21 Hazîrân 1933 SON TELGRAFLAO İ Bana kalırsa Camhariyet '• HAVACILIK Avusturya Nazileri bomO balarla taarruza geçtiler! r Alev saçağı sardıkça... Kremste32,Viyanadal8kişi yaralandı, hükumet fırkayı feshetti ve tevkifata başladı Viyana 20 (A.A.) Kremsden alınan resmî haberlere göre yardımcı zabıta teskilâtına mensup 56 kişilik bir müfreze el bombaları üe yapılan taarruzla karşılanmıştır. Bu müfrezeyi Avusturya ordusu kuvvetlerin tfen bîr piyade bölüğü takip ehnek tedir. Bu polis müfrezesine karsı üç el bombası atılmıştır. Otuz kişi yara lanmıştır. Yarahlardan on altısı hastaneye kaldırıimıştır. Bunlardan üç tanesinin yaralan ağırdır. 1 MiIIiyetçi sosyalistlerden olan mütearnzlardan biri yakalanmıştır. Bu adam cürüm ortaklacını ele vermiştir. Bunun üzerine yirmi kişi tevkif edilmiştir. Viyana 20 (A.A.) Bugün öğ leden sonra Nazi oldukları zannedilen meçhul kimseler, atış talîmleri yapmakta olan ekseriyetle nıristiyan «osyalist fırkasma mensup olan bir yardımcı polis kıt'ası efradmın üzerine ikî bomba atmıslardır. 12 ti ağır olmak iizere 18 yaralı vardır. Viyana 20 (A.A.) Hitler partisinin feshi hakkında radyo ile neşredilen bir nutkunda Adliye Nazırı M. Şuşing şunları söylemiştir: « Suikastleri yapanlar Nazilerdir, bunu biliyorduk. Bununla beraber daha bekliyorduk. Fakat Kreras ve Salzburg suikastleri hükumete daha ziyade tereddüt imkânını bı rakmadı. Partinin feshi Almanya aleyhine bir hareket değildir. Sık, sık bıçak bıçağa kavgadan bahsedili yor. Böyle bir lisan kullanılmasına müsaade etmiyoruz Zira, ateş ile oynıya oynıya nlhayet kan dökülebilir. Mes'ul, sadece meşaleyi ates ile oynıyanın eline verendir. Avusturada yangın olmamalıdır. Hitlercilik bir Alman dahilî siyaseti olarak kalmalıdır.» Ceza da alacaklar Viyana 20 (A.A.) Hitler partisinin memnuiyeti ve ve feshi hilâfına hareket edenlere 2,000 şilin para ve altı aya kadar hapis cezası verilecektir. Macar Başvekili" Selânik intikabatı Berline niçin gitti? Ne netice verecek? Ziyaretin gösteriş için yapıldıgı söyleniyor Paris 20 (A.A.) Berlinden bildiı ilîVor: Macar Basvek'ilinîn ziyareti, BerHn siyasî mehafilini cok alâkadar etmiştir. Millî sosyalistlere göre bu ziyaret, Avusturyaya karsı olan siyasetin muvaffakiyetsizliğîni ört meçe matuftur. Ban kimseler M. Gömbösün Almanya Jle Avusturya hükutneti ara • smda bir mutavassıt rolü oymyaca ğım zannediyorlar. Buna mukabil Conti Ajansi, bu seyahatin sadece bir ziyaretten ibaret olduğunu, Macar Başvekilinin ziyaretinin asıl sebebinin iktısadî meseleleri tetkik oldugunu bildirivor, ve ecnebi membalanndan M. Gömbösün Almanya ile Avusturya arasmda tavassut edeceğine dair cıkmıs olan haberleri tekz ; ^ ediyor. Vakıâ Almanya Hariciye Nezareti hicbir teblig nesret memişse de bu hususiyet Alman ve Avusturya başvekillerinin mükâle • melerine tamamen yabancı kalmış olma*ındandır. Muhacirler, muhalifleri tercih ediyorlar Atina 20 (Hususî) Hükumet Selânikte intihabatı kazanmak ve harice siyasî havadis aks«tmesini önlemek maksadile fevkalâde tedbirler alıyor. Umumî valilik makamında harice gönderilen bütün telgrafnameleri kontrol eden bir sansür kalemi tesis edilmiş tir. Bundan maada Selâniğe yüz «lli jandarma gönderilmiştir. Selânik intihabatı hakkında yapılan tahminlere göre muhacirlerin ekseriyeti muhalefet namzetlerine rey vereceklerdir. Buna mukabil ticaret âleminin büyük bir kısmı hükumet namzet • lerini tercih edeceklerdir. Yahudilerin hangi tarafa rey vercekleri hâlâ belli degildir. 1 ün, bizim kitap yakma anketinden Abi<din Daver Cum huriyette, Vâlâ Nurettin Bey Akşamda gene bahsediyorlardı. Listeler çıktnağa başlayıp ta alev saçağı sardıkça, nfhayet, bu baziçede yanan bütün arkadaşların telefona yapışarak itfaiyeden imdat istemeleri de tnümkündür. Kıymetli Abidin Daver, elifi öl dürmedikçe rahat edemiyeceklerini söyliyen haylaz çocuğun cevabını zarafetle nakletti. Evet, iyi ve fena bütün neşriyatı o>tadan kaldırmak için kitapları değil, elifi yakmak lâzımdır. Elif yanar mı? diye sor mayınız. Bazılarımız için öyle bir yanar ki! Çıra gibi, kuru odun gibi tutuşur. Bazılarımız, yani elifi di • rek sananlar için! Vâlâ Nurettin Bey dostumuz da Hstelerde adeta ittifak ile kitapla rının vakılmasını benim bu sütunda kendisi için gene bu vesile ile yaz dığım bir yazının tesirine atfettik ten sonra adeta öğünüyor: «Bütün eserlerimi ittifakla yakmak istediklerine nazaran. demek ki hepsini ookumuslar Onları alâkadar etmisim . Bu da bir mazhariyettir!» diyor. Bir kere listelerîn çoğu. benim Vâlâ Bey hakkındaki yazımdan evvel gelmis oldut*u îçin okuyuculan • mın kanaatlerini bir kalemde kendisi aleyhine çevirdiğime dair iması, yanlış bir hedefe nisan almıstır. Bütün eserlerinin olrunımıs oltnasına gelince . Acaba? derim, okunmuş mudur? Abdullah Cevdetin: Okunmadan yakılan namei rrv'Tiab bettir' Mısraında söylediği gibi, okuyucu denen o vefasız ve zalim sevgili. bizim kendisine jjönd*rdİRİmiz kitaplan da, kenariannı kesmeden ateşe atmis olmasın? Sevilmiyen âsıkın ve sevilmiven muharririn okunmadan yakılan mektuplannın ve kitaplarınm bu suzijli akıhetinden haberleri olmaması da tabiidir: Böyle olmasaydı mektup üstüne mektup ve kitap üstüne ki tao vazarlar mıydı? Ben de dahil oldıitrum halde çoğumuz srururumuzu belki de bir vehme borçluyuz. 28,000 kilometrelik hava hatlarında bîr senede 19,000 yolcu ta.şındı. Muazzam tayyareler yapılıyor Her memle ket gibi Sov yetler de aske rî tayyarecili ğe ait maluma ti mahrem tut maktadırlar. Onun için Sovyet Rusyada harp tayyareciliğinin hakikî kudret ve kuvvetini tayin etmek mümkün degildir. Fakat bir memleketin hava ordusunun kudretini az çok tica rî tayyare filo larına bakarak kestirmek ka bildir. Esasen. Rusyanın askerî tayyareciliğe bı yük bir ehemmiyet verdiği, Rusyada 1 ma yıs günlerinde yapılan muaz zam tezahürata iştırak eden tayyarelerin çok luğundan ve büyüklüğünder anlamak kabli Moskova üzerinde bir kuş sürüsii gibi dir. Meselâ geçen 1 mayısta uçan Rut tayyare filoları tayyarelerin geçişi saatler sürmüş ] man ve mezruata da, tayyare vası tasile muzır böceklere karşı ilâç serptür. mişlerdir. Rusyadaki hava nakliyatına ge 1931 de 103,000 kilometro mu Iince, bu hususta Ruslar tarafından rabbaında arazinin haritasını tay • Cemiyeti Akvama verilen vesika yare ile almışlardır. larda 1931 senesine ait olarak şu Ruslar, tayyaıecilikten bir pro malumat vardır: paganda vasıtası olarak ta istifade Başlıca Moskova Vladivos ediyor, tayyarelerini Hint ve Çin tok, Moskova Tiflis ve Moskova hudutlarına kadar gönderiyorlar. Kâbil arasında 28,000 kilometroluk Rusların bazı büyük harp tayya hatlar tesis olunmuştur. releri vardır ki bunların her biri 500 Bu 28,000 kilometroda mun tazam Rus postaları 5 milyon 241,000 beygh* kuvvetinde beş motörle mücehhez ve kanatları bir ucundan ökilometro katetmişler ve 19,000 yolbür ucuna kadar 41 metro boyunda, cu taşımışlardır. muazzam bombardıman tayareleri Sivil tayyarecilik için devletin dir. Bu tayyareler Rus mamulâtı oiki teskilâtı vardır. Ruslar, tayya lup 80 tane kadar olduğu tahmin recilikten harita çıkarmak hususunedilmekte ve dercettiğimiz resimde da istifade ettikleri gibi 1931 de bunlardan 50 tanesi sayılabilmek 10,000 hektarhk araziye tayyare tedir. ile tohum, ve 248,000 hektarhk or Rus tayyareciliği çok İHEM Iskenderiye seferleri mütekâmil ^hale geldi ilga ediImetneKdir NALIfOA» MIHINA ün, Seyrisefam idaresmin Ank>> ra vapuru, 1930 temnıazumla tesis edilmiş olan Pire • tsken» deriye hattına son postayı yaptı. Ba an» retle Seyrisefain idaresfle beraber ba hat ta ilga edilmiş oluyor, demektir. tlganın sebebi, hattm kâr getirmemeal ve zarar etmesidir. İşittiğimize göre Mısırhlar, Mtsn* postalarının ilga edilmemesi için tesebbü • satta bulunmuşlardır. Ayni zamanda hükumet te Yunan ve MMIT sularmda Türk bayrağmı göstermek suretile Türkiye lehinde çok kuvvetli bir propaganda vasıtası teskil eden ba sefer • lerin ilga edilmemesini düşünmektedir. Diğer taraftan gazeteler, Seyrisefam idaresi yerine kaim olan Dişhat'ar müdürlüğünün Avrupa seferleri yaptırmak için yeni vapurlar almak fikrinde bulunduğunn yazıyorlar. Mısır seferleri ilga edümek üzere iken Avrupaya posta yapmak üzere yeni vapurlar alınacağndan bahsetmek herhalde manasız ve esassız btr havadistir. Filvaki, Pire tskende • riye seferleri kâr getirmeyince diğer Av* rupa limanlarma yapılacak seferlerin kâr getirmesi ihtimaK hiç yoktur. Esa • sen, seferlerin ziyan etmesi yalmz, bize mahsus bir hal değildir. Daha, iktisadi buhran dünyayı sarmadan evvel bile, büyük Avrupa vapur şirketleri tarafmdan ecnebi limanlanna yapılan yolcu seferleri kâr getirmez, devletler, vapur kumpanyalanna tazminat ve tahsisat v« rirlerdi. Bugün de vaziyt böyledir; ec • nebi limanlarma sefer yapan vapur şh* • ketleri, hemen kâmilen zarar etolderl için, devletler, bu zaran korumak üaere kumpanyalara tazminat vererek seferleri idame ettiriyorlar. Bizim Seyri « sefainm Pire ve İskenderiyeye yaptıgi seferlerin kâr etmeleri, dünyantn a mum iktısadî vaziyetine nazaran kolay bir iş değildi. Şimdi, mesele, seferlerin ilgası memleket için, hayırlı mı yoksa zararlı rm olacağını tayin etmektedir. Pire, lskenderiye hattını ilga etmek elbette bh* miktar fakat herhalde mühim birşey da ğil para tasarrufunu temin edecektir; fakat bazı devlet isleri vardır ki onlar • dan kâr aranmaz. Propaganda işi bunmiz, Türk vapurları ise Türkiye ve Tür! bayrağı için büyük bir propagan/da teşkil ediyordu. Sonra, bu hatta seneler • denberi para ve emek sarfolunmuf, Mı • sırda, Yunanistanda, şarkî Akdetıizde Türk bayrağı için iyi bir söhret, yüksek bir mevki temin edilmiştir. Seferler ilga edilince, bütün bu kadar emek, para, söhret ve mevki bir hamlede kay • bedilmiş ve seferlere yeniden başlandığı zaman bunları kazanmak için tekrar yeni baştan uğrasmak lâzım gelecektir. Bize kalırsa, diğer devletler gibi biz de bu ecnebi limanlarma yapılan seferler için, Dışhatlar idaresine tazminat ver» meliyiz; fakat Dışhatlar idaresinden de bu seferlerin asgarî açikla yapümasınt istemeliyiz. Baslanmıs ve muvaffak olunmuş Hr işi bir kalemde ortadan kaldırmak doğru degildir. v Ankara 20 (Telefonla) Yeni Lehistan sefiri tstanbula hareket etmiştir. Yeni lefvstan sefiri Başvekili, Kondilia mtidafaa ediyor Konyada yerli mallar sergisi açıldı Ceza kanununun bazı maddelerinin tadili Ankara 20 (A.A.) B. M. M e c lisi tatil <Ievresinden evvel Türk ce za kanununun bazı maddelerini tadile dair kanun lâyihasını ve Temyiz mahkemesinde biriken islerin bir "den evvel çıkartılabHmesi içm çalışaçak raportörler hakkında barem kanununa bir fıkra ilâvesi hususundaki teklifi ve 2228 nomarah kanunla askerî malullerle şehit yetimlerine verilen terfih zamlarile 1485 numaralı kanuna göre verilen mhisar bey'iye hisselerinin ha dzden masun kalacağı hakkında icra ve iflâs kanununun 82 mci maddesinm 8 numaralı bendile bir fıkra ilâvesini kabul etmiştir. Atina 20 (Hususî) Muhalefet tarafmdan Harbiye Nazın jenral Kon dilisin itilâfkirizane beyanahm takbih etraeğe davet edilen Başvekil, Kondili tin siyasetini tasvip edici beyanatta bulunduktan maada jenralin kanunu esasiye muhalif hiçbir harektte bulunmı yacağım ilâve etmiştir. Muhalifler M. Çaldarisin bu beyanatından fazla mü teessir olmuşlar ve kanun çerçevesinin haricinde herhangi bir harekete ve bilhassa tarzı hükumetin tebdiline müsaadekâr davranmıyacaklannı beyan etmişlerdir. Atina 20 (Hususî) Istintak hâ kimliği yeni şahitler dinliyerek tahki kata devam ediyor. Mevkuf mülâzim Lagobanmin evinde bulunan bir takım askerî silâhların suikast esnasmda kullanıldığı zannedilmektedir. Dün dinlenen şahitler arasında sabık âyan reisi jeneral Gonatas ta vardı. Gonatas maznunlar ve bilhassa Polihronopulos kardeşler aleyhinde ithamatta bulun muştur. Ankara 20 (Telefonla) Yarın tsmet Paşa Enstitüsünde talebenin senelik faaliyetini gösterir bir sergi açılacaktır. Konya 20 (Hususî) Könya yerli mallar sergisi bugün açıldı. Me rasimde Vali Cemal Bey, Kolordu kumandanı Cemil Cpjıit Paşa, belediye raisi Şevki Beylerle erkânı askeriye ve mülkiye, müessesatı ma liye direktörleri, kalabalık bir halk kütlesi bulunmustur. Sergi on beş dün devam edecektir, peakende eşya satılacaktır. Sergi çok güzel tertip edilmiştir. Bursa soygunu Bir Bulgar çavuşu Şehit Ali Ağanın ailesine Birçok Türk kadmlarına tasallut etmiş... yapılan yardım Bulgaristanda çıkan türkçe Rehber gazetesi Kırcaalinin bazı köylermde geçen çirkin vak'alan şöylece anlatmak • tadır: « Köylünün ırzı, namusu, canı ve malı kendisine emanet edilmiş olan Petko İvanof Hıristof isminde bir jan darma çavuşu, Doğancılar köyünde Süleyman kızı Firdevs ile Ramazan kızı Nuriyeyi yoktan bir meseleyi vesile iltihaz ederek dairesine çağırtmış; teh • ditle namuslanna tasallut etmiştir. Ayni çavus, bir hırsızlık meselesin den İdrisli köyünden Hasan zevcesi Fatma, Naim zevcesi Bedriye, Süleyınan zevcesi Nebiş ve kızı Behiye, Habip zevcesi Kerime ve Rifat zevcesi Ay şe ismindeki kadmlara da tecavüz et miştir. Bu çavuşun Karalar ve Kirazh köyünde de cebir ve tehditle bu gibi marifetler işlemekte olduğu söylenmektedir.» komitesinden avukat Hulusi Beyin şehidin çocuğuna hediyeleri verir ken nutuk söylediğini gösteriyor. Büyük bir takdir gayretile: Ya!.. diye doğruldutn. Evet, dedi, fakat artık güreştiğimiz yok. Neden canım? Masallah hâlâ güçlü kuvvetlisiniz? Eh... Hamdolsun... Fakat neden bilmem... Olmuyor işte .. Gözleri daldı. Ben usulca bahse gireyim dedim: Molla Bey de hasta imiş. Pehlivan ansızın büyük bir öfke ile: Cehennemin dibine Molla Bey! demez mi? Pehlivan, güreşirken ensesi ısı rılmış gibi ansızın öfkelenmişti: Molla Bey ha?.. Canı cehen neme... Ben onun yüzünden sürü nüvorum. Bereket vecsin geberiyor! Yoksa, Allah bilir, onu ben haklı yacaktım! Ağzından lâf almak için: Amma da yaptın ha!.. dedim. Geberiyor ya!.. O yürek bir Amerika 60 konsolosluğu kaldırdı Paris 20 (A.A.) Nevyork Herald gazetesinin verdiği bir habere göre Avrupadaki Amerikan konso • los veya konsolos vekillerinden altmış kadarı, Reisicumhur M. Ruzveltin tavsiye ettiği tasarruf usulü mucibince, vazfelerinden istifaya davet edilmişlerdir. Suikast tahkikah Cumhuriyel şeraiti j Nüshası 5 Kuruştur \ Tü Körlerin uğradığı feci bir kaza Kral Faysal Londrada Ostand 20 (A.A.) Kral Faysal Belcikadan hareket etmiştir. Kral Londraya gitmektedir. ismet Paşa Enstitösö Freudenstadt (Vürtenberg) 20 (A.A.) İçinde birkaç körle bunlara refakat eden birkaç rahibe bulunan bir otobüs yolda bir inişten aşağı gid"erken yuvarlanmıştır. Kör lerden 5 kişi ölmüş, biri ağır ve ötekileri hafif surette olmak üzere bir çok kimseler de yaralanmıştır. Acaba evinde midir? diye sordum. Evinde olmaz olur mu? İki gündür hasta, yatakta. Allah Allah... Nesi var? Arasıra kalbi tutuyor ya! Buna biraz sevinmiştim ama herifin korkudan yüreğine indirmek ihtimali de beni ürkütüyordu. Uşağı, hizmetçisi var mıdır? Bakkal yüzütne baktı: Ne yapacaksın? dedi, ne ali ret suali soruyorsun? îki gözüm, ziyaretine gideceğim, hasta hasta adamcağızı kapıya indirmiyeyim. Arap dadı var... Anası var ihtîyar... Ona da bir eyvallah diyip çıktım. Kahvede vakit gecirmek ve arada tahkikata devam etmek istiyordum. Gidip bir nargile ısmarladım ve işsizlikten lâkırdı edecek adam arıyan bir serseri tavrı takındım. Yanımdaki masada pehlivan kılıklı, yağh kırmızı enseli, mintanının kol Bursa Halkevinden bir heyetin Orhaneli yolu soygununda şehit düşen köylü Ali Ağanın ailesine ve çocuklarına nediye götürerek köyde bir merasim yapıldığını yazmıştık. Bursa muhabirimizin gönderdiği resimlerden biri Ali Ağanın torunlarile birlikte ailesini; diğeri de köycülük larını sıvamış, iri cüsseli bir adam tabakasmı cıkarmıstı. Dikkat ettim, sigara kâğıdı bitmiş. tütün saramı • yo< ve etrafına bakınıyor, Hemen paket' dayadıtn: Tenezzül edersen buyur! de dim. Estafurullah! Dedi, sigarayı aldı ve birlikte hir çay daha içmemizi tekl'f etti, tabıî nvmnuniyetle kabul ettim. Etrafıma baktıkça o sabahki kahvede TjŞradiP'im istîntakı hatırlıyor dum. Sırtımdan soğuk bir ürperme gecti. Hemen bir lâkırdf a<mak için dedim ki: Bu semtte misîniz? M^rurane c « verdi'. ^'uz «enedir! Masallah . Demek buralardan memnunsunuz ? F 1 . Burada doğduk sayı'ırız. ı A^len Kırşehirliyim. Arada bir memleketime sider, srelirim. Serde biraz pehlivanlık ta var. Senelik 14(P Kr. W00 Kr. Alhayhk 7^0 1450 Üç aylık 400 8 0 Bir ayhk 150 yoktur gün kurulmacnış saat gibi duruverecek. Hayır, yiireğini söylemiyorum, Molla Beye bu öfke neden? Pehlivan nargilenin hortumunu ve çay kadehini elinden bırakıp ayağa kalkmaz mı? tri VÜCIKIÜ masanın kenarına da vurduğu için çay biraz döküldü. Ben korkmustum ve baka kaldım. Pehlivan gayet büyük avuçlannı bana doğru açarak: Ya su Molla Bey lâkırdısını kapat, ya ben gideyim! dedi. Omuzlarınnı kaldırıp basımı kaplumbağa gibi içeri çektim: Pekâlâ, aslanım, pekâlâ... dedim, başka lâf mı yok?.. Kapahrız. Pehlivan tekrar otuırdu: Canı cehenneme. . dedi, o herifi yürek hastalığı öldürmezse ben.« Sözünü kestim: Mes'uliyet bende değil ha, de,dim. onun lâfını gene sen açıyor • sun! Mabadi Milli tefrikamız : 94 Yazan: SERVER BED1 Hep Senin İçin! îstediğittii bulmak çok güç olmadı. Hemen bir otomobil: Doğru Fatih. Fakat Mollanm evine damlamadan evvel iki şey daha lâzımdı: Havanın kararması, bir; kendisi nak kında biraz majumat, iki. Evvelâ evini buldum ve etrafmda dolaşarak nasıl tahkikat yapaca ğımı düşündüm. Mollayı tanıması lâzım gelen bir kaç esnafa ayrı ayrı sualler sormağa karar vermiştim. llkin bir kasaba girdim ve sor dum: Affedersin, Şakir Mollanın evi hangisi? Parmağile gösterdîi Şu, havagiftsi /enerinin alt başında. EyvalUrf, dedim, fakat sana bir şey daha soracağım: Bu, acaba benim bildiğim Şakir Molla mı? Bir yanlışlık yapmıyalıtn. Evlidir değil mi bu? tki de aslan gibi çocuğu var. Fakat beraber oturmuyorlar galiba? Hayır. Birisi Anadoluda mek tupçu. Tamam. O olacak. Canım, zaten on tane Şakir Molla yoktur ki... Hele Fatihte bir tanedir o. Eyvallah! Diyip çıktım ve bu sefer de bir bakkala uğraaım. Y*hu, dedim, Şakir Mollanın evi şu mu t Başka bir ev göstermişticn. Bak kal kapıya kadar çıktı: Şu! dedi.