Cumhariyet. Beklediği Aşk Edebi roman Yazan: PERİHAN ÖMER 17 ısık bile yoktu. Jale kim bilir ne siMütemadiyen »çiyor, bir türlü bi bir düsünce aydınlatma ijnliğini ve •arhos olmuyor, büsbütün sinirle yahut fenahğını yalnız mehtaba bıniyortfu. Hırsını kendine dans tek lif etmek içîn yanaşan gençleri barit rakmışti. Yavaş yavaş ilerlediler. Ciçeklerle süslii bahçeden sonra ta bir îkî kelime ile yerlerine yollıya denize kadar uzayan birbirinin üıak alıyordu. Gene iri bir kadeh zerine çöken koca cam agaçlarile kokteyli nefes almadan sonucıa kadolu adeta ürgünç bir camlık gelidar içmiş, ağır ağır büfeden uzakyordu. tki genç semayi kıskanır giJasryordu; karsıdan kendine do*»u bi upuzun vücutlerimi iğerek kol Jale fle h«r tesadüfte pesîn« takılarım karsidan uzanan kollara gelan kahve rensri gözlü srencin geldiğinî gorerek durdu. Jale gülerek ya çirerek kaD»»naya çalifan koyu a; ğaçlann arasındaki nce yoldan getıma sokuldu; elile yanmdaki gençerken birbirlerine ' "bütün yak • ei gSstererek: lastılar. NeedVt senînle tanısmak, hem Semiramis kendmi bulut gîbi saÜe dansetmek istiyor, ama eesaret ran hisler içinde ayaklarımn yere «demiyonnus. anlarsm ya. ötekiler bastiğmm farkina Tarmıyor; uchı ribî yerme donmekten korku^or. ?unu. rüya gördüğünü zannediyorIJdtin Semiramis benî kirmaz de • du. Herseye rağmen ilk macerasim Him. Hadi, tamam, güzel bir tango yasıyordu. Biraz bavale kapılma buladi. nrasi imkânsızdi. Adımlan daha Necdet, ffeeeiıkı en jrüzel kaduııyavaşladı ve biraz sonra durdu; yonın ilk dansını alıyorsun, bu senin rulmus. vücudü ağırlaşmı«tı. Nec tcin bOyük bir muvaffakiyettir. dete büsbütün dayandı. Kolunu jroğKendtsine kızararak teekkÜT esünde sıktı Karanlikta prozleri gozÜen gence eevap rerme^e Hizum ftormeden uzaklastı. Semiramis kor lerini aradı. Dudaklannda yakicı bir nefes bissetti. Gözieri kapandi... ku !Ie bakan kahve reng! soziere flk buse ikisini de sersemletmisti. fülümsedi. Son konteyl oldukça teAynlmadan yanlanndaki ağaea da*îr etmis, basa donme&e haşlanmtı. yandılar. Necdet«n bası Semiramisin Gözlerinî kahve rengi gozlerden aomuzuna düstü. Genc kizm eli irayrrmadan çtplak beyaz kolunu ufcattı, siyah elbUenin üserine srergin desiz bir hareketle kalktı. Kısa yumsak saclann aranna ghdi. Hırsla boyna dojru sardı. öbür dini bü cekti. Kendine doSi*u kalkan taze yük bir t*»lim[xet1e açılan mcak agozü Spmeğe basladı. Bu çilgm buvuca bıraktı. tki vücvt bkbirne selerim arasında bir ses: mümkün oldufu k»dar yaklasmış Semiramis, senî seviyorum, seni «lal?ab bir deniz jrîbl vıımsak ince çok seviyorum!.. demisti. knznmlarla krvnl»rak ilerliyordu. * Hayretle duraladı. bu ses onu tki cîft 2 3 z birbirüıe dalım». İki bakikate irca etmişti. Hiç sesint çıçarpan kalbin ncaklıgnn tasıyan karmadı. Ne cevap •erebilirdi?. nefesler birbirine kansrmjh EtrafYaptıgından utandı, dönelim, dedi. taki fuiltılar büsbütün fazlalası • Genç adam itiraz «tmedi. Bu kadayordu. Hatta bu fmlblan yapatı n da onun icin oyle beklenilmiyen, Hudaklar, valancı bir »efet, yapma fimit edilmiyen birs«vdi ki kkıde bir iirenclikle bükülüyorlardı. L4 eoskun bir *«vin<J« daba «imdlden kin Semiramis aldırmıyordu; daba kendinin gibl bakmaya basladıgi <do*rusu gormüyordu. Hayahnda ilk karanlıkta ilerliyen eüzel vücudün defa yasadıgı dakikanm farkma arkanndan yürüdü. Kolunu uzath, Tjırmıyor, nrüjic düsünceierle zihoini yermuyordu. Ama bu zevk faz ince bele sardı. Fakt<t bütün soğukkanhlı£mı toülıvan Semiramis ol • la sOrmedi: cazbant birden stıstu dukca dik bir hareketle çekildi Do•e bu sükut iki «enci bütün Istemenuk bir sesle: melerme ra&men birbirinden ayrrdı. « Babç»»ye bizden bajkalan Ja ?emiram?iin vücudfl serbest kalır çıkmî^ olabüir> dedi. Bu sSzlerden ke'maz ziKnl Mem%fte basladı. Etrafına merakln bakmdı. Bîraz n . »o»rA k<Nk« kadar konufmadılftr. Bü vel r'stünde ufak bgcekler sibi dola yük balkocıun Sttiine ^»Idikleri za*vı brkıs'arda şimdı aSır bir yük triman genç kiz kolund* sarkan «fak bi omıızlarm» c3ktü4ü~ü sördü. çanta<ını açıo. aynayı uzaktan «elen Bütün bu kerdiıHe toplanan na • elektrik ziyalanna doğru tutarak, zarlarda, oyle afiir. oyle ezici mavüzünü sormege çahştu Pudralik nalar v*xdi ki birden silkindi: ee zaya kaldınian mekteD cocuklan sî tan bir pomoon çıkardi. Cen^sinde, burnunda bafifce gezdhdL Sonra bi utasacak. »ıkılacak mıydı? Han r .. Hem nihayet ne yapmıstı?.. gozierini bu hareketleri srülümsiyeSadece herkes »ibi bir tanffo. bunu^ rek seyreden Necdetin 'sözlerine icin mi bSyle yaoıvorlardı? O halkaldırdu Bîrden sastrdi. Daba «imde «fevam edebilirlerdi Bonunu dik diye kadar hiçbh pozde böyle bir lestirdl: yan^ndalci kola dayandı; s«vinc gormemktL Temiz, saf ptnl oldukca yificsek bir MGBI*. «burası pml parhyan bh sevioç... Adeta sfçok ncak, baHçeye cıkalım» dedi. nirlendî; asiknnn gozlerînde daha Sevînçten titriyen ffencin kolunba«ka birsey gormek isterdi. da.. arkasTnda uztm bir kuvruk ı»ibi Ne, nasıl bh* mana?.. Bunu kenbir yı*in düçimcevi surükliverek U disi de bîlmiyordu. Ama her halde Ierledi. Yaz grecelerînin temiz. ok bu cocukca sevmç değil. Semiramis fayıci havasmm ılık temasım hisseo dakikada dü'ünmüyordu ki onu Üînce derin bir nefes aldı. Babçede «laha kîmse görünmtiyordu. Her hal sinirlendiren bu mana kendinde Necdetten kalacak yegâne güzel de bu safayı daha sonraya saklı hatvralardır. yorlardı. Dikkat ettt, koca babçede bir tek (Mabadi Var) Halk düsmanı Dîlinger bir kadın mağile belâsmı buldu Viyana hâdiseleri ve lstanbul borsası hassasiyeti tamamen bertaraf edeme • miştir. Paris, Londra ve Berlin borsalan sömen anglez (smaine anglaise) usulüne tebaan cumartesi günleri çahşma dıklannd?n Avusturyada sükun ve a sayisin iadesi ve hükumetin vaziyete hak<miyeti hab'rlerinin mezkur borsalar üzerinde husule getirdiği tesirler ancak pazartesî malum olrbilecektir. Bi naenaleyh, Paris borssından gelecrk telgraflann tesirleri altında kalacağı derkâr olan lstanbul borsasmda da pazrtesi öğleden sonraya ksdtr mühim bir tahavvül olabilmesi muhtemel de ğildir. Avusturya hâdis'Ierinin beynelmi lel para piyasalan üzerinde hiçbir te • siri görü'mediği gibi Avusturya şilini kıymetinde de bir degişiklik yapraamışhr. Bu kabil hâd'seler son zaminlarda alelekser menkul kıymtler üzerinde ve speküiâsyona müsait valörler etrafm da tesirlerini göstenp para kıymetleri üzerinde nafiz olamamakt'dır. ŞJırimiz borsa mehafili Avusturya hükumetinin vaziyete mutlak hakimi • yeti karşısmda siikun ve huzurcn te • essüs ettiğini nazan dikkat e alarak ya•as yavaş bütün kıymetlerin bu gayri tabiî vaziyetten kurtularak tabiî sevi yeyi bulacağmı ve pezartesi telgrafla rmm daha emniyetbabş ve yüksek fi atler kote edeceğini tahmin eylemektedir. 29Temmuz 1934 Istanbuldan Ankaraya 32 saatte giden bir sporcu ADîAYEDE ÜNİVERSİTEDE 12 kâse yogurt ça'an sabıkalı Antropo'oji ve Etnoloji kon" 14 aya mahkum oitfu gres'ne iştirak ediyoruz Sarıyerde 12 kâse yogurt aşır • inaktan suçlu sabıkah tsmail dün üçüncü ceza mahkemesinde 14 ay hapse mahkum olmus ve tevkif edilmîstir. 30 temmuzda Londrada toplanacak olan beyneltnilel birinci Antropoloji ve Etnoloji kongresine Tür kiye namına iştirak etmek üzere Fen fakültesi antropoloji profesö • rü Şevket Aziz Bey dün Londraya hareket etmiştir. Kongre bir hafta devam edecektir. Ruşen Beye ait dava Tan vapurunda bulunan şampanyalar dolayısile adlî ihtısas mahkemesince 9 ay hapse mahkum edi • len Vapurculuk sirketi müdürü Ruşen Bey, hasta oldugundan bir sanatoryomda tedavi altında bulunmaktaydı. Ruşen Beyin tedavisine nezaret altında olarak devam edîlmektedir. Ali Beyle kafile erkânma fioam etti. sampanya POLİSTE Bir adamı öldüren teygirfer Azapkapıda sürücü Mehmedin idaresindeki çift beygirli yük ara basımn beygirleri birdenbire ürkeerk 35 yaşlarında bir adacna çarp mışlar ve hüviyeti henüz anlaşılamıyan bu adamm başindan mec • ruhiyetine sebebiyet vermislerdir. Mecruh baygın bir şekilde hasta neye kaldınlmış ve sürücü Mehmet te yakalanmışhr. Hüviyeti meçhul kalan mecrub dün geç vakit öimüştür. Tahkika'a Müddeiumumilik ei koymuştur. Geceyansı olmuşto. Bu güzel müsatnere bitti. Hepimiz, güvertedeki sanlı sancağımızı selâmlıyarak kamaralan • nnza döndük. Teofil Gotye, denizleri yararak Napoliye doğru gidiyor. Bu vatammızdan uzak yerlerde rüzgârın uğulhuu, dalgaların sanlhsı, makine • lerin gürültüsü, sanki kulaklarunıza: Korkma, sönmez bu şafaklarda yü zen al saneak Diye fısıldıyor. Ka'p 10 kuruşfuk'ar mı çıktı? Beşiktaş Fatih tramvayında Mehmet Efendi namında bir şah »m bilet ücreti olarak biletçiye verdiği (10) kuruşun kalp olduğu anlaşılmış ve zabıtaca tahkikata başUnmıstar. I / HEDENSA (Birineî tahifeden mabat) borçlan tahvilâb dahi birdenbire 294 franga düsmüş, yani % 3 sukut etmiştiDollfuss hâdisesi üzerine Avrupa ahvallnin kanşabilmesi ihtim?lleriru göz oniinde tutan herkes pozisyonlannı likide etmek istediğindn borsa'.arda ialı1 vilâ erzı fazlalaşmtş ve böyle zamsn larda daima görüldüğü veçhile kâfi ahcı bulamıyan satışlann kapatılamamaa tesirile ve arzın talebe yüksek bir nisbettr teveffuku dolayısile ale'umum tahMaktul halk düt VaVayı tertip eden vilât fiatleri tenezzül etmiştir. Böyle hâmant Düünger Mis Evelin Feşeti diselerin ins~nlarm ahvali ruhiyesi ü Amertkanm en habis canisi, bü zerinde bıraktığı psikolojik tesirler altün dünyaca meshur olan Con Dillintmda kalan lstanbul borsası da ayni ger nihayet adaletin kurşunile ce • zasını bulmuştu. Dillinger insan ka sukutlara sahne olmustur. Paris bor • nina tusamı; bir adamdı. Daima bir sasından perşımbe günü gelen telgrafmitralyöz ve müteaddît tabanca ile l?r uni Türk tahvilâhnın fiatlerini % 3 gezen, kendisi ayannda bîrkaç ar • derecesmde noksan kote e'mesi üze kadaşi ve v&sî istihbarat şebekesi rine lstanbul alışverişieri de 25 tenv bulunan bu cani köyde ve sehirde, evde ve sokakta herkesi nagihanî a muz tarihind^ 29 Iira 5 kurustan 28 litesile dehset içinde bırakmıştır. Bir ra 15 kurusa düşmüs, diğer bütun tahtürlü ele geçmiyen ve cinayetleri günden güne artan bu katil nihayet villerde de ayni nisbet içinde sukutlar gorülmüştür. Amerika Reisicumhuru tarafından selâmeti umumiyenin dü«mam ilân Paris borsasmda uni Türk tahvfl edilmiş ve «örüldügü yerde vurul leri tstanbuld&n daha fazla sukut et • masina ve merasimi kanunive ya miştir. Berlin, Paris ve Londra bor • pılmasma müsaade edilmîsti. Bu cani, kadın parmağîle cezasinı salarmda görülen sükut nisbetleri he • bulmustur. Dillîngerin en büyük men brınen aynidir. Hükumetin Avuszâfı kadmlara karsi kfi. Muhtelif turyada vaziyete hâkim olduguna da • metresleri vardı. Son zamanlarda bu ir gelen haberler henüz mevcut olan metresierden bhi kenditine karşı infial beslemiş ve polise caniyi tutmakta yardım edeceğini bildirmistir. Amerikamn kızd tenli Hintlilerine mensup bulunan bu kız bir srün te lefonla polis dairesme Dillmgerin Şikagoda Biograk «memarma gidece&ini haber vermistîr. Polls te en tecrübeli on sekiz nisancı polis hafiyesn! sinemaya gonDün fky»m, bir ağustostan itibaren dermrs, bunlar sinemanm kapın SUniversiteye yeni bir kadro tebliğ e nfinde pusu kurmusiardır. Oyun bittikten sonra herkesle beraber Dillin dileceği söyleniyordu. Bu hususta yaptığımız tahkikata nazaran Üniversite ger de metresile beraber sine 1934 kadrosu bundan yirmi gün evvel ma<?an çikmak istemiştİr. Kızıl tenlî ve kızıl saçlı olan genç tebliğ edilmiştir ve kadronun bu şekli kadın Dillinger kaptdan çıkar çıkkanunla da tasrih edilmis oldugundan maz polisler tarafından atese rotuşimdilik herhangi bir tebeddülün mevlacaginı biliyordu. Bunun içm Dilzuu bahsolamıyacagı söylenmektedir. linser tam kapıdan cıkaca^i sirada Ancak bir sene sonra ahnacak »eti kadm ark&sma dSnün kalabahjhn arasma kansmtş ve Dillinger yalnız celere göre fevkalâde tebeddülât yapılabflecektir. olarak kapıdan gorünmüşttir Maarif Vekâleti halen ilk ve orta On beş taharrî memunmnn birden pathyan r8ve!verI«rİTiden çıkan kur mektepler ve liseler kadrosile meşgul sunlardan dördü Dillineerin vücu bulunmaktadır. Binaenaleyh şimdilik durO Jelik deşik etmiştir. Universiteye yeni bir kadro tebliğ ediKursunlardan biri boynuna gîrmlş leceği hakkındaki çıkan havadisler sırf ve diğerlerî go$sünü parçalamışhr. şayia kabîlindendir. Dillinger W tabancasma el ahp çıBundan başka salâhiyettar bir ma karmrşsa da ates etmeŞe takat bukamdan öğrendiğimize göre fakülte lamamıştır. Taharrî memurlarmdan birî can cekîsmekte olan hav^udun dekanlannm dışarda iş yapıp yapmı • kula»ına igilerek «nasılsm Con!» yacaklanna dair bir ağustosa kadar demi«tir. Maarif Vekâletine haber vermesi husuDillin^erhı cesedînî morga geth"sundaki haberler de doğru değildir. mlslerdîr. Cebinden alhms «îolar paUniversitede teşrihhane binast ra. kapagmm kinde bir kız foteg Üniversite binası yanmda yeniden rafi bulunan bir altın saat cıkmıstir. mşa edilen Tıp fakültesine ait teşrihhaYat>tlan muavened» ne binasmm bazı kısımlamın çatladığıy3za en son fennt cerrahintn büsbütün d'eğhtîrildiJK ve bunun içîn na dair haberler çıkmıstı. Maarif Vetan'nmadiŞı anlasılnnsrır. kâleti mimarlık bürosu bu hususta tetBurnunun ürerindekf kemer doşldkatta bulunarak bir rapor hazırlamışrultulmn*. rozlerinin arasmd»ki çıh. Rapora göre binada bazı noksan kmtı kaM'nlmîs ve çenesmdeki çukrr'ar dol^uru1mu«tur. Iann mevcut olduğu tasrih edilmiş ve Sacınm da s'vaha boyamms oldu bu noksanlar ikmal edilmeden bina gu mevdana çıkmrshr. nm teseflüm edilemiyeceği müteahhide Dillinsrer Darmak i?îerini Izale !bildirihnişti. Müteahhit binanm devir çtn parmaklanm asitli ilâçla yak mıştir. * ~ ve teseDüm edilmesi için tekrar univer• siteye moracaat etm'stir. Evvelki gün Vekâlet mimarî bürosu heyeti tarafm(Birinci aahifrden mabat) dan teşrihhane binası tekrar teftiş edillarda yapbğı hasar büyüktur. Sel bâlâ miştir. Heyet raporunu yakında vere daha bütün kuvvetile akmakt'dır. Yağcektir. Son vaziyet bu rapordan sonra mur dftvam etmediti takdirde büyük bir belli olacaktır. tehUke me'huz değildir. Haber aldığunıza göre binada mevMuçlada yağmttr Muğla 28 (A.A.) Sabahîeyin acut çatlaklar tekrar meydana çıkmış • nî bir sağnakla sfddetli bir yaSmur yaghr. d>. Y'ğmur az devam etmekle bera Fakültelere ahnacak eşyalar ber hava serinlemiştîr. Tıp fakültesine lâzım olan alât ve Istanbulda edevah cerrahiyenin ve diğer tedris aŞehrimîzde hararet evvelki pksam Ietlerinin sahn almması için muhtelif danberi düşüktür. Dün azamî hararet Avrupa muesseselerile muhaberat bitderecesi 27 idi. miştir. Malzemenin nümuneleri de gelSon günlerde hava]?rm »on derece miştir. Yakmda bunlann mubayaasma sıcak gitmesinden Beledîye idaresi v'abaşlanacaktır. Bu meyanda fakültelere zife saatlerinde değişiklikler yapılnuş almacak kitaplann listeleri de muhtebr. BJediyede yarm sabahfan itibaren lif Avrupa kütüphanelerine gönderü vazife »aatleri sabahleyin saat sekiz bumiştir. çuktan öğleden sonra 15 e kadar o Üniversite bahçesinde rasathane larak tesbit edilmiştir. S3at 15 t<« sonFen fakültesi astronomi kısmı için ra daire paydos yapacak, yalnız her Üniversite bahçesinde yapılacak olan kalemde bir memur nöbetçi kalacak • rasat merkezi binasmm evvelki gün keşhr. fi yapılmişbr. Keşifte Fen fakültesi astronomi p rofesörü Frödlih te bulun* muştur. Rasatanenin yakmda münakaBasurdan ameliyatsız kuTtanr, me sası ilân edilecektir. Buraya bir de me'eri mahveder, kanı, ağrılan keser. büyük teleskop getirilecektir. I ı Izci Kemal Bey tzmir erkek lisesi Ergenekon oymağına mensup tzci Kemal Beyin 36 saatte tzmirden şebrimize gel • diği yazılmıştı. Kemal Bey Istan buldan Ankaraya hareket etmiştir. Dün Ankaradan gazetemize çektiği bh telgrafta tstanbuldan An .karaya 32 saatte vardığınl bildirmistir. MuhafıznUcü bisikletçileri Trabzonda Trabzon 27 (A.A.) Muhafızgücü bisiklet kafiles! saat 17 de Trabrooa geldiler. Trabzon gençlîğ) namına bir bisiklet kafilesî sporcuları Çoruh, Trabzon vilâyetleri ka vuşuğunda karsılamışlardır. Gençle< rin göğsündeki Fırka rozeti, bu kavuşmayı çok manah bir beyecanla sarmistn*. Beraberce çok neş'eli ve sıcak bir muhit içkıde gecen uzun bhr yürüvüsten sonra kafile, Yomra<fa mektupçu, Halk Fırkası, Be lediye ve snor teşkilâtı reislerile emniyet müdürü, jandarma kuman • danı ve pivade alayı mümessillerint mülâki oldular. Kavuşma cok samimî, çok Içli olmuş, gençlik birbirile kaynaşmnhr. Büyük bir kafile ha linde sehre giren suorcular bir piyade bölüiKl ve halk tarafmdan coşkun tezabüratla selâmlannus ve Halkevi bandosu bu merasime işti Üniversite kadrosu Kürk ithalâtı Tebeddülât şayialarının Kürkçüler bugünkü va ziyetten şikâyetçi ash yok! Kürkçüler Ticaret Odasına müracaatle, kürk ithalâtına müsa • ade edilmesi hususunda teşebbüsata geçilmesini istemişlerdir. Kürk çüler bu müracaatlerine sebep olarak şu vaziyeti ileri sürmüşlerdir: « Memlekete kürk ithal edil • memekle beraber, harice gidenler kürklerini bizzat tedarik ederek snrtlanna gîyio getirmektedirler. Sn halde memlekete kurk ithal e dî'iyor demektir. Kürk ahcılan, ihtivacla^nı tpmin tcin boyle bir vol b u ^ u s olduklanndan ellerîmizdeki mallan safamamakta ve ziyan et • mekteyiz Hükömet te, bu vazivette gümr"k riminden, muamele zivan etmelrtedir.'» Yüzme antrenörll ders veriyor Türk Yunan ticaret itifâ'ı Atinadan gelen haberlere nazaran, memleketimizle Yunanistan arasmdaki ticaret muahedesi 31 temmuz tarihinden itibaren bir ay için temdit edilmiştir. Istanbul Denlzcillk heyettnden: Macarlstandan yeni gelen yüzme antre. nörtt badema aşağıdaM günlerde yüzü cülerlmlzl çalıstıracagından Idmancılanmızın gösterllen mahalde kendlslne müracaatlerl tebliğ olunur. Pazar, pazartesî, cuma Moda banyolan Ctunartesl, çarsamba Bebek, Oalatasa. ray kulübü. Perşembe Büyukdere Beyaz park. ELİM BİR ZIYA Sadrazam Etem Paşazade Müze M3dürü merhum Hamdi Beyin torunu, esbak Harbiye Nazm Abdullah Paşa nın kerimesi ve ferik Sedat Paşanm refikası Halile Hanımefcndi uzun süren fed bir bastalık netieesi bu âlemi fa niye gözlerini kapamışhr. Cenazesi 29 temmuz pazar günü öğleden sonra sact 13,30 da Kadıkö yünde Bahariye caddfsindeki hanesin den kaldınlarak lskelebaşı camiinde cenaze namazı badeleda s?at 14 te Ka dıköy iskelesinden hareket edecek bir vapurla Büyükadaya naklolunacak ve orada defnedilecektir. Merhumu müşariiniloyha yüksek bir seciye sahibi, ahlâk ve ism<ile temayüs etmiş çok milliyetperver bir Türk kadını idi. Büyük Harpte Çanakkalede ve Füistin cephe'erinde g'ri hizmetler» de müstahdem olanlar gibi çalışmış ve nihayet Filistin cephesinde hidematı vataniyesini ifa ederken tngilizler ta rafından esir edilmiş ve fakat esaret hayahnda tngih'zlere asla boyun iğmî • yerHc Türklüğün ve Türk ksdınlıiı nm şerefini müdafaa etmiş ve yük • seltmiştir. Halile Hammef'ndinin bu hizme tine mukabil kendisine harp iftihar madalyası verilmiş olduğu gibi bühassa Gazi Hszretleri tarafmdan harp ma dalyesOe takdir edilmişti. Bu itibar la müsarünileyhanın henüz kırk beş yaşında iken on dokuz ay temadi eden ızhrapk rlim bir hastahktan sonra vukubulan ölümü çok hazin ve Türk kadmlığı için zayiattandır. Müteveffanm babasile kocasına va kerimesine ve bilcümle akrabasile takdirkârlanna taziyetlerimizi beyan e • dcriz. Fransayada rok bakla satacagız Fransa hükumeti 1934 senesinin temmuz, ağustos, eylul aylanndaki kontenjanında Türkiye hissesine ayni an bakla miktarını 24 bin ken • talden 24 bin kentale çıkanrnştır. Bundan başka Türkiyeye 15 bin ken tal nohut kontenjanı da ayrılmıştır. Ispartada feyezan iki ortak kadın, evîerini yaktılar Yalovanın Kılıç nahiyesinde bir kocanın iki kansı birbirlerile kav ga etmişler ve neticede zavallı a damra evinin yanmasına sebep olmuşlardır. Nahiyenin Uzunköyü ahalisin • den Dursun oğlu Lâz Mustafanın iki karısmdan Fatma evde ekmek pişirmek üzere fınoı yaktığı sırada ortaği Melekle kavgaya tutuşmuştur. Melek süpürge ile Fatmaya vurmuş, Fatma da süpürgeyi yakmıştır. Süpürgenin ateşi oradaki mısıe* yapraklarına siayet etmiş, mısır yapraklan yanarken evîn tahtalan tutuşmuş ve ev de yanmıştır. BtlldiıjKİ Tepebaşi Beledîye bahçesınde Şehir Tıyatrosu san'atkârlan tarafından BU AKŞAM Saat 22 de ADALAR REVÜSÜ 14 Tablo Yazan Ekrem mal Rejit Besteliyen ı Ce Üsküdar HALE Sinemasında Sevilmek ihtiyacı llâveten Dunyt haberleti