17 Aralık 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

17 Aralık 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

• ..<. i L1».C\ l i . CumhuTivet' SON TELGRAFLAQ . ^ Bonkur Benes mülâkatı fAImanyanın taleplerile İtalyanın düşüncelerinin yalnız Cenevrede müzakere edilebileceğine karar verîldi Parîs 16 (A.A.) Tetkiklerini dün öğleden sonra bitirmis olan M. Pol Bonkurla M. Benes, Almanyamn mütale batı ile ttalyanın düşüncelerinm ortaya çıkardığı meselelerin ancak Cenevre • de Milletler Cemiyeti konferans kadro*u içinde halledilebileceği neticesîne varmıslardır. Filhatfka küçük itilâf devletleri, ttalyan projesinde, Versay muahedesinin yeniden tetkiki için büyük devletler arssmda müzakerelere firimilmesi gibi bir çarenin derpis edild'trini görmüşlerdir. Halbuki, küci*k itilâf. muahe delerin yeniden tetkikine kati'yyen muhaliftir ve bu nrnı^alefet. Cenevre ha rîcinde yapılacak her türlü sîiâh'an bırakma muahedelerine de teşmil edi lebilir. selelerin ve Milletler Cemiyetinin yeniden tanzimi projelerinm tetkikmi bitirdik. Silâhlan bırakma meselelerinin tetkikini de bitirerek orta Avrupa ve Balkanlar meselelerini ele aidtk. Bu meseleler hakkmda bugiin M. Lebrun tarafmdan davetli olduğum öğle ye meğinden sonra tekrar müzakere e deceğiz. O taman M. Pol Bonkurla bu hususta rize daha fazla ntalumat verebileceğiz.» Pari* 16 (A.A.) Havas ajansından: Âyan hariciye komisyonu reisi M. Berenger, dün sabah M. Benesi kabul etmiş ve kendîsile Avrupamn variyeti hakkında uzun uzadıya konuş mustur. Siyasi mehafildr;, <rta Avrupa ve alelumum Avrupa sulhunun tanzimi hakkmda M. Benesm Parise yaphğı resmî ziyaretle Bulgar Yugoslav KralIanntn görüsmeleri hâdisesi birbirine yaklaşhnlmaktadır. Bana kalırsa renlerin onda dokuzu ismihaslartn beynelmilel olmus imlâ larile yazılmasına taraftar; güzideler arasında bu nisbetin yüzde doksana vardığnu kabul edebiliriz. Beni hayrete düşüren şey, bir bedahet üzerinde ittifak olmamasıdır. Yüzde doksanın delilleri şunlar:A) Lâtin harfile yazan bütün milletler bazı tarih ve cografya atları müstesna olmak üzere ismihaslan beynelmilel olmuş bir tek imlâ ile yazıyorlar. Biz bu kafileden aynlamayız. B) Ismi • haslann kendimize göre bafka bir imlâ ile yazılması gümrüklerde, hukuk ta, ticarette ilâh.. bir sürü güçlüklere ve yanlıslıklara sebep oluyor. (Dün M. Nerminin Cumhuriyete gönderdi ği mektupta pek güzel tasnif ettiği gibi.) C) ismihaslar sahıslann birer remzidirler, bunlara tasamrf etmeğe hakkımız yoktur. Ismihasların imlâsıveumhuriyet anketine cevap Iktisadî program niçin ÜİEM Bir sinema mucizesi ve nasıl hazırlandı? Birinci sahifeden mabat smı bir kat daha arttırmağı istihdaf ediyor. Ikhsat Vekâleti, Vekİl Celâl Beyin vekâlet sandalyesini işgale davet e dildiği gün, en mühim mesele olarak memlekerin haricî ticaretini buhran sartlanna göre tanzim etmek gibi mü°kül bir iş kareısmda bulunm3kta idi. Büyük zaruretlerin ilcasile tatb3«ır.a tevessül edilen kontenjantman «iste mi o zamanki şeklile dahilde piya«nın ihtiyaçlannı temm edemiyerek sikâ • yetlere sebebivet verdiği gibi hariçte de birçok devletlerin mukabelehilmis'1 tehditlerini, hatta filî mukabe'elerini davet ediyor, öte taraftan haricî tica retimizîn en mühim maddelerini teşki' eden mahsullerimiz düskün Hatlerle de alıcı bulamtyarak eski stoklara yeni Ierinm inzimam etmesi tehlikesini ar • zediyordu. Kıymetli Iktısat Vekilimi zm almacak tedbirleri isabetle tayin ettikten sonra bu tedbirleri Dratik bi'zihnivetle tatbik mevkiine kovmasını da bilerek bu müskülâh nasıl be^taraf etmeğe muvaffak olduğunu burada u zun uzadıya izaha Hinrm e'örmüyoruz. Kontenjan sistemindeki tadillerin ge rek piyasayı ve «rerek evvelce birden M d'Man kadar ithalâtta bulunnrnlarma imkân verflmemis olan devletler! memnun ederek s'*kâyetleri vatıstrrdı^ı lakasın geni« mikvasta t"tl>îkmın ve meml>ketimiz lehinde müsait hükümleri ihtiva eden ticaret itilâflan aktedil mi* olmasının stoklanmızm sürümü nü temm ett'sjı herkesçe malum olan kevfiyetlerdir. tkhsat Vekâleti cidden cok büyük bir mesgale teskil etmiş olan bu isler arasında istikbaii teminat altma a!a biiecek islerle de n>esgul olarak mem • leketi biran evvel sanayileştirmek ve diğer servet kaynaklanmızı, meselâ yeraltı servetimiri Metmek carelerini de araştnmaktan hâli kalmadı. Sumer Bankra eski Sanavi Maadin Bankası bün yesinin değistirilmesi, salâhiyetlermin tevsii suretile yeniden kurulusu bu yolda atılmış en kuvvetli adımlardan biri olmuştur. Şimdi ise bu yolda düşünü len diğer tedbirlerin tatbikma geçili • yor. «Beş senelik program» diye anı lan yeni mesai programı, hiç şüphe yok ki, haddi zatında bir iş ve tatbi kat programıdır. Bu programm ortaya hiçbir yeni iktısat prensibi koymadı ğmı temin edebiliriz. Bunun böyle o luşu pek tabiidir. Çünkü hükumetin iktısadî sivaseti, istinat ettiği Cumhu riyet Hali Fırkr»smm programmda sarahaten ifade edilmiş bulunmakta dır. tkhsadî programm bu siyasetten mülhem, daha doğnısu bu siyasetin yeni bir vesikası oldusrunu ise soylemeğe bile lüzum yoktur. Millî iktısat telâkkisinde ferdin mesaisini ve hususî tesebbüsü esas gören Cumhuriyet hüku meb', bu programla millî kalkınma ve yükselis namına muayyen bir devre de devlet elile neler yapılacağını da hiç kimsenin tereddüt ve süoheye düsmesine meydan vermiyecek bir vuzuhla ilpn edecektir. Devletçilik aleyhindeki f i i r cere • yanı çok gevşemiş ve kuvvetini kay betmiş ise de devletin her yeni teşebbüsü karşısmda eski teBdnlerin tesirile ürkeklik gösterebilecekler hâlâ bu lunabilir. Memlekette iş sahalarmm çokluğuna ve hakikati halde bütçe imkânlarile mukayyet olan devlet müdahalesinin alabildiğine artacağı far zolunsa bile gene birkaç nesli doyu racak iş sahası bulunabilecegine göre bu ürkeklik yersiz olmakla beraber devletin neler yapacağmm malum olma • sında hususî teşebbüsleri tereddüde sevkedebilecek bir nevi ruhî gayritabiiliğin ilâcmı eörerek bundan aynca memnun olabiliriz. tktısadî programla kazanacağumz yeniliklerden birisi tktısat Vekâleti teskilâtının memleketin hakikî ilıtiyaçIanna uydurulması olacakttr. Istihsal ve mübadele sahasmda ileri bir istihsale ve münketif bir mübadeleye ulasmak istiyen bir memlekette devlet teskilâ tma terettÜD eden büyük vazifeler vardır. tktısat Vekâletinin bu vazifeleri devletçilik prensibinin henüz tebellür etmediği zamanlarda vücude getiril mis olan kadrosu ile basaraır.ıvacapı tabiidir. Ancak yeni teskilâttn bir kadro genisletilmesinden ibaret kalmasının da maksadı temin edemiveceŞi mey dandadır. Bunun içindir ki Celâl Bey, randımamm muntazaman aiabîlec^i bir teskilât yaomak arzusundadn. Bu te^kilât bilhassa ihracat mahsulleri mizin istihsal, işlenme ve satu şart lannın ıslahı ve sürümlerinin teminile meşgul olacaktır. Diğer taraftan Vekâletin ba mesa isfle mütenazu olarak tütün, üzüm gibi bellibasK mahsullerimizin müstahsilleri de texkilâtlandmlacakhr. Bu gibi mahsullerimun yetistirmekle meşjrul müs tahîillerin aralannda sahs kooperatif • leri yapmalannm büyük faydalannı saymağa lüzum gormeksizin bunun temin edece&i menfaatierin derhal his sedileceKİni ve kooperatiflerin bir ke re çalifmağa başladıktan sonra derhal taammüm etmek istidadını sösterecek'erirJ kaydedeb'Jirn. BuUraristandaki tütün kooperatiflerînin ktsa mazilerine rağinen temin ettikleri muvaffakiyet bizim için de ornek olabüecek mahiyettedir. Eğer verilen haberler dogru ise hükumet istihsal sartlanmn ıslahı tedbirleri meyanmda ziral krediyi de genisletmek ve bu suretle müstahsile ucuz kre«Ji bulraak niyetindedir. Progranrın smnayi kısmma Relince: Bu husustaki malunvatımız henüz tam obnamakla beraber dokuma, demir, C%nv kâğrt ve bir kısrm kimya sanavi inin mevzuu bahsolduğunu söyiiyebili riz. Dokuma fabrikalan esasen Rus yaya sipariî edilmiş bulunmaktadır. Diğerlerinin tesisi tasavvuru ise gene eoevce e»ki olmnkla beraber vakm bir zaman da tahakkuk ettir'lebileceklerin'i derpis oîunması yenidir. Programm bir de maden kısmı vardır ki bühassa kömür ve netrol ma denleri ön safta zikredilebnir. ALt SÜREYYA NALINA MIHÎNA ı Milletlter Cemiyeti îspanyada kabine ve îngiltere istifa etti Geri kalan yüzde onun da bir tek delili var: Halk, bilmediği bir imlâyı okuyamaz, yahut yanlıs okur. Bu itiraz hiç varit değildir. Çünkü onlara cevapsız kalacak su sualler soM. Benesin beyanatı rulabilir: Başka milletler de ayni va Paris 16 (A.A.) Dün M. Benes ziyettedirler, nasıl okuyabiliyorlar ? ve M. Osuski, M. Pol Bonkurla göriişİmlânın mantığı, savtî hece mantığı mfrlerdir. değildir. Şeklin bellenmesinden ibaretSovyetlerin daveti Saat 17,40 tan 19,15 e kadar siiren tir. Mektep görenler ecnebi ismihasla Paris 16 (A.A.) Eko dö Pari bu görüsmede M. Massigli de hazir bunn okunuslannı kolayca öğrenirler; gazetesi, Sovyet hükumetinin M. Pol mektep görmiyenlerse bunu rivaye* lunmustur. Bonkuru Polonya ve Çekoslovakyayı tarikile gene kolayca öğrenebilecek Haıriciye nezaretinden çıkarken M. lerdir. En büyük muallim, ihtiyaçhr: Benes şu beyamatta bulunmuştur: ziyaretinden sonra Moskovayı ziyarete Bozacı Ramazan Shakespeare is «c MiHetler Cemiyetine ait me davet ettiğini bildirmektedir. mini okumasa da belki olur; fakat tn«iHiiRMNIUIIIIIIIIIIIIHIIUIIIIIIIIlllllllllRlimiimilHnılıımiHomn... giliz şairile biraz ülfeti olanlar için evvelâ isminin imlâsııu öğrenmek güç değildir. Bu imlâyı ögrenemiyenler, esasen Hamlet müellifinden hiçbir sey anlamanvağa mahkum insanlardır. * Alfabemize üç dört yabancı harfin daha girmesinde de hiçbir mahzur göremiyorum. Maiüsküllerile yüzden fazla muhtelif sekil ihtiva eden lâtin harfleri arasmda üç dört tanesine karşı garezimiz nedir? Mekteplerde okut madığımız halde çocuklann hemen hepsi ve halkın çoğu bu yabancı harfleri şimdiden tanıyorlar. Hayat bizim düsturlanmızı asıyor ve istiyenlere herşeyi öğretiyor. Büyük hamleler yapan bir milletin X, W, Q gibi üç be« shvek yavrusundan ne pervası olduğu • mı anlamıyorum. PEYAMt SAFA eyoğlu sinemalannm üçö btf • den King Kong isimli bir fUna gösteriyor. Doğrusu yaman bii" filim, bu! Evvelki akşam seyrettiten sonra, b«zı müpthiş sahneleri, gece, hep rüyama girdi. King, Kong, Tufandan evvel yaşarn^ lenduha mahluklardao biri, ilk ecdadonız olduğu iddia edilen müthiş bir gorildir ve o kadar iridk kl bugünkü insanlan küçük bb bebek gibi avcunun içinde yahut tabanımn al • tmda ezmektedir. Filmi düşünen ve yapanUr, bugünkü msanlan, Tufandan evvel yafanvş koricunç roahluklarut bulunduğu bir adaya götürüyorlar, orada, bu bay vanlar birbirlerile boğuçuyor, moasır insanbon kannca gibi çiğniyorlar. Bu hayalî filim, smemacılA tekni ğinin bir şaheseridir. Gecen gün, Cumhuriyette filmm nasıl yapddığı hakkmda Avrupa gazetelerinden naklen b a a malumat vardı. Sinema san'atinm bütün ince ve t e k n i marifetleri bıtbik edilerek iki tenede vücude getirümiç olan bu füim, ne gibi «an'at hnelerfl» yapılmış olursa olsun, efsanevî, şey tanî, cehennemî birşeydir. Vaktile, tarihten evvelki devirlerde yasanuş hayvanlara ait bir takım fi • Umler daha görmüştük. Fakat bun lann hiçbiri Kmg Kongun azamet ve dehşetmde değildi. King Kong denilen gorille acayip bir ejderhanm boğuşmalan tnyler <&f pertici korkunç bir sahne idi. Sine macdık, hergün, biraz daha HerUyor bir fen mucizesi halini alıyor. Krog Kong filmi, işte smemamn yaphğı harrikalardan biridir. Fütnin mevzuunda nazan dikkt ann bir nokta celbetti. King Kong denilen o orman kiban, azgm dev, sanşm bir zamane krama âşA oluyor ve Şirler pençei kahrtmda ciurken lerzan Beni bir gözleri ahuya zebun etü feîek! diyen Yavuz Sukan Sehm gibi bu ack yüzünden esarete düşüyor ve nihayat öKiyor. Cehennem penceresi gibi alev sa • çan gözlerine, bir yumrukta agaçlar deviren kuvvetine rağmen, miniminî bir kadına âşık olduğu için, felâkete uğnyan zavallı devin bu aczi ne hazin ve ne tabiî! , Hariciye Nazırmın beya İsyan bastırılmış» sükun iade olunmuştur natı gazetelerin neşriyat Londra 16 (A.A.) Sir Con Simon, şu beyanatta bulunmuştur: « Hiçbir hükumet alelâde bir beyanatla Silâhlan Bırakma konferansı meselesine bir hal çaresi bulamaz. Siyasi yollarla, Almanya da dahil olduğu halde dostane münasebetlerde bulunduğumuz bütün devletlerle daimî ftemas halindeyiz. Silâhlan bırakma hakkında en bü yfik müşkül Fransudann emniyet talebi ik* Abnanlann hukuk müsavatı ta lebmi teKf etmektir. tngiltere bu zrt iki noktayı anlamağa çalışıyor ve bunlan telif için hiçbir gayretten geri kal> mıyacaktır.» Sir Con Shnon Milletler Cemryetme karşı şahsuım ve hükumetin imanını bildirmiş ve Milletler Cemiyetmi lut • mak karannm tngilterede daima mevcut olduğunu sözlerine ilâve etmiştir. tngiliz gazetelerinin neşriyatı Londra 16 (A.A.) tki büyük îngiliz mecmuası olan Ekonomist ve Spektatör, Silâhlan bırakma hakkın da yapılan siyasî görüsmelerin uğra • dıgı muvaffakiyetsizliği, kaydetmekte, hükumetin Cenevreye dönerek Millet • ler Cemiyetinin vaziyetini kuvvetlendirmeeini temenni etmektedirler. Spektatör töyle yazıyor: «Milletler Cemiyeti, Almanya tarafmdan terkedilmiştir. Romanın da hücumuna maruzdur. Milletler Cemiye • tini, resmen Fransa müdafaa etmis • nr. Yalmz bizim memleketimiz fikrinî ve siyasetini bildirmemektedir.» Bu liberal mecmua, tngilterenin Avrupaya karşı acık bîr vaziyet alması lüzumunda ısîör ederek demektedir ki: «Kabinede mevcut olduğu şayia halinde söylenen tecerrüt taraftarlan artarsa. Avrupa için artık ümit kalmaz. Madrit 16 (A.A.) tspanyada sükunet tamamen avdet etmiştir. Sendikalist anarsistlerm bizzat kendileri hareketin artık durdurulmu? olduğunu ilân etmislerdir. Bir haftadanberi nadir bulunur bir irade ile kansıkltk çıkaranlarla mücadele eden Dahiliye Nazın M. Mevello, Havas muhabirkıe tesebbüsün ehem • miyeti hakkmda malumat vermiştir: «Suikast hazırhklarmı tesrinievvel başlangıcında haber aldım. Hükumet 3ci aydanberi hazvlıklan takip ediyordu. Bu Hibarla geçen hafta harekete geçildiği zaman hazırdık. Umumî kuv • vetler, sayanı takdir bir sekilde hare ket etmisler disiplm ve dürüstlük nü munesi olmuşlardır. Son hareket, geçen kânunusanidekinden daha mühim olmuştur ve kollan daha geniş idi. Ecnebüer de bu harekete iştirak etmislerdir. Yalnız bunlann komünist veya anarşist olduklannı söyliyemem. Müfritlerin ellerindeki silâh depoian mühim idi. Bereket versin hükumet tedbirli hareket etmiştir.» Madrit 16 (A.A.) Hükumetin emrme ralrmen kahveler açmamıslardır. Melillada müfrit gençlerden bir grup Santiago kışlasımn duvarlarından aşarak içeri girmişler ve askerle müsademe yapmışlardır. Müfritlerden birisi öldüriilmüs, birisi yaranlanmış ve ücü de tevkif edilmiştir. Madrit 16 (A.A.) tspanya ka binesi istifa etmiştir. M. Muşanofun matbuata beyanatı Bulgar Başvekili vazi yetten memnun Sofya 16 (A.A.) Basvekil M. Muşanof dün akşam matbuat mümes sillerini kabul ederek beyanatta bulunn*us ve Bulgaristanm sarfetmekte olduğu mesainin münhasıran Balk/am sulhunun muhafazasma ve diğer memleketlerle gittikçe sılnlaşan dostane münasebetler tesisine matuf olduğunu işaret ettikten sonra son aylarra umo mî sulh eseri için güzel neticeler ver mekte gecikmiyecek olan birçok mes'ut adtmlar kaydetmiş olduğunu söylemiştir. Musanof beyanatma devamla de miştir ki: Bulgaristan eski bir dostlukla bağlı bulundu^u Türkiye ile dostluk ve hakem misakını beş sene için yenile miştir. Muallâk meselelerin halli için Yunanistan ile müzakerelere devam edilmekte ve Bulgaristan, Yunanistan ile genis mikyasta hb uzlaşma ve sıkı bir dostluk tesisine çalışmaktadır. Romanya ile de iki memleketi alâkadar eden birçok meseleler hakkmda müzake relere girişilmiştir. M. Muşanof son zamanlarda Bulgaristan ve Romanya Krallarının telâkisi esnasmda izhar edilmiş olan uzlaşma arzusunun pek yakında bir hakikat olacağı ümidinde bu lunduğunu söylemiştir. M. Muşanof Belgrat seyahatin den dolayı fevkalâde memnun ol • duğunu beyan etmiş ve Bulgar Kralına Belgratta yapılmış olan iyi kabuld'en mütevellit memnuniyetine bütün Bulgar milletinin iştirak etmeke olduğunu söylemiş ve bu dostluk tezahürlerinden dolayı Yugoslavya memurlarına ve halkına müteşekkir olduğunu ilâve etmi*tİT. Yugoslavya Kralmm doğum günü Bugün Yugoslav Krah Aleksandr hazretlerinm doğum gününe musadiftir. Bütün Yugoslavyada şenlikler yapıla cagı gibi şehrimizde de dinî bir âyin icra olunacaktır. Bu münasebetle memleketimizdeki Yugoslavyalılarden Dr. Dragoslau bize bir yazı göndeoniştir. B« yazıda hulâsaten deniyor ki: «Harbi Umumiyi takip eden buhran günlerinde Yugoslavyalılar Kranarma büyük ümitlerle bağlanmışlardır. Filhakika Yugoslavya sanayi memleketleri nin düstüğü buhrana düşmemis olmakla beraber birçok felâketler geçîrmiştir. Ba felâketler arasmda nazım olan z d i ve devamlı mesai Yugoslavyanm yaralannı hayli hafifletmistir ki bu hususta Kral hazretlerinin gayreti son derece müsmir ohnuştur. Yugoslavya muvazeneli bir memle kettir. Bundan dolayı sulha sıkı bir snrette bağlanmış ve sulhün devamı için her çareye başvurmaya karar vermiş tir. Kral Aleksandnn doğum günü Yu • goslavya için hakikî bir bayramdır. Dost bir memlekette oturan biz Türldyedeki Yugoslavyalılar bu münasebetle derin saadet sıhhat temennilerimin Kral hazretlerine sunanz.» ı Gayrimubadiller kongresi Gayrimübadillerin ellerindeki bonolann emlâk mukabilinde toplanmadıkça hükumetin yeni bono tevziine taraftar olmadığı, Maliye Vekâletince de tstanbuldaki satış komisyonuna bu yolda tebligat yapıldığı haberi doğru değildir. Maliye Vekâletince tstanbuldaki satış komisyonuna bu tarzda hiçbir tebligat yapılmamıştır. Müzayede ile satılan emlâkin sahipleri çaktığını da yazmıştık. Bize verilen malumata göre şimdiye kadar satılan on binlerce emlâkten ancak yüzde biırinin sahibi çıkmış, bu da esasa tesir edecek bir vaziyet ihdas etmemiştir. Gayrimübadillerden bir kısmınm son vaziyet hakkında cemiyet idare heyetinin alâkadarlara izahat ver • mesi için kongrenin tekrar toplan ması fikrinde olduklannı yazmış tık. Dün yaptığımız temaslar Gayrimübadillerin ekserisinin bu fikirde olduğunu göstermiştir. Cemiyet idare heyetine mensup zevat ise kon grenin şimdilik toplanması hak kında alınmış bir karar olmadığını söylemektedirler. Türk Yunan mahkemesinde Muhtelit Türk Yunan hakem mahkemesinde dün de on dokuz davaya bakılmış ve davalar karar verilmek üzere talik edilmiştir. önümüzd'eki perşembe günü on davaya daha bakılacaktir. Bunlar arasında Tahitromos gazetesi sahipleririn hükumetimiz aleyhine actıkları 40 bin liralık tazminat davasile Yunan Millî Bankası İzmir şubesi için irtenen beş bin liralık bir tazminat davası da vardır. Kazanç kanunu Muhtelit Encümenin dünkü içtimaı Ankara 16 (Telefonla) Dahiliye ve Adliye encümenlerinden mürekkep muhtelit encümen, bugün toplanarak yeni kazanç lâyihasmın 9 uncu maddeden 14 üncü maddeye kadar olan Ankara 16 (Telefonla) Ankarakumını müzakere etmiştir. Bu maddeda bir inkılâp filmi çevrilmege baslanler vergiye matrah olacak esaslan ımşhr. Bu filhn tstikametmi şaşamış bîr muhtevidir. gencin halkın ikazı karşısmda nasıl Muhtelit encümen, iki bm liraya kauyandığmı göstermektedir. dar bedeli ican olan müesseseleTİn Senaryoyu ve rejisörlüğü Münir Hay maktu kazanç vergisme, daha fazla ri, müzik kısmınm Ulvi ve Cemal Beyler bedeli ican olan müesseselerin de beyannameye tâbi olmakfinı mv^afık yapmaktadırlar. görmüstür. i Bu füimde rol alacak bir Türk kızı Encümen, iâyihanın müzakeresini •iranmaktadır. süratle biterecek ve lâyflta kıs tatilin • den evvel heyeti umumiyede müzakere olunacaktır. Ankara 16 (Telefonla) Konya köylüsüne gelecek sene aynen almmak Ankara 16 (Telefonla) Ankara üzere Ziraat Bankasuun devlet hesabımemurlar kooperatifinm tasfiyesi kararna mubayaa ettiği buğdaylardan üç lasmıshr. Kooperatifm vaziytti uzun zamandanberi bozulmuş, düzeltilmesi'm3yon kflo buğdayın Han kamgir olne imkân hasıl olamamışh. muştur. Yakında toplanacak heyeti umumiyede tasfîye talep edilecektir. Aırtarada bir inVılâp filmi yapılıyor Harpte sahilferimizde batan ge miler 164 tanedir Büyük Harp hakkında yapılan bir istatistiğe göre sahillerimizde batan gemilerin sayısı 93 tür. Bunlardan 27 si düşman gemileri ve 31 i de düşman tahtelbahirleri tarafin dan batırılmış, 29 u fırtmadan 6 sı da infilâk ve çarpışma neticesi batmıştır. Bu vapurların 47 si Karadenizde, 49 u Marmara ve Çanakkalede, 4 ü Boğazda, 3 ü de Halîçte batmıştır. Bunlardan maada 49 yelkenli, 61 mavna, 16 beylik gemi de zayiatımız meyanındadır. Hulâsa harp »enelerinde 164 sefine batmış ve batınlmıstır. Ordu meb'uslarının teşekkörü Vakitsiz ölümile biz meb'us ar • kadaşlarını, intihap dairesindekî hemşerilerini ve dostlarını elim te essürler içinde bırakan aziz arkadaşımız Ordu meb'usu Recai Beyin cenazesini vapura kadar teşyi zahmetinde bulunmak gibi yüksek lutufkârlıklarmı esirgemiyen Cum huriyet Halk Fırkau tstanbul he yetine, Kolordu Kumandanlığına, deniz kumandanhği zabitan ve ef radına, Liman şirketi heyetine, Emniyet müdürü Beyefendiye ve Sertabip Rifat Hamdi Beyefendiye ve çok nezih bir duygu ile cenaze n e rasimine bir kısım talebesile iştirak eden Feyziati lisesi muhterem müdiriyetine ve talebelerine en samitnî teşekkürlerimizin yollanmasma muh terem gazetenizin d'elâletini rica ederiz. Ordu meViuîan Ismall Hamdi Şevket Merhumun oğlu Sabri Recai , Konya köylüsüne yardım Ankara memurlar kooperatifi Memleket haricine seferler Vapurculuk şirketi haricinde kalmış olan bazı firmaların, memleket haricine seferler temin i için teşeb • büslere geçmiş olduğunu yazmıştık. Bu meyanda Yelkencizade Lutfi Bey, tspanya yumurta Hhalâtçıları birliğile anlaşmıştır. Yelkencîler bundan başka Ro manyadan lspanyaya buğday ve Bulgaristanm Varna limanından tspanyaya ihraç olunacak yumurta nakliyatını da üzerlerine almışlar dır ve yeni vapurlar da satın al mak karanndadırlar. içel Valiliği Ankara 16 (Telefonla) Ç a n k ı n valisi Hazım Bey İçel Valiliğine nakil ve tayin edilmiştir. Türkiyeye ithali menedilen bir mecmua Bir zenci daha asıldı Kolombiya «Amerika» 16 (A. A.) 11 yaşmda bir kız çocuğuna taarruz etmekle maznun olarak tevkif edilen ve bilâhare serbest bırakılan 20 yaşında bir zenci, meçhul kimseler tarafından kaldırılmış ve bir ağaca asılmıstır. Nüshası 5 Kuruştur j Türkiye Hariç i ç i n Ankara 16 (Telefonla) Türkiye hakkında garezkârane ve gayrivaki neşriyatta bulunan Pariste münteşir Le Mois isimli aylık Fransız mecmuasmın fcir müddet için memlekete girmeme • sin« Heyeti Vekilece karar verihniştir. Ankara 16 (Telefonla) Dün gece Yeni Merkez bannda Niyazi ısminde bir soför metresi Mefkure Hanımla bir kukançlık yüzünden kavga etmiş ve kadını tabanca ile öldürmüştür. Mücrim yakalanarak adliyeye verilmiştir. Ankarada bir cinayet şeraiti i Senelik Altı aylık Üç ayhk Bir ayhk için 1400 Kr. 1700 Kr. 1450 750 800 40Q yoktur 150

Bu sayıdan diğer sayfalar: