urvanunuevvei t 'Cumhuriyet '• SOIS TELGRAFLAB Ölüler 200 ü geçiyor! Fransadaki şimer Jifer faciasmm son kurbaniarı enkaz altmdan çıkarıldı, hâdise bütün dünyada büyük teessürle karşılandı Paris 2 5 (A.A.) Lanyi «nnen difer faeiasında Ölenlertn adedi 195 olarak tesbit edflmiş ise de, 10 kadar yaraîrasn haKrid'îki vchamet hasebile. bu rakamuı 200 ü tecavüz edeceği tahmin olunnyor. Cesetlerden 50 tanesmin huviyeH daha tesbit edilememistir. Sabahleyin, Reîsicumhur M. LSt> • Ton, maivetinde bircok Tmih'm sahsî yetler bulımdojra haMe, Sark »«tasvonuna giderek facia kurbanlanmn ceset Ier:nî selâmlamıştır. Dün oğleden sonra, caroan kata • rm ağır vagonian altındaki korkunç et ve ©dun yığmmin arasmdan, eon o!ülı?r de mpvdana akanlmıştır. Bugun, lokomotrfle vagonlar, I.anyî <stasyonunda bir kör hattm iszerme çek'1m'stir. Her ik* yol. SŞlevin, trenienn if lemesine h?m bulımdurulaeakhr. limat alraaduhnı ve makinistle beraber yolun açık olduğumı biidiren beyaz işareti gördüklerini tevît etmistfr. Ateşçi ondeki trenin kendi treni î le on dakîkahk kadar bir arası otdu ğomı bildiğini flâve etmish'r. Ateşçi ve makinist öndeki trenin kırmrzı fenerlerini görmüsler, istim' kesmişlerdir. Fakat faciaya mâni oiamamışlar, facianm vehametmi sis yn zGnden d»rbal pBremenvslerdir. İki yüzlü beyanat hakkmda Bulgar sefaretinin garip bir tavzihi Dün Buigaristan sefaTetinden bir mektup aldık. Bu mektup Sobranyada BulgaT Başvekili Gospodin Muşa nofun irat etti^i bir nutkun bizim muLabirimiz tarafmdan bildirilen seklile resmî zabıt ceridesindeki şekli arasın daki farkı tebarüı ettiren bü yazımızı tashih ettirmeğe matuftırr, ve BUIÇBT Başvekilinin nutkumı zabıt ceTİdesinde olduğu veçhile beyan ediyor. Eğer Tesmî bir sefaret yalnız bu kadar söyle mekle iktifa etseydi bahsi kısa kesm«k için onun sözlerini daha dofru telâkki edip geçmek tabiî oluıdu. Nabak yete Türkive matbuatında guya Bulgaris tan aleyhinde neşriyat dev&m ettiîHni iddia eden bu nota bizim ileri sürdü ğümiiz meselede kendi noktai naza nnı ispat etmek için Sofyada bİT mu habirimiz olup olmadığını dahi bile şüpheli göstermek suretile kendisi yeni ve münasebetsiz bfr münakaşaya gir • mia oluvor. Sofyada muhabirimiz yoktu da M. Musanofun sözlerini günü «fününe havadan nu aldık. yahnt biz mi icat ettik> Bunlar Sofyada, Sobranya meclisinde ve muhabirimizin RÖzierî Snünde sövlenilen sözleTden başka birşey de^ildi. Resmî zabıt ceTİdesindeki faıkı gÖTdüSümuz zaman busule gelen hayretimîz de bundandı. Notanm ifadesine bakarak insanın Bulgarlar bizim orada nmhabirimiz yok zannederek basl:a türlü soylüyorlarmış diyecegi geliyor. Bu zaiurî mülâbazalaTdan sonra ve bu tÜTİü munskaslann iki memleket münasebetleri uzerinde icra ede cegi suiteshe kuvvetle işaret ederek Bulg«T sefarethanesi notasım aynen veriyoruz: « (Cumhnriyet) ve (Republik) gazete'eri, Sobranya meclismde Basvekfl M. Musanofun notku iftîtabive verilen eevabtn monalrasası esmsmda îrat ettiği nutkn iktıbas ederlerken, ismîni bildinn.'^dîkleri Sofya tnuhabirlenne atfen, Türk Bul?ar mtinasebatma ve bilhassa Bulgar hükumetinin enerjik bir surette adem» tasvibtne maruz ba lvnan mabot Trakva komhasnnn fa alivetlerine dair olan bu nutkun, irat edilen metnile nesredîlen Vtsmı arasra • da ehemmîyetli bir f»rk İJMİumduguna isaret etmısıeıılır. Munaovc nciTaran ba «demi tasvip, îrat edilen metmde, nesrediien metmden daha kvrvet'H imiş. (CumbuHvet) ve (Re»3bl&) gazeteleri, M. Musanofu, Türldve karnsrada birî dahîle, öteld de harice mflteveecih iki ceoheli bir siyaset takip etmekle itham etmek içîn bunu Tesile yapmısrarov. Ve, DUIIUII firflnnc, Btnganstana karşı BuLçar hakumetinin takio ettiei siyasetin manası ve ehem miveti hakkmda Türk matbnahnda hâlâ devam eden ve gkgide daha ffa • rip raakalelerde akisler bokaı bir taknn haknz hücumlara baslamnlardr. Bol?ar Krt>iH«ı sefareti, ıı>cfiuul>»hs mnhabîrin hftkikî veya n>fvrtam v^rlıfı ustrmde fazla ısrar etmeden, hSkömetinden aldısı emir Szerme bîldirir kî, Basvekiim beyanatı Sobranyada ste no«T*fîsî alnvın zabitlara göre te'srrafla çekîlmîstîr, Millet Meclİsmde Bul?a nstanla Tîhkiye arasmdaki dostane mSnasebatRi mahiyetmi bOdirmek 3 • zere M. Muşanof tarafmdan soylenen sözlerm en sadık tercumestdir ve nutkun irat edilen metnfle ncşredilen metni arasmda hiçbir fark yoktar. Bulgar Krallı§ı sefareti, bu gayrilâvdc mnna kasalara haycet eden ve Türkiye Crnnnoriyetile böyük idarecHerme karşı samimî bir do«tluk siyaseti takibmden bircn hâli kalmfyan M. Mıısanofan sözlerinin bn tarzda tahrif edümesin! kabul etmez.v Antebin kurtuluş günü «Biz çok şerefli olan bugün, 12 sene evvel beşerî imkânlar üstünden aşarak harikalar yaratan Antebi anmak için toplandık» Birinet sahifeden mabat buldaki Gazi Antepli gençler, duvarlan Antebin şerefli hatiralannı yaşatan levhalarla «üalemişlerdi. Program mucibince, merasitn, bando tarafmdan çalmacak olan Utik lâl marşile başlıyacaktı; gençlerden biri, kürsünün yanına gelerek: Saat tam 17 dir. Bando gecikti. tstiklâl marşım h«p bir ağızdan soyliyelim! Dedi. Bu teklif alkıslarla karşı landı ve ayağa kalkılarak istiklâl marşı söylendi. Gazi Antep Gesçler Birliği reisi Mehmet Bey, açış nutkunda dedi ki: € Saygı değer dinleyiciler! Antebin «Gazi» atlı bir kahramanlık tembolü halinde taribe yeniden do ğuşunun 12 inci yıldönümünü yaşıyoruz. Şanlı safhalarını burada dinliyeceğimiz Gazi Antep savaşı tarihin enginlerine sığmıyan ve beşerin ta kati üstüne kanat geren bir varhk eseri olmuştur. Bu eseri Türk yaratmıştır. Türk kabramanlığınm ezelî ve fıtri oldugunu mütareke muhare • belerinde cîhana tasdik ettiren Ga • zi Antep, millî tarihimizde yeni ve mîllî bir davanın adı olmuştur. Kıymetli misafirlerkniz, aziz ar • kadaşlarrm! 12 sene evvel mavi gomlekli sefil rublu Arap sürülermin melcei olan Suriye ovalanra, tenef fus imkânından mahnrm, kizgın güıveşli, hayatsız kum çöllerini istilâ eden düştnan îhtirası, Türk hudut lannda, yeşil vadiler kenannda, Gazi Antep kalesi önünde durdu bir adıtn îlerliyemedi.» vasıtalara malik olan kuvvetli ve mağrur düsmana karşı kovmak için teşkilâtlanılıyordu.> NAUNA MIHINA Yakılacak kitap! i Bir mektubun cevabt Hüseyin Remzi Bey bu tarîhî menkıbeleri srrasile anlattiktan sonra: « Bir gun, dedi. Bir koylünün elinde beyaz bir bayrakla yaklastığı görüldü. Kövlü, düşman kumanda nınm bir mektub'untı getiriyordu. Mekruo okundu: Kehraman Arrteplilere, sehirlerini tesiim etmeleri îcin 24 saatlilc bir müblet lutfediliyor, siviller d«* dabil olmak ürere eîi silâh tırtabiiecek herkesin harp esîri olaca^ı biîdrHliyor ve harp tazmi natı olarak ta bir bucuk miiyon altın lira istenivordu. Düsman kumar»da'nı, teltliRnfn kabul ed'ldigini goster mek üzere, Ant«*p kalesinfn c«n«ba bakan cepbesine brr beyaz bayrafc, btr teslim bayrağı asilmasmı da tavsîye ediyordu. Anteote bîr tek Türk sağ bulun dukça, Antep sehr'^de tastaş üstünde kaldıkca, bu sebrin kapılan açılamazdı. Türk, kim oMueunu burada da gösterecekt?: Derhal Antep kalesinin cenuba bakan cepbesine, koskocaman bir Türk bayrağı çe kiFdv* Hüseyin Bey cepane ve harp tnalzemevnin azhği re bas gösteren achk teh' ; kesi karsisrnda aHnan tedbirleri, Antepte bir taraftan cepane y»*vİ7n«ğa da bn^lardı&ım anl*ttı. Düsmanlar bil« «Türk VeTdoT}xi» ismini verdikleri Antebin yisKrliiKne b«vran kalmıslardı. Fakat kendi acîzlerinl tevil içîn, »esrettikleri bir kî^apta müdafaanm bn derece sedit olmismı şövle tevil edivorlardi: *Kemalist ltumarfd<iTilar, mudifaa battrmn serivne makmeli tüfe*t'er koymuslardıı. Ba snretle rîcati imha Huseyîn R»«nzi B«»v, ba hamase tin. bu sîdd^ii miidafaaT.ın anc"k vatan ve ırnllet d'iygusile harelcete gec»î*ÎTM tekrarladi ve sözlerini şoyle b'tirdî: € 12 sene geçti. Bugün vatanin bu cenup toprak parcası üzerlrıde iızanan bir barabe silsileci vardır. Her tasmda sanlı bir vak'amm de» tam yarıiı olan bu harabe, mazinin o şöbretli günlertrî idrak ve iz'an lara belâğa*le havkıran ve balde de yaşıyan canli bir ifadedir. Bu ifade: Antep bir destandır. 11 bin cîvanmert Türkün kanile yazılmış bir de*tan.. diyor. tşte, Türk tarihine 11 bin şehit kamnın kaydettiği destanm mefa hirini yaratan Antebi, vatam boğa cak zulüm sevlSbesine ebedî »et olarak iman ve benliğin yalnız ana vatanin demir kıbles'nde 11 bin demir dağ kütlesinin vükselttiği bu yalçın ka leyi. Türklülün bi' ask ve iman ör neŞini sen de ev Türk vatanda»; saygı ve sevgi ile selamia!» Yer yer şiddetli alkıslarla kesilen bu nutuktan sonra Antepli gençler den Süleyman Bey, Antep müda faasi esnasında harp malzemesinin na«il temin ve imal edildiğini an lattı. Muhasara altındaki Antepte sıhrıiye müdürü olan, simdikî tıbbi adlî miid'ir muavini doktor Fabri Can Bey «Harote sıhbiye» mevzulu gü zel bir kortferans verdi. Fikret Esat Bey de müdafaaya hâkim olan fHrri izah etti. Bundan sonra Reisicumhur Gazi Hazretlerile, yüksek makamlara tazim teigrafları çekilmesine karar verilerek bu heyecanlı mer&sime nihayet verildi. Taziye telgraflart Paris 25 (A.A.) Lanyi faciası münasebetiie Hariciye Nazın, Norveç Letonva, Bulgaristan, Kolombiva îs viçre Nazı^anndan ve Ispanya, Bel çîka sefaretlerinden taziyetnameler al • mıshr. Nafıa Nazın, Almanya ve Belcika münakalât Dazırlanndan telgraf a! M. Şotan da Yuaroslav, Macar ve Bulgar hökumetlerinden telgraflar almısbr. M. Pol Bonkur, telgraflara cevap vermiştir. Inetlterede teessSr Londra 2 5 (A.A.) Unvİ feÜ keti Londrada eok büvük bîr teessür uyandırmıstır. Mflî telsiz telçfon nostası matem alSmeti olarak bir daHka nesriyatmı tatil efanek suretiV ımramî bissiyata terceman olmnstur. Dîfcer taraftan gazetelerin pazardan çarsaırbava kadar intişar etmmesi lâum geld<?i baide patar m^tbnah, hâdi$^yi nakil ve kaıanın buHİTi tni?!1'^rede tev'it ettiği teessSru îfade için bususî tabılar çıknrmıslardır. Kaza natlt olda? Lanvi 25 (A.A.) Meau moddeiomumiiîk makamınm tabkikatı d5n bütün gün devam etmis, fakat farianm ne şerait altmda oMusvma dair yeni bir şev oirrennememistir. Nsha N**m kaz*mn hakikî seTie» leîni tesbit tçm mütehassılsarla görnşYakmda m^cJîse vo'cuîsr îein em ti artıracak tedbirler hakkıada bîr kanım lâviliası veriiecektir. «Lo Potit Pariziyen» gazet»sî, çar pan trenm atesçisi 3e gorusmSstâr. Bu •tesçi seldz senedir hizmettedir. Ateşçi âs bakkmda hususî biebir ta lmanyada Musa Dağ isimli bir kitap basılmış. Dünku <Haktmiyeti Milliye» de ba Alman kitabı hakkmda bir başmakale yazan FaliK Rıfkı Bey soyle diyor: «Musa Dağ Türk barbalrığım hikây« «den bir kitaphr. Muharrir tez olarak Büyük Harpteki Ermeni meselesini d e almutır. On beş senedenberi gazete lerde çjkan bütün şayialar, isnatlar, ri•ayetler ve iftiralar hepsine ayn ayri hayal hissesi katılarak «Musa Dağ» da romanlaştınhnıştır. Şimdi AImanyada> her turlü neşriyatm büyük reiim menfaati bakımmdan ndkadar kontrol al « rtnda bulnduğu ve hatta daha geçen sene Alman şehirlerimn meydanlarm • da başlıca rrmharrir ve san'a^ârlarm kitaplan nasıl yakılmış olduğtnrn bîliyoruz. Ermeni davası sönmüş olan bir mesele idi. Bu meselenin hak3catten mü • tarekeden sonraki sosyalist Alman naztrlanmn haberleri olamazdı. Ancak şimdi rejintia yüksek hizmetlerinde bolunan ve Büyük Harpte Osmanlı im paratorluğu ordusunda çalışmıs olan fahstyetlerhı «Musa Dağ» m mtişannt nasıl telâkki ettiklerini merak etme mek mümkün değildir. Çunkü o xamanlar dünya gazeteleri başlıca meseleler arasında Osmanlı ordusuadaki Alman kumandanlanm itham etıtns oldukhunm keodfleri de unotmamıslar • dv.» Karilerimiz hatırlarlar ki gaxetem«de çıkan knçük btr tenkit iaerine Al man sefareti müstesan daha ba aym basında biıe bir mektup gönderims, o yanrmzm bizzat M. Hitlere gösterfldiğin, Türkiye Comhuriyeti hakkında ç o | srayisk&r beyanatta bulunan Alman BaşvekiKnm Almanyada Türk mflleti ve ffkı için «Uyişle doKı bir kitap nesrine dauna mâsaade edfleceğini söy « lediğini büdirmtstL Şimdi «otüyotut ki Almanyada Türl mnİeti aleyhinde iftira ve tecavüzkrle dohı bir kitap nesrine de bipeTva musaade ednryorrouş. Fakat acaba «Musa Da?» isimK kitap yamız Turkler aley • hinde midir? Umumî Harp icinde ve harpten sonra mütareke senelerinde bütün îtHâf devletleri matbuah, Ermeni tehcirinin Türkiyedeki Alman kumaodanlan ve cabitleri tarafmdan tttîhat ve Terakki ricaime tavsiye edilmiş olduğnna ve Türklerin senelerce Türkiyede yaşıyan ekalliyetlere karsı böyle bir tedbir tat\*k etmediklerini yazmtş ve bugün Musa Dağ kkabmın bahsetugi şeylerden daha ziyade Almanlan mes'al tutmı4c tstemîşlerdi. O zaman Türkiyede buhman Alman Kabitleri, arasnda, bugün Almanyada möhim bir mevki sablbi olan Almanya Basvekil muavini ve Prusya Başveküi M. Fon Papen de vardu Berlin meydanlannda yüz binlerce kitap yakhran ve Almanyanm bugünk8 idaresi hakkmda 8c dört satırlık küçüTı bir tenkitten alman Hffler hüku meti, nasıl oluyor da vaktfle Almanyanm da itham v e mes'ul edildiği bir m c selede, Türkler alevbine böyle bir kitap yazılmasına müsaade ediyor. Harpte Aunanvaya atfedîlen mezalim rrkkmda Türkivede hiçbir kHap nesredilmis midir? Bizzat ben, Bel çncah ca«us kadm Marta Mak Kennanw hahralannı Cumburîyete nakîe derken bu kitabm Belcikadaki Alman mezaUmine ait lnsmJarnn ya hiç al mamts, yahut ta ilâve ettiğim haşiye lerle bir düsman casusu tarafmdan soylendiği içm bunlara Wmat caiz olmadığmı yazmamış rmydan? Ahnaalar, Umumî Harpte dGsmanlar tarafmdan Türklere atrf ve isnat edilen mezaKm hakkında kitap neş rederlerken dört sene devam eden silâh arkadaslışhnı ve Alman ordulannın yükünü tahfif ederek Almanyayı mu * nffer kıhnak için can veren yüz binlerce Türk şehidini de mi düşunme düer? Alman dostlarantza asıl yakuacaS Idtabm «Musa Daf)» olduğmm hatar labr ve o asil sebîtlerle hâlâ onlarm matemmi tutan Türk mületine, Almaw yamn bir hürmet hatırası olmak Szere, bu kitabm Berlm meydanlarmda cayır cayw yakılmaaını is+erîy i Bir dakrka suhutl Sir Con Simon Italyaya gitti Yunan Başvekili tekzip ediyor Ingiliz Hariciye Nazın ga Dahilî vaziyet endişe vezetecilerle görüşmiyor recek şekilde değildir nu getiren ltalya isimK a«ken deniz tayyaresi dün saat 13,50 de gelmistv. Sir Con Siraonun tmnif oMuğv otelde Hitler milis kıtaatı kumandam yözbe t Robm da bulunmaktadv. Sir Con Simon gazetecîiere, ttal • vada bolnndoği] muddetçe kendini tatfl yapryor telâkki ettiğmi ve bîçbir bevanatta bulunnuyacağnı aoylemiş • tir. At!n. £S (A.A.) M. Çaidarh Havat munabirine deveran eden fsyi aiann aksine olarak dah'lî vaıîyetten biçbtr endi«e tevîit etmeditini kat'î fvrette bfldfntıiştir. Bugünkü heyecan tamamea satbi • dir. Esasen hSkâmet muhaJeret tarafm • dan Mtisnvır edilen M. Venizelos sui kasti meselesini süratle bitîrmege katf •urette karar vermistir. Mehmet Bey, cihanda hiçbir şehir balkinm Slümlerin pençecinden millî varlıgını bu kadar kabramanca ve bu derece mahirane bir basiretle kur • tarmamış oldugunu kıydettikten sonra: < Bu kahramanlık destaıJan • nm san ve şerefî own yaratanlarm, ebedîyete intikal ettirenlerindir!» dedi, vatan ve milletinin saadett için hayatim feda etmiş olan aziz kah ramanlan saygı ile andıktan sonra şn teklifte buiundu; € Namları tarîhin ebediyetine httikal eden ve kanlan vatan top raklarmda hâla kurumıyan Gazi Anteo çehitlerinin ve Çanakkale, înonü, Sakarya, Dumlapmarda miHetine hayatim veren kabramaa Türk ço cuklarmm aziz hatıralan için bir dakika ayağa kalkahm, sükut ede lim.» Herkes derhal ayağa kalkarak bir dakika sı»tu. Hiiteyin Remzi Beyin konferann Inkaradaki Yunan murahhasları şeretine ziyafetler Ankara 25 (Telefonla) Dün tktısat Veküİ Celâl Bey şehrimizde buhman Yunan ticar*» delegeleri çerefme Anadolu kulübunde bir çay riyafeti vermistir. Ziyafette Haricîye VekiB Tevfik Riiştü Bey de buîunmuşhır. Bugun de Hariciye Vekfli Tevfik Rüftü Bey Yunan murahhaslan şerefine bir oğle »yafeti vermistir. Yıman delegeleri ziraat mSesseselerini ziyaret ettüer. Karahisar maden suyu Ankara 25 (Telefonla) Nafıa Encameni Karahisar madensnyu ştşele • rinin gümrük resimlerüe şimendifer, vapnr Scret'erinden muaf tutulması hakkmdaki kanım lâyihanm kabtri etmiştir. Şifa hassası pek büyük olan nsez • kur maden «uyunun pabalıhğî esbabı tetkik edilerek bir şise snyttn şise fiati de dahîl olarak Hamam istasvortmda 20,5, Ankarada 27, îstanbu'da 28,75, Adanada 28, ve Mcr«inde 28,?5 kunışa tnaloldnğu anlaMİmısbr. Ba itibarla maden suyunu ocuzlatmak için r ş e lerînden gumrtft resmi ve mu^me'e ver gisi almmaması tnkaırör etmîytir. Devlet d»Tiiryollan yaph§ı tenzil?Mı tarî fede Karannar maden tnlan icm yüzde 50 tenzilât vanacsktır. V»,nur 3c retleri de vnzde 50 mdirilecekrir. fiazı hazine alacaVlarının lâtjvı lâyhası Ankara 2 5 (Telefonla) Bfitçe Encumeni hazmeye ah bazı alncaklarm takip ve tahsüine hnkân gorâlemedw ğinden lâğvi hakkmdaki kanun lâyihasmı tetkik etmişth. Mubasebei nronmiye kantmunda bu gibi kayitleri terkin edîlecek alacaklar için evvelemirde n * lî müşavere encBmeninin mütaleası a lınması yazılı o'duşundan naevzuuban» alacaklar için mezkur encümenden karar almdıktan ionra n»ecli«e «evki zın». nmda lâyitanm hukumete iadesine karar verilmistir. Dahilî istikraz satışı Ankara 2 5 (Telefonla) MaBye Vekâletmden alman malumata göre dahDî istikraz satısı muvaffakiyetle devam etmelctedir. Yahnz tzmir nmntakasmda hafif bir gevşeklik görülmekte dir. Vekiller heyeti Ankara 25 (Telefonla) VekOler Heyeti bugiin de içtünalarma devam etmiştir. hareket etmişim. Çocuklar artık beni görmeğe gelmiyorlardı. Gönevyevden aldığım bir mektuptan öğrendim ki iki hafta sonra Janini bir timarhaneye koymak mecburiyeti hâsıl olmuş. Çıldırmamış. fakat biraz tecridine lüzv.m görülmüs. Ben de tecrit edilmiş bir vaziyette idim, fakat ıstırabım yoktu. Kalbim bana hiç bu kadar uzun bir istirahat mühleti vermemişti. Bu on beş gün zarfında parlak sonbahar biraz gecikmîşti. Hiçbir yaprak düşmüvor, güller çiçek vermiyordu. Çocuklarımın yeniden benden uzaklaşmasma müteessir olmam lâ • zımdı. Hüber yalnız işlerden bahsetmek icin gorünüyordu. Nazik hareket ediyor, fakat ihtiyatı elden bı rakmıyordu. Çocuklarımın nazarında gene bir düsman, herşeyi yapmağa muktedir ihtiyar bir alçak olmuştum. Beni anlama)»» ihtimali olan bir tanesi de timarhaneye kapatıl • mif ye bütün insanlardan aynlmıştu Bundan sonra, Antep müdafaa sma dair ^üzel bir konf erans veren Huseyin Remzi B«y, sozlerine şoyle basladı: c Bugün Aotep müdafaa tarîhinin 12 inci yılını idrak ediyoruz. O gün, Antepi de, ana vatanin birçok yerleri gibi diîsman bastı. Bu tabiî bir neticeydi. Çünkü Antep, ya son çocuîranu feda edecek, ya kurtnla caktı! Biz, çok şerefli olan bugiin, 12 sene evvel beserî imkânlar üstünden aşarak harikalar yaratan Antebi anmak îcitı toplandık. Büyük er meydanında, Türklük içm pervasız can veren 11 bin Tür kün, 11 bin yi£it Anteplinin ihtifa • lini yapmak için toplandık.» Hüseyin Remzi Bey, millî kurtuluş cidalinde yükselen kabramanlık abidelerinden bîri olan Anterj mrdafaasmı kisaca avlattı. tlk silâh 1 nisan 1336 da, bir Tütk kadmma tecavüze yeltenen bir ele karsı patlamış ve bu silâh, bütün bir şehrin ayaklanması icin işaret yerine geçmîşti. Bu sırada Yunan ordusu tzmir havalisindeydi, ana vatanin bircok yerleri ıstırap içindeydi. Antepte sokak muharebeleri basladı. bh* taraftan da her türlü Bununla beraber derin bir sükunet hissediyordum. Her şeyden ayn, mücerret, korkunç bir ölümün tehdidi altında olduğum halde sakin, dikkatli ve uyanıktım. Acıkh hayatımı düşunmek beni müteessir etmiyordu. O boraboş geçen yillann ağnrhğinı duymuyordum... Sanki çok hasta bir ihtiyar değilmişim, sanki önümde utun bir ömür varmıs, sanki hiç bir derdim kalmanuş... XX Tımarhaneden çıkıp ta benim yanıma geldiği bir aydanberî Janin hâlâ iyileşmedi. Bir suikaste kurban oldugunu samyor; Filiden bosan mak istemediği için kendisini sifa haneye koyduklarım iddia ediyor. Bütün bu hayallerle ve kuruntularla her gün Kalezde adım adım miica dele ettiğhn halde, ötekiler de, onun akhna bunları benim koyduçuma hüktnediyorlar. Dısanda ya^mur yaprakları çamura atıyor, cüriitü yor. Ağır köylü ayakkaplan, avlu nun kumlarını ezîyor; başında bîr Radyodaki konfercmt Dün gece radyoda da Hüseyin Remzi Bey tarafmdan Antebin kaharmanca müdafaasmı izah eden bir konferansı verilmîstir. torba ile bir adam geçiyor. Bahçe o kadar cıplak ki burasınm mana sızlı&ını biçbirşey örtemiyor. Müte madiyen Janine ailesinin, kardeşmin, amcasmm hiçbir fenalık yapmak istemedîklermi ispata uğrasıyorom. Fikrîni mütemadîyen tımarhaneden u zaklastırmağa cahsıyonrm. Hep Fili bahsine geliyoruz. <Siz bu adami tasavvur edemezsiniz, nasıl bir mahluk oldugunu b'lmezsiniz» diyor. Fakat ister onu göklere çıkarsm, ister yerin dibine batırsın, zikrettiği hâ • d'seler bana manasız görünüyor. Muhayyileden zerre kadar na»ibi olmıyan bu kadıncasrıza, ask, her hâdiseyî değiştirmek, tahrif etmeit kabiliyetini veriyor. Ben senin Filmi tanıdım hızla seçen gençlik çağı nm biran parlak ıştklarla örttüğü bîçliklerden biri. Bu sırnarık, fazla oksanmış çocu&a sen 5yi veya kötü huylar isnat ed'vorsun; halbuki o yalnız insiyaklarile hareket ediyor. (Mabadi var) EDEBİ TEFRtKAMlZ: 59 Engerek Düğümü Bordonun sokaklannda yürüyordum. ö ğ l e vaktinm sesleri tramvay gürültülerini bastırıyordu. Çocukluğumun kokusu kaybolmuştu; ben bunu daba karanhk sokaklarda bulabiJirdm. Hayır, kederli değildim. Birisi beni aniamışti. Birbirimize bağlanmıştık: Bu bir zaferdi. Fakat Gönevyevin önünde muvaffakiyetsixliğe uğramıştrm. Ahmaklığın bir derecesine karşı elimden birşey gel • mez. Ctnayetler, en hazin seyyieler arasmda canlı bir ruha irişmek mümkündür, fakat bayağıiığa karşı çare yoktur. Ne olursa olsun; ben bildiğimi yapacağım. Bütün bu mezarların taşlan çatlatılamaz. ölmeden evvel bir kisiye nüfuz edebilirsem gene çok bahüyanm. Otelde yattım ve Kaleze ertesi gün vardım. Birkaç gün sonra Alfret beni gormeğe geldi ve ondan öğrendim ki benim ziyaretimin meş'um neticeleri olmuş: Janin Filiye delice bir mektup göndermiş, bütün kabahatleri üstüne almış, özür dllemiş. «Kadın kısmı hep böyledir.» Alfret bana söylemeğe ce • saret edemiyordu ama her halde şöyle düşünüyordu: «Büyük anasınm sersemliklerini yapıyor.» Alfret bana anlatıyordu ki dava peşinden kaybedilmişti ve Gönev yev bundan beni mes'ul tutuyordu: Janinin aklını ben bozmuşum. Sebebini sordum. Karısmın fikrine işttrak etmediğini söyledi. Gönevyev fikrine grore ben ya intikam bissile, yahut «ıç£ feo&lık yapmak hırsile y Ankara 2 5 (Telefonla) Bey nelmilel yardun birliği mukavelesme bazı üâveler yapıhnası, Menemen hâdisesinde şehit olan Kubilâyın annesine maaş tahsisi lâyihalan Meclise gelmiştir. Maddei infilakiye fabrikasi Ankara 2 5 (Telefonla) Anadolo»] da emniyetli maddei mfuakiye fabrikası yapılması hakkmda hukumetçe hanrlanan lâyiha Butçe Encumeni tarafm dan kabul edihnif tir.