9 Ekim 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

9 Ekim 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumfiuriyeİ' EfcER OLUYOA DONVADA Işsiz ve parasız Amerika! Amerikalılar: «Durmadan kâğıt dolar basılsm, paranm kıymeti düşsün, eşyaııın fiatı çıksın, işsizlere iş bulunsun!» diye feryat ediyor, nümayişler yapıyorlar Buhrandan evvel dünya yüzünde iki devletin parasma itimat vardu Birçoklan cihan yıkılsa dolarla sterlin düş mez ve yıkümaz zannediyorlardı. Fa kat iki üç sene evvel düşmeğe veya düsüriilmeğe başhyan tngiİiz lirasını Amerika Cumhurriyaseti mevküne Ruzveh geçince dolar takip etti. tr,giliz Iirasının sukutuna tng^erenin içinde bulundu ğu müşkül vai'yeti ikhsadiye sebebi • yet verdiği gibi dolann düşmesi de gene Amerikanm ayni hal ve mevkide bulunmasmdan ileri geldi. Akmla başbaşa olan Amerika parasırun kıyme tinin azalması «yeşil dolar» denen yeni dolann tab'uıdan tevellüt etti. Lâkin bu sukutu ve yeşil dolann adedinin mılyarlar» baliğ olmasını bugün sefalet içindek; Amerika çiftçüeri, mahvol n,ak Uzere olan pamuk yetiştiricileri. ha'.ir bütün Amerikahlar nihayetsiz bir sabırsızhkla bekk'yorlar. Fakat hüku met yeşil dolarlan çıkarmakta hiç te istical göstermiyor. Burada nazan dikkati celbeden en mühim mesele Reisicumhur Ruzvelt Londradaki cihan konferansı esnasın • da alhn esasma istinat ederek bütün memleketlerin paralannın tesbrt edilmesine hiç te taraftar görünmediği halde niçin memleketinde dolann fazlalaş • masına ve kıymetten düsmesine ma ~ halefet ediyor. Bunun sebebini bulmak için biraz maziye gözleri çevirmek icap eder. Son Cumhurreisi intihabmdan sonra Amerfkadaki demok/at hrkası erkânı iktısadi vaziyetteki bozukluğu görmekle beraber birçok iflâslar ve malî paniklerin vukuuna mani olamadılar. Hastanın hali gittikçe fenalaşh, âdeta ihtizar vaziyefane girdi. tşte ancak o zamandır ki doktorlar neye malolursa olsun bu i şe bir çare bulmağa karar verdfler. Bunun da paranm düşürülerek, eşya fiatlerinîn yükselmesini temin etmek, bu suretle halkın manevi kuvvetini fazla • Iaştınnakrf«kJinde olacağın* bükmet * tiler. O zaman tüccar ve kumusyoncular faaliyet<£ geçti. Dükkâncılar stoklannı fazlalaşhrdılar, sanayi erbabı sipariş • leri çoğalttılar. Yalnız bu işte şaşınp kalan müstehlik oldu. O, vaktile alhn dolarken son zamanda kâğrt dolar şek • line girmiş olan paradan pek nasibi olmadığı için iştira arzusu fazla olmasına rağmen hiçbir hareket gösteremedi. Binaenaleyh işin şekli değişti. Bu va " ziyet karşısında Amerikah vatandaşlarm bepsini çalışhnp para kazanmalarmı temin ederek müstehliklerin adedini arthrmak ihtivacı baş gösterdi. tşte bu ihtiyaç «N. R. A» yı doğurdu. Bu harf • ler cmülî faaliyeti yükseltme kanunu Natîonal Recovery Act» kelimelerin • den ihzar edilmişti. Bu kanun sanayi erbabmm is saatlerini azaltarak işçiierini çojraltarak Amerikanın iktısadî vasi • yetini kuvvetlendirmeği hedef îttihaz ediyordu. Kanun, sade resmî müessesatta değil, gayriresmî müesseselerde ayni vaziyetin husule gelmesini ve yerli mamulâttan olan pamuk ve saire gibi iptidai maddelerin kat'î bSr lüzuma müstenit ol madıkça Amerikaya sokuhnasmm men'ini emrediyordu. Kristof Kolombun yumurtası gibi gayet mühim bir keşif o • larak ileri surülen ve etrafında niha • yetsiz propagandalar yapılan bu ka * nun sahai tatbika konduğu zaman u mumî bir sevinci mucip olduğu kadar bazı muhalefetlere de tesadüf etti. Ba fikre taraftar olan binlerce kişi Reisi cumhura telgraflar çekerek tesekkür ettfler. Ayni zamanda eylul ayımn ortasmda 250 bin kişflık bir halk kütlesi Nevyork sokaklarmda resmigeçh yapb. t ^:^F Demir. petrol v« komur krauari ev Hindistanda yeni idare sekli Yerli prensler, Gandi ile birleşiyorlar Bombay 8 (A.A.) Hint gazetelerinin hepsi Hindistan kanunu esa sisi hakkında M. Churchillin ileri sür düğü teklifleri şiddetle reddetmekte dir. Gazeteler bu tekliflere «müstebit bir idarenin düşünce ve kuruntularmı giz lemek maksadmı güden mübalâğalı ve hayalî bir takım projeler» admı tak maktadırlar. Bu husustaki tngliz plânının tam metni telgrafla Bombaya bildirilmiştir. Bundan maksat, Hint efkân umumiyesinin bu projeler karşısmda nasıl bir vaziyet aldığını öğrenmektir. Hint milliyetçileri fırkasmın ileri gelenlerinden Tandon, geçenlerde fırkadan aynlanlann başma geçen Meh runun ortaya sürdüğü programı ve gösterdiği komünistlik temayüüerini şiddetli itirazlarla karşılamışhr. Mehrunan programında şu maddelerin bulunduğu söylenmektedir: 1 Ahalinin aynldığı muhtelif sı nıflann tam istiklâlini ilân etmek, 2 Kapitalizmi ortadan kaldır mak, 3 Yerli prensleri tahtlanndan indirip uzaklaştırmak, 4 Gandinin hüküm ve nüfuzun dan sıynlıp kurtulmak, 5 Hint hükumetüe her türlü me sai iştirakmi kesmek. Programm ba mahiyetinden dolayıdır ki, yerli prensler Gandi ile elbîrligi etmege hazır bulunmaktadırlar. Hitit medeniyetinin umumî karakterleri Yunan efsanelerine göre kadınlar saltanatı kurafı Amazonlar acaba Hitit kadınları, hatta bizzat Hititler değil miydi? Hitkler, tarihte diğer muasır milIetlere nazaran kuvvetli izler bı rakmışlardır. Bir zamanlar Tev rata ancak Kenanî bir kabile ha Hnde zikred'ilen bu milletin tarihi anlaşılmağa başlamnca bütün me deniyet âleminin dikkat gözü bunların üzerine çevrildi. Bu husustaki çalışmaların ilk anahtarlarını hiç şüphesiz ki büyük âlim Prof. Sayce ile Perrot'ya borçluyuz. Mösyö Chan kal bulunurdu. Karkamişteki zevalinden, hatta daha evvel Boğazköy» deki asıl HHit hâkimiyetinin inkırazından sonradır ki Asuriler gibi bıyık ve sakal koyvermek mo. dası taammüm etti. Fakat buna! mukabil Asurilerin yüksek rütbeli kumandanları d"a bıyık ve sakalla rını tıraş etmeğe başladılar. Aile hukuku Hitit çivi yazısı kanunlarından anlaşıldığına göre karşılıklı bir müsavat esası üzerine kurulmuş gibiydi. Birçok kabartmalarda kadınla eYkeğin karşı kar şıya oturup yemek yedikleri görünmektedir ki bu hal diğer şark mil letlerinde hemen hemen görüle • mez. Evlerinde sandalye ile masa • lar bulunuyor ve masa üzerinde yemek yiyorlardh. Kadınlar, ayna, bilezik, gerdanlık kullanıyorlardı. Hitk abidelerinde bir takım musiki aletleri meselâ Lyre, tef gibi alet • lerine tesadüf edilmektedir. Fatih bir millet olarak yaşayan. Hititlerin en fazla ehemmiyet verdikleri şey muharebe olduğu için askerlik ve askerî otorite çok te rakki etmiştü Zamanın en kuvvetli silâhlan kendilerinde bulunuyordu. Hititler dağ insanlarmm ve faltih milletlerin d'oğruluk ve kahramanlığmı temsil edilyorlar, komşularila daima iyi münasebette ve dürüstce muamelelerde bulunuyorlardı. Imparatorluğu teşkil eden hüku D gnıpu san'atkârlartnın sergisi Resîm ve heyketraşi ile mesgtii »lh san'atkânmız son zamanlarda birleşerek D grupu iıroile ayn ve miistakil bir grup vücude getirmişlerdir. Abidin Dino. Cemal Sah. Nuri'llah Cemal, Zeki Faik, Naci ve Zühtü Beylerin teşkil ettikleri D grupu ilk sennsini dun saat 15 te Beyoğlunda eski Rus kon • solosluğunon yanmdaki binada açraiftır. Sergide san'atkârlann 160 kadar e • seri teşhir olunmaktadır. Resmimiz seıgiden bir köseyi gostermektedir. «N. K. A.» kcmumtnu atktflamak için Nevyorhta nümayis yapag natk velâ bu işe pek ehemmiyet vermemiş • | lanmn ipotekten kurtanlmasmı, pa ken bilahare ayni gropt dahfl oldular. | muk yetiştiriciler kendilerine verile Otomobil kralı Ford fabrikalarmdald cek tazminatla pamuk zer'iyahnın tahamelenin haftada yalnız 35 «er saat dit edilmesinî, işsizler ve eski muha • ripler verilecek iş! bekliyorlardı. Bu in> çalışmalarmı esas koyarak bu usulü tizar erbabmm Reisicumhura gönder çoktanberi tatbik ediyordu. Fakat iş • dikleri heyetler birbirini takip etti. lerin eskisi kadar iyi yuramediğini göGelen heyetler muhtelif mutalebatta rünce haftaltk mesai mSddetini 4 0 sabuhmmakla beraber bir noktada birleate çıkarmağa mecbur oldular. siyorlardı: Yeni dolar basılmasuıda ve Ne yazık ki bütün bu tedbirlere rağparanm çoğaltılmasmda. Fakat Ziraat vanlmakUn henü* uuk.ta. NezarAi raüsteşan VValIace ve bütçe müdurü Lewis Douglas gibi zevat ba esasa muhalefette devam ediyorlardi. Buna rairmen Reisicumhur Ruzvelt meselenin başka suretle hallediiemiyecegini anladıgı için dolann çogaltılmasi fikrine karsı gelmekte uzun müddet devam edemedı. Müşavirlerine bu îs için bir formül bulunmasmı emretti. Niha yet Reisicumhur da «N. R. A» nm ta raftan olmuştu. Fakat paranm kıyme • ti asalhlmaga baslandıâi takdirde Sc retler için de herjriin yeni bir barem koymak icap ediyordu. Kredi için ban kerlere vaku bulan miiracaat retle karşılandı. Çunku busrün alhn dolar olarak vereceği parayı bir müddet sonra krymeti neye mecefi hiç te belli olmıyan kâıht dolarla almağa kim razi olur. tşte gürültü bundan koptu. Bir ta • raftan paranm kıymeti düstü: ^i&er ta« raftan kredi ortadan kalktı. öteden beri cekle muamele görmeğe aiısmış bir memlekette dolarlan cebine doldurup ış yaomaga cıkmak hiç kimsenîn ho*una gitmedi. Maamafih, büsbütün iflâ sa ve felâkete dogru yiiriimektense bcyIe sırf manevî bir izzeti nefis isine e hemmiyet vermiyerek vaziyeti kurtarmak tercihe şayandır. Amerikanın nihayet kâjıt para esa »ma avdete karar vermesinden en zi yade memnun olan Fransadır. Amerikanm Londra Cihan tktısat Konferansmdaki inadmdan bu suretle vazgeç • meğe mecbur olması Fran<iizlarm pek hoşıma gitti. Yalnız «N. R. A» men stiDİannın boyle srürükülü patırtılı resmigeçitler yapmalanm oek tasvip et miyor ve Amerika halkHe malî mehafi. line işleri sükunetle halletmelerini tavsiye ediyorlar. Biz bu hurasta Amerikaya nasihat verecek değiliz. Yalnız her zaman na zanmızda yıkılmaz ebedî bir ikhsadî memba gibi göriinen Amerikanın bu vaziyetini göriip halimize şükretmemiz Iâzımdır. Casus Lavrens Irakta dolaşıyor Bağdattan verflen bir habere göre, Iralnn Bakııbe nahiyesinde bedevt Arap kıyafetmde bir adamm esrarengiz bir sorette dolafb^ı bir Irak poEs ha . fiyesmm nazan dikkah'ni celbetmiş, polis hafiyesi ba adama kfan oldugımu sormuştur. Bu şahıs, Hicazh Abduüah oldoğum soylemiş, fakat polis hafiyesi bonun mcfhur casus L&vrens oldugunu anlaym • ca keyfiyeti karakola haber vcrmiştir. tngüiz casusunu karakolo goturmfişler fakat biraz sonra iki tngfliz zabiti («lerek Lâvrensi karakoldan almışlar ve bir tayyareye bindirerek göturmöşler • dir. Sarraf ; Davit Safra Efendin n muhakemesi tkametgâhında eroin aramrken kaçak iskambil kâgıdı ve içki bulunan sarraf Davit Safra ve veznedan Kalderun Efendilerin muhakemelerine dün Ad • Uyedeld dokuzuncn thhsas mahkeme • smde bakılmışhr. Safra Ef., ba işlerle alâkası olmadı • ğmı iddia etmistir. Tevkifhane hastanesinde yatmakta olan Kalderunıra iyi • leştikten sonra ceTbi ve şahitlerin çagmlması kararile mohakeme başka gune bırakılmışhr. Maraşta bulunmuş elinde bir nar çiçcği ve bir kitare tutan Hitit âbideri (M. E. 9 aneu asra aittir) tre tarafından ortaya çıkanlan Boğazköy mıhı Ubletleri arkeoloji âlemine yeni ufuklar açh. Daha evvel bilinmiyen bu milletten hiç bahsedilmemiş değildir. Herodotun Leuco Syri yani beyaz Suriyelilerden bahsettigi insanların Hititler oldugunu zannediyo ruz. Mısır abidelerinde d"e Hititler beyaz ve pembemsi bir renkle gösteriltyordu ki bu Hititlerin soğuk bir rmntaka sakinlerinden oldu ğunu göstermek ve bunJarı diğer millelerden ayırdetmek ıcindi. Hürriye*lerine son derece bağlı olan bu halk millî an'anelerine de çok riay«* ediyorlardı. tşte bunun içindir ki Hkk hâkimiyetinin mkırazın • dan sonra bunlarm kültür hâıkimiyeti birkaç anr daha devam etti. Ve Yunan medeniyertile Roıtu medeniyeti üzerme müessir oldo, Yunanlılar gerçd Hitk ismini saraha • ten anmadılar. Lâkin Tizrova muharebe*inde zikrettikleri ve Misiya'h sandıklan, Koteioi'ler Hitit evlât • lan oUa gerektir. . Yunanlılar da Efeato görüaen Pantheistique mezhebUe diğer diaî sembolleri Hitit dininde bulmak mümkündür. Ma raşta bulunan ve bir cenaze âyinini fötteren bir Stelde elinde nar çi • çeği tutan bir kadm görünmüştür ki bîlâhare bu Yunan eserlerine geçmiş ve bu nar çiçeği Yunanlılarca feyzu bereket sembolü olarak ka • bul edilmiftir. Hitit ilâhlannın el • lerinde göriinen balta, kalkan, to • puz alâmetlerini Şarrtas ve Teşup'un remizleri Juprter ve diğer Yunan ilahlannda da görünür. Bu dini ve miıtolojiye ah benzerlik lerden baska mimariye ait bazı alâmetler vardır ki cidden üzerimfe durulmağa değer. Boğazköy yakı nmda Gerdek kayası denilen yer • de bulunan kayaya oyulmuş mezarlar ve bu mezarlardaki sütunları Yunan tarzı mimarismin tyonik kısmmın esası mahiyetind'edir. Hi • tit medeniyetinin izleri Lîdya, Firikya, Karya. Likya ve Pisidya kıt'alannda HHit hâkimiyetinin zevalimJen sonra devam etmistir. Esasen Hitk medeniyetile, Eğe me • denlyetti arasmdaki münasebetle rin membaı daha eskidir. Etrafına bu kadar müessir olan bir medeni yetin şüphesiz ki kuvvetli ve ileri bir medeniyet olması lâzımdı. Bugün hâlâ mevhum bir kadm lar saltanatı kurdukları zannedilen Amazon'lar acaba Hitit kadınlan veya bizzat Hititler değil miydi (1). Hkk medeniyetinin birçok kıy • metli varhklan HöyükMerdedir. Denflebilir ki bu Höyükler Hkh me ı deniyetinin mümeyyiz bir vasfı j dır. Anadoluda yeryer bulunan bu : Höyüklerde hafriyat yapıldıkça ye | ni yeni şeyler bulunacak ve bu me | deniyetin hudutlannı genişlete • cektir. Hkit medeniyetinin mühim var hklarından biri de bu milletin as > kerî mimariye verdiği ehemmiyet • tir. Hititler en mühim geçit nokta • larile şehrrlerin en yüksek yerine küçük çok sağlam kaleler yapar • lardı. Valiler ile muhaf ızlar bu ka Ielerde otururlardı. Hititlerin geçen makalemizde de l arzettiğimiz veçhile giyiniş tarzı di ! ğer milletlerden bambaşkadır. Fiz • yonomilerinde de bir hususiyet vardır. Hiıtitler bıyık ve sakallaruu tıraş ederler, saçlarını uzatırlardı. Hitk yazılarmda da bizzat bunu görmek mümkündür. Halbuki Asurilerde saç, sakal ve bıyık uzundu. Âramilerde ise bıyık bulunmaz, sa Hititlere ait Hamada baltmmuf kabartma hiyeroglifUr. (Üzerinde Urhiltan ' nai* Amatu Wana kelinteleri okanabilmektedir. M. E. 830 •eneaıne aittir.) metler ve prensler harp esnasında müsterek düşman karşısında bir leşiyorlar ve düşmanla harp ediyorlardı. Fakat hâkim sınıfını Hititler sınıfı te«kil ediyordu. Hititler arasind'a bilhassa aslan avcılığı da pek meşhurdu. Sona yartn) Dağlıoğlu HİKMET TURHAN (1) Thennodon yanl bııgünkü Terme çayı «ahlllerinde oturan silâhşor ve muharlp kadmlardır ki daha kolay ok atabilmek İçin sag memelerinl yakarlarmıs. Bu husustaJd yenl malumatı Hans La merin Wörterbuch der Antike 1933 Lelpzlg Islmll kltabında ckumak müm kündür. Profesör Ungere göre Yunan efsanelerlndekl bu amazonlar bizzat Hitltlerdir. Hititlerin Anadoluda inkiraz tarlhlerile Yunanlılarm Slnop sahlllerlnde görün mesi arasında aşağı yukarı 700 sene kadar bir zaman vardır. Hitit evlâtlannı bıy& ve sakalsız gören Yunanlılar bunları kadın zannetmişlerdlr. (Boğazköy) d€ bulunup bugun Ankarada Hacıbayramvelideki açık muzede bulunan bıyık ve sakalı tıraslı ve başında boynuzlu bir kasket bulunan ve uzun saçlı ve ilâh addedilmlş bir kralı Amerlkalı bir kadın on beş sene kadar evvel bir Amazon sanmıs ve bunun hakkında neşriyatta bulunmuştu. Halbuki bu ta • mamile bir erkek tipi ve memeleri üzerinde kıllar bulunan bir adamdan ibarettir. Yunanlıların muhayyelesi bunlara efsanevî bir mahlyet verdirmistlr. Amazonlar Anadoludakl Hitit rrkının son silahşorlandır. Bu yepyenl görüş, üzerinde işlenmssi İcap eden bir mevzudur. Hükâmetiri yeni dolar çıkarmasına intizaren mahtelif beledU yelerin çtkardıkları dolarlar kalınmışh. Kanunun hakkile tatbiki i • çin herşeyden evvel para lâzundı. Halbuki buhrandan miiteessir olan malî muesseseler ba parayı temin edecek hald* de&ülerdi. Ciftlik sahIpl«Un*l Aksam gazete^I muharrirlermden Selâmi tzzet, Hikmet Feridun Beylerle Vâlâ Nurettra B. aleyhmdeki eski mustehcen neşriyat davası dün birinci ceza mahkemesinde kendilernrin gıyabmda olarak neticelenmistir. Vâlâ Nurettin ve Hikmet Feridan Beyler birer buçuk ay hapse, otuzar lira para cezasma, Selâmi Izzet Bey bir ay hapse ve on bes Ura para cezasma mahkum olmaşlardır. Faaliyetini ta,tü eden Genç Hıristîyanlar cemiyetinin Beyoğlu binasım latanbul Halkevi dört sene müddetle kiralamıştır. Bina dahilinde bulunan tesisat, Halkevi tarafından. satm alınmıştır. Halkevi, binanın tanzimine başlamıştır. Bina Halkevi Beyoğlu şubesi olarak 29 teşrinievvel CumhuiTyet bayramt günü kü şat edilecektir. SuHanahmetteki Amerikan kü . tüpanesi de Halkevi tarafından satm alınmış, fakat ancak gelecek »ene açılması kararlaştınlmıştır. Uc muharrir mahVum oldu TesadüfQn lötfu Aydm 8 (A.A.) Paşa yaylası jrolunu tetkike giden meb'usumuz Maz • har ve C. H. Fırkası reisi Ethem Kadri Beylerin râkip olduklan otomobilin motörü cıkmış ve otomobil altmış metre dernliğinde bulunan bir yara doğ • ru sukuta başlamıştır. tki metre aşağıda otomobilin tekerlekleri bir hnda • hğa takılmış ve böylelikle yolcular sukuttan ve fecî bir akıbetten kurhılmuşlardır. Halkevinin Beyoglu şubesi Bir mösamere Hilâliahmer cemiyeti Kadıköy Hasanpaşa nahiyesi dispanseri menfaatine 16 teşrînievvel pazartesi günii akşami KaAköy Hâle sine masında bir müsamere vermeği ka. rarlaçtırmıstır. Bu müsamerede tanburî Refik , Beyle EHza Fahrettin Hanim ve arkadasları Fulya Hanım ve Mu • zaffer Bey ve tanbureci Osman pehlivan icrayi ahenk edeceklerdir. TEŞEKKUR Ufulü ebedisile ailemizi telâfisi gayrikabil elemlere giriftar eden pek sevgili aile reisimiz Ali Ağazade Ali Raif B.in vefab münasebetile gerek tstanbuldan ve gerekse taşradan elem ve teessür lerimize iştirak eden zevatı kirama ayn ayn teşekküre teessürümüz mâni olduğundan kendilerine kalbî tesek kürlerimizin iblâğına tavassut buyur • manızı rica ederiz. Ailesi efradı (8376) M. Dolfusa suikast yapan adamm ana ve babası tevkif edildi Viyana 8 (A.A.) Baçvekil M. Dolfusa suikast yapan DertUm ana ve babası olup dün Viyanaya gelmîş olan Guenther ve kansı sorguya çekildikten sonra bir iktiyat tedbiri ol* mak üzere tevkif edibmtşlerdir. Hükumet taraftndan işsizlere tahrit oluncm ve halihazırda hiçbir. ooş yatağt bulunmıyan müetseşelerden birinin yatakhanesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: