15 Haziran TELGRAF MABERLEBI IDUGUN DEBÜJ Almanya ve Lehistan Alman Propaganda Nazırı Varşovada resmî bir nutuk irat etti Beşiktaşh Şeref irmi senedenberîdrr sporu bıraktığım için, Şerefi bir muharrir ve daha ziyade bir dost olarak tanıdım. Onun daima güleç simasında, ruh dinlendirici temiz ve sükunlu bir mana vardı. Ve bu simayı gören bir yabancı, onun sahibini her türlü kaygudan, herhangi bir heyecan • dan uzak sanırdı. Halbuki Şeref, bir ideal takip eden, o ideal uğruna herseyini feda edercesine uğraşan, didinen, yıpranan ve nihayet ölüme sürüklenen nadir gençlerden birisi idi. Şeref, kendi semtinde, kendi muhitinde, âvare bir hayat süren gençleri bir araya toplamak, onlara, kendilerine yakısır bir varlık temin etmek istiyordu. Ufaktan ife basladı. Bütün ser • mayesi: Kuvveti, güvendiği: Kendi içindeki azim ve knandan ibaretti. Meraklı bir kolleksiyoncu itinasile, kuracağı binaya temel olacak gençIeri birer birer seçti. Onlara, kendi samimî heyecanlannı, emellerini, idealini nefhetmeğe muvaffak ol • du. Az bir müddet içerisinde, memleketin spor âleminde, Beşiktasm namı hürmetle anılmağa basladı. Bilmem hangi kuvvetli bir takıma karşı, Besiktaşm, ilk zaferini kaydettiği günün aksamı, Beyog • lunda Şerefe rasladım. Ağzı kulaklarına vanyordu. Boynuma atıldı ve beni sapursupur öptü. Hiçbir baba, evlâdınra herhangi bir muvaf fakiyetmden bu derece sevinç duymamıstır. Şeref uçuyordu. Mes'ut • tu.. Mağrurdu... Nasıl olmasm ki, o gün galibiyet golünü atan aslan yavrusunu o yetistirmiş, Besiktasa, o günkü serefi, Şeref temin etmişti! O, birçoklan gibi, sevgili kulübünün tevali eden muvaffakiyetlerinden, hiçbir zaman devamlı ve zararh bir sarhosluğa kapılmadı. Terakkinin, muvaffakiyetin, onun indinde hududu yoktu. Aman, çocuklar! diyordu.. Daha.. daha çalısın! «Durmıyalım, düseriz!» düsturunun, Şerefin ağzından çıktığma kail olacağım gelir. Çünkü bu düstura, kendi idealinm takibinde, Şeref kadar riayet edeni az gördüm. Onun demir gîbî iradesinin, çe • Irk gibi azminin yanında yumusacik bir de kalbi vardı. Şeref çok dost, çok merhametli bir gençti. Elinden gelebilecek herhangi bir hiztneti, hiçbir vakit, hiç kimseden esirge • medi. Bütün emeli, göremeden öldügü spor meydanmı vücude getirmekti. Aman nekadar uğrastı!. Ne güçlüklerle karsılaştı!. Ne engellerle pençeleştü. O kadar ki, kendi varhgım kemiren yaman illeti unuttu ve iradesile her feyi alteden bu yavuz delikanh, genç yasmda ecele alt oldu. Fakat, onun bir dostu «ıfatile, memnuniyetle görüyorum kî, Şerefin emekleri çorak yere düşmüy değildir: Besiktaşı yaratan Şerefi, Besikta» ta hâlâ yasatıyor ve daima ya • satacaktır. Kendini, ideale vakfe den insanlar için bu en değerli bir tesellidir! ERCÜMENT EKREM IHEM Iran Inkılâbı Almanyada yahudi J NALINA MIHINA Yazan: AĞAOĞLU AHMET BEY Varşova 14 (A.A.) Alman propaganda nazırı M. Göbbels, dün Varsovaya gelmis ve saat 18 de, ziyaretinin resmî maksadını teşkil eden nutkunn söylemiştir. Davetliler arasmda Basvekille Haridye nazın ve birçok yüksek memnrlar bulunıryordu. M. Göbbels millî sosyalist ülküsünden bahsetmis ve millî sosyalist ihtilâlinin muslîhane mahiyetinm ve Almanyada hükumetle milleb'n tek bir vücut teşkil ebnekte olduklarım tebarüz ettirme ğe çabşmıştır. Mumaileyh Cermenle • rin temiz örf ve âdetlerini zehirliyen Yahudileri şiddetle itham ettikten sonra beynelmilel siyaset fizerinde dur • muştur. M. Göbbels, bütün meselele • rin harp olmaksızın da halledüebile ceğini, Almanya ile Lehistan arastn • daki itilâfın, Hitler ve hükumetinin milletler arasmda banşıklık teminini ve dünyayı uçurumun kenanna götü ren utilâflarm haüini tstihdaf eylediğine bir delil olduğunu söylemiş ve «Almanya bütiin dünyaya samimî bir el uzatmısbr, bu el ne zaman tutula • caktır?» demiştir. Yeni Türkiye, yeni îran İki kardeş millet eski zamandaki hedefsiz mücadele yerine diriltici bir faaliyet ikame etmişlerdir Gazi Mustafa Kemal Türkiyesile Şehinsah Rıza Han Pehlevi d'evrine gelinciye kadar Türk Iran münasebatı iki kelime ile telhis edilebilir: Hedefsiz mücadele ve manasız rekabet! (Firdevsi) nin dahiyane eseri «Şehname» bu asırdide mücadele nin islâmiyetten evvelki kısmının canlı abidesidir! Kayde şayandır kî ayni Firdev 6Î bu iki milletin ayni kaynaktan geldiklerine kanidir. Bu dâhiye göre ilk Padisah Feridun Şahın üç oğlu varmts. Büyügünün remi ve Tiirkün babası Turdur. tkinci oğlunun ismi Ayrmç, üçüncü oğlunun ismi de Selmidir. Feridun dünyayı bu üç oğlunun araaında bölerken Tura • Turana, Aynnça • tranı ve Sehniye de • Dicle ve Fnat maverasındaJri yerleri vermiştir. Fakat bilâhare son iki kardeş bîrleserek birinciye karşı isyan edî • yorlar, büyük ve tükenmez bir mücadele bashyor. Fird'evsinin eserînde bugun bu mücadele ecnasınd'a Turani, Efrasiyap ve tranı da Rüstemle ba bası Zâl temsil ediyorlar. tslâmryetten sonra mücadele gene devam ediyor. Fakat bu kere artık, saha değisiyor. Artık tran şark Türklerile değil, garp Türklerile mücadele ediyor. Mücadelenin bu son devri, tara beş yüz sen« devam etmiştir. Şah tsmail ile baslıyarak ta yeni Tür kiye ve yeni tran devrine kadar devam ediyor. Bu son devrm en bariz kahra • nuınlan şunlardır: tran tarafından Sah tsmail, Şah Abbas ve Nadir, Türkiye tarafından da Selim, Sü • leyman ve Dördüncü Murattır. Fakat bu devirde dahi bu iki kardeş millet arasındaki mücadelenin nekadar şuursuz ve beyhude oldu ğuna en bariz nümune, Şah tsmail ile Selimm ortaya attiklan baha aelerdir. Her iki taraf ta birbrrinden Hüseynin kanını talep ediyorlar!. Şah tsmail doğrudan doğruya şiilik taassubile hareket ediyor. Selime jrelince omm da faraça yazdığı bu garra beyft meshurdur: Ber sinei adüv zede em pençe çün eset Hunu Rüteyn mitalebem, ya Ali medetl Hakikatte ise, mücadelenin se • bebi svf cüıangirlik, cmperiyalizm hırsı ve sülâle rekabetiydi! Ayni ırk a mensup sülâleler sırf tefevvuk daîyesile iki kardeş milleti birbirine karşı koyarak asırlar • ca b!rt>irinîn kanım döktürmüşler, birbirîni zâfa uğratmrşlardVr. Bu gafUIer birbrrile böyleee uğraşırken, yanıbaslarmda cihanşü • mul iddialarla dünya sahasma yeni atılmış olan milletlerin terakki ve tekâmüllerinden tamamen ga • fildiler! On altmcı asrm Iptîdalannda Türkiye ile tran bkIikte Viyana surlanndan Çinin aetlerin« kadar Hindistan da içinde olmak üzere bütün Asyanın ve Avrupadan nvühnn bir kısmmm sahibrydiler ve bütün bu rfünya ayni ırka. mensup insanlar tarafından idare edilmek teydi! Fakat cihangirlık ve rekabet îhtiraslan, aülâlelerin gözlerini ka • patıyor ve bunlar kendi aralarında didisip iki kardeş milleti pek zayıf bir hale getirirken, tnçiliz ve Fransızlar Hindistana ve Ruslar Kafkasyaya, Holanda eibi kücücük bir devlet te tran körfezine kadar soku luyor ve yavaş yavaş ilerliyerek iH d«vleti de birlikte parçalamağa koyuluvorlard1!! Ne 2arin« tarüu» nekadar ibrat verici bir hâdisesidir ki her iki milletin talihleri hemen hemen biırbirinin aynidir. 1907 senesinde Rusya ile tngiltere, aralarında anlaşıyorlar ve bir muahedename ile İranı aralarında taksim ederek bu ölüm kararını da zamanm hükümdan olan Mehmet Aliye imza ettiriyorlar! Ayni felâket 1919 »enesinde yani on iki sene fasıla ile Türkiyenin de başma geliyor. Sevr idamnamesinî de zamanm Padişahı Vahidettin kabul ediyor! Fakat her iki tarafta da bu son damla nihavet kâseyı tasırıyor, her iki milleti de uyanıklrk ve kurtulus mücadelesine davet ediyor! Türkiyede bu mücadelenin ba şma Büyük Gazi, tranda da, bugün yüksek mUafirimiz olan Şehinsah Pehlevi geçiyorlar. Türkiye, en kuvvetli zamanla rmda bile görmemiş olduğu yeni bir şaşaa ile yeniden dünya sahasma atılıyor ve beynelmilel müeasir bir amil oluyor. tran da, Türkiyeyi takiben ayni yolu tutuyor ve kendi Utiklilim tam olarak kurtanyor. Calibi dikkattir ki, her iki memleketin mücadele safhalan ayni zemin fizerinde yürümektedir. Her iki memleket, evvel beevvel harice karşı her türlü kaydi kal dmp abyor. Sonra dahilde mem • leketlerinin zâf ve tereddisine başlıca sebep olan »ülâleleri bertaraf edi yorlar. Bununla beraber dahilî hayatı ta esasından tazelemeğe, asrî ve medenî uaalleri kabul ve tatbîk etmeğe koyuluyorlar! Vakıâ, trandaki dahilî inkılâp, bizdeki kadar derin, genis ve şü • mullü değildir. Bunun da tabiî sebebi iki memleket arasındaki ahval ve şeraitin farkıdır. Fakat Şe hinşah Pehlevinin himmet ve gayretile tran da ayni yola girmiş ve o nun içm de inkılâbını tamamlamak bir zaman meselesi olmuştur! Bu suretle eski devrin öldürücü ve yıkıcı izlerini biırer birer kaldırıp atmağa azmetmiş olan iki kardeş milletin büyük rehberleri, herşey den ziyade o devirden kalma ge • çimsizlik, husumet ve mücadele izlerini de ta esasından söküp atma • ğa ve her sahada müşterek olan menfaatlerini, dostluk ve birlik vasıtalarile temin etmeğe ta inkılâbın ilk günlerinde karar vermiş bu lundular. Bu suretle yann Ankarada Bü • yük Gazi üe Şehinsah Pehlevi Hz. arasmda vaki olacak mülâkat, şarkta açılmış olan, hem inkıl&p ve teceddüt ve hem de kardeşlîk devrinin bir taclanması mana?'m ifade edecekb'r!. Bu, iki kardeş millet arasında asırlarca devam etmiş olan hedef siz, şuursuz ve öldürücü mücade lenin bir daha avdet etmiyeceğini ve büâkis onun yerine diriltici, yapıcı şuurlu bh faaliyetin ikame edileceğini tazammun ettiğhvden ta • biatile hem her iki millet tarafm dan büvük sevinç ve alâka ile ve hem bütün sulh dostlan tarafından derin memnuniyetle karşılanacaktir! tşte, bize bu sevinci getiren yüksek misafîrimiz Şehinsah Pehlevi Hz. ni tramn başına geçirmîs olan tran mkılâbının n« gibi şerait içinde cereyan etmiş olduğunu «Cumhuriyet» in okuyuculanna göster • mek içmdir ki bir silsilei makalât ile bu inkılâbın muhteiif safhalannı hulâsa etmeğe karar vermis bulunuyoruz. AĞAOĞLU AHMET Ahmet Beyin trem mktlâbt hak • ktndaki bu makale nlnlenni ytrnndan itibcaren nesredece&iz. düşmankğı Imanlann Umumî Harpte bîf sözü vardı. Her Alman bu sö »j zü eski bir tâbirle virdi ze • ban ebnişti. Bu söz «Gott strafe Eng land» yani «Allah tngilterenin belâsuu versin!» inkisan idi. Umumf Harpte, Alman ordusunun sağda solda, şarkta garpte kazandığı zaferlere rağmen, Al i lah, hernedense, tngilizlerin belâsnn değil; Almanlarm belâsmı verdi. Alman milleti şimdi bu sözS binut değiştirerek «Gott strafe Jüden» yani «Allah Yahudilerin belâsmı versin» şekline koymuş olacak ki, Almanyada, Yahudilerin canma okumak için, hef AUahın günü yeni birşey îcat ediyor «•' lar. Yahudi düşmanlığı Almanlarm o ka« dar içine işlemiş ki, şimdi tsanm da Yabudi olmasından şüphe ve endişey^ düşmüşler. tsanm Yahudi olduğu sabi| olursa Almanlar için ya hırisfa'yanlık m tan istifa etmek, yahut ta Yahudi dfiş i manlığmdan vazgeçmek Iâzım gelece • g\ için butün gayretleriie tsanm Yahu • di olmadığını ispata çalışıyorlarmıs. Bî* Alman ilâhiyatçısı bir makale yazarak sunlan iddia etmiş: «HazTeti Isanın annesi Yahudi idf4 Binaenaleyh yan Yahudi sayılabiiir* Fakat babaaının Yahudi olmadığı ma 4 lum olduğuna göre, Yahudi brr anne * nin rahminde vücut bulmasına baka « rak onun Yahudi olduğuna hükmedi « lebilir mi> Bilâkis, onun yan Yahudi olmadığını da kabul etmek icap etmea mi> Hazreti lsanın ruhu, tabiati, as <t la Yahudilikle alâkadar değildir. Bu * nun için Yahudilik aleyhine mücadels etmiştir. Onun ruhu ilâhi bir meveudi m yettir ve AUahın oğladur. Onun cismi yartm Yahudi olabilir, fakat ruhu aata Yahudi değildir. Onun Yahudi olan cismi haça gerildiği için SldS. Yeniden hayat bulduk tan Bonra, iktisap ettiği yeni vücut ise ebedidir ve hiçbir millete ve ır« han mensup değildir.•> I Muhalifler yeniden gemi azıya aldılar M. Maksimosun avdetin den sonra münakaşalar alevlendi Atina 14 (Hasnsf) M. Mabs! . mosan Atrâaya dönmesînden sonra hükâmet ve muhalif matboat arasmda yeniden münakaşalara başlanmışhr. Venizelist gazeteler Maksimosan Cenevrede takip ettiği hatb harekeb* Yuna • nlstanm Akdenizdeki menfaatlerine ay« kın balmaktadırlar. Onlara göre Yo • nanistan Rıısya ve Fransa ile mSnase • betleri kat'î olarak malum olan Kü • çük tb'h\f devletlerine teveccfih etmekle tngiltere ve ltalyaya karsı mahalif bir vaziyet takınmış ohıyor. Bu hueuma karşı hükâmet gazetele • rin den Kab'merini diyor ki: *. Haricî siyasetteki tekâmiU, Yu • nanistamn şerefini yeniden yükseltmişb'r. Yunanistanm Türkiye ve Yuros lavyaya yaklaşması, ttalyan siyaseti • ntn Şarkî Avropadakî mnazzam blo • ku nazan ib*bara almanm temin i • Sosyalist ve Yahudi haHnn muha sım vaziyetleri dolayısile zabıta tara fından çok ciddî muhafaza tedbirleri alınmif ve birçok beyannameler mu • sadere edilmiftir. nm.mnnnmınnnııniMinımıınıııııııınııııııııııııımımımıını»... Gazi Hz. Bu ay sonunda İstanbulu teşrif edecekler Ankara 14 (Telefonla) Gazi Hazretlerinin bu ayın *onuna doğru Istanbulu teşrif buyuracakları anlaşılmaktadır. Almanya borcunu teci! edîyor Moratoryom, temmuzdan kânunuevvele kadar devam edecek Londra 14 (A.A.) Berlinden Reuter Ajansına bildirdiğine göre, Alman Devlet Bankası, başkalan meyanında Davis ve Young istik • razlanna da şamil olmak üzere tam bir moratoryom ilân etmiştir. Para miinakalelerine de siimulü olan bu moratoryom 1 temmuzdan itibaren altı ay müddetle mcr'i olacalctır. Berlin 14 (A.A.) Rayşbank idare meclisinin bugiinkü toplantı • sında Dr. Schadht Almanyanın 1 temmuz 934 tarihinden itibaren alb ay haricî borçlar faizî olarak nak • ten hiçbir mtinakale yapmıyacağinı bildİrmiştir. Meclisin tatili Ankara 14 (Telefonla) Aldıgımız malumata göre ayın yirmisinde Meclis 1 temmuzda toplanmak üzere tatil yapacak ve bir temmuz celsasinde ekseriyet olsun olmasm teşrmisani • <le toplanmak fizere celse tatil edile «ektir. Devlet demiryollarının tenzilâtlı yaz tarifeleri GümrUk kannnunun 13 UncU maddesi kaldırılıyor Ankara 14 (Telefonla) Gfim • rüklerde eşyadan gümrük almak için esasen esya tarhlmakta olduğundan aynca adet ve res uzertnden gümrük almak gerek mütehasnslarm verdikleri raporlar, gerek gümrüğün pek cüz'î olmasından doğru ve muvafık olamıyacağı hükumetten gelen tezkerenin esbabı nracibe mazbatasmdan da anla • şıldığı cihetle teklif mucroince gümrük kanununun 13 üncü maddesinin kaldınlmasmı Bütçe Encümeni de muvafık bulmnştur. Bu sözlere nazaran Almanlar, Meryemin Yahudi olduğunu ve Hazreti t sanm cismen yan Yahudi olduğuna kabol ediyorlar. Babasmın Yahudi ol • madığı mahakk?>ktır, diyorlar ama burası şfiphelidir. Cünkü babasmın da annesi gibi Yahudi olduğunu iddia etmek kabildir. Fakat babasmtn hıristiyan larm inandığı gibi Allah olduğunu kabul etsek te bu, tsanm yan Yahu diliğini izale etmez. Dün bu hususta görüştüğüm zeki bir Musevî bana de dikl: Almanlar, tsanm babası Allah olduğunu iddia ediyorlar. Ben de o Al Iahın Yahudi olduğunu iddia eder sem ne buyururlar? tsanm yan Yahudi olduğu muhakkal olduğuna ve Almanlarm, yedi bahn evvel azçok MusevOik kanşraış olanlara bv le düsman olduklanna göre, Alman ya için, hırisfa'yanlıktan vazgeçip yeni bir din icat ve kabul etmekten başka çare kalmıyor. Afyon Antalya, Kilyos Eregli hatları Ankara 14 (Telefonla) tnşası mukarrer Afyon Antalya, Kilyos Eregli hatları için hazırlanan lâyiha Bütçe Encümenindedir. Bu hatlann inşasmdan dolayı malî sene içinde 8denmesi Iâzım gelen mebaliğin temini maksadile tefrik olunan bu Iâyihayı Enciiraen esas itibarile muvafık gör • müstür. Ankara 14 (Telefonla) Devlet Demiryollan idaresi yaz içîn muteber olmak üzere kilometre nisbetine göre tenzilâtlı bir tarife hazırlamaktadır. Bu tarifedeki tenzilâtın vasatî olarak % 50 yi bulacağı tahmin edilmektedir. Bu tasavvurun on bes güne kadar taiıakkuku beklenmektedir. Amerikada umumî greve hazırlık Pittsburg 14 (A.A.) Amerika Röyter ajansı bfldiriyor: Bîr taraftan maden sanayii grevine mâni olmak için fevkalâde gayretler sarfedilirken, bir taraftan isciler, ya» rm yapılacak ve grev tarihini tesbit edecek içtimaa iştirak için akın akın ve kütleler halinde gelmektedirler. Bazı liderler, 400 bin işçiden 100 bin işçinin greve fimdiden hazır olduklarmı ve ekseriyetm onlan takip edeceğini bildirmektedirler. Bıma mukabfl, daha mutedil liderler, grev tehlikesini ortadan kaldnra • cak bir uzlaşma elde etmeğe çalısmaktadnlar. Kok fabrikası Fabrikanın inşasına yakmda başlanacak Ankara 14 (Telefonla) Zonguldakta yapılacak kok fabrikasmın inşaabna yakmda başlanacaktır. Fabrikanın montajuu büyük bir Alman firma1 n yapacakbr. Fabrika senede 60 b ; n ton kömür istihsal edecektir. Memle ketimizde bir senede istihlâk olunan kok miktan 80 bin tondur. Bu suretle 60 bin tonunu yalnız bu fabrika temin edecektir. Fabrikada aynca koktan benzin ve katran istihsal edilecektir. Benzinin miktan 600 ton kadar ola • cakbr. Ourultulu bir Ayan içtimaı Venizelist azadan biri gene hâdise çıkardı Atma 14 (Hususî) Dün Ayan meclismdeki müz?kereler esnasmda, büyük gürültüler olmus, iki taraflı & • yan azalan birbirine ağır tecavüzlerde bulunmuştur. Mesele, Venizelos fırkasma men sup âyandan Kiniasm bir ithamından çıkmıştır. Kinias, geçen sene M. Venizelosa yapılan suikastin faülerinden çete reisi Karatanaşm neden yakalanmadığmı sormuş, sonra da bunun sebe • bini kendisi izah ebnisbV. Venizelist âyana göre livadaki jand?rma kumandanı Karatanaşm tutulmaması için maiyefa'ne emir vermiştir. Hatta buna dair mektup ta ele geçmiştir. tste bu yüzden baslıyan gürültüler esnasmda reis celseyi tatile mecbur kalmıshr. tkinci celse acıldıgı vakit Dahiliye Nazırı içtimaa gelerek, bu meselenin kendi zamanmda olmadığı cihetle tetkikat yapacağuıı ve hakikî vaziyeti Meclise bildireceğini söylemiftir. Burgaz civarında peyda olan yanardagi Londra 14 (A.A.) tngiltere ile Amerika arasmda ipb'daî bahrî mü savereler bu ayın dokuzunda bashya • cakbr. Amerika murahhas heyetinin bafmda M. Norman Davis bulunncak • I Londra 14 (A.A.) İngilterenm yann Amerikaya harp borcunu ver br. miyeceği hazinenin salâhiyettar bîr Japonya ile olacak müşaverclerin mümessili tarafından bu sabah be yaz mevsiminin sonundan evvel vu • yan edilmiştir. kuuna ihtimal verilmemektedir. Zira, Letonya da tedtyah kesiyor Japonya, bu müşavereler için Tokyo • Riga 14 (A.A.) Letonya hü • dan mütehassu denizcüer göndermek kumeti Amerikaya harp borcu tedipjvebjtdedir, vapm&ma£a karar Harp borçlarım vermiyecekler Sofya 14 (Hususî) Sofya gaze telerine bildirildiğine nazaran Burgaz civarmda vakfa'le kurutulup mühacirine tarla olarak tevzi edilen büyük bir ba • taklık simdi bir yanardağ manzarasını alınış ve bütün tarlalann üzerleri ka Im bir kül tabakasile örtiüü bir ateş sahası olmuştur. Valrtfle bataklık kuruhılurken toprağa gömülen nebatat son sıcaklardan toprağm çatlaması iizeri • ne tutuşmuş ve böyle korkunç bir manzara hasıl olmuştur. Köylülerin bu tarlalara ektikleri bütün mahsulât şim • di mahvolmuş ve köylüier artık bu tarlalann içlerine giremez hale gelmişler dir. Hükumet şimdi altlan bir yanar dağ manzarası almıs olan bu tarlalan nasıl söndüreceğmi düşünmektedir. Yıldırım seferleri Saatte 300 kilometro giden yolcu ta^areleri Berlin 14 (A.A.) Pek yakmda Berlin, Frankfort, Kolonya ve Hamburg arasmda yıldırım yolcu hava nakliyat seferleri açılacaktır. Bu seferler dünyamn en seri tayyarelerile yapılacaktır. Saatte 300 kilometreden fazla bir süratle uçan tayyarelerle Berlinden Hamburga 50 da • kikada gidilecektir. Tokyo 14 (A.A.) Haber aluı dığma göre, ordu, Fransanm, Sovyetyetlerin, Amerikanın, tngilterenm ve ttalyanm havaî tefevvuklannı ileriye sürerek, Japon kuvvetlerinin artırılma«nı talep edecektir. Plastras hâdisesi Yunanistanda tevkifler devam ediyor Atina 14 (Hususî) Plastras hâ disesinde methaldar olmakla maznun yüksek rütbeli zabitlerden dördü da ha dün tevkif edflerek Singros hapisanesine gönderilmişb'r. Firarî olup el yevm Fransada bulunan Plastrasm da derdesti için tevkif müzekkeresi kesil • misb'r. Cam ve kâğıt fabrikan tzmitte yapılacak kâğıt ve cam fabrikalannm kurulma merasimi bu ayın nihayetine doğru tkhsat VekiliCelâl B<ıy tarafından yapılacaktır. Den z konferansına hazırlık Bir idam kararı Ankara 14 (Telefonla) An karada Bahattin Efendi ile karısı Nesrme Hanımı öldüren Salth oğlu Dursunun ölüm cezasına çarpılmasi hakkındaki lâyiha Meclise gelmiştin Dursun Ankara hapisane«indedir. Mazbata Mecliste kabul edilirse hükmün cumartesi günü infazı muhtemeldir. Japonya s;lâhlarını arttırıyor Beyaz Ruslar müstesna Ankara 14 (Telefonla) Küçük san'atler kanununun tatbikmda beyaz Ruslar mevzuubahs değfldirler. Bun lar tâbîiyetsiz addedilmekte ve bu muameleden müstesna tutulmaktadırlar.