Cumhurıyet Ç tAECMVALAR ve KİTAPLAR Mülkiye mecmuasının Hasim nüshası... TEFR1KA: 45 Yazan: ALt NACl 16Temmuz 1935 V> İSDSİTO Aleksandr Stambuliski Stambuliski, mııhaliflerin Tırnovadaki kongresine giden sabık nazırlarla mebusların sakallarını ve bıyıklarını kestirerek onları rezil etti 9 Milliyetçi ziim gözünd< re'er «Sırplarm ada • tnı!» diye dam Salanan Stambu • tiski, Vendisin* Varşı muhtelif kuv< vetlerfn birleşerel eephe teskil ettiklerini görünce Bulgaristan dahi lindeki komünistlere meyletti. Bu eğiliş, her • hangi bir sol fikre, komünist ide •le inamşından de jnl, birlesen Bur • btambuliskinin doğduğu ve muhaliflerini hepaze juva fırkalara karettiği Bulgaristamn ilk payitahtı olan Ttrnova şehri yı komünistler rü!» diyerek yuzü koyun Peronun ü bulmasm de «n tabiî yardımcı zerine yuvarlamakta hiçbir mahzur görBulgaristandaki dan ileri geldi. memekte idiler. komünist hareketini el altından idare Perişan kafile, neye uğradığını saşır • •den Ruslar, «Balgarya» oteline yerlemış, istasyona inince, bir takım amele, serek, Bulgaristanı bolsevikleştirmek dümanlan tüten mesalelerin, vahşi ı fırsatmdan istifade ederek daha esaslı şıklan içinde, ellerinde makaslarla kençahsmaktan geri durmadılar. Stambuliskinin bolseviklerle birleşerek mas • dilerinin yanına gedi. Ne yapacaklardı? keyi yüzünden alaşağı etmesi, kendisiHepsini, orada, boğazlanna bu ma ne karsı harekete geçmekte şu veya bn kas'arı sokarak, yahut burunlannı ve sebepten dolayı o zamana kadar teredkulaklannı doğrıyarak, cHdürecekler düt edenleri de kamçı gibi tahrik etti. miydi ? Stambuliski uyumuyordu. Hayır! • Kendisi aleyhinde birseyler hazırlanStambuliski, onları, bugünlük, kend»P'nı, yıkılmasına çalışıldiğını seziyordi anladığı ve hosuna gittiği sekilde giidu. lünc etmeğe karar vermisti! Bir taraftan Makedonya komitasınm Amele makaslannı uzattılar ve her adamlannı s<kı bir tarassut ve takip albiririn bevnine bir polis tabancası datında tutmakla beraber. diğer taraftan, yanmis eski ve ihtiyar nazırlann, tu • Burjuva fırkalara kuvetli bir tekme in haf tuhaf sekiler dahilinde, sakallannı dirmek için de fırsat gözlüyordu. ve bıyıklarını kesmeğe ve onlara tu • Nihavet, muhalif partilerin 17 evlul haf suratlı acayip mahluklar, garip tüy1922 de, Tımovada tertip ettikleri lii hayvanlar suratlan vermeğe girişti • konsrreyi fırsat bilerek harekete geçti. ler. Bu kongrenin, ciftci hükumetinin devBunlan yaparken, «ölüm tuvaletinîletin temel karunu ile tezat teskil e • zi yapıvoruz!» diyerek sinirlerini korkuden icraati protesto için toplanması dan öldürerek iskence etmekten de zevk mukarrerdi. duvuyorlardı. Bulgaristanda her meb'usun cumarSeytan't tuvalet bittikten sonra, heptesi ve pazar günieri intihap dairelerisi bir arabaya kondu. «Giyotîn» e göne «iderek halk ile temas ve haika nutürülen Fransız ihtiiâlinm Bastil mahtuk «öylemesi âdet olduğu için, konpuslan gibi, önde mızıka, «iste milletin gre, bövle bir cumartesi ve pazar gü kanını emenler!» diye gezdirildi. Bu esnü, yani iki gün devam edecek şekilde nada, diğer taraflardan ak?n trenler, hazırlanmısti. muhtelif istasyonarda tutularak hareCuma akşamından itibaren, Bulga ket ettirilmiyorlardı. rîstanın her tarafından, Tırnovaya doğBütün hu rezaletlerden sonra. tabiî, ru muhaliflerle dolu trenier akmağa muhaliflerin kongresi yapılamadı. O basladı. nun yerine, çiftci'er Tırnovada bir mi Fakat Stambuliski, adamlannı Tır tmg toplıvarak, 1912 ve 1913 harpları nova istikametinde seferber ederek, müsebbiplerinin ve büvük harbe girenkendi ak'ına göre hepsini faka bastıralerin, hemen orada, millet tarafından rey cağı ve rezil edeceği etraflı bir hınç verilmek suretile muhakeme ve mahplânı hazırlamıstı. kum edimelerini iste.meğe basladılar. Sofyadan gelen trenleritı icînde Burîşte, 1923 bahannda, meshur 9 hajuva fırkalarmm sefleri, eskiden nazırlık ziran hükumet darbesi arifesmde, Buleden Teodoroff. Macaroff, Danef, Progaristan dahili, bövle keşmekesler, böyfesör Hanailof, Ganef ve MaHnif vardı. le kavgalar ve böyle rezaletler içinde iBunlara, avukat, hekim, mühendis, pro di... fesör, gazeteci, payitahtm bel'ibaşlı iki Devam ed*cek yüz münevveri refakat ediyordu. Ciftçi fırkasının Pernik kömür madenlerinden sureti mahsusada getirttiği kendisine mensup bir amele ile polisler, trenin en sonundaki arabaya yerleş Posta vapurculuğu şirketi idare mis idiler. meclisi reisi Cemal Bey dün bir muGecenin saat ikisinde idi ki, tren, harririmize sunları söylemiştir: Dolni istasyonuna geldi. « Şirketimiz faaliyete geçtikten Ortalık kap karanhktı. sonra ilk işlerimizden biri, memle Polisler, yüzden fazla amele, bu kaket ihracatı için en ziyade ehemmi • ranlığin içinde, vagonlanndan indiler. yeti haiz ecnebi limanlarına haricî Muhalif fırka reislerinin buiundu • seferler tertip etmektir. Barselon, gu kompartimanlara hücum ederek hep»îni yakapaça yataklarmdan ve kom • Marsilya ve Triyesteye, fındık tiftik, partimanlarmda dısan aldılar ve dövme yumurta gibi başlıca ihracat emtiage başladılar. mızı nakle*mek üzere lâzım gelen Bir taraftan da, tabancalar patlıyortedbirleri şimdiden düşünüyoruz. dı> Sirketimizin nizamnamesine, ilerid'e Istasyonım civanna toplattınlmış hal yapılacak olan bu isler nazarı itibara km «Bnrjuvalar mahvoisun! Kan içen • alınarak şilepçilik ile de îştigal edil«r kahrolsun!» sesleri, gecenin sükuneleceği kaydedilmiştir. Ecnebi gemiti içinde, baykuş sesleri gibi, âsaba korleri, ihracat tacirlerimizden çok yükku veriyordu. sek navlun alıyorlar. Şirketimiz, bu «Millet adalet istiyor!» naralan ponavlun ücretlerinden lâakal yüzde 30 li» matraklan ve amele yumnıklan alindirecek, bu suretle hem ihracat tatında yaralanan eski nazıriarm ve mücirleri daha müsait vaziyete gele • nevverlerm feryatlanna kanşarak, Dolcek, hem de ecnebi kumpanyalamna ni Istasyonu bir mahşer yeri halini aldı. verilen navlun dövizlerinin memle • Nihayet tekme ve başlanna yum • ketimizde kalması temin edilecektir. rukla, bütün nazırlan ve diğer muhaŞirket, haricî seferler için mevcut siKfleri, polisler ve amele, alaşağı etti • leplerden istifade edecek, dahilde ler. Dayaktan yürüyecek hali kalma miş olanlan trenin merdiveninden ar • yolcu nakliyatı için üç yeni vapur kasına mdirilen kuvetli tekmelerle «yümubayaa eyiiyecektîr.ı Mülkiye mektebi talebesî tarafından neşrolunmakta olan «Mülkiye» mecmuasmm son nüshası merhum şair Ahmet Hasime tahsis olunmustur. Haşim bir taribte Mülkiye mekte • binde fransızca muaJlimliği yapmıstı. Bu noktadan Mülkiye talebesi güzel ve yerinde bir kadirşinaslık göstermis oluyor. Esasen sahifelerini daimî kıymetli etütlere ayıran Mülkiye mecmuasının bu son nüshası da çok muvaffakiyetli bir eserdir. Bu sayıda Haşimrn hayatınm muhtelif safhalarını gösteren fotograflarla eserlerini tetkik ve tahlil eden kıy. metli makaleler var. tmzaJar arasında Hilmi Ziyayı, tsmail Habibi, Peyami Safayı, Ahmet Hamdiyi, Nurullah Atayı, Elif Naciyi sayabiliriz. Simdiye kadar Haşime dair nesro • lunan eserlerin en iyisi şüphe yok ki Mülkiye mecmuasının son nüshasıdır. Yalnız edip ve şair olduğu için değil, ayni zamanda hocalan olduğu için de Haşime karşı gösterdikleri bu hassasi yet ve kadirsinaslrktan dolayı Mülkiye talebesini tebrik ederiz. Hakikatin bir zaferi J Sıvasta Peygamberlik Taslıyan bir serseri Kurduğu dinin esası kadından nef retmiş! Sıvasm Zara kazasmda Cavit E > fendi isminde biri peygamberKk taslıyarak etrafma bazı kimseler toplamıştır. Cavit Efendi elli yaşlarında bir adamdır. Erzincanda oturan Bekir Efendi isminde birini Allahın timsali olarak tanıyor. Halbukt Beki Efendi kendisinin uluhiyetle aHtkası olmadığım, Cavit Efendiyi d'e pey • gamber tammadığını söylemektedir. Hatta bu işin bir serserilikten ibaret olduğunu önüne gelene analtı • yor. Yeni dinin esasları şunlarmışv 1 Allahın bulunduğu Erzincan doğru iki rikât namaz. 2 Kadından nefret (bunlar kadını insanı dalâlete sevkeden şeytar makulesi sayıyorlar.) Yeni dine girecekler karanlık bir odada bir gece bir post üzerinde kalıyor. Bir takım korkunç manzaralara tahammül ederse yeni dine alınıyor ve peygamberin önünde ye min ediyor. Yeni dine girmek için servet sahibi olmak ve bu serveti peygambere nezretmek te lâzımdır. Cumhuriyet müddeiumumiliği is< vaziyet etmiş ve Cavit Efendi iie etrafındakileri tevkif etmiştir. Beş sene evvel «Türkiyede ecnebi sermayesi için ümit yoktur» denen Ingilterede bugün bu sözün tamamen aksi söyleniyor Maruf fngiliz iktısatçılarından Emil Deyvis (A. Emil Davies) bundan beş sene evvel hangi ecnebi mernleketlerine sermaye dükülebileceği mevzuu hakkında 225 sahifelik bir kitap yazarak muhtelif mem leketlerin siyasî, malî ve iktısad'î ahvalini tetkik etmiş, bazı hükümler cıkararak eserin sonuna bir de hulâsa kovmuştu. Bu hulâsada müellif memleketimizin nüfusunu, mesahai sathiyesini kaydettikten sonra, «Türkiyede ec nebi sermayesi için, imtiyazlı işler olmadıkça, ümit yoktur» dem'şti. Bu yanlış mütaleanın neye müste niden serdedildiğini biz o zaman Londradaki adresine bir mektup yazarak kendisinden sormustuk. Verd'iği cevapta takip ettiğimiz malî ve iktısadî siyaseti, ecnebi serma yesinin memleketimizde çalışrr.asına müsait telâkki etmediğini, bu hususta daha vâzih delâil elde edince fikrini tashih edeceğini bildirmişii. Gazetemizin perşembe ve cuma günkü nüshalarında Osmanlı Ban kası heyeti umumiyesinde reis Ser Herbert Lorens gibi büyük bir bankanın başında bulunan yüksek bir maliyecinin Türkiyenin iktısadî ve malî siyasetinden takdirlerle bahsed'en nutkunu aynen neşrettik. Dört, beş sene evvel malî ve iktısadî siyasetimizin ecnebi sermayesinin Türkiyede çalışmasına müsait oimadı ğını »öyliyen Mister Deyvis Osmanlı Bankası heyeti umumiyesi toplan dıktan sonra acaba fikrini değiştir di mi? Fikrini tashih etmek için vâzih delâil arayan bir iktısat adamı için Osmanlı Bankasınm heyeti umumiyesinde föylenen resmt beyanattan daha kuvvetli, daha müsbet bir delil olabi'ir mi? Bu hususta mütereddit bulunan lar varsa Lorensin resmî beyanatını tekrar okumalan için aşağıya derced'iyoruz. Bu zat diyor k': « Türkiyede malî işlerin saçlam esaslara istinat ettirilerek tedvir edilmekte olduğana, ve bu toplantılarda, heyeti âliyenizin nazari dik katini cetbetmistim. Hükumetin, ge~ rek hususî, gerekse umumî her türlü menafii tâli derecelerde tutarak, herşeyden evvl bütçenin muvazenesini ve Tark lirasının kat'î ve sedit istikrarını, itimadın yegâne vasıtası addettiğini tekrar müşahede ed't • yoruz. Çekinmeden söyliyebilirîz ki: Türkiyede ecnebi termayesı için bir emniyet garantisi mevcuttur. Fibrimce Osmanlı borclart hâmillerile ahiren yapılan itilâfm, cihanın trmnmî vaxiyeti düzelir düzelmez, Türkiyenin îtibarı malisi üzerinde çok iyi tesirleri görülecektir.» Tesadüfün ne garip cilvesidir ki, iktısatçı Mister Emil Deyvisin ecnebi sermayesi için gayet emin gördüğü bazı memleketler, iki üç sene içinde adeta top atmıs vaziyete düşmüşler, bu memleketlerdeki ecnebi serma yesi milyonlar kaybettiği halde, ecnebi sermayesi için müellifin ümit siz gördüğü Türkiye, bugün en büyük İngiliz bankacılarının resmî beyanatlarile do sabit olduğu gibi, ecnebi sermayesine en emin ve ga«antili bir memleket olmak şerefini kazanmış ve Türkiye Cumhuriyetinin itibarı yalnız Avrupada değil, dünyanın her köşesinde yüksek tutulmağa başlamıştır. H. Ş. r Yakılacak kitaplar listesı Liste ı 53 1 Abdülhak Hâmit: Manrum eserleri. 2 Tanzimattan sonra yazılan bütün divan edebivatı taklitleri (Yahya Kemal müstesna). 3 Recaizade Ekrem: Bütün e seTİeTİ. Bigada hozacılık inkişaf ediyo Biga (Hususî) İpek kozacılığı hayli ilerlemiş bulunan Bigada son on, on beş sene zarfında dutluklar bozulmuş, sökülmüş kozacılık he men, hemen inhitata uğramıştı. Gayrimillî unsurlar tarafından toplanarak elden ele geçen kozalar sahiplerine ehemmiyetli bir kâr bırakıyordu. Bir iki senedir bu iş gene inkişafa başladı. Yerli tüccarları mız kozaları alarak kamyonlarla doğruca Bursaya götürüp fabrika sahiplerine satıyorlar. Bu sene bugüne kadar Borsada on bin okka • dan fazla koza satılmıştır. Vasatî fiat 90 110 kuruş arasındadır. Da ha on bin okka koza çıkması ümit ediilyor. Geçen sene 30 50 kuruş arasında satılan kozanın bu sene bu f iatı bulması halkı sevindjrmiştir. **ı Dutlukların ihyasına karar veril miştir. Bu iş vüzünden Bigaya son bir ay içinde yirmi bin üra gırmiş olacaktir. Bursa buray» 192 kilo metredir. (800) okka koza alan kamyonlar 50 55 liraya gidîyorlar. Kamyonculara da az zamanda kârlı bir iş çıkmıştır. 4 Muallim Naci: Bütün eserleri. 5 İsmail Safa: Bütün eserleri. 6 Tevfik Fikret: BİTkaç güzel şirinden'başka bütün eserleri. 7 Peyami Safa: «Mahşer» den baska hepsi. 8 Selâmi Izret: Bütün eserleri. 9 Valâ NuTettin: Birkaç muteT cem Rus hikâyesinin istisnasile bütün eseTİeri. '0 Halit Fahri: «Baykus> tan başka bütün eaeTİeri. (Muayyen sayıyı geçtiği için fazlası tayyedilmistİT.) Aksaray Pertevniyctl lisesinden: M. H. Takas primi Ne demektir? Prime itiraz edenîere verilen cevaplar Şeker ihtikârının resmî tahkikatla da tesbit edildiğini ilk defa Cumhuriyet haber verdi. Bu haberimizi, ortaya atılmış kuru bir iddia ve yahut tahmin mahiyetinden kurtar • mak için, tahkikatın istinat ettiği hesapları da ortaya koyduk. Akla gelen bütün masrafların maliyet fiatına ithaline rağmen, elde edilen kârın tabiî görülmediğini söyledik, hatta seri ve bati devirli kantariye emtiasında tabiî temettüün yüzde nekadar olabileceği hakkındaki teamülü de kaydettik. Bu neşriyatımızdan bir gün sonra, şeker ihtikârından bahse kalkan bir refikimizin «yüzde 80 kazanç var!* şeklindeki idcHasına karşı da, bir iste ihtikâr olması için mutlaka ka • zancın yüzde 80 i bulmasi lâzım gelmediğini, tabiî kârdan meselâ binde yarım fazlasınm dahi ihtikâr olduğunu göstermek ve yanlışlığı münasip bir lisanla düzeltmek istedik. Şeker partilerinden biri hakkında, yapılmış olan hesapları aynen verdik ki bu hesaplar, bizzat Ticaret Odası idare heyeti tarafından seker satışlarında gayritabiilik olduğunu göstermek üzere hazırlanmış ve Ticaret Müdürlüğünün nazarı dikkati celbedilmişti. Vaziyet böyle iken, ayni refikimiz diline doladiğı bir takım tahminî hesap ve mütalealarla ve mutat çapraz görüşile adeta bize hitap eder bir vaziyet alarak mevzuu bahis kazancı sanki normal bulmuşuz gibi tevehhüm etmek ve öyle göstermek gayretine düşmüş... Biz şek»r satışındaki gayritabiiliği tebarüz ettir mek ve bundan mütevellit kanunî takibatı memnuniyetle kaydetmek vazifemizi yaptığımız için bn arkadaşın «niçin iki kere iki dört eder dedi?» kabilinden söylenişlerini bir tarafa bırakarak mevzuu teşrihe devam ediyoruz. Bu gazetenin takas pr mleri hakkındaki mütaleasına alâkadarların verdikleri cevabı dünkü nüshamızda kaydetmiştik. Takas usulü, cihan piyasasının düşüklüğü, maliyet fi • atlarının fazlalığı, revacın azalması, bir kısım fabrikalann çalısmaması gibi sebeplerle memlekette kalmış olan stokların satışını temin için alınmış bir tedbird'r. Bu tedbirin tatbikatına geçildiği zaman, tabiatile «takas primi» de ortaya çıkmıştır. Alâkadarlar, bu primin maliyet fiatına dahil olacağı şeklindeki kanaatlerini şöyle ifade ediyorlar: « Bir şeker taciri, ihracatı bizzat kendisi yapsa, faraza tiftik çı; I Üzümlerimiz nasıl Ihraç edilecek? Muhtelif memleketlerdeki ahkâm Üzümlerimizin muhtelif memleket • lere ihracında dikkat edilmesi lâzım gelen hususlar alâkadarlara bildirilmistir. Muhtelif memleketler üzüm ithalâ • tına karsı bazı ahkâm koymuşlardır. İhracatçılarımız tarafından bilinmesi faydalı olan bu ahkâma nazaran, Ç« • koslovakyaya gönderilecek üzümler sağlam ve muayeneleri kolay olacak sekilde ambalâj edilmelidir. Bulgaristan taze üzümler için hiçbir kayit ve şart koymamıstır. Yalnız bu üzümlerin filoksera hastalığından salim bir muhitten geldiği hakkmda mahallî Türk memurlan tarafından verilecek bir sehadetnamesi bulunacaktır. Üzümler Bulgaristanda ayrıca bir muayeneye tâbi tutulmamaktadi'. Taze üzümlerin Avusturyadan tran5*t olarak geçmeleri için evvelce izin alınması bir de floksıradan salim olduğuna dair sehadetnamesi bulunması kâfidir. İthal edilecek üzümlerin yüz kilosundan on altın koron gümrük ve kıymet üzerindpn de yüzde 9 muamele vergisi ammıştır. Almanyaya gönderilecek üzümlerin îimendifer nakliyatma dayanabümesi için tahta kutulara, yahut sepetlere konması lâzundır. Ambalâjlar üzümlerin kolaylıkla muayenesini temin eden sekilde yapılmalıdır. Şehadetnamelerin beraber gönderilmesine lüzıım yok tur. Macaristandan transit geçecek a • TÜmler için, Macar ziraat nezaretin • den bir müsaadename alınması şarttır. Bu müsaadenin alınması için gönderenin ismi, alanın îjnti, han»i iitasynnda teslim edileceği ve miktar bilinmelidir. Eşyanm gheceği istasyor» Klebiadır. Çıkacağı istasyon ise ya Szole ve yahut Hegveshalomdur. Müsaadenin maa rafı 40 penzödür. Almanca veya fran • sızca tanzim edilmiş, musaddak şeha detname şarttır. Üzümlerin üzerinde yaprak ve saire bulunursa derhal hu duttan geri çevrilir. karsa, müşteri bulmak için malı biraz noksan fiatla arzedecektir. Tacir bu suretle hâsıl olan açığı, mu • kabilinde getireceği şekere talep çok olduğumlan, ithalâtile kapatmayı düşünecektir. Tacir bu imkânı bulmasa, yani ihracatçıya bu prim verilmemiş olsa, elde kalan stokları mızın sürümü nasıl kabil olurdhı? Primin maliyet fiatına ilâvesi, şeker fiatını bir parça farkettirse bile, bu işte stok maddelerimizin sürümile elde edilen faydayı gözönüne getirmek lâzımdır.> Liste : 54 Peyami Safa: «Bir Akşamdı». 2 Reşat Nuri: «Darn^a» ve «Yeşil Gece». 3 Mahmut YesaTİ: «Su SinpkleTİ». 4 Selâmi ızzet: Hikâyeleri, ro manları, fıkralan. 5 Bürhan Cahit: Bütün MCTIPTİ. 6 Halit Fahri: «Baykuş» müs tesna hepsi. 7 EşTef Şefik: Bütün spor me kal^leri. 8 Hikmet Feridun: FıkTalan. 9 Yasar Nabi: «Kahramanlar» dan başka bütün eseıleri. 1 0 Uyanış mecmuasının bütün Vezneciler Mehmet Efendi No. 1 Anm Bilâl sokağı. 1 Yeni eserler Almanyada Türk Ticaret Odası fevkalâde neşriyat serisinin ilk numarasını ahiren ^karmıstır. 120 sahifeden ibaret olan ve ticaret odasının mümtaz azalannı, idari teşkflâtını, odanin aslî Türk ve Alman azalannı adreslerile beraber gösteren bu eserde odanın nizamnamesi, Berlin ticaret mümessilimizin Al manya Türkiye iktısadiyah hakkmda verdiği konferansm metni ve odanın 1932 1933 senesi mesai raporu münderiçtir. 1924 senesinden 1932 sonuna kadar Türkiye • Almanya ticaretinm ge • çirdiği muhtelif safhalar ve Türkiye mal sulleri hakkında Alman ithalâtçılan a rasında tertin ediler. anketin neticelerini ihtiva eden bu eseri ilctısato'anmıza Almanya ile iş yapan tüccarlanmıza ve bilhassa ihracatçılanmıza ehemmiyetle tavsiye ederiz. Posta vapurcuları hariç limanlara sefer yapacaklar Yerli mallar sergisinde bütün yerler tutuldu Yerli mallar sergisi için hazırlıklar devam etmektedh, Sergiye iştirak edecek müesseselerin kendilerine yer ayırtması için, Sanayi birliği tarafındlın bir plân hazırlanmısti. Plândaki bütün yerler tutuhnustur. Sergide geçen seneye nazaran birçok yenilikler görülecektir. Sanayi Umum Müdürünün tetkikleri Şehrimizde bulunan Sanayi umum müdürü, fabrikalann mevaddı iptidaiye ihtiyaçlarmı tesbit etmek üzere, dün de tetkiklerine devam etmiştir. EVLENME înhisarlar Hukuk Müşaviri Hâmit Beyefendinin kerimeleri Fatma Hanmıefendi ile Musul fırka sertabipIiğinden mütekait doktor miralay Salih Beyefendinin mahtumu Diyarbekir Nümune hastanesi operatörü ve rontken şefi doktor Halit Ziya Beyin evlenme merasimleri cuma günü Perapalas otelinde mümtaz zevat huzurunda tes'it edilmiştir. Tarafeyne saadetler dıleriz. (5536) MAHMUT YESARl Limon ihtikârı hakkında şikâyet yok! Piyasada limon ihtikârının da başla dığı ve fiatlarm lüzumsuz yere teref fü ettiği yazılmıştı. Ticaret müdiriyetine bu yolda hiçbir şikâyet vaki olmamışhr. Belçika gümrük resmini artfırdı Belçikaya girecek taze ve kuru meyvaların gümrük resmi tezyit edilmiştir. Evvelce gümrük resminden muaf olarak ithal edimlekte olan yaş meyvalar (limon ve portakal dahil) kıymetleri üzerinden yüzde 5, kuru yemîşler de kıymetleri üzerinden yüzd"e 9 gümrük resmine tâbi tutulmuşlardır. Yenî tarife 12 hazirandan itibaren m»vkii meriyete girmiştir. Tipi Dindi! ROMAN BUYUK BİR MUJDE: TAKSİM BAHÇESİNDE Pek yakmda Kıymeti bütün okuyanlar tarafından takdir edilen edebiyatımızın en güzel eseri... 65 KURUŞ Fiatla bütün kitapçılardan arayınız. Taşradan siparişlerde posta ücreti müesseseye aittir Matbaacılık ve Neşriyat Tnrk Anonım ŞirkeU İstanbul TROPIcAL EXPRFSS Yeni eğlence.erı e İlân Osmanlı Bankasınm Galata, Yenica\ ve Beyoğlu devairi, İdi Millî münasebetile temmuzun 23 üncü pazar günü kapalı bulunacaktır. Revü heyeti <<••>> (5540)