*Camhuriyet Karilerimiz diyorlar Id I Edebi TOtnan m Yazan: MUAZZEZ TAHSİN *™ o ^~* Günün mühim meseleleri hak kındakl fikirlerinizi bize kısaca bildlrlnlz, bu sutunda neşredelim. Kafamm içinde binbir dünya canlanıyor.. Yeni hayatlar kaynaşıyor... Hulyalı gözlerknle istikbali görü yorum, bana tanrmadiğım saadet • leri tattnacak olan gelecek günle • l'Ulil. .• Bu sabah, ben böyle, ken<li ya • rattığım dünyada yaşarken ağabeyim geldi: Feriha, gözlerm açık, böyle nereye bakryorsun? Hiçbir yere bakmı yorum ağabey... Baska bir dünyada yaşıyo mm. Bu dünya. p«lc mi güzel? Gözlerinin içinde yıkhzlar uçusuyor. Hayalimin dünyası güzel ol • maz an ağabey? Orada istediğim gibi yaşıyorum. Bu hayal âlemmde geçirdiğin saatleri bu haftaki mecımıa • smda okuyacak mıyız? Hayır ağabey, mecmuaya gönderdiğbn yazılar başka... Bu dü şundüklerrmi zaten yazamıyorum ki... Onlan anlatabilmek için bende eksik brrsey var. Buna nekadar üzülüyorum bilsen! Yazdıklarımı tekrar okuduğum vakit: «Hayır; ifade etmek istediğim hislerim bımlar değildi, onlan gene yazamamasım!> diye huysuzlanıyorum. Ağabeyim yanıma oturdu.. Saç • larımı okşadı.. Seven gözlerile gözlerime baktı: Daha küçücüksün kardesim. Bir gün geleoek, içinin bütün hislerini kaletnsnm ucundan akıtabileceksin. Bunun için üzülme.. ttimat ve sabırla bekle! Yalmz, çok oku.. Hergün, biraz yükselmeğe çalış. O zaman goreceksm bu anlatamam dediğin hrelerin ve fikirlerin nasıl kolaylıkla k&ğıda dökülecekler. Ağabeyimin şefkatli sesi mi bana eesaıret verdi? Yoksa Boğazm uzaktan akan koyu sulan mı? Ağabey, dedim, bu kış çok çalısacağrm. Ciddi surette ve bir program altında çalışacağım. Brr roman yazmak istiyorum.. Buna hazırlanmahyım. Bu hazırlık ta bir kaç sene sürecek sanırım. Bazan kafamda yaşıyan bu proje canlanıyor, gözümün önünde yasıyor, nefesini alıyor; fakat bazi gürder cesaretsîz ve kmk brrşey gîbi kendimi düşkün ve korkak buluyorum. Agabeyfm cevap vermedi. Saç larımı okşıyan parmaklan ağırlaşh. Onun sükutunu bozmamak için gözlerimi kapadım. O ne zaman yanımdan ayrıldı? Bilmiyorum. **# Aksamlan, ikindiden sonra san dal gezintileri yapıyoruz. Ekseriya Nermmle yalnız... Ablam nişanlanalıdanberi bizden aynldı, dana ziyade anneme yakin yaşıyor... Biz, Nerminle ben, Boğazı baştanbasa sandalımızla yanyor, saatlerce de nizde yaşıyoruz. Bütün Rumeli, hatta Anadolu kıyılan bizim. Güneş battıktan sonra yorgun ve bitkin bir halde eve döndüğümüz vakit yeanek yiyecek kuvveti ancak bulabiliyoruz. Gözlerimiz uykunun ağırlığını duyuyor. Ve.. bizden az uzakta hıristiyan aileleri otelin bü • yük salonunda çift çift dansederlerken biz erkenden yataklarımıza, uy« kumuza çekiliyoruz. Bazan onlann bu serbest haya • tına karşılık bizim haremdeki esir mahrumiyetimize isyan etmek, o dönen çiftlere kanşmak istiyorum. Fakat onlara kosacak kuvveti kendrmde bulamadan zayif ve âciz, yalmzlığrma gömülüyorum. *** Zavallı Nermin.. Ona öyle acıyorum kü... Onun yerinde ben olsam, haya tımı kazanmak için çalışmayı bir seref bilecek, ve bundan korkmıya • caktan. Fakat o, bunu bir mahru miyet, bir talihsizlik, bir facia şekline sokuyor. Görüyorum, gitme günleri yaklaştikça büsbütün sinirleniyor, hırçm laşıyor. Vakit vakit kavgacı, hatta fecıa kalpli ve kıskanç oluyor. Geçen akşam taraçada kolkola geziniyorduk. Güzel, muhtesem, insanda binbir his yaratacak kadar kudretli bir Istanbul gecesiydi. Boğazm kıvırctk sulan mehtabm altmda nurdan kanath kelebekler gibi çırpınıyor, kosusuyor, biribiri nin üstünden kayarak mce ve ağır bir mmltile akıyordu. Bu şeffaf gecede Nermine sokulmak, ona bitmiyen, coşan ümitle ritnden, hulyalanmdan bahsetmek, onun da bana açılan kalbinin temiz ve genç hislerini dinlemek istiyor dum, (Mabadi var) Maaş yoklamaları Üç aylık maaşlann yoklama mua melesi ihtilâfı halledildi serlevhası al tında ilmühabeılerin sureti tanzim ve teatisi hakkındaki yazılarmızı gördüm. Bu muamelenin sühulet ve selâmeti i çin ve bilhassa Malmüdiirü beylerin arzu ettiği süratin temini için hatrnma ge« leni arzedeyim. Malumu âlileridir ki her maaş sa • hibinin yedinde bir senedi resmî ve bir fotoğraflı maaş kuponu ve keza fotoğ • Taflı hüviyet cüzdani mevcuttur. Acaba kendisi bizzat müracaat eden maaş sahibimn elindeki bu vesaik ispati hü • viyet için kâfi değil midir ki ilmühaberine iki zatın şehadeti şart konmuştur. Vesaiki resmiye üzerinde bu şahitlerin imzalan meşrut ise imza ve şehadetle ri Belediyece maruf şahsiyetler (me selâ mahallelerin elyevm mevcut mü messilleri gibi) tarafmdan imzalan • dıktan sonra ashabl tarafmdan bu ve saikle Belediyelere müracaat kâfi gelse hem izdihama ve hem de sürat ve sühuleti muamelâta matuf olmaz mı? Cağaioölunda 38 numarada Muhasebatı Umumiye ücüncü sube ücüncu sını/ ketebesinden müiekait Fevzi c Uzüm ihracatımız Iktısat Işleri Bu seneki ihracat geçen seneden % 13 14 az, fakat evvelki seneden bir misli fazla olmuştur Elge ikhsadî mıntakasuun en mühim servet membaını teskil eden kuruüzüm ihracatı 1933 senesi mevshn bafindan 1934 mayısmın ilk ikinci haftast nihayetine kadar 47,450,000 kiloyu bulmuştur. Bir sene evvelki ayni devre ihracat I miktarı bundan 7,310,000 kilo daha ' fazla idi. 1932 de ise ayni devrede yapılan sevkiyat 22,790,000 kiloyu ge • çcmemistL Şu neticelere göre bu seneki ihracatnnız miktarca her nekadar 1933 ttenesine nazaran yüzde 1314 derecelerinde azalmış ise de evvelki seneye nisbetle bir mislinden fazla çoğalnuf • tır. tzmir borsasmda mevsim iptidasmdan 1934 mayısının ortasına kadar yapdan iiziira sabslan mecmuu 51000000 kiloya kariptir. Bunun şimdiye kadar 47,450,000 kilösu ecnebi memleketlere sevkedildiğine göre, elde 1933 mah sulünden olup ta borsada satdmıs, fakat henüz sevk ve ihraç olunmamış 3,550,000 kilo kuruüzüm mevcut de • mektir. Maahaza, bu miktarm aglebi ihtlmal bir kısmı dahilî istihlâke tahsis edilmis olabilir. Yukanda mukayeseli olarak kaydettiğimiz umumî ihracatm tngiltere ve başhca Şimalî Avrupa limanlarile diğer mahreçlere göre dağılıyı söyledir: Mevsim başından mayıs ortasına kadar tngiltereye sevkiyat 1932 5,700,000 kilo 1933 21,160,000 » 1934 8,960,000 > Şimalî Avrupa limanlanna: 1932 15.890,000 kilo 1933 32,050,000 » 1934 37,585,000 » Bu sene diğer limanlara vaki ihracat aşağı yukarı 1 milyon kiloya yakmdır. Bu miktar geçen sene 1,5 milyon, ev • velki sene de 1 milyon 200 bin kilo idi. Yukarıki cetvelin sayam dikkat noktası sudur: Ingiltereye üzüm sevkiyabmız bu sene 12,2 milyon kilo yani yüzde 60 derecesinde tenakus etmistir. Buna mukabil Şimalî Avrupa limanla • nna bu sene yapıfatn ihracat 5,5 mil • yon kilo fazlalafarak 1933 te 32 milyon kilo iken 1934 mayısı ortasmda 37,5 milyon kiloya baliğ olmuf, yüzde 1718 derecelermde çoğalmtşhr. Şimalî Avrupa limanlan son 3 sene içinde mütemadiyen fazlalasan bir nisbet dahilinde tzmir üzümleri mubayaatmı artırmakta devam etmiflerdir. Ingiltere Ottava itilâfile üzümlerimizin kendi dahilî pazarlarında süriimünü sektedar edecek ahkâm vazetmis olduğu için bu vaziyet değişmedikçe ve bahusus bazı anlaşmalarla sürüm zemini açılmadıkça mezkur memlekete üzüm sahslanmızm fazlalasabihnesi çok müsküldür. lzmirin yeni rekolte üzerinden alivre üzüm satışlan başlamıştır. Piyasa 7 numara tip üzümler 100 kilosu 20 florinden açılmıştu. Fakat bazı sahcılarm bermutat alabes (â la baisse) gitmesi Avrupa alıcılan üzerinde suitesir yap • makta ve fiatlerin kınlmasına sebep olmaktadır. Elde mevcut stok üzüm rmktarı azamî 5000 tonu geçmediği ve yeni re koltenin ne olacağuu kat'iyetle kestir • mek daha simdiden mümkün olmadığı halde bu tarzı hareket müstahsilimizin hayatî menfaatlerini haleldar eden bir keyfiyettir. lzmirin en büyük üzüm ihracatçuı Jiro ve sürekâsı ticarethanesinin bu seneki üzüm rekoltesi hakkındaki mütaleatı berveçhi atidir: «Yeni mahsul hakkmda ahnan haberler birbirini tutmuyor. Yalnız bir noktada fikirbiruği vardır ki o da şu dur: Bağlarda bu sene müşahede olunan doğum vaziyetine bakdırsa 1934 rekoltesi geçen seneye nazaran yüzde 1020 noksan olacaktır. Şu hesapça ahnacak mahsul 55 milyon kilo tahmm olunabilir. Fakat; nisan ipudasında düsen krağı ve 6 haftadanberi devam eden yağmursuzluk ve son günlerde bazı üzüm mıntakalarına dolu düsmesi gibi hâdiselere baküırsa sarih bir vazi yet görülmemektedir. Daha bidayette doğum esnasmda mahsulün şayanı memnuniyet bir va • ziyette inkisaf etmediği görülüyor. Bunun, mabsulü tenkis hususundaki tesirini henüz >»l"^ı edemeyiz. Fiatler Şimalî Avrupa limanlannda teslim 100 kilosu 7, 8 ve 9 numara için mütena zıran 17, 19 ve 22 florindir. Eğer bugünkü vaziyette bir salâh husule gel • mezse üzüm fiatlerinin yüksehnesine intizar edebfliriz.» 21 Mayıs 1934 Ç Kitaplar Arasında Taymis Kıyılan ) Falih Rıfkı Bey yeni bir ti: Taymis Kıyüan. Bu kitap 1933 ün Londrasou re tn* gilteresini küçük küçük fıkralarla anlatıyor. Muharririn dediği gibi Londra •• tngiltere için şimdiye kadar yazdmadık sey bırakılmamıştır. Fakat buna rağ men «Taymis Kıyüan» yepyeni ve çok cazip bir eserdir. FaUh Rıfkı Bey bunun sebeplerfnf •öyle anlatıyor: 1 Buhranm yedmd yumdatd Lon dra ve tngiltere eski Londra ve İngil tere değildir. 2 Bu eser 1933 te Londra sokak* lannda dolaşan Kemalist bir Türk tarafmdan yazümıştır. Biz bu sebeplere bir üçüncüsünü flâve edeceğiz: 3 «Taymis Kıyılan» Falih Rrf • kı Beyin eseridir. Eserden iki fıkrayı iktibas ruz: ediyo • Ağahanı gördüm Bir Fransız der ki: Asrunuın en büyük kâsifi ampülü bulan Edison değildir, Ağahandır. Ve izah eder: Hintliler cennete gitmek için paralannı suya atarlardı. Ağahant c Bana veriniz!» dedi. O günden • beri Hintliler paralarmı Ağahana veri • yorlar. Keşif buna derler. Dün sabah sokakta dolaşvken, otelinden çıkan Ağahanı gördüm. Yakm daki ahtturka hamamda yıkanmağa gidiyordu. Kimbuir hangi gece kulubünde sabahlarrMştL. Şakaklan, bâlâ, viski sansı terliyor! Biraz sonra, basmdan, iki kurna dolusu ılık su boşaltacaklar. Çünkü Hindistana gidecek mukaddes şiseleri doldurmak lâzundır. Eskiden paralarmı Ganjm çamurlu suyuna atıp kurtulan Hintliler, şimdi üstelik, Ağahanm sabun tortulu bulaşık suyunu da içiyorlar. Ağahan göbektaşı üstüne yığümif, genç tellâklara, bir dolama sank gibi kat kat karnıntn yağlannı oğduruyor. Hint fişelerine giren sular, Ganjın kenannda bütü knrrdmış bar saklarm şifa diye bekleştigi su, Kimm kirmin suyu, kiınm terl, kimm yağı? Ve Londranın yeralh kulüplerinde bütün oruspular Hint nezirlerini payla • şıyor. Nisli sahcı kız, Ağahanm çocuğunu büyütüyor: O da ter suyu, kir suyu, gö« bek ve apıs suyu, kulak ve ayak suya satacak... Londra zemzemi! Marsilya tacirler heyeti (Birinci sahifeden mabat) lerini alâkadar eden isler üzerinde görüsülmüştür. önümüzdeki çarsamba günü Sehir Meclisi salonunda iki tarafın da istkakile bir ktima aktedilecek ve bu toplantıda Fransız Ticaret Odasınm memleketimizi zivaretini icap ettiren meseleler resmî surette görÖJÜlecektir. tçtimada müzakerenin mevzuu Marsilya Tî'aet Odası heyetine riyaset eden M. Felnun hazurladığı rapor olacaktir. 1 Frannz sefirinin ziyafeti Heyet azası şerefme Fransu sefiri M. Kammerer tarafmdan dün sefaret konağında bir öğle ziyafeti verilmiş tir. Ziyafette Vali muavini Ali Rıza B., tstanbul Fransız ve Türk ticaret odalan erkânı bulunmuşlardır. Ankaraya giden heyet azaları M. FeKx Praxın reisliği altında, M. Kabi du Fag, M. Emİl Rajis, M. Rambert, M. Mullot, M. Bancaldan mürekkep bir heyet dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmistir. Heyetin diğer azalan da dün öğle • den sonra Cibaliye giderek Inhisarlar idaresinin sigara fabrikasını ziyaret et • mislerdir. Romanya bugday ihraç ediyor Romanya hükumeti, son günlere kadar devam eden kuraklardan dolayı harice buğday ihracını menetmisti. Son yağmurlar üzerine Romanya hükumeti eski karannı geri ahnts ve Ro manya buğdaylarmm ihracını eskisi gibi serbest bırakmışür. Yumurtacıların derdi Yumurta tacirlerimiz tarafuıdan geçen hafta Ticaret Odasmda yapılan bir içtimada başta Almanya olduğu halde memleketimizden külliyetli miktarda yumurta ithal eden memleketlere karşı olan ihracat vaziyetimiz tetkik edilmişti. Yumurtacılar bu içtimadan sonra yumurta ihracatımızda istScran temin ve ihracau tezyit eylemek tedbirleri üzerinde bir rapor haznlıyarak Ankaraya göndermiflerdir. Bu raporun bir sureti de Ticaret Odasına verilmiştir. Bu raporda,, müstehük memleketlerin kontenjan usulleri karsısmda yumurtacılığımızm son vaziyeti tesbit olunmakta ve Almanya, tspanya gibi bir çok mal alan memleketlerm bize ayırdığı kontenjan miktarmı genişletecek, binnetice bu memleketlere karsı olan ihracatmuzı çoğaltacak esaslı bazı tedbirler zikredilmektedir. Raporda yumurtacılıkta bize faauyetlerinden de rakip olan komsu memleketlerm bu sahadaki Tahkikat ilerliyor (Birinci sahifeden mabat) yememektedir. Maznunlarm vekü ola rak tuttuklan Sadettm Ferit, Galip Hikmet, Hâmk Şevket Bevl^rl «»Vnda temas halîne geleceklerdir. Müddeiu mumî herhalde bu hafta içfnde îsini biHrecek ve muhakeme baslıyacakhr. Üsküdar ortamektebinir dünkii gezintisi Heyet reisinin beyanatı Heyet reisi M. Felix Prax dün Perapalas otelinde kendisile görüsen bir muharririmize denüştir ki: c Memleketinize geldiğuniz gündenberi bize karsı gösterilen hüsnükabul ve samimiyetten dolayı çok miite • hassisiz. Şehrinizi çok iyi bulduk. Tüccarlanmzla tanısmak bizim için çok faydalı oldu. Dün gezdiğüniz Beykoz deri ve dîbaget fabrikasmda gördüğü • müz mükemmeliyet ve intizamı hay ranlıkla seyrettik. Çok güzel ve büyük bir fabrika. Bu akşam sekiz kişilik bir heyet halinde Ankaraya gidiyoruz. Ankarada Basvekil tsmet Pasa Hazretlerile tktuat Vekili Celâl Bey tarafından kabul e • dilmek şereflne mazbar ounaklığnnu bizi çok memnun edecektir. Ankarada bir gün kaldıktan sonra tekrar tstan • bula dönerek Yalovayı ziyaret edece ğiz. Çarsamba günü öğle üzeri Teofil Gotye vapurunda tstanbul Türk ve Fransız ticaret odalan mensuplan serefîne bir öğle ziyafeti vereceğim. Ayni gün akşam saat 18 de bu vapurla Marsflyaya hareket edeceğiz.» Mıde Sabaha karşı, hafif sis ve nem havası içinde, hal depolarma portakal, armut ve zerzevat boşaldığını gördüğüm vakit bir eski Anadolu konagı, şafak vakti şehir efendisinin ambarma zembüleri ni teslim eden köylüler hahnma geldi. Kabuğunu dili ile yalıyarak temiz • lediği portakal! Kah yapraklarmı disi üe kemirerek ayıkladığı lahana! Deri • sini tınaklan ile yüzdüğü sığır! 1918 denberi Adanm mides milyar liralık zahra övüttü. yedi tstanbulda dünkii istinabe tstanbul Teiefon Şirketi nezdinde k' srbık Nafıa komiseri Fuat Bey dün sabah Müddeiumumiliğe ça^ınlarak Î5rinabe suretile ifadesi ahnmıstır. ts ticvabı iki buçuk saat süren Fnat Bey, nisan sonunda şirketten istifa ederek ayrudığmı ileri surerek riişvet işinden malumatı olmadığtm söylemiş ve sir ketin ötedenberi hükumet nezdindeki islerini nasıl ve kîmler vasıtasile takip ettirdiğnte dair izahat vermiştir. Bu suretle Ankara Müddeumumili • ğinin gönderdiği talimata tevflkan burada yapılraası icap eden isticvaplar tamamlandığmdan istinabe evrakı dün aksam Ankaraya gönderümiştir. Peynircilerin şikâyeti tahkik ediliyor Peynircilerin buzhane ücretlerinde ihtikâr yapüdığı hakkmda tstanbul Ticaret Odasına vaki sikâyetleri üzerine Oda heyeti, bu sikâyetleri e alâkadar olmuş ve keyfiyetin tetkik ve tahkikine lüzum görmüştü. Trakya peynircileri ayni mesele için Trakya Umumî miifettişliği nezdinde de teşebbüslerde bulunmuşlardır. Umumî müfettişUk Trakya peynircilermin bu iddialarmdan tstanbul Ticaret Odasını haberdar ederek buzhane ücretlerinin neden pahalüastığnu, geçen seneki ücretlerle bu sene alınan ücretler arasın daki farkm neden ibaret bulunduğunu sormuştur. Talebeler Şirketi Hayrîye vapurile gezintiye gidiyorlar Üsküdar orta mektebi talebeleri dün bir gezmti yapmıslardır. Gezinti çok güzel olmuş, talebe velilerile birçok davetliler de gezintiye işti rak etmişlerdir. Talebe arasında mü sabakalar yapılnuş, aksama kadar çok güzel vakit geçirilmistir. Taymk kenannda Htndistan antre • posunun karsısma geçip uzun uzun baktım. Kapkara bir kümbet, bir beton katedral! Londrada, Avustralya knast da b ö y le bir ambarda görünür. Ambar, imparatorluğun midesi, ve hepsine pınl pırü, dört yandan çelik barsaklar bağ • fatmyor. PetroL korkunç hazmın safrası gibi kokuyor! Radyolu o'obüs Bursa (Hususî) Yalova ile Bursa arasında isliyen yeni otobüslerden birine bir radyo konmuştur. Bu ilk radyolu otobüs çok rağbet görmeğe başlamıştır. İbrahim Tali Bey Tekirdağında c bahsedilroektedir. Türkiye Irak ticaret muahedesi Irak gazetelerinm verdikleri malumata göre Irak Hariciye Vezirtle Bağdat sefirimiz Tahrr Lutfi Bey arasında Türkiye Irak ticaret muahedesinin musaddak suretleri me • rasimle teati edilmistir. Yeni Adamın 21 inci nüshası çıkmış tır. Tavsiye ederiz. Yeni Eserler Yeni Adam Kadın hekimlerinin toplantısı Türk Jinekoloji cemiyeti mayıs toplanbsuu, 95934 çarşamba günü E tıbba odasmın içtima salonunda Prof. Kenan Tevfik Beyin reisliği altında yap mıştır. Bu toplanbda: Prof. Kenan Tevfik Bey: Kadında belsoğukluğu hakkmda mufassal teb • ligatta bulunmuştur. Dr. Ahmet Asım Bey: Rahim delinme ve yutümalanndan bahsetmiş ve buna ait ameh'yatla çıkardığı üç mustahzan göstermiştir. Prof. Ali Esat Bey: Idrar yolu ta mamile harap olmuş bir kadında yeni bir usulle yaptığı plastik ameliyeyi izah etmiş ve hastayı takdim etmistir. Dr. Şerif Bey: Adenomiyosis bakkui' da tebliğde bulunmuştur. Prof. Kenan Tevfik Bey: Paradoks âraz gösteren bir dış gebeUk vak'asmdan bahsetmiş ve buna ait piyesi göstermiştir. Bu mevzular etrahnda yapılan Umî münakaşalara Refik Münir Pasa ile Kenan Tevfik, Ali Esat, Ahmet Asım, Hâdi thsan, Şükrü, Şerif ve Muzaffer Beyler iftirak etmislerdir. Türk Tıp Cemiyetinde konferans Türk Tıp cemiyetinden: İstanbul üniversitesi ordinaryüslerlnden göz hastalıklan profesörü İgersheimer tarafından Beyoğlunda Sakaçıkmazında Turk Tıp cemiyeti salonunda 22/5/934 salı günü saat 18,30 da: Şebekiye infi sallerine dair bir kcnferans verileceğinden arzu buyuran etibbanın teşrifleri rica olunur. Sümer Ülkerleri İnkılâp Lisesı müdur muavini A. Lsmet Bey tarafından «Sumer Ulkerlerı» Is mile taıihî bir piyes yazümıştır. Man zum olan bu eser eski Sümer tarihinden alınmış olup 4000 sene evvelki kahramanlık ve muharebelere ait sahneleri ihtiva etmektedir. Eserde Sümer tarihinden alınmış bir çok efsaneler, şarkılar bulunmaktadır. Piyes üç perdeden ibaret olup mümkün olduğu kadar yazılarında türfeçe kelimeler kullanılmıştır. Sandalya hırsızı mevkuf! Şirketi Hayriye vapurlarından sandalye aşırmakla suçlu sabıkalı Ahmet dün sulh ceza mahkemesinde tevkif edilmistir. Muhakemesine mevkufen devam edilecektir. Üsklidar HALE snemasmda Turkçe sesli sozlü şarkılı SARAY BUkreşin 22 mayıs salı ve 23 mayıs çarşamba akşamları tkinci Umumî Müfettiş İbrahim Tali Beyin Trakyada bir teftiş se yahatine çıktığını yazmıştık. İbrahim Tali Bey Tekirdağına da gitmiş ve vilâyetin nahiye ve köylerinde tetkikat yapmıştır. Yukarıdaki re «im, İbrahim Tali Bey şerefine Tekirdağ Muallimler Birliğinde veriIen çay ziyafetinde bulunanları göstermektedir. Istanbul Sokaklarında Mumessilleri: Rejisör Ertufrul Muhsin Azize, Bedia, Behzat, 1. Galıp, Hazıra, Talâr, Rahtni, Naşit, Semiha, Lilian Gritzi, Ni^anyan. llâveten Dünya haberlerL nuo idaresinde 75 kişilik 6E0R8ES 6E0R6ESC0 Orkestrası (G^ya) sinemasında tarafından 2 büvük konser venlecektir. Mevsimin en büyük artisok hadisesi olacaktır İMatler. 100 200 300 kurus F İ L A R M O N İ K