ıö leşrınıevvei SOIS TELGRAFLAB Sanayi heyeti geliyor Romanya Hariciye Nazırı merasimle Ankaraya giden heyet İktısat ve Maliye karşılandı, şerefine iki ziyafet verildi Vekâletlerile temaslarmdan iyi neticeler aldı Ankara 15 (Telefonla) Sanayi ciler heyeti bugün İktııat Vekili Celâl Beyi ziyaret ederek on üç san'at şube. sinin tesbit edilen ihtiyaçlarını an'at mıslardır. Son sekle f,öre fabrikalann bir kısmı muafnetin, bir kısmı da eski tarifenin tatbiki suretile faaliyetlerini tem>n edeb'leceklerdir. Muafiyet m:k . tan, kanunla veri'mis muafivet mikta raıdan noksandır. Mem'eket sanaviin'n lâyıkile yürümesi için herhalde miite vazin bir tarifeye kat'î ihtiyaç görül . mektedir. Sanayi heyeti azalan, Celâl Beye tesekkür etmisler. öe'eden sonra da ma. liye müstesan Faik Beyi ziyaretle sanayicilerin muamele vergisi ve barem cetveli hakkındaki noktai nazarlannı izah etmislerdtr. Hevet, mesaîvni ikmal ettiği için bu akşamki trenle tstanbula h*r»ket ebnistir. riciye Encümeni azalan, Hariciye Ve. kâleti kâtibi umumisi Numan Rifat Beyle Romanya sefiri ve sefareti erkânı Hariciye Vekâleti müstesar muavini ve bas hukuk müşaviri Beylerle Vekâlet umum müdürleri hazır bulunmuşlardır. Ziyafetin sonlannda Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Bey su nutku irat et • mistir: M. Titulesko Ankarada Birinci sahifeden mabat ^Cumhuriyet' HEM NALINAİ MIHlNAj Karanlık ve kontenjan! adde ve sokaklan havagazila aydınlahlan bütün Anadola yakası, geceleri yavaç yavaş karanlığa gönMÜmeğe başladı. Eren • köyü ve civannda her gece bir lâmba sönüyor ve artık bir daha yanınıyor. Çünkü bozulan gömleklerin yerine ye nisi konulamıyor. Havagazile tenvir edilen semtlerin hepsmi dolasmadım ama, onlann da Erenköyü ile ayni halde olduklanna süphe yok. Gerçi Istanbul, Avrupa şehirlerine ve büyük Av • rupa sehirleri kadar aydınlık olan Ankaraya nazaran, gece kandiK fle ay dınlahlmıs gibi lostur. Şehrin en ka labalık, binaenaleyh en aydınlık yeri oL ması lâzım gelen Eminönü cuma gün . leri dükkânlar ve mağazalar kapalı olduğu zaman adamakıllı karanlıktır. Belediye bu meydanm dört köşesine dört büvük lâmba daha koydurmak zahmetini ihtiyar etmez. O kadarcık ayduıfa. ğı tstanbulun en mühim mevkiine kâfi görür. Fakat Anadolu yakasmın karanlığı Belediyenin himmetsizliğinden ve havasjazi kumpanyasuun hasisliğinden ziyade gömleksizlikten Oeri geliyor muş. Gönıleksizü&in sebebi de kontenjanmış. tstanbulda havagazi lâmbalanna mahsus gömlekler bitmis, bozulan gömleklerin yerine yenisini takmak ka. bil olamıyor, lâmbalar söndürülüyor . mus. 13 gün sonra, Cumhuriyet Bayra • mıdır. O vakte kadar bir hayli fener daha sönecektir, bunlar yenilenmezse henüz her tarafta sokak ve caddeler elektrikle tenvîr edilmemîs olduğu i « çin, bütün Anadolu tarafr karanlılcta bayram edecek demektir. Fakat bav ramdan evvel de ha'km emniyeti, sehrin asayisi ve seyrüseferin selâmeti namı . na, Anadolu tarafında gktikçe artan karanlığm önüne gecmek lâzsndır. Tabiat, ayı da günes sribi, her gün tepemizde hıtsaydı, ne sikâyetlere ma, hal kalırdı; ne de Belediyenin him met ve masraf e*Tr>esine »ma ne çare kî iste öyle yatmamıs... Eğer halkın sikâyetlerine karsı ve • rflen «Ne yapahm! Kontenjan var, gömlek yok!» cevabı hakikatse Cumhu« riyet Bayramı şerefine şu gömlek kontenianmm yakasmı biraz açmak çok yerinde ohır. Piyamyı ipek corap, ioek gömlekle dolduran ipek fabrikalanmız, açaba biraz da havagazi lâmba'arı için göm lek yapamazlar mi? Tevfik ROştü Beyin nutku «Ekselâns ve aziz dostum, bu akşam Türkiyede zatı devletlerine hos geldi . niz demek gibi ifası bana diisen bu tatlı vazifeyi yaparken hissetmekte oldu • ğum sevinç hakikaten büyüktür. Ge • rek cemilekârane ve dostane medlu liinii ve gerek Rumen milletinin mu . habbet ve teveccühünden Ankaraya ge. tirmis olduğu mes'ut nefhayı bütün Türklerin iyice hissetmekte olduklannı za • tı devletlerine temin edebileceğim bu ziyaretinizden dolayı Cumhuriyet hü • kumeti namına samimî surette tesek . kür ederim. Türk ve Rumen milleleri beraber. ce yasadıkları müvazî hayat esnasm • da, o kadar siddetle arzu edilen mil • letler arasında umumî anlasma ve tesriki mesai istikbalinin en kuvvetli mes. netlerinden biri olan mes'ut seyyale ile yekdiğerine karsı incizap duymaktan biran hâli kalmamıslardır. AnAraya, hepimizle beraber sulh davasına hakikî bir zaman verdikten sonra gelmis bulunuyorsunuz. Müteca. vizin tarifine dair olan ve bundan böyIe tarihî bir mahiyet kazanmıs bulunan eserin vücude gelmesindeki müessir hizmetinizi, halisane ve samimî teşriki mesai ve yardımınızı nasJ unutabilirim. Biz bu tarifi her zaman tahdidi tesli . hat fikrinin en muvafık düsturu ve BrL and Kellog misakınm esaslı mütemmimi telâkki etmisizdir. Bu misakuı al hna koyduğumuz imzalar, aramızda öyIe bir kaynasma bagı teskil ediyor ki sizi burada görmek seref ve zevkine er. diğimiz bugünlerde, bu bağın resanet bulmasuidan Londra misakmı imza . lıyanlarm kâffesi her halde memnun kalacakiardır. Bundan ossıl haz duy mam? Nazır Hazretleri, Cumhuriyet hükumetinin zah devletmizi iıaz etmekte olduğu bu sofrada, samimî merbuti . yetimizi gösetrmis oldueumuz sulh davası için Türkiye ile Romanya arasında bu vechile teessüs etmis olan teşriki mesaiyi ihata eden sıcak havayı hissetmemeniz mümkün değildir. Hür mete sayan ve sözü mesmu bir hüku . met adamı mezivetlerini tföstermek su retile beynelmilel içtimalarda temayüz etmis olan yüksek sahsiyetinizi tevkir etmek isterim. Türkivenin idare merkezmi ziyare . trnizin Türk Rumen dostluğunun tar. sinine hâdim olacağtna kani olduçum halde kadehimi Romanya Kralı Üdnd Karol Hazretlerinin, zah devletlerinin ve bu masada huzurlarüe müserref olatnadığımızdan dolavı müteessir bu Iunduğumuz Madam Tftü'eskonun sıh h n *^ « kaldmr ve necip Rumen mille . tinm refahma icerim.» Bunu mirfeakıtj Romanya Haricive Nanrt M. THülesko Ccnaolan ayağa ka'karak asağıdaki nrtku irat buvur . ""«»»niHtılııllllinMIHIlHIIIBIIIIIinilllllllllllinilHlimııımıınımııı.,, M. Venizelos Giride gitti Türk Macar dostluğu Sabık Başvekilin şayani Bir Macar gazetesinin şayani dikkat makalesi dikkat beyanatı Atina 10 (Hususî) M. Venizelos bu sabah Giride vâsıl olmuş ve fevka. lâde tezahüratla karşılanmıshr. Girit . lilerin M. Venizelosa karsı yaptıklan tezahürat, şimdiye kadar hiçbir kimseye yapılmamıstır. M. Venizelos bu akşam Yunanistanm dahilî vaziyetini izah eden bir nutuk sÖyliyecek ve nutkunda, muhaliflerin meclise avdet etmek için dermeyan ettîkleri seraite temas ederek muhalefe . tin noktai nazanm apJatacaichr. Budapeste 15 (A.A.) Macar Basvekili ile Hariciye Naztruun yakmda Ankarayt ziyaret edecek'erinden bahseden Pester Iloyd diyor ki: « Bu seyahat. iki memleket a . rasındaki ba^Jan daha ziyade sa&lamlashracakir. Macar Basvekili ile Hariciye Nazjrmm selefleri oibi Maca . rUtan ile Türkiyevi alâkadar eden meseleler hakknda kendüerile cörifemek üzere Türk ricali ile »ahsî rabUalar te. »« *tmek arzusunu beslemeleri oek tabiidjr. Macar muhabbeti. Tiirkiyenin haricî siyas»tinin mütemmrm bir cüzüdür. Na. sıl ki Macarlar da Türlpyeye karşı ayni hi«'erle mütehassistirler. Gari M'utaf» Kemal Hazretlerinin Macaristandn. J»aix olduklan siyt ve •öhref ye hftUaonU bes'erilen hnr raete MacarisUnm Türk hfikumetmin muaTum I'ilkmma eser'ni takipte cöstermekte olduğu samunî alâkava An . karada yauılacak olan samimî mnkâ . lemeler m*dikana tcreemaa olacaktır. Ham muahedelerinio en vahsiva • ne bir surette knrbnn edilmis <~'«n Ma camtan* Sever mnahedesînden yaka • *ını sıyırarck an ai •artlan elde etme. âe m< aTîmk elmna w ı i n e memleket olan 1 urlcîyeve dostane bir hürmetle nazarlannı eevinuektedir. Macar efkân umumiyai, Ankara, te. yabatini •evinçie selâmlar ve ba se • x*batten iki memleketin mukarenetinîn daba sürade derinleunesi oetcesini bekIer.» Madam Titulesko vapardan çıktıktan sonra hulus ve fıtrî bir alicenaplık. Bu mü meyyiz vasıfları kolaylıkla Rumen mil. letinde de bulacağmızı zannederim. Milletlerin mevcudiyetmi nasıl mil. lî duygu temin ederse anlasmayı da aherîn noktai nazannı idrak suretile a. licenaplık mümkün kılar. Bu anlasmağa büyük bir itma ile riayet edileceği ümniyesile bütün kıy metini veren ise hulustur. Milletlerimiz, nasıl olur da böyle evsaf ile sulhun terakkisi için büyük tes • riki mesai eserinde anlasmaz ve bera. ber çalisamazlar? Bunu daha geçenlerde ve en mes'ut bir sekilde yaptılar. Ve o kanaatteyim ki, yakm bir atide ve ayni muvaffaki . yetle tesriki mesailerini herkesin nefine olarak tekrar edeceklerdir. Cok yerinde olarak tarihî diye tavsif ettiğiniz bu tecavuzün tarifi eserindeki hizmefa'mi hatirlattınız. îltifatlı takdi rahmzda biraz evvel işaret ettiğim Türk alic^nap!ı5mm bir eserini «»öriivonım. Hiç süphesiz, Briand • Kellog mi • sakının bu lüzumlu mütemmimini . ki havatta ile. M. Venizelosun beyanatı Sofya 15 (HususP M. Venizelos Sırp gazetecilerine şu beyanatta bulunmustur: « lstanbulda iken, Türk dostlan mızla aktettiğimiz misaktan Yugoslav. yanin da memnun oldiHjvmu ösrrendim. Türk Yunan mi«akı Bs'ktn su'hımını esasını te*Vfl etmektedir. Türkiye, Yu. nanistan, Romanva ve Yufoslavyadan müteşekkil dört dev'«"t. BaJk*n misakı için uymacaklardT. Fakat Bulçaris t»n bu '**te mü4cü'ât göstermekt«*dir. T'îıV Y'nan misakı khn*enm a1»yhin. de lebet Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri İttihadı hükumetinde kalacaktır . ta . hakkuk ettirmek için bütün kudretimle ve hararetli bir kanaat ile çahştım. Fakat fikrî maddeye, büyük ve asil bir fikri fevkalâde hassas ve nazik bir maddeye tatbik etmek mevzuu bahsoL duğu vakit, yakm bir mazide gürültülü sa^emelere maru» k«lmı* «»an muhalif. noktai nazarlann bugün gözlerimizin önünde yeni ve daha iyi bir hayat percpektivlerini cok yakın bir hakikat gi bi canlandırac&k derecede l.amahenk olabilmeleri icin e> f***^ vraü atö« . teren zatı âlileri değil mivdi? Bu hususta bize yapmış olduğunuz yardımdan dolayı burada bütün minnei. tarhğımı arzederim. Bu büyük eserin tahakkuku için bL zimle beraber, dost ve sadık bir müttefik sıfatile, adım adım çalışan Le histan hükumetine de bu histe bir hisse ayırmama müsaadenizi rica ederim. Vekil beyefendi, tesriki mesaimizi ihata eden, hararetli hava içinde mkisaf etmekte olan Türk Rumen dostluğu, düsturu, hicbirsey yalnız bizim için değil, olroası lâzım gelen daha bircok sulh eserlerini tahakkuk ettirecektir. Türki. ye, milletler arasmdaki bu tesriki me . sai eserinde, memieketine kıymetli dostluklar, cihansümu] bir sevgi ve müte madiyen vükselen beynelmilel bir mevki kazandıımasmı bilmis olan bir Ha. riciye Vekiline malik olmakla bahti yardır. Türkiyenin hükumet merkezine yapmıs o'duğum seyahatimdeki husnü kabulünüz sayesinde ben de unutulmaz bir hahra bırakacakhr. Türk . Rumen dostluğuna hadim o!aca?ı kaniatile kadehimi Gazi Mustafa Kemal Hazret lermin süShatlerine, zah âlilerir.ip ve refikalan hanımefendinin sıhhatine kaldınr ve asil Türk milletinın refahma i . ri çerim » Madam Titufesko reldi, Ankaraya gitti Meclisin buflönkfl içtimaı Ankara 15 (Telefonla) Mecliste yarın, esbabı mücbire ve zaruriye dola. yısüe takip ve tahsiline imkân olmryan ile işten ej çektirilen ve vekâlet emrine alınan metnurlara 1777 numarah kanuna göre maas verilip verflmiveceği hakki"^ald tefsir lâyihası müzakere edilecektir. rorclarm korMennin tcrkmi lâvittaitı Madam Titulesko, dün »Irymn üzeri Romanya vapurile sehrimize gelmis ve derhal Ankaraya hareket etmistir. Müşarünileyha, geliş ve gidişinde vali ve vali muavini tarafın dan karsılanmıs ve uğurlanmıstır. Bulgar gazeteleri Kütahyada bir tayvaveylâya başladı yare sukut etti Rumenler Bugarlara zulüm yapıyorlarmış! Sofya 15 (A.A.) Bulgar ajanst bildiriyor: Gazeteler, Romanyalıların Dobrice. de Bulgar ahaliye karşı yapmakta ol duklan yeni itisaflardan acı bir lisanla bahsetmektedirler. 11 12 tesrinievvelde Dobriceye yakın kasabalardan binlerce kişi Bük resten gelmis bir takım talebenin tah . rik ve tesviki ile Dobriç sehrine akın etmisler ve Bulgar ahaliye karşı bir ta. kım taşkınlıklar yapmıslardır. Romanya talebesi tarahndan ahaliye dağıtılmış olan beyannameler ve risaleler, bunlan yabancı Bulgar unsurunun' kanlan içinde boğmağa, davet etmektedir. Bu propoganda neticesi olarak bir çok cmayetler irtikâp edilmistir. 12 teşrinievvel gecesi, içtikleri içkinin para snu istiyen Slavof ismindeki bir Bulgar meyhaneci bir takım Romanyah müş . teriler tarafından dükkânmda öldürül. müstür. Dobriç yakininde Sarimbey kasa . bası yolunda soyulup soğana çevril dikten sonra öldürülmüs olan üç Bul srar kövlüsünün cesedi bulunmus oldu . ğu söylenmektedir. Dobriçte bir Bul . gar asker malulu öldrJÜlmiîstür. Dün aksam da Dobriçte bir Bulgar daha öldürülmüstür. ehsete düçar olan ka saba ahalisi dükkân'annı kapatarak evlerine çekilmislerdir. Bircok Bulgar tecavüze u^ramıs, ^ nm ve Fofoyu enselerim. Kim yutar be?.. Vallahi yiğitliğe sığdırmadım da oraya g'tmedim Söyledim a: Kendimden de korktum. Serkomiser hemen tasdik etti: A! benden de o kadar. K»nıvı Roza ach. Gayet oiskm kan. öyle masum tavurlar talond'. « zamandpn . beri Fofoyu s;örmediğini öyle yeminler ederek sövledi k>* dah» fazla üstüne varamadım. Yoksa ben de elin kırk yıllık sürtü&üne inanmadım a... Ama ne yaparsın? Hırsız aramıyoruz ki? Zorla mı girerim iceriye?.. Salihm süphe içinde sustuğunu gö rünce bahsi değistirmek istedi: Şimdi bırak bunu... Dedi, ya • nn, öbür gün kanyı ele geçiririz; sim. di kalk, seni bize çötüreyim, Fofo or. taya cıkıncaya kadar Cenan sana ba • kar. Haydi, bir davran göreyim... tstersen bir de otomobii getirtelim. tstemez. Yayan gidebilir misin, halin var mı? Yeni kaymakamlar Ankara 15 (Telefonla) Hakkâri kaymakamı Kâmil Bey AUiyeye, Söğüt kaymakamı Asaf Bey Hakkâriye, Gevaş kaymakamı Şevket Bey Fetniyeye, Kâzımpaşa kaymakamı Salâhattin Bey Gevaşa, Balâ kaymakamı Kemal Bey Kâzımpaşa ya, Baf< ra kaymakamı Miimtaz Bey Gence, Genç kaynakamı Faik Bey Beyse hire, Ulti kaymakamı Refik Bey Mus tafakemalpaşa, Yıldız kayma kamı Muhsin Bey Toshofa, Aliiye kaymakamı Sabri Bey Hopaya, Bilecik kaymakamı Münir Bey Yaylağa, hukuk mezunlanndan Basri Bey Ultiye, Tirebolu kaymakamı Refik Bey Çorluya, Iğdır kaymakamı Mitai Bey Ineboluya, Ayvalık kaymakamı Besim Bey Gedize, mülkiye müfet tislerinden Rasim Bev Avvahğa, Fatsa kaymakamı Feridun Bey Ünyeye, Demirköy kaymakamı Salâ hattin Bey Ezineye, sabık kayma • kamlardan Yusırf Kemal Bey Deve liye, Dahiliye Vekâleti Vilâyetler idaresî ikinci fube şefi Hulusi Bey Ulukışlaya, Dereköy nahiye müdürü Edip Bey Çeltik kaymakamlığma ta« yin edîlmişlerdir. Meclise yapılan bir teklif Ankara 15 (Telefonla) Madrit meb'usu Ali Rıza Bey ve arkadaşı m e c lise, hafta tatili kanununa tezyil edilmek üzere br maddei kanuniye teklif etmişlerdir. Teklif, hafta tatili kanu . nunun nüfusu on binden aşağı sehir ve kasabalarda cari olmamasma mebni Cumhuriyetm onuncu mldönümünde yapılacak üç gün'rJt tatilin nüfuslan on bicden a*a£ı lutsaba ve sehirlere de te». milini istihdaf etmektedir. Lâyflıaya pore hafta. tatilinc'en Utifade eden ve kâlet v« müesse<eler b*yramda üc BÜn. lük t»lild»n d* i*tifad» edeceklerd:. M. Heryo ey;lesti Lyon 15 (A.A.) M. Heryonun sıhhati tabiî bir şekilde iyi'eMnekte ol. du&undan bırçün. tedavi eriilmekte bulunduso haatMMdea cıkabüecektir. Tayyare parçalandı, râkibi kurtuldu Kütahya 15 (A.A.) Tayyare ile Londar . Hindistan seyahatine çıkan tngiliz tayyareci Gliver Kütahya köy . lerinden Sabuncupınar civannda Türkmendağı eteklerinde hava boşluğuna tesadüf ederek düsmüs, tayyaresi par • çalanmıs, kendisi sağlam olarak kurtul. mushır. Gliver, vilâvet otomobili ile kaza yerine ?önderilen Sıhhiye Müdürü Fazıl Berki Bey tarafından Kütahya • ya geHrihnis ve misafir edilmistir. Tayyareci tngiliz kazayi müteakıp ilk rasgeldiği Türk çobanının kendi sine gösterdiği nüvazişten ve vilâyetçe gösterilen a'âkadan çok memnun ol . Arif Oruç hakkında tahkikat Ankara 14 Sıvas müstantikliği ta . rafmdan devlet kuvvetleri aleyhinde tahrikât yapmak ve bu yolda brosfir da^ıhnak suçundan maznun Arif Oruç hakkında ilk tahkikat açılmuhr. Bulearistanda bulunan Arif Oruca gazetelerde ilân suretile tebligat yapıl masma karar verilmistir. Arif Orue bir tesrrnisanide Sıvasa sorsnıya cekilmep» davet edilecektir. Yeni meb'us namzetleri Ankara 14 Miinhal bu'unan dört meb'usluğa Cumhuriyet Halk Fırka . sınca gösterflecek namzetlerin tayîn edildikkn tahmin olunamaktadır. Riyaseticumhur Umumî Kâtibi Hikmet Beyin Manisadan, eski Bursa Va. lisi Fatin Beyin Trabzondan namzet gösterüecekleri söyleniyor. Namzetler arasında Kemal Fuat, Sükru ve Sevki Beylerin isimleri de aecmektedir. M. Titu'eskonun nutku Ekselâns aziz dostum, Memleketim ve sahsım hakkmda soylemis olduğunuz dostane sözlerden derin surette ımHehassfs oldum. Cünkü bu sözîerin nekadar sîmimî bir his ifade ettiğini bircok dıfalar mü<*hede et. mek fırsatına nail olmiTstum Memleke. timîn bu hjsse tamaoule istirak ettisi ne üunat buyurmanızı rica ederim. Türk ra Rumen milletlerinio dost luğu tarih» b'ltün miş ve cdtı«IansA mukavemet eden ve uzak »hnuan bir mazide Avrucanm en z?xade tçjılikeye maruz sfbi cörüaen bir kuspmda bu • tün bir sulh tesküâh slxasetkıin temeli. ni teakü ed°oek olan fıtrî bir cazibeye Uti&ift etmektedir. Törk miIleJJEİn benee. diser bircok evsafı nneyaaında takdiri Tnj^ıgiriy» ol . vafı neyaında ^ g y mıvasak kadar buyük üc meziyetî vardır. IC'nrvUi Kîr miHi duvnrv. derîn bî" izmTde tötün piyasası açıldı tznuV 15 (Hususî) Coktanberi beklenen tutüı» oivasaM dün aluam Bor OQvsda acı'mıs Kutsoğlu kıunpanyası 675 kilo seksen bes kurus, bin yüz yet. mis k3o seksen «eidz laarus, üç bin seIdz yns doksan kOo doksan kurustan aJmıstır. Busün aynî kumoatura Sedi koyunte doksan knrastan mubayaada bulunmustur. ödemiste ikinci derece tüccar taraftndan piyasa açJmış ise de muamele pek azdır. Amerikan kum . panyalan eksperlerile sıkı tetkikat yaptmyorlar. Henüz mubayaaya başlama . dılar. Ege mıntakasmm bu seneki tütün rekoltesi on üç buçuk milyon okka tahmin ediliyor. Bu seneki mahsul kalite itibarile «recen seneden cok iridir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur | Türkiye Hariç için Fon Papenin Balkanlara yapacağı seyahat Sofya 14 Balkanlara bir seyahat yaoacaği bildirilen Alman Basvekfl muavini von Papen Almanyadaki son hâdisat dolayısile bu seyahatini tehaetmistir. Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altı ayhk 750 1450 Üç ayhk 400 800 Bir ayhk 150 yoktur Hayır! Gibniyeceğim, kalacağun. Olmaz. Burada yalnız ne yapar suı? Baksana, üstüne vehimler geliyor, uyuyamıyorsun. Bu kafayı nereye gitsem götüre. cek değil miyim? Her yerde hep o sıkmtı. Hayır! tnsan baskalarmm yanın . da... Salih öyle siddetli bir eda ile: Kes! Gelemem! Dive baeırdı ki Mahmu* Bey devam etmedî. Artık bu işte çok vorulmus tu. Vicdanı"'" hesap verir gibi ağır bir tavurla dedi ki: Pek^'â. Kansmam artık. Günah benden gitti. Ne halin varsa gör. Se nin icin vazife haricinde isler yaptım. Müyon verse'erdi bu kadar kendimi yormazdım. Fakat artık bir diyeceğim kalmadı. Ya!mz, sana birbac baba nasihati daha edin gideyim. Zahmet etme. Yok, dinle: Bil ki her isin bası sağ. lıktır. Vücudüne ivi bak. Eğlenme, key. fetme demem, fakat zehir, zıkkım yut şeraiti i '^' m Sırp Bulgar hududunda bir hâdise Sofya 15 (Hususî) Vidinm şimali garbisinde bulunan Yugoslav hudut tarassut mevkilerinden Bul^^j bekleme kulübelerine ates açılmısttr. Bu taar . ruzun sebebi henüz anlasılamamıshr. Bu hususta, Bulgar hudut kumandanlı ğı Yugoslavlarla görüsmek istemisse de muvaffak olamamıshr. ma. Çıldınrsın, sürünürsün, geberir sin. Bu dünyada ikinci lâzım olan şey paradır. Hazır sana bir iş te bulduk. Namusunla çalış, kazan, ilerle. Vücu dün sağlam olsun, taştan ekmeğini çı kar, bak o zaman ne istersen gelir: ftibar mı? Para mı? Kan mı? Neş'e mi? Hensi. Va'lah Fofo gibi kanlara dönüp bakmazsın bile. Salih gülmeğe baslamıstı, Mahmut Bev sordu: De?il mi? Doğnı efendi amca, hep doğru... Fakat de'ice kahkahalarına devam ediyordu. Mahmut Beyin şaşırdığını görerek: Zahmet etme, dedi, keyfine bak.., Sonra birdenbire acı bir sesle ilâve etti: Her yiğitin bir yoğurt yeyisi var dır. Mahmut Bey fazla hicbirsey söylemL yerek Salihten aynldı. Yo'da, kendi kend ; "°: «B u oğlandgn hayır yok...» diyordu. Tefrika: SERVER BED1 Sabahsız Geceler Fofo sık sık nefes almağa başlamış.b. Halecan içinde id>. Boğuk bir sesle: Unutmamışım onu... dedi, ama korkanm beni öldürür. Korkma. Ben kefilim. Sen, ben bir arada onun ahlâkmı düzelieceğiz. Sonra aranizda nikâh ta yapanz. Bak ona ben is buldum. Çahşıyor, ekmek parasını çıkanyor. *leride daha iyî de olur. Fofo. birdenbire: Olmaz, dedi. Ne olmaz? Borç var benim Madam Rozada. Onun da kolayını buluruz. Sen evvelâ... « » Olmaz, beyim, vallahi... Kor. kanm ben..^ Ve Fofo ilk dayak vak'asını anlattı, omuzlarmda ve sırtında ka lan çürük yerlerini gösterdi. Velhâsil, en son söz olarak, Fofo Mahmut Beye anlahnağa calışh ki onun hahn için gidin Salihle yasıya bilir, fakat canı bunu hiç istemivor, yann gene onon yamndan kaçmağa mec. bor olacaktır ve Fofo. sık sık: «Beyim, ah, siz bilmez, bu Salih... Ah, ah, ah..» divordu. Mahmut Bev düsündü ve urar et medi. Zorla guzellik olmaz. «Pekâlâ» dedi. Fofo yalvanyordu: «Be . yhn, yok bende kabahat...» Serkomiserin elini öpmek büe is • tedi: Beyim, diyordu, bflmesin Salih, ki ben oturmuşum Madam Rozada... Peki, dedi Mahmut Bey, peki, sövlemem. merak etme! Fofo cıkıp gitti. Mahmut Bey, i rinden: «Karmın hakkı var, hakkı var..» dive söv'enerek merkezden aynldı ve i; S? hin odasına ari+ti. Serseri, ayni halde, yatıvordu. Mahmut Beyin odadan içeri «»irdieini gö riince merak ve ümitle y*»rinden doğ . ruldu. Hatta. nesiaden gelen varmı di. ye, Mahmut Bey ireri girdikten sonra bil» kanıya bakıyordu Serkomiser onu uzun müddet me rakta bırakmamak için dedi ki: Nafile. Bugün kanyı buldura madım. Evvelâ Rozanm evine kendim uğradım, yokmus orada. Sonra Kurtuluşu arattım, civara memur saldırdım, gene bulduramadım. Hoş, yakmlarda elimize geçer. Ben adamın peşini ko . lay kolay bırakmam. Mahmut Bey gayet meharetle ya . lan söylediği halde, Salih acı bir gii • lüs güldü ve dedi ki: Ah dinine yandığımın... Halim olsa, şimdi Rozanın kümesine damla • Mabaiı Oar