> leşnnievvei J ^Camhariyet' SON TELGRAFLAB M.Daladye"silâhişinde pazarlık yok „ diyor Fransız Başvekilinin mühim bir nutku Cenevre konferansı reisi Mr. Henderson da konferanstan büyük işler beklediğini söyledi •ı ve murakabeye tâbi tutulması kabul edilmiyecek olursa, bütün hükumetler hü*nü niyetle hareket ettikleri takdirde yeni bir harbin Avnıpa medeniyetinin yeryüzünden kalkması neticesini doğuracağı yolundaki iddianın doğruluğunu bir türlü kavnyamıyorum. « Bütün dünya bizim sulh iste • Hiç lomse Abnanyayı küçük düsür • diğimizi bilmektedir. Biz, bütün dün • mek ve hor görmek düsüneesini zihnhv yanın menfaati ,için tarihte eşi görül den sreçirmiyor. memiş derecede çok fedakârlıklara katAlmanya idaresi başmda bulunan landık. Biz, intihap ettiği yahut kat hükumeti vasıtasile sulh arzusunu alenî lndığı idare sekli ne olursa olsun hiçbir rarette teyit edip durmaktadır. Fakat milleti ne tehdit etmeği, ne de hor görenikonu mun^azam arJcerî »gffrîUt «' metji zihnimizden geçirmiyoraz. hna ahnmış kalabalık kütlelerin birbiîste bunım içmdir ki, biz silâh kuvrini takip eden tezahürlen'nin, nüma . vetlerinm tedricî bir surette azaltılmasını, devamlı bir tarzda murakabe e • yislermm manası ne olabflir? A'manva, sflâh'an a a k m a volu üı . dîlmesini temîn edecek doğru ve samitundeki ilk merhaleye yaklasmaktan nimî bir bevnelmilel an'asma haricfnde siçin eeMnîvor? Süâhlan aaalima husu . lâh kuvvetlerimizi yeni baştan azaltmasunda bir makavele imza'anacak olursa, ğı hicbir vakit karml etmpmeee azmeto nrakavelenin tatbik mevkiine konmasm mig buionuyoruz. Bö"le bir itilâf elde dan pek az bir zaman sonra imha edfL edilecek olursa, onun fTlî teminata bajmesi Iâron *e'eclc rn»*rafİ! '"»m l^valanması lâzım gelir. Hükumetimizin alzıım tedarîk etmek için neden bugün dı&ı bu vaziyet herHangi bir pazarlık kend'sîne bîr hak verflmesini istivor?» imkînnu ortadan kaldırmıştir. M. Henderaonun beyanah Bugün, fngflterenin, Amerîkantn, tLondra (A.A.) M. Henderson talyanm, Rusvanm ve bircok başka memite M. Eden Gcpevreye gitmek üzere Ieketlerin daba kabal ettik'eri silâhlan Londradan «ynlmışlardır. azaltma pi&ntnm basltea maksat ve fi M. Henderton, hareketmden evvei kirlerin! şu suertle hnlâsa edebil'rnn: gazetecilere verdifti beyanatta konfeKontrol mulunun tatbîk edileeeti r«n*m bireok zoHuklara karn koymak 4 «eneden îbaret tecrübe devresi muhmecbjorivetiade olduğunu gizlememis telif orda tiplerinin tedricî surette ki v» deıaiatir ki: sa hizmetli ordular halîne konraasına «Tatil devresmde bazı konunnalar baslamasîie avnî zamanda mer'iyet mevyapıldu Fakat ba goraşınelerde bahıe kiine frirecektir. Askeriite hanrlama i.evsa olan f""Hhı m w V e r *>»V1«>'a maksari'Te vücude reb'rilea t««eVîiîl . bir anlasma elc'e edilmesi Smidine dut!er, artık mevcut olamıyacaktır. Silâhmegi haklı gosterebilecek ve bellibaşh lanma husmunda serbest olan devlet ler bütun hükâmetler için memnu ad • bîr veya ilri noktaya miî+eallik bir an lasma teminine muvaffak olduğramuza dedilecek yeni hara levazrTnı rmali vaîddii edeman.» sa$ı»« kendi kendîierme tâbi olacaklar<dir. Bu »erait dahilmde vapıiacak sHâh« Alman makabil teklifleri ve !an azaltma mukavelesine dereediime* Amerika si lâzım gelen teminat hakkmda bu*nhı Va«ington 8 (A.A.) Silâhlan bir takım muzakereler yapılmaktadır. azaltma meselesinde Almanyanm Mesai istirakine müstenît olan bu gayret aldıfi vaziyet, resmî Amerikan mahve muzakereler"' ** **A! ^vnkur tara fillerincfe az çok hayret ve oldukça t4,^ Cenevrede htah edilen sekfl dasiddetli bir hosnutsuzluk uyandır . hiiinde b>'r neticeye ulasmasmi temenn! miftır. Bu mahfiller, vaktinden evederhn. Bir takım tenkitlere vol açmak vel umumî beyanatta bulunmaktan tehlikesini göze alarak, fakat bütfin fîkçekînmek istemekle beraber Ame • rimi «ldn<hı sr'bî so"'em»k arz"*u 'le rikanin kendi noktai nazannda kuvmütehassîs olarak diyebilirira ki. silâh ve*le sebat etmek istedigini gizle kuvvetlerinin tedrict snrette azaltılmanınımıtiffliraiIimi||nilH||»|Hlillll1IIIIIHinillinmnı İstanbul Belediyesîni alkıslarım Paris 8 (A.A.)Vİşidekİ radikal sosyalist kongresinin kapanması münasebetile verilen ztyafette Basvekil M. Daladye bir nutuk söylemiş ve bu nutkun haricî siyasete ait meselelerden bahseden kısmında demiştir ki: Dördüncü şeker fabrikamız Turhal şeker fabrıkasi nm temeli atıldı Turhal, 8 Kunılman naukarrer 6lan şeker fabrikasnnm temel a+ma nerashni Iktısat Vekili Celâl Bey tarafından yapıldı. Vekil Bey mera»îmî mirteakıp halk namma bh* vatandas tarafından »öylenen te»«k kürü nnttczammın nutka cevabetı: € Halkinıızın ivtidadi yiiksek v« topraklanmız feyizlidir. Bu saadete kavu«mak sizîn hakkınızdı» dedî. C«lâl Bey halkm şükran hislerini Gazi HazretlerTİe Basvekil Paşaya telefonla bildirdi. Fabrika gelecek serte bu zaman tstihsalâta başlsya • caktır. Sırp Bulgar münasebatı Makedonyalılar aleyhtr nümayişler yapıyorlar... Sofya 8 (Hususî) Makedonya lılar Cumafbalâda akşam saat 6 buçukta tiyatro binasınm önünde fevkalâde bir içtima aktederek Sofyada Sırp • Bulgar dostluk cemiyeti namile bir cemiyet tesis edilmesini şiddetle protesto etmislerdir. Bu toplantıda Orrarov isminde bir hatip «Makedonya ve Sırp sövenliği» mevzun üzerinde hararetli bir nutuk irat etmistir. Hatip sözünün nihayetinde; Yugoslavya hudutlan dahilmde Bul • gar ekalHyetlerinin hukuku tanınma dıgı takdirde Balkanlarda kat'iyyen *ulh hâkim olmıvacaktır» demistir. de hazır bulunmak üzere Turhala giden fkbsat Vekili Celâl Bey ve refakatindeki zevat bu akşamki trenle şehrîmize avdet etmişlerdîr. Celâl Bey döndü Ankara 8 (Telefonla) Şeker fabrikasmın temelatma merasimin tstanbttl Belediyesi, Turidyede tu • rban hareketlerini teşvik için tedbirler ahyormuf. İstanbul etraftnda küçük kü Futbolcularımız, dün en güzel oyunlarından biririi çük seferler tertibini düsünüyormuy. İlk sefer (tznik) e olacakmı». oynamış, kuvvetli Macar tr !^nına galip gelmişlerdfîBu isi, tstanbul Belediyesinin güzel Birinci aahifeden mabat isleri arasma koymak gerektir. Iznik zevkli bir oyun gösteren Macarlar, gerçekten güzel bir yerdir. tstanbuldan dün ayni tesiri yapamamıalardır. oraya üç yol ile gidüebilir: Yalovadan, Mağlup mevkie düşünce, spor ne Gemlikten, Mekeceden, Mekece, Geyzahetini filân unutarak, misafir olve Akhisarmdan sonra gelen, hemen duklan evin sahibini döğmeğe kaîkSakarya kenannda b'r istasyondur. Bu mışlardır radan tzniğe bir sos« vardır. Bugün, Futbolculanmız, Macarlann aciz bu sosenin ne halde bulunduğunu bil ifade eden bu hareketlerine, Macar miyorum. Uzermde büyük köprüler kalesme gol yapmakla mukabele etyoktur; bundan ötürü, hele bu güz gün mişlerdir. tlk maçlannda gayet iyi lerinde üzerinde otomobil uliyebilir. intıbalar bırakan Macar takımınm (tznik) kasabası, gölün doğu ucun. ikinci müsabakada bu vaziyete düşdadrr; batı ncunda da Pazarköy var. mesi teessüfle karşılanacak bh şey • dır. YaTova ile Gemlikten eıdflecek odir. cektir. Bu yoliardan otomobil geçer mi, cekir. Bu yollardan otomobil geçer mi, Fenerbahce • Beşiktaş muhteliti geçmez mi bilmiyoram. dün şu şekilde tertip edilmisti: (tzntk) kasabası, veryüzü tarihind*. Sadri Hüsnü, Yttşar Esat, Fikhele hıristiyanlık tarihinde pek ünlü ret, Feyzi Niyazi, Hakkt, Zeki, Mubhr yerdir. Kasabayı çevreliyen içiçe iki zaffer, Eşref. kale vardır. Büyük Hirbin başlancıcın. Muzaffer, ilk devrede ilk golü da gezdiğim bu kasabanm, o vakit ilri yaptıktan sonra bir Macar oyuncu yüz kadar evi vardı. HaJbuki vttktile dan tekme yediği için ikinci devrede .car ta'.nmımn en iyi oyancusu ve burada 70 bin ean yasarmn! Kasaba . oynıyamamış, bu sebeple takrmımızMacar millî takımtnm aol müdafü ntn V>«tı »•'•afmda, goJe y»'<Tn bîr yer da tadilât yapılarak, Fücret sol açıBiro de, bir Hipodromun harabeleri ,var ğa, Eşref sol içe, Beşiktaşlı Nuri de da Hakkı, Muzaffere gayet güzel dır. Buntm üzerînden, bir akşam, gü merkez muavin mevkiine geçmiş bir pas attı, Muzaffer de, kaleci . nün batısmı ?Sze*Vdtm. O ne can oy. lerdir. nin kipırdanmasma vakit bırakma natın görunü»tfi, Tanrım! Müsabakayı Adil Gfray Bey idare dan topu kaleye soktu. Gö'îfn bah vSnönd* îki «tra d«$ * » etmistir. Fakat maçm normal bir •» Bu gol, bizim takıma büyük bir birine kavusurken, şoylc tersine bir kSşe *arzda idare edilmedİRİni burada cesaret vermişti. Macar müdafaası gibi bhr boıluk bjrakıyor ki îste ben, kaydetmek ieteriz. Adil Bey, jraliba çok müşkül vaziyetlere düşüyor, tagurtesrn o yanktan battıgmı gördünv misafir takıma fazla dürüst görün kımın en iyi oyuncusu ve Macar milKalenin dort kaptsı vardır: Mekece mek içîn, onlann bircok hatalanna lî takımııun sol müdafü olan Biro kapısı, fstanbui lcapısı, Göl kapısı, Ye . bile bircok hücuralanmızi kesmekmüsamaha etmiş, hatta bir defasınnisehir kapm. Bu kmpılardan haçvari te müskülât çekiyordu. da Macar kalesi önünde kaleci ile ge'en voH<»rtn biH^ı«ri5i v*r»'* ^Aya karsı karşıya kalan Zekiye Macar Macarlar mağlup vaziyetten kur. sofya) adım verdikleri yıkık bir eami tulmak için bir blok halinde müdamüdafileri tarafından çelme takılavardv. Bunun ah difeemesi. yer h'ia . faanuza yüklend^ler, topu, korne * • rak yere düşürüldüğü halde yüzde sni''>n rtes altı metre as<dh''*d'*. D» . re ahıuığa mecbur olduk. Korner, yüz penaltı cezasım icap ettiren bu Macarlara ilk sayılannı kazandır mek ki bugünkü kasaba, eski şehrir öshatayı cezalandırmamış, Macar ka dı. Macarlar 38 inci dakikada da tfinc kunılmusurl lecisinin mutemadiyen muhacimle ikinci goilerini yaparak, mağlup va(tznik) Türk tarîhi îç*n kıvm»»» rhnize tekme ve yumruk vurma'ını, ziyetten galip mevkiine çıktılar. bir hazmedir. Selçukkrdan Kılıc Aslan hatta Hakkmın pantolonunu yırta Futbolcularımız, Macarlann ikinci bftfnci haçhlar ordusunu burada yeneak kadar ileri gimelermi hoş gör golünden sonra çok güzel akınlar mistî. O«nan ogullarrn^an Orban bu müstur. yapmışlardır. Bu arada muhakkak rasmı aTdılrtan sonra, ilk medre*eyi aeBiz, burada eenebi takımlarile yabir gol de kaçmıs ve yukanda isaret tı. habnnvia kaMinna ffSre. Konyalı pılan müsabakalarda hakemlerfmi ettiğimiz penaltı hâdisesi de bu »u Sadrettini bu me^teaare mudarrk y»p. zin, her ne pahasma olursa olsun tarad'a olmusiur. Fakat ilk devre bu h. Bu medrete, Nilöferin yaptırdıgı kimlanmızı galip getirmek maksa • şekilde bitzniştir. îm'ret v»n yıkık duruvor! dile eezalar ieat etmelermnn külli Efrefî Ruminin türbMİ b«»ad«dır; yen aleyhinde oiduJhrmuz halde fazOyunun ikinci devresi bizim için vantndaki eam<t. Dördüncü Murat, la misafirperverlik ve bitarafhk tam bir muvaffakiyet olmuştur. B»£dada sîdarken boraya u£r«düh vagöstereceğiz diye fulrbolculanmizın Fikretin sol açığa, Nurinin de merkrt jtaptmms! Osmaoh dnist ükin txnikalm terî döicerek kazandıklan ga • kez muavin mevkiine geçmesi ta t<» yapiKrfi. Bu camide o güzel çRUİe'libiyet!erin de heba olmasina tarafkımın daha iyi işlemesini intaç etf oen vat uirs ar degiliz. Misafhperverlik, hatta mştir. Onuncu dakikada Hakkı i(tznîV^ K^strvanîarea mokaddes bibitaraflik başka, futbol nizamna kinci golü yaparak beraberliği teyerdir. BSri t*amn dofumandaa 325 mesi başka baska şeylerdir. Bunlan min etmiş, 25 inci dakikada Ma ötekî 787 yıl sonra iki hıristivanitk ku. bfrbirine kanştırmatnak lâzimdır. carlar aleyhine verilen frikik cezarultayı burada toplanrmştır; hvistivan • sından Nuri üçüncü golü atmıstır. lığm bugünkü gün mancı son bicrmini Müsabakaya bizim takimim seri Frikik çekildiği zaman top Macar burada alm»tir. Kasabamn yakmiannbîr akını ile başlandı. Macar kale oyunculanndan birine isabet ede da irüzel kövler. çîftl^ler vardır. Bu • sme kadar inen bu hücumu ancak, rek geri gelmiş, Nuri derhal topa frikik cezasmı intaç eden hatalı bir köybrden biri, t$tanbv^ra uzfimıie biliyetişerek bomba gibi bir şutla kahareketle durduabildiler. Bundan nir: Mî^köre. En iyi Mudrike .totan . leye sokmuslur. son« Macar muhacimlerinm seri hübulda Müskuie derler ücutnü tznik yaMacarlar, galip mevkiden tekrar cum! an başladı. Bizim kale beş on kmntdeki Candarlı Karahani torun mağlup vaziyete düşünce, arbk her d&kika kadar çok kuvveli bir tazyi • !«rmm cîftlîffnıde, r"'"""' Hîyük ETbevli şeyi mubah görerek f avullu ve sert ka maruz kaldı ve müdafaanın te • kovünde akardı. tstik'al savasmda, bir oyuna başlamışlardır. Fakat miz oyunu gol yapılmasma mâni oldSMnanm bu kSvlori Takhginı, bağian bunlarm hiç birisi kendilerini mağdu. Macarlar, mutemadiyen açık bo'duJronu '•'tmirtim. lubiyetten kurtaramamış ve müsab?'a takımımızm tam bir hâkimi tste srâe (tznîk) e daîr bir «örfi bil«^. lan vasTtasile hücum yapıyorlar, Açıklann ortaya verdikleri paslardan yeti altmda devam ederek 3 2 gaH<*men hemen m doknz vıl Snce jrez. lib yetle hitam bulmuştur. f1îjtr»i T a y*rl*Tr*cm ki**«»nda k»'an bonda Iâyıkile istifade edemiyorlar. % Müdafaamız, Macarlann bu de lar. BeHd eksîkHr. r*»1o basi »dlan do&Fenerbahçe Beşiktaş muhteli vamh hücumlannı durdurduktan ru yaTmntnı«mv*ır. Ne de ftl»*, ora«tnı tinin dün bu kuvvetli Macar muh sonra hücum tekrar muhacimleri goVm«4c iate^rni verecek kadar bilgi teliti karşısında kazandığı gale mize geçti. B'z de Macarlann ak be çok kıymetlidir. Takımdaki büsine olarak hep merkezden hücum te ote! rwtnVı var tün oyuncular cidd'en güzel bir o yapıyoruz. Bu arada Macarlara iki yun göstermişlerdir, kendilerini tebkorner oldu, bunlardan bir netice TtJfl^ı; bueün na*ıldw? Onun da eahirik eder'*. alamadık. Nihavpt 20 inci dakikaBvîm. tstanbul vatcrnîarnvfa bövie ne gü duJhı anlaçdr. zel, ne unurt'lmTiursı Iftzun gelen yer. tstanbulluiar, burunlarmın dibmde . W vardır. Bhs tstanbn1^ıW Ya'ovayı ki bu yerleri bilmiyorlar; ya bütün yur. Nüshası 5 Kuruştur b3e yeni oerenivoruz. Ya'ovanm Box dun, yabancılara parmak ısırtan btnlerburnn c'bHine düsen, (Cmar<"k> a • ce ve binlerce güzel verlerini khn bfli Hariç Türkiye dmd«ı blr köyü vardır: Rene Yalova yor? Uzak verlerimizi çezmek masraflı için için dai P3»>rVove frd«n keri yolunun »eç. olur dive gidemiyorsak, yakm yerleri tîğî Kurtkovü. «U baltJK'e m*«'ınrdor. 1400 Kr. 1700 Kr. gezip gormek, an>» vurdu tanımafa başSenelik Karamurseii b^vr mîviz? Cebzenin lamak deçil midir? 1450 Altı aylık 750 cfvarmdaki |ruıeniklerdeTi. t^nhî eser. 800 tstanbul Belediyesini, bu ise giristiği Üç aylık 400 le'vî»»» fı»T>er'rr<îi var rm? An. b'Tra îçin aumlanm. Yurt sevgi» yurdu bil yoktur 150 Bİr aylık Ian! Bu tstanbul yakmlan! gezip gormemekle, oğrenmekle baslar. K; o vakit memleket sevgismhı ne ol KÂZ1M NAMİ FenerBeşiktaş muhteliti Macarları 32 yendi Bana kalırsa D grupu »ergisi münasebetîle grupu manga değS. Ne sağa çark, ne sola. Ne de başçavuş. Kendi mihveri etrafmda dSnen altı kafa; Altı çift göz ki maddenin içine de, üstüne de bakiyor ve ölüde bile gizlenen cana anyor. Yeni resim değil bu; Avnıpah, yahut yerli resim de değil. Resim. Ne Delacroix, ne Cezanne, ne Manet, ne Monet, ne Plttaro, ne Picatto. Hayır: Abidin, Cemal, Nurullan, Naci, Zeki, Zühtü. Ne ekol, ne akide. Ayetleri bir kelnne: Resim. * Ayna, öküz ve fotoğraf ayni şeyî görürler. Hiçbir insan başka bir insanla ayni şeyi göremez; hatta bir anda gördüğünü başka bir anda bile göremez. Heraclite ayni suda iki defa banyo yapılamıyacağmı söylemi yor mu? Bir göz de ayni şeyi iki defa göremez. Nazariye yapmıyorum. Bilinen sey> ler. D grupunun akı ayrı bakışı olduğunu bir kere daha söylemek is • tedim. Bu müseddesm dıltlarmı bhbinne bağhyan hiçbirşey yok mu? Olacak. Yahut bir benzol formülü çıkarabi • lirsiniz. En tabiilerini alalım: Arkadaşhk. Bir çağdan olmak ve ressam olmak. Hatta bazı estetik bağlar da bu lunabüİT. Fakat, aman... Söze ve narariyeye düşmiyelfm, ve buyurun, sergiyl gezelim. Eğer orada bfzhn gorüşümüze tıpatıp uygun bh eser varsa kötü dür. Çünkü ayni seyi görmek hassasi yalnız aynada, fotoğrafta ve öküzde vardrr. Bizim gibi görmiyen dostum D grupunun gözlerinden öperhn. PEYAMİSAFA Gümrük ve tnhisar işleri Birinci »ahifeden mabat sunda, müfterek hareket edilraesl için yapılacak toplanbmn tarihi he. nüz tespıit edilmemiftir. Kaçakçı lıkla mücadele neticelerini her haf» ta nesrediyoruz. Bu tebliğlerin ye • kunu gösteriyor ki, teşkil&t, mak • sadı temin etmektedir. Tütün kanana Tütün Inhisar kanununda esaslı tadilât yapan bir proje hazırlanarak mütalealan almmak üzere, vekâletlere, Ticaret Odalanna gön derilmiştir. Yeni projede Tütün tnhlsan kanununda bugünkü vazîye te göre icap eden bazı tad^lâhn e. saslan vardır. 62,255 numarah kanun. ticarî mukavelelerin ahkâmı dahilinde peyderpey mevkii tatbika girmiştir. Hükumet, m&tbaa kâgidı güm rük resmini haiz olduğu salâhiyete istinaden eski haddine teazil et • miştir.» Özdil müsabakamızda özdil müsa bakamızda üçür cülüğü kazanan yazmm muhar • riri Erip Zeki Bey matbaamı • za müracaat ederek mev'ut mükâfat olan mürekkepli ka • lemi almıştır. Bu vesile ile, Beşikftaşta, Erip Bey apartıma nında diş dok. bulunan trip Zeki Beyin resm ni dercediyoruz. Fakat şu pis huyuna dair nasi • hatte bulunmağa karar verdi ve bir akşam Salihi bölmenin arkasma çekerek kulağına iğildi: Ben, dedi, Mahmut Beyin hatınni çok sayanm. Onun için sana hiçbir şey söylemek istemezdim; fa. kat, evlât, ne fena alışmışm ki... Zırt zırt yerlere tükürüyorsun. Berber dükkâmdir bu, evlât. Müşterinin türlüsü gelîr. tçlerinde tftiz< leri vardır, bir şey demezler ama bir daha da gelmezler. Salih birdenbire Tanaşt göğsünden öyle bir itiş i*ti ki ihtiyar ber . ber az daha sıcak su ibriğinin durduğu mangalm üstüne yuvarlanı • yordu ve kendini zor toplamıştı. Serseri bağırdı: Cehennemin dibine kadar yol» lan var be... Müşteri kaçmasan dL ye bana tuzlu balgam ma yufttura caksın ulan?» Mabadt oar Cumhuriyet Abone şeraiti Tefrika: 69 SERVER BEDt Sabahsız Geceler Sansar, tavuğu hapt etti ha... Kümeste düğün mü var?.. Gel bir de mandıraya bakî Ne hacet, eşek ahırında balo verivorlar... Kah Y ah kah kah!.. Anam babam... Telsiz tel • graf mı çekiyorsun hanım teyze?.. Bizede mi lolo!.. Karnımız tok o naeihatlere be... Mahalle bekçisi, imam, muhtar, saka, manav, zerzevatçı, lâğımcı, ayvaz, mastor, çakır, serkomiser, kansı, anam, babamın değil, çımacı, hamaracı, macuncu, zurnacı, meyhaneci, aftos, kız, kizan, tızkardeş, mektep çocuğu, matiz, dadı, lâlâ, seyis, şcför, komiserin kasık düşmanı, handise kapının önünden geçen kürt dilenci kansı, herkes, toplan, ağız bîrliği etmişler gibi... Aayt.. Anam babam .. Vız gelir bize be... Ağız birliği etmişler gibi... Kah kah kah kah... Esrarkeşler, gelsin girsin, koluma... Bir besibirlik takayım gerdanma .. Aman'Allah... Düüüüt... Yallah!.. Cart kaba kâğıt .. Vız gelir bize vız! Ağız birliği etmişler... Birbirlerine mors çekiyorlar be... Hanım teyze! Bize de mi lolo?.. Haydi, söyleyin bakalım hep bir ağızdan: «Oğlum... geçmişe mazi, yenmîşe kuzu... Nene gerek senin babayiğitlik?.. Elde altın bileziktir za naat!.. Hop!.. Besmele île açılır dükkânımız... Haydi bh* sinek kaydı tıras!» Kah kah kah kah... tmanım! Haydindi hopla da gel, cebini yokla da gel!.. Ampes.i çek, ohrr aşağı .. Nene gerek senin ana, baba . Oğlum, kendini ne üzersin?.. Bu işin sonunda hapis var... Geçmişe mazi, yenmişe kuzu... Çek bakalım telsiz telgrafı hanım teyze, fakat vız ge lir, vız gelir, vız gelir bize .. Yallah!.. Sansar tavuğu da, horozu da haptedecek... tmanım!.. Yaşiyan görür. Eyvallan!.. Salih bir fırlayıs frrladı, bütün hızile odadan çıktı, merdivenleri gürültü ile inerek ve sokak kapısmı şiddetle çarparak evden çıktı. Teyze hanım, odada, yüzünü avuçlarınin içine almış, gözlerini dehşetle açmış, Tahirm yüzüne bakıyor: Eyvahlar olsun, diyordu, gördün mü oğlan çıldırdı. Tahir cevap yerine bir çığhk kopararak minderin üstüne yuvarlandı. Gene sar'ası tutmuştu. Salih o gece, ertesi gece, daha ertesi gece dolgun miktarda rakı ve esrar çekti. Fakat bu sefer Fofo ile, Madam Roza ile danslar, şar • kılar, keyifli naralar yoktu. Oda • sında, bir sandalyede iki büklüm oturuyor, yanıbaşinda yere koydu ğu bir rakı şişesinden iki üç damla mişti. alıyor ve üstüste esrar sigaralan içerek sabaha kadar oturuyordıı. Tanaş, Mahmut Efendiyi yirmi beş sene evvelden tanır. O vakit Fofo, o kemiklerini inciten da • yağm korkusile hiç itiraz edemedi. Mahmutpaşa başmda bir diikkânı Odayı ağır bir koku ile dolduran vardı ve Mahmut Efendi de henüz öksürtücü esrar dumanından mümBelediye çavuşu olmuştu, Bedestene kün mertebe korunmak için başma bakıyordu. O vakitten Tanaşm müşyorganı çekiyor ve uyuyordu. terisidir ve iyi kalpli, mert adam . Salih bu üç gece içinde Fofoya dhr. Tanaş onun sözünden çık • birkaç kelimeden başka söz söyle maz. Fakat, nedense bu Salih mimedi. Saatlerce susuyor ve bazan hep ayni noktaya bakıyordu. de bulandmyor. Hani Mahmut BeHergün dükkâna sapsan bir yüz. yin hatın olmasa Tanaş bu serseriI* gifcti. Orada da kimse ile konuşnin eline hemen pasaportu verecek. muyor, küfür etmiyor, eskisindejı Birkaç gündür Salih küfür etmiyor daha ağır bir elle tıraş ediyordu. ama etrafına çok fena bir bakışı Onun bu hali Tanaşın gözüne çarpvar, kalfalan, belki müşteriyi de st. ta. «Mahmut Beyin dediği gibi ahkıyor. Hele yerlere tükürmek hu lâki değişti ama halinde bir aca yiplik var!> diye düşünüyordu. Sayu büsbütün azmış. Ne pis şey!.. lihin mazisi hakkında hiç bir esaslı Tanaş ona şimdiye kadar ber • fikri yoktu. Serkomiser, yalnız berlik san'atı haricinde hiç bir ih • «bu serseriyi kurtaracağız. Fena taeda bulunmuş değildi. Onunla yüz yürekli bir çocuk değil. Fakat böyle giderse polisle alışverişi kese • yüze gelmekten hoşlanmıyordu ves. selâm. miyecek. Sen onu bhaz kolla!» de