Cumhuriyet Casuslar Arasında 61 Nakili: A. DAVER { Şehir ve Memleket Haberleri Yerlimallar sergisi hazırlıklan Altıncı sergi 15 temmuz günü açılacak îstanbul Millî Sanayi Birliği tarafından her sene tertip edilmekte olan yer« li mallar sergilermin alfancuı da önümüzdeki temmuz ayuıın İS inci günü saat dörtte merashnle açılacaktır. Her sene bir evvelki seneye nisbetle daha mutekâmfl bir şekilde tertip edilmekte olan yerli mallar sergisinin bu sene geçen senekilerden çok daha guzel ve mükemmel olacağı ümit edü mektedir. Bu sene, daha şimdiden müracaat e<?en sanayi erbabmm adedi gecen sepeki umumî yekuna yaklaşmışhr. Bun« dan da serginin bu sene daha vasi olaca&ı anlaşılmaktadır. Bu mürasebetle tertip heyeti Calstasaray iıresfnm alt kısmmdaki bücCn smıf yemekhane ve koridorl?rdnn istif?de edecektir. Halkın sergi dahilinde kolayca gezebilmesini temin maksadile paviyonlara çok gpnîi bir saha pyrJicaktır. Bun dan bsska G«latasaray lisesi bahresinm tamamı paviyonlara tahsis olımacakhr. Bahçede her sene clduğu gibi bu sene de muhtelif epîenceler bulunacaktır. Bu meyanda bando mızıka, çocuklar için oyun yeri, mükemmel bir büfe ve kazino, radyo bulunacak ve Cumhuriyet gender mahffli sergiye iştirak eden sa« nayi erbabı ve misafirleri şerefine her p?zartesi ve perşembe günleri müsamereler tertip edecektir. Tertip heyeti bugunlerde bir içtima aktederek serginm açılış gününe ait rasim programmı tesbit edecektir. j Siyasî icmal Deniz konferansı ilâhlan buakma konferansmîn iflâs etmesi üzerine büyük bah< ri devletler deniz silahlannda sonu gelmiyecek rekabetlere meydan kalmaması için aralannda bir konfe rans yapmak istiyorlar. Bu hususta iptidaî temas ve müzakerelere şimdiden başlanmıştır. 1922 senesinde Vaşingtonda aktolunan ilk konferansta beş büyük de niz devleti yani Amerika, Ingiltere, Japonya, Fransa ve Italya büyük de niz kuvvetlermi tahdit etmişlerdi. Ba konferansta müsavat esası yalnız Amerika ile Ingiltere arasında gözetilmiş v# bu devletlerden her birinin saffı harp zırhlısı ve kruvazörlerinin mecmu hacmi 1,200,000 ton olarak tayin ve tahdit olunmuştu. Japonyaya ise ancak 763,000 ton verilmişti. Fransa ile ttal* yanın hisseleri daha çok azdı. Vaşington muahedesinin gemilere ait ahkâmt 1930 da munkazi olduğundan o tarihte Londrada aktolıman yeni bir mu kavelede bu nisbetîer muhafaza edilmistL Bu mukavelenin müddeti 1936 da munkazi olacağından 1935 sene sinde yeni bir konferans aktedümesi icap ediyordu. tşte bu konferansın aktini ve netice vermesini temin için ip tidaî müzakerelere bu sene başlanmış bulunmaktadır. Cenevre konferansı Avnıpaya ait kara silâhlannm azaltılmasuıda müs • bet bir iş görseydi ihtimal deniz silâh • laruun tahdidi dahi bu konferansa ait olacaktı. Fakat yukanda dediğimiz gibi Cenevre konferansmîn iflası büyük bahrî devletleri yeni bir deniz konferansı aktine mecbur etmiştir. Maahaza ihzarî müzakerelerde fennî ve siyasî birçok düsüncelerle şimdiden birçok engeller ihdas olunması bu konferansm da muvaffak olamıyacağmı göstermektedir. En büyük engel Japonya devlerinin müsavat talebinde ısrar eylemesidir. Amerika donanması baş kumandanı am:ra] Pratt ahiren yazdığı bir makalede Japonyanm Ingiltere ve Amerika derecesinde donanma bulundurmasına iht<yacı olmadığını ispat etmeğe çalısmıştır. Buna cevap veren Japonya bahriye nezaretinin salâhiyet sahibi mümessili Japonya imparatorloğu şîmdi bff de müttefiki Münçuri unpa • ratorluğunun müdafaasını deruhde eylediğinden Japonya don'ânmasının tn • giliz ve Amerikan donanmalanndan a» olmamasınm zaruri bulunduğunu bildir miştir. Bu münakaşadan ve ilk isb'mzaçlardan anlaşıldığı veçhile Japonya mü • savat talebinde sonuna kadar ısrar e • decek, bu talebini kabul ettiremediği takdirde yeni konferansa iştirak etmedikten başka Vaşington muahedesinin deniz üslerine ve siyasî vaziyete a<t ahkâmuıı dahi feshederek siyasî v< bahrî sahalarda tam serbestisini ele alacaktır. Japonya yeni bir rekabetten korkmuyor. Çünkü iki deniz mukavelesile tayin olunan hudut dahflindekî büyük harp gemilermin cümlesini tec dit ettirmişb'r. Halbuki Amerika ile Ingiltere ancak şimdi yeni harp gemileri yaphrmağa başlamışlardır. Japonya faikiyetin kendisinde olduğunu bildiğinden bunu hiçbir zaman kaybetmiyeceğinden emin bulunuyor. Japonya hükumeti malî vaziyetmin bundan sonra dahi istediği kadar yeni harp geroisi yaptırmağa müsait bulunduğunu aynca ilân etmiştir. Yeni kon • feransın tesadüf ettiği müşkülâttan biri de Italyanın Almanyayı ve Fransa nın dahi Sovyet Rusyasuu konferansa sokm&k hususunda gayret göıtermeleridir. VeJhasıl bugün konferansm muvaffak olması değil, toplanabihnesi bile şüpheli bulunuyor. MUHARREM FEYZl Mekke Emîrî Hüseyin, bir taraftan İngilizlerle müzakere ederken, diğer taraftan Padisaha «adakati hakkmda teminat veriyordu! Bu cümleden olarak Bağdadı istirdat icin Almanlar tarafmdan haznlanan yüd<nm heyeti seferiyesmi pek çabuk haber aidılar. Bunun üzerine 1917 sene»i baharmda Gazze taarruronn yapta lar. Daha geç yapılması mukarrer o lan ba taamız üzerine Iraka tahsis e • dilmis olan Alman kuvvetlerinin bü • yük bir kısma Filistrn cephesme gon • derildi. (Muhartirin Alman kuvvetleri de diği ve Almanlann da o zaman Asya kolordusu ismini verdikleri kuvvet, fazlaca makineli rüfekle tnücehhez birkaç piyade taburundan ibaretti. Almanlar, bu kiiçSk kuvvete büyük bir isim takmakla düsmanı aldatmak istedikl^rini iddia ederler, fakat düşman casus teşkılâtraın kuvveti sayesinde, jçaliba, onlart defril bizi aldattıiar. A. D ) 6 eylul 1917 gunü Haydarpasn it • tasyonundaki büvük Alman mühhn • mat deposu berhava olduğu zaman, Cenubt Türkiyede askerî vazîyetrn düzellilmesi imkânstz bîr hale Reîdi. Bu feiâket, a£lebiihtimal, düsman easus • lorının e<eri îdi. (Aradan seneler geçtiği vc bu gi • bi bnvük casusli'k faaliyetleri, yapan lar ve yaptiranlar tarafından iftiharla yazıldısrı halde, şimdiye kadar, Hay dnrpaşa infilâkmm eaauslar tarafından yapı'dıSına dair hiçbirşey isaa edilmemişrrr. Bu îtibarla cepnanelerîn casus lar tarafından berhava edildiğine kat*« iyetle rtükmedilemez. A. D.) Almanlarla Türkler, FilisHn ve So • rivede, vazifelermi vuçiestiren şerait altında muharebe ettiler. Ba havalideki büvük şehirlerde oturan bu eşraf, ekseriyetle hıristiyan olup medeniyet lerini aldıklannı Fransaya mecluo i diler. Bedevî asiretlere gelince, bun • lar, dinî rabıradan dolayı Türklere müteveccih idfler anu, Türk hâkimi yetîni istemiyerek kabul ediyorlardı. Daha harpten eok evvel, memleket te Frannz propagandasi yapılıyordu. Çanlrii, Suriyenin zaph, daha bmnei Napoleofn zamanmdanberi, FVaruu müstemleke sivasetnun başhca gaye • lerinden biri idı*. Bu eski Franra propagandasma Umumî Harp esnatmda, tngiliz altmla • nna dayanan bir tngiliz propagandan da inzımam etti. tngiliz propagandsn, Mısırdan ve Arabistamdan gelerek FiKstine, Iraka ve aşiretlere doğru inlrişaf ediyordu. Bedeviler, önceleri istikl&Uerioi muhafaza ettfler ve her iki taraf hesabma calıştılar, fakat talihi harp Tiirklerden yuzçevirir gibi olunca, hep birden düsman tarafma geçtiler. Şerif Faysalm (Irak Kralı roüteveffa Faytal) knmandan alhndaki asi Araplar 1917 ve 1918 senelerfnde Türklere vahim zayiat verdirdiler. Zaten, TBrklerin d«, Araplardan mörekkep olan kendi krtalanna emniyet ve itimatlan kalma mutı. Harbm baflangıcmda Bahriye Nazın Cernal Paşa Suriyedeki dördüncu Osmanh ordusunun kumandasmı ele aldığı zaman, orada, Osmanh sakanatanm emniyet ve selâmetine karşı Fransız alhnlan ve silâhlarile hazırlanan kuvvetli bir suikastfn izlerini kesfet • misti. Müslüman ve hıristiyan bir hayli Snriye eşrafı bu suikast tertibine dahfldüer. Memleket dahilinde sükun ve intizamın muhafazatı için, bu emsalsiz adamm bütün basiret ve azmini sarfetmesi lâzımsreldi. Mekke Emiri Hüseyin, bir taraftan fngüizlerle müzakere ederken diğer taraftan padisaha sadakati hakkmda teminat veriyordu. Hüseyin, büyük bir Arap imptratorluğu kurmak ve ba inv paratorulğun başma da kendi geçmek istiyordu. Ba şerait altında Türkler, Arabistanda, tıpki bir düsman memle ketindeymiş gibi harp ediyorlardı. Süveyş, kanalma karşı yapacaklan taarrozon hazırlıklan, çabucak tngilizlere bildirildi ve Türk ordust^ çölde üeri lerken hesapsız bedevi, Türk yürüyüs kollarmı takip ediyor ve mütemadiyen tngflizlere malumat veriyorlardı. Onun için düsman, lâzımgelen tedbirleri almakta güçlük çekmedi. Fil'stinde yaptıermız muharebeler^e, Alman kıtalarma karsı d*ima halis tngih'zlerden mürekkep kuvvetlerin, maneviyatlan kınlmış olan Türklere karşı da Hindistan ve di&er müstem'eke askerlerinm kullanıldıklarmı müşahade ederek hayrette k?lmıştık. Sonraları tngil'z müstemleke askerlerinden bizim tarafa Mrar edenlerden öğrendHc ki kıtaahmıztn kurnlusunda yamlan bütün degîşîklikTer, eepbe gerisinde Türk askeri kıyafetmde doiaşarak müthis bir propaganda yapan sayısız tngiliz ca • snslan tarafından ingiKzlere haber veriliyormuş. (Filirtinde tngiiizlerin Almanlara karsı daima InRİliz askeri kullandıklan ve müstemleke askerlerini de bize biraktıklan manasiz bir Alman tefahön'inden ibarettir. Çiinkü bu sıcak ve Almanyadan uzak cephede Alman kıtaları, hiçbir fevkalâdelik göstermiyor)ar ve kahraman Türk askerlerinden asla daha iyi dövüsmüyorlardı. Yalnız bin ihtimamla iaşe edildikleri için bizimkilerden daha canhdılar o kadar..• A. D.) tngiKz caraslan, esîr olduklan takdirde, nasıl iaşe edileeeklernn ve nanl iyi moamele gSreceklermi gosteren reshnleri havi propaganda kâğıtlan dafıtıyorlardı. Bunlar, Almanlann sözde uğradıklan hezhnetler hakkmda yalan haberler neşrediyor ve Alman ordusunon pek yakmda büsbütün yıkılacafmı söylüyorlardı. tngilizler, Türk • lerde itimst ve maneviyat namına kalan seyleri de imha etmenin en iyi çaresi bu, olduğunu biliyorlardı. Casuslar, muvasala hatlarmı tahrip için büyük bir gavretle çahşıyorlardı. Türk kamandanlıgı, muharebeler esn^sında, kendisile muhtelif kolordular, fırkalar ve sair kıtaat arasmdaki telefon hat • larram mutemadiyen kesilmeamden feci surette rahatsız oluyor ve büyük müşkülâla ugruyordu. tngiliz casuslan, birçok defalar kopraleri ve tünelleri tahribe muvaffak olmak suretile, Suriye demtryollarmm esasen pek zayıf olan verimini büsbütün azalttılar. Bu yüzden vahim vaz'yetler hâdis oldu. Bütün bu işleri, çok para bsrcryan, tngiliz istihbarat teşkflâh yaphnyordu. nVınA't rtnr \ f Oduncuların tröst yapmalarına müsaade edilmemeli Hal dedikodusu devam ediyor Kabzımallar, masrafm % 10 artacağını söylüyorlar Belediye ile kabzımallar arasında, yeni hal meselesi yüziinden çı kan ihtilif birçok dedikodulara yol açmıştır. Belediye eck&nı, kabzı malların iddia ve itirazlarını tamamen gayırhrarit görerek, asrî hal açıldıktan sonra toptan meyva ve sebze fiatlermin tesbitindeki müşkülâtın zail olacağı, halin temin edeceği kolaylık ve faydalara mukabil masrafm artmıyacağı müta • leasındadırlar. Bundan başka, çabuk bozulan maddelerin hal dahilinde satılması Belediye kanunu mucibince, mec burî olduğundan hale girmiyen kabzrmallarm hariçte i» yapmasına müsaad'e edilmiyecektir. Kabzvmallar cemiyeti reisi Kılıçzade Ziya Bey dün bir muharriri • mize şunları söylemistir: « Yeni hale getirilecek mallar vinçle kaldırılacağma göre az çok nefasetlerini kaybedeceklerdir. Masraf, şrmdikine nisbetle yüz de on nisbetinde artacaktır. Çünkü mevcuda müzayede, kantar ve vinç ntasrafları zaramedilecektir. Bun dan hem müstahsiller, hem de müstehlikler mutazarrır olacaklardır. Halin muvakkat olarak yapıldığı iddiasma gelince, bizim evvelce söylediğimiz esaslar nazari dikkate ahnsaydı bu hal binası ileride tevsi edilebilecek şekilde olacak, şehrin parası heba olmıyacakh. İleride büyük bir hal yapmak için bunu yıkmak lâzun gelecektir. Zaten, şehrin vaziyeti itibarile başka yerde hal yaoılması mevzoıu bahsolamaz. Biz, iddia ettikleri gibî çizmeden yukarı çıkmif vaziyette değiliz. Şehir işleri hakkında her vatandaş gibi bizim de söz söylemek hakkı • mızdır. Sinirlenenler haksızdnrlar.» Kabzımallar cemiyeti idare he • yeti dün toplanarak hal meselesile raeşgul olmuştur. Yakmda cemiyet heyeti uroumivesî toplanarak nizamnamesinin tadili suretile bu teşek külün <yas ve kuru meyva ve sebze satıcıları birliği» haline getirilmesini teklif etmec* muvafık görmüstür. İstanbul odunculan fiatleri düşürmemek için aralarmda tröst yapnuşlar, odunun çeyrek tonunu (eski çekisini) 300 3 1 0 kuruş üzerinde tutuyorlarmış. Halbuld bu mevsim odun ve kömürün en ucuz satüdığı mevsimdir. Hatınmızda kaldıgma göre, geçen sene bu tarihlerde odun fiatleri hayli düşüktü. İhtikârla mücadeleye şiddetle karar evrüdiği su sırada, kanunun kuvvetli yumruğunu eğer hakikaten yapmışlarsa • ilkönce tröst yapan oduncuiarın hafasma indirmek lâzımdır. Birkaç gün evvel nesrettiğimiz bir m'kale. pahalılıkla mücadelenin bir millî müdafaa meselesi olduğunu delillerüe gösferiyordu. Bu buhran zamanmda, fazla kaıanmak hırsile halkı zarara sokmak isoyenlere asla göz açtırmamalıdtr. Onun için Belediyenin hemen faaliyete geçerek odun tröstunun önüne geçmesini, Odun tröstü Oduncular, fiatleri düşürmemek \ç\n birleştiler Şehrimize Karadeniz havalisin • den külliyetli miktarda odun gel • mektedir. tstanbuldaki oduncular bu »ene piya«aya fazla mal geldigi için fiatlerin düşeceğini nazari iti • bara alarak aralannda birleşmiş ler ve fiatleri bir badde tutmaga karar vermişlerdir. Filhakika oduncuların bu birleşraeşi derhal tesirini göstermiştir. Yaz içinde bulunduğumuz halde odunun çekisi yani çeyrek tonu, 300 • 310 kuruş arasmdadır. Alâkadar makamlar odunculann halk zararına olan bu birleşmeleri üzerind'e tahkikata başlamışlardır. SEHÎR tSLERt Taksim bahçesi Belediyeye 1500 lira kazandırdı Taksim bahçesinin Belediye tarafından işletileceği yazılnuştı. Belediye Daimî Encümeninden aldığimiz malumata göre, Encümen tarafından bu bahçe tzmirli Fahri Bey ismrâde bir müteahhide seneli|i 5110 liradan beş sene mikfdetle u hale edilmiştu Fakat roüteahhit, kaJUinJ mUddet zarfında, mukaveleyi aktetmek içîn Belediyeye müracaat etmediğinden muamelesi kalıruş ve kendisinin münakasaya işthak etmek üzere ev • velce verdiği 1500 liralık teminat akçesi Belediyeye varidat kayde dilmiştir. Mukavelenin aktedilememesi yü* zünd'en bahçenin sönük vaziyette kalması muvafık görülmediğinden halkın ihtiyacım karşılıvacak se • kilde tertibat alınmaktadır. Zaro Ağa fenalaştı İhtiyarm elleri morardı ADLtYEDE iştihası kesildi Takas suistimali maznunları Tekrar Şişli Çocuk hastanesine ya hnlmış olan Zaro Ai*, hastalıgının tesirile dalgm bir haldedir. Kendisini tedavi eden Doktor Beh çet Sabit Beyin izahanna göre, Zaro Ağanın sıhhî vaziyeti tehlikeUdir. Kanında üre mflctan fazla olduğundan hastalıgı artrrus, vücutte kan dolaşması ağırlaşmış, elleri morarmış, iştihası kesilmiştir. Bir buçuk asırlık ö> • tiyar mütemadi surette uyumak iste mektedir. Zaro Ağa, muayenesi için kam almırken doktora hazin hazin bakarak: « Artık zamanon geldi. Yakın • da öleceğimi hissediyorum. Ecel ge • lince doktor ne yapar? Ama, kanımı abn da rahat edeyim, ağn duymaktan kurtulayım!» demlştir. Yapılan bütün tedavilere ragmen, hastalık hafiflememiş ve üaçlar tesirsiz kalmıştır. Bilhassa ürenin fazlalıgı dolayısüe kanı sehirlenmektedir. Ihtiyann yaşt hakkmda profesör Voronoftan beklenen rapor henüz gelmemişbV. Maamafih ancak yüz yirmi ya • şmda olduğu tahmin edilmekte, kendisinin mütenakız ifadelerinden kat'i bir hüküm çıkarmak eimkânsız görül • mektedir. Takas suiiıtLmalile maznun ve mevkuf bulunanlar tahliye talebinde bulunmuşlar, Sultanahmet sulh ceza mahkemesi tarafından bun • lardan bir kısmımn otuz beser bin, birinin on iki bm ve birinin de beş bin lira kefaletle tahliyelerme karar veriWisti. Para miktarının azaltılması, nakit veya hazine eshamı kayttlerinm kaldıriîması husu•unda maznunlar tarafından yapılan itiraz, asliye mahkemesince tetkik edilmiş, bu taleplerinin de reddine karar verihni'tir. Maznunlar bu karara da itiraz eylemişlerdir. ttirazlan \Ağırceza mahkemesince tetkik edilecek, yeniden bir karar •«rilecektir. Millet mekteulerne niçin tahssat verilmemiş? (Başmakaleden mabat) j yet, çeşit çeşit, başka milletlerle dolu olurlar ve öyle olmahdtrlar. Geçmişin bir dünya içradeyiz, tarihi bu noktada en hakikî çehresfle Maziyi bütün fazilet ve noksanlarile karşunıza çıkarak bize dedi ki: tamamen ve pek iyi bilmekle beraber Ve bu dostluk kardeşlik dereceondan kelime telâffuz etmiyeceğiz. sînde bir samhniyetle roümtaz olacak Halin bütün cihanı kaphyan buhran tar. Çünkti n'z aslen kardeşsiniz. lan gözlerhnizin önündedir. İnsanlar tstikbalin tarihi ise şu hitabeyi trat için mühim bir tek tarih vardu ki o da ediyordu: istikbalin tarihinden ibarettir. Bu tarih Kendi hudutlannız içinde hakiokunmaz, yaratılur ve yapılır. lşte katen hür ve müstakil, fakat herhal ve komşu ve kardeş tranla biz yanyana kârda yekdiğerinizi mükemmil iki tam bir tesanüdün bütün feyizlerini fışdost ve kardeş millet olacaksuuz. Doğkırtarak istikbali erimizin bu tarihini ru yol budur. yapacagız ve behemehal iyi yapaca • tnkılaplarunızm iki komşu ve kar gız: Laakal milli hürriyet ve iıtiklâlledeş millet arasmdaki münasebetleri, rimizi en ufak gölgenm en hafif şüphemazisi, hali ve istikbali aoktalarmdan lertnden vareste tutarak. en çetin hakikatlerile gosteren bu açık Şehinşah Hazretlerinin biz Türkleri ve yüksek idraki, her fld millet için yehakikaten pek ziyade memnım kılan ni hayata ait kazançlanmuın en mü • ziyaretleri neticesini, şu yukanki aon hhnlerinden biri olduğuna süphe yok cümlelerde en mütebellir şekillerini slnuş tur. Her ilri mületin saadet temeli gibi hissiyatımızın hulâsası olarak kaydedişeref ve haysiyeti de burada münde • yoruz. Söylemeğe hacet bile yoktur ki miçtir denebilir. Her iki taraf msana bu vaziyet, tamamfle hür ve müstakil haldkat neşeai veren hıkılâplarımızda iki komşu ve kardeş milletin şimdiki ve etaslı hamleler yapmışudır. Fakat hegelecek nesillerine çok ehemmiyetli nüz katedeceğimiz büyük mesafeler ve mukaddes vazifeler tahmfl etmektebulunduğunu bilmemezlik edemeyiz. dir. Her iki tarafça ba vazifelerin htisBu mesafelerden ürkecek bizler değinS rra edileeeğinde ise hiç şüphe et Hı. Elverir Id azimlerimizin raetaneti miyoruz. kadar adımlanmızın istikametinde de isabet btdamaa. Unutamavu ki vBut • TVNUS NADİ Türk Iran münasebetlerinin hal ve istikbali Bu sene millet mektepleri için şehir bütçesine tahsisat konulma • dı?ını yazmıştık. Şehir Meclisi azasmdan Avni B., Maarif idaresince lüzümü görülen 5000 liralık tahsisatm neden kabul edilmediği sualine şöyle cevap vermiştir: « Bu meselenin müzakeresi esnasmda hazır bulunan Maarif mü • dürü Haydar Bey, artık tahsisat a lüzum kalraadığını, halkın mühim bir kısmımn yeni harfleri ögrenmiş olduğunu, mütebakisi için Maarif idaresmce tedbir «hnacagını söyle • mişti. Mes'ul nukamın bu nvütale • asını nazari itibara alarak tahsisat koy'^ta lüzum görmedik.» Bomba hâdisesi davâsı Bomba taşımak ve iftira »uclarile maznun tüccardan Ibrahim Beyle arkadaşlan hakkında üçüncü ceza mahkemesinde devam etmekte olan dava neticelenmiştir. Karar önümüzdeki pazar günü tefhim edilecektir. Birlik mecmuası hakkındaki dava Tramvay şirketi hakkında Birlik raecmuasında çıkan bir yazıdan dolayı mecmuanm Nariyat müdüru Şedat ve Talebe Birliği reisi Zeki Beyler aleyhine açılan d%va neti • celenmiş, her ikUinin de beraetle rîne karar verilrai?ti. Bu karar Miiddeiumumilik tarafından temyîz o lunmuştur. Snemacılar mahkeme karannı bekliyorlar Dahiliye Vekâleti, sinemalar ha«ılâtmm Darülâceze hisaesi mese lesi hakkmda İstanbul Belediyesinin noktaî nazarını tasvip ettiğini bil dirmiştir. Maamafrh siüemacılar eski vaziyetlerini değiştirmiyerek ancak, açtıkları dava neticelendikten sonra meselenin halledilebileceğini, o zamana kadar Darülâceze hissesi vermemekte ısrar edeceklerini söyle mektedirler. MÜTEFERRÎK Hi!â! ahmerin tenezzühü Hilâliahmer cemiyeti bu cuma günü bir deniz tenezzühü tertip etmiştir. Şirketi Hayriyenin 65 nu • maralı vapuru saat 8,30 da Köp • rüden hareketle muhtelif iskelelere uğnyarak Boğaziçine gidecek, ba • dehu Adalara gidilerek mehtapta bir tenezzüh yapıldıktan sonra 20,15 te Köprüye avdet edilecek • tir. Vapurda bando, incesaz, monoloğ ve sair eğlenceler vardır. ; Üniversitede yeni ders senesi POLtSTE programı Universite Fakülteler Meclisi dün saSarıraban ofel: mUstecir'eri bah toplanarak yeni ders senesi program'armı hazırlamışhr. tekrar tevkif edildi Bundan başka daimî imtihan ve doktora talima'name projeleri de tanzim edilmistir. Şimdiki talimatname ve programlar ba suretle esash bir tadile c'k. takyidat artuılacakhr. ECNEBİ MEHAFtLDE M. Suriç Ankaradan geldi Hükumeti tarafından Berlin büyük elçiligine tayin edflmiş olan Sovyet Rusyanm sabık Ankara sefiri M. Suriç dün sabahki trenle Ankaradan şehri • nv'ze gelmiştir. M. Suric burada bir müddet kaldıktan sonra Moskovaya gidecektir. Sovyet Rusvanın Ankara büyük elçiligine sabık Haridye Komiser muavini M. Karahamn tayin edileceği hakkındaki haberler teeyyüt etmektedir. Bir Ynnanlınm hlikumet'miz aleyhine açtıgı dava Alçrviyadis isminde bir Yunanlı tarafından, hükumethniz aleyhine açılan 50,000 liralık bir tazminat davasına yann Türk • Yunan Muhtelit hakem mahkemesinde bakı • lacaktır. Davacı, tzmird'e bir takıra gayrimenkuller bıraktığını iddia etmek • tedir. Bir ay kadar evvel Demirkapıda Şumnu (Eski Sarışaban) otelinde tamirat yapılırken lâğımtnda bir insan iskeleti bulunmuştu. Kemiklerin, dokuz sene evvel otele gelip te gaiplere karıaan Ada pazarlı yolcu Nuri Efendiye ait olduğu tesbit edilmiş ve bu işte alâ • kadar görülen o zamanki otel müstecirleri firmacı Ali oğlu Hasan ve Musa oğlu Hüseyin Efendiler tek • rar tevkif olunmuşlardır. Cinayet hakkında mühim delil • ler elde edilmistir. Bilhassa eski otel hizmetçisi Emine Hanımın ih • ban çok dikkate şayan görülmek • tedir. Emine Hanım, cinayetin maznunlannı teıhis etmiştir. Tahkika • ta devam edihnektedir. Cumhuriyet Nüshası S Kuniftur ! ıiti j . I Türkiye »ç in Harîç »ç» n Senelik 1400 Kr\ 170Ö tfr. Altı aylık 750 1450 Üç aylık 400 800. Bir aylık 150 yoktur