Cumhuriyet Beklediği Aşk Edebl roman <ı Yazan: 5 PERIHAN ÖMER Yeni ölçüler Ihtiyaç temin edildi, kadroya ilâve yapılacak Şehrimizin de dahil bulunduğu Marmara mıntakası ölçü ve a yar işlerinin u mumî vaziyeti şöyledir: 1 Yeni sisteme göre hasıl olan tartı ve metro ihtiyacı tamamen temin edilmiştir. tkin • > cikânunun ilk Maıttara mırttâkası haftalannda ts ölcü ve ayar başmü. tanbul ölçü ve fettişi Kudret Bey ayar başmüfettişliğine damgalan • mak üzere günde (20) bin parça getirilmekte iken bugün bu miktar 2 3 bine inmiştir. 2 Müfettişlik dairesi elyevm en fazla, nizamnameye uygun ol mıyan el terazilerinin piyasadan kaldtnlmasma çalısmaktadır. Mıntakamızm kesafetini nazara alan tktısat Vekâleti bir başmüfettişle dört müfettişten maada ince teknik malumata ihtiyaç gösteren elektrik ve havagazi saatlerinin muayenesi için bir mühendis te tayin etmiştir. 3 Maamafih ölçüler işine henüz bu sene baslanılmış bulundu • ğundan kanunun tam manasile tatbikı için Vekâletçe kadronun ve teşkilâtm genişletilmesine karar verilmiştir. Temmuz sonlarında bir müsabaka imtihanı açılacak ve İktısat Vekâleti ölçüler ve ayar müdürlü ğüne birisi elektrik, diğeri mekanik ölçüler mütehassısı olarak iki fen müşaviri, birisi kimya, diğeri elektrik diplom mühendisi, iki laboratuvar mühendisile Ankara, İstan • bul, Samsun, Mersin ve Izmir de çahştırılmak üzere teknikum, Ro • bert Kolej veya San'atler mektep leri elektrik ve makine şubelerin den mezun (15) ayar ve fen memuru ve büro işleri için de bir mümeyyiz alınacaktu*. tmtibanlar Ankara ve tstanbul da ölçü ve ayar başmüfettişlikleırinde yapılacaktır. 4 Memleket dahilinde kulla • nılan su, süt ve müskirat şişelerinin hacimleri ölçülerek, bulunacak miktarlann üzerlerine yazdı»nlma sı lâzım gelmekte olup bu hususta bütün alâkadarlara tebligat yapıl • maktadır. Başmüfettişlik, stok şişesi bulunanlarla bu şişeler dahilinde su, süt ve müskirat satanlar nez dinde teftişlerine başlamıştır. Umumî yerlerdeki bardak ve kadehler de bu tef tişe dahildir. Bütün bu muamelelerin ikincikânun iptidasmda bitmiş bulunması lâzım gelmekte dîr. 5 Hariçten memlekete ithal olunacak müskirat, su ve süt şişele • rinin nizamname ahkâmına uygun olmalanna dikkat edîlmesi hususî bütün alâkadarlara bildirilmiştir. Buna rağmen nizamnamenin gösterdiği şartlara mugayir siparişte bu lunanlarm ithal etmek istedikleri şişeler gümrükten geri çevrilmek tedir. 6 tstanbulda halen îkisi büyük olmak üzere (10) fabrika ve ima lâthane ölçü yapmakla meşguldü. Haber almdığma göre halen şehrimizde çalışmakta olan dört mü fettiş ay sonunda Edirne, Bursa, Kocaeli ve Çanakkalede umumî bir teftişe çıkacaklardu*. cAlmanya sağlam para RADYO l7Temmuz 1934 İktısat İşleri gtksamki program J esasından vazgeçemez! Para düşürmek oyunu çok tehlikelidir ve şimdiye kadar hiçbir yerde iyi netice vermemiştir Dresden: 5 temmuz 1934 Son haftalarda yurduznuzun ta • nınmış politika, iktısat, fikir ve ahşveriş adamlarından gelen muhtelif mektuplarda soruluyor: c Alman parau ne olacak, düşecek mi?> Mektuplardan öyle anlaşılıyor ki Alman parasının vaziyeti Türkiye de ehenuniyetli bir alâka uyandır • mıştır. Türk Utihsalinkı en başta gelen bir pazarı olmak dolayısile bu alâkayı pek tabiî buLmamız lâzımdır. Yabancı gezetelerde Alman politikası ve iktısadî vaziyeti üzerine pek çok şeyler yazılıyor. Bunlann hepsini olduğu gibi kabul etmek hiç doğru d'eğildir. Her ülke, dünkü ve bugünkü Almanyayı kendi yüksek menfaatlerine göre münakaşa et • mistir. Onun için bizim de bu çok ehemmiyetli budunlararası mesele • sinde bir kendi görüşUmüz, anlayı • şunız olmalıdır. Başka ülkelerin tezIeri ve menf aatleri için ne kendi tezimizi, ne de en ufak bir menfaa timizi feda edecek bir vaziyette değiliz. demektir. Bunu herkesten önce Al manlar bilirler. Milyonlarca ailenin kötü günler için biriktirdiği para • yı sıfıra indirmek, hiçbir hükumet adamının, hiçbir devlet sisteminin mevkiini sağlamlaştırmaz. Paranın değerini muayyen bir nisbette m • dirmek çok yüksek servetli memle • ketlerde bile korkunç sarsıntılar yaratmıştır. Almanya gibi, borçlannı ödemek için ihracatını artırmakla güreşen bir budun için e n doğru yol sağlam para politikaaıoa devam etmektir ve onun için yeni Almanyanın küavuzları tam bir imanla bu prensibe sanlmışlardır. Ufak bir tahta parçastna sartlan kazazede gibi kememma sarümtş mütema diyen çalıyorda hem doya doya, yakından bu güzelGayrühtiyarî gülütnsiyerek ta liği seyretmek geliyordu. Birden mam!.. diye düşündü. Atn • cabeyin istediği damat, zaten kendini topladı ve gözleri, içeriden kanşık işlerini düzeltmek, batmak gelen ziya ile koyu gecenin arasınüzere olan servetini kurtarmak da iki beyaz yılan gibi kıvnlan koliçin zengin bir avukat damattan iyi larda, çalmağa başladı. Beyni durne olur? Bugünkü telâşı, ihtişamı, muş, elleri, kalbi, ayni süratle işlibütün antika tabak, çanaklann yordu. Koca denizin ortasında haş»ofraya dizilmesinin sebebini şim metli dalgalann arasında çırpınan di anhyorum. Ya zavallı Birgenin son bir ümitle önüne gelen ufak bir yeşillikleri ne olacak?.. Hiç!.. Katahta parçasına sanlan bir kaza • ranlıkta solacak, ama ne karanlık, zede gibi kemanına sanlmış mütene kara, ne dik gözler!.. madiyen çahyordu. Evvelâ halecanla coşan, bağıran sesler yavaf yavaş Semiramis yavaşca balkonun sakinlemeğe, derin derin inlemeğe partnaklığına dayandı, çam kokan başladı. temiz havayı derin derîn içine çekerek gecenin altmda koyulaşan Herkes susmustu. Salondakiler hatla, adayı görmeğe çalıştı, fakat nihasokaktan geçenler duruyor, kıpır yetsiz bir karartıdan başka birşey damadan dinliyorlardı ve bu dinlegörebilmek imkânsızdı. Yavaşça yiş belki iki saat sürdü. Nihayet başım arkaundaki mermer sütuna Necmi Saminin kollan yavaşça yandayayıp uzun bir zaman kendisini larına düştü. Lâkin gözleri hâlâ ısılık rüzgâra vererek birşey düşünrarla karşısına loşlukta parlıyan meden durdu. beyaz noktalara dikili durdu. Çok geçmeden boşlukta parlıyan noktaBirden içeriden bir keman sesi gelmeğe başladı, bu inleye kıleye lar kipırdamağa, kıvrılmağa baş yükselen seste öyle etrafa çöken ladı. Ve iki beyaz yılan, ağtr ağır bir kudret vardı ki, Semiramis ya uzandı, yumuşak, ılık başı, yayı tuvaşça gözlerini kapadı ve bn ses tan elile yakahyarak, uzun uzun susuncıya kadar yerinden kıpırdasıktı. Genç adam titriyerek sende • yamadı. Salona girdiği zaman herIedi. kes, utancmdan terliyerek elinden Damarlarından kalbine bütün ketnanı bırakmağa çalısan Necmi ömründe sızlatacak bir zehir akmışSamiye biraz daha çalması için tı. Semiramis tuttuğu eli bırakırken: yalvanyordu. Yalnız Birge hâlâ te Teşekkür ederioa, bana çal • sir altmda sarı gözleri süzülmüş oldığınız müddetçe bütün istedikleriduğu yerde oturuyor, Sedat Sami tni bulmuş kadar zevk verdiniz, dede yumuşıyan nazarlarla ona bakıdi. yordu. Fakat Necmi Samide söylenenleri Srmiramis birkaç »aniye ikisini anlıyabflmek, cevap verebilmek kudreti d? süzdü ve sonra ağır ağır Necmi kalmamışb. Gene başını önüne iğerek Samiye yaklaştı ve balkonu göstegenç kızın arkasmdan bu sefer rerek: içeriye sürüklendi. Aydınlığa girin Gelin crada çalın ibtimal fazce kamaşan gözlerini kırpıştınrken, la aydınhk sizi rahatsız ediyor, kulaklannda el şakırdılan arasında dedi. inceli kalınlı «bravo!> diye bağrı Genç adam evvelâ bîraz şaşıra • şan sesler çınladı. Soluk yüzü utanrak, kaldırdığı başmı, karşısındaki cmdan kıpkırmızi oldu. Etrafına kadma bakar bakmaz, hemen iğdi bakınarak birşeyler yapmak ve söyve hiç sesini çıkarmadan arkasm lemek istedi, beceremedi. Allahtan dan karanlığa doğru »ürüklendi. imdadına ağabeysi yetişti. Omzunu Kendini karanhkta bulunca biraz okşuyarak: cesaret geldi. Kemanı omzuna koy Hadi artık gidelim, saat iki du. Fakat Semiramisicı karşısında oldu; dedî. Ev sahipleeinden mü • ki uzun sandalyeye çıplak kollannı ba • saade istiyerek çıktılar. Yolda iki şına yastık yaparak uzandığını gökardeş hızlı hızlı yürürken konu • rünce birkaç saniye duraladı, için • şuyorlardı: den, çalmaktan ziyade bakmak, (Mabadi var) Sağlam para politikannın en ehemmiyetli sebebi Almanya, dışardan getirttiği ham maddeyi işliyen ve onu işlenmiş bir şekilde dışanya çıkaran, satan bir memlekettir. Düşük bir para ile dışarhdan getirtilen ham madde, para düşüklüğu yüzünden çok az kazanan halkm kat'iyyen ödeyemiyeceği birşeydir Almanyayı sağlam para politikasma bağhyan e n ehem raiyetli sebeplerden biri d e budur. Hiç şüphesiz dünya alışverişinin hacmi yıldan yıla ufalmışhr: 1939 da 142,05 MUyar Türk lirası 1930 da 114,40 > > » 1931 de 81,93 > > » 1932 de 54,90 > > > 1933 te 49,59 > > » tktısat dünyasının nğraştıgı bir mesele 1 Kestane agacı ticaretinin inkişafı için Memleketimîzde bol yetişen kestane ağaçlarından en ziyade tahta çember ve fıçı yapılarak istifade edilmekte ve çemberler birçok memleketlere ve en ziyade Surive ve Filîstine ihraç edilmektedir. İstanbul Ticaret Odası memleket için bir gelir membaı olmaŞa müstait görülen tahta çember imali san'atini korumak ve inkişaf ettirmek karannı vermiş, bu maksatla kestane ağacmdan çember imal ve ihraç eden san'atkâr ve tüccarlar önü • müzdeki cumartesi günü Ticaret Odasında yapilacak bir toplantıya davet edilmiştir. Toplantıda bu itin tevsi ve tezyidi sebepleri görüşüle cektir. Şehrimizden Izmir panayırına g decek olanlar tzmir beynelmilel dokuz eylul panayırına şehrimizden iîtirak edecek olan ticaret ve sanayi erbabı, dün, Odada toplanmışlardır. Serginin tstanbul mümessili olan Hakkı Nezihi Bey tarafından alâkadarla • ra iştirak şartları, nakliyatta temin edilen kolayhklar ve ucuzluklarla, sergiye iştiırakten doğacak faydalar etrafında izahat verilmiştir. Temas neticesinde şehrimiz ticaret ve sanayi erbabından birçoğu tzmir sergisine işttrake karar vermiştir. Suadiye plâjı kazinosunda Bu persembe akşamı Himayeietfal Cemiyetmm Kadıköy şubesi tarafmdan her sene verilmesi mutat olan kır ba • losu, Büyük Mıilet Meclisi Reisi Kâ zım Paşa Hazretlermin hhnayesinde, Suadiye plâjı kazinosunda verüecek tir. Her sene çok güzel ve temiz olan bu balonun bu sene daha güzel olmasma itina edilmiştir. Onun için per şembe akşamı Suadiyeye gîdenler, hem iyi bir gece geçirmiş, hem de Himayeietfale yardım etmiş olacaklardır. Ertesi cuma günü için Suadiye plâ jı müdiriyeti bir güzel viicut müsaba kası tertip etmiştir. Plâjda yapılacak olan bu müsabakada bhinciliği kaza • nana gayet zarif bir mayo hediye e • dilecektir. Alman parasmın ne olacaği me selesi, transfer moratoryomu or • taya çıktıktan sonra, bütün iktısat dünyasını uğraştırmağa baslamıs tır. Budunlararası politikasının ya rattıgı sinirlilikten kendimizi kurtararak tam bir soğukkanhlıkla dii şünürsek transfer moratoryomu işinde öyle temel değiştirecek fevkalâdelikler olmadığun görmekte güclük çekmiş olmayız. Transfer • moratoryomu müza kereleri pek açık bir surette gösteriyor ki Almanya borçlannı öde • mek niyetindedir. Fakat, şimdiki halde, dövizi yoktur. Döviz, devlet kasasma yalnız ihracatla girebilîr. Ibraeatı azalan budunların döviz mevcutlan da boyuna ufalır. Onun icin en açık sözlerle Alman tezi şudur: <İhracatımı kolaylaştırtnız. Ka pılannızt nmnkt kapamayıntz. Bir kere elime döviz geçrin. O oakit odemek, kolaydır.» Döviz mevcudünün azalması Alman ibracat hacminin daralmasın dan ileri gelmiştir. Versailles (Versay) muahedesinin yarattığı vazi • yete göre borçlan iki safhada mü • nakaşa etmek icap eder: Politika borçlan (harp borçlan), hususî borçlar (istikrazlar, Dawes v. •,) Pek iyi biliyoruz ki politika borç • lan isinde tngiltere, Fransa, ttalya v. s. Birleşik Amerikaya karşı çok geniş yürekli hareket etmekte ve bildiklerini yapmaktadırlar. Alman borçlarma gelince, bunun vaktinde ödenmesi lâzımdır. Baş • kalannm yapamadığım milyarlarca politika borcu öd'emiş Almanya mutlaka yapmalıdır. Çünkü, Ahnanyanm transfer moratoryomu içine aldığı borçlar, hususî borçlardır. Fakat bu hususî borçlarm çok bü yuk bîr kısmı sırf politika borçla rını, daha açık bir sözle Versailles (Versay) haracını ödemek için yapıl mış tır. Almanya para aramak için bu dunlararası para pazarına başvurduğu vakit, yapılacak malî mua melenin hedefini bütün bankerler, bütün devletler uek iyi biliyorlardı. Cünkü, büyük ölçüdeki istikrazlar, ufak banka muamelelerî jrîbî de?îldir. Bunlann vamlabilmesî için devletlerin ve yüksek politikanın mu • vafakati lâzımdır. O halde trans • fer • moratoryomundan ötürü co$an münakaşalartn hed'efi nedir? Bunu da kısaca anlatmak isteriz: Para düşürmek çok tehlikelidir! tngiltere, Fransa, Birleşik Ame > rika, v. *,, bu daralmış ahşveriş haeminde küçuk para ile çahşmak yolunu rutmuşlardır. Holandada da buna bayılanlar ve dusük para te • zini ileriye sürenler vardır. Fakat son iki yılm acı tecrübeleri göster • miştir ki, geniş toprakh, koloniii, ve büyük servetli memleketler bile düşük para iktısadile umduklanna kavuşmamışlar ve evdeki hesaplan pazara uymamıştrr. Para düşürmek ancak çok yüksek servetm girişe • hilecegi çok şüpheli bir tecrübedir. Çünkü % 1 0 dü'ürülen bir para, sırasma sföre, % 7 0 derecesînde bir iktısadî felâket hazırlıyabilir. tktı satlan zayıf yapıli budunlarda ise felâketin derecesi cok yüksektir. Halkm biriktirdiği servete ehemmivet veren ve bu servetî kanun • larile koruyan d*evletler, böyle teh • likeli bir yola ayak basmaktan kendilerini mutlaka uzak tutarlar. Para dü«ürmek oyunlan, umu miyetle* yüksek sermayenin oyunlandır. Bu oyun, her vakit, halk kesesi hesabma yapılır. Sermayestni tüketmis, halk mevduatını kötü kullanmıs bankalann, krediyi bol bol yemiş yüksek istihsal ve alısverisin iîine yarayan para düsürme politikası, millî servet birikmesi icin korkunç. bir yumruktur. Halbuki mo • derio. isithsalin temeli bieİken kücük paralara dayanır. Bütün bu vazi . yetleri pek iyi bilen nasyonal • sosyalist kılavuzlan, onun için, ger • çeklüe dayanan bir para politikası gütmeğe karar vermislerdir. İSTANBUL: ' 18,30 plâk neşriyatı 19 çocuklara ma. «al (Mes'ut Cemil Bey) . 19,30 Türk musikl neşriyatı (keman Reşat, tanbur Mes'ut Cemil, kanun Vecihe, Muzaffer, Vedla Rıza Hanımlar ve Beyler) 21,20 Ajans ve borsa haberleri 21,30 stüdyo caz ve tango orkestrası tarafından dans musikisl. VİYANA: 18,15 musiki 18,55 üindi konserl 20,35 havadisler 21 opera parçalan 23 aksam konserl . 23,35 akşam havadislerl . 24,05 akşam konserine devam lD* gece konserl (plâk). VARSOVA: 17,05 haflf musiki 18,20 konser . 19,20 plâk ve muhtelif 20,20 hafif musiki 20,55 spor musahabesi 21,17 Tristan va İsolde R. Wagnerin operası, LÜKSEMBURG: 20,05 konser 20,45 Fransa tttrn ba . berlerl 21,05 havadisler, konser* devam. 22,05 caz . 22,40 konser 23,15 salon musikisi 23,45 dans musikisl (plâk). BUDAPEŞTE: 18,40 Macar havalan (lkl piyano İle) ' 19,15 e&lcncell konferans . 19,45 konser 20,35 radyo üzerine konferans . 20,50 Macar marşlan ve salon musikisl 22.15 plâk 23,05 konser 24,05 Tçlşan or kestrası. BRÜKSEL I (franz.)t 20,25 havadisler 21,05 orkestra kon gerl 21,25 (nakil) . 23,05 havadisler ve plâklar. PRAG: 18,45 plâk ve havadis . 19,25 Almanya ' haberleri 20,15 radyo gazetesi . 20,30 kanşık neşriyat 21,50 Cek filannonik konserl 23.05 son havadisler ve konser23,50 ingilizce haberler. BÜKREŞ: 20,35 plâk 21,05 kcnferans . 2130 senfonik konser 23,05 radyo gazetesi , 23,35 haflf musiki. LONDRA (Regional)t 21,05 B. B. C. orkestrası . 22 20 bir yaz potpurlsl 23,35 dans muslkisJ TULUZ: 20,40 havadisler ve şarkılar 21 20 piyano 21.35 org musikisi 22,20 kon . ser 23.05 operet şarkılan ve havadis . ler 23,35 Rus şarkılan ve Balalayka 24.05 İspanyol şarküan, dans musikisi 1,05 havadlsler, geceyarısı haberleri, senfonik orkestra. c 1933 senesi 15 temmuzunda Ankarada neşredilmeğe başlıyan Varlık mecmuası «on çıkan 15 temmuz tarihli 25 inci sayısı İle neşriyat hayatımn ifcnci yılm a girmiştlr. Bir sene zarfında hiç aksamadan tam bir intizam ve mukemmeliyetle çıkmış olan bu kıymetli mecmua çoğu memleketln en tanmmış muharrirlerine ait olmak üzere yüz otuzu mütecaviz lmzayı bir araya toplıyan ilk cildlle edebl bir antoloji vücude getlrmiştir. Varhgın 25 lncl sayısı Sadri Ethem Beyin bir musahabesi, Hasan Cemil Be. yin <Şairler ve Kahramanlar» makalesinin devamı, Abdülhak ş.nasi Beyin <Rüyalar> isimli netis bir yazısı, Ağaoğlu Ahmet, Cemal Sena, Nahlt Sırrı, Yaşar Nabl, Halit Fahri, Sabahattin Ali. Nasuhi Esat, Mehmet Nurettin, Ömer Bedrettln, Muammer Nadi, Cahit Sıtkı, Hamit Maclt, İhsan Naim Beylerin makale, ş r ve hikâyelerile çıkmıştır. Bütün karileri. mize tavsiye ederiz. Yeni Eserler Varhk Hoiivut Hollvutun 18 temmuz nflshası güzel resimler ve en son sinema haberlerile intişar etmiştir. para tecrübesi uğruna feda edile mez. ı Alman köyümin de her ülke köyü gibi ağır borçlan vardır. Onu borçtan kurtarmak, yalnız onu mantıkh bir ziraat politikasile dirilt • mekle mümkündür. Her istihsal sisteminin kendisine göre dlriltmek yollan vardır. Görülüyor ki, Alman ya, birçok ehemmiyetli sebepler yüzünden, çürük para yolundan kendi sini bütün gücile uzak tutmak mecburiyetindedir. lstihsalleri ve iktısadî tedbirlerile tenis topu gibi oynıyan budunların acı bir ibret or neği olduklarmı ve canlarının bu • runlanna geldiğini görmemek im • kânsız birşeydir. Son zaman!arö*a çok müsahede e dilmiş bir hâdisedir ki aksakallı iktısat âlimi, çok defa, ıspanak sati cısı kadar, helvacı ve sucukçu kada gerçeklikle temas edememiş, tspan yol boğası gibi karanlık tavladan çıktıktan sonra ışığın ne olduğunu anlıyabilmiştir. Yeni Almanya, iktısat işlerinde, temel değiştiren tecrübelere gprî«miyecektir. (Hitlerin nutuklanndan). Fakat edinilmiş tecrübelerden istifade etmeği prensip edınmiştir. Onun için bazi mu hitlerin tngiltere ve Amerikaya im< renerek tavsiye ettıkleri para dü> şürme yoluna sapmıyacaklan ta biidir. M. NERMİ Yurt iktısadî bir butündSr tktısat işlerinde yalnız madalyanm bir tarafına bakmak doğru de • ğildir. Yurt İktısad4 bîr bütün ola • rak düşünülmelidir. Bugün, Avrupa gazetelerinde, transfer morator • yomu, hâlâ, bir para politücasi meselesi gîbi münakaşa ediliyor. Fa kat bunun aırkasında çok başka meseleler vardır. Birçok memleketler icin, Alman parasmm düşmesi, bugünkü Al • manyanın iktısatca ve kudretçe çökmesi demektir. Halbuki Almanya her kudret kaynağma başvurarak kendisini dünya buhranmm ağır yükünden kurtarmatra çalısmaktadır. Sağlam para politikasını da, gene bunun için, gütmektedir. lhracatı çoğaltmak için, düşük paradan çok daha emin yollar vardır. Bunun başında vergileri azalrmak, yurtta ucuzluk yaratmak geIir. Millî serveti yok edecek, halk sefaletini arhracak yerde onu nisbî refaha kavuşturmak daha doğrudur. Cünkü para dümesile artan sefa • let, siHnen mukavemet kudreti, bilhassa, kendisini ziraatte eşsiz bîr afet şeklinde gösterir. Yoksuzluk, keçisine, tavuğuna varıncıya kadar köy servetini siler, süpürür. Halbuki köy, buhran ytl larmda bir budvtnan son barmacak yeridir. Bunu kaybeden budun, geleceğini de kaybetmis saydabilir. Darrenin nutuklannda en büvük bir ehemmiyetle bahsedilen köy, Almanya parannt düşürmek ^ ıstemtyor Istanbulda kalacak teşkilât Yeni teşkilât kanunile muvakkaten Istanbulda çalısması münasip görülen Sanayi ve Maadin müfet • tişliğile tstanbul Ticaret memurlu ğunun Ankaraya merkez kadrosuna nakledilmeleri mukarrerdi. Haber verildiğine göre, İktısat Vekâleti bu memuriyetlerin şimdiki halde daha bir müddet için Istan • bulda çalışmalarını tensip etmiştir. Fındık piyasamız dlizeldi Almanyada ilân olunan moratoryomla bunu takip eden son siyasî kanşıklıklar üzerine nisbî bir durgunluk geçiren fmdık pîyasamız, bu memleketteki ahvalin düzelme ğe yüz tutması üzerine tekrar canlanmıştır. Son hafta içmde Karadeniz mıntakasında müstahsil şehirlerimîzden Almanya, Belçika ve Marsilyaya külliyetli miktarda fm<!ık ihraç edilmlşttr. OSMANU BANKASI IL A N Osmanlı Bankastnm Galata, Yeni eami ve Beyoğlu devairi, Milli Bayram münasebetile cari temmuzun 2 3 üncü pazartesi günu kapah bulunacaktır. Almanya, transfer • moratoryomu (borcu dövize oevirmek, dövizle 8demek moratoryomu i yaomakla parasma kat'iyyen düşürmek iste • mediemi söstermUtir. Her ülkede oldugu gibi Almanyada da dü«ük para ile işlenilmesini hayırlı sören iktısatçılar olabilir. Fakat bu*imkü Ahnanya6*a bütün devlet kudreti Tepebaşı Belediye bahçesinde ŞeHitlerin. elindedir ve böyle bir techir Tiyatrosu san'atkârbn tarafından rübenm yapılması Almanlık icin 19 agustos persembe günü akşamı büyilk zararlarm göze aldinlmasile saat 22 de mümkündür. (Hitlerin muhtelif nutuklan). Almanhğın » n yıllarda biriktir14 tablo diği para altı milyar Türk lirasını Yazam Ekrem Reşit, beste • • aşmaktadır. Bu halk kudretini bir m liyen Cemal Reşit Beyler. hamlede sıfıra indirmek, Almanyadaki is hayatını temelinden yjkmak Adalar Revüsü