14 Haziran 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

14 Haziran 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Haziran 1934 KISA r Fıkralar Tek bacaklı dilenci HiKAY MBMLCKETLERN |meraklı Çocuk yanşçılar Cenubî Amerikada (Şili) de Valdepena» isminde bir tacirle Bustanente isminde bir madenci komsu imisler. Bunlar, çok zengin oldukları için nasıl vakit geçireceklerini bilemiyorlar, ken dilerini eğlendirmek için bin bir eğlence icat ediyorlarmıs. Nihayet bunlann birer çocuğu olmuf, ikisi de büyüyüp dört beş yasma gelmişler. İki milyoner, çocuk • larına saatte elli kilometro süratle gidebilecek elektrik kuvvetile hareket eden birer küçük otomobil yaptırmışlar. Is, bu kadarla kalsa iyi. Valdepenasm bahçesinde bir otomobil yarış sahası insa edilmiş, iki zenginin çocugu arasmda müsabaka ter tip edilmiş, babalan, anneleri, akrabalan ve doctlan seyret Mısıroa, Kahirede büyük caddelerden birinde dilencilik eden Ali Maklof isminde bir ihtiyar vardı. Bu ihtiyarın bir ayağı yoktu. Onun için herkesin merha • metini celbederek fazla para toplardı. Kendisini tanıyanlar epeyce miihim denecek derecede bir serveti olduğunu söylüyorlardı. Ali Maklof, bir gün yattığı küçük kulübede ölü olarak bulundu. Akrabası bunu haber alın ca hemen kosup geldiler, kulübenin her tarafmı aradılar, fa kat para değil ya, tek metelik bile bulamadılar. Kendilerine bir şey bırakmadan gittiği için a leyhine bile söylediler. Ara dan birkaç ay geçti. Ali Maklofun akrabası ihtiyar bir köylü ile tanıştılar. fis^larından geçen ÇOCUKLAR. Amerikalı milyarder Wilymm Makson ne zaman Avrupaya seyahat etse, mutlaka maymunu • nu da beraber ahr, vapurdaki kendi dairesi yanında ona da bir ,oda tutardı. Maymunun adı Bagu idi. Şempaze cinsinden çok mukallit, çok zeki bir hayvandı. Mister Wil yam vapurda geçen beş on gün zarfında kat'iyyen sıkılmaz, Bagunun brnbir maskaralığı île gSnül eğlendirirdi. Yalnız yemek esnasînda MU • 4er Wilyam, maymununu yanında bulundurmazdı. Çünku Ba gu çok sımarık alıştığı îcin ho şuna gideo bir yemek filân oldu mu teklif sizce atılıs onn yeme ge kalkmasa bile ffarip ve aca yİELtevinc »esleri cıkarırdı ki sa bibi de bundan hiç hoşlanmaz dı. Bagu yemegini hizmetsisi Fredin nezareti altında yerdL Bu sabah ta her vakitU « b i Mjşter Wİİyam Frede Baaunun geceyi nssıl geçirdinj ve öğleyin ne yemekler yiyeceğini sormuf^ tu. Fred, eenç Şempaze içîn hu *usî sekilde hazırlanmı» olan listeyi efendisine yzattı: Lapa, balık. mezra. cay! MUter Wilyam li$teyi tetkik ettikten «onra: Biraz da, dedi, reçel ver.. Yemekten »onra da bana «etirî Bagu, mutat oldugu vechild Ered ve diger hizmetkârlarla birlikte sofraya oturdu. Vakıâ, di i|er hizmetçilerin onunla birlik4 yemek yemeleri mecburî depildi. Fakat sofra pek nes'eli ol dugu. için bu vaziyeti kendileri tercjh «diyorlardı. Bugünkü ye megin bajka bir husssiyetf da ha vardı. Baau Fredden ogren digi J>ir marif eti tekrar edecek, kejvdİ kendine bİr İçki «İsesi açacaktı. O vakitler henüz Ameri kada içki yasagı mevcut oldu 5u cihetle hizmetkârlar vapura kapagı atar atmaz bemen içkiye baslarlardj. Lâkin bu içkilerra parasmı hep Bagunun yemisleri hesabına «eçirtirlerdi. Cünku Mister Wijyam müthif bir ıçkı aleyKtan idi. Sofrada boyna îçki ıçıldıcme şahit olan Bagu da bir müddet sonra bundan mahrum kalma mağa başlamıs, bilhassa Porto şarabma bayıhr bh hale gelmiş ti. Hemen ber yemekte Fred ve arkadaşlarile kadeb tokuşturu • yor, mutedil bir fekilde kafayî çekîyordu. Bugün ise yukarıda 'dedief miz «nbi içeceçi siseyi ise bizzat kendisi açmak muvaffakiyeti ni göctermiştL Amerikalı küçük yıldızlar hocalari Forn Garter Mistretin nezare • Tam bu sırada vapurun üstünti altında dikkatli dikkatli derslerine çahfiyorlar. Hele araba bakın, de kuvvetli bir motör sesi işitilâdeta kendinden geçmis!M di. Hizmetkârlann hemen hep si guverleye fırladılar. Birçok yolcular da kendilerine iltihak etmiflerdi. Zira bu Okyanusu ge gmrip vak'ayı anlatbklan zaman ihtiyar onlara: çen kahramanlardan birinin tay Peki, dedi, tahta bacağını yaresi idi. Herkes takdir ve huraradınız mı? metle temaşaya dalmıştı. Diye sordu. Onlar da bunu a* Bagu sofra başında yapaya! • kıl etmedikleri cevabını verdi niz, Porto şişesile kendini karşî karşıya görünce, her zamanki gi ler. Ayni zamanda derhal Kahibi itidalkâr davranmadı. Deh > reye gelerek hükumetten mezaşetli susanuşfa. Porto şişesini, sarı açmak için müsaade istediler. ,bab kahvaltısmda önüne kojrulan Mezar açıldı. Tahta bacak aransüt şişesi gibi basma dikii. Müt dı. lçinden bizim paramızla (20) hiş te susamıştı. Şarabı lıknr Iıkır bin lira kıymetinde Mıaır bank > îçti. Şişenin yarismdan fazjasî notu çıkmaz mı! Tabiî miras boşalmıştı ki bir nefes aldu Ax çılar o vakit eski hiddet ve şid tık susuzlueu eeçmîsti. Fakat badetlerini unuttular. Fakat mira şı bafifçe dönüyordu. sın taksimi de mühim bir mese O zaman rnsanlann zevk al le oldu. Bir kere hükumet yüzdıklarî tematadan o da nasip de kırk hisse ve vergi istiyor. sjz kalmami9 olmak için o da ruTahta bacagı aramayı akıllanna getiren köylünün avukatı da *n\zde yirmi îstiyor. Onlara da ™'"zde kırk kalıyor. Hiç yoktan lyi a»!.. Bilmeceyi halledenle mifler. Ne^.ceZCS ıAutamentenin' oğlu dört buçuk yaşındaki Ro man galip gelmiy. Orada hazn* bulunan otomobil yoförleri ve •porcular bu küçük yavnıyu tebrik etmiçler ve istikbalİn bir şanv piyonu olacağını söylenrisler. Yalnız, Allah verede o zamana kadar bir kazaya uğramasa!.. Kitap kazananlar Geçen defa yerimiz kalmadı^ı birer Iritap kasananlann itimlerini neş* redem«nift3t. Bu hafta basıyoruz. Aydın Cumhurlyet mahallesl 37 Kcn«4 Şevki, Dlyarbetlr llsesl 276 Ahmet Falk, Gelenbevl ortamektebl 580 Puat, Pertevnlyal Ilseslnde 242 CelâletUn, Bursa Hoca Hyaa llkmektebl Kadrl, Adana TaJcamlM clvannda Ancızade ömer Sıtfedl Beyden İhsan, Trakya Saray kazaa llkmektebl 82 Orhan Halfl, Kayseri llaealndM 580 Mustafa, Çanakkale ortamektebl 029 Nfizhet, Ycogat llsesl 478 Selma, tstanbd| 15 lnd llkmektep 22 Kadrl, tstanbul 54 üncü llkmektep 427 Ayse, Alman mel^ tebl talebeslnden Razl Osman, Kad llsesl 416 Clhat, Mersln VUftyetl memuru Kadrl Bey oğlu Hasan, 15 sun Lutfl Hanefl Bey oğlu Gundoğd^ Zonguldak ortamektebl 116 Kemal, Ankara Yenlşehlr Çankaya caddesl Karanfll sokağı Ali Rıza Beyln kızı Gönfll, Vakıf Paralar müdürlü|ü Başkâtlbl Hanal Bey kıa Nezahet, Dlvanyolu Cebedlet sokağı 11 Nezahet Hanm Te Beyler. fizerinde duramıyor, direklerin Iplerme tırmanıp oralarda tutunmaga cahsiyordu. Heyhat, başî bu şekilde daha fazla dönüyordu. Derken ellerL ayaklan birden gezsedi, haydi denize! Vapurun tayfalan milyarde • rln maymununu nekadar fazla sevdif ini bjldikleri için çarça buk iki sandal indirdiler ve seri manevralarî sayesinde Baguyu kurtardılar. Hemen odasına çı • kanlan maymuna Fredle efrka dasları frik»iyon yapıyorlar, genç Şempaze titredikçe ihtimamlarını artmyorlardı. Nihayet hayvan gozlerini açtı. Artık olüm tehli > kesi geçmişti. Mister Wilyam ancak o sîrada meseleden haberdar olarak ko«muş gelmiş, sevgili maymununu yorganlar, battaniyeler altında bulmustu. Fred kendi kabahatini meyda\erteye fırîadj. Şeri^hava Uk te na çıkarmamak için: saasta fizerinde iyi bir te»ir yao Efendim, dedi, Bagu tay mıstı ama sarap yavas yavas kuv yareyi seyredeyim derken düş vetini g^steriyor, Baguyu adamtü. Fakat ne zeki mahluk, balon, akılh sarhoş ediyordu. Maymun bası ağndığı için oraya kendili evvelâ dalgaya tutulmus bir «anğinden bez bağladı. dal gibi yalpaladı durdu. Sonra Mister Wilyam hayvanî okçî • hemen hemen kendisini kaybetyarak: me derecelerrne geldi. Yamandır Bagu! Dedi. Maymun Fredin dogruYolcular, tayfalar ve hîzmet • yu soylemediğini anlıyormuş gi çiler ufukta kaybolan tayyareyi biydi. Efendisinin bu iltifatın »on nazarlarile takip ettikten dan da cesaret alarak derhal yasonra maymunla alâkadar olmataktan fırladı. Şiselerin fizerin ğa başladılar. Fred, meseley! anlamî^ ve fev de durduğu masaya yaklastı. Bir Porto fisesi çekip, tirbuşonlal kalâde telâşa düsmüstü. Muthit mantanm çıkardıktan sonra iç içki aleyhtarı efendisi bu h«li gorecek olursa ne divecekti. Ba meğe başla4ı. Mister Wilyam bu vaziyet karffu baktı ki güvertede ayaklarî B neceyl doğru haneden!«rden btee fotoğraf gönderenlerln reslmlerlnl bu zahmetlerıne mukal^l basıyoruz. Bunlann lçlnde ihtlmal hediye kazananlar da vardff. Fakat bunu ancak ayba^ında çıkan buyuk llstemlzden anlıyablllrler. Burada resminl görmek mukâfat lstemek İçin klmseyo hak vermez. Soldan sağa nra lle: 1 Adana Seyhan llkmektebl tal« beslnden 582 thsan. 2 Beyoglu Musevl llsesl 350 İzidor Bahar. 8 Gönen blrlncl llkmektep 89 tsmall. 4 Samatya 29 uncu llkmektep 154 Aytekln. 5 Irak, Bağdat Salâhattln sokağı 39 '68 Dora Sekban. 6 Kadıköy 35 lnd llkmelrtep 162 Sabriye. 7 Yalova Elmalık köyünde Raslm Efendl oğlu Cihan. 8 Mudanya dava yeklll Abdumh ^ llp Beyln yazıhaneslnde Pahrettin 9 Gumüçane ortamektebl 84 Muftuzade Hıkmet İsmall. 10 Bahçe tahrlrat kâtibl beyln oğlu Sadık. 11 Sarmsun orta tlcaert mektebl 65 Şcvkl Ali. 12 Balat Tahtamlnare 141 Hüsnlye. 13 Gazl Antep dlç doktoru Hayrl Bey oğlu Öhan. 14 Vefa erkek llsesl 98 Nurettln. 15 İstanbul 54 uncü llkmektep 434 Ercument. 16 Kayseri Mete mektebl 24 Behçet 17 Beyoglu 44 uncu llkmektep 418 Mesih Peyzl. 18 Çeçme llkmektebl 156 Turgut. 19 İzmlt ortamektebl 62 Güzln Şahap 20 Bursa Cumhurlyet Ukmektebl 378 ZeM Mehmet. Haziran Bulmacası 1 ) z 4 Yukarıki çerçevede bof haneler^ 5yle harfler koyunuz ki soldan ğa doğru okundugu zaman: Birinci sıra: Komsv bir tkinci sıra: Uyknda gorülen ş«y. Üçüncîi sıra: Bir kavim. Döcdüncii sıra: Faiz, büyiim% manalanna gelsîn. Soldan birinci hanedeki harfler de yukandan a*, frı okunduğu vakit diğer bh komş« hükumet meydana çıkrm. Doğru halled'enlerden birinciy* 5 lira, ikinciye bir mürekkepli ka •, lem, üçüncüye Foto Etemde resint' çıkarmak hakkı takdim olunacaktBf Dordüncüden yüzüncuye kadav muhtelif hediyeler. Bilmeceyi doğn| halledip te bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de jrazeteye banlnr. Cevaplar gazetedeki eetvel fiz» rine yazıhp haziranın aonuncn güt nüne kadar «Cumhuriyet Çocuk Sa« hifesi» adresine gönderilmelidir. Ba şarta riayet etmiyenler ve geç lanlar mükâfat ff*MTITffTİflr» şısmda hayretten dona kalmıştı. Fakat maymunun Portoyu h kırdatması çok devam etmedi. Şiseyi hiddetle kaldınp kamaranın penceresinden dışan fırlatb. Sonra süt dolu bir şişe alarak onu kemali lezzetle içmeğe basladı. Mister Wilyam bu sefer de müthis sevinmiş, lâkin hayv#nın ne demek istediğini tamamile anlıyamamıytı. Yalnız kendisile birlikte ka maraya gelmiş olan yolculardan biri vaktile güvertede cereyan eden vak'aya şahit oldugu için isi kavramıştı: Mister Wilyam, dedi, dün • yada çok zeki maymun gördüm ama sizinki kadanna hiçbir yer de tesadüf etmedim. Başmdan geçen macerayı size öyle güzel anlattı ki.. Yani içtiği içki neti • cesi sarhoş olup denize düştüğü • nü.. Hem bu kadarla kalmadı.. Bir daha böyle şey yapmam.. Tövbeler tövbesi.. Demek istedi. MUter Wilyam herşeyi anla mıştı. Frede dönerek: Bas>uyu böyle fena şeylere alıştırdığm için seni onun mü rehbiliçinden azlediyorum! Dedi. Sonra maymunu e'inden tutarak: Sense, diye ilâve etti, efen dine tam lâyik bir bayvansın.. Bundan sonra benimle yemek yersın.. Hem ne rng^^n suvu *i şelerini açmak işini de sen ya • parsın!

Bu sayıdan diğer sayfalar: