Cumhuriyet SON TELGRAFLAB GÜNÜNE GÖRE: İZMİR MINTAKASINDA TETK1KLER: 9 Bir hareketin manası tskelede, tam vapur kaHcaeagi zaman kapı kapanınca, ne yapar sınız? Btı, ne işinizin acele oluşuna, ne geç kahşınıza, ne de kıymetli vaktinizi kaybetmek Utememenize bakar. Bu, tamaraile bir mizaç, bir karakter meselesidir. ^ Kapanan kapılar önünde birçok kisi vardır: Kimi, olduğu yerde tepinir. Kimi, apışır kalır, afal afal ba • kar. Kimi, sağa sola koşar, ileriye f«> riv>? hamleler eder. Kimi, kapıyı sarsar, yumruklar, tekmeler. Kimi, bağırır, çağmr, küfür eder. Fakat bir de, Kadıköyünde ol • duğu gibi kapıları üstleri açık de • mir parmaklıkh bir iskele tasav • vur ediniz. O zaman, vaziyet degişir. Vapur kalkacağı zaman. iskele metnuru kapılara zinciri geçirir ve asma kiiidi vurur. Vapuru kaçıranlar, evvelâ bu demir parmakhk kapıların önünde biran şaşırarak dururlar; sonra: Kimi, hafif esnek duran kapıyı sarsar. Kimi, şid'detle iter, zinciri koparıp kapıyı açmak ister. Kimi, memura yalvarır. Kimi, bagınr, çagırır. Kimî, başmı iki yana sailıyarak vapurun i»keleden aheste aheste uzaklasmasını seyreder. Kimi, parmaklığa trrmaaır ve tictünden asarak vapura atlar. Kimi, derhal geri döner, bir otomobille Haydarpasa yolunu tutar. Kimi, sandala biner, Haydarpaşaya geçer. Vapurda, daima güvertenin eamekânlı yerinde, iskele tarafında oturdugum için, bu hallerin heraen her türlüsünü, her çesidini gördüra. Lâkin dtin, öğle vapurlanndan bi« rile inerken, vapurun tam kalkaca* ğı zaman gördüğüm manzarayı, h&diseyî, vak'ayı, haii ne dîyeee • gimi saşırdım, Bmrüm oldukça unutmıyacağim. Hareket zamamnı ilân eden zil çalınmış ve susmuştu. tskele me • muru, kapıyı kapadı ve zincirleyip amsa kilidi vurdu. Gemç bir bey, koşa kosa geldi ve çevik bir sıçrayifla parmaklığın üstünden atladı. Arkasmdan biri, onun arkasmdan biri daha, böylece vapura yetiştiler. Orta boylu, koyu lâcivert paltolu, koluna semsiyesini takmıs, arfeta kellifelli, efendiden bir adam, ağır ağır kapıya yaklaştı. Vapur, daha henüz açılmamıştı. Vapuru kaçırdığı halde hiç telis etmiyen, temkinini bozmıyan bu adamın soğukkanlılığına bakiyordura. Sol elini uzattı. Merakım ziyadelefmisti. Acaba ne yapacaktı? Sogukkanlt adam, sol eltle zinciri çekti ve sağ elini de uzattı ve çok alifkan bir tavırla, acaba yanm mı kapanmış. nasıl açıhr gibi, kilidi muayene etti. Bu tavn, bu hali, bu hareketL ilk defa görüyordum. Eğer ben orada olsaydıro ve salahiyetim de olsaydı, o adamın ceplerini arardım. Çünkü, maymuncuk bulacağıma emindim! MAHMUT YESARt Avam kamarasında işsizîerin nümayişi İisizîer «kahrolsun millî hükumet» diye bağırdılar ve bir boğuşmadan sonra dışarıya çıkarıldı'ar Londra 2 (A.A.) Son günler • de imzalanan muvakkat Sovyet . In • giliz ticaret mukavelesi müzakeresi es» nasında, Avam Kamaravnda yanm düziine kadar yiirüyüş yapmış olan içsiz, halka mahsus sıra'ardan kalkar?k bir • birini tnüteakıben «Kahrolsun nrrilii hükumet» diye bağırmışlardır. Kısa bir boğuşmadan sonra işsizler dışanya çıkanlmıstır. Buna benzer hâdiseler tekerrör et miçtir. Birçok işsiz'er daha yakalana • rak meclisten dtyarıya çıkanîmıştır. Âkhisarda bir gün Tütün vaziyeti Millî mücadele hatıraları Iktısat Vekilinin bir nutku Buhran ve biz Akhisar, seyahatimizin Ege mıntakasindaki kısmmın son merhalesi oldu. Baldcesir yolile Karacabey ve Bursaya gttmek için zaten Akhisardan geçe cektik. Mahmut Celal Beyefendi tz • mire kadar gelen eski dostu ve arka dası Akhisar Cumhuriyet Halk Fırkası reisi Mehmet Beyin davetini kabul etmis, Âkhisarda bir gece kalmağa karar vermisti. Ayni zamanda fırsattan istifade ederek burasmın umumî va ziyeti, bilhassa tütün vaziyeti hakkında malumat almak ve bütün Ege mıntakasınm müşterek derdîni teşkil eden iskonto ve iskarta meselesi etrafmda tütüncülerin ne düfündüklertni öğrenmek te miimkün olacakh. tste bu çifte maksatLadır ki Izmirden Akhisara mütevecdhen yola çıknusiik. Tren Manisayı geçtikten sonra Sa ruhanlı îstasyonunda Celâl Beyefendinin vagonuna bir Akhisar heyeti geldi. Heyet arasında lş, Ziraat ve Akhisar Tütüncüler Bankalan müdürleri de bulunuyordu. Bankacılarla ilk muhave • reler tabiatile tütün vaziyeti etrafmda cereyan etti. Verdiklert izahata göre bu sene iyi tütünler gerek tnhisar idaresi, gerek Amerikan kumpanyalan tarafından geçen sene fiatlerine nazaran okkada yirmi bes kuruş kadar bir noksaıüa 80 • 85 kurusa satm alınmts, bune mukabil ntahsulün mühimee bir mnctanm teşkil etmekte olan iskartalar geçen seneye nisbetle S • 10 kuruş fazlastna olmak üzere 2025 kurustan sahlrm* ve tütüncüler elinde bemen he men hiç tütün kalmamıstu Tütün cihan fiat temevvüçlerine tâbi bir mahsul olduguna göre hem bu fiatlerden, hem de tütünlerimizm mtihim bir kısmmın sa hlmıy olmatmdan raemnun olmak icap ediyordu. Banka müdürlerinin izah lan arasında daha siyade memnuniyeti nracip olaeak bir nokta vardı ki o da zürram fiatlerm tekrar yükselemiye • cegini takdir edebilmiş ve maliyet fiatIsrini ona göre indirmek yoluna girmis olmasıydu Tütüncüler fiatlerden de giL fakat tütünün mubayaa sekUlerinden ve bu arada iskonto ve iskarta • dan şikâyet ediyorlardı. Bu noktada bir hayli tevakkuf edildikten sonra ertesi gün bizzat tütüncülerle bu mev zua avdet edebilmek ve banka müdürleri tarafından birer rapor yazümak Szere bahse nihayet verildL Akhisara dogru ilerliyorduk. Şimdi sos günün mevzularmdan mazinin hafaralamva intikal etrmşti. Osmanzade Hamdi Bey bana geçtigimiz ovanm sark taraflannı işaret ederek buralardaki ilk millî mukavemetin kna bir tarihçesini yapıyordu. O zaman cephe kumandanı Celâl Beydi. Nazillide Galip Hoca müstear ismile dolasan Celâl Bey bir müddet Demirci Efe ile çalıs mıştı. Sonra daha faal olabilmek için NazilU mmtakasından aynlnms, bura lara gelmişti. O sırada Balıkesirde Mecli$ Reisimiz Kâzım Pasa bulunuyor, ve Edremitten itibaren geniş bir cephedeld mi!lî kuvvetleri idare ve takviye ediyordu. Celâl Bey gibi idealist ve a» zimkâr bir arkadasın gelifi memnuniyetle karşılanmıs, kendisine Akhisar cephesi kumandanhgı verilmişti. miilî barekâtm her safhası bash bası • na birer kahramanlık destanı teskıi eder, hepsi Türk milletinin yasamak kab.liyetinin yüksek tezahürleridir. Bi • zlm tafsilâtını bir kere de yerinde dinlediğımiz Balıkesir havalisi harekâtı • nın da böyle esatirî kahramanlıklarla doltı okluguna şüphe yoktur. Halkm irinden çıkmış, munevver, gayrimü nevver birçok bahadv imanlarm müfterek maceralan ki bastan basa fera • gatin ve gözüpekliliğin saheserlerini teşkil edîyor. Uzun taftilâta, eshas ve vak'a saymağa ne haeet, Celâl Beyin kumanda ettiği geniş Akhisar cepha • sindeki millî kuvvetlerin topu topu 140 kişiden ibaret olduğunu, karşı tarafta ise brr düsman alayuun ve Ak hisardan çok uzak olmıyan Manisada bir düsman fırka sıntn buiunduğunu söylemek bu insanlann o zaman ne cür'etkârane ve ne müthiş bir savaşa atıldıklanm anlatmağa kâfîdir. Biz bu aziz hahralan yadederken tren de Akhisara yaklasımy ve kasaba servet ifade eden raahmurluğu ve si rinli&ile gülümsemege başlanuştı. tstasyonda ummadığuntz bir man zara ile karstlastık. tktısat Vekili seyahat esnasmda bütün ugradığnna sehir ve kasabalarda büyük bir alâka üe karşüanmts ounasına rağraen Akhisardaki kadar hararetli bir istikbal görme • miştik. Bütün kasaba halkı sanki orada idi. Sonradan ögrendik ki yamız Ak • hisarlılar değil, köylerden heyetler ve köylüler de gelmislerdi. Bütün bu halk Celâl Beyin şahsmda bir Cumhuriyet vekili kadar kendi esld cephe kutnandanlarmı da selâmlıyorlardı. Halk Fvkasmdan bir genç ittasyon methalmde bir nutuk irat ederek güzel sözler söy • ledi ve bu arada on dört sene evvelki müşterek hahralan andıktan sonra Akhisarlılarm kendismi iktısadi stkmtı lan tedaviye gelen bir doktor olarak değil, ileri bir millî ikhsat seviyesine irişmek yolunda bir rehber ve bir ya • pıcı olarak karşdadıklannı tebarüz ettirdi. İktısat Vekilimizm bu nutka verdikleri cevap hatırlarda olsa gerektir. Celâl Beyefendi buhran hakkmdaki gorüslerini izah ederek asd korkula cak buhranm kafalarda, göriiş ve düşünüştelri buhran olduğunu, memleketin diğer mmtakalarma nisbetle çok iyi vaziyette bulunan Âkhisarda buhran> dan bahsetmenin hakikaten yersiz olacağrm söylediler. Âkhisarda gördüklerimîz bu sözlerdeki büyük hakikat ifadesinı şahsan takdir edebümemize hnkân vermiş bulunuyor. Filhakika Âkhisarda dolaşv • ken hersey size zengtn bir kasabada dolastıgmızı üttar etmektedir. Hele istasyon civarındaki mahallede kendi • nizi Ankarada Yenişehrin sokaklannda zannedersiniz. Biri yalnız bması on altı bin Uraya çıkroış ve çok güzel dösenmiş olan iki katlı bir eve misafir ettiler. Bu ev medenî ihtiyaçlarm hepsini hisseden uyamk ve zeki bir tütüncünün evi idi ve o civardaki eşleri bir değil, beş değil, pek çoktu! Akhisardan aldıgımız intıba, bütün Ege mmtakasmdan edindiğimiz intı • balan takviye ederek bize, bizim buhrammrrm dünya buhranmm eseri ol makla beraber ondan çok başka hususiyetlerle aynldığı ve rasyonel bir çabsmanm hiç elmazsa Ege mmtakasında ve benzerlermde kanaatini vermiştir. bugünkü şartlar içinde dahi bir refah devri açabUeceği Istanbulda izinsiz Ağaç kesilmiyecek Falih Fıfkı Bey «Hâkimiyeti MilH # ye> refikimizin dünkü sayıstnda «Bir kanun» bashgt altında ve Utanbul ağaçlannın kesilmemesi hakkmda gü' zel bir yazı yazmıştır. Bu yazıyt aynen iktıba» ediyoruz: Gazeteler, tstanbul agaçlan hakkrada Ziraat Vekâletunizden Büyük Mil • let Meclisine bir kanun lâyfljası gön derildiğini yazdılar: Bundan böyle Istanbulda hususî müsaade olmaksum ağaç kesilmiyecektir. Havadisi okuyanlar, kanun lâyiha • smda neden yalnız tstanbul sehrmm bmi tasrih edilmis olduğunu şüpheaiz merak etmişlerdir. Bi>de ağaç sevgi smden yalnız bu güzel sehrimizdekî vatandaşlanmızm roahrum olduğuno iddia etmek şüphesiz kimsenm haij rmdan geçroez. Biz haber verelim: Salâhiyettar raakamlar, bir zamandanberi Utanbulda bir takun malikinelerin korularmm ve yer yer birçok ağaçlann kesildigini öğreniyor, hattâ bu tabribattan bir kısmmın çirkin bir kast Ue yapıldıgi bile haber veruiyordu. Bahçesindeki ağaca istediği gibi tasarruf edecegmi iddia eden kimseler, bu haklanndan tstanbulun müstesna ve asü güzelUği sararma istifade etmeğe kalkiftıkLtrm» da, resmî makamlarm da kendi vari • felerini yapacaklarma şüphe yoktu. tstanbulun güzelliğinden mtikam almak gibi güKinç ve çirkin bir fikir, naıd bazı kafalarda yer tutabilir? tnsan kafasmda yer tutan fikirlerin arasında e kadar garipleri, sakatlan ve h»st«la» n vardır ki buna da, pek tabiî olarak, Otthnal vermek lasra geür. Kast olarak, veya kast oknıyarak, tstanbulun ve herhangi bir Türk fen» rinin tabiatini yaralamak kimsenia hakkı değildir. Herhangi bir manzara, bir şehrin göze göninür, karakterUttk peyizajı haline geldiği vakit, onun lutuflarradan istifade etmekte sahibi istediği kadar serbesttir: Ancak o, şehrin umumî güzelliğinin bir parçaa olarak ayni zamanda şehrin ve halkm mahdır. Nasıl herhangi bir adamtn, Çam' lıea üstüne bir Çmköskü yaparak, bir milyon Idsmtn gözünü her gün rahatnz etmesine müsaade ediknezse, bir milyon kişmin ruhumı okşiyan bir ko> ruyu da kökünden keserek, sehir halkm a ıshrap vermesine de nrin verile mez. Bilâkis tstanbul şehri bilhassa Bü yük Harptenberi çıplak manzaralar arasına kanşryor: Eğer bir taraftan ağaç kesmek, diğer taraftan Bebek kıyı lannda, Cihangir nrtlarmda, ve maatteessüf, yeni yeni tstanbul taraflarm da olduğu gibi, çirkin ve her taraftan görünür binalar yapılmak usulü de • vam edip gitseydi, tstanbul tabiatfnin nihayet, bir su kesilir gibi, tükenip gideceğine şünhe yoktu. Yeni orman kammu bütün memle • kette afaç ve yeş'lliğ* karsı olan dic» katsizüklerm önüne geçecektir. Bo bahsettiğimiz kanunun bir taraftan ve yapılacak olan plânm (hatta plân yapılmcıya kadar, şimdiden konması icap eden) mâni tedbirlertn bu cere yanı durduracağma em'miz. tstanbul tabiati, bütün en kiskanç ve sert i^tnalara lâyıkür: Çünkü baslıbasma Tür kiyenm bir haznesidir. Bu hazne, iküsadî kalkınmadan ve zevkli bir ürbenizm mesaisinden sonra, gerek sehir halkmın, gerek devletin refah ve saadetine başlıbaşma hizmet edecektir. FAÜH RIFKI Silâhları birakma Almanyadan giden Bulgarlar meselesi Pariste İngiliz plânı tetkik ediliyor Londra 2 (A.A.) Lort Edenin Londraya avdeti çok büyük bir alâka uyîndırmışttr. Zira, gayriresmî olmak» la beraber salâhiyettar membalara göre, bir silâhları bırakma mukavelesi yapdraası Lort Edenin raporuna bağlı dır. Eğer rapor müsaitse, tngiltere hükumetinin, silâhları bırakma plânı üze • rine kabü olduğu kadar geniş tadilât yapması kabil olacak telâkki edilmek • tedir. Eğer rapor müsait ve beyeti u • muroiyesile kabul edilemiyecek telâkki olunursa, herhangi bir hükumetin bir baska plân verebilmesi için epey za • man geçecektir. Pari» 2 (A.A.) Londraya avdet eden Lort Eden dün, Pariste tevakkuf ederek Berlin ve Romada yapmış olduğu görüşmeler hakkında M. Dou • mergue (Dumerg) ile Barthouya (Barhı) ya malumat vermis, ve bu malumat sayesinde tngiliz muhhrasımn prensipleri tetkik edilmişttr. Fransız hükumeti bundan çıkardığı neticeleri yakında bildirecektir. Bu görüsmelerden sonra Lort Eden şunlan töylemiştir: c Görüşmeler bitti. tyi calıstık.» Birçok Sovyet teşkilâtı tezahürler yapıyoı Moskova 2 (A.A.) Umumî Sovyet teşkilâtlan, Dimitrof, Popof ve Taneni hararetle karşılamaktadırlar. Moskova, Leningrat, Harkof ve Tiflis fabrikalannda bunlarm Rusyaya dönme leri münasebetile ve binlerce kişinin iştirakfle mitingler yapılrnıstır. Bu nrri » tinglerde kabul ediien karar suretinde Bulgar ihb'lâlcileri alkiflanmaktadn. Hergün gazete idaresine Sovyet Rus • ya amelesi tarafından Bulgar ihtilâlci terine iblâğ edilmek iizere selâm ve tebrik telgraflan gelmekledir. Leningratta Ulum Akadenüsmde birçok khnselerin iştirakile Bulgar Bıtilâlcilerinin muvasalâh şerefine bir icti . ma yapdraıstır. Filyossafranbolu hattı ıkmal edüdi Dünya roilletleri arasında Para anlaşması Vasington 2 (A.A.) Gümtiş maden satın alma programmm dünya piyasası ve muhtelif milletlerin alım kabiliyetleri üzerinde bir rolü olup olmadığı hakkında malumatı olmadıgım söylemekle beraber M. Morgenthau demiştir ki: « Eğer^bütün memleketler dünya para anlaymasını kabul etseler bunun neticesi ancak selâmet ola • bilir.> Zonguldak 2 (A.A.) trmak • Filyos demiryolunun Safranboluya kadar olan birinei kismınm raşaati bitmiş olması hasebile Denizyolları tsletme idaresinee Karadenize işli • yen vapurlann bundan sonra Fil yosa da uğnyarak geçmesi tensip edilmif ve Filyosta bir acentahk tesis olunmuştur. Demiryolunun işletmeye açılmasını müteakip yol gü • zergâhmdaki koyler ve kasabalar iktısadi ve içtimat büyük mkişaf lara mazhar «lacaktır. Bu itibarla halkm sevineine payan yoktur. Bir senede ne kadar kömür istıhsal ettik? Zonguldak 2 (A.A.) Kömür havzasmdan geçen 933 senesi içinde 479,360 ton maden kömürü ecnebi memleketlere, 843,862 ton memle • ket içerisine sevkedilmiştir ki geçen bir sene zarfında havsadan imrar e • dilen kömür mecmuu 1,323,222 tondw. Bunun bedeli takriben dokuı milyon Türk lirasıdır. •ransa ve kontenjan siyaseti? Pari» 2 (A.A.) M. Lamaurera hükumetin kontenjan siyasetile ziraat mahsullerine karsı kullandığı siyaseti terketmek niyetind'e olmadıgmı söylemiştir. Fakat gümrük sahasında almış olduğu salihiyeti tamme ile, hükumet daha uygun bir iktısadi siyaset takip edebilecek ve meeburiyet altında kalmadan muhtelif iktısadî raeseleler üzerinde hakem rolünü oynıyabilecektir. ingiliz Sovyet ticaret mukavelesi Avusturya hâdisetomada 14 miliet mühendisirrn kongresi leri ve îngiltere Roma 2 (A.A.) On dört mil ingiliz • Leh ticarî müzakereleri lete mensup mühendisler bu sabah bh» kongre halinde ve ttalyan mü hendisleri sendikası binasında top • Janmişlardır. Toplantıdan maksat, diplomalı Avrupalı mühendisler fe1 iderasyonu vücude getirroek l» "'! sunu nıözakere etmektir. Fede rasyon, azasmı cihan iktısadiyatma müteallik teknik meselelerin halHne faal bir surette iştirake davet ve beynehmiel mesal börosu ile tesriki mesaide bulunmağı tasavvur etmektedir. Varsova 2 (A.A.) • tn*iliz avam kamarasi azasından M. Andsonun riyaseti altmdaki resmî tngiliz heyeti, tngiliz Leh iktısadi münasebetlerine dair ilk mUzakereleri yapmak üzere martta Londradan lıareket edecektir. Londra 2 (A.A.) Avam ka marsında, son günlerde imzalanan tngiliz • Sovyet muvakkat ticaret mukavelesi müzakereleri ticaret nezareti tarafınadn istenilen kredinin reye müracaat edilmeden kabulü ile neticelenmiştîr. Bu kabul, bilfül ve reye müracaat lürumu kalmadan tngiliz Sovyet anlasmasmm tasvibi demektir. iki Rus ftliminin ytldönömO Moskova 2 (A.A.) Umumî Sovyet teşkilâtlan, baheecilik âleminde ihtısas kesbetmiş olan ild âlimin, profesör Paehkevitch Ue Kitchinovun ümî ve terbiyevt faaliyetlerinm ellinci yıl donümünü tesît etmektedir. Bunlardan birineisi, 5 0 sene zarfında 300 e yakın eser nesretmiştir. Di ğeri de ecnebi memleketlerm sebze ve meyvalı ağaç ziraati hakkmdaki zen gin tecrübelerini tophyarek Sovyet âlemine nakletmiş ve 100 den fada edebt eser vücude getjrmistir. Havaya ilk suudun 150 ncı senesl Ratna 2 (A.A.) ttalyan Mongolflyer balonu ile havaya ilk «uudun TÜE ellinci yıldönümünü bütün ttalyan fealonlan pilotlannu» iştira » fcile t«w'it edilecektir. ttalyan mongolflyerİ İle ilk havaya cıkiş 1784 tarihinde Milânolu Andreani tara • fından yapünnstv. Faşistlerin sayısı Roma 2 (A.A.) FasUt fırkasının kuvvetleri subat ayınm nlhayetinde bh milyon doku* yü* brni geçiyordu. Şu hale nazaran «eçen senenin subatına naıaran yanm mil yondan ziyade fazlalık vardır. Fransız Çokoslovak tioaret itilâfı Pans 2 (A.A.) Pragda imza edilen Fransız Çekoslovakya ticaret itilâfname»i Çekoslovak ihracatı için Fransa tarafından yüzde 100 kontenjan verilmesini derpi» etmektedir. Buna mukabil Çekoslovakya bazı gümrttk tarifelerînl indirecektir. Fransız sanayi müesseselerine mühira siparişler yapılması da ka. raralaştırılmjftar. Bu inc millî hareketlerin hikâyesi bile insana taskın bir heyecan veriyor. Hakıkaten memleketin istilâya uğnvan ge* nıs mmtakalannda yer yer düsma^ı oyalıyarak zamanla rountazam bir kuvLondra 2 (A.A.) Hariciye Na • vetin doğmasma ve bundan daha mühim elarak millette mukavemet ve zm Sir Con Simon demiftir ki: müeadele hislerinin artmasma un'l olan « Avusturya hâdiselerini derin bir alâka ile takip ediyoruz. örft idarenin kaldnılmıs ve dahiit sulhun tesisi için tedbirler alutmış o'manna memmı num. M. Dollfuss (Dolfus) im dahilî kavganm açmıs olduğu yaralann unulması için yapdan gayretlerini görüyoruz. Ve bu dahilde sulhu iade için ya pdan gayretlerin hariçten gelecek tahrik edici müdahalelerle rahatsız edil memesini temenni ediyoruz.» Lort Edenin Paris, Roma, Berlin » ' yaretlerini hahrlatarak Sir Con Simon demistir ki: «Hükumetin Lort Edenin raporunu alaka ile karşıhyacagı ve derhal tetkik edeceğini temin edebilirim.» İngiliz Hariciye Nazırı beyanatta bulundu Postadan çalınan 34 bin Üra bulundu Niğde 2 (Hususî) tstasyonla postane arasında posta müteahhidi tarafmdan aşmlan (34,000) hra Vali Beyin ve zabıtamn gayretleri sayesinde bu *fry^Tn bulunmustur. ALISÜREYYA Konservatuvarın yayh sazlar orkestrası konserlere hazırlanıyor \ 13 kisi tevkif olundu Viyana 2 (A.A.) Müddeiumu • mî eski Belediye reisi Seitz ile eski Basveldl M. Renneri ve meb'uslardaa M. Danneberg ile Allebogeni ve sosyal demokrat fırkasından diğer on üç kisiyi adliyeye tevdi etmisür. Bu 13 kişiden ikisi A'manyaya ilfca envşlerdir. Mazmınlar vatant hıyanet cürmU ile istintak edileeeklerdir. Bulgar Kralı Oeründe Berlin 2 (A.A.) BulgarIstan Kralı B«rls dün öğleden sonra Ba*Hitler Ue förii»mü»tür. Kontervatuvar mualUmlerîle talebe lerinin dünkü provalart (»ağda orkeatrayt idare eden Cemal Reşit B«yj Ştradilik kadrosu 3 0 ldşilik olan bu orkestra, birbirini taEvvelce yazdığımız üzere, Konservatuvar mualUmleri, Cemal Reşit Beyin riyasetinde içtima ederek bir konser he kiben vereceği üç konser için hazırlanmaktadır. Heyet dün yeti teşkil etmişler, muhteüf sınıfların yüksek seviyede ta de Konservatuvarda Cemal Resit Beyin idaresinde, umumî lebelerini de yanlanna almak suretile bir «yaylı sazlar orkes provalanna devam etmiştir. Provada Konservatuvar tale beleri de sami sıfatile bulunmuşlardır. trası» vücude getirmişlerdi.