Herkes ona bakıyor! On yıl evvel Samsundan Harputa gidis bir fada idL Hele Ins günlerinde ba yola düeenler, kar ve tipi altuıda soğuk bir cehennera azabı çekerl«rdi, analarradan emdikleri «ötün burunla rmdan defcfl üiklermden tmp dökül • dâgünS görürlerdi. Bu üzücü ve can nkıeı gaclHklere rağmen yolan şirî . yeti de inkâr ohmamazdı. Gerçt ba şirfyet, nhrap içinde alavrana kıvra • na tatlı bir panorama seyretmeği an Anrdı, Hidn yine gonülkapıcı güzel Kklermden doğuyordn. Kâmran Bey, bîr g3n tstanbul kî tapanelermden birmde ba âzucfi ve aynizamanda irmrendirid yolculuktan balısediyordu. Onun diitnde hastahk (an kurtulduktan sonra aldığı flâçlarm tathğım methe girisen bîr adam mantıksızlığı vardı. Günlerce ve günleree süren sıkmtıb bir yolculuğun tatsnc taraflarmt unutarak, yahat tayederek yalnız snr tarafmı anlatmıya savaşıyordu. Kendi şaâ* olduğu fçfn şoselerm çukurlanm, hanlarm btçimstzfigini, yaysız arabalartn ecelbesiği gibi smir 8xerinde yaptığı sarsmbyı bir tarafa bırakıyordo, nadiren tesadof olonan bir korunun, çol ortalarmdaki vahalar gî« bî, gozlere verdiği înstrahı, şorada borada rast gelinen sularm serseri sJa< • tarmı dDe dolayordu. kat onlar, o cahü adamlar tftanbulda nç fffl mecmuası basbran büyük sairi tanmuyoriardı. Vapurun kamarotlan da, atesçileri de ayni cehalet icinde idî. tstanbnlda dâhi bir »n'atkâr yaçadı gmdan gafîl bulunnyorlardı. Hayreti, hiç ummadığı bu tandmamazhgı, kendileriie göriistüffü msanla . na eehline ve gafletnıe verdi. fazla teessüre döşmedi. Fakat Samsımda, Hvzsda, Amasvada. Tokatta, Snras ta, Malatyada da admı bilen ve siirlerini okuyan tek bir adama rasgehne • yince üzülmeğe basladı. Bu üzüntS, ona arabada «arsdmaktan, hanlarda uykutoz kalmaktan, günlerce ekmek peynir yemdrten gelme axabı da «put^ııruyorda, hele teessüründen bir tek Hham „ perisi bile yakalıvan»am":'' ' " » r o «tti(K edebî mkılâba yar^?k mmi mini bir temeltap bile elde edemem'sti. akM Harpota girdifi •» arabadan atlaytp ta «okaklan dola»nMya ba«la dıjı mes'trt dakikada vazivet birdea . bire deŞirti: Herfce», büyük ve küçük otta bakıyor, birbhlerİBe störtererek apacık bir hayret «rosterivordo. Hay • reb* Bey, umumî gorBnen bu »skır.1. gr bâ «hayranivet» olarak kabul et . tiginden teoesmden bmatma kadar heyeean ke*nmisti, dört yan»n« baVHBabıâS kaldınmlarmda fcaıamîıgı * yar baloslar bnakarak. sık sık arkasma donup bmde »Srünen bayran gozleri sohreti kendi laymeti içm pek az ba Sperek dolaşıyordiı. lan diçer bir şair, o w sahifeBk Be böySk si» ıtMcnunn bastırmıs olan HayO gozler, o kendi üzerinden avnl retî Bey ba sozler! dmlerken «11*1x01 nnyan gSzler, mntlaka aan'atkârlığmbir ftkre kap'îdı, dalsrm dalgm dösündan doğma bir sevgi ve şöhretmm va. me|e daldı. Büyük bir Anedolo ge • şatttgi bir «ygt ü« parltyordn. Kendisi zmtismden aade birkaç hahra getire • foyle bir dursa ve: «cBfni tanıdmK, bOen yn »ev*ek KSmran, o dakikada ıııeıiMmıı oldunter» diye ba§rr»a mutlakendjne ahk ve çok abk geiîyordu. ka hep«i, o bayraniyete bürünenle • rîn hepsi bîr agrzdan cevap verecek (2xkxftt Anadoltı tstanbol şaHerî lert îçm hsiâr, tamamiie baldr bir mevzn • dn. Iyi gSren ve tyi sezen bir san'at • Evet, böyük sav, tanıdık ve »ekftr. e gtizelUcIer dıyarrada bir dejtfl nt aram»da gorerek sevindik, »agırdık! bmbjr ifbaın p«r!si avhyanîlffdi ve ba Diyeceklerdî. Ba cevap, şo azun perüsrm kanatlan afanda edebt bir yolcrdnfvm btridk mukafah nekadar inkıjân yapardıî... Hayretf Bey, tate kıymetB bir tevdi ve bnrnın arkasmdan bSjle düşündâ' ve aımesmi kandmp •> flham perflermin gelmoi de nekadar bcağı beş on Kra fle Samsundan Har tabiî Jdi. Havreti Bey bu kanaatk yupıtfa kadar bir yoiculuk yapmayı ta • rfidü, yürüdü ve «onra bîr çark yapasarladı. rak birdenbîre geri dondü, iki adım H«yr*^nHa birdenbîre ba lcanri ver» geriden kendisini gSstererek gühuen bir kümeye yanaşht mesinde gizli bir sebep daha Tardı. O yolboyundaki kasabalarda, sehirler . Beni, dedi, tamdmn, de?il mi? de. hatta kSvlerde kendi kmmi de aOnlar, yine bayran bayran, bakm • nyaoaktı!... Evet. Engm bir sShretle dılar, mmidanddar: çerçevelendiğine nnan ettiği îsmmin Hayır! gezecegi yerlerde nasıl amldığmı btz • O balde neye bana bakîyorsu . sat görmek ve işîüııek btîyordu. Bu noz ve btbirinize beni gosteriyor«ı saıyk, beş on Sra ma«rara v« daha fa«lanna deferdl. Pantalononm yîrtılınş da on danî Hayreti Bey, karartni rerdarten re Hayreti, yaysız arabalarda on beş yol harçbSım da bulduktan sonra 1dn> gön aaren bir yolcuhıga bazır almmı? acye »ecdirmeden Tapura adadı, SanP efbfeelerin kolaylıkla dayananuyacağijoaa doğra yollandı. Deniz dalgasusdı, m anladı ve ba yolculuktan kazancı hava gBzddi. Bu sebeple Hayreti, ra«ade ba anlayış oldu. par yolcuhtrmı kendi itai Bzerînde soryekroek t«nlrfttwm boloyorda. FaM. TURHAN Büyük Bayram nasıl kutlulandı ? Onuncu Cumhuriyet yıldönümü bayramımız memleketm her tarafında bü. yük tezahurat ve içten gelen bir »e^ vincle tes'it edilmiytir. Dün de bürün vilâyet, kaza ve nahiyelerden bayramın parlak bir surette kutlulandıfına dair yüzlerce telgraf aldik. Bunların hepsinî ıveşre hnk&n bulamadığımızdan bazılannı hulâ • satan yaziyoruz: Camftariyet 3TeşrinÎ8aml933' Her tarafdan aldığımız yüzlerce telgraf, bu büyük günün emsalsiz tezahüratını bildiriyor yacak bir memnuniyet izhar ohia • muştur. '" Nevşehirde Savurda Savur 1 Cumhuriyet bayramının birinci ve ikmci günü saat 24 de kadar nasıl kutlulandığını yazıms tım. Bugün taat 24 ten itibaren yapılan tezahuratı yazacağıtn. tkinci gün saat 24 te yüzlerce halkm i^tirakile hükucnet konağında mühkn bir toplantı yapıldı. Program mucibince askerlik sube reUi binbası Hamdi Bey tarafından millî ordumuz ve mualiim Fikri Bey tarafından Cumhuriyet ve saltanat hakkında mü»ahabe ve konf erans verilmiştir. Bilecikte böyük bayramt kvrtlalayan halk ve Ankaranm millî gür sesleri halka millî oyunlar tabesabah *devam et dmlettiilmîştir. mistrr. Orhanel;de Sandıklıda Kuruçayda Oarhaneli 1 Milletin goz bebeği Gazi Hz. bugün, bu saat bu dakikada Orhaenli yüreği içinde kayn&şan »evgiden yuğrulmuş topragım eşsiz ve sonsuz saygılarile birlikte sunuyor. Kunıçay 1 Cumhuriyet bay ramıtnızın üçüncti gecesi bütün memurini hükumet Cumhuriye* Halk Fırkası önünde toplanarak ahenge devam edilmis birçok ihtifamdan sonra fener alaylan kasabayı do • laşmıs ve sabaha kadar şeıdik de • vam etmis ve nahiye, köylerimiz de mütemadî senliklerine üç giin devam etmislerdir. Yüksek şerefli bayra • mımız icrayı sadümani ile netice lenmis. Yasasm Ulu Gazi sadalarile halkımız Cumhuriyet meydanından ayrılmıalardır. Milâsta Milâs 1 Ortamektep ve ilkmektepte çok parlak müsamereler verildi. Her tarafta halk tezahuratt a bu • lunmaktadır. Müteaddit yerlerde hatipler tarafından nutuklar soy lendi, konferanslar okundu. Milâs taşkın sevinçler içinde akşam toprak alma merasimi yapıldı. Köylüler »üvari olarak sehre indiler. Gece fener alaylan yapıldı. Yenşehirde Sandıkh 1 Bayram, fevkalâde tezahuratla devam ediyor. Hüku • met ve Cumhuriyet meydanmda müteaddit yerlerinde halk kürsülerin den bugün ler i tattıran ulularma minnet, şükran ve saygılar yükseliyor, bayram yapılan çeşitli eğlencelerle ulu günü köylü ve şehirli on binlerce halk kutluluyor. Gece toplar, hava fisekleri mahitaplar eğlenceleri ve Sandıkhlar oyuna sabahlara kadar devam etti. Bugün saat 4 te Cumhuiryet meydanmda Ankaraya gönderilmek üzere fevkalâde merasimle toprak alınmış. Bu münasebetle toplanan cesim halk kütlesine inkılâp ve Cumhuriyet ülküsü etrafmda çok kıv . metli hitabeler irat olunmuştur Nevsehir 1 Bugün Acıgol na» hiyesinden ve nahiyeye bagü köy * lerden gelen üç yüz atlı ve 20 kağm araba kadar deveden önlerinde şehir bandosu olduğu halde Cumhuriyet meydanında toplandı, Bando Qs yüz elliyi fazla amele omuzLannda kürek olduğu halde iltihak eOti. Miktarı on bin kadar tahmin olu nan halkın iştirakile yürüyüşe ge çen bu alay sehir sokakLanndan ge çerken yollara biriken kadın ve ço. cuklan emsali görülmemis alkı» tokatlanna garkedildi. Son gece yapılan tezahüraitm heyecanı dünya yasadıkça önümüzdek nesil Cumhuriyet bayramı için bir örnek olacagında hiç şüph* yoktur, Boyabatta Boyabat Bayramm üçüncü günü akşamı mektepliler tarafın • dan müsamere veridi. Cumhuriyet Halk Fırkası önüne toplanan bin • lerce halk sabahlara kadar yaşasm Cumhuriyet avazelerile canla, baslı yaşattılar. Civar köylerden kasaba. ya akın eden köylülerimiz atiı ve develi olarak çok süslü bir süvari halinde ve davul zurnalarla gelmisler ve develer üzerinde çok candan hitabelerde bulunmuslardır. Silifkede Silifke 1 Silifke halkı, Cum ^ huriyetin onuncu yıldönümünü can. dan kutlulamak ve Ulu Gazinin açtığı ferah ve saadet yolundaki ülküy< samimiyetle bağlantılarını teyit et. mek için bugün 4 bin kişiden mürek kep bir halk kütlesi Cumhuriyet meydanında kıymeti ölçülmiyen büyük günü çok büyük tezahür&tla kutluladılar. Oinarda Dinar 1 Donanma senlikleri bütün heyeean ve canlılıklarına devam ediyor. Halk kürsülerinde konfe ranslar ve hrtabeler veriliyor. tnkı lâpçılarımıza ve Cvunhuriyetin on yıllık feyizli varlığma da Palas salonlannda verilen konferan» büyük bir ^alâka Oe dinlendi. Tezahurat *evk ve imanla ilerlemektedir. Yeni«ehir 1 31/10/933 gecesi Halk Fırkası salonunda fırka tara fından 50 kişilik zengin bir ziyafet verildi. Bütün memurin ve mualiim beyler, millî bankalar müdürleri ve ocak reisleri çok neş'eli bir gece yaSalonu Cumhuriyet marşı #>• Kırşehirde Kırşehir 1 Uç gündenberi en yüksek derecede izhari sürur ve şadümanı eyliyen Kırşeh'r halkı dün Cumhuriyet meydanma .top . landı. Türkün hayat ve tarihine yeni bir ietikamet veren yüce reislerine ve Ulu Gazilerine minne* ve şükran borcu olarak kurtardı ğınız yurdun kanlarile vuîjurulmuş toprağmdan başka kıymetli bir hediye bulamadılar. Sulfaniyed&v Devrekte Devrek 1 Bayramın üçüncü gününde halkm büyük Gaziye karsı en candan kopan minnet ve teza huratı icinde, gece gene muazzam bir fener alayı yapıldı. nutuklar irat edildi. Kasabaya gelen kesif köylü kalabalıgı ayni tezahurat icinde koylerine avdet ediyorlar. Umumî sevinç derin ve sonsuz olmuştur. DOzcede Düzce 1 Bayramın üçüncü gfinü öğle yemeği zamanı Cumhuriyet meydanı ve sah* yerlerin kesafetini azaltan halk 14 te &ene eski haiini aldı. Doğruca bütün teşekküller ge. ne bayraklarile orta melctebin açılma merasimi yapıldı. Azmi millî ve tsmet Paşa ilkmekteplerinin açtığı sergileri gezen ha'k bu güzelliği görerek yavrulann Cumhuriyet idaresinde nasıl irfan ve terbiye ile yelistiğini takdirle yadediyordu. Bayram müdd'etince 6 kürsüde İS zat 20 nutuk vermiştir. Sultaniye 1 29 teşrinievvel pazar gecesi Halk Fırkası salonunda Belediyenin yardımile köylerden gelen halk ile memurin ve kasaba a. halisinden bazılanna 130 kişilik biı ziyafet verildi. Hapisanedeki 46 mahkumun hepsi de ayni surette izaz ed'ldi. Sultaniye kasabası ku rulduğu gündenberi misli görülmemiş bir tezahurat yaptı. Kandırada Kandıra 1 Cumhuriyetimizin o . nuncu yıldönümü büyük bayramuruzın üçüncü gecesi C. H. Fukasmda 150 kifilik bir ziyafet verümiştir. Ziyafette heyecanlı nutukler söylendi. Toplanan binlerce halk fener alaylaruıa iştirak etti. Halk Cumhuriyet mej danmda toplanarak büyük heyecanla toprak alma merasimini yaptı. Her ta. rafta görülmemiş derecede tezahü rat ve millî oyunlarla eğlenilmektedir. Adıyamanda Ankara Nümune hastanesi acıldı Adıyaman Ikinci gecede ter tip edilen fener alayına binlerce vatanda? iştirak etti. Hep bir afızJan söylenen onuncu Cumlıuriyet marşi gök'eı inletiyordu. Katahanın bü tün cadde ve sokaklan dolasilarak yeni Cumhtıriye* meydanma varıldı. Kaza merkezindeki büyük bayram tezahuratıru yakından görmek üzere gelen köylülerle meydanda be» bine yakm vatandaş bulunuyordu. Siirler, de*tanlar okundu. Oradan hareket edilerek alay alay belediye önüne gelindi. Kafilenin dağılma sma rağmen sokaklar, caddeler insan selinden geçilmiyor. tstiklâl piyeai temsil edildi. Çok beğenildi. Millî oyunlar, güreşler yapıldı. Son gecesi daha büyük şertaretle ya«* hldı. Pınarbaşında B\ 'ecîkte Cumhuriyet meyaamnt*<& Gazi heykeli daları dolduruyordu. Konferanslar, millî oyunlar ve danslar yapıldı. Termede Kandırada Kandıra 1 Cunvhurîyetimizin onuncu yılı büyük bayramımızm üçüncü gecesi C. H. F. tarafından fırka binasmda 150 kişilik ziyafette heyecanlı nutuklar »öylendi. Toplanrıda toplanan binlerce halk fener alayına iştirak etti. Halk Cumhuriyet meydanındaki tak meş'ale, elektrik ziyası içinde nurlanmı*tır. Misli görülmemiş bir şekilde tezahurat ve dtse memnun olmuşlardır, değil mi?...> Otelin taraçasmdaki yeşîlliklerin ahında bu mektubu okuyan tbrahim Bey, gözleri bu sahrların üstünden kaydıktan sonra, vücudünde âni bir ürperme hisserti. Gözleri karardı, şakaklan ağırlaştı. Oturduğu geniş kamış koltuğa yaslandı. Gözlerini ufuktaki dağ silsilesmin sivri tepe lerine dikti. Bahcedeki mevzun en damlı selvi ağaçlan, ahenktar ha . reketlerle baslarını sallıyarak, etrafı kapliyan hafif sis perdesini karşıki dağlara doğru sürmeğe uğraşıyorlardı. tbrahim Bey, sabit nazarlarını dağların sivri tepelerinden ayıra mıyor, dalgm dalgın düşünüyordu. Nihayet ağzmdan mınlh halinde şu kelimeler döküldü: «Gelecek seneden itibaren!...» Gelecek sene!.. Bu acı ihtar, onu hakikate irca etmek maksadile omzuna dokunan mukadderatm koca • man eline benziyordu. Bayram günlerinde, birçok resmi köşadar arastnda Ankara Nümtme hastaneainm açdma merashni de yapümif tır. Çok gfizel şekilde inça edilmij o lan bu asrî hastanenin açılma merasi minde Meclis Reîsî Kâzım ve Basve kîl tsmet Pasa Hz. ile, Ankarada bulu Rus misaürlerinıiz de bulu. lardır. Misafirlerinuz, yeni hasatneyı çok mükemmel bulduklarmı söylemişlerdir. Fotoğrafunızda hastanein açılma merasiminde bulunan Sovyet ricali, Mec!is Reisi, ve Başvekil Paşalar ve diğer zevatla birlikte göriilmektedir. Terme 1 Termede Cumhuriyetin onuncu yıldönümü büyük bayramım kutlulamak şerefinin kıymetli ha • tırası olmak üzere hükumet binası nm önündeki bahçe VP yanmdaki meydanhğa Cumhuriyet meydam ismi verildi. Buraya yapılıp şanlı bayraklarımızla ve büyük kurtarı cımız Gazi Mustafa Ketnal Hazretlerinin ve büyük mesai arkadaşla nndan tsmet ve Fevzi Paşa Hazretlerinm resimlerile ve fenerle dona tılmış takın üzerine radyo konula rak şerefli millî Ankaramızda Gazi Hazretlerinin yüksek nutuklan ve şu büyük bayramın sair merasimleri Tanta müttehit şeker fabrikalan şirketinin temettü hissesine konma dan evvel halletmesi lâzım gelen daha esaslı bir hesap vardı. Bu hesabı görecek olan muhasebeci, şeker şirketinin muhasebecisine hiç benze miyordu. Bu merhametsiz muhase • beci, ne hata tanıyordu, ne de affet. mek kabiliyeti vardı. Elindeki he • sap pusulasının şaşmaz ve kat'î rakanunı tediye vadesinin hululünde istiyecekti. Bilânçosu kat'î ve mükemmeldi... Geçen her ay, hergün, her saat, hatta her dakika Ibrahim Beyi hesap gününe biraz daha yaklaştın yordu. O gün borcunu, hayatı ile ödemeğe mecburdu. «Gelecek seneden itibaren!..» Gelecek sene nerede olacaktı acaba?.. 5 mayıs vadesinin korkunç hayali birdenbire gözlerinin önünde belirdi. Bu tarlhi istediği kadar zihninden uzaklaştırmak istesin .. Muvaffak olmağa imkân var mıdır?.. O endişe, mütemadiyen beynini ke Pmarbaşı 1 Üçüncü günde de bayramın kutlulanmasına hararetle devam edilmiş, gündüz ve gece müsamere evini dolduran kadın, erkek ve binlerce halka temsiller tekrar tekrar gösterilmiştir. Meydanlarda, caddelerde toplanan halk onuncu Cumhuriyet mar . şmı hep b r ağızdan yüzlerce defa söylemişlerdir. Kadın Birîiğinin bayramdaki faaliyeti Çıflikte Çiftlik 1 Cumhuriyet bayra mının üçüncü günü öğleye kadar millî inkılâp ve istiklâl mücadelesi ve ikhsadî muzafferiyetlerin ve Cumhuriyet idaresinin şekli, tertip edilen talebi ve resimlerle grafik halinde Merkez mektebinde davetlilere binlerce halkm iştirakile ta rifen gösterilmiş ve davetliler bü yük bir alâka ile temas ederek sa . mimî ve emsaline tesadıif olunmı Cumhuriyetin onuncu yıldönümü münasebetile Kadın Birliği. Reisi cumhur Hz. n«, Başvekil tsmet Paşaya, MecLs riyasetine, Fırka Kâ • tibi umumiliğine tazhnat telgaflan çekmişler ve bu telgraflara cevap almışlardır. Bayramm ikinci günü Birlik, Darülâcezedeki kimsesiz ve fakir ço • cuklara şeker, pasta ve saire gö türmüslerdîr. Bayramın birinci günü de Tak . simdeki Cumhuriyet abidesine bir çelenk koymuşlardır. Kadın Birliği, Cumhuriyet Bay ramı şerefine azasına dağıtılmak uzere (Kadın Sesi) isminde bir broşür çıkarmışlardır. Büyük bayramın hariçteki a kislerine ait haberîer yedinct sa hifemizdedir. Tehikat 66 Moris Dökobradan naklen Aşkın Kudreti Başka bir gün, orurduğu otelîn kapıcısi ona taahhütlü bir mektup sjethip vermişti. tbrahim Bey mek tubu açtı. Cemil Elkâzım nanuna olan bu mektubu, tbrahim Beyin Ka. hiredeki vekili umuru gönderiyorcfu. tçinden mufassal bir name ile bir çek çiktı. Vekili umur, tbrahim Beyi ta paşa babasmın zamanm danberi sevmif, ona tam manasile rapb kalp eylemişti. tbrahim Beyin iıayatta oldngnnu bu ibtiyar ve sadtk bendeden başka Mısırda ldmse btlmiyordu. Vekil, tbrahim Beym varidatını en trtiz bir muhasebeci KÜjniyetile topluyor ve muntaza man Cemil Elkâzım adresine yol luyordu . Ve büyük bir tevekkülle, cfendisinin kararan talih güneşmin yakin bir zamanda tekrar ve bütün nurile parlamasını bekliyordu Hakikat namma birtabi tbrahim Be yin kendisine verdiği noksan malumattan başka birşey bilmiyordu. Hele doktor Şombergin isminden bile haberi yoktu. Hatta, acı hakikatten o kadar tegafül ediyordu ki, sevgili efendisine gönderdiği uzun mektup. ta şu satırları bile kaydetmekten çekrnmemişti: «Rahmetli pederinizin Tanta müttehrt şeker fabrikalan anonim şir • ketine yatırmış olduğu sekiz yüz elli bin tngiliz lirahk sermaye hisse sinin gelecek seneden itibaren yüzde on sekiz temettü vereceğini efendi . tne bildîrmekie son derece mes'u • dum. Bittabi efendim de bu hava • miriyordu. rannda kalmıştı: «On iki ay, nakıs Doktor Şombergin yatını terket • dört ay, müsavi sekiz ay... Sekiz tiği andan itibaren ayları, hafta ay daha yaşayabileceğim!» lan, günleri hesap etmemeğe, öğ . Evet, sekiz ay daha yasayabfle . renmemeğe, bilmemeğe azmetmiş • cekti . Şombergin idam hükmünti... Paprikadan başka, Paprikanın neş'esinden, buselerinden saadelinden kurtulamadığı takdirde! Dokden başka hiçbir şey düşünmemeğe tor Şombergin idam hükmünden ya azmetmişti .. Paprıkayı alâkadar kasını sıyıramadığı takdirdeI... Bu eden işlerden başka hiçbir şeyle meşgul olmamağa azmetmişti . Fa hükümden nasıl kurtulabilir, nyn . labüirdi?.. tki suretle: kat o tarih ve o tarihte mündemiç bulunan korkunç akibet bir fikri Kaçmak... Uzaklara, medenjyet sabit halinde ve arsız ve müz'iç bir yollannm ulaşamıyacağı, doktorun yıhşıklıkla onu terketmiyordu. O fe. tehditlerinin hükümsüz kalabilece ci muadele anudane karşısına di ği. çorak, vahşi diyarlara kaçmak kilmiş, defolmak bilmiyordu. Androve orada miskin ve korkak bir tav * med yatındaki kamarasınd'a Şom • şan gibi topraklann, çahlann a] . berge söylediği sözlerin makul ve mantıkî olduğuna, tehditlerinin hü. tında gizlenmek .. tbrahim Beyin kümsüz bulunduğuna kendi»ini inan seciyesi, bu sureti halli kabul ede dırmak için uğraşıyor, dimağını yocek kabiliyette değildi. ruyordu. Yahut. fnjtikamını alniağa vakit Dört ay geçmişti!.. tbrahim Bey, bırakmadan Şombergi öldürmek* arzu ve iradesine rağmen zihnen şu feci tarh ameliyesini yapmak ıztı • • Mabadi var