TELGBAF HABERLERI Infirat yok, birlik var! Fransanm Ingiltereye yeni notası Atinada bir Türk artistinin konseri Celile Hanım büyük bir muvaffakiyet kazand^ Cumhuriyet TENKİT: Sör Osten Çemberleyn Ingilterenin Silâhlar ve Cemiyeti Akvam siyasetini şiddetle tenkit etti Tarihi yaptnak gibi yazTarihî tefrika muharrirlerinden biraz bilgi ve mak ta vazifemizdir biraz tarihe hürmet temenni etmek hakkımızdır üyük Harpte büyük söhret kaBir dost elime bir gazete tutuş • turdu: Rica ederim, dedi, oku. içinde bîr tarihî tefrika var. îngilizlerin on besinci asırdaki Akdeniz politfkasmdan bahsediyor. Bana bu mevzu, biraz tu haf göründü. Senin de f'krini anlamak isterim. Ciddî bir eser drye bize okutturulan bu tefrika, h'kikaten tarihî midir. yoksa uydurma birsey midir? Gazeteyi actım, dostumun isaret ettiği sahifeyi gözden geçirdim. îtiraf ederim ki hayretten hayrete düstüm. Çünkü tarihin bu kadar tahrif ve hatta tahkir olunabileceğini tasavvtır etmi yordum. Gerçi tarihî romanlar, tam bir tarih sahifesi olamaz. Bu çeşit eserlerin ya zılmasmdan maksat, tarihî mevzulan hayal ko.<Himü alhnda halka seyrettîr mekten ibarettir. Fakat bu kostüm, mutlaka tarihî bir hakikati ihtiva edecektir. öyle olmazsa tarihî roman a • dı verilen eser, alelâde b'*r hikâye ve ya masal olur. Avni zamanda tarihe de iftîra edilmis bulunulur. Bana yalnız bir parçası okutturulan ve tarihî tefrika admı taşıyan romanın tarihle nekadar alâkasız olduğunu, daha doğrusu tarih bilgisizliğinin bu za valh eserde nasıl smttığmı anlamak i çm şu noktalara b*îr göz atmak kâfidir. Muharrir, Fatih Suîtan Mehmet devrinde «Midilli adasının» Türkler tarafından nasıl zaptolunduğunu anlatıyor. Eümdeki parçaya gore adayı «Akdenvz donanması kumandanı tsmail Bey» almıshr. Bu hâdisenin müjdesi tstanbula geidiği sırada Fatih Sultan Mehmet, Topkapı saraymdaki kubbealh dairesinde Ventedtk elçisi «Sinyor Ciyuvan!» ye mukeüef bir zıV^fet «Tekmektedirt. Padisah, elci ve Sadrazam Mahmut Paşa, ayni sofrada yemek yiyorlar. Z:yafette bulımmıyan tngiltere elçisi, bu temaslan uzaktan tarassut etmekle meşgul. Çünkü tneHtere, Akdeniz hâkimiyetinin Venedikten Türkiyeye greçmesini istemiyor. Bu sebeple de Midilli • nin Osmanhlar tarafından zaptolunmasma elmden gelirse mümaneat edecek!... sio» dan almmış olduğunu ve Cenevizliler nüfuzunun Akdenizde eksilmesine Venediklilerin biraz da memnun olma lan lâzım geleceğini kaydettrkten sonra mühim bir noktava geçelim: Tefrika muharriri, 1462 de henüz temeli bile ahlmamış olan Topkapı saraymda Venedik balyözüne FaHhle ve Sadrazam Mahmut Paşa fle beraber yemek yedîriyor. Halbuki Fatih, bir ec nebi elçi ile yemek yemek şoyle dur • sun, kendi cocuklarını bile sofrasma kabul ehnezdi. Bu âdetini, kendi nammı taşıyan kanunname ile de tevsik ve teyit etmistir. O kanuntm bu maddesinî aynen yazıyoruz: «Ecdadı ızamım bazen vüzera ve gayri ile taam edermiş. Ben bu âdeti Iâğvü iptal eyledim. Zah şerifimIe kimse taam eylemiye!» Şimdi Midilli adasının 1462 yılında almması sırasmda tstanbuldaki tngiliz elçisinin yaphğı siyasî tarassudu göz den gecirelim: tngiltere, on beşinci asırda Akdeniz hnkimiyetile ne nzak^an, ne yakından alâkadar değildi. Hatta Osmanlılarla siyasî bir temasta dahi buIunmamısh. Bu devleHn Türklerle ilk münasebeti (mart 1579» da vukua geldi. Ancak o sıradadır ki tngiltere Kralicesi Elizabetle tspanya Kralı tkinci Filio, siyasî ve âmanstz bir güreş yapmağa girişmislerdi. tspanyanm «namağlup armadası», Manş sulannda felâkete uğramışh ve tngiltere, ttpanyanın yeni dünyadaki mevküni ele almak tasavvurunu beslemeğe koyulmuşra. Vaziyet, tngiltereyi şarkta da tspanva a leyhine harekete sevkediyordu. Bu sebeple Londranm gözu tstanbula dahi çevrildi ve 1579 martmda William Harebonais, Edward Elbun, Richar Sta • pey atlı üç diplomat, Osmanlı pay'tahtına geldi, siyasî müzakerelere giristi. Ondan evvel tngilizlerin Türklerle hiçbir teması yoktur. Binaenaleyh Midillinm zaph sırasmda, yani Fatih Sultan Mehmet devrinde tstanbu'da tmriliz elçisi btılunmuyordu. O tarihte Topkapı sarayı bulunmadığı ve Irabbealhnda ziyafet verilmesine hnkân olmadığı gTsü.. zanan Verdun (Verdön) u bilirsiniz. Verdun bir Fransız müstahkem mevkiidir ki zaph ve müdafaası için Almanlarla Fransızlar sel gibi kan akıtmışlar, sonra, tarihini yazmak için de sel gibi miirekkep sarfebnişlerdir. Gün geçmez ki Verdun, için yeni bir eser basıimasuı. Bilhassa Fransızlar, Verdun müdafaasına harp tarihinde ölmez bir seref, ebedî bir söhret kazandırmak için, hiçbir fırsah kaçırmazlar. Bu cümleden olarak Verdun ismile resimli bir kitap neşrettiler. Bu kitabın, bir muharriri yok binlerce muharriri vardır. Kitabı tertip ve tanzim edenler, Verdunde muharebe eden jeneral dan nefere kadar binlerce eski muha ribe müracaat ederek bu büyük esere yazı yazmalarım rica etmişlerdir. Bu ricaya Verdun muharebelerine iştirak edenlerden 6000 kişi icabet etmistir. Bu 6000 eski muharibin gönderdikleri vesikalar, hatıralar, resimlerden istifade edilmis ve bunlardan 1200 zabit, küçük zabit, onbaşı ve neferin yazdıklan kitaba aynen alınmışür. Bu suretle Verdun isimli kitap Verdunde bir* likte dövüşen ve kan dökenlerin bir likte yazdıklan bir eser ornıuşhv. 1 arıhı mı, degıl mı İHEM NALINA! MIHlNAi Londra 23 (A.A.) Dun aksam Gildbalda MiIleF'i r Cemiyetine mii zaheret heyetinde bir nutuk söyliyen Sör Osten Çemberleyn infirat siyase • ti taraflannm şidyletle aleyhinde bu • lunmuş, bu suretle hareketin Ingiltere içm artık mümki' olmadığını isbat etmistir. Mumalleyh tngilizlerin komşularınm endişelerine karsı alâkasız kala • mıyacaklarını ve bunun yalnız başka • laruıa ait sebeplerden değil, belki komşulanmn menfaatlerinin tngilizlerin kendi menfaatleri olmasmdan ileri gelmekte buhınduğunu beyan etmişu'r. Sör Çemberleyn demiştir ki: « ^ Emniyetimiz infiratta değildir. Mütecavizin msaniyetin düşmanı ol • duğunu kabul ve teslim etmeK. Ve • mütecavize karşı onu tecavüzünden beklediği istifadeden mahrura edebi • lecek bir kuvvet vücude getirilmelidh*.» Mumalleyh netice olarak Milletler Cemiyetine olan imanından bahsetmiş tir. M. Çemberleyn tarafından müdafaa olunan takrir ittifakla kabul edil • mlş ve Av?m Kamarası koridorlann • da birçok münakaşalara mevzu teşkil etmiştir. Filvaki parlâmento azasmdan birçoklan şimdi arazi emnlyetlerinîn ve tecavüze karşı teminatm zarurî oldu • ğunu kabul ve teslim edecek derecede ileri gitmektedirler. M. Stimsonun noktai nazan Nevyesev 13 (A.A.) Bura Üniversitesinde bir nutuk söylemiş olan eski Hariciye Nazın M. Stimson Amerikanm Milletler Cemiyetine girmesini şiddetle iltizam etmiştir. Yeni Fransız notast hazırlanıyor Paris 13 (A.A.) Muhtemel »i • lâhsızlanma mukavelesinin tatbik za • roanlan hakkındaki Fransız tasavvur lanm tngiliz hükumetine bildirecek o • lan notanın ilk müsveddesi M. Bartu • nun riyasetinde tesbit edilmiştir. Proje şimdi sivfl ve askerî müte bassular tarafından tetkik edilmektedir. Sonra hiikumet azasma tevdi edi lecek ve Londraya gönderilecek olan kat'î metnin tesbitinden evvel Nazır • lar Meclisinde müzakere edilecektir. Londranm 28 mart tarihli sualine Fransız cevabınm verilmesi için daha bir kaç gön intizar edilmek lâzım geleceği anlasılmaktadır. »ıımiııninilll!IH!lllllllllll[n!lllîin!!llfl!ltinmmıııımmınıııi..H.( Bükreşteki yeni tevkif atın içyüzü Bursa Belediyesi yolları yaptırîyor Efkâri umumiye sükuna Ilkbaharla beraber yol davet ediliyor faaliyeti genişledi Biikres 13 (A.A.) Rador Ajansî bildiriyor: Millî Müdafaa Nezareti 7 nfsanda bazı zabitlerin tevkifinden dolayı işae edüen bethahane ve telâş verici şayia • lar iizerine tevkif edilen zabitlerin i • simlerini ihtiva eden bir tebliğ neşret • miştir. Listede bir kaymakam, bir binbaşı. 8ç yüzbaşı, alh mü!âz''mm ismi vardır. Bu zabitlerle bazı küçük za b:Mer «ekcrî makamat tarafından tah • kik ed;lmekte olan blr işle' »tmethal «Urler. Millî Müdafaa Nezareti bu Ksteyî neşrederken memleketin düşmanlan tarafından işae edilen uydurma haberlere ve mübalâğalara karşı müte yakkız davranmasmı efkâri nmumiyeden istemektedir. Bu tarzda şayia çı • kiranlarm kanunlara tevfikan takip ve tecziye'eri için tedbirler ahnmıştir. Bursa (Hususî) tlkbahar, Bursa Belediyesinin en faal mevsimidir. Bu mevsimde Belediyemiz bir ta raftan kaphcalann temizli»ine ve otobüs seferlerinm düzgün bîr şe kilde yapıimasmı temine çalışırken, diğer taraftan mevcut plâna gore genişlettiği caddelere parke döşetme&e baîlar. Nitekim geçen sene mühîm bir knmmın parkesi döşenen Gazipaşa cad'deshıta, bu sene de Setbaşı köprüsune kadar açılan di s ğer ktsmı ikmal edilecektir. Bele diyemiz bu yola lâzım olan 200,000 parke taşını Uludağdaki granit o caklarmdan kestirmeğe başlamıstır. Bütçenin darlığma rağmen şeh rin ana yollarını Kunınu vustaî kaldınmiardan kurtarmaya çalışan Bursa Belediyesi bir de meşhur Yeşil camiye giden yarım kilometrelik yola parke döşetîrse şehri Çekirge ile birleştiren esaslı yolun hemen tamammı parkeleştirmiş olacaktır. Yollann ıslahı işi münasebetile Beled^yemize düşen bir vazife daba var: Bursaya ister Mudanyadan, is» ter Yalovadan veya tnegölden gi diniz; hemen her yolun Bursada ni hayet bulduğu noktalarda birbirinin aynı köbne ve göze batan çirkin manzaralarla karşılaşırsmız. Nasıl ki bir evin antresi o ev sahibi hakkında bize bir ftkir verirse, bh »ehrin antresi de onu yeni görenler üzertnde ilk fakat silinmez bir tesir yapar. Bu itibarla Belediyemizden şehrm methallerine de el atmasını ve oralannı Bursanm güzelliğîne yaraşmıyan sekillerden kurtarmasım dileriz. M. Muşanofun Paris ' müzakereleri Sofya 13 (Hususî) Paristen bfldiriliyor: Gospodin Muşanofun Pariste hâ • millerle yaptığı fcmaslann cumartesi gününe kadar bitirilmesi muhtemeldir. Simdiye kadar yapılan temaslar hak • kinda hiçbir malumat elde edilememiştir. Fakat Gospodin Muşanof cJurnal de Deba» nm bu müzakerelerm der • hal kat'î neticelere bağlanaeağı hak • kında verdiği haberi tekzip etmekte • dir. Bu müzakerelerden sonra Bulgar beyeti Londraya hareket edecek ve Başvekfl ayuı 17 sinde doğnıdan doğruya Berline gidecektir. Celile Hanım Attnadan bildiriliyor: Genç ve güzide Türk muganniyesi Celile Hanım burada, Olimpiya tiyatrosunda büyük muvaffakiyet kazanan bir şan konseri vermiş ve pek çok al • kıslannııstır. Konser; aralannda Hariciye Nazın M. Maksimos, Madam Çaldaris, Madam Venizelos ve Leydi Crossfield, birçok âyan ve meb' uslar, Türk Yunan dostluk ce • miyeti azalan, pek çok edebiyat, matbuat ve Güzel San'atler erkânı bulu • nan yüksek bir samitn kütlesî huzunmda verilmiştir. Celile Hanımm güzel parçalan ihtiva eden uzun programı derfn bir heyecan içinde dmlenmiş ve kendisine piyanoda Konservatuvar muallimlerinden profesor Xanthapoulidis refakat etmistir. Celile Hanımm sesrndeki tabü g3 • zellik ve halâvetle, ciddî bir musiki terbiyesi neticesmde aldığı yüksek kıy • met nazan dikkati celbediyordu. San'atkâr programınm ilk kısmm da asil bir ahenk ve yüksek bir musi kal ifade Be Giordana, Schubert, B?ch, Manmofftan melodiler terennüm etti. Programm ikinci kısmı mnhtelif miiletlerin halk türküleri idi. Güzide artist herkesi hayrette bırakan bir kvdretle ve Türk havalanndan baska, Yunan, Macar, Alrrran, ttalyan, Rus, ıspanyol türkâierini de kendi Hsanlari • le söyledi. Bu ha'Toilâde muvaffaki yet ve sesin en kii'Tİk aksakînctan u • zak şayani hayret kudreti hemen hiç kesiimiyen hevec»nh a'kiflarla karşı • lanıyordu. Celile Hanım, konserdten sonra hararetle tebrik edildi. Genç Tüvk san'atkân süphesiz; muTiteşem nvllî inkılâbt kadar san'at vadismdeki inkı lâplarile de medenî dünvanm nazan dikkatmi celbeden genç Türkiyeye cidden seref vermiştir. Gazi Hz. nin seyahatleri (Birinci sahifeden mabat) Yemekten sonra halkm ayni co« kun ve hararetli tezahürah içinde Dikili istikametinde saat 14 te yollanna devam ettiler. Gazi Hz. Dikili ve Ayvalığı da teşrif ettiler Ayvalık 13 (A.A.) Reisicum • hur Hazretleri 14,45 te Dikiliye gei • diler. Dikili gayet güzel süslenmişti. Halk sehrin methalinden itibaren caddeleri doldurmuftu. Gazi Hazretleri burada da halkm hizasma gelince otomobilden indiler ve büyük tezahürat arasmda yaya olarak Gençük birliğine gittiler. Orada bir müddet kalduar ve Dikililerle temas ettikten sonra coş • kun halkm arasmdan geçip Ayvalığa hareket buyurdular ve 18 de Ayvalıkta da yapılan istikbal pek muntazam ve muhtesem oldu. Şehir baştanbaşa donanmış, muhtelif taklar yapılmıştı. Erkek, kadın ve çocuk şehir halkı kâmilen caddeleri geçUemiyecek kadar doldurmuştu. Gazi Hazretleri sehrin methalinde otomobilden indiler, her ta raftan alkış tufanı koptu. Halkm heyecam zeptedilemez bir hale gelmiştL Reisicumhur Hazretleri bu coşkun sevgi havası içinde uzun müddet yaya yürüdüler, ondan sonra otomobille Çamtepesme çıktılar. Oradan avdette Cumhuriyet Halk Fırkası binasındaki çayda bulundular. 19,30 da Edremit istikametinde yollanna devam etmişlerdir. Almanya Çekoslovakya arasında yeni bir hâdise Prag 13 (A.A.) Ahnan istihbarat bürosu bildiriyor. Çek artistler kulübu tertip ettiği bir sergide Hinden • burg, Hitler ve diğer AJman devlet adamlan hakkmda tahkiramiz mahi • yette karikatürler teşhir etmistir. Karikatürlerin san'at noktai nazanndan kıymetleri meskuktür. Alman elçisi şifahî bir nota ile protestoda bulunarak Prağın mühun bir noktasında açılan bu sergmin bir kin memıbaı teşkil ettiğini ve Abnanya 3e Çekoslovakya arasın • daki ryi münasebat üzerine tesir ede bfleeeğini beyan etmistir. Kanada hizmetine giren Amerikalı tayyareciler Vaşington 13 (A.A.) Hükumet dairesinin muhalefetine rağmen Amerikalı tayyareciler Kolombtya hava kuvvetlerinde altı ay çalışmak üzere ha reket etmişlerdir. Tayyareciler 500 dolar Scret alacaklardır. Mukavelelerin bir maddesinde Ko • lombiya harbe p'rdiği takdirde bu mukavelelerin mefsuh addedileceği zılıdır. ya • ayda fl. Tituleskonun paris ziyareti Paris 13 (A.A.) M. Titulesko gelecek ayın 16 smdan evvel buraya değildir. M. Bartu aym 17 sinde Haridyede, M. Löbrön ayın 18 inde Elize saraymda, M. Titulesko şerefine birer öğle yemeği vereceklerdir. Resmî ziyaretinden sonra M. Titu • leskonun Pariste birkaç gün daha kalacağı zannediliyor. Aydında peştemaiı kaldırmağa çalışıyorlar Aydın 13 (A.A.) başlandı. tçki ve tahribah doktor Nefi Bey tarafından Halkevinde serisine hakkmda bu gece sıhhî ve içtimaî konferanslar ilk konferans verildi. Kadmlardan peştemal örtiinme âdetinin kaldırılması için umumî bir arzu var dir. Halkevi sa Gümrükler Umum Mudürü istifa etmedi Ankara 13 Gümrükler Umum müdürü Cemil Etem Beyin Şurayi Devlet azahklarından birine tayini etrafmda gazetelerde çıkan haberlerin asıl&ız olduğu anlaşılmı^tır. Cemil Etem Bey, böyle birşeyden haberi olmadığmı söylemistir. Hacim Muhittin B. in istifası îzmir 12 Vilâyetimiz Fırka re ' lonunda toplanan birçok münevverler isi Hacim Muhittin Bey idare heyeti i bu mesele üıerinde uzun uzadıya ko • ( nufmuşlardur. riyasetinde» istifa etmistir. Dört sene çakşıimak suretile vücude getirilen kitap, Verdun muharebelerine iştirak eden bütün kıt'alarm, zikre değer hizmeüerde bulunan mangalara varıncıya kadar, numaralan kaydedilmek suretile haftası haftasına, günü gününe, saati saatine bütün ha rekât ve muharebatı ihtiva etmekte dir. Bu suretle Verdun muharebelerinin tam bir tarihi yapıklıgı gibi, süngü hücumu yapan, istihkâmlarda boğuşan, «perlerde çamura gömülen, el bom bası atan, top dolduran, irabat hizmeti gören, yaraldan toplıyan, kazma kürek kullanan, havada uçan, arabacılık eden, kamyon şoförlüğü yapan... hulâsa, bu çamur ve kan deryası içinde müthis günler geçirenlerin bütün babraları bir araya toplanmışür. Kitapta büyük kumandanlann da sesleri işitil mektedir; fakat daha ziyade, neierlerin, Tefrika muharriri, butun bu tarirıe uy . mıyan sozler ve îsimler arasmda Ro . onbaşılann, cavuslann, küçük rütbeli üç stitunîuk tefn'kanm hulâsası bu. dostan da bahsediyor ve Liidviskos atlı; zabitlerin hatıralanna yer verilmistir. Yazının ortas?Tida (kubbealh) nin resHarp senelerinde ölüm içinde yaşabirfni ileri sürüyor. Rodos, Osmanlı mi de var. Bu suretle yazıya tam ta • nan kanh Verdun macerası, bu kitaplar devrînde ve Osmanhlarm eline gerihî bir çesni verilmek isteniimi». ' la, olduğu gibi, tarihe intikal etmistir. çinciye kadar Sen Jan sövaliyeleri taFakat, derin bir esefle, söyliyeyim rafmdan idare olunuyordu. Ru tarikati ki tasvh, tahlil ve üs'up itibarile hiçKitap hakkmdaki bu tafsilâtı Franharp ve siyaset sahnesmde «üstadı bir kıymeti olmıyan bu yazmm tarihle kiz gazetelerinde okuduğum zaman, fizam» lar temsil ederdi. de zerre kadar mimasebeti yoktur. Türklerin Verdunü demek olan Ça Türklerle temas eden üstadı âzam • Çünkü: (Midilli) nin Türkler tarafınnakkale muharebeleri için, bizim kaç ların kimleri ise tarihte yazılı olup dan zaph «1462» de vulnıa gelmiştir. kitap yazdığımızı düşünerek mahzua sırasile şunlardır: Filibter dö Nayyak, O tarihte Topkapı sarayı h»nüz yaplı • olduro. Settilbahir; Anburnu, KocaçiJan LâsHk, Jak dö Mflli, Ravmon Zamamıstı ve saray yapılmıs olmaymca men tepesi, Anafartalar mıntakalannkosta, Jan Dorsino, Piyer dö Büsson, (kubb«altı) da var oiamazdı. Demek da, kumlar, topraklar ve yarlar ara Vflye dö Lilî... Bunlardan Jak, Ray ki Fatih Sultan Mehmet, orada herhansmda, çelik ve betonla müstahkem mon, Dorsino Fatihle müzakere ve Pi • gi bîr elciye ziyafet veremezdi! Verdundeki Fransızlardan çok büyük yer dö Büsson da muharebe eden üs Midilli adası, bir donanma gonderibir kahramanlıkla dövüşen Türk a» tadı âzamdırlar. Aralannda Lüdviskos lerek alınmamıştır. Bizzat Fatih Sult»n lanlarının yarattıkları mucize için, harp atlı kimse yoktur. Acaba bu da, Fatih Mehmedin huzurile ve Sadrazam Mahtarihi kütüpanemizde, ancak, beş on devrinde Akdeniz hâkimiyeti mesele • mut Pasamn kumandasöe yapılan mueser vardır. Bunlann da hemen heprij sini sıkı sıkıya takip eden Ingilterenin hasara ve müzakereler neticesinde el • İngiliz, Abnan ve Fransız kalemlerintstanbul elçisi jribi muhayyel bir sahsi de edilmiştir. Şu tarihî hakîkate göre den çıkmıstH. 55000 Türk şehıdinnı yet midir?.. Teredütsüz «evet!» diyeadanın zaph sırasmda Fatih ve Mah • ve bu miktann üç dört misli Türk yabilirsiniz ? mut Paşa, tstanbulda bu!tmamaz<*.ı. ralısmın mubarek kanlarile suladıklan Sözlerimizi telhis ehneğe lüzum yok. Fatih devrinde tsmail Bey değil, faÇanakkale için neden biz de böyle ! Kücük bir parçasını, üç sühmluk bir kıskat hadım tsm'il Pasa atlı bir am ral kitap yazmıyalnn? Çanakkale mucizej mmı gördyğümüz şu tarihî tefrikanın vardur. Bu zat, Midillinin zaphndan beş sini gelecek nesillere bütün tafsilâb'İAj tarihle zerre kadar münasebeti olmadjsene evvel donanma kumandanlığmda anlatacak bir eserimiz neden ohnasınj ğmı vîizuhla gösterdiğimizi sanıvoruz. bulunmuş, ehüyetsizliğine b<naen az • Yzlnız bir soile yer var: Türk okuyu Biz tarihi yapıyoruz ama yaztmyo ledihnîsh'r. Midüliye gittiği bile vâkî deculanna Türk tarihinin devrimize en ruz. Halbuki yapmak kadar yazmal ğildir. Bu adaya, akın veya ziy?ret suyakın bulunan sahifelerini bu kadar vanta vazifemizdir. retile gidenler Amiral Hamza ve Yu lış okutmarun, tarihi bu derece tahrif etnus Paşalardır. Son muhasaarda do menin sebebi ve zevki nedir?.. nanmanm başmda Sadrazam Mahmut Sebebi «büğisizhlc» diyeceksiniz. Paşa vardı. Fakat zevkini tesbit etmekte şüphe yok Midillinin zaph yılında tstanbulda Atina 13 (Hususî) Esld Hariciki benim gibi mütehayyir kalacaksmız. «Sinyör Civüvani» ath bir Venedik el ye nazın M. Mihalakopulosun hüku O hslde elbîrh'ğile bu eserin muharri çisi yokhı. Fatihin, payitahtmda bir balmetle teşriki mesai ederek kabinede rinden de ve onun benzerlerinden de yöz (Venedik elçflerne balvöz derlerbiraz insaf ve tarihe hürmet, temenni bir mevki alacağı hakkmda hükumet di. Bu kelime, ayni elçîlere Fransızla edelim. taraftan gazetelerin neşriyatmı M. Mi« rm bayle demelerinden almmadır) buhalakopulos tekzip eylemiştir. M. TURHAN lunmasma muvafakat göstermesi gercl M'dilb'nin almmasından evveldir ve 18 nisan 1454 te imzalsdısh ahimame ü zerinedir. Lâkin 1462 yılında, yani MiAtina (Hususî) Yunanistanda dillinin zaph senesinde Venedik Cum bir turne yapmakta olan Süreyya huriyemıin tstanbulda bu^undurduğu Pasa operet heveti mühim şehirleri elçinin adı Ciyüvani değildir. Osmanlı dolastıktan ve Türk san'atini alkıştarihinde Venedik balyözleri, bizzat Hayat Ansiklopedisi bir lattrktan sonra şimalî Yunanistana Osmanlı elçilerinden daha doğru bir defaya mahsus olmak ühareket etmistir. Yunan hükumeti, şekilde mazbuttur. Yıldınmm oğlu Ezere çıkmış olan elli cü Türk san'atkârlarına bir cemile ol mir Süleymanla muahede imzalıyan ziinü on beşer kurustan mak üzere heyetin her türlü pul, «François Foscari» den baslıyarak sı • veriyortız. Bu fırsat yainız kazanç ve maliye hissesi mecburi • rasile Sebenico, Silvestra Morosini, Joyetlerinden muaf bulunmasını kaannes Adorno ve Fatihin ilk kabul etrarla«tırmış ve Maliye Nezaretince h'ği elçi Marcello, raporlarile ve bilumum şehirlere gönderilen, restercâmeihallerile tarihe g'ecmislerdir. tarihine kadardır Daha mt bir tezkerede Türk ODeretinden «Ciyüvani Daryo», ancak 1479 da ve üç haftanız kalmıştır. Acehiçbir hükumet hissesi «lınmaması «Tomas Maliperi» den sonra tstanbu'a emredilmiştir. Yunan hükumeHnin bu le ediniz. gelmiştir. Onun balyöz olduğu tarih, dostane kolaylığı şayani takdirdir. Midillinin ahnmaımdan tam on yndi Süreyya opereti elyevm Kava'sıda yıl sonraya tesadüf eder. bulunmakta ve hüsaü kabul gör • «Midilli» nin Venedikliler elind'etı mektedir. değil, Cenevizli düka «Nikolas Gatelo M. Mihalakopulosun bir tekzibı; Yunan hükümetinin bir opere heyetimize cemilesi Acele edîniz 1 mayıs I