Camhuriyet '• 5 SaV»* 1933 *• Son söz (Üçüncu sahifeden mabait) ToruFda yol faaliyeti Hükumetin müzaheretile bütün yolların yapılmasına başlandı şirtn Tuıul kasabeaı re yol faaliyetlm' teftif eden GOmfls&ne VallM Etera Bey den ba yollar, bitmeı tükeıunes krvn Toml «Husust» Mühim l>tr tansit br, lovnlır uzardı. Ba muhtesera kaya* fetcsi Bzermde ktmılan Toıul utflcbal larm tepelerinden akan ba yol; ber senoktasından çok degerlidir. ldari takne mühim telefata sebep olar, halkm simatU 27,000 nüfusa malik olan kaasayisine, flctısadiyatma, içtiraaivatma, samız, halkı ekseriyetle san'atla intigal ederier. Yalnız bu halktn yol ihtiyacı hatta ııhhatine sekte vururdo. Gihnüşane valisi Ethem Beytn kadretb eli bu Od seneye yakın temin ed>le<<ncmisti. işe nzandı ve yollann yapılmasma valiTonıl kazası, denilebilir ki Türkiye'miligin nezareti altmda baslandı. an en mShim avarna tabityesOe mahduttur. Buralarda yol açmak, bilcnler tste, içtimaiyat ve ikVsadiyata kapı için çok basit bir mes'ele degildir. Işte teskfl eden bu yol, Okbahajrda hitecekbir senedir hükumetimizin k ymetli vatir. Ve nihayet, terakki plânımn birbintalan o azim isi de intaç etmek üzerine tekaddüm eden safhalarından biri redir. (Gümüsane merkezine tâbi Yağde zaptolmus olacaktır. murdere nahiyesine atla giKitbihnezken Köylülerimiz artık yol kıyıne»ini an!abugün otomobile kavusmustur.) ddar. Onlarla beraber caksan büyük lerine böyle haykınyorlar: Torul kaxatmm Harşit ve Kürtün nac Ne diyorsun bey ? Yol'irr.uî. açdmmda Hd nahiyesi vardnr. Evvelcc bura* tm. Yedîden yetmişe yol a düşttik. Bu lara abn gibnesi pek enderdi. Uç yuz, bizim bahtunızı açacak, kararlılannnzı dort yüz metro irtifaı amudi üzerine gömecek... Biz neden bu uıkılâplan shrrflen yekpare kayalann zirvc<inde basardık... Neden inandık...» 50 Cm. kadar genislik, bir metroya yakm yükseklikte yanm tüneller te*k3 eH. C maira bakıyor. Meselâ bana jurnalcı diyor; delfl olmak üzere de guya kendisine komünist detnis oldojhımu !>öyIüVor. Bu da bir iftiradır. Zira hîç bir yerde kendisine komünist demedfm. Hatta makalelerrmm btrisinde aynen »oyle yazıyorom: «Bunlar komünist değildirler. Çünku mülkiveti kabul ediyorlar. Fakat iltizam ettikleri metot komünist metodudur. Çünkü yalnız komünistlerdir ki istihsal vasıtalarile Sctısat terakihnlermin devletin e'inde bu!unma*mı ilti xam etmektedirler.» Buna jurnal mı denir? Bu adam kitabında yüksek teknikle ikttsat terakümlerinin devletin elinde olmastnı iltizam etmiyor ma? Ve bu metot komünist metdu değil mi? O halde metodun komünist oldugunu soylemek bir jurnalcdık mı ? Zaten ben, Şevket Süreyya Beyin ne oldugunu anlıyamadım ki onu filânsunz diye tarif edevnn. Komünist demek muayyen bir fikir manzumesi tasnnak demektir. Boyle bir manzum^ve ben bu adaırîa tesadüf etmedim ki!... Bîr de ben Ifomün'^^'tri bir cürüm veya bir ayıp diye telâkki etmiyomm ki; makalelerimi dikkatle okuyanlar gSr • müs olacakiardn ki komünizm mesleSmi ksbul fttmemekie beraber bu meslegi kuranlara karşı derin bir hürmetle mütehassishn; ve onlann Hmî idea'izmlermin meftunuyuın. Samimî komünist bndiklerhn vardn* ki kendBerme samimî bürmet beslerim. Binaen»1eyh ben hırnala degilnn ve olamam. Bana jurnalcı diyen adam adi bir mufterıdır. Sonra gruva tahldr maksadüe bana ağınb ve mü'teci divor. Ben mülteci ve sıgınh isem büyük Türk milletmin mnltecisi ve sıgmtnıynn. Uzun mücade^elerden sonra ecnebi boyundurugundan kaçarak kendtmmki olan mSstakfl Türk mflletrne nğmmağı ve fltica etraegi ben kendim ve bütün evlâdım için br'r seref addederim. Bununla ben tahkir edilemem. Ve bununla beni tahkir ebnek istiyen âvarelere acmm. Ne gariptir, bana divorlar ki bu adam da Bulgaristan Türknerindentnis v e benun gibi mülteci fanis. O halde ba adam, kendi vaziyetini serefsiz, addet,. meüdir ki baskalarmı da ayni vaziyet doiayısfle tahkir efanege kalkısıyor. fçi ile dışı ba kadar tezatta bulonan bir adama acnunaz mı? Fakat daha garibi vardn*. Bir gün evvei: jurnalcı, sıgmtı diye tahkir ebnek istedigi ayni şahsa, ikinci, üçüncü makalelermİD hemen her cümlesinde cnrahterem Agaoğlu Ahmet Bey» diye hitap ederek «sahsiyata dSküldükse de ne yapalım bizde boyle oloyor. Siz gene buns bakmaynuz, gene mSnakaşamaa devam edelhn.» Ve sair bu gibi yüzsüz yaveler soyluyor. Bütün bunlardan anla'lım ki karsnrn dikflen adam sadeee bügisi biç, fakak yüksekten ahp tntan bîr adam hniş. Aldanıp boyle birisüe haftalarca mesgul olduguma ve efkâri umuıııiyeyi meşgul ettigime cidden müteesslfiıu. AĞAOĞLU AHMET Bir deli Bir deliyi öldürdü Bakırköy hastanesinde bir facia Bakırköy emrazı asabiye hasta " nesinin 12 inci kovuşunda tedavi altmda bulunan Kara Mehmet ismin deki deli ile ayni kovuşta bulunan Murat ismindeki deli kavga etmiş ~ ler, Mehmet Murad'ı ayagma vu ~ rup mermer taşlar üzerine düşür müs, kafasının patlaması suretile vefatına sebebiyet vermiştir. Kuruçesme'de Hasan Efendinin 2 yaşındaki oğlu Fikret bir yasmdaki kardeşi Sezai'yi sıcak suya düsür müs ve zavallı mini mini ölmüstür. Kardeşinin suya dOşördfljju yavru öldö Yazı makinesi çalmış! Haydar isminde bîr şahıs Fener'de Veyselpaşa caddesinde bir kâğıt deposunda bir yazı makinesi çal mıs v e bumı Yenicami'de satarken cürmü meşhut halinde yakalanmif • hr. HtLÂLİAHMERtN TEŞEKKÜRÜ Hilâliahmer İstanbul Merkezlnden: Kimyager Merhnm Sabrl Bey namına çelenk mukabill Avadis Ağazaryan Bfendi tarafından Merkezünlze ve Merkezünlz vedaatlle Himayeietfal cemiyetine beşer lira tebemı edllmlstlr. Beyanı teşekkür olunur. Ağzınızın sıhhati için günde iki defa dişlerinizl Radyolin ile fırçalayınız. Radyolin Dişlerinizin halâskârıdır Yonl ©sel.^r: tstanbul Havagazi ve Elektrik ve Teşebbüsatı Sınaiye Türk Anonim Şirketi (SATGAZEL) İLÂN istanbul'da Havagazi ve Elektrik ve Tesebbüsatı Sınaiye Türk Anonim Şirketi (SATGAZEL), kışın «u soğuk zamanlarında ailelerin mahrukat tedarikini kolaylaştırmak arzusu ile şubat ayı için ve aile reisleri hüviyet cüzdanlarınm ibrazı üzerine azamî bir ton teslim edilmek şartile Yedikule ve Kurbağalıdere (Kadıköy) gazhanelerinde kok kömürünü istisnaen tonunu 20 liraya satmağa karar vermiştir. Şirket mezkur hüviyet cüzdanlanna verilen kömür miktannı işaret edecektir. Alıcmm arzusu üzerine mezkur bir ton kok ayda 500 kilodan iki defada teslim edilebilecektir. idare Bursa'da Fırka Kongresi toplandı Rize'de güzel Bir sergi açıldı (Hu. Mu.) C. H. Ftrk Vüâyet kongresi toplandı. Reislige BurM Valisi Fatin Bey, ikind reislige de C. H. F. Vflâyet idare heyeti reisi avukat Hulusi Bey •eçflerek Vali B e y n bir notkile muzakereye başlandı. Fırkamn tenelik faaHyet rapora al • kıslarla v e müttefikan takdir edüerek tasvip olundu. Müteakıben eski idare neyeti işart reyle aynen ipka edildi. Aneak münhal olan 3ri azalığa Doktor Sadi Rashn Beyle avukat Tevfik Bey <e • çfldi. Difer azalar: Avukat Hulusi, Doktor Yutof tzzettin, Belediye Reisi Mu • hittm, Doktor Osraan Niyazj ve KaracabeyK Nori Beylerdir. Musa Rla Terll Mallar serglslnln methall üçUncü Tasarruf ve Yerli Mallan haftannda Rize'mizde bir sergi a çılfniftır. tstanbul'un, Bursa'nın, Samsun'un, Isparta'nın ve Rize'nin çesit mallan sergiye büyiik bir rağbet kazandırmıstır. BilhaMa Rize nin çeşit bezleri, ocak ve Jöseme taslan nazan dikkati celbeyletniştir. Sergiden baska mekteplerde müsamereler verümis ve bir resmigeçit yapılmışhr. çe muallimi taraflanndan nutuklar soylenmiş ve şehitleri tebcilen bir daköca «usulmuş, talebenin soylediği hazin marslardan sonra jandarma müfrezesi tarafından uç el silâh abmını müteakıp merasiıne nihayet verilmisÜr. Şukrü Kaya Bey Dahlllye Vek&letine geçtltten sonra bilhassa mesleö neşriyata bir mevkl vermiı ve bu meyanda <İdare> namile bir de mecmua neşrlne baslamıştı. Her ay muntazaman ne^edilmekte olan bu mecmuanın ahlren 57 lncl sayıa da lntlşar etmlçtlr 57 aydan yani beş seneye yakın bir zamandanberl hlç blr anzaya ugramadan muntazaman nesredilen bu mecmua resml re gayrlresml olmak uzere İM bsımdan murekkeptlr. Birincl kısım Dahlllye memurlarını alâkadar eden kanun, nlzamname, tallmat, umuml emlrlerl, gayrlresml kısmı da tdareclliği alâkadar eden çok kıymetll ma kalelerl Ihtlva etmektedlr. Mecmuanın şlmdlye kadar ikl yfize yakın makale neşrettlğlnl soylemek bu bapta blr fiklr Terebllir. Aynca kıymetll ldarecllerden Ziraat müsteşan Atıf Bey meshur İdare allml M. Bertelml'nln hukuk ldareatnl tercume etmekte ve forma halinde idare mecmuasına Dâve olonmak tadır. îdare alemlne kıymetll blr İdare Anslklopedlsl hedlye eden Şukrü Kaya Beyl tebıikl blr kadlrjlnaslık, blr vecibe addederİK. Ziraat Vekâletinden: Vekâlet fidanlıklannda yetiştirilen koklü, aşılı köklü Amerika a«ma çubuklarile meyva fidanlan tükenmiş olduğundan dağıtma işine nihayet verilmiştir. <sn Fidan isteği hakkmda devam eden müracaatlere muanele yapıl« mıyacaktır. Keyfiyet alâkadarlann malumu olmak üzere ilân olunur. Inanlı Aygır Deposu ve tnekhanesi Müdürlüğünden: Inanlı Aygır deposunda inşa edilecek memurin evi kapah zarf usuHle ve görülen lüzum üzerine yeniden 20 gün müddetle münakasaya konulmuştur. 25 şubat 933 tarihine musadif cumartesi günü saat on dörtte ihalesi icra edilecektir. Inşaat mahallini proje ve şartnamei fenniyi gormek istiyenler her gün Muratlı nahiyesmde Inanlı aygır deposu müdiriyetine müracaat etmelidirler. OSMANLI BANKASI %3 faizli, 1886 ve 1903 taradi Mısnr Credk Foncier tahvflkrmin 1 nsart 1933 tarihinde icra edflecek itra kesidew üzerme basabaf tediyesi tehUcesine karşı Osmanh Bankan Galata merked fle Yenicami ve Beyoglu şubeleri tarafmdan pek müsatt serahle sigorta ediIecegi mezkur tahvilât hâmülertntn maIfima olmak Bzere üân olunur. I İstanbul BeîedLvesi ilânian Kırşehir'de tayyare şehitleri ihtifali Kırsehir (Hususi) Bayramın flk gününe tesadüf eden kırık kanatlar kahramanlan ihtifali, Kırsehir'de çok heyecanlı ve samimî bir ntrette yapılcniftır. ögleden aonra halk kalede Be lediye meydaaında toplanmış, me mnrin, mektepler, polu ve jandarma mfifrezeleri de intizamla a h n mevki etmiflerdir. Atılan topla merasim başlamif, Tayyare Cemiyeti reisi, ilk ve orta mektep talebeleri, orta mektep tiirk Ziraat Vekâletinden: Mersin'de yevmiye 8 saat çalışmak sartile günde yuz balya pamugn dezenfekte edebilecek bir fümigasyon cihazı tesis edilecektir. Bu cihazı satmağa talip olanlann diğer «artlan oğrenmek üzere Ziraat Ve> kâletine müracaatleri ilân olunur. Eminönü Belediye dairesinden: Yerebatan'da Yerebatan caddesi ile Şeftali sokağınm tasdik edilecek istikametlerine ait haritayı görerek bu hususta bir diyecekleri varsa tarihi ilândan itibaren (15) gün zarfında bildirmeleri, mezkur mahalde bulunan emlâkin mutasamflarından adresleri meçhul olanlara tebligat yapılamıyanlara tebligat makamına kaim olmak üzere ilân olunur. • •# Beyoglu Belediye şubesinden: Bir keçi bulunmuçftur. Sekiz gün içinde sahibi müracaat etmezse satılacaktır. Haoalar iyi gidiyor Havalar iyi ve mutedil gîtmektedh. Dağlara ve etrafa bolca kar yağmış olduğundan çiftçilerin nes'esi yerindedir. Tongnç laştı ve dışarıda bekliyen arfamla 'ina bağırdı: Içeri gelîniz! üç memur birden eîlennde rovel•ıIerle içeri girdiler. Fakat bu ara' k Nazan, başmdan bir kaç kans yükselklikte duran trapeze bir sıçrayışta çiktı ve tavandan sarkan bir ipin ta nihayet noktaaına kadar tirnrandı. Mehmet Rıza başını yukarı kaldırarak bağrrmı«tı: tn aşağı! Yoksa ateş ederrm. Cin^öz de kiza bağırmışti: Ben «cek» diyînce gaz sifonunun ipîni çek! «Gaz» kel<me*i Mehmet Riza'yi şafirtmistı. Cingöz'e bakarak: Aezını açarsan ates ederün! dîye bağırdı. Fakat Cingöz ayağını ayağının üstünrif» sallıyarak ve srülerek: Her hangi bir münasebetsizlik yaparsan bir sanive sonra baygın bîr halde yere serilirnîn. Hem bu seferki «raz tehlikelidir. öbürü gİbi kücük bir kîtap hacm'ndeki detvova siŞdınlıriTs basit nev*inden degildir. Kendine ve arkadaşlarına acı, adam gibi konosf Karacabey Harası Müdürlüğünden: Haranın on aylık erzak ihtiyacı 14 şubat 933 gayeaine kadar pazarhkla mubayaa edilecektir. Şartnameyi gormek istiyen talipler lstanbul Bor*a Ticaret Odalarile Hara Müdiriyetine müracaatleri. Mehmet Rıza Cihangir'deki apartımanda basma gelen gaz tesemmümü vak'asını hatırlamaktan kendini alamamıştı ve hafifçe sarsılarak başını kaldırdı, tavana yakın trapezler Ustünde durarak bir kolunu kaldıran, Cingöz'ün her hangi bir isaretine karsı hazır duran genç kıza bakti. öfkeden yiizü kıplnrmın kesilmişti: Hacı'nm kızını Cingöz kaçurmıştı ha?.. Ustelik bir de onu maymun gib* terbiye etmis, tnuhabbetini kaTanmış, onu müdafaaya çalısan zabıta kuvvetlerine karsı âsi bir hale getirmisti. Cingöz Mehmet Rıza'nm geçirdiği bütün ruhî tahavvülleri, dikkatten korkuya ve b'fkeye giden bütün te> mayüllerini ve heyecanlarını yüzünden anlıyordu. Ayağa kalktı ve ellerini cebine koyarak Mehmet Rıza'ya dedi ki: Bir dab.i söylüyorum, hatırmda bulunsun, benim gibi asrî vasıtalarla mücehhez brr adamı tevkif etmeğe karar »*«»rdiğm zamanlar gerek senin, gerekse arkadnşlarmm yanında gaz maskeleri bu'tınmalıdır. Bunsuz her tesebbfis na'iledh, dostnm! Benim Amerika'ya son seyahatimin en büyük »»:brj..:#rinden hnî de zabıta hayatında kimyevî terakkiler den ne derere istifade edildiğini gormekti. Chada hırsizlar ve gan • gsterler, icap cdince «Foksen» ve «Klor» gazlerini de kullamyorlar. Bunlardan birîncisi, yani «Foksen», boğneu gazdh*; ikncisi, yani «Klor» yakıcıdır. Her ikistni de kullanmak için askerî sahalardakine tenzemî ycn daha pratik ttirlü türlü aletler icat edilmiştir. Ben bunİAtm çoğundan tedarik ettim. Eğer boyle evime kabaca gelmekten vaz geçer de beni bir gün dostça ziyarel edersen ben sana lâboratuvanmı ve âletlerirai bher birer gösteririm. Geçen gün Cihanghr'de sana kullandıgıtn gaz bunlardan değildi. Hafif sersemletiei nevidendi. Çünkü o apartımanda boğucu gazlere ait tertibat yaptır • mamıştım. Fakat bu köşkün her ta* rafı demin bahsettiğim «Foksen» gazi da^ıtacak tertibatla mücehhezdir. Odalar. koridorlar, salonlar, her taraf. ö y l e ki en küçük bir el hareketîle bu evin içinde oturan, gezen, yürüyen, duran ne kadar adam varsa hepstnJ bîr anda bogmak tnhisarlar Urnum Müdürlüğünden: Nev'i ve miktarları komisyonda mevcut Iistede gosterilen «21» kalem levazımı tıbbiye pazarhkla satın almacaktır. Taliplerin listeyi gordükten sonra % 7,5 teminatlannı hâmilen 20/2/933 pazartesi günü saat 15 te Galata'da Alım Satım komisyonuna müracaatleri. kabildh. Dehsetl Değil mi? Evet, yer yüzünde maazallah bir harp ruhur edecek olursa bilhassa bu «Foksen» ve «Klor» cinsmden gazlerin ' yapacaJh tahrîbata ait tarîhin kaydetmediği korkunc sahneler görülecektir. Cingöz, kendism büyük bir dikkat ve hayretle sevreden, dinliyen metnurlara bakarak j Ayakta yorultıyorsunuz, dedi, falsat bu jmutastîk salonumuzda rahat oturularak yer yoktur. Mehmet Rıza'ya döndü: tstersen yukarı salona çifcaıım, rahat rahat oturup konusalım. Mehmet Rıza cevap vermedi. Ait çenesi hafifçe krmıldıyor ve dişleri birbirine sürtünüyordu. Adamlanna döndü: Beni takip ediniz, dedL Hep birden dışan çıktılar. Cingöz hemen duvarda asılı bir dahilî telefona kostu ve kısa bazi esnirler verdikten sonra genç kıza basmı kaldırdı: în artık! dedi. Genç kız neş'eli gorunerek yere inmisti, fakat yiizü sapsarıydı. Cingöz avuçlarfle kızın yanakla • rını uvaladı: Ne oldun Cici? dedi, korktun mu? Hayır! wmm Sadeee heyeean deŞH ml? Halr' km var. Trapeze sıçrayışmı çok beyendim. Adeta vaziyeti sen ktntar dm. Verdiğim dersleri unutmamı» sın ve o kadar iyi tatbik ettm ki iftihardan ağzım kulaklanma vardı, Bravo! Cmgoz kızı alnmdan optü. Nazan güiüyor, titrek ve heye « canlı bir sesle diyordu ki: Dogrusu bh* arahk odüm patladı. Ya uydurduŞunuz o gaz yalanma inamnasalardı ne yapacaktık? O vakit te baska bir çare düsünürdük. tnsanlann hayahnı tehdit eden bir yalan daha uydurmaktan kolay ne var? Fakat Mehmet Rıza bu yalana inanmak mecburiyetinde idi. Cünkü, sana anlattim ya, bir gaz tecrübesi geçirmişti. Ya bu yalan doğru cnVarsa diye korkımva tnecburdu. öyle bir şey ki içinde ölüm tehlikesi var. Hem de bir anda ölüm. Mehmet Rıza biraz okumus adam dır. Bu gaz mes'elesini az çok bilir Şakası yoktor. Cingöz Recai'nin harikulâde maceraları Yazan: SERVER BEDİ Oyle krrrak bir v5cud6 var ki şa Ktza bHap etti: Haydi, Nazan, seKenm, sn Japon cevirmesi... Fakat Mehmet Rıza ayağmı bütfin kuvvetile yere vurarak büyük akisler yapan jimnastik salonunu inleterek haykırdı: Ktmıldayun demeyin. Tetiği çekeceğim, Sonra gozlerini Cmgoz'e çevirdi: Bu soğuk sakaların bîr saniyede facıaya dönebilir. Aklını basma taf>la! . GerislDgeriye kapıya dogru yak