Cumfievîyel Adliye teftîşleri TEFRIKA. 28 Yazan: M. TURHAN r 6Teşrîmsanf 1933 Iktosat lml<mr\ Bu akşamld program j Mektum tutulan bir mesele tahkik ediliyoı Yün ve tiftik satışları Tiftiklerimizi tngiltere ve Amerika, yapağılarimızı da daha ziyade Ruslar satın almaktadır Bütün ordu, Temuçinlikten Tahrı emrile «Çingiz» liğe geçen Moğol beyini alkışladıî O günün yegânesi, o gönün muhav yeleleri tehyiç eden en finKi adarm ptşmiş gönden yapüma iç zahınm ustfine kısa bir kurt p©»tu geçinniş, ba şma siyah deriden bîr kalpak koymuş, «line yayım altmş, beJine kıhcını tak . m olduğu halde yaya yürüyerek ge liyorda. Harbe girecek dflâverlerin teşkil ettigi çok kalın dairenin tam ortasmda dört köşeli bîr taş w * , önü ne Temuçmm tuğlan ve sîyah bayrağı dikilmişti. Moğol beyi iste o dört köşe taşa dosru yürüdü, tam taşm önüne srel diği sırada karşı taraftan Ulu Gökçe görundü. Gen« yan çıplaktı, uzun saç. lan gene örtüsîrz omtrzlan üstimde dalgalanıyordu. Tasın yanma Temuçmden sonra varmak istiyormuş gibi yavaş yurüyordu. Fakat onun adımlarmdaki toonnîvi çarcabuk sezen Temucin de yürüvüşimü birdenbire hafiflettiği ıçm ikisinin taş önüne gelisi bir anda vuku buunuştu. Bhi on bmlerce kişiyi kolundaki kuvvete boyun iğdiren, öbürü ayni kütlenin vicdanmda taht kuran M adam, yanyana gelince, üri ellerini birbirlerme uzathlar, Tiirk usulü musafaha ettiler. Haflc, dmî ve dunyevî 3ri kuvvettn şu birlesmesinden müphem bîr xevk ve müphem bir heyecan duymuş, alkı pa girismisti. Yasa Ulu Gökçe, yaşa Temuçm! OnK basbuğlar, avnl ve oymak beyleri iki bSyük reism etrafında çevrelenmişlerdı. Tannlar sevgilisinin or. duyu te»'* «teıesmi, Temuçinin de bayrak rashnesme başlama emrrni vermesmi bekliyorlardı. Halk U aBuşı kesmtşti. Gözlermi gene o dört köşeli fcaşa dîkmiştL. tste bu sırada gök yüzünde bîr kuş, pek iri olmıyan bir kus belirdi. Nereden çıkıp ta bu sahnenin üstüne geldigi anlaşılmıyan bu kuş, o tertemiz boşhdrta bir avuc kavsikuzah parçasına benziyordu: Ptnl pırıl uçan bir kavsi kuzah parçası!... Güneşin nuru aktnda büsbütim gü. selleşen bu kuş, oradaki binlerce insanıa gözfinü kendi uzerine çekürıniş ti. Artık ordu Temuçini de, çıplak aaxi de unutmuş gibiydi; beş renkli bir tüy deri içinde tuhaf daireler çMen, gökyüzünde fınl fırıl dönen bu tuKaf mahluka bakıyordu. Birza* Temuçm de biraz mütehayyir görünüyordu. Agır bgım muhafaza etmekle beraber gö . zS kuşta idi, onun muayyen bir mın taka içinde uçuşumı »eyrediyordu. Yalmz Ulu Gökçe, kuşla alâkadar olma ımştı. Dalgın dalgm önüne bakıyordu. Kavdcuzahian bir parçayı andıran bu gâzel knf, U2unca bir müddet döndü, dolaftı ve »onunda aşağı dogru süzubnefe başladL Arhk herkesm yo. reği agnnda idi. Gökten inen bu zarif ve »evimli mahlukun nereye, kımm omzuna veya başma konacağını an • lamak merakı, her yürekte bir heyecan ftrtması uyandırmışh. Bef renkli kuç, bu umumî heyecan içinde, süzüldü, «üzüldii, dört köşeli ta şm ü«tüne kadar indi ve orada küçük bir tereddüt çupnıtası gösterdi. lyi görenler ve onun kanat darbelerini göz. den kaçırmıyanlar, güzel hayvanın Ulu Gökçeye yaklaşmak istediğini, fakat ani bir çekinişle ondan uzaklaşıp dört köfeli ta^a konduğunu görebil miflerdi. Temuçin ke Ulu Gökçenin kuşa belirsU bir işaretle ve duyulmaz bir «esle. taşı gösterdiğini sezer gibi obmiftu. Her ne olurta olsun kuş, bu befrenkl: kuç, korkmadan ve çekinmeden yere inmifti, bayrak rasimpsinin merkezini tefkü eden dört köşeli taşa konmuş ta. Gökön boşluğuna doğru uzanan binlerce nuzrağm pınlbsmdan, o büyük kalabalıgm heybetinden, taşm yanıbaşında duran adamlardan korkrmyan bu kuş, bütün o halka kılığım değiştiren bir tanrı gibi görünüyordu. Hat ta bir kısmı onun dile gelip Ulu Gök . çeye birfeyler söyliyeceğini umuyor . du, bekliyordu. Fühakika kuş ta bu tahminleri tekzip etmedi, dile geldi. Gerçi halkın umduğu gibi Ulu Gökçeye dönüp te türk çe sözler söylemedi, fakat sessiz de kalmadı. Ilkin kanatlannı gerdi, ayaklarile taşı eşeler gibi bâ^eyder yaptı, sonra »an gagasuu havaya doğru kal . dırdı, hemen herkesin isiteceği kadar kuvvetle öttü: Çing gü, Çing giz! Temuçin, hayretini belli etmemek fçm kaşlarmı çatarken bütün ordu başlarmı eğrmşti, ilâhî bir terane işhmişUr gibi derin bir huşua bürünmüşler di. Kuş, kısa bir fasıladan sonra tekrar ağzmı açh ve ayni sedayı püskürdü: Çing giz, Çing giz! O dakikaya kadar kollan göğsünde kavuşuk duran Ulu Gökçe, bu rlrinci StSş uzerine ellerini havaya kaldırdı, gor sesfle haykırdı: Ulu tarm bo koşon ağzfle bîae Adliye müfettişlerinden Ferit Bey, Vekâletçe görülen lüzum uzerine tstanbul Adliyesinde bazı tetkikatta bulunmak için Ankaradan şehrimize gelmiştir. ve size emirler veriyor! Diz çökelhn, Ferit Beyin yapacağı tetkikatın, dinliyelim. umumî bir teftiş mahiyetinde olmaBütün halk, tek bir vücut gibi bu em. dığı, mektum tutulan bir meseleyi tahkik edeceği söylenmektedir. re haat etti. Atlılar yere sıçnyarak, Izmirde teftişat yapmakta olan ,kağnıdakiler yerlerînden atlıyarak, kaAdliye müfettişleri de bhr haftaya dınlar çocuklannı bir tarafa bnakarak kadar şehrimize geleceklerdir. bu diz çöküse iştirak etmislerdi. Yal Müfettişlerin burada yapacak mz Ulu Gökçe ve Temuçin ayakta idi. lan teftişlere çok ehemmiyet veril» Kuş, kendine gösterilen sw saygıdan mekie ve mahkemelerin daha mühaz almıs gibi, ücüncü defa olarak: kemmel bir hale getirilmesini is Çing giz, Cing giz! tihdaf eden tedbirlerle alâkadar ol Diye ötünce Ulu Gökçe Temuçine duğu söylenmektedir. de ihtar etti: Çök ve bekle! Şimdi o da ağır çızmelerinin ve ta»ıdiğı silâhların müsaadesi nisbetinde diz cökmüştü, çahk kaşla çıplak ada . ma bakıyordu. O, dalgınla<mıştı, bir seyler dii^ünüvor gibiydi. Bu sırada kus, bes renkli kenatlannı hızlı hızlı çnptı ve havalandı. Herkes. mmimîni Kız liseleri talebelerind«n bir kısrmağzında Ulu Tannnm sesini taşıyan bu nm askerliğe heves ettiklermi ve bo güze! hayvanm nereye dogrnı uçtuğunu görmek için jtöz'erini onun izine kal hususta tesebbüsata giriştaderini yaz mıstık. dınrken bir sürültü. iki bulutun çar Doktor Mazhar Osman Bey, dün pışmasını andıran bir ses duyuldu ve kendisile görüşen bir muharririmise dekuştm izinden aynlan gözler, o dört mtştir ki: köseli tasın ikiye aynldığıra gördü. « Kadınlann asker olmalarma Evet. O koca taş Briye böKmmüs . tıbbf hiçbir mâni yoktur. Her mes • tü. Ulu Gökçe de yere çömelip bu ya lege girebild3<Ieri gibi askerlik te ya nk taşm ı'çmden birseyler cıkanyor pabilirler. Maamafih hanımlara as • du. Tann ağzile konuşan beş renkli kerlik gibi ağır vazifelerden ziyade kuştan sonra tasm yanltşı, içinden birdikiş ve iğne yakışır ve boyle hafif işşeyler cıkışı orduyu ve orduya bağh lerle meşgul olmalan daha muvafık olan çoluk, cocugu derin bir saşkınlığa olduğu kanaatrndeyim. Siperlerde ça • uğratmıstı. Herkes bu tecellilere bir türlü mana veriyordu, Temuçin de açık İTsmak erkeğe yakışan işlerdendh. Fa. kat kadmlar isterlerse yavaş yavaş asbir sabırsızlık içnde bu garip sahne kerliğe de alışabüirler. Zaten kadm nin sonunu teemmiüe savasıyordu. lann askerlik yaphğı memleketler Ulu Gökçe çömeldiği yerde çok dur, mevcuttur.» madı, elinde bîr hurma dalı kadar u • wm bir taş parçası olduğu halde ayağa kalktı. Bu taşın düz yerinde çok ustalıkla yapılmış bir kaplumbağa resmi vardı, kaDİumba§anm iki yanmda da iki ejderha re«mi buîunııyordu. ( 1 ) Çıplak adam, yanlan taştan çıkar Evvelki giin Galatada Hurşk oğlu dığı bu tuhaf nesneyi orduya doğru u • ömer isminde birisinin süpheli bir zattı: halde dolaştıği görülerek cepieri Bu, dedi, tanrnun Temuçine gon. aranmıştır. ömerm ceplerinden bir derdiği mühürdür. Bundan sonra bîtişey çıkmamış ve serbest bırakılmışlerfne bımu basacak ve bu mühiir o sa da olduğu yerden bir adim bile mm elinde bulundukça yeryuzu Te atmaması büsbütün nazari dikkati mucine boyun eğecek. Ulu tanrı boyle celbetmiştir. r:^z,c •» > A istedi, Temuçînm admı da su möhnîn ömer, polis memurlarının ısrarile yürü suyu hürmetine de&istîrdi. «Cin. yüriimeğe mecbur olunca pantalo gi*» koydu. Hepiniz, gökten gelen kununun parçalanndan kaldtnm üs • şun bu adı bağırdıç^m duydunuz, Te tüme 300 kadar çakmak taşı düş . mucinin Cingiz olduğunu işittmiz. O müş.tür. halde alkulayın, hayklrm: Yaşasm Kendisinin memuriaı görünce araştırma yapılacağını anlıyarak Bütün ordu, Temucinlflcten tanrı emçakmak taşlanni pantalonuna sakrile Çin^izli&e gecen Moçol beyini bu yeni adile alkıslarken Ulu Gökçe fHdr lamağa teşebbüs ettiği, bu suretlc ve sır birliği yaptığı adama yaklaştı, meydana çıkmış ve bir müddettenelmdeki taş parcasını uzath, herkesin beri kaçakçılıkla meşgul olduğu anisiteceği bir sesle şu sözleri söyledi: laşılan ömerîn evrakı thtısas mah Kalk Çingiz, aya&a kalk. Artık kemesine verilmiştir. Turkün birlesme günü, yükselme gimu Keldi. Durmadan yürü, durmadan ilerIe. Çiinkü tanrı böyle istfyor!.. Osküdard^ fstelyo isminde bir RuCengiz, bu sözleri sükunetie dmledi mun evine misafir gelen Madam Ave cene sükunetle o taşı alıp koynuna soktu, gök gürler gibi gürledi: tina. konsolun gözünde bulunan bir Bayraklar verilecek. herkes ye. pantantifi aşırarak giderken yakarine!. lanmıştır. Pantantif sahibine iade oCMabadî vari lunmuş ve hırsız misafir Adiiyeye { 1 ) Temuçinin bizim kullandığımız verilmiştir. itnlâ ile Cengiz adını alması hakkında bir rivayet. bir de lejant vaıdiT O rivayete göre Temuçin bir düğijn yap . mıştı. Düğün son'mda Gbkçe Reldi: OskUdarda Alemdağı caddesinde «Tanrıdan haber var. Bugünden sonra Temuçinin adı Çingiz oîacak ve yer şoför Bekirin idaresindeki od\ın yüziinün padışahlığı onunla evlâtJarına kamyonu, kömür yiiklü sürücü Mus\'eTİlecektir» dedi. Öyie 4e oldtı. tafamn arabasına çarpmıştır. AraLejant. yazdığımız seküdedir. Fa ba parçalanmış ve Mustafa ağır sukat bu lejantta tarihî bir hakikat şemrette yaralanmıştır. mesi de yok değildir. Cünkü «Koyun lular» denilen eski şark Hün devletinin hükümdarları boyle bir mühür kullaUsküdarda Şemsipaşa tütün de • nıyorlardı. Esasen iki ejderha tarafınposunda çalışan Saniye Hanım, dün dan kucaklanmış kaplumbağa resmi eski türklerce kudret remzi idi. Ka bir takın tahtalarmı sökmekte olan rakurum hafriyatında resimlerrfen birSabahattin isminde bir şahsın dik • çoğu meydana çıkarılmıştır. M. T. kasizliği yüzünden başma düşen bir tahta parç&süe ağır surette yara lanmış ve hastaneye kaldırılmıştır. Asker kadmlar Mazhar Osman Bey buna taraftar görünmüyor Bir kaçakçı yakalandı İSTANBUL: 18 gramofon • 18,30 fransızca ders (ilerlemiş olanlara) 19 Mahmure Han» dan Hanım 20 Refik Talât Bey ve arkadaşlan . 21,30 ğramofon 22 AnaTiftiklerimize gelince: Takas Memleketimizin 1932 senesin dolu Ajansı, Borsa haberi, Saat ayarv primleri altında ihracatı teşvik ve deki umumî ihracatı 102 milyon VtYANA: himaye eddlmiş olan tiftiklerimiz Türk lirası idi. Bunun 3 milyon li18,30 konser saari . 19,10 Konfe « geçen senedenberi memnuniyeti mu ranslar, iniglizce ders 20,05 orkestra rasını yapağı ve tiftiklerimiz teş cip bir derecede sevk ve ihraç olun musikisi 21,05 havadisler . 21,20 kon» kil etmiştir. 1930 ve 1931 senele maktadır. Bu senenin ilk 9 ayında rinde sırasile 151 ve 127 milyon liferans . 2 2 Schubertin ve Brahmsın e • ralık ihracatı umumîyemiz arasında ihracatımız geçen senenin ayni dev serlerinden konser 23,10 havadisler. resine nazaran 7 5 4 ton fazlasile yapağı ve tiftik ihracatimız müte • 23.25 dans havalannazıran 4,300,000 ve 3,400,000 li • 2903 tona ve kıymetçe d e 350,000 BÜKREŞ: Ura kadar artarak 1,147,000 liraya raloık bir kıymet tutmuştur. 18.05 radyo orkestrasî 19,20 şâryükselmiştir. Görülüyor ki, 1930 senesinden kı (kadın sesi) . 19,35 orkestra de « Yün ve tiftiklerimizin son aylarda vam ediyor 20,25 plâklar ve konfe * 1932 nihayetine kadar üç sene zarbaşlıca alıcılan olan memleketler fınd'a yün ve tiftik ihracatımızda rans 21,05 Quart«rt EMoll (Beetho . Rusya, tngiltere, Amerika, Suriye, kıymetçe devamlı bir sukut husule ven) 21,35 konferans müteakıbenf Almanya ve tspanyadır. Ağustos gelmiştir. Bu kıymet sukutuna muŞarkılar (kadın sesi) : (Mozartın, Coove eylul 1933 aylarmda memleket kabil, ihracatımız miktar> üzerin • nodnun, Verdinin eserleri) . 23,20 Rulere göre yün v e tiftik ihracatımız den azalmamış. bilâkis çoğalmıştır. men halk Kavalan. ayrı ayrı şöyledir: 1930 senesnde memleketimizin 6 VARŞOVA: bin altı tondan ibaret olan yün ve Yün ihracatımız 18 şarkılar 18,25 pfyanb EonSeıltiftik ihracatı 1932 senesinde 7500 1933 Ton Bin lira 19,25 plâklarla operet havalan.20,30 tona çıkmıştır. Bu senenin iptida • Ağustos ve eylülde Wilnodan 2 1.05* (Die Entfuhrung sından eylul sonuna kadar olan ihumum ihracat 707 1987 aus sem Serail) Mozartın operası . möracat dahi 6231 iona baliğ ol Rusyaya 506 1394 teakıben: Havadisler 24,1.0 tsigan muştur. Suriyeye 53 232 Amerlkaya 88 192 Son senelerdeki yün ve tiftik ihFransaya 19 37 racatunızı ayn ayn tetkik edelim: Almanyaya 33 17 Yün ihracatımız İngiltereye 3» 14 Ura Ton Bu büyük haftalık ilim ve san'at gS • 193( 3,946 Amerikaya gid"en yünlerimizin 1,408,000 zetesinln İlk sayısından daha aengin ya,1931 4,422 1,815,000 miktarca daha az olduğu halde kıynlarla üdncl sayısı lntişar etmişttr. Ma3,463 1932 1,284,000 meıtçe Suriyeninkinden fazla olması kale, şllr, ve hlkâyeler memleketln en ta1933 3.328 9 ay 1,183,000 Amerikanra daha iyi cins mal al nınmıa imzalannı taçımalrtadır. 1932 9 ay 1.774 632.000 makta bulunmasından ileri gel • Olruyucularımıza tavslye ederla miştir. Tiftik ihracatımız fiftfk ihracatımız Ton Urs tstanbul Halkevt tarafından her ây 1930 1933 3,060 2,871,000 Ton 81n Ura neşredllmekte olaaı Yeni Türk mecmua1931 Agustos ve eylulde 2,351 1,594,000 B, bayram münasebetile fevkalâd* btr 1932 umum İhracat. nüsha olarak Intişar etmiştitr. 1.634.000 3,985 887 351 1933 İngUtereye 589 1,147.000 265 9 ay 2.903 1932 Amerikaya 805,000 233 56 9 ay 2,149 Himayeietfal ceıniyetl taraluıdan rieşİspanyaya 38 21 1933 senesinin dokuz ayında yapredilmekte olan Gürbüz Türk Çocuğn mecmuasının 33 üncü sayıaı fevkalâde tığımız yün ihracatı miktar ve kıyTiftiklerimizin »on aylarda en nüsha olarak çıkmıştır. metçe hemen hemen geçen sene 12 büyük alıcısı olarak evvelâ tngil • ay içindeki ihracata yakın bir se tere, sonra Amerika gelmektedir. viyeye yükselcTiği gibi 1932 senesi Yapağılarımızın birinci müşterisi Havacılık ve Spor mecmuası, bflyük ilk 9 ayına nisbetle de gerek mikRusyadır. Rusyadan sonra Suriye ve bayram münasebetile fevkalâde bir nüsha olarak intişar etmiştir. Mecmuanuj tar, gerekse kıymetçe bir misli artAmerikaya o*a külliyetli miktarda kapağmda Gazd Hz. nin müşir ünlfcfr mıştır. yapağı ihraç edilmektedir. masile üç renkli bir reslmleri vardır. Bütün sporculara tevsiye ederia. Anayuıi Yeni TOrk mecmuası GurbOz TOrk çocuğu Havacılık ve spor Benzine ispirto karıştırıiması hakkındaki tetkikler istanbuldaki fabrikalann * vaziyeti Yannkİ Sall Benzine ispirto karıştınlması hakkında tetkik&t yapmakta olan tstanbul Ticaret Odasa bu hususta Londrada maruf bhr fabrîkadan da mütalea isrtemişti. Ticaret odasının istediği izahat gelmişir. Benzine ispirto karıştırma işinin en ucuz surette tatbikı çareleri etrafında da tetkikat yapılmaktadır. fstanbul Ticaret Odası sanayi subeai tstanbulda mevcut fabri • kalann vaziyetini, teessüs tarihle . rînden kibaren ne dereceye kadar inkişaf etmis bulunduklannı tetki ke başlamıştır. Bu tetkikat neticesinde bir rapor hazırlanarak hükumete verilecek . tir. gOnu akşamı tw 21 de ehİFTıyaÎFosıl Utaıtbul Belediyal BİR KAVUK DEVRiLDi Yazan: Musahipzade Celât Bey HANDA . DRAMALİS PRİNEAS Yunan operet heyeti FRANSIZ TtYATROSLINDA Bu akşam saat 21,30 da son defa olarak DESPtNtS KAPtTANİOS Yannki salı akşamı ONlROS İTAN ^^••^ En mükeramel Napoiitaine serenatları ve bir çok moledilerini meşhur tenör JOSEPH SCHMİDT bütün . dünyada parlak muvaffakiyetler kazanmış olan Hırsız mîsafir filminde teganni cdiyor. Bu Çarşjmba akşamından itibaren müstesna gala olarak DÜNYAYI DOLAŞAN ŞARKI A R T İ S T î K SiNEMASlNDA En büyük insanî bir facia olan ANAIZTIRABI program filmi devam edivor Bir kamyon kömör arabasını parçatadı 9544 Her vakitien daha güzel olarak şehrmize geliyor. (9843) DON JOSE MOJ1CA Bugünden itibaren: M İ L L Î BEN ve Z ENG i N S1NEMADA 8 Teşrinisani çarşamba akşatnı İMPARATORİÇE İ P E K Sinemasında Şen ve sarışın artist: LiLiAN HARVEY ve CtlARLES BOYER tar?hndan büyük filim. H A R Y PİEL* in dehşetli heyecan ve sergüzeşt filmi ilâveten : Ankara ve istanbul'da Cumhuriyet Ekyramı şerefine yapılan tezahurat ve Gazi'nin nutku mufassalan gösterilmektedir. ' (9552) Dikkatsiziik yözünden yaralandı Ayrıca: LiDIANSIZ GEMi MUNIR NURETTIN Klâsik parçalar, yeni halk şarkıları, zengin program. Mevkiler şimdiden temin edilebilir. Telefon: 44289. (9541) •• K O N S E R i ve S i N E M A ve arkadaşları Yeni Çıkt Ikisl de HEP VATAN İÇİN! İÇİN! HEP MI L L E T Tramvaydan atlarken ayağı kırıldı Bebekte oturan terzi Sahak Efendi tramvaydan atlarken düşmüş ve sol ayağı kınlmıştır. Sahak Efendi hastaneye kaldırılmıştır. Haydar Rifat Beyin tercümesi Şafak kitaphanesi 60 ar kuruş KiNG KONG I 9539 Bütün cihan matbuatı bu filme dünyamn 8 inci harikası ismini verdi: Satılık Ev Vefada Darülhâdis mahallesinde Türbe sokağında 8 numaralı ikiye kabrli taksim, yeniden tamir edil miş iki kat üzerinde 5 oda, 2 kuyu, 4 sarnıç, 200 arşın bahçeli hane satılıktır. Taliplerin görmek için içindekilere ve pazarlık için Liman Şirketi veznedarı Abdurrahman Beye müracaatleri Kınalıadada iki ev yandı Kınahadada Alman tebaasından kumbsyoncu Mösyö Karalisin dört katlı evinden evvelki gece yangut çıkmış, bu ev tamamen yandıktan sonra ateş yanındaki Yunan tebaasından M. Akiknasun evine de sirayet ederek bu ev de yandıktan sonra itfa edüebilmiştir. Karalisin evinin 6500 liraya sigortalı olduğu ve yanguun bacada toplanan ku. rumlardan çıktığı anlaşılmıştır Büyük Ta3ryare Piyangosu 16 ıncı tertip balşamıştır Bu tertipte «50» bin numara «25» bine indirilmişt:ır. Bu suret!e isabet ihtimalj bir misli artmıçtır 1 inci keş 11 teşrinisani 1933 te k m> f» TÜRKÜN HARİKASI I Şimdiye kadar gösterilen Türkürk1 çe filimlerin en mükemmeli çe SÖZ BİR ALLAH BİR KADIKOY H A L E Sinemasısda gösterilecektir. Seanslar : 2 4 6 6 ikinci teşrin pazartesi matimlerinden itibaren Umuî duhuliy C u m a gtinü 1 2 2 4 6 geceleri 9,45 30 kuruş Her gece otobüs vardır. < | (0489>