Casuslar arasında 42 liklerin plânını nasıl elde ettim? 4 Nakili: A. DAVER ( Şehir ve memleket haberleri j Siyasî icmaı 'Camhuriyet 22 Mart 19b4 Ekmekten vergi Toprak Bayramı D Silâh meselesi ve Cemiyeti Akvam Muharrir; on üç yaşında bir çocuk olduğu için kitabı basılmıyoı Iki sene evvel ben de karştda ayni şeyi tekrar etmiştim. (Zabitin karşıda dediği yer Bahriye Nezaretinin karşısındaki Hariciye nezaretidîr) hatırhyorsunuz değil mi «fen • dim? Bize dahna iyi haberler veren MoHer, Borkum adasmdaki en büyük toplann 28 lik havanlar oldugunu yeminle tekit ederdi. X de bu«ıu tekrar ediyor ve 10,5 luk mü teharrik bataryalardan da bahsediyor. Adada yapıldığını haber aldigımız yolların bu toplar için inşa edildiği anlasılıyor. O tarihlerde Borkum adası, doğru ve yanlış, Simaldenizinin sev • külceyşî anahtarlarından biri addedilirdi ve muhasamat başlar başlaınaz bir baskınla bu adanm zaptı, Aîman tehdidine karşı Amiral Lord Fisher (Fişer) m hazırladığn harp plâninm en esaslı maddelerînden biri idi. Almanya da, böyle bir hareketi derpiş ettiği için 1909 dan beri Borkum adasmı tahkitne başlamıştı. X adanm sabit tahkimatı, gizli telgraf ve telefon kablolan, telsiz îstasyonlan, dar hatlı demiryolu, kırmsaliar arasında mevzi alacak olan 10.5 luk toplann miktan hak kında her türlü malumatı vermiş • ti. Pek mahir bir el tarefmdan çi ziimiş olmakla beraber herşeyi tmikemmelen gösteren bir kroki ile krokiyi izah eden mufassal bir rapor, Almanlarm Borkum adannda esrar namına birşey bırakmamıştı. dar •öyliyelim ki X sivil bir adam olmasına rağmen mükemmel bir casustu. X çocukluğundanberi, deniz iş • lerine meraklı idi. Daha hayata a • tılmadan evvel, bütiîn bahriye salnamelerinde tngiliz donanmasına ve diğer donanmalara ait her türlü malumat ve tafsilâtı ezber bilir, halkla beraber tersaneleri ve tez jrâhları gezdiği zaman, refakatlermdeki resmi rehberlerin ki ekserisi ya tnütekait bahriyeliler, yahut ta şimdi polislik yapan sabık bahriye askerleri ve çavuşlan idiler yan lışlannı çıkarırdı. Daha çocukken, Japo*Jarın Çin lilere karsı kazandıkları Salu deniz zaferi hakkında bir risale yazmıştı. Bunu bastırmak üzere bir tâbie götürmüş, tâbi kitabı okuduktan sonra basmağa razı o'mus, fakat mu hatririnin 1213 yaşında bir çocuk olduşrunu ö*rerînce vaz geçmişti. X in, daha 14 yasmda iken kü tüphanesi hep bahriyeye ait kîtaplarla dolu idi. Bu yaştan itibaren Amerikada, Kanadada uzun seneler adeta bir asiret hayatî yaşamış, sonra Avrupanm bîrçok memleketlerini ziyaret etmiş, bu arada Al manyada da epey müddet oturmuş, almancayı mükemmelen öğrenmişti. X, bu lîsanı asrî diHerin en kfba • nndan ve en ifade kabiliyetî yük sek olaniarmdan birî addederdî. Buğdayı koruma vergisiDün Halkalı Ziraat mektebinde bayram tes'it nin lâyihası Meclise olundu, toprak ve çiftçi bir gün tatil yaptı verildi Buğdayı koruma vergisi içm hukumetçe haztrlanan kanun lâyihası Meclise verilmıştir. Lâyiha Meclis encü menlerinde tetkSc edilmektedir. Yeni kanunun bugün yarm müzakere edilerek nisandan itibaren tatbtk edileceği söylenmektedir. Vergi ekmeğin kilosundan bir kunış alınmak suretile tahsil edilecektir. tstanbul Damga matbaasına şim • diden Maliye Vekâleti 685 müyon ttne veni vergi pulu sipariş etmiştir. Bu pullar 20 paralık, 1 ve 2 kurusIuk olmak üzere üç turlüdür. 2 0 paralıklar yanra, 1 kuruşluklar bir kiloluk ekmeklere, 2 kuruşluklar da francalalara yapıştınlacaktır. Bir hesaba gore Tiirkiyede bir senede 6 8 0 müyon ekmek yenmektedir. Maamafih matbaa günde ancak 1,5 milyon pul basabHeceğî içîn pullarm yetismesi imkânsız • lığı karsısmda verginin undan aknacağı söylenmektedir. O talya Başvekili M. Musoünf Orta Avrupada vücude geardiği siyasî v« iktısadî bir blok ile ttalyanm mev kiini sağlamlaşhrdtktan sonra silâh me selesini ve ayni zamanda Cemiyeti Akvam meselesini ciddî surette ortaya atmakta beis görmemiştir. M. Musolini ttalyanm takip etb'ği siyasetin mahiyetini açık olarak anlat mak için silâh meselesi hakkında bir taraftan Fransa ile Almanya ve diğer t» raftan İngiltere ile Fransa arasmda cereyan etmekte olan müzakerelerin alacağı son ve kat'î neticelere intizar e diyordu. Almanyanın Fransaya verdiğ son cevapla Fransanın tngiliz muhhrasoıa verdiği cevap bu müzakerelerin gene beklenen neticeleri vermediği ne şüphe bırakmadığından M. Muso'ini dahi faşist intihabatmın arifesmde irat eylediği nutukla ttalyanm siyasetini, düşüncelerini ve kararlarını kat'î bir lisanla anlatmıştır. Adeta bu nutuk Fransanm tngiliz muhnrasına verdiği cevabın dolayısile bir karşılıgı oluyor. Malumdur ki silâh meselesinde ve Almanyanm müsavat hakkına binaen silâhlannMsı hususunda ttngiltere ile ttalyanm esas düşünceleri birbtrinden pek farklı degildir. Fransa ise tngiliz muhbrasma cevabuıda Almanyanın silâhlanmasına esas itibarile taraftar olmadığmı, Versay muahedesinin hilâfma Almanyanın şimdiden silâhlanmakta olmasına ahden dahi cevaz veren ve ayni zamanda Fransanm teslihatmı îndirmesine lüzun gösteren br muahede projesmi kabul edemiyeceğini bildirmiştir. Buna karşı M. Musolini demiştir ki: «Süâhlan bırakma konferansınm iflâs ettiği artık inkâr edilemez. Çok silâhh galip devletler silâhlannı azaltmaktan istinkâf ederek Versay mujahedesini ihlâl etmişlerdir. Şimdi Almanyayı silâhlanmaktan men için mezkur mu ahedeye istinat edilemez. Almanya gibi büyük bir devleti müdafaa silâhlarm dan mahrum etmeği düşünmek bir hayaldir. ltalyan muhhrast Avrupa devletlerinin muhtelif ve yekdiğerin* zıt menfaaüerini telif etmeğe çalış mıştır.» MÜTEFERRtK Telefon ücreilerine ait teberrunameler Telefon Şkketinden geri almacak paralar için abonelere tevzi edil • mek üzere hazırlanmakta olan teberrunamelerm tabı işi bitmiş, abonelerin adresleri kısım, kısım tes bit olunmuştur. Bu teberrunameler bugünden itibaren dağıtılmağa başlanacaktır. Teberrunamede aboneler Tele fon Şirketinden matlupları olan parayı «tstanbul belediyesince yaptı rılacak hastane paviyonile hastane işlerinde kullanılmak üzere tama men Belediyeye terk ve teberru> ettiklerini ve «şirketten kabz ve tahsil edilmek üzere tstanbul belediyesine salâhiyet ve mezuniyet vecdiklerini» bildirmektedirler. Toprak bayramtna iftirak edenler Halkalı Ziraat mektehi binası önünde, toprak bayramında köylülere ziyafet çekiliyor Toprak bayramı, dün, hususî merasimle Halkalı Ziraat mektebinde tes'it edilraistir. Bayrama iştirak için davet edilenler arasında Vilâyet, Belediye erkânı, Şehir Meclisi azasi, matbuat müntesipleri vardı. Civar köylerin her birinden de ikişer köylü davet edilmişlerdi. Saat on ikide merasime Reisicumhur Hazretlerinin resimleri, Türk sancağı ve başaklarla süslenmiş oIan konferans salonunda başlan mıştır. Evvelâ talebe grup halinde sahnede Utiklâl marşını pek mükemmel bir surette söylemiş ve alkışlanmışlardjr. Talebe namına hazıruna bir nutuk irat edilmiş ve Cutnhurî yet hükumetinin ziraate verdiği büyük ehemmiyet izah olur^uştur. Sonra sabık ziraat müdürü Nesip Bey bir nutuk irat etmiş, toprak bayramını anlatarak: < Bu yeni birşey degildir. ilkbahara girdiğimiz ilk günü tes'it îçin eski şark hükumetleri, Nevruz dedikleri bugünü tes'it ederlerv di. Bilhassa Zerdüştilerden bu âdet diğer şark kavimlerine intikal et miştir> demiştir. Bundan sonra davetlilere mek • tebin kendi mahsullerinden hazır lanan yemekler ikram edildi, m;ktebin her tarafı bahçesi, bağı, çiftliği gezdirildi. Burada bilhassa yeni yapılan tavukçuluk ensti'sü, yu • murtalardan nvakine ile clvciv çıkarılması nazari takdirle seyredilmiştir. Toprak bayramı memleketin di ğer yerlerinde de tes'it edilmiş, çiftçi ve toprak dün istirahat et • miştir. Nasıl casus o'muşiu ? X sergüzeşt hayatından zevk aldığı için, onu 25 yaşında şimalî Avrupada buluruz. Burada senelerce hummalı bir hayat geçirdi. Bu ta • rihte Almanyanın denizdeki şevket ve satveti, her gün biraz daha artı yor, Alman donanması gittikçe büyüvordu. Harp gemilerinin ezelî bir âşıkı olan X için bu inkişaf ve te rakki ile alâkadar olmamanm im • kânı yoktu. Kiel limanım, Elbe ve Weser sahillerini tesadüfen ziyaret ettiği zaman, harp gemilerî ve on> ların techizatı hakkındaki bilgisi sayesinde gördüğü birçok şeylerin kıymet ve manalarını takdirde gecikmedi. X o tarihte istihbarat hizmeti ile asla alâkadar değildi ve casus olmağı aklmdan bile geçirmiyordu. Yalnız, o zamanki vazifesi icabı Alman edebiyatını dikkatle takip ve mütalea ediyordu. Bu sayede Almanya Bahriye Nazın Amiral von Tirpitzin Alman efkârı umumiyesinde donanmaya karşı muhabbet ve alâka uyandırmak tnaksadile yaptır dığı porpaga^ianın nekadr kuvvetli ve müessir olduğunu gördü. Bu sid detli propagandanuı Alman nvlleti aratında tngiliz düsmanlığınm yıldınm süratile büyümesinde ve yayılmasında büyük bir âmil ve mes'ul olduğunu anladı. (Mabadi var) Casus X in faaiiyeti Bahviye Nazırının yanındaki iç timadan sonra Almanyaya gönde rilmiş olan casus X, ilk sekiz ay zarfında çok iyi iş görcnüş ve âmirleri tarafından tebrik edilmişti. X Al • tnan tezgâh'anndaki harp gemilerinin inşaatı, Şimal ve Baltık denizi sahillerinde yapılan yeni tah kimat topçuluk ve torpitocu luk îtibarile Alman babri yesinin elde ettiği tekâmülât hak kında çok kıymetli malumat ver misti. Casus X m gittikçe daha iyi çahşacağı da şüphesizdi. Çünkü mesleğine alışıyor ve tecrübe sahibi o • luyordu. O tarihlerde tngîlterenin denix hâkhniyetini ve satvetini tehdide başlamış olan Alman bahriyesi hak • kında malumat almak, Ingilizler içm hayatî bir ehemmiyeti haizdi ve bu "hayatî ehemmiyeti haiz olan işi büyük muvaffakiyetle başaran bu esrarengiz X kimdi? Aradan bu kadar sene geçmiş olmasma rağmen, tngiliz întellicens Servisinm casuslarından hiç birnin hakikî hüviye tini meydana koymamız doğru de • ğildir. X in istibbarat teşkilâtma nasıl girdiğini anlatmak çok merakh bir hikâye olursa da devletin esrarını saklamak mecburiyeti bizi bundan menediyor. Yalnız su ka Ankarsda Toprak ba/ram Ankara 21 (Telefonla) Bu sabah saat onda burada mevcut mektep talebesi, ziraatçiler ve ziraat enstitüsü muallimleri Ziraat Ens • titüsünde toplanmışlardır. Enatitü rektörü M. Valke toprak bayramını kısa bnr hitabe ile izah etti. Fakülteden Salih ve Rüştü Beyler millî ve beynelmilel bayram olan bugünün ayni zamanda Ergenekonun senei devriyesi olduğunu söyledi ler. Maarif Vekili şehrimizde Dim sabahki trenle Ankaradan şeh rimize gelen Maarif Vekili Hikmet Bey öğledcn scnra Maarif idaresinde saat dörde kadar umum müfettişlerin işli • rakiîe \apilan toplantıya riyaset etraiştir. Bu toplantıda orta tedrisat ıslahatı işleri gcrirşülmüştur. Gizli nüfus kayıtları tkind tesrin içinde af kanunu çık • tıktan sonra gizli nüfustan 18,514, birracflcânunda 72,699, ikmcacânunda 84,355, şubat içinde de 193,203 nü • fu« kaydedilmiştir. Mart ayı içinde Dahiliye Vekâletinm aldığı tertibat sayesinde 662,657 gizli nüfus kaydedü • miştir. Her tarafta devam etmekte olan gizli nüfus kaydi mayıs sonunda bitecektir. Gizli nSfusun 1,5 milyonu bulacağı tahmin edilmektedir. ADLÎYEDE ÜNİVERSİTEDE fldliye yangını davasında bir ifadenin tavz.hi tztnir Ağirceza mahkemesinde devam etmekte olan Adliye yangını maznunlarına ait davanın geçen celsesnkle şahıt sıfatile tstanbul belediyesi makine mühendisi Nusrat Bey de dmlenmişti. Nusrat Bey, dün kendisile görüşen bir muharrirrmize mahkemede verdiği ifadenin Milliyet refikimizde çık an şekli hakkında su izaharı vermiştir: « Vali, Polis Müdürü ve Müddeiumumî Kenan Beylerin benzuı deposile uğraşarak Adliye binasına lüzumu kadar ehemmiyet verme dikleri şeklinde ifadede bulundu ğuma dair Milliyet gazetesinde çıkan yazı doğru degildir. Mahkemede söylediğim sözler aynen zabıtta vardır. Her halde bu; bana izafe ten ve kasten oradan vendirilmiş bir haber olsa gerektir.» iktısadî ve içtmaî ilimler enstitüsü Hukuk fakültesine roüflıak olarak açdacak olan iktısadî ve içtimaî ilimler enstitüsünün bütün haznlıklan ik • mal edOmiştir. Enstitü 31 mart cumar tesi günü açılacaktır. Enstitüye Hukuk, Edebiyat faküilesi profesörlerinden bazılan tayin edil < miştir. Enstitünün profesörlerini ordi naryüs profesör Röpke, tbrahim Fazıl, Kessler, Rüstov ve Nöimark gibi âlimler teşkü etmektedir. Bedestende satılan incinin kıymeti Türkiye orman servetinin vaziyeti (Başmakaleden mabat) rine iyi usul koymağı tavsiye etmck istediğimiz görülür. Filhakika biz or manların tahrip olunması hâdisesinin verdiği şiddetü bir aksülâmelle kat'iyatın bilkülliye ta*ili taraftarı olmu • yortız. Kat'iyatı değil, tahribatı me netmek lâzımdır. Çünkü ormanlarda çalışılma herkese, haHta ve hükume. faydalı bir faaliyet mevzuudur. Tah ribatı bertaraf edecek usullerle bu faaliyetin devamına imkân buakmak lâzımdır. Bunun nasıl olacağını erba bt pekâlâ tayin ve tesbit edebilir. Bİ2 Vekâletin bu isi bu suretle tanzim etmekten âciz kalmıyacağına kaniiz. Türkiyenm kaç yerinde kereste imali için kat'iyat yapılır? Nihayet bu maktalan kontrol etmekten âciz kakr mıyız? Asla zannetmiyoruz. Ormanlann kat'iyatında tahribata bakarak orman işletmslerini devlet elile yapmak fikri bize bizde tatbikı çok zor bir iş gibi görirnür. Bazı Av • rupa memleketlerinde bu içîn böyle yapılması, onun aynen o şekillerde bizde de yapüabileceğine delil diye ah namaz. Kontrol gibi baıit bir işi tat bik etmekte müşkülât çeken hükumetin işletmeyi doğrudan doğruya ele almakla iç'itden zor çıkacağı büyük ve karışık bir işe girmis olacağmdan bi hakkin korkarız. Nihayet yapılmaz iş degildir ama bunun bizde yüzu asta • rmdan daha pahalı bir iş olması teh likesi de yok degildir. Bir vakit bu maksatla Karaderc «r manlanna doğru dar bir şnnendifer yapmağa kalkısmıştık ta bu teşebbüsü bu şimendiferin güzergâhını tayin et mek hususundan başlıyan zorhıklar içinde terkehr:eğe mecbur ohnuştuk. Hele bütün dünya keresteciiiğinin büyük bir buhran geçirmekte olduğu şu sırada ormanlarda devlet işletmesini tasavvur etmek, Törkiyede kereste sanayiini bütün bütün durdunnak de mek olabilir. ötedenberi bizde bazı hamiyetli zallann: OrmanUr tahrip olunacaklarına hiç kesilmiverpk olduktan gibi kal • sınlar, daha iyıdir. Diyegeldiklerini bilhriz. Bu en kolay bir hal turetidir. Fa • kat acaba bu hareket tarzı orman servetini olduğu yerde mahvolmağa terketmek demek olmaz mı? tşlemiyen ormanlan harap olmaktan nasıl kur • tarmış bulunacağız? Bizce orman servetimiz üzerinde müspet ve müteaddi bir programa ihtiyaç vardır ki bu program ormanlar da hem kat'iyat yapılmak, hem de tahribata meydan vermemek lâzıme lerile temin olunabilh bir sıra tedbir • lerm mecmuu olacaktır. Tahribat bahsinde Atıf Beyefendi hususilik iddiası felâketine maruz ormanlarımızı unut muştur. Guya Türkiyede birçok or • manlar şunun bunun eba ve ecdat • tan kalma malikâneleri imiş. Yalan dır, Türkiyede böyle şey yoktur. Bu mesele üzerinde tekrar konuşacağız. Geçenlerde Sandalbedesteni mü • cevherat şubesinde yüz kırk lira kıymet konan bir incinin hakikî olmadığı hakkında bir ihbar yapıltnış ve bunun üzerine Belediye müfettiş • leri tahkikata başlamışlardi. Bu hususta yapılan tahkikat bitmiş; mevzuubahs inci salâhiyet sahibi kimselere gösterilmişti. Yüz elli lira kıymetinde bulunduğu, muame lede bir yolsuzluk olmadığı ve ih • barın eski muhamminler tarafından yapıldıği anlaşılmıştır. ŞEHİR ÎSLERİ Hayat pahalı ığt nisbeti tstanbul ticaret ve sanayi odası tarafından ikinci kânun 1934 tari hine ait (geçinme indeksi) neşre • dilmiştir. Ana, baba ila biri bir buçuk, diğeri yedi ve üçüncüsü de on beş yaşlarında üç çocuktan mürekkep orta halli bir aile nazari itibare alınarak tanzim edilen bu indekse nazaran bu aya ait geçinme mas rafı tstanbulda 125 lira 87 kuruş 76 santimdir. 1914 senesinin ayni aymda böyle bh ailenin aylık geçinme masrafı 1157 kuruş 46 santim tutuyordu. Bu sözler Fransayı ve müttefiklerini «îlâhlarmı azaltmıyarak Versay mua hedesini ihlâl etmekle itham eylemekte, Almanyaya da hem silâhlanmakta haklı olduğunu, hem de bunun Versay muahedesine istinaden menedilemiyeceğini anlatmaktadu*. ttalya Başvekîlinin Fransayı çok mîr teessir eden sözleri bundan ibaret degildir. M. Musolini silâh meselesinm iflâsile Cemiyeti Akvamm ortadan kalktığını dahi üân etmiştir. Fransa hükumeti tngiliz muhtırasına verdiği cevapta Cemiyeti Akvanun sulhu muhafaza edecek yegâne nüiessese olduğunu ehemmiyetle kaydet mişti. Buna karşı M. Musolini nutkunda demiştir ki: «ttalya hükumeti Cemiyeti Akva • mın ıslahuu teklif etmişti. Devletler dahi esas itibarile bu teklifi kabul et miştiler. Bu ıslahat terki teslihat konferansuun mesaisini rkmal eder etmez yapılacakh. Lâkin konferans iflâs ettiğinden Cemiyeti Akvamm tslahı ar • tık zait ve lüzumsuz birşey oluyor. Cemiyeti Akvamm inhilâlini kabul ve itiraf etmek daha doğru bir hareket olacaktır.» Bu sözler adeta Cemiyeti Akvamm gömülrnesi demektir. M. Musolminin nutku Avrupada vaziyetin son derecede nezaket kesbettiğine şüphe bırak ' mıyor. Galatasaray mezun'arı Galatasaraydan 1910 1920 seneIerinde mezun olanlar da dün saat 18 de cemiyet merkezinde toplanraışlar ve bu tarihte mezun olanlar için görüşmek günü olarak her ayın ilk salı günunü intihap etmişlerdir. tlk görüşme günü 3 nisan salı günü olarak tayin sdilmiştir. Galatasaray lisesinden 1920 sene sinden sonra mezun olanlir da bu akşam saat 18 de toplanacaklardır. Adliye yargın yernden 19 kasa çıkarıldı Adliye yangtn yerîndeki hafri yata devam olunmaktadır. Şimdiye kadar Adliye dairelerîne ve sulh mahkemelerine ait olmak üzere on altı kasa meydana çıkarılmıştrr. Bu kasalar bugün bir heyet huzurunda açılacaktır. Kasaların içinde pek mühim şeyler olmamakla beraber bulunan evrakın da yanmış olduğu tahmin edilmektedir. MUHARREM FEYZt Ağaç koruma karunu Ziraat encümenine sevkedilmiş olan tstanbul şehri ve civarı ağaç • larının korunması hakkındaki ka nun lâyihasının müzakeresi bitmiştir. Kanun yalnız İstanbul civarındaki ağaçlara değil, bütün Tür • kiye şehirlerine ait olması kaydile Meclise sevkedilmiştir. Hususî bahçelerde bile olsa hiçbnr ağaç orman fen memurlanndan müsaade alın madan kesilmiyecektir. Müsaadesiz ağaç kesen veya kestirenlerden 200 lira para cezası almacağı gibi, üç aydan iki seneye kadar da hapis cezası verilecektir. , > Beledije meımırn Lkooperat.fi iç.imaı Belediye memurin koopsratifi idare heyeti dün saat dört buçukta Belediye memurin kooperatifi bi nasında toplanmıştır. Toplantıda senelik rapor ve bilânço okunmuş, kabul edilmiştir. Eski idare heyeti aynen ipka edilmiştir. Sıhhate muzır fereyağı Köylü kıyafetinde bazı kadm ve erkeklerin ötede beride köyden getirdiklerini ve halis olduğunu söy liyrek tereyağı satmakta oldukları ve son günlerde bunlann gittikçe çoğalmakta olduğu görülmüştür. Vaki olan şikâyet üzerine bu yağ lardan alınarak tahlilhaneye gön derilen nümunelerde bunların karışık ve sıhhate muzır olduğu anla şılmıştır. Belediye riyaseti bu hu susta tedbir alınması için alâkadaırlara emir vertniştir. Döviz îaça'çıları Döviz kaçakçılığı ile maznun buluınanlardan dördü hakkında istintak hâkimliği tarafından tevkif karan verilm:sti. Maznunlar bu ka rara itiraz etmişlerdir. ttirazlaı tetkik olunmaktadır. Pazartesi günü bayram tstanbul Müftiliğinden: 25 mart 934 pazar günü zilhiççenin dokuzuna müsadif olduğundan arife, pazartesi günü de (Kurban) bayramı olduğu îlân olunur. Bayram namazı Saat Dakika Bomba suçlularının muhakemesi Bomba taşımak ve iftira suçlarile maznun ve mevkuf bulunan tüccardan tbrahim Beyle arkadaşlarının muha kemelerine cumartesi günü üçüncü ceza mahkemesinde baflanacakür. Yurttaş Türk Cumhuriyetinin kudretli feyzi seni başindan ayagina kadar yerli malı ıle giyindiriyor ve suslüyor. Artık yerli malı kullanmak ve giymek senin en yük sek vazifendir. M. !. ve T. C YUNUSNADt 6 12 33 03