1 Ctankarîyet '• 21 Temmuz 1933 ( Şehir ve memleket haberleri : MARTA MAK KENNA Çeviren: AB1D1N DAVER Siyasî icmal Balkanlarda ve merkezî Avrupada siyasî faaliyef ugün Avrupadaki siyasî fa* aliyet, Merkezî Avrupa ve Balkan memleketlerinde te« kâsüf etmiş bulunuyor. Balkan ve Meokezî Avrupa hükumetlefm:n hariciye Nazırlan Londra, Berün, Paris ve Roma arasında mekik dokuyorlar. Sık sık kendi aralannda dahi ziyaretler vuku buluyor. Macar Başvekili birkaç defa Romaya gittikten sonra Berlini de ziyaret etti. Akabinde Viyanaya bir seyahat yaptı. Bulgaristanın en maruf siyasî rîcalinden Sobranya reisi M. Malinof dahi Londrada garp dev • Ietlerinin ve komşu hükumetîerin ricali ile görüşerek Sofyaya avdet etti. Mumaileyhin avdetinden sorra Bulgar Başvekili M. Muşanof, siyasî fırkaların rüesasına şark ve dörtler misaklarmm «ktinden sonraki vaziyeti anlartı. Bu misakların Bul garistan için nagihanî birşey olmadığını, Türkiye Hariciye Vekilinin faek misakına ait müzakerattan kendisine daima malumat vermiş olduğunu bildirdi. Bulgar Başvekili bu misaktan Bulgaristanın yakm komşularile mevcut münasebatmın müteessir .olmadığını isbat için Ismet Paşa ile Romanya Hariciye Nazırı M. Tituleskonun gelecek ey lulde Sofyaya geleceklerini, bu münasebetle bir Balkan lokarncsu hakkında müzakereler cereyan edeceğini haber verdi. Londra konferansında Bulgar başmurahhası olan M. Malinof dafc raporunda iktısadî noktai nazarlara göre Bulgaristanın haricî siyasetine yeni bir istikamet verilmeı lâzım geldiğini söyledi. Eylulde Sofyaya geleceği haber verilen Romanya Hariciye Nazm şimdi Pariste bulunuyor ve Fransa Hariciye Nazırı ile görüşüyor. Fıat sanın son verdiği izabat üzerine dörtler misakının aktme Hirazd'an vazgeçen küçük itilâf devletlerinde yeniden bazı şüphelerin uyanmı olması bu zümre namına muma • ileyhin Parise gönderilmesini ve izahat almasını icap ettirmiştir. Küçük itilâf devletlerinden Yugoslavya Italyadan bir türlü emin olamadığından dörtler misakmdan tanm misak lehinde bulunmakta ısrarı Çekoslovakyanın dahi bu misaka karşı beslediği şüpheleri tazelemiştir. Fransanın küçük itilâfa evvelce vermiş olduğu izahat üzerine misakı imzalamaktan iratina eden Al< manyanın bilâhare imzaya razı olması iki Slâv hükumetini Fransanm tavır ve hareketinden şüpheye diişürmüştür. Küçük itilâf devletlerinden Romanyaya gelince, ltalyaya düşman olmak şöyle dursun, bilâkis bu büyük devleti kendisine hayırhah ve müzahir biliyor. Hatta müddeti biten Italya Rumen dostluk muahedesi birkaç gün evvel tekrar temdk edilmistir. Romanyanm bu hususf vaziyeti, Hariciye Nazırının gerek Pariste, gerek Romada küçük itilâf namına açık bir surette konuşmasma imkân veriyor. Romanya ayni zamanda Buiga ristanla do»t olması M. Titule*konun Balkan devletleri arasmdaki meselelerî kat'î surette halletmek ve neticeyi bir misaka bağlamak için tsmet Paşa He ayni zamanda Sofyayı ziyaretine yol açmıştır. Vel hasil Romanya gerek Merkezî Avrapada, gerek Balkanlarda telifi beyin ve tavassut rollerini üzerine almış bulunuyor. Şark misaki ile Sovyet Rusya tarafmdan Romanyanın Basarabya üzerindeki idare ve hâkimiyetinin zımnan tasdik edilmiş olması bu devleti, kendisinin müttefiki bulunan devletlerin ve bahusus Yugoelavyanm ltalya ve Bulgari»Un ile arasını bulmak için faaliyette fcu lunmasma imkân vermiştir. Bu ftilâf hâsıl olur ise Ba'kan ve Merkez Avrupadaki kerışık ve mtişkül vaziyetin içinden çıkılması bir dereee kolaylaşmış oiacaktır. MUHARREM FEYZİ 95 Dün bir vapur karaya oturdu hMtabakicı hotozunu çıkardım. Kapınra önündeki adamlara görünmeden bahçenin içine daldım. Bu saatte, bahçede kimseler olmadığı için görülmiyeceğime emindira. Hastane bahçesini çeviren duvarın küçük arka kapılannın birinden çıktım. Süratle bizim mahalleye doğru yollandım. Artık kimseye rasgelmekten korkum yoktu. Çünkii, hastanede vazife dolayısile geç kaldığımı söyliyebilirdim. Büyük meydana geldijrim zaman, etraf gündüz gibi avdınhktı. Çünkii burada, evlerin arkasından gök yüzüne yükselen muazzam alevler, her yeri aydınlatıyordu. Bnyük bir do nanma gecesi imiş gib., meydana mütemadiyen kızıl kıvılcımlar yağıyordu. Durmadan pathyan piyade cephane sandıklarının infilâk gürültülerine mes'um bir velvele, ardS ara»ı kesilmiyen bağrışmalar karışıyordu. Roulerste nekadar asker varsa, hepsi yangm yerine gönderilmişti. Bunlar, fevkalâde bir gayretle yangını söndürmeğe çalışıyorlardı. Bütün meydan itfaiye tulumbalarma su veren hortumlarla ve bunlardan akan sularla dolu idi. Her tarafta asker ler koşuşuyorlardı, sokaklarda bir tek sivil yoktu. Akşam, muayyen saatten sonra, sokağa çıkmak memnuiyeti, herkesi evine hapsetmişti. Şehir halkı, karanhk pencerelerden merak ve endişe içinde yangını ve koşuşan askerleri seyrediyorlardı. Annem de odasmda açık bir peneerenin önüne oturmuş, kızının ese» ri olan alev ve ateş kasırgasmı seyrediyordu. Fakat ben, ksndine böyle bir işe giriştiğimi söylememiştim. Ne var, ne yok anne? diye sordum. Yangının nasıl basladığınt bilmiyorum Marta, dedi. Saat on bu çuğa doğru birdenbire iki infilâk isittik. Biraz sonra, büyük cepane ve malzeme deposu alevler icinde idi. öyle zannediyorum \t\ Roulerste biri, Alman olmıyan biri bu infilâk ve yangın hakkında bize merakh şeyler anlatafeilir. Sonra, manalı bir gülüşle ilâve etti: Fakat ümit ederim ki bu Alman olmıyan adam, yakalanma mıştır. Arzuntiz yerine geldi anneci ğim. Bu infilâki hazırlıyan îki kişiden biri, şimdi şuraya, sizin yanı nızda oturacak ve Romanın yamşinı •eyreden Neronun duyduğu zevkin aynını hissederek bu yangını seyredecekthr. Nerondan su farkı olacak ki açık pencerenin önünde hiçbir musiki aleti çalamıyacaktır. Çünkü yangını söndürmeğe uğra»an adamlarla başını belâya sokmak istememektedir. Marta, kızım, seninle iftihar ediyorum. Fakat ayni zamanda endişe içindeyim yavrum. Bir gün, talihin sana yâr olmaktan vazgeçe cek diye korkuyorum . O zaman... Neronun Romanın yanışını seyrederken duyduğu Kereste yüklü gemi kur Bu sene Pireye 120, Istan Paralarm Berlinde yapılzevki, ben de cephaneliğin yanışında duydum tulmağa uğraşıyor dığı teyit edilmiyor bula 12 vapur ugradı! Mantoma sanldım. Başımdaki beyaz Annem, sözüne devam edemiye • rek sustu. Sabaha doğru yangın hafifliye • rek hemen hemen »öndü. Şimdi artık, cepane ve levazım deposu MS • tünde mavi semaya doğru siyah bir duman bulutu yükselnn ve için için yanan bir enkaz yığınından ibaretti. Dün sabah limanımızda bir va • pur Kızkulesi açıklarmda karaya oturmustur. Kaza şöyle olmustuı: Ayancıkta, Zingal şirketine ait keresteleri yükliyerek (»tanbula gelen Türk bandıralı (Abı Salâh) 'apuru dün sabah Kızkulesi açıklannda demirli bulunan Gülcemal va • purunun arkasından bir çevirme hareketi yaparak Marmaraya ç<k mak istemLs, fakat o mıntakadaki kujvvetli akıntıya kapılarak Gülcemal vaouruna bindirmistir. Bu çarpışma neticesmde Gülce mal vapurunun loçası iğrilmis, Abı Salâh vapurunun da su kesiminden yukarıda kalan saçlan tamamen parçalanmıstır. Bu parçalanan kı simdan ambarlara su dolmakta olduğunu gören gemi süvarisi batma tehlikesinden korkarak vapuru Üsküdar sahillerine oturtmustur. Hâdiseden haberdar olan Gemi Kurtarma tnhisarı, Karadeniz Boğazmda bulunan tahlisiyelerinden birîni derhal kaza mahalline gön • dermif ise de kazazede vapurun acentası tarafından kurtarma işi için müracaat edilmediğinden ameliyata ba«lamamıshr. Yapılan tahkika* neticesinde geminin sigortasız, Zingal şirketine ait kerestelerin sigortalı olduğu anlaşilmıştir. Bu sene mevsim baslangıctndan iki hafta evveline kadar Yunanistana 120 den fazla seyyah vapuru gitmiştir. Bu • na mukabil limanımıza da yalnız 12 seyyah vapuru gelmiştir. Aradaki bu fark muhtelif sebepler den ileri gelmektedir. 10,000 tonluk bir Transatlantik Pire limanında kılavuz ücreti olarak 5 tngiliz lirası verdiği halde ayni vapur tstanbulda 50 İngiliz lirası kılavuz ücreti vermektedir. Fener, liman, sıhhiye masrafları da burada komşu ecnebi limanlarındakinden çok daha yüksektir. Bundan başka limanımıza gelen seyyahlar şehri gezebilmek için vapur larımızdan birini kiralamağa mecbur tutulmaktadırlar. Halbuki bizden baska bütün ecnebi limanlarda seyyahlar, vapurun hususî motörlerüe şehre çıkmaktadırlar. Bu da masraflarmı çoğaltmaktadır. Son zamanlarda bütün Avrupa li • manlarmda toplu bir halde seyahat eden seyyahlardan pasaport sorulntadan şehre çıkmalanna müsaade edilmekte dir. Bu usul yalnız Türkiye ve Mısırda kabul edilmediği için bu iki memleke te son zamanlarda eskisinden daha az seyyah gelmeğe başlanuştır. Yapılan Istatistiklere göre 1922 se nesinde bütün dünyada 4,500,000 kisiden mürekkep bir seyyah hareketi olmuştur. Bunun ancak 20 bini memleketimize gelmiştir. Ayni sene zarfında yalnız Radosa 75 bm seyyah gitmiştir. Rados bugün Mı • sır ve Suriyenin sayfiyed haUne gel • miştir. Evvelce Istanbula gelen zengm Mısırh aileler artık Radosa gHmekte dirler. 1932 senesinde Bahrisefitte turneye çıkan her vapur Pireye uğramıs • tır. ttalyada seyyah celbi için hamal ücretleri kaldınlmıştır. Hamallar seyyahlann eşyalarmı hükumet hesabma vapurdan otele kadar götürmektedirler. Bu münasebetle Italyaya bergün binlerce seyyah gitmektedir. Bize niçin bu kadar Sahte 100 liralıklar az seyyah geliyor? nerede yapıldı? Kaybolan bilek saati Almanlara mükemme! bir darbe mdırmiştik. Roulers ve havalisindeki kıtaatm haflalarca ihtiyacını tatmin edecek miktarda piyade cepanesile her çeşit askerî levazımı imha etmistik. Muvaffakiyetin neş'esile, uyku suzluğuma rağmen, sevinç içinde hastaneye gitmeğe hazırlanırken endişeyi mucip birşey keşfettim: Bilek saatim kaybolmustu. En son nerede ve ne vakit bileğimde olduğunu hatırlıyamıyordum. Bir müddettenberi saatin bilek şeridindeki küçük toka iyi kapanmıyordu. Tamir ettirmeğe karar vermiştim; fakat lâğımdaki faaliyet dolayısile kuyumcuya bir kaç gün sonra uğramağı münasip görmüştüm. Saatim, hastanede de düşmüş o» labilirdi, sokakta da, barakanm altinda da, lâğımin içinde de, hatta en fenası yanan depoda açtığımız de liğin başında da... Benim için tabiî en iyisi, hastanenin iç'nde, bahçe • sinde veya sokakta düşmüş olıca • sıydı. Saatimin düşmüş olması, çok fena ve endişe verici bir seydi. Çünkü, şüpheli bir yerde bulunduğu takdirde, beni çok miişkül mevkie âü • şürecek bir sürü suallere maruz bırakacak maddî bir delil teşkil edebilirdi. Fakat, artık, ne yapabilir • dim? tşin iyi tarafını düşünmekten ve saatimin hiç şüpheyi mucip olmiyacak bir yerde düşmüş olmasını veya bulunmamasını temenni et • mekten başka yapacak birşey yoktu. Zabıta, sahte yüz liralıklar msstrIesi hakkındaki tahkikatma devam etmektedir. Son malumata göre, hâdise etrafında müsbet ipuçları bulunmuştur. Mesele pek yakında neticelendirilecektir. Sahte paralarm Balk.inlarda yapıldığı teeyyüt etmektedir. Dün bir gazete, Londra zabıtası tarafmdan muhtelif memleketlere ait yüz liralık paraları taklit ede rek piyasava süren beynelmilel bir şebekenin Berlind'e meydana çıkarıldığını ve memleketimizde bu!u nan sahte yüz liralıkların da ayni şebekenin işi olduğunu iddia etmekte idi. Zabıtadan aldığımız malumata göre, bu hususta Londradan Polis müdürlüğüne hiçbir iş'ar yoktur ve zabıta evvelce tesbit ettiği izler üzerinde yürümektedir. Bu izler, şebekenin Berlinde değil, Balkan lard'a olduğunu teyit etmektedir. Yeniden bulunmuş sahte para yoktur. LBınmsınıdla Musademe tahkikatı Evvelki gün sabahleyin Kabataş önlerinde Şirketihayriyenin 47 ve 58 numaralı vapurları arasında bir musademe olduğunu yazmiftık. Birbirlerile çarpışan îki vapur dün sabah, Hasköydeki fabrikada kızaklara çekilerek tamirlerine başlanmıştır. Çarpışma hâdisesi hakkındaki tahkikata Liman idaresile ŞirkeHhayriye heyeti teftişiyesi tarafmdan devam edilmektedir. Liman heyeti fenniye müdürü Hayri Beyin riyasetinde fen heyeti aza ve mütehassıslarından mürek • kep musademe komisyonu dün öğleyin, Şirketihayriyede toplanarak hâdise etrafında tetkikata başlamış ve her iki vapurların kaptanlannı dinlemiştir. Orta mektep mOallimlik imtihalarının neticesi Orta mektep muallimliği için Darülfünunda yapılmış olan imtihanların neticesi ahnmıştır. Bu imtihanlara altmış kişi îştirak etmistir. tştirak edenlerden pek az kimse ecnebi lisanlardan muvaffak olmuşlar ise de diğer derslerden hiç kimse muvaffak olamamıştır. Fena bir haber Bir hafta sonra, sertabip beni çağırdı. Çehresi gayet ciddi idi. Eyvah, galiba saat mtinasebetsiz bir yerde bulundu ve yakalan dık, dedim. Bir korku titremesi, elektrik cereyanı gibi, bütün vücudümü dolaştı. Âmirimin benden şüphelenmesi en korktuğnm şeydi. Birçok defalar olduğu gibi bu refer de, sertabibin karşisında bütün kuvve • timi toplıyarak sakin bir tavır takmdım. Söylediği, saatime veya bendea her hangi bir suretle tüphe edildlğine ait birşey değildi ama, istikbal itibarile büyük bir ehemmiyeti haizdi. Roulers hastanesine bir başhastabakicı kadınla müteaddit hastabakıcı kız gönderilmişti. Bunlarm hepsi Almanyadan geliyordu ve Alman idiler. Sertabip, bunu haber verdikten sonra, Froylayn dedi, sîzden gene eskisi gibi hastanede çalısmanızı rica ederim, ricamı kabul ederseniz çok memnun ve müteşekkir olurum. Mabadi var Muallim mektebi altı sınıflı oldu Beş smıftan ibaret olan muallim mektebi altı sınıfa iblâğ edüdiği için bu sene bu mektepten kimse mezun olmamıştır. Beşinci sınıfı ikmal edenler altıncı sınıfa geçmişlerdir. Altıncı nmf önümüzdeki ders senesinden rtibaren açılacaktır. Bu si • nıfa ait olan ders proğramı Maarif Vekâleti tarafından hazırlanmaktadır. Yakında gönderilecektir. Vapurculuk inhisarı Vapurculuk İnhisarı şirketinin teşekklü etraf'nda faaliyete devam edilmektedır. Vapurlann kıymetlerini takdir ve tefrik işile uğraşan mütehassıs heyet dün de (Yenidünya) vapuruna giderek tetkikat ile meşgul ol • muştur. Şirkete dahil olacak olan vapurcular arasında henüz bütün esaslarda itilâf hâsıl olmamıştır. Vapurcular, yeni şirketin müdürlüğüne ve meclisi idare azaliklarma geti • rilecek olan «ah'slar etrafındaki müzakerelere devam etmektedirler. Zîraat Vekili dün şehrimize geldi Muhîis Bey burada ziraat müesseselerini gezecek Ziraat Vekili Muhlis Bey dön Ankaradan şehrimize gelmiştir. Muhlis Bey, tnhisarlar Vekili Rpna Bey ile birlikte lnhisar idaresine giderek orada bir müddet kalmış ve lnhisar idaresinde mütehassıs bir heyet tarafmdan hazırlanan yeni tütün kanunu üzerinde tetkikatta bulunmuş tur. Muhlis Bey şehrimizde bir kaç gün kalacak, buradaki ziraat müesseselerini ve Halkalı Ziraat mek»ebini ziyaret edecektir. tnhisarlar Vekili Rana Bey, bu akşam Ankaraya dönecektir. Fuat Bey Ankaraya gidiyor Şehrknizde bulunmakta olan orta tedrisat müdiri umumisi Fuat Bey bugün Ankaraya avdet edecektir. ilk mekteplere 60 muallim ilâve edildi tlk tedrisat kadrosuna yeniden altmış muallim ilâve edilmistir. Bu muallimler önümüzdeki ders senesi iptidasında açılacak olan sekiz yeni ilk mektebe tayin edileceklerdir. Mavnacıların şikâyeti Liman şirketi eski teamül hilâfına Türk vapurlarmda bulunan eşyanın ton hesabile çıkarılmasma karar vermiştir. Şirketin kanunî bir salâhiyete istinat ettirdlği bu karan kıyıdan kıyıya nakliyat yapan mavnacılann itiraz ve şikâyetlerini mucip olmuş ve bu Mavnacılar cemiyeti murahhaslan Deniz Ticaret müdürlüğüne müracaat etmişlerdir. Deniz Ticaret müdürlüğü bu hususta tetkikata başlamıştır. Büyükdere faciası Birirtci aahifeden mabat memurları dün dördünciî müstantik Salih Bey tarafmdan davet edilmisler, kendilerinden cinayet etrafında malu mat almmıstır. Hâlâ, hâdisenm tesiri ahmda olan garson Herant Efendi, kendisini gören bh muharririrnize, ıımlan söylemistir: «t Arif Beyle öldürdüğü hanım otele geçen cumartesi eünü saat on bir buçukta gelmislerdi. Kendilerinin ıs marladıkları yerrvekleri hazıriadıktan sonra bütün hizmetlerile ben mesgul oldum. Çağırıldıkça oturduklan odaya gidiyor ve istediklerini götürüvordum. Yetmi» bes dirhemlik üç sise rakı ve meyva götürdüm. Kendilerini son defa vak'adan yarım saat kadar evvel gördüm ve Arif Beyin istedigi sigarayı btrakarak ayrıldım. Ondan sonra hiç çağmlmadığım için tabanca sesleri duyuluncıya kadar içeride ne olduğunu bilmiyorum. Otele geldikleri zaman va • ziyetlerinde hiçbir fevkalâdelik yoktu. Hatta neseli gorünüyorlardı. Sofrada gayritabiî bir hal görmedim. Son defa gördüğüm zaman da aralannda kavga ya benzer hiçbir hale sahit olmadım ve bir cinayet olacağını hatırıma bile ge tırmedim. Tabiî süphelenecek bir va ziyet olsaydı vaktmde mâni olmağa çahsndık. Cinayet bir emri vaki olmuş tur. Hatta cinayetten sonra da oda • lanna çıkıp bakmağa cesaret edemedim. Otelde be* saat kadar kalmışlar dı. Katfl, cinayeti müteakıp gelen memurlara soğukkanlılıkla teslim oldu.» Tahkikatta, bilhassa hâdisenm bhkasit ve taammut neticesi olup olmadığı dhetinin tesbiti irtihdaf edilmektedir. Bursa soygunculan Birinci sahifeden mabat Samsun 20 (Hu. Mu.) Burada yakalanan sekiz şerir polis ve jandarma muhafazasında «Cumhun'yet» vapurile tstanbula sevkedildiler. Bunlarm ikisi buradaki yataklan Cafer ve Oflu Ha sandır. Yeniden tevkifat yoktur. Vefa Orta mektebi lise oluyor Vefa orta tnektebinra lbeye tahviline ve şimdiki halde kız lisesinin işgal eylediği ejki binasına naklolunmasma karar verilmiştir. Güzel San'atlar akademisinde sersi Dön de 19 paket eroin bulundu Zabıta, eroinciler hakkındaki tahkikatına devam etmektedh*. Dün sabah ta muhtelif yerlerde on dokuz paket erom bulunmuş, alâkadarlar yakalanmıştır. Zabıta, bunların, gizli bir şebe . keye mensup oknalan ihtimalini nazan dikkate alarak tahkikatı genişletmektedir. Bu itibarla tahkikatın hitamına kadar alâkadarların isimleri gizli tutulmaktadır. Şerirler Bursada muhakeme edilecek Samsunda tevkif edilen soyguncu • lar, curüm yeri olan Bursaya sevkedil mek üzere yann Cumhuriyet vapurile şehrimize getirileceklerdir. Zabıta bunlan isticvap ederek, firarileri ve yatakltk edenleri kat'i surette tesbit edecektir. Tevfik Hadi Bey geldi Bursaya gitmis olan Emniyet işleri umum müdürü Tevfik Hadi Bey dün şehrimize avdet etmistir. Bir yangın başlangıcı Dün sabah saat on birde Sirkecide Hocapaşa camii karşısmdaki Turhanbey apartımanmda Adapa • zan Ticaret Bankası müşaviri HayYann diğer şahhler de celbolunarak ifa rı Beyin oturduğu dördüncü katin 3 deleri almacakhr. numaralı dairesinden yangın çık Hâdiseye miiteallik morg raporu dün mıştır. müstantScliğe tevdi edilmistir. Zabıta Zabıta tahkikatma göre, bu databibinin muayenesi, Mehlîka Hanımın irede çamaşır yıkamak için yakılan vücudünde cebir eserleri bulunmadı • gazocaği birdenbire parlıyarak çağını, atılan kurşunlarm tevlit ettiği da • tnaşırları tutuşturmuştur. Son derehilî neziften öldüğünü teyft etmistir. ce telâsa düşen Hayri Beyin hizmetKatil dün geç vakH görülen lüzum çisi elli yaşlarında Siret ve çamaşıriizerine tekrar isticvap edilmistir. cı Hacer Hanımlar çamaşırlan sönMüddeiumumilik, tahkikahn deva • dürmeğe uğraşırlarken kol ve ba • nıını nazan itibara alarak Arifin, val • caklarından ağır surette yanmışlardır. desile müdafaasuıı deruhde etmek is tiyen bazı avukatlardan baska hiçbir Jki kadın baygm bir halde has • kimse ile görüşmesine müsaade etmetaneye kaldınlmıştır. mektedir. Yangın çıkan oda kısmen yandıktan sonra ateş söndürülmüştür. Zabıtanın tetldkah, katilin sabıkası yangının sebebi dikkatsizliktir. olmadığını göstermistir. istanbul maliyesine yeniden 100 memur alınacak Sergiden güzel bir k'oşe: Seramlk eserler iki efendiden başka, bu sene Nuri Hamdi, Behçet Hayri, Rebii Sami Kemal Fust, Kerim Şevket ve Röve Beyler de mezun olmuşlardır. Sergide Mithat Beyin atelyesin deki tezyinî afişler arasında, Sadi Beyin tstanbul afişi, Çallı Ibrahim Beyin atelyesinde Reşat ve Cemil Efendilerin portreleri beğeniliyordu. Namık İsmail Beyin atelyesinde fazla mesai görülmekte idi. Şergi 10 gün devam edecektir. Maliye Vekili Mustafa Abdül halik Bey birkaç güne kadar tekrar şehrimize gelecektir. Londra konferansma giden heyeti murahhasamız azasından Maliye Varidat müdürü Cezmi Bey de bir iki gün içinde tstanbula gel»' cek, burada aktolunacak iethna « larda tstanbulun yeni malî teşkflâ • tına göre yapılacak kadro tesbit edilecektir. tstanbul Defterdarlığının yeni teşkilâtma yeniden yüz kadar m* • mur «lınacaktır. Güzel San'atlar Akademisi, mi marî, tezyinî san'atlar, seramik ve resim şubeleri talebelerinin eserle rini ihtiva eden senelik sergi, dün akademi binasında umuma açılmıştır. Mektebin mimarî şubesinden bu sene 10 talebe mezun oltnuştu. Bu talebelere son konkurda verilen süje olan «500 bin ciltlik umumî kütü • pane» de en fazla Celâlettin Aziz ve Affan Hayati Beyler muvaffak olmuşlardır. Mimarî şubesinden bu