Esnaf Bankası rezaieti sıkı tahkik safhasında... Ticaret Müdürü dün Ankaradan geldi ve bankaya dair dosyaları alarak avdet etti (Birinci sahifeden mabat) 8o§ru olduğunu soran bîr mahamri • mize kısaca demistir ki: « Konusyonon raporu, Meclis içtimamdan îkî gün evvel makama verilmistir. îçtima ruznamesinde de, Esnaf Bankast işi mevcut defildi. Metelenin •nt surette v e mastaeelen mevzuu bah•edtlmesi v e raporun henfiz makamca |»Mrk olnrtTmıs buhınmaması sebebile Meciîste izahat vermek mumkün oimanustı. Rapora ait tetkîkatmnzt ' "n biti • rerek, Meclisin karan muc'bi»c? DahiKye ve îktısat Vekâletlerine göndereceth. Herhalde lâzrm çelen kimmî taki • bat suratle yapılacaktır. Tetkik komisyonunun içtimaa dave4l li yedi ay teahhura uğr«' 7!ndan habetitn yoktar. Esasen evvelce bu işle ben nesgul olmadığım îçin izahat verecek vMfyette değilım.* manlarda istifa etmek istemiştim. Fa kat idare meclismdeki arkadaşlarun; «içtimalarda muhakkak senin bulun maklığuı lâzım değfldlr. Reisi sani ile meclisi idare toplanabilir ve isler ya pılır. Binaenaleyh istifaya sebep yok tnr. Vaktin müsait oldoğn zamanlar toplantılara gelîrsin» diye tsrar ederek îstifama mâni oldolar. O sıralarda mee lisi İdare ikinci reisi Reşıt Saffet Bey ve banka Merile en zîyade mefgul o lan tnurahhas aza Sezai Beydi. Ben bankanm, maksadı tesekknlânden ırayri isler yapmasma, hatta idare meclisi azalarma hskkı hurar verflmen'ne mnanzdım. Fekat Ankaraya git • tikten sonra hakkı huzur için karar veriîdi^ini ve bankanın, bir takım işlere giristîİTni duvdum. Bu isierin ne oldoğtnra bilmiyordum. Müteaddit defalar istifa tesebbusünde bulundum. Nihayet, bir istifaname g'önderek çekilmefe mecbar oldum. Bazı işleri, bilhassa yazı maktnesi fşmi takip içm mudnr Faik Beyin mee • lisi îdareden btr zatia birlikte Ankaraya ^eidiklerini, fskat yazı makmelerini yetmneJH taahhut eden Immbsyoncu • nun sözünde durmaması yâzSnden m » vaffak olamadıklarmı Ânkarada îken duyımıstan. Heykeltraf Kenaa Beyi bankada birkaç defa görmüşttim. Fa • kat heyke! işinden haberhn yokhır.» Cumharivet Lik maçlarında dün alınan neticeler Galatasaray, Vefayı 3 2 mağlup etti, Fenerbahçe d e Süleymaniyeye 4 1 galip geldi (Birinci aahifeden mabat) Vefahların lehine olarak baslamıs, kendileırini muvaffakiyete götüre cek şekilde mkişaf etmis, fakat Galatasarayın galibiyetile neticelen mistir. Bu neticenin almmasinda, Galatasaraylılaruı, Vefahlara faik bir oyun oynamalarından ziyade, Vefa müdafaasının ikinci devrede, 10 kifi kalan Galatasaraya üç ı yaphracak kadar berbat b r oyun oy • naması âtnil olmu^tur. Vefalılar bu ilk devreyi 20 galip bittrdikleri za man, galibiyeti çantada keklik zannetmislerdi. Hele Galatasaray solaçıgi Danyal da Vefa kalecisile çar pısıp ta sakatlanarak oyundan çıktık • tan sonra Vefalılar artık kendile rmin yüzdeyin galip okluklarma hükmetmislerdL Fakat bu lüzumsuz v* yersiz itimadı nefs derhal menfî te» shini göstermiş, ilk devc<ede iyi oy • nıyamıyan Galatasaray muhacimleri, üç tane gol atarak Vefahlann çan taaındki kekliği kendi çantalanna koymuslardır. Vefalriar dün siyaiı bkr fortna ile sahaya çıkmıslardır. Berlin büyük elçimhı Kesnalettin Sami Paşa merhum, Vefa kulübünün fahrî reisi bulunduğımdan merhumun hahrasma hürmet olmak üzere takım matem alâtneti olmak üzere siyahlar giyinmistL Taknnlr »ahaya dizildikten ve oyuna başlamak isareti verildik • ten sonra da yirmi iki futbolcu bir dakika hareketsiz kalmak suretile bu kahraman askerin hatırasım taziz etmiflerdir. Vefa takunı merkez muavini Lut • fiden mahrum bir halde sahaya çık • mtfb. Galatasaray takunı bir hayli d«fiş3c olarak fu sekilde çıkmiftırt Hmr Faruk, Bürban Süavi, Rasih, Muzaffer Muslih, Şemsi, Enis, Kemal Faruki, Danyal. Müsabakayı Kasımpasa kulübünden Adem Ahmet Bey idare etmistir. Adem Ahmet Bey de Vefalılar gibi Danyal sakatlandıtitan tamamen siyahlar giyimniş olduğun Galataaarayh sonra, bir Galatasarayh ve bir Vedan çok defa hakem ile Vefalı oyun falt arkadasmın kollart arastnda culan biribirmden tefrflc etmek raünv sahadan çıkarılırken kün olamamıs ve bu aebepten bazı yantaraftan Vefa hücumlannı tevkif e bflıklar da olmustur. derken Galatasaray muhacimleri de İlk devre hücum üstüne hücum yapmağa başOyuna iki taraf ta pek cansız ve lamıslardır. Gene bu hücumlardan isteksiz olarak baslaımstır. Top bir birinde Vefa müdafaasının hatası müddet ayaktan ayaga dolasnuş, nöbet Galatasarayı genç me.lkez muhacitn nöbet kaleden kaleye kadar uzan Enisin ayağile ikinci golü kazandırmıs, fakat bu müddet zarfmda müsmıştır. pet hiç birşey olmanustır. Oyun on İki taraf ta üri ikiye beraber bir beşuıci dakikadan sonra kızışmağa vaziyete girince oyun daha ziyade baslamıştır. Vefalılar, yavas yavas alevlenmiş, bundan da gene Gala hâkimiyeti almislar, Galatasaray katasaray istifade ederek üçüncü ve lesini sıkışhrmağa ba*lamıslardır. galibiyet golünü yapımstır. Rasihin merkez muavini mevkiicvde Müsabakanın heyeti umumiyesi muvaffakiyetli bir oyun göstennesi çok güzel ve zevkli olmustur. Ga Farukun güzel oyunu Vefahlara ko iatataray ilk devredeki fena oyunuloy kolay fırsat vermecnif, hatta bu nu ikinci devredeki yüksek ve çok canlı oyunile telâfi etmiş, buna muaralarda Galatasaray solaçıği Dankabil, Vefalılar da ikinci devrede yal, sahsî gayretile iki defa Vefa kafena oynamışlardır. ' lesine kadar sokulduğu halde o da gol Rasih, merkez muavin mevkiinde yapamamıştır. Bu çocuk fevkalâde seri hücum hattına nazaran daha faydalı bir surette rakip kaleye indiği halolmuş, Kemal Faruki de eski gün • de şüt menzMine giritıce beceriksiz . lerini hatırlatacak kadar muvaffalik etmekte topu dısarı atmaktadır. kiyetli bir oyun oynamıstır. Vefalılar oyunun sevk ve idaresine hâkim olduklan halde ilk golü o nuncu dakikalarda yapabilmisler • dir. Bir müddet sonra ikinci golü de Galatasaray B takunı dün son ma • 300 kişi icraya verildi Bankanm yeni mudurS Hamdi Rasih Bey, muessesenin paralan Btekine berikine dağrtıldığı zamaniardaki yolsuzluklardan istifade edenler alevhindeki davalan çok ciddî surette taki» ettfr mektedh*. Bn takibat neticesî olarak davalardan bîr kısnrn fle aiâkadar olan borclnlar îcraya verilmisttr. Miktan 300 ü mutecaviz olan borç lular arasmda bazı maruf zevat ta bnkmmaktadır. Bunlann ekserisinm te • mmah yoktar v e senetleri de Adliye yanguımda vanmıshr. Dosyalannm hazırhmması Için Adliyedeki yenOeme burosuna havale edilmîşlerdtr. TteaMi MMHru^eldi ve gttti DiŞer taraftan tktısat VekMetmm yaphrmakta olduğu tahkîkat goruien Rirum uzerme derinle;tirilraektedir. Ânkarada buhman fstanbul Ticaret MudOru Muhsin Bey, dün sabahki trenle şehı Iınize gehnis ve bankanm eski kanşık ve pürfizlü hesaplarile mes'ul İdare meclisi azalanmn imzalann' muhtevî karar defterlerinı tetkik eden sîr • keder komiserinden izahat alarak dün akşam tekrar Ankaraya gitmistn*. Muhsm Bey, beraberinde, bu meseleyı tenvtr edecek mahiyette bir dosya dolusa evrak gStürmüştur. Muhsm Bey, üd gün sonra şehrimîze doneceğuıi soyle • mısttr. tdart eepheden artık mes'uüer meydana çıkmış addedflmektedir. MuddeiomumiHk te aynca tetkikatına devam ebnektedfc. Büyük ve kahraman askerin hattranm taziz Galatasaray Vefa takımlan, Vefanrn fahrî reisi Kemalettin hada bir dakika hareketsiz Sami Paşa merhuman hatırasma daruyorlar. hurmeten aa yapmağa muvaffak olmuşlr ve ilk devreyi 20 bithrnLslerdir. İkinci devre tkinci devreye Galatasaray canlı bir oyunla baslamıştır. Bu canlıhk derhal tesirini göstermis, Vefalılanr fazla ithnadı nefisten mütevellit gevşek oyunu da nefes kabiliyeti çok yüksek olan Galatasayın isini teshil etmistir. Kuvvetli bir hücum esna sında Kemal Farukî, Galatasarayın ilk golünü yapmıştır. Bu aralık Danyal da Vefa kalecisile çarpısarak yaralanmış oyundan çıkmıştır. On kifi kalan Galatasaraylılar bütün g a y • retlerini toplıyarak çalısmaga bas Nmcslardır. Galatasaray müdafaası bir Volf kimdir ve ne işter yapmt*ttr? Bize veriien haberlere g3re, Esnaf Bankasmdan vaktile 20,000 lira aknif olan ve bil&hare memleketten giden Volf, Türkiyede daha pek çok isler çevirmiş ve bnrada epeyce borç bıra • karak kacmıshr. Hatta Voyvoda Ha • ntnda tnttu^u mükeTlef yazıhanenm kirasrm da vermemiştir. Volf, ük defa tstanbula geldifinde shndi Soadiye plâj ve gazinosa sahi • bi olan Mastafa Beye catmıs ve ken • distni bir deri fabrikasi açmak fizere icna etmistir. Hemen tesebbOse gvciK miş, fabrîka binasi aiınrmf ve Volf Almanyaya makineler sfparis etmistir. Makineler takriben yüz bm Iıraya mal olmuş, fakat: bilâhare, Volfim bun • lan 20 > 30 bm liraya ftidıği ve paralarm Hst taraftm cebine atti^ı anlasılmıshr. Bundan sonra Voyvoda hanmda bir yazıhane açan Volf büyük Amerikan ve Avmpa firmalarîie temasa gecerek muhayyel Türk tacirleri nam ve hesabına mal geb'rmefre baslamıs ve mnhtelif dolaplarla fabrikalara Fatleri kırdıra rak emtiayi elden ele devretmistir. çım Vefa B takımile yapmışhr. Gala • tasaraylılar kalecilerile bir oyuncularm dan mahrum olarak 9 kişi ile sahaya çıkmışlar ve Vefaya 5 4 mağlup ol muslardır. Fakat bu takımın evvelce yapbğı maçlarda aldığı puvanlar di • ğer takımlara nazaran çok yüksek olduğundan dün m?ğlup olmasana rağmen gene hayli farkla şampiyon olmustur. Galatasarayın bu genç takunını o • yuncularmm yansmı birinci takıma verdikten sonra dahi şampiyon olnvk suretile kazandığı muvaffakiyetten do • layı tebrik ederiz. kalecinin ellerine te»lim etti. Bu ka>' çan muhakkak fırsattan sonra Sü • leymaniyeliler adamalnlh sıkışmm ğa başladılar v e Şabandan güzel bw pas alan Zeki topu Namığa verdi. Namık ta hafif bir plâse ile ilk golü ahnağa muvaffak oldu. Bu goldeo sonra Fenerin daha tfizel oymyacağı beklenirken Fazd sert bir oyun oynamağa başladı. Seri cereyan eden oyun yavaf yavaf ağvlaşh ve zevksiz bir şekil akİL. Bi rinci devrenin ortalanna doğru kendisini tazyikten kurtaran Süleymaniye açıldı ve soliç Ali şahsi bir hücum yapmak isterken 18 pas dahilinde Ziya tarafmdan bir favulle durduruldu. Penaltı ve gol. Bu golden sonra oyun tekrar hnlanmağa başbıdı. Şiradi her iki taraf ta çok güzel oynuyorbrdı. Bil hassa Fener muhacimleri soliç Şabanuı gayretile tehl&eli akuılar yapıyorlardı. 35 inci dalukada top gene Şabanda herkes pas vereceğmi zannederken birliaç kişiyi birden «tlatarak bir gol yapıyor. Birkaç mütekabil akndan sonra, birinci devre böylece bitti. tkinci devre Süleymaniyenm başlangıçta kaçırdığı birkaç fırsat müstesna oyunun diger kısmı tamamen Fenerin hâkimiyeti altmda geçti. Devre baskuı gıcmda, Süleymaniyeliler, çok güzel anlaşıyorlardu Böyle ahenkli bir akm esnasında sol açıktan gelen top gene bir Süleymaniyelinin ayağına geçti. Karşısında kaleciden başka kimse yok, «gol!» nidalan yükselirken topun ha • valandığını görüyoruz. F^ıer müha cimleri de bir hayli fırsat kaçırdılarsa da tazyikleri devam etti ve 35 inci daki • kada Fener sağ açıgı Lutfmin sda btr şütü ile üçüncü ve biraz sonra sağiç Nannk tarafmdan 4 üncü gol atdarak o • yun 4 1 Fenerin galibiyetile bitti. FenerbahçeSüîeymaniye maçı Dün Taksim stadyomunda Fenerbahçe • Süleymaniye birinci takımlan karşılaşblar. Sahayi oldukça kala bahk bir seyirci kütlesi doldurmustu. Taknnlar sahaya çıktıklan zaman görüldü ki Fener takmunda. Niyazinm olmadığı buna mukabil Zekinin eski mevkiini işgal ettiği görüldü. Fener takımı: Bedi Ziya, Fan l Necdet, Semih, Ekrem Şevki, Şaban, Zeki, Namık, Lutfi. Süleyntaniye takımı: Necati Necdet, Sabri Basri, Bülent, Tanaş Hakkı, Kâmil, İskender, Ali, Danis. Hakem: Nuri Bey. Oyuna saat 4,15 t e Fenerin seri bir inişile başlandı. Süleymaniye muavin hattmda kinlan bu hücum hemen sol taraftan inkişaf ederek a vutla neticelendi. Oyun gayet seri cereyan ediyoc, o kadar ki topu gözle takip etmek güçlesiyordu. Bir kaç güzel Süleymaniye akmmdan sonra top Fenerlilere geçti. Sağaçıktan güzel bir pas alan Zeki kaleci ile karsıkarsıya kaldi. Fakat topu Foyası meydana ç'ktıjı v« hatta 25 Yolsuziuklar devrinde banka • liralık bonosumm hiçbir banka ve ma • Bİn idare meclisi reisi olan hâkim Rılî mfie^sesece kabul edılmediği bu sırasa Bey, bankayı feci bir vaziyete dti larda Esnaf Bankasına müracaat edeşfiren muamelelere neden ses çıkarraı • rek sâya yazı makinesi getirmek üzere yarak dSrt sene müddetle reis mevki 90 btn Hra alrmstir. Bnndan bîr müd feu* muhafaza ettiğini soran btr muhar det sonra da artık piyasamızda tutunaririmfee şa cevabı vermiştîr: mjyacafmı anladığı ve sa$a sola bor « Ben, mesguuyetnnm çokhığu doea da yekuna ashğı için savusup p t kyısile daha ilk intihap edildiğim za • mistir. Hâkim Rtza Bey neden istifa etmemiş? Troçki Ispanyaya kabul edilmiyor Modrit 20 (A.A.) Kabine toplanarak M. Troçkinin Fransadan Ispanyaya hareket ettigine dair tspanyanın Paris sefaretkıden gelen telgrafi okunrus ve kendisine pasaport ve tapanyada oturmak müsaadesi verilmemiş oldugundan Ispanyaya ?iremryec«ğini kararlastırnuştır. Londrada " Kurşunî ev „ Londra 2 0 (A.A.) «Deyli He rald» gazetesi Londradaki resmî AI man mümessillerinir» Londrada bir «Kurşunî ev» inşası için icap eden meblâgı toplamak öıere çalıştıklaruu teyit etmekte ve resmî zevat tarafuı dan iane verılmesi hakkında hnzalanmıs bir hitabeyi aynen nesretmektedir. 63 yaşında pilot olan mareşal Roma 20 (A.A.) Ordu erkânı harbiye reisi Mareşal Bodoğlio, 6 3 y&şmda olduğu halde Cenacelle tayyare litnaniRda nizamî uçma imti • hanlarmı seçirerek tayyare pilotu fehadetnamesini almıştır. M. Şimit iyileşiyor Moskova 20 (A.A.) En son alınan haberlere göre M. Şhnitin ah vali sıhhiyesi iyileşmektedir. Doktor lar mumaileyhin daha esaslı bir teda vi görmek üzere yakında AmerScaya bir seyahat yapabilecegini söylüyor lar. Galatasaray B takımı şampiyon oldu Ga. vjtifaytn, dan son maçını yap mıs ve ba sene şampiyonluğu mıs olan B. takunı kd9En~ nmda taş gibi kaskatı kesilerek kaldı. Amcası orada idi. Şaşkın nazarlarla kendisine balayordu. Minni amcasmın bakışlarmdan merhamet ve af ümit etmenin beyhude olduğunu anladı. Bu bakıslarm sertliği, vahşeti onu daha fazla korkuttu. Macera romanı: 55 Nakleden: ömer Fehmi İlk söz söyliyen amca Şuener oldu. Amcasmın elinden kurtarmtş olduğu bi hareket etmek ve karar vermek lâAcı, müstehzi bir eda ile seslendi: gençti. Eğer amcası onu bvada tekrar zundı. Gelen amcası ise bu zavallı çifti Vay, sizsuuz, ha! yakalarsa muhakkak öldürürdü. Minni burada buhnaması lâzımdı. Onlan öMinni hiç cevap vermedL taharri memurundan sonra yanmdaki lümden kurtarmak isn'yordu. Ak Demek siz ihtiyar amcanızuı yakadına baktı ve biraz düşunfince onun da Iından ziyade sevki tabiisile hareket emna ona bakmak, onım işlerini gör • kim olduğunu anladı. Amcasmın eline diyordu. Mutfağa koştu. Oradan gizli mek, onu himaye etmek için gene geldüsünce onun akıbeti de daha az hazin geçidin bulunduğu odaya girdi. Ge • diniz, ha! çidin büyük demir kapısım manivelâ olmıyacaktı. Minni arkasuun buz gibi Şuener burada sözünu keserek so ile kapadı. kesildiğini hissetti. Bu »ırada onlar gizguk ve keskm bir kahkaha atn. Ii geçide doğru yürüyorlardı. Minni kenBu sırada mutfağm elektriği yakılMinni titreyerek nunldandı: disini unutmuş, onlann içinde bnlunmıştı. Minni kendisine hiç te yaban Amcacığun, elbiselerimi almağa dukları büyük tehükeyi düsünüyor^tı. a gelmiyen bir takım ayak sesleri duygeldim. Birdenbire dairenin kapısmda bir du. Mutfağa doğru yürüdü. Kaçmak Ya... demek elbiselerini alma gürültü duyar gibi oldu. Birisi kapıyı veya gizlenmek artık onun için imkânğa geldin! Benim evimde bulunma açıyordu. Gelen acaba kimdi? Amcası sızdı. Kalbi delice çarpıyordu. Mutfadığım bir zamanı intihap ederek gel mı? Düjjinecek vakti yoktu. Şimsek fi , ğa girdi ve orada kapmm hemen yadin... Peki ihtiyar amcanın seni gör • HAYALET mekle memnun olacağım düşünmedin mi? Geçen gün yaptığm işlerle onu ne kadar sevindirdiğini bilmiyor musun? Ben bulunmadan benim evime gir mek... Bir hırsız gibi girmek... Şuener gene gülmeğe başladı. Minni yalvardı: Rica ederim amcacığun... Ne var, bana ne diye rica edi • yorsun? Böyle gülmeyiniz. Beni korku tuyorsunuz. Çok ıstırap çekiyorum. Şimdi bu martavallan bırak. Içeride, gizli geçidin bulunduğu odada ne yapıyordun, onu söyle! Minni gene cevap vermedi. Daha doğrusu korkusu o kadar ziyadeleş • mişti ki cevap veremedi. Ben giderken bu kapı da, gizli geçidin kapısı da açıkfa. Mahsus açık bffakmıştım. Şimdi neye kapalı? Şuener daha iyi gülmek için kafesını arkaya doğru atarak yeni bir kah • kaha fulatbktan sonra Minniyı kolundan tuttu. önünde durduğu kapıdan öyle korkunç bir hızla çekti ki biçare bir paçavra yığuıı gibi yere yuvarlandı. Yıkıl buradan köpek! Hızla kapıyı açtı ve gizli geçidin bulunduğu odaya girdi. Orada geçidin kapısım da kapalı görerek şaskın şaş km bir müddet sustu. Sonra manivelâyı oynatarak kapıyı açtı, fakat geçit karanlıktı. Hiçbir şey göremedi. Taş duvarlarda tüyler ürpertici akisIer yapan btr kahkaha ile tekrar güldü. Sonra kapıyı kapattı ve Minninin yanına geldi. Gizli geçidin kaptsını sen mi kapathn? Eğer sen kapatmadisen kim kapattı? Bu son sual Minninin dilini çozdö. Geçide başkalarmm gvdiğinden am • casının şüphelenmemesi lâzundı. Titrek bir sesle cevap verdi t Evet amcacığım, ben kapadon. Çünkü... Çünkü cereyan yapıyordu. Fakat amca Şuener bu cevaba manmadı. Gözlerini açarak kızın üzerine yürüdü. Onu delice sarsarak bağırdı: Söyle, orada kim var? Kimse yok amca... Rica ederim bnakınız, kolumu kuacaksuuz! Yalancı... Orada birisi var di • yorum sana... Ben ahmak mıyım? Küçük budala, beni aldatınm mı sanıyorsun. Kim o, söyle! Şuener kızcağızı mütemadiyen ve o kadar şiddetli bir şekilde sarsıyordu ki nihayet kızın gözleri karardı. Tekrar yere yuvarlandı. Şuener onu kolundan çekerek kaldırdı. Bir iskemlenin ttzerine atü ve haykırdı: Bekle, birazdan aeninle uğraşi • nm. Sen söylemezsen ben gizli geçitte kimin bulunduğunu anlıyamaz mıyun, zannedîyorsun. (Mabadi