacaktı. Ekseri yet olmadığından kongre gelecek hafta çjazar gününe tehir edilmiştir. ÜNİVERSİTEDE Üniversıtede ikmal imtihanları Üniversite fakültelerinde eytul devresi imtihanlannın 15 eylulde başla • ması kararlaştırılmiftır. Hukuk fakül tesi imtihanları haziran devresindeki gibi şifahî ve tahrirî olarak yapılacak ve bir teşrinievvele kadar bitmiş bu lunacakhr. Türk Yunan ofisi . POLİSTE Türk Yunan muhtelh ofisi meclisi idares bugün Ticaret Odasındaki bü • rosunda toplanacaktır. MAARİFTE Büyilkdere yolunda gene bir otobüs devrildi Kemal Beye ait 3262 numaralı otobüs ervelki gün saat ikide 18 yolcu almış ve Büyükdereye hareket etmiştir. Otobüs Ayasağaçeşmesi civarma geldiği zaman firen fazla dönmüş ve otobüs hendeğe yuvar lanmişhr. Etraftan yetişilmiş ve otobüsün içind'ekiler salimen kurtanlmışlardır. Vak'anm, şoför Mehmet Efendinm sıcaktan fazla müteecsir olmasuvdan ve uyumuş bulunma • sından ileri geldiği anlaşılmıştır. Erzincanda şekavet Erzincan «Hususî» Dersim asiretinden 14 şaki Erzurum Trabzon yolunda Koya geçidinde bir soygun • culuk yapmış ve jandarmalann takihatmdan kaçarak Erzincan ovasma in • mişlerdir. Burada da bir çobanı yakalıyarak 120 koyununu almışlardır. Key fiyetten haberdar olan Erzincan jan darma kuvvetleri şakilerin takibine çiknvşhr. Jandarmalarla şaküer ârasında yapılan musademede şakiler ko • yunları bırakarak kaçmışlardır. Bun • lartn takibine devam edilmektedir. tcnebi ekalliyet mektepleri Şehrimizde bulunan ecnebi ve ekal* liyet mekteplerindeki tedrisahn daha dikkatli ve ehemmiyetli şekilde kon trolü kararlaşnuş, bu hususta Maarif Müdürü Haydar Beye Maarif Vekâleti tarafından yeniden direktif veril • mistir. ADLİYEDE Esnaf Bankası tahkikatı Esnaf Bankası hakkında Adliyece koır.isyonn tahkikata Cemal yapılmakta olan tahkikatm bir neb'ceye raptı için; bu hususta mahsus tarafından tarafından tahkikata por Müddeiumumiliğe yapılan memur ait rapor istenmisti. Maltepede yanan otuz bir ev tktısat Vekâleti Ziya Beyin bu ise ait tanzim ettiği ragönderilmiş • tir. Doksan dokuz sahife tutan bu rapor tahkikahn adlî safhannı idare et | mekte olan Müddeiumumî muavmle • [ rinden Muhlis Bey tarafından tetklîk edilmektedir. Başmüfettişi Maamafih; Osman Talât Mülkiye Beyin • ' MUHARREM FEYZl Bir kadın trende dogurdu Evvelki gün Pendikten Haydar • paşaya gelen trende Nazike isminde bir kadın bir çocuk doğurmuştur. Pendikte eski tstasyon caddesinde oturan Nazike Hanım Haydarpaşaya gitmek üzere trene binmiş, fakat tren hareket ettikten sonra birden . bire ağnn tutmuş ve vaz*ı hamlet • miştir. Çocuğun ve annesinin sıhhati yerîndedir. mmtakadan uzaklaşacaklannı ve rahat rahat is göreceklerini ümit ediyorlar di. Birkaç ün sonra, beklenen fır«at ele geçti. Fırka kumandam Jeneral Videla, mıntakayı ziyarete gelmişti. Pivko muayyen işareti verdi ve düşman ağır topçusu hemen ateş açtı. Fakat Jeneral Videla (Mabadi var) raporu henüz gelmemiş olduğundan , bunun da geimesi beklenmektedir. Ba | da geldîkten sonra bu hususta bir karar verilecektir. **4 Izmirde üziim piyasası açıldı Izmir (Hususî) Piyasanın açdması için borsada beş alti bin çuval üzümün bulunması lâzım iken mevcut iki yüz çuval üzerine anî bir kararla piyasa açılmış ve dokuz kuruştan on altı kuruşa kadar sahlmıştır. sene ilk piyasa giinü on Geçen kuruştan on Yangın yerinden bir manzara Maltepede Çarşıboyunda çıkan bir yangın neticesinde 31 evin yandığını dün yazmıştık. Yangında ev • leri yanan 15 muhacir ailesi Maltepe camisine yerleştirilmiştir. Yanan evlerin içinde hiçbirinin sigortalı olmadığı anlaşılmıştır, Dün de yazdı ğımız gibi yangın pathcan kızartı Iırken tavanın parlaması üzerine çıkmış ve rüzgârın şiddetile büyümüştür. tnsanca zayiat yoktur, yalnız birçok kümes hayvanatı, öküz, inek ve at yanmıştır. Yanan evler • den bir kısmınm sahipleri şunlar • dır: Refia, mübadil Ali Galip, Hüse • yin, Hacı Hasan oğlu Ali, Hüriyet Kâmil, Acem oğlu Münir, Dramalı imam Nuri, Yumak Halil, Kuru kahveci oğlu Hafız, Kadı oğlu Hüseyin, Ahmet, ahçı Mehmet, Hacı Hasan oğlu Davut, jandarma yüzbaşısı Hilmi, Nuri, nalbant ustası tdris, miıralay Seyfi, Hasan Basri ve bakkal Rasim hanım ve beylerin evlerL Fecibirvak'a (Birinei tahifeden mabat) bir buhran gelmij, en küçük kızı Kud reti denize fırlatmış, ikinci kızı Hikmeti d« ayni yekilde fırlatmışhr. Lâb'fe Hanım en büyük çocuğu Tayyan da abnak istemişse de nisbeten boyfikçe olan çocuk sandalcmın arkasıtut Miklanmışhr Bu esnada çılgın ka dın da denize düşmâşiür. Sendala ba v«iyıst karsısmda bir . müddet neyapacağmı şaşırmış, sonra derhal kendisini denize atarak yavrulan sandala almış, imdada koşan sandalcı Yakup Efendile beraber ka dını da kurtarmıştır. Vak'aya zabıta vazıyet etmiş ve Adliyece de tah kikata başlanmıştır. Zavallı Lâtife Hanımın akhndan şüphe edîldiğinden kendUi Tıbbı Adlice müsahede altına ahranıştır. Cumhuriyet Abone ı T ü r k i ye şeraiti 1 'ıvv Nüshası 5 Kuruştur Hariç • • sekiz otuz paraya kadar satılmıstı. tlk üziim Avrupaya ihraç edilmek üzere Felemenk bandıralı Trito merasimle yüklenmiştir. vapuruna Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altı aylık 750 1450 Uç ayhk 400 800. Bir aylık 150 yoktur