Camhuriyef SON TELGRAFLAQ Bursadaki feyezan Yağmur kesildi, fakat birçok köyler hâlâ sularla mahsur vaziyettedir Bursa 18 (Telefonla) Deliçayla Nilufer ve Gökdere çaylannm taşma • sı yüzünden ovanın bir kısmında bazı köyler hâlâ sularla mahsur vaziyette • dir. Bu köyler halkı köylerinden ve evlerinden dışan çıkamıyorlar. Maamafih bir îstanbul gazetesinin yazdığı gibi boğulan kimse yoktur. Bugün yağmur kesilmiş, Uludağa bir miktar kar yağmış, bu dağdan inen seller durmuş • tur. Bursada sulann bu kadar geniş bir sahayı kaplaması şimdiye kadar hiç vaki olmamıştır. Ovanın şarkında kanalın açıldığı mıntakada tahn'bat yoktur. Orduda 26, Giresun 24, Ankarada 9 ve orta Anadoluda en fazla Bohı havalisinde yağış olmuştur. Sivasta yağmuria beraber kar yağ rmş i«e de suhunetin yüksekliği yüzünden toprağı örtememiştir. Evvelki gündenberi hava tazyikmın şarkî Anadolu hariç olmak üzere bütün Türkiyede tedrici bir surette yükselme«i neticesi olarak hava suhuneti bir gün evvelkine nazaran 3 ilâ 5 dere CMİnde değişmek şartile bir düfüklük göttenniştir. Bununla beraber orta Anadoluda Konya, şarkî Anadoluda Errurum ve Kar» hariç olmak üzere diğw y v h r d t ba W>»Kki suhunet srfırm birkaç derece üzerinde olduğu tesbit edHmişür. Konya, Errurum ve Knrsta suhunet stfam altında bire kadar düsmüştür. Ankarada iki gön evvel gece sühuneti 9 dereceye yfikselmişken bu sabah Mfınn Gstünde iki olarak kaydedilmiştir. Ankarada yann içm gece sShune thun daba fazla düşeceği tahmin edi lebilir. Bursaya Mm öç gün larfında düşen •iddetli yağmurlar Nijufer çayını ta fumifbr. Çaym fereıanı devam etmektedir. Bir frengi hastası Kömür havzamız için neler yapmahyız ? 1 evlenebilir mi? Alınacak bir tek tedbir Bugün bir talimatname için komisyon toplanacak Yeni frengi tedavi talimatnamesini baznlamakta olan komisvon bugün Sıhhiye müdirivetinde Gülhane askerî Rastanesi muallimlerinden doktor Talât Beyin riyasetmde toplanacakhr. Talât Bey, heniiz talimatname kat'ileşmediği için komisvon namına izahat vermek zamanı pelmed'pini işaret ederek sadece emrazı cildiye ve efrenciye mütehassısı stfatile frengi Iilerin evlenmesi meselesi hakkmda dün şunları söylerrristir: « Fennî mevzuat dahilinde en son usullerle tedavi gören bir fren • gili evlenebilir. Ancak bunun için zamanında te • daviye baslamak ve dört sene mun tazam tedavi edilmis olmak lâzımdır.» Komisyon azasmdan Üniversite Tıp fakültesî cik ve frenş'i hastalıklan profesörü Doktor Hulusi Behçet Bey de rnubarrtrimizin suallerine cevaben demiştir ki: « Muntazam ve esaslı tedaviye tâbi tutulan frengilflerm evlenmelerin de hicbir mahzur voktur. Arhk frengi tedavi edi'"bilen hastalıklar arasına jr?rmİ5li». ftnncî defa frengiye as'lanmak snretile bu has talığm ksbiK sifa olduçru sabit ol muştur. Maalesef fren«"lilerM» mühîm bir kısmı tedavilermi ihmal ediyorlar ve kiâsik bir tedavivi takin edemedik • leri için frenginfn korkunç tablosımu sen^lerce üzerlerînde tasıyorlar. Hal buid tedavivi ihrnal etmezierse has • talık geçer ve hiçbîr zarar görmez ler. Fren^İTMn ilk tezahüru basladıgı zaman siddetli bir tedaviye tâbi hıtu • lur ve en az iki sene bu tedavive devam edilirse, vahîm bîr frengi olmadığı tak^îrde, böHm Hinik ve hayart tea • miiller menfi zwV>ur etmek sartile frengili bir insan evlenebilir. Fakat eski rnts, üVerînden seneler gecrrnn ve yahut noksan tedavi vaDilmıs bîr fren giüye uzun seneler frengi tedavisi tat • büci saruridir. Tedavi tarzı, frengrinm mahiyet ve siddetine söre değişir. Bu hususta a • rmımî bir kaide ve umumî bir prensip koymak mümkün değildir. Tezahürün seklrne, manzarasına, uzviyetin müdafaa kabilivetine göre tedavide de bîr takım deği'şkilikler yapılır; her uzvun frengisini ayrt ayn tedavi etmek icap eder. öyle frengililer vardır ki «ates te davisi» yapmak ıshran mevcuthır. Arseniğe, bizmut ve cıvaya mukave met gösteren frençiler vardır. Bun • lara tatbik edilecek tedavi tarzını tes • pit etmek mütehassısa bırakılmahdır. Hastalığı basit ve aleîâde seyreden bir frengilinîn üç sene muntazam ve klâsik tedavi gördükten sonra evlenmesinde hicbir mahzur yoktur. Frengili analar hamlin bütün aylan zarfında tedaviye tâbi tutulmahdırlar. Bundan kednleri için hiçbir zarar ol > madığı gibi, hastalıklan vahim şekilde olmadığı takdirde, çocuklan da kur tulur.» İHF maksada kifayet etmez! Havzanın ihtiyaçlarını birer birer tespit etmek ve hepsi için çareler düşünmek mecburiyetindeyiz Başvekil İsmet Paşa Hazretlerile tk | hsat Vekili Celâl Beyefendi ve diğer millet vekiUeri havzamızda maden imalâtmr. ocaklar içmde, maden muamelâtını da haritalar, kayitler üstün de uzun uzadıya tetkik buyurdular, tetebbu ettiler. Bütün bu dikkatli ve ehemmiyetli tetkikat ve tetebbuat neticesinde havzanın înkisafa lâyık ve müstahak ol duğu neticesine varıldığında arhk şüphe yoktur. Matbuatımızın hemen hepsmde bu vadide birçok yazdar çıktı, bu yazılardan birçok mahımat edin dik, birçok mütalealar dinledik. Bunlann bir kısmı maden servetimizin sureti istbmanna, kömürün istihsaline, bir kısmı da maden kömüründen temin edilecek faydalara, kömürün dahilde istihlâk edilmesine ve harice satılma sına ve saireye mütedairdi. Bu, yazılann heyeti umumiyesinin, havzamm lâyık oldugu inkişaf seviye • stne çıkanlması; esaslı maksat olarak, göze çarpıyordu. Bütün bu muhtelif mevzular içmde yalnız birinin balli temini maksada kifayet etmez. thtiyaçlan birer birer sıralamak, ve her bir ihtiyacı karşüıyacak tedbiri ona göre bulmak ve almak iktıza eder. Bilfarz harîçte piyasa bulmak bir tedbîrdir, lâkm tam ve mükemmel bir tedbir değildir. tstihsali ucuzlatmak gene bir tedbirdir, fakat tam ve mü kemmel bir tedbir değildir. Buna binaen btz, havzanm inkisafı için düşünülmesi lâzım gelen mevzulan birer, birer yazmak ve bunlarm temini için muhtelif çareleri düşünmek mecburiyet ve zaruretindeyiz. Kömür havzasınm in • kişafı için gözönüne alacağımız esa< • lar şunlar olabilh: 1 ^ Havzayı ilmen tanmıak %. 2 Dahilî istihlaki arttırraak ' 3 Hariçte piyasa bulmak 4 Maliyet fiatini düsürmek 5 thracatı emniyetli bir Iimana baglamak. Bu esaslann her birinin tatbikı için birçok çareler düşünülebilir. Binaenaleyh biz, şundilnc hahra gelenleri, birer birer kaydedeceğiz. NALJNA MIHlNA Tasarruf Haftasını değiştirelim! 1 T Memlekette hava oaztyeti Ankara 18 (A.A.) Ziraat Ve kâleti Meteoroloji EnstiHisünden alı • nan malumata göre son 24 saat zarfmda Trakyanın mühim bir kismile Marmara havzası, orta Anadolu, Konya ve Göller havzan hariç cenubu şarkf A nadolu, Karadeniz kıyılarmda h«va tamamen yağışsız geçmistir. Yağış Sıvastan maada yağmur şeklrndedir. Ankara ve Aksarayda dolu üe kansık yağmur ve fırtma kaydedîlmistir. En fazla yağıs 4 8 milimetre ile Rizedir. Havanada kanlı nümayisler oldu tngilterenin hava kuvvetleri Halk bir gazete idaresile Gazeteler 120 tayyare muhtelif binaları yaktı ilâvesîni az buluyorlar Havana 18 (A.A.) Dün, hal • km «El Pais» gazetesine hüeırm edeceğini haber alan hükumet bu gazete binası ©trafında hususî tedbirler aldırmışrır. Saat 17 ye dbğru, gazete makineye verildiği sırada halk gelmiş ve alman tedbirlere rağmen gazete binasına girmişlerdir. Gazete me • murlanndan coğu civar evlere saklanmışlar, halk onları, orada »aat ""lerce abloka etmistir. Sonra, gazete binasınia "benzin «dökülmüş ve ateş verilmiştîr. Zarar 200,000 dolar tahmm ediliyor. Galiano sokağında bir saat süren bir muharebe olmuştur. Cuba işçi federasyonu binası ile iş kanunu aleyhinde bulunan birçok sendikalarm binalanna da hücum edilip imha edilmiştir. İş kanunu aleyhinde bulunanlar, kanunu, ri • yasî maksatlara alet olan bh faşist kanunu telâkki ediyorlar. İki saat müddetle şehrin bir mahallesi, ihtilâlcilerin işgalinde bu • lunmuştur. Halk ayni zamanda «Diaro Marina» gazetesine de hücum etmişse de muvaffak olamamıştır. Hükumet *ş kanunu aleyhindeki tezahürleri yasak etmiştir. Askerî müfrezeler şebirde dolaş» rnaktadır. Şehirde sükunet vardır. Hstanelerden verilen rakamlara göre dün tezanürcülerle krtaat ara sındaki müsademeler neticecinde 4 ki»i ölraüş, 16 kişi yaralanmıştır. Londra 18 (A.A.) Hava ordunmun tanzhnî nakkmdaki nesriyatnm devam eden DeyE Meyl, ordımun 5000 tayyare»! olman luzumunu söy • lemekte, ve bugSn 4 8 8 tayyareden ibaret olan metropol hava ordusuna hükumetin 120 rayyare daha ilâve edeceğine dafr emin bir membadan verilm haber hakkmda şu mStaleayı yürııtnıelctedir: «Frms* parlâmentosonda gecen ay, M. Maodelrn tyfldîrdUHne göre Armanya bîr av zarfnıda 2,500 tayyare çıkarabilir. îngihere içm hava ordusuna 120 tayyare ilâvesiie rktifa etmek hakikaten taHhj tecrubeye tabi hımak demekir. Devamlt bîr sulh temîni îçin ye gâne çare, bunu arzu eden devletler için, kuvvetli olmaktnr.» / Havzayı ilmen tanımak: Bugün kömür havzamızın yalnız imalât yapüan sahalannı biliyor ve tanıyoruz. Fakat acaba bu kömür hav • zan bizim bildiğimiz ve tanıdığımız sahadan ibaret mahdut bir mıntaka mıdır, yoksa daha çok geniş, daha fazla serveti haiz bir saha mıdır? Evvelemhde bunu tayin ve tesbit etmek ve ondan sonra mihanikî vesaiti buna göre etksif eylemek lânmdır. Ancak, bu müddet zarfında da malum ve muayyen olan bazı işleri yap mak, tedbirleri almak, hazaİıklarunızı ona göre takip etmek Httaa eder. Çünkü bir iktısadî saharun, bir maden havzasmm, bir iş yermrn inkişaf, terakki ve tekâmülü günün işi değil, senelerin işidir. Binaenaleyh havzayı ibnen tanımak için bir taraftan jeolojik etüt yapılır ken, öbür taraftan gene bu havzanm inkisafı için hazırlanması iktıza eden isler hazırlanır, tedbîrler aluur. Bu tetkikat nasü yapıhr? Buna nekadar zaman lâzundır? Memleketi • mizdeki elemanlarla bu işi basarabi hr miyiz? Bu suallerin cebavını mütehassıslar verir, biz bu işin teferruatmı burada münakasa etmiyeceğiz. Ereğli ve Kersin limanları Ankara 18 (Telefonla) Ereğli ve Mersm limanlarrm insaya talip bir Amerikan • Hollanda grupu ımhnessili buraya gelnriştir. Bu zat yann Nafıa Vekilini ziyaret ede • cefctir. Başvekilimizle tktıaat Vehilinin son kömür havzası seyahatlerinden bir intıba mür istihlâk edersek harice de bu nisbette ve belki bundan pek az farkla fazla kömür çtkarabiliriz. Çünkü herhangi siyasî bir sebep ve bir ihtilâf herhangi bir zamanda haricî piyasayı yüzümüze kaparsa istihsa • lâttmızı bu nisbete indmnek ve tut • mak zaruretile karşılaşınz. Bilfarz güode bin ton kömür çıka ran bir maden mıntakası herhangi bir gün, herhangi bir sebeple istihsa lâtmı bes yüz tona indirase bu tenezzül muvacehesmdeki ocağm 3rtıs«dî tehlScesi o kadar korkunç olmaz. Lâkin yedi, sekizde bir nisbetine dü • serse madenci, çok feci zararlara katlanmak mecburiyetindedir. Bunun i ç b hariç piyasaya çok kömür çıkarabil mek üzere dahil piyasada istihlaki arttırmak iktıza eder. Dahil piyasada istihlaki arturmak için de hatıra gelen çareleri yazalım: 1 Günden güne sanayilesen Türkiyemizde kurulan her fabrika, her müessesenin maddei muharrikesini kömür teşkil etmelidir. Hernekadar ben zin, masot motörleri; gerek tedariki ve gerekse nakli itibarile kolay ise de birçok mahrurlan ve buhar makinele • rine nazaran mukavemet kabiliye • tmin azlığı nazan dikkate alınacak o lursa buhar makineleri motöre tercih olunur. Buhar makinelermin memleketimizde motöre tercih edilecek daha birçok sebepleri de vardır. Memleket halkma bunun faydalan anlahlmalı, teşviki sanayi kanunumuzdan istifade hakkı kömürle işliven buharlı fabrika lara hasredilmelidir. Sanayilesen Türkiyede vücude ge • tirilecek tesisatır» buharlı maldnelere istinadına, en büyük bir zarureti de fabrScanm emniyet mesaisidir. Çünkü gerek benzin ve gerekse mazot memle • ketimizde ounadığmdan haricî piya sa bu maddeyi göndermediği gün fabrikanm durması, çalışmaması lâztmdır. Fakat islemesi kömüre istinat eden, bir fabrika için bu, mevzuu bahsola maz. Fabrika emniyetle mesaisme devam eder, ta sonıma kadar... Çok ciddî münakasa ve mukayeseye zemin olacak kadar yeri ve değeri olan bu mevzua icap ederse tekrar avdet edebiliriz. Binaenaleyh en ufağmdan en büyüğüne kadar sanayiimizde kullandığunız makineîerimiz, değirmenlerimiz, trak törlerimiz, denizde çalıştırdığımız bü • tün vesaitimiz mutlak kömürle islemelidir. 2 Demiryohı güzergâhı ve sahil sehirlerimizdeki aparhman, otel, lo • kanta ve evlerde mahrukat olarak kömür istihlâk etmek, 3 Kömürden istihsal olunan birçok maddeler var, muhtelif makine yağlan, benzin, benzol, tenvir ve teshin gazleri, sun'î grafit, muhtelif boyalar, baş uzatmıştı. İki kardeşi seyrettim. Bunda nefret edilecek ne vardı? Vaziyeti fe na giden bir iş adatnı, bir aile babası ve anası, kaybettiklerini sandıklan milyonlara kavuşuyorlar. Hayır, bana bu nefret vermiyor. Beni hayrete düşüren şey kayıtsızlığımdır. Ben ameliyat olduktan sonra ayılan ve hiçbirşey hissetmediğini söyliyen bir hastaya benziyorum. Gayet de • rin rabrtalarla bağh olduğum şey leri kendimden kopardığum sanıyordum. Halbuki bir rahatlık vücuıtçe bir hafiflik duyuyordum: Daha iyî nefes alıyordum. Hakikatte, yıllar danberi, servetitm kaybetmeğe, a ilem haricinde birine vermeğe çalışmaktan başka ne yapıyordum? Arzularımm mahiyetinî tayin etmekte daima yanılmıştım. Ne arzu ettiği mizi bilmiyoruz, sevdiğıtnizi zajınettiğimiz şeyi sevmiyoruz. Hüber kızkardeşine: «Çok bü • asarruf ve yerli malJar h?ftasi, göz açhrmıyan siddetli yağmurlar yüzunden ba sene de sö nük, daha doğrusu pek ısîak geçti. Kaç gündiir tehir edilen resmigeçit nüıayet dün yapılabildi. Bu resmigeçit te, beş on otomobil ile üç dört levhadan ve Cumhuriyet abidesine konulan bir çe lenkten ibaret kaldı. üavalann müsa adesizliğinden, ilânJar ve bediye kâ ğıtlan atacak olan Vecihi Revin tavya resi de günlerce ucamadı, yapbğı oçuşlar yarım kaldı. Dikkat ediyorum, ge çen sene de, evvelki sene de aşağı yu • kan böyle olmustu. Şiddelti yağmur br mevsimin« rasgeldiği için, Tasarruf ve yerli mallar haftasınm açıkta yapılması mukarrer tezahüratı, bep böyle akim kalıyor. Kaç senedir devam eden bu vaziyet karşısmda ya Tasarruf ve yen H mallar haftasmı daha güzel havaîı bir mevsime almak, yahut ta, tayyare u çurmak, caddelerde resmigeçit yapmak gibi haricî tezahürattan vazgecmek lâzım geliyor. Herhalde mevsimi, f^eğiştirmek, meselâ teşrinievvel icinde bir haftayı Tasarmf ve yerli mallar haftası yapmak daha iyi olacak. Bu mubarek mevsimde yağmurdan göz açmak müm kün olmuyor ki Tasarruf ve yerli mallar haftasınm vitrinlerini görmek, yapılan tenzilâttan istifade etmek için mağaza • lara gidebilelim. Tasarruf haftasmda, tabiat, yağmurlannı tasarruf değil, bi • lâkis israf ettiğine göre, haftayı değiştirmekten başka çare yoktur. mevaddı infilâkiye maddeleri, sun'î gübre, muhtelif hamızat ve eczalar... Bir taraftan bu işleri yaparken öbür taraftan da kok fınnlan, briket fabrikalan yapmak lâzundır. Bu işleri başarmak i ç » her mad deyi ayn, ayn tetkik edip kuvvetK es • babı mucibelere istinat ettirmek muk • > tazidir. 4 Sahillerimizde derin suhrda vapurlarm çok ucuz şerait içinde kömür almasmı temm etmeliyiz. Bu vaziyetin temini ikusadî bir in zıbat ve intizamla olur. Bilfarz lstan bulda herhangi bir mahalde bir kömür deposu yapılmalı ve bu depoda mo dern tahmil ve tahliye vesaiti bulun durulmahdır. Bütün kömür tadrleri kömürlerini bu depoya gearmeli ve kendilerfnden depo k a n almmahdır. Herhangi bir kömür tüccan herhangi bir vapura kömür vermek isterse va pur bu depoya yanaşmalı o, tacirin kömürü derhal yüklemneK. ŞimdSd gibi kömürü ezen, hurdehaş eden, cinsiyetini bozan, fena propagandalara sebebiyet veren, güçlükle tahmil ve tah liye yüzünden maliyeti alabildiğine yükselen şekillere nihayet vermelidir. Bu sistemi tzmirde, Mersinde ve daha lüzum göriilecek yerlerde yapmahdır. Çünkü, bu işte ferdin değil, bütün bir memleketin menfaati saklıdr. Binaenaleyh bu mevzu böyle kısaca şerh ve tafsil edilemez. îcap ettiği takdirde bu mevzuu daha uzun, daha çok kuvvetli münakasa edebiliriz. Hariçte piyasayı tutmak, maliyet fiatini düşürmek, ihracatı ehemmiyetli bir Iimana bağlamak mevzulanna bundan sonraki yazımda temas edeceğım. HIZ1ROĞLU BEDRİ Bir petrol fabrikasında yangın Buenos Aire» 18 (A.A.) La Platada bir petrol fabrikasında müthîş bir yangın çıkmıştır. Beş kişi ölmüş, birkaç kişi yaralanmıştır. Varşovada Yahudi döşmanlığı Varşova 18 (A.A.) Yahudi mağazalan önündc Yahudiler aleyhinde propaganda yapan 30 genç nasyonalist tevkif edilmiştir. Bun dan başka nasyonalistlerden diğer bir takım kimseler de tevkif edîl mişlerdir. Kral Aleksandrın 45 inci yılı Belgrat 18 (A.A.) Yugoslavya, dün Kral Aleksandrın 45 inci yıMonümünü kutlulamıştır. MOnhal Meb'usluklar Ankara 18 (Telefonla) Birkaç gün sonra münhal meb'usluklara intihap yapılması için Büyük Millet Medisince hükumerte tezkere ya zılacaktır. Hitlerin Almanyaya giden memuru mahsusları! NewYork 18 (A.A.) Kongre meclisinde muhacerot ve ifctisabi tabüyet encfimeni reisi olan M. Samoel DikMein Nevyorkta bir nutuk irat ederek son on bir ay zarfmd'a Amerikaya Hitlerin 60,000 e yakın memuru mahsusu girdiğini söyle • miştir. Londrada bir Vomunist nömayişi kordonunu da Zonguldak'ta bOyök bir eîektrik fabrikası yapılacak Ankara 17 Kömür havzarmzın inkisafı için ahnacak tedbirler hak kındaki tetkikata devam olunmakta dır. Memlekette yeniden yapılacak fabrikalar kömür sarfiyatını ır. Zonguldakta, Ankaraya kadar bu • tün şehirlere eîektrik verecek sünühnektedir. yük... Çok büyük... Bu çok büyük bir servet.s dedi. Alçak sesle birkaç kelime konuştular; ve Gönevyev de di ki bu fedakârlığı kabul edemiyecekler, benim soyulup sovana çev rilmemi istemiyorlar. Bu «fedakârlık* ve «soyulup so vana çevrilme» kelimeleri kulağım da garip bir akis yaptı. Hüber ıarar ' ediyordu: Sen bugünkü heyecanuun teshi altında hareket ediyorsun. Kendini olduğundan fazla hasta sanıyorı sun. Daha yetmişinde yoksun; inşallah çok yasarsm. Bir müddet sonra pişman olacaksın. Nen varsa sende kalsm. Bize lâzım olanan fazlasını istemiyoruz. Hakkımızdan fazlasını aramıyoruz. Yorgunîuk basıyordu, gözlerimaı kapandığını gördüler. Kararımın kat'î olduğunu ve kendilerile ancak noterin karşısmda konuşacağımı söy ledirn. Kapıya doğru gidiyorlardı. Başımı çevirmeden orlan çağırdım: (Mabad'ı var) büyük bir eîektrik santrahnm mşası da dü • arthracak Londra 18 (A.A.) Dün 800 2 Dahilî istihlaki arttırmak: Maden kömürlerimizin istihsalinin arttırılması için dış pazarlara sevki iç pazarlann istihlaki nisbetile mütenasip olur. Hariç piyasaya çıkaracağımız kömür mutlak olarak dahilde istihlâkimiz nisbetine muadil olmak iktıza eder. Bilfarz dahilde bir milyon ton kö dım: Burada servetimin heyeti mecmuası hakkmda malumat bulacak snı. Bunu noter Arama götürebilir sin... Yahut, dur, telefon et, o buraya gelsin, ben bizzat ona bu zarfı veririm ve senin önünde emirlerimi bild»ririm. Hüber zarfı aldı ve telâşla sordu: Bizimle alay etmiyorsun ya? Git, notere telefon et, alay edip etmediğkni anlarsın... Kapıya doğru koştu, sonra durakladı: Hayır, dedi, bugün münasip değil... Bir hafta beklemeli. Elini gözlerinin üstünden geçirdi. Şüphesiz utanıyor, armesini düsün meğe çalışıyordu. Zarfı evirdi, çe virdi. Haydi, aç dedim, oku: Sana salâhiyet veriyorum. Hararetle pencereye yaklaşti, zarfı çıkanp attı. Yiyecekmiş gibi okudu. Gönevyev de dayanamıyarak, kardesmm omzu üzerinden haris bir komünist Almanya sefareti önünde bir nümayiş yapmışlardır. Komü nrstlerin kırmağa muvaffak olmalan üzerine polisler ellerindeki sopalarla dövüşmek vaziyetinde kabnışlardır. Birçok kimseler tevkif edilmiş tir. Baba, rica ederim... Sahte olmıyan bir nefretle protesto ediyorlardı. Birdenbire sesimi değiştirdim: Miras taksimi biraz güç ola cak, bununla sen meşgul olacaksm, Hüber. Benim hetnen her yerde depolanm var, burada, Pariste, ecnebi memleketlerinde. Ve emlâk, arazi... Her kelimemi dinlerken gözleri büyüyordu, fakat bana inanmak iste miyorlardı. Hüberin ince ellerinin açıhp kapandığışnı gördüm. Devam ediyordum. Annenizden kalanı paylaşırken, ölümümden evvel bu mesele de hallolunmalı. Bana yalnız Kalezin keyfi yetişir: Ev ve bahçe bajıa kalır (idaresi ve tamirleri size ait). Bağlara gelince, artık bana onun lâkırdısını etmeyiniz. Miktannı tayin e deceğimiz bir varidatı noterden a Iırım... Bana şu cüzdanımı ver, evet... Ceketimin sol cebirde. Titrek bir elle Hüber bana cüz danımı verdi. tçinden bir zarf al • Kırtasiyeciler cemiyeti 'Ankara 18 (Telefonla) Burada bir hırdavatcılar ve kırtasiyeci • ler cemiyeti teşekkül etmiştir. Ce • miyetin riyasetine Kuşzade Vehbi, ikinci reisliğe Eskişehirli Ibrahim, kâtipliğe Adil Beyler seçflmişlerdir. EDEBÎ TEFRİKAMIZ: 53 Engerek Dfiğümü Gönevyev gözlerini siliyordu. Hilber benim kendilerini esaslı noktadan uzaklaştırmak istediğimi aandı ve öfkeli bir sesle: Gönevyev, dedi, şimdi bize bunlar lâzrm değil. Sanki dünyada senden ve ailenden başka hiç khnse yok. öfkeli öfkeli rtiraz etti, ikisinden hangisinin daha hoikâm olduğunu sorduktan sonra dedi ki: Elbette, herkes evvela kendi çocuğunu düşünür. Annem biznn için elinden geleni yaphğı gibi ben de Janin için yaptım. Kendimi ateşe bile atanm... Bana beni hatırlatan aci bh* se* perdesile kardesi onun sözünü kesti, «fakat ötekileri de beraber atarouı.» dedi. Eskiden olsaydı bu kavga beni nekadar eğlendirirdi! Fakat şimdi biraz nefretten ve cansıkıntısından başka birşey hissetmiyordutn. Artık bu mesele bh kalemde halledilmeli! Beni brraksınlar, rahat öleyim! Onlara dedim ki: Garip ama çocuklar, bu me • seleyi şimdiye kadar bana çılgınhk gibi görBnen bir tarzdr. halledece ğim. Ah! Artık münakaşaya niyet et • miyorlar ve bana «ert, emniyetsiz gözlerle bakıyorlardı. Benden bir darbe daha bekliyorlar, kendilerini korumağa hazırlamyorlardı. Benim gözümün önüne daima sağhğmda çocuklan tarafmdan so yulan ve aç biTakılan ihtiyar çiftçi gelir.