l e m m u ı 1934 ÇÖCUKT MA^ALLARI AL5 IGeçen defa çikan kısmın huîâsası: Ali baba ihtıyar fakır bır adamdır. Bır gun ormanda gezerken hırsızların bır mağaradan eşya çıkarttıklarını göruyor. Hırsizîar ortadan çekıhnce Alı baba orada saklı mallardan bir kısmını ahp zevgin oluyor. Hırsızlar, kendi sırlannı keşfeden adamı bulup intıkam almak içtn tetkıkata gtrişıyorlar Nıhayet bunun Ali baba olduğunu anhyorlar. Çete re*si kurnazhkla bir gece Alı babanın evınde mısafir kahyor.1 Tam gece yarısı olduğtı vakit çete reisi odasından çıktı. G'd'p taşhktaki her küpiin b'şında bîraz durdu. Reis küplerin başmda dururken kendi ken dine birşeyler mınldaruyordu. Daha doğrusu, kendi kendine konusmuyor, küplerin içine saklamış olduğu adam larma emîr veriyordu: Pencereden dışanya t?şı atar atdi, sadikane hizmette devam ederse her vakit böyle mükâfatlandırmayı vadctti. Sonra ikisi birden faaliyete gi • riserek hırs'zlann cesetlerini bahçeye gömdü'er. Çete reisinin hayvanım da pazara yollayıp sattırdılar. Silâhlan aşağıya mahzene indirip s~k!addar. Ali Baba, bütün bu isleri meselenin kormu'arı tarafından duyu'mamasım temin için yapıyordu. Çünkü duyulacak oîursa hırsszlann niçin kendisine düs m*n olduklannı, yani onlann mağarasmdan elmaslan, mücevherleri kaldı • rıp getirnrş olduğunu da söylemek Iâzım gelecekti. Ali Baba, bu teSUkeyi atlalmıs ol • masına rağmen hâlâ endise içinde idi. Zira hırsi2İnn bir kısmı ve çete reisi sağdı. S;mdiye kadr bsrçok cînayet yapmaya alısmıs olan bu adamlann kendj başına yeniden bir felâket hazMa • makta olduklannı zannediyordu. th • tivar, bu düsüncesinde haklı idi. Çete reisi bu suretle mağlup sekilde kalmayı izre^i nefsine yediremediği için Ali Babaya tekrar bir bskın yapmayı karar lashrmıstı. Hem bundaki gayesi sade arkadaslannın intikamını alm*k değil, Ali Babavı biisbütün ortsdan kaldır • maktı. Çünkü mağarasınm esran an cak bu suretle saklı kalacaktı. Fakat cok kurnazca bir plân yapmak lâzımdı. Kendisine karşı böy'e su;kastler tertip o • lunduğunun artık farkına varmıs olan Ali Baba da sünhesiz mükemmel müdafaa ve ihtiyat tedbirleri a'mıstı. Birk»ç gün sonra hırsızlar'a çete reisi. hiç kiımenin süphesini celbe'meden sehre inerek Ali Baba aleyhine bir hı • zdk kurmanm zamanı geldıpine kail oldular. Kumas satıcısı kıyafetine gi rerek h'j iki atın sırtma mağarada m e v cut kıymetli kumaşlardan bir kısmını yükleterek kasabaya geldiler. Crada bir dükkân tuttulsr. Çete reisi dükkâ • nın üzerme «Kaltab^nzade Hüseyin ve şerikleri» diye uydurma bir isim de yazdırdı. Oldukca süslü ve ımmtazam bir dükkânın açılması şehirde herke sin nazan dikkatini celbetti. Müster'lerin co&u gelip oradan alışveriş etmeğe b > toiılar. Kaltabanzade de çarşıda • kı diğer dükkâncılarla münasebete gi • rişti. Bu arada Ali Babanın oğlu ile de tanışb. Onu evine davet etti. Ali 3a banm oğlu sanki keramet sahibi imiş gibi bu d»veti nazikâne bir şekilde reddederek dedi ki: Bu sehre siz bizden sonra gel • diniz. Binaenaleyh evvelâ, sizin bizim davet'mizi kabul etmeniz lâzımdır. Hele babam, sizin gibi nazik bir zatı ta • (CGazd» nin resmi karsısında jmerakh ^eyler] Okuma makinesi Isveçli bir âlim çok fevkalâde ve çok mükemmel bir makine icat etmiştir. Bu ayni zamanda hem hesap yapan, hem de oku yan makinedir. Ona okutulmak istenen kitap veya gazete arkasmda elektrikîi bir fotograf ku En derin taygdarla anıyorum ismini, Uzun ömiirlü etsin Tanrım senin cismînif. Bütün Türklük âlemi herdrkika resmini Yüreğinde taşısın!.. Ne mutlu Benin gibi Kurtctnct var bizdet Yurdun hâkimi olduk bak karada, deniz.de!.. Felâket zamamnda, kara günlerimizde Bize can yoldaşısın!.. Proiesor (asistanına) Şimdi buradan içeriye doğru bıçağt soksam nereye giderim? Asistan Hapisaneye efendim. Alman karikarurfl V Yurdun afaklarında senin sevgindir eten, Ne kadar ktymetlisin bu millet için bilsen!.. Ey Ulu Başbuğumuz!'.. Dünyalar durdukça sen Bu milletin basıstn!.. FAVOAU BÎLGİLER | Yazı makinelerinin kraliçesi Evet, ona yazı makinelerinin kraliçesi demeli, çünkü baçtan • aşağı altından yapılmıştır. Harf yazmak için her dokunacak ye rin üzerinde bir elmas, bir yakut, bir zümrüt vardır. Makine kıs mı da manganizli nikelden vucü • Bilmeceyi halledenler tusu bulunan bir projektörün önüne konmaktadır. Henüz sır rını mucidinden başka kimse nin bilmediği bu makine derhal orada mevcut harflcri hecele meğe başlamaktadır. Tabiî dinliyen bu harfleri takip ederek kelimeleri meydana çıkarmakta, cümleleri teşkil etmektedir. Böyle giclerse, hani vaktile alay için söyledikleri şeyler ha kikat olacak, ineği bir taraftan koyacaksın öbür taraftan pas • tırma çıkacak, hatta pastırmayı beğenmezsen tekrar makineye koyacaksın, öbür taraftan can • h inek çıkacak! Eh, ' Vet bu.. Değil bir iki asır, y ıe evvel ölmüş olanlar dirilip te bugünkü dünya yı görseler tanıyabilirler mi acaba? maz, hemen hepiniz, küpleri hançerle • rinizle kınp dışan çıkır.ız! Ben de aşağı inip vaziyete göre ne suretle hareket etmeniz lâzım geîdiğini söylerim. Necibe tam o sırada mutfakt^ki 5 • sini bib'rmis odasına gîdiyordu. Yolım ortasında kandildeki yağ bitti. Necibe karanhkta kaldu Bir müddet ne yapa cağuu kestiremedi. Sonra: A, dedi, muhakkak bizde kalan tüccann küplerinde herhalde zeyrinjağ olacak. Biraz alırs'm herhalde dardmaz. Hemen taşiığa indi, küplerden biri ne yaklasbğı vakit içinden kaluı bir ses: Usta vakit geldi mi? Diye bağırdı. Necibeyi çete reisi sannvşb. Necibe az kaldı korkusundan bağırackh. Fakat kendini tuttu. Orta bğı kanşhrmanın lüzumu yoktu. Hırsızların efendisine bir ruzak kurmus ol duklarmı anladı. Vakit gecikmeden isi g'dip kendisme haber vermek lâzımdı. Meseleyi çakbrmamak için sesini kalınlastırdı: Henüz vakit gelmedi, ben size haber veririm! Dedi. tkmci küoe yaklaştğı vakit o radan da ayni suali isitti: Vakit geldi mi, usta! Tekrar ayni suretle cevap verdis Hayır, ben size haber veririm. Bütün küpîere böyle yaph. Sonun cu göstermelik zeytinyağ de kendisine lâzım olan dolu küpte yağı bulda. de getirilmiştir. Kat'iyyen kırıl mak ihtimali yoktur. Bu yazı makinesini yaptıran Hint racalarından biridir. Bi zim paramızla 100 bin liraya çıkmıştır. Allâh akıllar versin. Bu buhranda birçokları yiyecek ekmek bulamazlarken Hint ra • calarının şu israfma bakm! Asrî hapisane tsveçte Singeshut kasabasın • da son derece asrî bir hapisane vucüde getirilmiştir. Bu hapi saneye beş seneden açağı cezaya mahkum olanlar korulmakta ve içeriye girerken kendilerin den kaçmıyacaklarına dair na • musları üzerine söz ahnmakta. dır. Çünkü hapisanenin pence • relerinde demir parmaklık yoktur. Etrafındaki duvarlar da iki Bılmeceyl dogru haüedenlerden bize fotograi gonderenlerln reslmlertnl bas maya devam edlyoruz Burada resnü çık. mak mükâfat kazanmı^ olmaya delâlet etmez Hediye kazananlann lslmlerl her aym llk haftasmda neşredilen buyük llateye yazılır Soldan sağa sıra İle. 1 Muğla, Ula Beklr Efendi oğlu Servet. 2 Ferlköy, llk Rum mektebl Todo Andrlyadis. S Bakırköy Muhtar Bey kızı Ulya 4 Bergama ortamektebl 70 Mustafa. 5 Küçükpazar Meslek soka&ı Mehmet Ali. 6 Ankara Gazl kız llkmektebi 379 Blhter Beslt. 7 İzmlrde Kahramanlar mahallesınde 14 Nlhat 8 Üsküdar İmrahor 120 Fahrl. 9 Fatsa topaı Salih zade Fazlu 10 Bursa blrlnci erkek llsesl 1024 Kemal. 11 Balat Veli sokagı 2 Haylm Biçaçi 12 Beşlktaş Haş^m Bey apartımanı Aydın. İS Gelenbevl ortamektebi 22 Halll Tbrahlm. 14 Afyonkarahisar Kadmana mek . tebi 112 Özdemlr. 1 5 4 4 uncü Ukmektep 188 Mehmet Beyler ve Hanımlar. Çocuk hayatından levhalar MCMLEKLETLERN ÇOCUKLAR. mdığından dolayı fevkalâde olacaktır. memnun Kandili yaktı. Tekrar mutfağa grtti. Kocaman bir kap ahp omı küpten zeytin yağile doldurdu. Ocakta fıkır fıkır kaynstbktan sonra avluya geldi. hırsız saklı olan küplerden rine birer maşrapa o kızgın Içinde her bi yağdan Of, aman ne ncakl Ç«te reisi bu vaziyet karsısuıda deli • kanknm davetini kabul etmek mecbu riyetinde kaldı. Birkaç gün sonra on lann evlerine ghti. Ali Baba, sehre yeni gelen tüccann oğluna gösterdiği bu teveccühten fazla mütehassis olduğu için Necibeye yemeklere fevkalâde iti na göstermesini söylemiştL Onlar tatlı tatlı konusaraktan yemek yerlerken Necibe misafiri tetkik edi yordu. Çete reisi yüzünü tanınmıyacak derecede değiştirmiş olmasma rağmen Necibe kendisini evvelce bir yerde gördüğünü hatırlamış ve nihayet kim ol • duğunu bulmuştu. H?in adam hiç süp hesiz o dakikada şöyle düşünüyordu. vardı? Baba oğul ikisini de sarhos ettikten sonra öldürmek, fakat yağma mi Necibe efendisile oğlunu ikinci bir fe lâkeHen daha kurtarmaya karar ver • misti. Tam yemek bittiği sırada bir dansöz kıyafetine girerek salona giren Neci • benin belinde gayet keskin bir de han çer vardı. Ali Baba ile oğlu «acaba kız çıldırdı mı?» diye şaşkuı şaskın etrafa Temmuz Bulmacası ) döktö. Eşkıya çetesi efradmm hasla nıp Sldüklerine tamamile kani olduk tan sonra rmıtfağın kapısmm arkesına saklamp cereyan edecek vulnıatı gö zetlemeye koyuldu. Çete reisi biraz sonra evvelce h. Pencereden sokağa taş attı. ar Fakal kadaşlanna haber verdiği isareti yap hiçbir hırsızın yerinden kımıldamadı ğmı görünce «ne oluyor;» diye avlu • ya indi. Her küpiin üstüne iğilerek birşeyler söyledi.. Fakat onlardan hiçbi rinm ses vermediğini görünce içerlerine baktı. Arkadaşlarının hepsini ölmüs gorfance can havlfle kapıyı açıp sokağa firladı. Arkasına bile bakmadan kaç • ta gittL Ertesi gun Ali Baba, hizmetçisi Necibeden olan biteni öğrenince şaşınp kaldı Te büyük bir tehlike atbtmıs olduğunu anladı. Kıza bîrçok paralar ver öyle bir kuş ismi bulunuz ki: tkinci, üçüncü, dördüncü harfleri bize pek yakra biri olsun. Uçüncü, dördüncü, besinci harfleri bir yemis olarak yensin. Dördüncü, üçüncü, birinci, ikinci, beşinci, yedinci harfleri sıraya konduğu zaman bir şehrimiz meydana çık • sm. Yedinci, alhncı, beşinci, dördüncfl, üçüncü harfleri sıraya dizildiği vakit onu seve seve içelim. Birinci, ikinci, üçüncü harfleri sıra • ya konduğu vakit vücudümüzde bir şey olsun. Doğru halled'enlerden birinciye S lira, ikinciye bir mürekkepli ka lem, üçüncüye Foto Etemde resim çıkarmak hakkı takdim olunacaktıı Dördüncüden yüzüncüye kadar muhtelif hediyeler. Bilmeceyi doğm halledip te bize fotograf gönderenlerin resimleri de gazeteye basılır. Cevaplsr temmuzun sonuncu gü • nüne kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresine gönderilmelidir. Bu sarta riayet etmiyenler ve geç kalanlar mükâfat alamazlar. metrodan yüksek değildir. Bahçesi büyük ve geniştir. tstirahat zamanlarında bütün mahpusle|oraya çıkabiliyorlar. Kalan za manlar her biri bir san'atte çahsıyorlar. bakarlarken Necibe parmak şıkırdata rak, gerdan kır?rak çete reisinin ya nma yaklasmıs, o kendisine iltifat et mek isterken hançeri kalbine saplayı vermisti. Ali Baba ile oğlu bu sefer kzm ta mamile çıldırdığma kaü olmuslar, kendilerine de bir fenahk yapam'man için kollannı tutmak üzere üstüne ablnuş lardı. Ali Baba hiddetle: En aziz dostumuzu öldürmene îe^ep ne a kız! Diye haykınyordu. O zaman Necibe Jeki Kuperin yaşının yıldönümü münasebetile kendisine büy'o arkadaşları yıldızlar tarafından gönderilen hediyeler ve onu tebrike gelen küçük arkadaşlart sukunetle *u cevabı verdi: Aziz dostunuz mu? Şöyle takma sakalı çekiverin de bunun kim olduğu nu görün! Hakikaten sakalı çekince çete rei • tîcin yüzii meydana çıkmıştı. O ıeman Ali Baba Necibeyi sefkatle kucaklıya • lak: Kızım, dedi, ikinci defadır ki hayatımızı kurtanyorsun. Bu sefer mükâ • fat olarak sana daha kıymettar birşey vereceğim, o da oğlum! Ali Babanın oğlu ile Necibe kırk gün kırk gece bir düğünden sonra ev'en dîler. Ali Baba bu münasebetle hırsız • lann bütün mallarmı fıkaraya dağıttı. Oğlu üe kendisi kendi aluı terlerile hayatlarnu kazanarak Necibe ile birlikte mes'udane yaşadıl'r.. BtTTt