Casuslar Arasında 67 Nakili: A. DAVER Şehir ve Memleket Haberlerî Bir ameliyat meselesi Prof. Nissenin hususî has tarede yaptıgı ameÜya' Tıp Fakülte sindeki ecnebi profesörlerin res • trî hastaneler haricinde iş yapmalan bir kanun la menedilnv* tir. Dün, Sıkhryt Müdiriyetine mü • racaat eden b» dokîor, bu kanun hilâfma fakSltenin ) Siyasî icmal Dörtler ittifakı ransa Hariciye Nazm M. Bar* tu Parise dönnoüsse de Bal kanlara yaphğı seyahatin a kisleri hâlâ devam ediyor. lngiletre deki umumî inbbaa göre Fransa Ku çük ttilâf devletlerile münasebatmı askerî bir dörtler ittifakı denliecek derecede inkişaf ettirmiştir. tddialara nazaran bundan sonra Fransanın elda etmek istediği gaye Sovyet Rusyayı dahi bu ittifaka sokmak olacakhr. Fransa erkânıharbiyei umumiyesi reud jeneral Gamelimn Silâhlan bırakma konferansı esnasmda Cenevrede iki hafta kalmış olması konferans müza • kerelerile değil belki Küçük ttilâf ve Sovyet Rnsya ile Fransa arasındaki hususî temas ve müzakerelerle alâka • dardır. M. Barhınun Romanya meb'usan mecl:sindeki beyanahnda: «Bir san timetre murabbaı toprağınıza Uişecek oiurlarsa bütün Fransa sizinle beraber olacaktır.» demiş olmasımn Küçük ttilâfm Macaristan ve hatta Bulgaristanla uyuşması ihtimallerini tamamen ortadan kaldırdığı zannolunuyor. tngilizlere göre Bartu Fransası, teskin, te lif ve ıslah yolile milletlerm efkâ nnı yahstırmak, bu suretle emniyet işlerini tanzim etmek gayesini takip eden (Briyan) Fransası siyasetini terketmiş birtaraflı yani cebir ve kuvvetle diğer devletleri yola getirmek gayesini gS • den askerî ve siyasî emniyet misaklan siyasetini kat'î surette hıtmuştur. Berrî Avrupada Lokarno misakm • dan başka hiçbir taahhüt tanımıyan tngiltere, kendi menafiini dogmdan doğruya tahdit alhnda görmemekle b« raber Avrupanın yeni askerî ittifak »i» yaseti neticesi olarak harbe ve felâ • kete sürüklenmemesi için Fransanny faaliyetini müteyakkızane takip etmegi kendisine vazife edinmiştir. ttalya dahi umumî vaziyet itibarile tngiltere ile hemf'kirse de bu devlet fazla olarak kendisinin menafiini doğrudan doğruya tehdit alhnda addet • mektedir. Bunun için 20 harp gemis:n< den mürekkep bir ttalyan donanması • nm birdenbire, hatta müttefiki Arnavutluk hükumetine malumat vermeğe vakit kalmadan Draç ve Korfu onlelerinde dolaşması ve manevralar yapması, gerek Fransızlar, gerek Yugos lavlar tarafmdan bir nümaytş seklU. de telâkki edilmiştir. ttalyan gazeteîeri Fransaya tutmuş oldugn o<4,c.î ittifak siyasetinden dolayı şiddetli ihtarlarda bulunuyorlar. Tribunanın başmuharriri «Küçük tti II fm Fransanın himayesi altmda bü tün Avrupayı harple tehdit eylediğini» yazmıştır. Bu gazete Fransanın askerî ittifaklan dolayısile Avrupa siyaseti nin merkezi sıklet'ni Balkanlara nakletmekle vahim bir hata yapmış oldu ğunu da ilâve ediyor. ttalyan gazetesi Fransanm Alman ya hududunu dört devletin kefaleti at tına vazeden Lokarno misakmın kendisinin Balkan siyasetile şimdi zâfa uğradığını da ihtar etmektedir. Bu ihtar ttalyanın mezkur misakla kendisini pek bağlı addetmiyeceginî anlatmağa muadildir. Bulgar gazetelerinin de M. Barta nun seyahatinden istihraç ettikleri neticeler tngiliz ve ttalyan mütalealarına çok yakmdır. Mir gazetesi Fransa Harciye Nazırınm seyahatinin muahedelerle tayin edilen hudutlan ittifaklann takviyesile muhafaza etmek siyaseti nin takip edildiğ'ni göstermiş olduğu nu yazdıktan sonra Fransa ile Küçük ttilâf ittifakına karşı diğer devletlerin başka bir grup teşkil edeceklerini, bu vaziyetin sulh için felâket demek olduğunu ilâve etmiştir. Velhasd Fran > sa Hariciye Nazırınm son seyahati bir çok devletler tarafından derin bir endişe ile karşılanmıstır. MUHARREM FEYZİ Ihtikâr var mı, yok mu? Neşriyatı mübalâğalı bulan Belediye Iktısat müdürü fiatlerin norrnal olduğunu söylüyor! Belediye Iktısat Müdürü A sım Süceyya B., Dahiliye Vekâ letinin ihtîkârla mücadele tami • mi üzerine, Be lediyenin nasıl hareket edece • ğini öğrenmek istiyen gazetecilere, dün şunları söylemiştir: « Gazetele Beledtye Hcttsat mnrîn nefriyatını dürü Astm Süreyya B. yakından takip ediyoruz. Birkac haf ta evvelsine kadar hayat pahalıhğmdan sikâyet ediliyordu. Şnndi birkaç gündenberi de yaş meyva ve sebze ihtikânndan bahsedilmeğe başlandı. Gazetelerde çıkan rakamlar ekseriyetle mübalâğadnr. Elünizde bulunan resmî fiat listelerile bu nesriyattan mühim gordüklerimizi Beledîye mecmuasinda karşılaştıracagız. Hakikat o zaman meydana çıkacaktır. Hayat pahalılığı denil diği zaman pek doğtru olarak ihti • yacımızı te«kil eden muhtelif ka • lemler hatıra gelir. Belediye, kanunî salâhiyeti itibarile bu kalemle rin hepsile alâkadar değildir. Biz, yalnız havayici zarurive ile meşgul oluruz. Bunun haricinde kalan maddelerle müstehlikin alım takatinin takip ettiği seyir ile meşgul olmayiz. Maamafih maişet hacminİ bir kül halinde mütalea edecek olursak görürüz ki gecinmetnize ait eşya ve hizmet fiatleri gün çectikçe ucuzlamaktadır. Ticaret Odasmın hayat endeksleri gözümüzün önündedir. 929 sen«si zarfında vasatî havat endeksi 1381 iken bu yekun 1933 senesimfo vasati olarak 1047 ye inmistir. 933 s^nesinin dcrt aylık vasatisile 934 senesinin 4 avlıftim ele ala • cak olursak gene 934 lehine bir f ark görüıüz. Endekse dahll olan muhtelif mtiyaç maddeleri arasında bilhassa göze çarpan tenezzüller, memleketimizde yetisen ve istîhlâk ed'Jen frıda madd«rlerindedir. Istanbul müstehükinin sarfiyatı muayyen cins ve kemiyette gıda maddeleri için 929 senesi zarfında 155S lciîru?ken bu miktar, gene nedekse nazaran 934 senesinin ilk 4 ayı zarfında vasatî olarak 900 kuruşa inmistir. Görülüyor ki rakamlar ortava konulunca ne umumivetBTfTJfl le eşya fiatlecinin pahahlığından, ne de gıda maddelerînin yüksekli • ğinden bahsetmeğe imkân vardır. Rakamlar bu iddiaları tekzip edi yor. Ancak bu tenezziUlere ragmen gıda fiatleci, bizim vasatî alım kabiliyetimizin üstünde kalıyorsa bunun önüne geçmek için yegâne çare, müstehliklerin teşkilâtlanması ve bu suretle eşyanın maliyetini biraz düşürmesidir. tstanbulda bugün bellibaşlı üç kooperatif vardır. Müstehliklec bu kooperatiflere yardım edecek olurlarsa bugünkü kazançlarının alım kabiliyetlerini acttırmıs olur lar. Serbest piyasada takarrür eden fiatler, şehrin tevzi mekanizmasma ve iktısadî bünyemize göre, en normal fiatlerdiır!.. Yaş meyva ve sebze sati* fiatle rine gelince, bu maddelerin fiatle rıni bugünkü şartlar dahilinde normal buluyoruz. 40 paraya ahnıp 15 kurusa satılan yaş meyva ve sebzeden haberimiz yoktur. Bir seyyar satıcımn günde kaç kilo mal sata bileceği, tâbi olduğu mükellefiyet • lerin ned*en ibaret oldutu, eşhrin urak mahallerine gitmek icin ne masraf îhtiyar ettiği gözönünde buIundurularak hüküm verilmelidir. Biliyorsunuz ki tstanbulda yas m e y va ve sebze satanlar, mem'eket<'mizin difer kısımlartndan gelen, ha yat standardı asvarî derecede bulunan ve büyük şehirde calicmalannı çok ncuza satan unsurlardnr. Herhantri ticarî te«kilâtm daha müsait tartlar dahilinde ve devamh bir surette yaş meyva ve sebzeyi daha ucura satabileceği tahmin olunamaz. Serbest pirasada kimse hfzmetîni ve elinde bulundurduğu esyayı istedi&i fiate »Utnaz. Rekabet buna mnnidV. Eğer herkes bixmetini istediği fiate satnbilseydi bir çoklanmızm vaziyeti başka türlü olurdu. Beledîye, havayîci zaruriye fiatlerin! yakından takip etmektedir. Gazetelerin daima bahsettikleri ihtikâr fili, hususî tejeVküllerin piyasaya arz hususundaki hakimiyetle • rile kabildir. Belediye büKin diHtatini bu nokta üzerine hasredlerek piyasanın tamamîle serfcest kalmasına çalı?ır. Difer bJr nokta da rıda maddelerinln sıhhî bir şekilde ve tam*artı olarak satılmasmm teminidir.» Sofyadaki Avusturya Macar sefareti, mesai birligîne asla uymıyan bîr ikiyüzlülük gösteriyordu Birtnci perd« Osmanh imparatorluğunun Balkanlarda, alaşağı edilınesi oldu. İkinci perde, Fransa ile Rusya, merkezî împaratorluklara ilânı harp eder etmez, bu dört Balkan devletinin müştereken Avus turya Macaristanin üstüne çullanmalan olacaktı. Fransa, Alman ordusunun ilk saldınşma göğüs germek tnecburiyetinde olduğundan, buna son derece ehemmiyet veri • yordu. Onun için Balkanlarda A • vusturya aleyhtan bir blok teşek külü hususunda Rusyanın sarfettiği faaliyete, bütün azhn ve gayretile müzaheret ediyordu. Bu faaliyet 1913 senesinde akamete uğıramıştı; çüıdrü galipler, Türklerden aldık ları yerleri paylaştnakta bir türlü uzlaşmamışlardı. İkinci Balkan mulıarebesinden sonra, Bulgaristan huysuzluk ve hırçınlık ederek daima Balkan ittifakindan uzak du • ruyordu. Umumî Harp başladiğı taman, yalnız Sırbistanla Karadağ avusturyaya karşı silâha sarıldılar. fste bu esnada ttilâf zümresi, Balkanlar cephesinde, Çar Ferdi • nanda ve hükumetine eski mevki faü aldnns.k için ellerinden geleni yaptılar. O kadar ki daha fazla birşey yapmağa insanlann kudreti yetişmezdi. Bu faaliyet esnasında Rusya birinci rolü oynuyordu. Sofyadaki Rus sefiri, yeni diplomasi mektebinin yetiştrdiği en iyi elçi • lerden birî idi. M. Savinskiye Fran«ız sefiri M. de Pannafieu (dö Panafiyö) ile tngiliz büyiik elçisi Mr. Baxlronside kuvvetle müzaheret ediyorlardı. Çok geçmeden Almanyaaın Sofyadaki mümessili, Alman Hariciye Nezaretinin eski ve tec • rübeli bir memuru olan M. Micha elis (Mihaelis), ttalya ve Roamnya »efirlerinin de, hükumetlerinden aldıklan gizli talimata tevfikan, ItiIâf süferasile beraber yürüdüklerini görmüştü. Halbuki bu iki devlet Almanya ve Avusturyanın mütte • fikleri oldukları için, onlardan Bulgar htikumeti nezdmde, Alman ve Avusturya metalibine müzaheret beklenirdi. Daha harp patlar pat • lamaz, Sofyadaki Alman ve Avus ttrrya sefaretleri erkânı, hatta monden hayat itibarile yalnız birakıl dılar. Onlarla yalnız Türkler be • raber bulunuyor, görüşüyordu. Fazla olarak Avusturya • Macar sefareti, mesai birliğine asla uymıyan tamamen hususî bir ikiyüzlülük gösteriyordu. Bu sefaret, «çifte Monarşi» denileu Avusturya Macar tmparatorluğundaki ırklar halita smı sadakatle temsil ediyordu. Se • fir, Kont Tarnovrski ile kâtibi Lehli idiler, sefaretin diğer erkânı Çek, ttalyan ve Macar, ataşemiliter Hırvat olup yalnız kâtiplerden bhi Alman ırkmdandı. Lehler, çekler ve ttalyanlann, Avusturya Alman silâhlarınm zaferini can ve gönülden istedikleri şüpheli idi. ttilâf devletleri tarafından Bul • garistana gösterilen yem Makedonya idi. 10 ağustos 1913 te hnzala • na n Bükreş muahedenamesile bii • yiik bir kısmı Sırbistana verilmiş olan Makedonyayı Snplar, Avusturyadan alacaklan araziye mukabil Bulgaristana vermeğe hazırdılar. Filvaki Tuna tmparatorluğu yikıldığı takdhde, Sırplar, kendi ırklanna mensup halkin oturduğu geniş araziyi ele geçireceklerdi. Bu takdirde BosnaHersek ve Banat, muhakkak Sırblstanm olacaktı. Binaenaleyh, zarara uğramadan, tarih ve ırk itibarile Bulgarlara daha yakın olan Makedonyadan vaz gecebilirdi. Sonra, Bulgaristan silâha sarılıp ta Istanbul üzerine yürürse Türkiv» den de arazi »lacaktı. Gerçi, Çarlar, her hal ve kârda fstanbulu kendilerhv? ayırıyorlardı ama Bulgarların Trakyadan Ege denizi üze rinde mühîtn bir sahil parçası almak hususundaki arzu ve ihtiraslan tes • kin edilebilirdi. (Mabadi var) *"# '*•>*? ye profesörB M. Profetör NUsen Nissenm muavini operator Bürhanet tîn Bevle birlikte Teşvikiyede husust bir haslvnede bir hastaya ameliyat yaptiklarmı haber vermistir. Sıhhiye Mfi diriyeti bunu tahkike müdiriyet em rindeki doktorlan memur etmiştir. Heriiı tabkikat neticelenmemif olduğundan vaziyet almacak rapora gore an laşdacakhr. Bu haber üzerine dün tahkikatta bulunduk. B'ze verilen malumata göra vak'a şoyle olmuştur: tzmirli Hasan Bey Ismrnde zengfn bir sat, bastalanmış, tedavi edilmek ürere îstanbula gelmiştrr. Buyükadada ikamet eden bu zata bir konsültasyon yapıimıs, akc;«erinde büyiik bir cera hal mrvcut oldu&u ve süratle ameliyat yapılmazsa hayatının tehlikeli oldugu anlasılmış'ır. Hasan Bey derhai Cerrahpata has • tsnesme müraöat ederek kendisme profesör Nissen tarafmdan ameliyat yapılmanm istemişse de hastanede boş yatak olmad>>n için kabul edîlemenruftîr. Profesör Nissen ciğerler uzerinde yapılan ameliy?Ha temayüz etmiş mütehassulardan biri oldugu ve tstanbulda böyle bir ameliyat yapıldığı da şimdiye kadar işitîlmemiş buiunduğu için profesör Nissen hastayı başka opera • törlere göndermek istememiş, müte • hassıs* bulunduğu bu ameliyatı hususî hastane'erden birinde yapmağa karar vermiştJr. Hasta, Şişli Sağlık Yurduna n?kle • dümiş. ameliyat profesör Nissen He muavini operator Bürhanettin Bey tarafmdar müştereken yapılmıshr. Profesör ameliyah yaphktan sonra Sıh hiye Vekili Refik Beye bir mektup yazarnk yersizlik dolaytsiie hastaneye yat7nlam«mış olan bir hastanm hayatı tehlikede olması ve bu türlü bir ame • Iiyatın tslanbnida hiç yapılmadıgmm ifade edilmesi uzerine, kendisinin mfitehassısı bulunduğu bu ameliyah, hiç bir ücret almıyarak yaphğmı bîldir miştir. D'ğer taraft'n keyfiveti tstanbul Sıhhiye Müdürii Bürhan Beyden sorduk. Bize jımlan söyledi: «r Evet. Böyle bir ihbar vâki ol • dü. Tahkikat yaphnyorum, fakat tah kikatm neticesmi henüz almadım. A • meliyatın Bürhan Bey tarafından ya püdığına, M. Nissenin ameliyatın ehemmiyeti dolayısile müsahit sıfatile bu lunmuş olmasma ihtimal veriyorum.» Tabiî afetlere karşı sigorta Türk Bulgar hudut vaziyeti M. Pios bu nevi sigor Edirnede toplanan ko taya taraftar misyon mesaisîne başladı Afyonda vuku bulan son zelzeleier münasebetile, gazetemizin 26 haziran tarihli nüshasmda, (Doğru değil mi?) başhğı alhnda, tabiî afetlere karşı sigortanın lüzum ve ehemmiyetinden bahseden bir yazı neşretmiştik. Bu mühim bahse tekrar avdet ediyoruz. Filhakika, memleketimizde sık sık tekerrür eden ve bazan bir facia sek lini alacak kadar şiddet gösteren zel • zeleler, ahalimizin bu yüzden düçar oldağu maddî zararlan mümkün mertebe telâfiye yardım edecek tedabirin aranmasmı lüzumlu kılmaktadn, Elyevm, memleket'mizde cari olan sigorta nizamlan mucibince, Türkiye de, şirketler zelzele yüzünden çıkabilecek yangınlann mucip olduğu zarar lann tazmini ile mükellef değHdirler. Nizamlanmızdaki bn noksan ise, be • hemehal telâfi edilmek Iâzımdır. Gazeterm'z, bu mesele hakkında, ban mütehassıslann reyini almayı düşünmüş ve evvelâ, Anadolu Sgorta şirketinnı feo müşaviri M. Piosa müracaatle, Amerikada ve Avrupada olduğu gibi, sigorta mukavelelerine zelzele • den mütevellit yangm zararlannm da tazmini için bir kayit ilâvesine imkân olup olmadıgmı sormuştur. M Pios bu hususta demiftir ki: « Yalnız zelzelelerden değil, fakat so basmasından, fırhna ve kasırga dan mütevellit maddî zararlara karsı sigorta usulünü ibdas etmek Ötedenberi meşgul bulunduğum mühim bir roeseledir. Ancak, tarhedilecek ücretler, her kesin veremiyeceği kadar yiiksek ola • eağmdan yalnız bu afetlerden birine veya hepsine karsı ayrıca bir mukavele yapdabileceğini kabul etmek hata olur. Esasen, bu aralıb, hem yangm, bem de bu yakrıda saydığım tabiî afetlere karşı muhtelit bir mukavelename pro« jesi tetkik etmekteyim ki, az ve bina • enaleyh herkese elverişli bir ücret mukabilinde, sigorta olan eşhasa mühim faydalar temin edebilecektir. Mensup olduğum idare mecEsile Edirae 2 (Hususî) Türk Bulgar hudut vaziyetini tesbit etmek üzer* tesekkül eden komisyon ilk içtimaını saat 14 te belediye dairesinde yaptnıştır. Bulgar heyetini erkânıharp miralayı Gospodm Lokofun riyaseti alhnda miralay Todo rof, miralay pehlivanof, yüzbaşı Mirkof, yüzbaşı Deçef ve Bulgaristanm Ankara sefareti ataşemiliteri Gospodin Görgiyef teşkil etmekte • dİr. Türk heyeti de erk&nıharp miralayı Asım Beyin riyaseti altında erkânıharp kaymakamı Nami, erkânıharp yüzbasısı Kemal, bahriye kaymakamı Muammer, harita kaymakamı Fuat ve hariciye memur • Iarımızdan Lutfi tsmial Beylerden mütesekkildir. Her iki heyet te vilâyet maka • mına, müfettisi umumiliğe, kumandanlığa, belediyeye ziyarette bu lunmuslardır. Komisyon miralay Asım Beyin riyaseti altında çalısacaktır. Misa • firlere bu aksam Gazi yatı mektebinde bir ziyafet verilecektir. görüsmeden evvel, size daha fazla taf. silât veremiyecegim tabiidir. Evvelâ, projemi meclise verip te kabul ettir . meli ve oradan direktif almalıyım. Fakat simdiden »izi temin edebili • rim ki, halkın menafiini nazarı itibara alarak, fakat ayni zamanda sirketimi de bn kabil zararlarm netayicinden vikaye edecek tedbirleri de ihmal etmiyerek, bu meseleyi intaç için bütün gayretlerimi sarfetmekten geri durmıya • cağım.» Bizim hatıl ettigimiz kanaate gore, boyle muhtelit bir sigorta usulünUn ihdast yalnız halkın değil, bu usulü ih • das edecek olan şirketin de nePinedîr. Zira, hiç süphe yoktur ki herhangi bir sigorta sirketinin müşterileri, o şirketin temin edeceği zararlann te • nevvüü ve sünnrfl nisbetinde artar. Sermayesiz ve bilgisiz ihracatçılar... Ne ciban piyasası, ne de memleketteki rekolte vaziyeti hakkında zerre kadar malumatlan olmryan bazı kimselerin «ihracat taciri» nam alhnda memleket iktısadiyahna yaphklan zararlann tevali ettiği söyleniyor. Bu kabil ihracatçılarm herkesten Snce teklif ettikleri düşük fiatler, tabiatile bütün piyasayı kırmakta ve bir kalemdeki zarann yekunu yüz binlerce lirayı bulmaktadır. Bu nevi ihracatçılar, en ufak bir sermayeden bile mahrum olduklan için, göndermeği taahhüt ettîkleri mahsul, kendilerine teklif ettikleri fiatten fazlaya mal olacaksa, aradaki açığı ödemek endişesinden âza dedirler. Birkaç şahsuı bu şekilde hareketinin, bütün ihracatımız ü • zerine yaphğı menfi tesîrler ise bilhassa tetkik edilmeğe değer. Ge • çenlerde memleketimize gelen Marsilyalı tacirler dahi, taahhütlerini i fa etmiyenler yüzünden gördükleri zar?rlardan sikâyet etmislerdi. Bu düfük fiat tekliflerini, münhasıran, çekecek'eri avansı dercip etmek maksadile yapanlann bile görüldü ğünden esefle bahsolunmaktadn*. Küçük bir işporta ile mal sata bilmek için d"hi, azçok sermayeye, bügiye, muhtelif vergi ve resimle • rin ödenmesine, unvan tezkerele rine, belediye ve sıhhiye muayene • Ierine ihtiyaç vardır. Bir vatandaş, baska türlü işportacılık edemez. Halbuki, mevcut nizamlara göre, ayni kimsenin, ihracat taciri olabümesi icm: « Bsn ihracat taciriyim!» Demesi kâfi addedilmektedir. Bu ise sasmamak elden gelmiyor, di • yoruz. Kadın Birliğinde spor merakı! Hanımların fazla yağlanmasına mâni olacaklar Kadınlar Birliği, Türk hanrmla • rının spora alâkalarını artırmak için, Birlîk merkezinin arka cihetindeki arsayı satın almağa karar vermi? tir. Burası bir spor yeri haline getirilecek, bHhassa tenise ehemmiyet verilecek, hanımîara ders verilecek, aralarında tenis maçlan tertip olunacaktır. Birlik umumî kâtibi Aliye Esat Hamm: «Sporsuzluk yüzünden birçok kadın vücutleri fazla yağ top • lamış, sıhhatleri bozulmuştur. Spor, bunlara ilâç yerine geçecektirr. Tenis yeri yapmak istedijimiz arsa sahibile ihtilâfımız var. Halledile • mezse başka bir yer aranacaktır.» Diğer taraftan Şişli ve Moda taraflarmda bazı genç kızlar, bir kulüp teşkiline tesebbüs etmişlerdir. Genç kızlar kulübii müessisleri hazırladıkları nizamname ile Kadın Birliğine müracaat ederek yardım ve müzaharet istemişlerdir. Birlik bu müracaati iyi karşıla mış ve himaye vadinde bulunmuştur. Kulüp, genç kızların spor ihti yacile meşgul olarak bîr jimnastik salonu açacak, ayrıca fikrî ihtiyaç için de bir kütüphane tesis edecek târ. MÜTEFERRÎK Çekoslovakyalı seyyahlar gitti Evvelki gün Bulgar vapurile şehrimize gelmiş olan 200 Çekoslovakyalı seyyah dün akşam Pireye ha reket etmişlerdir. Belediye hukuk işleri müdür muavini ve.'at etti Uzun müddettenberi hasta olan Belediye hukuk işleri müdürü mu avini Adil Bey dün vefat etmiştir. Kıymetli bir memur olan Adil Beyin cenazesi bugün Büyükadadan ihtifalle kaldmlarak aile mak • beresine defnedilecektir. Ticaret kaptan'arının kongres Dün «Ticaret kaptan ve maki nistleri» cemiyeti azası Galata rıhtımında Ortahanda ilk kongrele rini akt için toplanmışlar, fakat ekseriyet olmadığı için içthna ayın dokuzuncu pazartesi gününe tehir olunmustur. Tenziiâth farifelerin tatbikma başlandı Devlet Demiryollarının bilumum hatlan uzerinde seyahat edecek yolculara. tenziiâth tarifenin tatbikma başlanmıştır. Yalnız gidip gelme bilet alanlar bu tarifeden istifade edecekler ve yüzde elli tenzilâta tâbi tutulacaklardır. Tenzilâtü tarifeden istifade eden yolcular bir ay içinde tekrar avdet etmek mecburiyetindedirler. Bu tenziiâth tarifenin tatbikı eylule kadar devam edecek tir. ÜNİVERSİTEDE Ün'versite hademelerinin maaş'arı indirildi Universite hademe kadrosunda esaslı değişiklikler yapılmıştır. Bütçe darlıği dolayısile 18 hademe kadro haricine çıkanlmış ve diğer i hademelerin maaşlannda, asgarî ! bir, azamî beş lna olmak üzere va , ziyetlerine göre tenzilât yapılmıs • i tir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Senelik J400 Kr. 1700 F C Altı ayhk 750 1450 Üç ayhk 400 gOÛ Bir ayhk 15Ö yoktur Abone \ şeraiti I Do^ru deâil mi?