^Cumhurivei Casuslar Arasında 52 NakUİ: A. DAVER { Şehir ve Memleket Haberlerî Beş senede nekadar bina yapıldı: İstanbulda yeni inşaata ait bir istatistik tstanbulda son beş sene zarfmda yapılan binalar hakkmda bir istatistik tanrim edilmiştir. Bu istaristiğe nazaran 928 ile 932 seneleri arasında han, o tel, hamam, depo ve saire gibi 4487 yeni bina inşa edilmiştir. 928 senesinde 385 ev, 61 apartı • man, 62 dükkân, 4 hamam, 3 fabrika, S fınn, 4 garaj, 3 ahır, 11 depo, 15 tane de sair bina yapılmıştır. 929 senesinde yapılan yeni binala rm sayısı 561 dir. Bunlann 399 u ev, 68 i aparhman, 6 9 u dükkân, diğer • leri de depo, ahır ve sairedir. 930 senesinde yapılan 737 binanm 500 ü ev, 124 ü apartıraandır. 931 senesinde inşaat bir misli ka • dar artmış, yekun 1232 yi bulmuştur. Bunlann 808 i ev ve 224 ü apartımandır. 932 senesinde bu artma devam et • miş ve 1404 adedini bulmuştur. 932 senesinde 938 ev ve 347 aparhman inşa edilmiştir. Bunlardan baş ka bu binalardan 1303 tanesine yeni katlar ilâve ediimiş ve 25707 binada tamirat yapılmıştır. j Siyasî icmal Almanya ve Lehistan Imanyanın mukadderatını elinde bulunduran Başve kil M. Hitler Venediğe gi d'erken kendisinm sağ eli mesabe »inde bulunan Propaganda Nazırı M. Göbbels dahi Lehistanın mer kezi olan Varşovayı ziyarete git mişti. Almanyanın bu mühim dev let adamım Varşovaya davet eden müessese Leh mütefekkirler bir liğidir. M. Gobbels, Varsovaya yeni Al manyayı kuran millî sosyalizmin esaslanm ve siyasetini Leh milletine bilâva«ıfa tanıtmak gîbi bir vazife ile gttmiştir. Ziyaretin resmî mak sadi budur. Hakkî moksat ise Al manya ile Lehistan arasında husule gelen yaktnlaşmayı kuvvetlendir mektir. Avrupa sulhunu uzun müddet tehdit eden Danzig serbest hüku meti meselesinm pürüzleri, Almanyada milli sosyalistlerin iktidar mervkiine gelmeleri üzerine bertaraf edildikten sonra iki büyük komşu devletin münasebah on beş senedenberi ilk defa olarak iyileşmişti. Bilâhar* cebir ve kuvvete mü racaat etmemek ve her türlü îhtilâfları bakem vasıtasile halletmek üzere Berlmde imzalanan Leh Alman misakı iki dlvet arasındaki emniyet ve itimat havasını bir kat daha •ağlamlastırmıştı. Nihayet 1924 »enesindenberi devam eden iktısat ve ^ümrük harbine nihayet verilmesi iki devlet münasebahn da belli başlı hiçbir îhtilâf bırak mamıştı. Gecenlerd'e Fransa Hariciye Na zın M. Bartu, Varsovaya geldiği zaman Lehistan ve Almanya münasebah o derece ilerlemiş ve inki*af bulmu«tu ki Leh matbuatmım erkâm Franiız miaafiri beklivecekleri yerde Almanyavı tetkike gihniş bulunuyorlardi. Lehistan Almanya yakınlasmasmda Avrupadaki sivasî ahvalin aldığı renk ve nekil dahi amil olmuştur. Fransa hükumetinin Sovyet hükumetire yakınla^mak te» mayülünü gösterme«i ve bu devlete Avruoa siyasetinde kendisine yeni bir de»tefc olacak bir rol vermek istemesi, Cemiyeti Akvama d'aimî azahkla ithale çalısması Lehist»nı dahi garpteki büyük komsusu Al manya ile sıkı fıkı dost olmaga sevketnmti. Daha doğrusu, Lehistan büsbüHm müstakil bh aiya»et takibîre baslamıştı. "*' tşte bu yüzde» Lebî«tan, Fran sanm orta Avrupada Kücük ttilâf etrafmda vücude getirmeğe çalış tığı yeni sivasî manzumeden uzak durmuşhır. Gene bu vüzden sUâblar bırakma konf erartsmda etnniyet me«elesi etrafında değil, münha«ran silâhlan azaltmak maksadı üze rinde avak diremistir. Simdi de Almanya Propaganda Nazmmn Var şovaya davet edilerek Leh hüku ineti erkâni tarafmdan parlak b'rr surette karşılanması ve muraaHey hin Lehistanın mukadderahnı elinde bulunduran Mareşal Pilsudiski ije uzun müddet gorüşme»! iki devlet arasındaki siyast anlaşmayı lyîce takviye ehni'tir. M. Göbbels irat eylediğî ntıtukta yeni Almanyayı vücude getnren millî sosyalizmin gayelerinî izah ettikten sonra Almanlarm bugünkü gayelerinin müttehit bir vücut teşkîl etmek olduğunu bildirmiştir. Dünyada Yahudi unsurunun en çok bulunduğu ikinci memleket Lehistan oldugu halde Alman nazın burada Yahudi meselesinden açık bir surette bahsetmiş, Almanyada Yahudilerin umumî nüfuaun yüzde biri kadar bile ohnadıklan halde memleketin irfan hayatını, neşriyatını, sermayesini, efkâri umumiye sini ellerine geçirdiklerini ve bu vaziyete millî sosyalist rejimînin nihayet verdlğini anlahnıştn. Mumai leyhin Varşova seyahati Avrupa tlyasetinde her zaman hesaba katılacak yeni birliğin temelleş mekte olduğunu ispat ediyor. MUHARREM FEYZİ Gayrimübadiller Kilo bu mudur! Emma, mücadele teşkilâtının bulamadığı Korfudaki casus tütüncüyü nasıl ele geçîriyor? Korfu adasında Emma Almanyadan muvaffakiyetle döndükten sonra, yeni bir vazife ile Korfu adasına gönderildi. Orada bir casus şebekesi uzun zamandanberi çabşıyor, fakat Müttefikin casuslukla mücadele teşkilâtı bu şebekeyi bularm • yorlardı. Adriyatik ağzmda bulunan bu Yunan adasmm mahfuz Umam, Avusturya donanmasına karşı faaliyet • te bulunan Fransız donanmasının üs • sülharekesi idi. Bu güzel ada, vaktile Almanya imparatorunu teshir etmişti. Oradaki Akileon kasnm satın almış olan Kayzer, bu muhteşem kasnn önünde Aşilin büyük heykelini yaphrnnş ve bu bronz heykelin albna şu yazıyı yazdırmıştı: «Cermenlerin en büyüğünden Yu • nanlüann en büyüğüne!» Ada, Umumî Harp içinde Fransız donanmasını tarassut eden Avusturya casuslarile dolu idi. Bunlar, limanda • Id Fransız gemüeri ve filolan hakkın • da Avusturya donanmau başkuman • danhğma mütemadiyen baber uçuru • yorlardı. Bu haberlerin nasıl gönderfl» diği bir türlü anlaşdamıyordu. Mek • tuplar ve telgraflar sansür ediliyordu. Adaya, Fransız donanman başkumandanhğından vesikası obnıyan kimse firemiyordu. Buna rağmen gene muntazaman haber nzıyordu. tşte Emma bu u m anahtarmı bubnağa gelmiştL Güzel ve şeytanî kadm bir haftada düş man casuslannm esrarmı keşfettL Korfuda, tsviçre oteli chrannda bir tütüncü dükkânı vardı. Bu tütüncü Atinadan tütün, sigara ve puro sigarası getirtiyordu. Tütüncünün pek çok puro sigarası getirtmekte olması, neden•e nazan dikkati celbetmemişti. Hal • buki tütüncü, purolan, sigaralan ve tütünleri şifre olarak kullaıuyordu. Meselâ Atinaya şöyle bir telgraf çekerek aipariş veriyordut «Bana ük vapurla 2 numarah 800 havana, 900 tane 4 numarah sigara ve 1200 tane de S numara gönderiniz.» Bu siparif telgrannm manası şu idi: «Korfu limamnda elyevm 8 zırhh kruvazor, 9 torpitobot, 12 denizalb gemisi vardtr.» Bu şifrede srfırlar sayılmıyordu. Tütüncü «bana 300 tane 3 numa • raJı markasız sigara gönderiniz» diye bir telgraf çekti mi şunu ifade etmek btiyordut «Limanda tamirde üç kruvazor var.» tfade edümek istenilen herşey için bir tütüncü dükkânma ait eşyadan intihap edilmiş muayyen kelimelerle bir şifre tertip edümişti. Fransız sansü • rüne ragmen bu sipariş telgraflan Atinaya, oradan da Bulgarutan tarikfle Avusturya donanması başkumandan • hgma büdiriliyordu. Emma adaya geldikten sonra, Fransız casuslukla mücadele teşkilâtının az çok şüphe ettiği mahdut adamlann listesini istemişti. Bunlar arasında tü • tüncü de vardu Emma, bir 3d gün bütün bu adamlan tetkik ettikten sonra, birkaçına birden, cepheden taarruza geçti. Avusturyah oldugu için, kendi sinj Avusturyalılar hesabına çakşan bir casus gibi göstererek bu adamlarla te* masa geldL Boş abp dolu tutmak i*ti yordu. Son günlerde Avusturya ca suslaıı arasındaki parolanın «Allah tan ümidini kesme, muzaffer olacak • sın» cümlesi olduğunu öğrenmişti. Şüpheli addedilen adamlann çoğu onun Almanca söylediği bu sözden hicbirşey anlamaddar. Demek ki casus değillerdi, yahut çok ebemmiyetsiz casus vasıtalanydı. Sıra, tütüncüye geldL Emma dükkândan içeri girer girmez, tütüncünün kulağma almanca olarak fısddadı: « Allahtan ümidini kesme, mu • zaffer olacaksın!» Herif, parolayı işitinee, kadını hemen dükkanm arka tarahndaki odaya aldu Orada, Emma, tütüncüye şu sözleri soyledi: « Ben, «Evidenzbüro» müdürü • nün emrile (Avusturya gizli istihbarat teşkilitnun ismi Evidenzbürodur) bu mmf».lc»<l»fri casuslan teftişe geldim. Bundan sonra her ay, bugün kullanılan muhabereusulü değiştirilecektir. Mü • dür, bu hususta sizinle anlaşmamı s o y ledL Mevcut usulün yerine nasıl bir usul koymamm muvafık buluyorsunuz. Fakat, evvelâ, muvaffakiyetli ve sadıkane bizmetlerinize mükâfat olarak gönderilen şu naktî mükâfatı almız. Paralan da görünce, Korfulu tütün cüye emnîyet ve itimat gelmişti: Zannederim Id madam, dedi, sigarlara taktığım numaralan değiştir • mek en iyi usuldür. Büyük sigaralar denizaltı gemilerini, küciikler de zırhb • lan ifade eder. Fikriniz fena değil. Şimdi teferruab halledelim. Bunun üzerine tütüncüye, sigar siparifi şifresini bütün tafulâtile ortaya döktü, teklif ettiği değiş&liği itina ile not etti. Sonra, kendUine bu çok tehlikeli san'ate mukabil az para verildiğini söyüyerek şikâyette bulundu: Madam, dedi, lutfen müdüre soyIeyiniz ki bana verdigi ehemmiyetsiz aylıkla bu belâlı işe devam edemem. Başım, heran teblikelidir. Müttefik • ler, benden şüphelenmeğe başladılar. Bu gidişle nihayet öteki dünyayı boy Iamaktan korkuyorum. Emma, herifi teskin etti: Merak etmeyin şikâyetinizi mü düre söylerim, Tah&isabnız artınlır, dedL (Mabadi var) için yeni kararlar Dün Ziraat Bankasında bir içtima yapıldı Maliye Vekâletince alınmakta olan tedbirler gayrimübadil bonolan üzerine münim bir tesir yap •nış ve bunlann hakikî krymetlerine doğru yavaş yavaş yükselme*ine yol açmıştır. Dün 100 liralık gayrimübadil bonoları 22 liradan muamele görmüştür. Bonolarin bugün lerde daha zi • yade yükselme*i beklenmektedir. Gayrimübadiller bonolanm eskisi gibi yok pahasına satmaktan vaz geçerek, emlâk tnüzayedelerme doğrudan doğruya iştiraki tercih etmektedirler. Nitekim dün Ziraat Bankasında, bu bonolara mukabil yapılan emlâk müzayedelerine bir çok gayrimübadiller de girmiş ve sahşlar çok hararetlenmiştir. Dün Ziaat Bankası tstanbul şu • besinde, Maliye Vekâleti namına Ankaradan gelen emlâk i milliye mümeyyizi Sadettin Beyin iştirakile bh* toplantı yapılnnştır. Mesele etraflı surette gözden geçtrilerek, alâkadarlara tevzi edilen bonolan karşdıyacak miktarda em lâkin satışa arzedilebilmesi için şu tedbirlerin ittihaz olunmasi kararlaştınlmıştır. Bonolara karşıhk gösterilen emlâkin tapu kayitleri çok siiratle çıkanlacaktır. Muhtelit mübadele komisyonunda mevcut gayrimübadillere mahsus emlâk, Ziraat Bankasındaki satış komisyonuna en kısa zamanda devredilecektîr. Memle • ketimizin her tarafmda bono mu • kabilinde satilmak üzere bankaya devredilen mallann hepsi birden satışa çıkanlacaktır. Bu suretle bir buçuk milyon li • ralıği Anadolunun muhtelif yerle • rinde, mütebakisi tstanbulda olmak Ozere bütün muamelesi tamamlanmiş fiç milyon liralık mal mözaye deye konulacağından, tevzi edilen bonolan çabucak itfa etmek ve alâ • kadarlan biran evvel sıktntıdan kurtarmak kabil olacaktır. Bunlar satılınciya kadar diğer emlâkin bankaya devir muamele • leri neticeleneceğinden tevzi edilecek bonolann da ayni şekilde itfasına imkân hazırlanmış ve mubtaç gayrimübadiller füzulî yere bek letilmemiş olacaklardır. Haftada üç gün tnüzayede ya • pılması, ihtiyacı karşıliyamadığından müzayedelerin her gün yapılmasma ve gayrimübadillerm hakh fikâyetlerini mudp olan müşkülâtm izale edilmesine karar verilmiştir. Hergün en az 40 parca yüksk kıymetli emlâk satışa arzedilecektir. Bu kararlar, Maliye Vekâletinin tasvibine aızedibniştir. Vekâletten bugün cevap alınarak tatbikata ge • çileceği anlaşılmaktadır. Maliye Vekâletinin mümessili Sadettin Bey, dün müzayedeleri gozden geçirmiş, alâkadarlardan izahat almış ve müzayede salonunun darlığı yüzünden çıkan zor luklarra önüne geçilmestni muva fık görmüştür. Bu maksatla müzayedelerin gayrimübadiller cemiyeti merkezinde yapılmasi düşünülmüş ise de yapılan tetkikat bu yerin de müsait olmadığım gösterdiğinden daha ge niş bir yer tedarik edilmesine çalı sılacaktır. Sadettin Bey daha bir müddet gayrimübadilolacak, yeni şehrimizde kalarak lerin işlerile meşgul Dünyanm, Balıkpazanndan gayri hiçbir tarafında kullanılmadığı muhakkak olan bir ağırlık olçüaü: Tuğla! Bir taraftan ihtikâr ve paha • lıhkla şiddetli mücadelelere ge • çildiği yolunda haberler işitilir • ken, bir yandan da hilekârların halkı diledikleri gibi, pervasızca aldattıklan görülüyor. Terazüerin yeni nizamlara uygun olması şeklindeki mecburiyetlere rağ tnen, bozuk olçü aletleri kulla • nanlar, eksik tartılarla iş görenler, hele, okka ile kilo arasında ki para f arkını da kâra ilâve e • denler hummah bir faaliyet içmdedhler. Resmî bir müessesede kütüpane memuru olan bir zat geçen • lerde aldığı çileği, bir başka teraziye vurdurunca yanyanya noksan olduğunu gömüş ve hilekârı Belediye memuruna şikâ • yet etmiftir. Aldığı cevabı hayretler içinde anlatıyor. Memur, kendismi: Efendi, sen de seyyar sabcılardan ne diye alış veriş ediyorsun? diye azarlamakla Octifa etmiştir. Mülga tstanbul mıntakası ticaret müdürü Muhsin, sanayi müdürü Refik ve Istanbul Ticaret Odası idare heyetinden Gani Beyler de Balıkpazanndan ge • çerlerken, retmini dercettiğimiz şu alelâcayip paketin ağırlık olçüsü olarak kuUanıldığını gor • müşler ve safacının elinden al tnışlardır. Bu, kullanıla kullanıla pislenmiş bir kâğıda sanlmış olan bir tuğla parçasıdır ki, Belediye müzesine kaldmlsa, tstanbul hal • kınm 1934 senesinde, hilekârlar elinden neler çektiğini gösteren tarîhî bir vesika olur. tstanbulun en kalabahk, en işlek bir alış veriş yerinde, tuğla parçalan kilo yerine kullanılırsa, şehrin ve memleketin kuytu ve ücra setntlerindeki vaziyeti, artık ŞEHÎR tSLERt Buz 100 paraya satılacak Belediye şehrimizdeki buz tevzi depolanna tebligatta bulunarak buzlann kilosunun yüz paradan fazla sahlma • masmı bildirmiştir. Buz fiatlerinde ih • tikâr yapanlar hakkında takibatta bu Itmulacaktır. Terkos suyu kesildi Edirnekapı ile Terkos arasmda dS • şenen takviye borulannm diğer ana borularla birleştirilmesine dünden i • tibaren başlanmışhr. Bu münasebetle şehre dünden itibaren Terkos suyu verilememektedir. Birleştirme ameliyesi bu akşama kadar devam edeceğinden su ancak yanndan itibaren açüacak • Inr. Belediye kooperatifi şube açiyor Belediye memurin kooperatifi Sir • kecide yeni bir istihlâk şubesi açmağa karar vermiş ve hazırhklara başlamış • tır. Belediye ve Tapu idaresi aleyhine bir dava Kerestecilerde yangın yeri civarmda Belediyenin istimlâk ettiği ve parasını verip tapu senetlerini aldığı yerlere bir şahıs sahip çıkmış, hem Belediye • yi, hem de Tapu Idaresini dava et • miştir. MAARİFTE Var kıyas et! En büyük kuvvet ilimde ve fendedir (Baçmakaleden mabat) Işler çıkaracak veçhOe artmış olup olmadığma dtkkat etmeliyiz. Eğer öyle İM Uimden ve fenden nasibedar ol • muşuz demektir. Eğer öyle değilse Hfrrdan daha fena bir vaziyette olduğumuza hükmolunmak icap eder. Bu son şıkta ögrendiğimiz nazariyat bizi tabiî basit hayatımızdan uzaklaştırmış ol • mak gibi bir sakamet te arzeder de onun için. İlim ve fen bir imtiyaz degil bir ihtiyaçhr. Milletin hepsi dediğimiz yolda bir talim ve terbiyeye tâbi tutulmak icap eder. Herkes kendi hayahnda ve kendi bayatı için ilim olmak lâzımdır. tlimle fennin insan için ekmek ve su gibi zarurî ihtiyaçlardan oldugu üze • rinde ısrar etmeliyiz. Ta ki bu zihni > yet bu surette umuma malolsun. Şe • badetnamelerin maişet vesikaları ol • maktan çıkanlacağı gün milletm umumî ve içtimaî seviye itibarile hakikaten fükseldigi sabit ohnuş bulunacakhr. Millette ilim ve fen sonsuz bir öğrenme aşkmm ifadesini teşkil etmek lâzon geliyor. Aşkla ögrenilen bu esrarb bügi fertlerin ve cemiyetin hayahnda lyiye ve yükseğe doğru değişiklikler husule getirecektir. Maarif meselemizi umum hesabma bu suretle koyduktan sonra asd tepe noktaya geliyoruz: İlim ve fen yolunda garezsiz ve ıvazsız mesainin tenvir et • tiği umum arasından her şubede sayılı adamlanmız çıkacaktır. llmi ve fenni Dazmettikten sonra o yolda yeni yeni icatlara kadir olacak veçhile ileri ve yüksek teviyede adamlar, yani hakikî âlimler. Bunlarm adedi bizzarure çok olamaz. Fakat beş on tanesi bir mille • tin hakikî irfan seviyesme miyar tes • kfl edecek kıymet ve kuvveti haizdir. Her şubede beş on taneden bütün su • belerde birkaç yüz hakikî âlime malik bir millet, kuvvetin son haddine sahip olduğunu bihakkin iddia ve ispat edebilir. Birkaç yüz büyük kafamn tema yüz etmesi için birkaç milyon msanm flim ve fen yolunda kafa yormuş ol ması lâzımdır. Nurlu birkaç milyon elbet kıymetlidir. Fakat o birkaç milyonun içinden yükselecek birkaç yüzün bymetine hudut çizmek imkânı yoktur. Bütün milletçe maarifi böyle anlamakugımu ve birkaç milyonla birkaç yüz nisbetlerinm fOiyatta tahakkukunu görebümekbğimiz lâzımdır. Hakikî inkdâp buradadn, asla yenflemiyecek hakikî kuvvet buradadn. YVNUS NADİ Lise ve ortamektep imtihanları bitti Lise, orta ve flkmekteplerin mezu • niyet ve bakalorya imtihanlanna dün nihayet verilmiştir. Devre imtihanlan • na cumartesi günunden itibaren başlanacakhr. Maarif tdaresi imtihanlarda bulunacak mümeyyiz heyetini tesbit etmiş ve mekteplere bildirmiştir. Bir tramvay yandı Bir kadm bayıldı, üç kişi de yaralandı Dün akşam saat on dokuz buçuğa doğru Harbiye • Fatih hattında işli • yen bir tramvay arabası Gedikpaşa tevakkuf mahalline gelirken elektrik kontağı yüzünden tramvaydan yangın çıkmışhr. Tramvay arabasından dıimanlar çıkması üzerine, içinde bulunan yolcular telâşa düşmüşler ve atlamak istemiş • lerdir. Tramvay arabası derhal durdurula • rak yolcuların ehemmiyetii bir kazaya uğramadan inmesi temin edilmiş, sü • ratle gelen itfaiyenin faaliyetine lü • zum kalmadan yangın söndürülmüş, araba yoluna devam etmiştir. Vak'a esnasmda tramvay arabasın • da yolcular izdiham halinde olduğun • dan bir kadm bayılmış ve üç yolcunun muhtelif yerleri hafifçe indnmiştir. Darüsşafaka imtihanlan Darüşşîfaka mektebinde imtihanlar bitmiştir. Bu seneki imtihanlarda tale • be muvaffak olmuştur. tlk kısım ri yaziye mezuniyet imtibanlannda 53 talebe içinde ancak dokuzu muvaffak olamamiş, diğer kırk dördü çok iyi bir surette imtihan vermiştir. ADLÎYEDE Agaç kesmenin cezası Ağaç kesmekle maznun Muhittinin birinci ceza mahkemesince îki buçuk ay hapse konmasına karar verilmiştir. tedbirlerin tatbikatma nezaret e • decektir. Bazı gayrimübadiller, müzayedeye konulan evleri göreme diklerinden kendilerine polis vasıtasile kolaylık temin edilmesi için kaymakamhklara mışhr. tebligat yapıl Yalova muallimleri Bursada Bursa (Hu*u*î) Yalova mu • allimlerinden kırk kişilik bir grup şehrimize gelmiş ve Maarif müdürümüz Fâkir Beyle Bursa muallimleri tarafmdan karşıalnmışlardır. Bursa muallimleri tayyare sine masındaki camhköşk taraçasm • da Yalova muallimleri şerefine bir gece eğlentisi tertip ederek geç vakte kadar dans etmişler ve eğlen mişlerdir. Bu toplantida Vali ve • kili Ekrem Beyle C. H. Fırkası vi • lâyet idare heyeti reisi Sadi Bey de bulunmuftur. Yalova muallimleri ertesl giintt Bursayı gezdikten sonım Yaloyaya dönmUflerdir, Yangın yer'ne cocuk bırakan adam Bundan bir müddet evvel yangın yerine bir yaşmda bir çocuk terketmek le maznun Mahmudun muhakemesi dün birinci ceza mahkemesinde bitmiş; üç ay hapsine karar verilmiştir. VÎLÂYETTE > Trıı~i.ı~ır~|U~II~H*"II~M~^^ ^** fc IzmirKasaba haitı tzmir • Kasaba hattınm muba yaası hakkındaki kanun dün tstanVilâyetine tebliğ edilmiştir. MÜTEFERRİK 17 defa mahkum<yetten sonra On yedi defa hn'sızlık vak'asmdan mahkum olan ve en son mahkumiyetini bir hafta evvel ikmal ederek hapisa neden çıkan sabıkah Arap Hüseyin geçenlerde Çarşamba taraflannda mahalle aralannda şüpheli bir tarzda gezerken zabıtaca görülmüş ve serseri nizamnamesine tevfikan yakalanarak birinci ceza mahkemesine verilmiştir. Dün muhakemesi yapılan maznun üç ay sürğün ****?• »m^ rrmhltfim olmuş • tur. Rana Bey Ankaraya gitti Birkaç gündenberi şehrimizde bu hman Gümriik ve tnhisarlar Vekfli Rana Bey Ankaraya dönmüştür. ECNEBÎ MEHAFtLDE Yugoslavya başkonsolosu şerefine bir ziyafet verildi Hükumeti tarafmdan Marsüya konsolosluğuna tayin edilen Yugoslavya hükumetinin tstanbul başkonsolosu M. Lazaroviç şerefine tstanbuldaki ecnebi konsoloslan tarafmdan bir veda zi yafeti verümiştir. M. Lazaroviç dün yeni memuriyeti • ne hareket etmiştir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur ! Ziraatçilerin bir toplantısı Geçen cutna gimü Yalovada Gazi çiftliğinde Istanbul ve Bursadaki ziraat mezunlan cemiyeti tarafmdan cemiyet azalanna bir ziyafet verilmiş, çiftlikte tetkikat icra e • dilmiştir. . J Türkiye Harîç şeraiti I tf» *& Senelik 1400 Kr. 1700 tf Altıaylık 750 1450 Üç aylık 400 80d Bir ayhk 150 yokttır