Cumhuriyet 58Temmuz Beklediği Aşk Edebi roman Yazan: PERtHAN ÖMER 16 Birge Semiramisin yat.\k odasımn ilk defa Necmiye acımıştı, yavaşça kapısının önünde durmuş, hıçkıra başını çevirdi. Bütün bu güzel şeyhıçkıra ağlıyordu. Semiramis okuleri daha fazla görmek istemiyor • duğu romandan başııu kaldırdı. du. Fakat birden kulaklannı yırtıHayretle geoç kadıiı süzerek sor cı bir ses rahatsız etti. Düşünmeden du: bu sesin geldiği tarafa, karşıki be Necmiye ne olmuş, niye ağ • yaz köşkün bahçesine baktı. Kır lıyorsun? Ağlıyarağına söyleseme ca mızı dudaklannı keskin bir bıçak nm? Sonra mateminde gene devam egibi acı bir tebessüm yardı. Bu güdersin... Aman Birge insanı sinir • neşin akında parlıyan beyaz köş lendirmesinden ne hoslanırsın. Sakün yeşil çamlı, renkli, kokulu çi • bah sabah gene rahatımı bozdun. çekli bahçesinde kendisile alay eBirge birden sustu, »an gözleri ni bütün kuvvetile açarak bağırdı: Vah. vah kiiçük hanım, pek müteessir oldum; fakat üzühneyi nlz. Rahatsız olmanıza değer birşey değil, »adece Necmi »izin için intihar etmif. Semiramia yerinden fırladı, boğuk bir sesle sordu: ölmüş mü? Evet, kendini denize atmış... Zavalhyı... Sut anlatma, bu kadar bilmem kâfi tafsilât istemiyorum. SemiraınU tekrar yerine oturdu. Başı dönüyor, kulaklan uğulduyordu. Elinî almnda dolaştırarak parmaklannı saçlannın arasına geçirdi ve nktı. Birşey düşünetniyordu. Yalmz bu ağlamalar, bagırmalar arasında verilen felâket haberi onu halecanlandırmış, sinirlendirmişti. Necmiye acıyıp acımadığınm daha pek farkinda bile değildi. Halbuki, Birge geaç kizda hiç görmediği bu bali biiyük bir yesin alâmeti olarak kabul etti. Yaptığına pişman oldu. Nasıl hareket edeceğini sasırdı. Olduğu. yerde kaldı. Semiramis basinı kaldırdı gi za » a n yiizü çok soloktu; hiddetle sordu: Sedat ne yapıyor? Zavallı haberi alınca deli gîbi gîtti. Budala; kendi sebep oldu. Sedat tnı sebep oldu, nasıl?.. Merak ediyorsan kendine soden bütün bu tazeliklerin ortasında çökük omuzlu çıplak başlı bir ihtiyar boğula boğula öksürüyor, tükürüyordu. Semiramis bütün iğrenmesine, hatta acıtnasına rağmen cmanyetizma» olmuş gibi gözlerini kırpmadan bakıyordu. Nihayet omuzlarım silkerek içeri girerken: Aferin Necmi sen acınacak değil, gıpta edilecek bir adamsın! diye düşündü. Sonra uzun uzun iskemlenin üzerindeki büyük mukavva kutuya baktı. Bu kutu daha o sabah terziden gelmisti; içinde gece Jalenin davetine giyeceği tuvalet vardı. Bu gece Sedat Sami sabaha kadar ağlı ' yacak, Birge endişe ile bekliyecek, kendi etrafı hayran ederek dans edecek, eglenecek, Necmi de hiçbir sey duymıyacak, görmiyecek, his setmiyecekti. Yavaşça iğildi, kutudan ten rengi bir tuvalet çıkardı, memnun bir nazarla süzdü. Kim bilir ona bu akşam nekadar ahlâksız diyenler olacaktı. Parlak, yumusak kumaşı öne açılan (penuar) dan çıkan çıplak ba cağınm üzerine sanp gererek gü lümsedi. Emindi, o kadar güzel olacakh ki ahlâksızlığını bulacaklardı. Hakikaten Gece zeldi ki, Jalenin genis salonlarında dolaşırken o kadar gükadınlar ne ahlâksız, ne hîssî'z derlerken hasetle sesleri tit ! riyQr, erkekler bu hissiz^ikte daha v Tirede îki çocuk yurdu açıldı Fakir yavrular burada himaye ediliyor Tire «Hususî» Memleketimiz için yepyeni bir iş olan (Çocuk yurt ları) mekteplerde ve bilhassa köylerimizde yorgun ve cılız düşen küçük çocuklarm dinlenmeleri, kuvvet kazan • malan için açılan ocaklardır. Bu o caklardan iki tanesi Tire yaylâlann • da açıhnışhr. Tîrenin en güzel ve en yakın bir mesiresi ve yaylâsı olan Arpacılar, Kaplan yaylâlan bhrbirine komsu ve 350 metre irtfaında havası, suyu, manzarası pek Iâtiftir. Şimdiye kadar yolsuzluktan bu mesirelerden hakkile is • tifade edilemiyordu. Bu sene kaymakam beyin gayreti ve köylunun çalıs • masile bu yol meydana gelmîştir. Bugün otomobille mükemmel surette bu yaylâlara gidip gelinmektedir. tşte bura da bir Çocuk bakım yurdu açılmıştn*. Bu yurdun maddî ihtiyaçlan köy sandıklanmn bütçelerînden ve köylü, şe • hirli hayır sahiplerinin teberruTann • dan temin edilmektedir. Buraya Sermet ve Haydar Bey isimlerinde kıymetli 3d muallim nezaret etmekte, yurdun umumî işleri Maarif memurluğunca, sıhhî isleri hükumet hekî'mliğince tedvir edilmektedir. Çocuklann yemek takımlan, yaiacak yerleri, diş macun ve fnçalan en ufak teferruata kadar temin edflmiş bir haldedir. Ayni esas dahilmde kazamızm Bo • fcaziçi nahiyesinin merkezi olan Büyükkale köyünde de bir yurt açılmıshr. Iktısat İşleri RADYO (^Bugı.ksamki program j tSTANBUL: | 18,30 fransızca ders 19 plâk nesrlyatı19,30 Türk musikl nesrlyatı (Fahlre, Saflye Hanımlar, Reflk ve Flkret Beyler) 21 Eşref Şeflk Bey tarafmdan konferanS. 21,30 orkestra konserl, karıçık nesriyat. VtYANA: 17,55 ikindi konsert 20,20 Salzburgdan' naklen Fidelio operası . 23,05 gece kon« serl 23,35 haberler ve hava raporu 23,55 gece kcnserinin mabadi • 24,35 A. Bura Çingene orkestrasL VARŞOVA: 17,05 İbranl musiklsl . 18,05 Lemberg.1 den naklen çocuklann zamanı 18,30 or. kestra konserl 19,05 tefrıka, gramofon19 50 musahabe, muhtellf 20.15 Salz . burgdan naklen Fldello operası . 23,05 konser: Şopenin eserlerl . 23,35 haberlesy dans havalan 24,05 Vünadan nakil BUDAPEŞTE: 18,35 salon orkestrası 20,05 gramo . > fon 21,05 radyoda tiyatro . 22,05 son ha. berler 22.25 Nogradl cazbant takımınm dans havalan 23,10 opera orkestraaınut konaerl . 24,35 Fandor. B. Çingene or , kestrası. PRAGı 19,20 almanca nesriyat . 19,55 spor ha, berlerl, almanca haberler 20,05 haberler, musahabe 20,30 agızdan flfleme çalgılarla konser 21,05 BratLslavadan nakll . 23,05 son haberler, spor haberlerf, gramofon . 23,35 Brfinden nakü. BELGRAT: 20,05 şarkılar . 20,35 gramofon 81,05 radyo orkestrasının konserl 21,35 flüt ve orkestra konserl 22,35 gramofon 23,45 konser . 24,20 gramofonla dans havalan. ROMAı 18,05 orkestra Te tagannl konserl . 19 haberler, gramofon 31,35 fırka haber. lerl 21,50 radyo potpurtsl 22,35 senfonlk konser, nesriyat haberleri, haberleı BERÜN: 17,05 lklndl konserl . 19,35 oda muslkisl . 20,15 musiklli komedl 20,45 günün aklslerl, haberler 21,20 Laypzlgden naklen mütenevvt program 22,20 de İs. tlrahat zamanında haberler ' MÜNtH: 20,05 operet . 21,05 haberler, musaha1 be. Almanya . ttalya arasında harsl münasebat 21,40 piyano ile eğlenceli fıkralar . 23,40 haberler . 24^5" radyo dans orkestraslle gece musiklsl. TULUZ: 19,35 haberler, Tuluz sarkılan 21,20 senfonik konser . 21,35 filim parçaları 22,05 Massenetnin «Notre Dameın ku lelerl> nden parçalar, askerl bando 23 08 koro konserl ve amatörlerin zamanı 23,35 Viyana orkestrası 24,05 operet parçaları . 1,05 haberler, solLstlerln konseri, opera parçaları. Italyada malî vaziyet Italyanın 1934 1935 bütcesinin 1 milyar 760 nilyon liret açık vereceği anlaşıbyor ttalya hükumeti 19341935 bütçe tahminlerinde ahiren 396 milyon liret bir tenzilât daha yapmıştır. Tahvili düyun için evvelce aynlan 900 m:l • yon liret ve memur maaşlanndan 410 milyon liret tasarrufa rağmen 934935 bütcesinin asağı yukan 1 milyar 760 milyon liret açık vereceği anlasümaktadır. 1 temrouz 1933 tarihinden 31 ma • yu 1934 tarihine kadar Italyan but • çesmin açığı 6 milyar 8 0 3 milyon 1! rete ( 7 4 8 milyon lira) balig olmuf • tur. Bu on bir ay çinde dahilî borçlar yekunu 5 milyar liret artarak 9 7 mil yar 215 milyondan 102 milyar 222 milyon lirete (takriben 11,2 milyar Türk lirası) yüksehniştir. ltalyanm lthalâh İhracah Milyon lireti hesabile 1934 1933 3,265 3,121 2,117 2.491 lthalât fazlalığı 1,148 630 Geçen senenin ilk beş ayına naza ran bu seneki ithalât 144 milyon liret fazlalaşhğı halde ihracat 3 7 4 milyon liret eksümiştir. ttalyanm 1933 sene sinde ilk bes aylık tiearet bflânçosu açığı 630 milyon liret iken 1934 ilk bes aylık mübadele vaziyeti 1 milyar 148 milyon liret yani 126 milyon Türk lirası açıktır. Tiearet bilânçosunun büyuk açığmi tediye muvazenesinin diğer gelir membalan kapatmakta devam ediyor. Ez cümle bu senenin ilk 4 aymda ttalyaya hariçten 811,000 ecnebi seyyah gel miştir. Bir sene evvel ayni devrede ttalyayı ziyaret eden ecnebi zuvvar 617,000 kadardı. Mukayyet ttalya otellerinde mevcut yataklarm bu sene • nin ilk 4 aymda % 44,5 u işgal edilnv'ftir. Halbuki geçen sene meşgul olan yataklarm nisbeti % 3 9 kadardı. ttalya hariçten çok ithalât yapan bir memleket olmak ve ihracah arasmda bulunan mütenevvi ztra! mahsulâtmm fiatlerf düşük bulunmak tıbarile dort tarafı yuksek gumriik duvarlarile, sıkı kontenjan kayıtlarile ve sair tahdidat ile kapannuf olan buhranlı bir mSba dele dünyasmda, vaziyette bir tahav vül olmadıkça çok sılcıimaŞa mahlcum bir halde kalacaktrr. ttalyada maliyet fiatlerinin yuksekliğinde amO olan agır gümrük tarifesmm tenzfli suretile ttalyan sanayiî ferahlandınlırsa mamulâh suıaiye ihracahnm arthnlman yolile mübadele vaziyetinde bir tevazün te minmi alâkadar mehsfil ciddiyetle mevzuu bahsehneğe başlamısbr. ttalya Devlet Bankastmt altın meveudu 20 kânunusani 1934 tarihmde 7 milyar 399 milyon liret tutan ttalya Devlet Bankasmm altm ve altan döviz mevcudunnn 30 haziran 1934 tarihinde 6 milyar 503 milyon lirete duşmesi yani % 12 den fazla azalması bedbm mehafili yeniden endişeye duşurmuş Hir. Maamafih, 1933 senesi 30 hazi ranmda bankanm albn ve alhn döviz meveudu 7 milyar 8 8 milyon liret oldugona bakılırsa; ticaretin dunyanm her tarafında daraldığı bir zamanda bir sene zarfında 585 milyon liret tu tan bu azalısm korkulacak bir mahi yet arzetmediği de meydandadır. Nectppaşa kütüpanesi asrî ve modern bir şekilde tslah ediliyor Tirenin bir asnlık ve tarihî bir eseri olan Nedppaşa kütüphanesi, mütevelli Yusuf Haşim Beyin maddt himmetleri ve Maarif ve Evkaf dairesmin çok yakın alâkalan, sayesinde asrî bir şekle sokulmak üzere tamir ve nlaha baslamlmıştır. tçi muntazam masa ve sandalvelerle ve kitap dolaplarile süslenecektir. Kapı önündeki sofanın her iki tarafı camskân haline çevrilerek okuma odalan yapılacaktır. Mobilya aksamı bir taraftan yapılırken bir taraftan haricî kısmı tamir edil • mekte, belediyemiz de bu kütüphanen : n avlusile, kütüphaneye muttasıl Aydınoğullan türbesinin avlusunu birleş • tirerek bu iki tarihî binayı bir çerçeve içine alacak, etrafı denv'r parmakhk larla çevirterek çiçek tarhlarile süsliyecektir. T »I» Haricî tiearet Bu sene ipb'dasından mayis nîha • yetine kadar bes aylık devre zarfmda ttalyanm ithalât ve ihracah bir sene evvelki ayni devre ile mukayeseli olarak şu yekunlara baliğ olmuştur. bile hoş Hata üstüne hata! (Birinci Mahifed*rı mabat} ^ saade buyurun da...» filân diyecek olmus: « Biz böyle şey dinlemeyiz. Ya şimdi paralan verirsiniz, yahut hemen eşyalan hacz'dip satanz» cevabüe karşılaşmca korkmuş. Evlerinde 17 lira 50 kurus para varmış. Ono vererek yalvarmış: «Allah aşkına bugüniük bu kada>.nı alelhesap alınız, akşam ALnnet Ffend: geldiğinde anlatayım. Makbu • zu mu bulup verecek, paray: mı; arhk o yann birşey yapsın.» Memurlar buna muvafakat etmiş ler, 17 buçuk liryaı alıp bir başka makbuz vermişler ve gitmişler. Gece Ahmet Efendi gelince vaziyetin yanlışlığı anlaşılmış. Sabahleyin tahsfl şubesine giderek 929 da aldığı makbuz gösterilmiş. «Oo, öyleyse haklısm. Sen para • yı vermfşsm meğer...» dem>>!er... Ahmet Efendi ilk haksızlığı tashih et t*rdikten sonra 17 buçuk liralık makbuzu göstermiş ve bedelinin iadesini istemiş. Hani şu Iüzumsuz ve haksız yere, haciz korkusile tahsil edilen parayı.. Cevap ne olsa beğenirsin'z ?. «O para varidata geçirümiştir. tade edemeyiz. Mafevk makamlara muracaat edersi niz.» Tahakkuk mudürlüğüne gidü mis «biz kanşmayiT» denilmiş. Tahsil mudürlüğüne koşulmuş, istida veriimiş. arzuhal muameleye konulmuş ama bir taraftan da hak sahibine açık veya kapalı surette «siz bu parayı altı ayrîa alamazsmız» denilnv'ş» ve sebep îzah edflnv'j: «ctstidamz muamele ve nverasîme tâbi tutulacak. tahsil müdîrıyelînce icap eden yapıldıktan sonra munajebetf doayısild Bevoğluna gönderi • lecek, orada da tahkikattan sonra ev • rak Ankaraya gidecek, bilmem ne heyetlerile, bilmem ne komisyoniarında badettetkic Maliye Vekâletine verile cek. Vekâlet talebinizi haklı görür ve tahsisat ta bulunursa buraya havale yollanacak ve...» Az daha nefesimiz tikanıvordu. Bir gün evvel, hiç bir hak olmadıği halc'e derhal bir mazerete kıymet verilmek; sizı'n alınan b r vatandas hakkınm iadesi için bu ne çetin yol, bu ne tükenmez muamele, bu ne ömür törpüsü safha lardır yarabbi! Bir defa 929 da tahsil edilip resmen makbuz verilen bir paranın 5 sene sonra tekrar tahsiline kalkışmak ne denr'% tir? Bu makbuzlann dipkoçan^ ve tahsil olunan varidatın muvazzah surette kaydedildîği bir esas defteri yok mu dur? Demek ki mükellefler n»akbuz lan kanunî müruru zaman müddeü olan Ya?an: Ekrem ma! Reşt seneler imtidadınca saklamadıklan takdirde günün birinde mükerrer vergi vermeleri imkânı mevcuttur. Binaena • leyh evvelâ aman, iyi yapışın makbuzlannıza... Sonra; tahsili emval kanununun da haciz suretile eşya sahlnrMUi hususunda verdiği bir mühlet olacaktır. Tahsüdarlar bir ev eşyasını birkaç saat içinde nasıl satabilirler ? Ve bir vatandaşm makbuz göstermek üzere istediği 24 saat mühleti niçin mühimsemezler? Eğer kanunun, yanlışlık vukuu ihtimaline bmaen dahi olsa bir mühlet verme hükmü varsa; bu iadesi aylar ve belki seneler süreceğinden bahsedilen 17 buçuk lirayı tahsil edenlerden mutlaka almak, Sste de onları tecziye etmek lâ zımdır. Maliyenin birbirini tutmıyan veya noksan olan kuyudahnm fenalıklaruu niçin vatandas yüklensin? Fecaatin son safhası için de diyece • ğiz ki brr gün evvel haksız olarak alınan ve haksız olduğu Ahmet Efendi nin 929 tarihli makbuzile anlaşıhp tasdik edüen 17 buçuk lira niçin iade edîlemiyormuş? Prensip meselesi olarak; evvelce ödenmiş bir para tekrar nasıl tahsil edilir, hele nasılsa ve vatandas hukuku da çiğnenerek yapılmış bulu nan son tahsilâhn haksızlığı resmen tahakkuk ettiği halde para ne namla ve nasıl maliye kasasmda tutulabflir? 929 vergisi diye mi? Hayır, başka senelere ait verg( olarak mı? Hayır.. O halde, bu para nedir, kime aittrr. ve maliye ile munasebeti ne olabilir? Üstel<k, bu kadar sarih hukuka rağmen niçin bir ömre yetecek kadar tabkikata lüzum görülüyor? Bu hakkı ispat ve birbirini nakzeden iki maliye makbuzu meydanda dururken... Hükumetin yüksek masarif ihtiya » ı rile vücude getirdiği tstanbulun muaz I zam maliye teşkilâtından bekledikle • rimiz herhalde böyle karmakanşık, ustünköriî muameleler değildi. Aksi takd<rde vergi işlerim'zm körebe oyununu tanzir eden başıbozuk'uğu karsifmda nevm't olmamanm imkânı yoktur. Krjrbut Beltdıijni Tepebaşı Beledive bahçesinde Şehir T i vatrosu san'atkârlan rsrafından rar, anlarsın... Rica ederim şimdi beni yalmz bırak, çok smirliyim. Birge yavaşça çekildi. Kapı ka • panınca Semiramis yerindtn kalktı; odanın ortasında bir îki adım dolastı; sonra gene şezlonga oturdu. Yanmda duran el aynasım aldı. Halecanın yüzünde yaptığı tesire baktı. Yüzunii fazla soluk ve her za • mankinden daha az güzel Büsbütim sinirlendi. buldu. Fakat daha derin bir cazibe buluyorlardı. Vak'a j hemen bütün Adaya yayıknıştı. Yal { nız her köşede biraz daha değişik bir sekle girerek anlatıhyordu. Sccniramis, vücudüne bir ikinci cilt gibi yapısan ten rengi tuvaletinin mümkün olduğu kadar genis dekoltesinin ortasında iri bir kao damlası gibi sarkan yakut gerdanlığile ince uzun topuklu kırmın ayakkapları üzerinde sallana sal lana yürürken elektriklerin altmda pınl pırıl parlıyan siyah saçlı ba • sında, her köşede söylenen lâkırdılardan bir parça otplıyan uğultulu bir rüzgâr esiyordu. Fakat beyaz gerg;n almnda ipince, sipsivri iki hançer gibi kıvnlan kaşlan şakaklanna doğru gerilmiş, acayip bir ateşle yanan, dalgm gözlerle her za mankinden daha mağrur göriînüyor • du. tçmde çügınca bir arzu vardı. Bütün bu vücudünde, yüzünde kıskaçlı böcekler gibi dolaşan müz'iç nazar • larm karşısında beklemedikleri bir şey, bir delilik yapmak bu tokatlamak is • tediği ağızlan hayretle açık mak... (Mabadi oar) bırak ' <. j > • fazla çirkinlesmemek için disleri ni sıkarak sinirlerine hâkim olmaga çalıştı. Gözyaşlarını içine sin dirmeğe uğraşırken yanaklarını şakaklanna doğru çekerek uğuyor du. Lâkin yüzünün, dudaklannın ayni sohıkJuğu tnuhafaza ettiğini görünce gayrîihtiyarî tuvalet masa • sma kostu. Titriyen ellerile dudaklarını kırmıziya, yanaklarını pembeye boyadı ve balkona çıktı. Mermer parmaklığa sında keskin, çamları, kokulu vardı. Bn i, »çan günün karşmnda Seaıir«miskı gSzIeri yeisle yaşarmış, dayandı, dalgin gözlerle bakmağa başladı. Karşı kızıl güneşi, yeşil çiçekleri, beyaz Hava biraz serinledi Fakat Izmirde hararet 42,4 dereceye yükseldi Bîrkaç gündenberi devam eden bunaltıcı sıcaklar evvelki akşam saat beşe doğru başlıyan ve gittikçe artan bir yağmurla nisbeten hafiflemistir. Evvelki akşam hava birden bire kararmış, şiddetli bir rüzgâr çık nuş ve bunu yağmur takip etmiştir Yağmur, dün sabaha kadar muhtelif fasılalarla devam etmiştu*. Hava dün öğleye kadar kapalı geçmiş, öğleden sonra açmıştır. Fakat şimal rüzgârı, pek şiddetli ol • mamakla beraber devam etmiştir. Havadaki bu tahavvul. hararetin düşmeslni fntaç etmiştir. Rasataneden aldrğımiz malumata göre: Sıfır d'ereceî hararette ve deniz seviyesine indhilmiş barometre: Saat 7 de 751, saat 14 te 753. Hararet derecesi: Saat 7 de 20, saat 14 te 24, aza mî derecei hararet: 24,3, asgarî derecei hareret 19,7 dir. Rüzgâr mütehavvil olmakla beraber ekseriyetle yıldızdan esmiştir. Azamî sürati saniyede 12,5 metreye cıkmıstır. Gönan tabakhaneleri kaldırılıyor Gönen «Hususî» Gönen banyolan yanmda pek çirkin manzara teskil etmekle beraber kasabanm havasmı bozan 20 tabakanenm bulunduğu yerden başka yere kaldınlması için Balı • kestr vilâyeti sıhhiye meclisinm rerdiği ktrar Sıhhat ve tçtimaî Muavenet Vekâleti tarafmdan tasdik eülmiştir. Tasdik edilen bn karar vılâyetten kaza kay makamlığma gönderiİTiuş ve kayma • kamlıktan da de^ediys^e havale edil miştir. Belediye bu karan aIâkadar tabaklara tebliğ etmiştir. Tabaklar bu kararm kendüerne tebliğinden itibaren altı ay zarfında tabaka • ncierini başka bir yere kaldırmak roecbur'yetindedirler. köşklerile pınl pırıl parlıyan bir gün Tekirdağ hususî muhasebesi maaşları verdi Tekirdağ (Hu. Mu.) Şehrimiz hu> susî muhasebe müdiriyeti birkaç aydanberi maaş alamıyan muallimlerin, me • murlarm müterakun ayhklannı tesviy etmiştir. 1 GaziAntep Halkevi çok iyi çalışıyor Izmirde görü!mem ş sıcak'ar tzmir 27 (A.A."> 7a»t tn1tebinin meteoroloji dairesi bugün gölgede derecei harareti 42,4 olarak kabul etmiştir. Bu vaziyet tzmir için şimdiye kadar görülmemiş bir hâdlsedir. : KARlLERlMtZE KOLAYLIK ] " * Aylık abone Hususüe vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta > zaman kendi adreslerine alabD • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karOerin arzulannı yerine getirmek Szere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay lık abone bedeli yalnıı Rakı verilmeyince.. Dün akşam Gümüssuyunda bir , Vahidettin cerh vakası olmuştur. Gümüssuyunda Haşimin kahvesieıe namında bir şahıs gelerek rakı içmek istemiş ve müsaade edilmediGazi Aantep Halke vi idare heyeti Gazi Antep «Hususî» Gazi An zifeyi ifa etmek hususunda yekdiğ'ri tep Halkevi, mütemadi ve yorulmak le adeta rekabet etmektedlr. Evin bu bilmez bir çalışma ile ilim ve kültür faaliyeti muhitte büyük bir memnuni yolunda çok güzel çalışmaktadır. Hal yetle karşdanmakta, halk ta çok ya • kevrâin ber şubesi, uhdesine düşen vakından alâkadar olmaktadm ğini görünce kahveciye ve müşterilere kiifür etmeğe başlamışhr» Bundan muğber olan Kaşioıin geçirdiği taşla biraderi Ali eline âehirTiyaîrosu 150 kurus... tan îbarettfr ve tabiî peşhı olarak gönderilmek lâztmdn*. Bu usul idarece fazla mesaiyı icap eden külfetli bir mesgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasmı istiyen karilerinıizin paralarmı idare ve vaktinde veti şecek veçhile göndermekte devam etmeleri iktiza edecektir. BU AKŞAM Saat 22 cU ADALAR REVÜSÜ 14 Tablo Reşıt Bestelijen i Ce Vahidettini başından yaralamış ve her ikisi de polisce yakalanmıştır.