'.nmhuriyet SON TELGRAFLAB Bana kalırsa Ismail Hakkı Beye ikinci cevap Miîderris tsmail Hakkı Bey bana, gene diyalog tarzinda eevao verdi. Fakat bu sefer karnsuıa profesor Marks'ı, yahut beni de&il, Falih Rıfkı Beyi almıs. Dava şu: Markı, Yeni Törk m e e n w asmda eıkan bir konferansrada, m V tra koklerini tabiatte buluyor ve harsla medeniyet arasındaki munasebeti mefhur Fransız ietimaiyatçın Dnrkbenn'i an<J%nr bir tarzda izah ediyorda. tsm» il Hakkı Bey de bu konferansı alarak profesSrle soğuk bir şekilde alav etraişti. Ben gecen yazılanmdan birmde bo alayı bir KaragSs • Hacfvat kannfma* «ına benzettim ve bu gayriciddt ed«yı bir muderrum kalemıne vakiffaraınadnB* Fazla olarak Msrks'nı bir çtrmda yılrv IacaV bir iddiada bulunmadıSraı y%tdım. Kadro münakaşası Yakup Kadri Bey ne diye bu mSnakasaya kansb ? Kendisi mumtaz bir uslupçu ve oldukea nravaffak olmus bir romancıdır. Bu kadar sreniş bir saha kendisine yetmiyor mu? Neden bir de çettn ve kafa yorucu işleri Bzerme alıyor. Zaten onun reybf ve septik tabîati bu gibi mSnakasalara mSsait midir? Maamafih kendîsmi tahrik eden hissi VTyâna 1 (A.A.) Hftler kabine | takrfir etmiyor detflhn: Bir Hitler'ctmn kafasina bir bmantn ferndaki Mesai Nazın M. Seldte, Meues Eski dostuna karsı, veni arkadasuım besinci kafandan çiçek saksm atılırap ve Vîener Journal muhabirine beyanatta yardımma kosuvor. Bu hareket onun adamcafrz yaralanarak dimüstfir. bultmarak demişhV ki: kalbinin y&ksekli&ini fföstenr. Fakat ne Bertm 1 (A.A.) Bir çok yerlerde çare Id burada Oslup kuvveti. ve hayal «Ahnanya vücudüne saplanmiş üri Hitler'in Bctidar merkune gelmesine crenîa'>«i favda vermez. Bnraıuu da Hsmir oku vucudünden çıkanp ahna • karsı komünistlerin bir takro numayişler ken'ftsî anlamahvdu 'dıkça, ne rahat edebPecek, ne de uvuyapmakta oMukTan haber verümekteyabilecektfr: Bo Bri ok, komönist tah Cevao verevîm mî. verıııî«»evîıu mî, dîr. Dmeldorf fle Moon'ta bir takm rikâu île Versay muahedeleridfr.» dıve düsöndnm. Gordum ki butun buhâdiseler olmus ve Moors'ta dört Çe • t&n eevanmT btralnrsam, dostuma karsı Ek Miğfer*li ahlan kurşunlarla yaralanRayhiftag fethedilecek tcmail Hakkı Beym eevabî uzun. F*« aez»ketsiz1?k olnr. ırastır. Koenigsberg'de, Dortammdt'ta BerHn 1 (A.A.) Rayhiştag, p«k kst hic bir fikrini sakatlamadan bu e » Yakuo Kadri Bey b'rmd makalesinde ve Leipzig'te komömstlerin nümayis • pakmda feshedîlecektir. Umumî intivahm hı<lâsasını vanmak mumlrun. t^:«: erveTft benden ild sual soruyor. leri kaa dölrâlmeksizra durdururmuytur. babaıttn 5 martta yapıbnası muhtemel* 1 tsmaîl Hakkı Bev Marksia alfy Birincisi sudur: «Ates afona al Amele riyari grev mi yapacah? etmMfigini. onun karikatOrOnfl yaittig.nt dîr. BMuıanıu ıçmne l»*»ııın de bulun<io9uııIU r Berlİn 1 (A.A.) Wolff ajan • sSvhıvor. CihnWi avnen radurı «Ber na Hitler*cîlerle komSniatler araitngoırnediniz mî ? Bizi htr mi zannetrmfs ?» snıdant Komuntst Rote Fatme gaze • miitehaMts ba«lıklı divaloarumda yapNant omr dostum, sizi gormemek ka'* ' da mâtademler ten dunkB nöshasmda Berlin'deld 2000 tıjfrm tey alav de?ü. karika^BrdSr.» bl! mî? GSrdum ve hayret ettîm. Sizin Pforehehn 1 (A~A.) (Babe) kadar kumpanya ve sirketin mutemet2 fsmail Hakkı Beve «rore Markt'm gibi seorik bir sahıs bu man^ada ne yaHitler'in iktidar mevkune arefanesini lerOe memar ve müstahdetnlerînin dünkonferann ilmî de5îldir Cümlec! nx • pıyor diye kendimden sordum. let'H eden Nazderle komumstler araden itibareB siyast bir grev ilftnma kanen <tudur: «Bu sozlerde idc'ia edi'di|3 Romaneıdır OTtservasyon yapîyor tanda kanlı rnnsademeler olmuştur. rar verdiklennı yazmıştı. gibi flmî bir mahiyet yoktur » zaı*m fle tn&teseffî oidura. Hamburg 1 (A.A.) Bir taraftan HaJbuId, simdrye kadar hiç bir işci 3 îsmaîl Hakkı Bsv Marb lezîtldnd svat de sudur: «Kadro» m*ckomSımtVer, diğer taraftan NazOerle nhi Durkheim tezi oldu&unu tekrar emuaaı sahibi Yakuo Kadri Be«le «tnÇelik Migferliler arasmda kavgahr çıkBerlin 1 (A.A.) Thuriag hSku diyor ve yeni bir şey oknadıgnu rankilap ve Kadro» kitabmm sahibi Şevket torarivr. 10 yaralı vardır. meti DaUKye Nazm, Aknan hükumeti yor Cumlesi aynen şodur. «Term SuVevra Heyı ne<ien kanstmyorsunoz ? Berlm 1 (A.A.) Wilheıntburg'tan aleybine nümayiş yapmak yahut isçiDurkheim ve Zîva Beye ait oldulnao Fakat bu sn*!fn cev«ıbini kendisi veribfldirildigine göre Çelik Migfer teslri Iari umumî grev yapma$* tesvik etmek «o^Icın^kle Tü'^ave'ye yeni bir g5r*5f yor. Çunkü Yakup Kadri Bey kendisi lâtı azanndan Sç Idft evlerine f i n r k m tnaksadfle toplanfalar yapıknasmı meir<Ftii>rliği zannedilen profesö>on bu fîl.»» Sevket SBı^»»» B"wfn Kadro nvnnuaatılan kursunlarla varalannnılardır. netnıışUr» kendi malı obnid«imı anlabuJc v t bir smm müessıslennden ve muharnrlenn* den oldnSumı 8$retiynr. Bununla beralanm gidermek istedira.» ber Sevıcet Surevya Bevfn» n s n r a n n A San'afan kSklerhu Ubiatt* mn> fHnr lîderi olduSunu da kabul ediyor. rnı»k fshif bir hatadır. tsmail Hakkı Bey O halde m8e«sis ve lider olan bir zata bt< hatavı yanan talebesini «mıftan dCn•ahm demek hata nrıdır? dürurraüş. Cum'esi aynen şudur< « F t f ESer bu izahat azîx dostumuza tataefe jmtihamnda Vnraaa'L ptofesor giKi mm etmiyor ve kendisinrâ Şevket Sfl •an'atm köku tabiatte, ormandan zevk I^MVB Bwle loın^hr'idıÇnnn **» bir efi•liuyanm yeri hastaneds dijen Ulrbe* ruın olaui(u uzennoe ısrar eoıyorsa gu* nin sınıftan donmesi Iâzua gelir » naf"ntm rtir*f etm**1" zevlovan n'uruz. 5 tsmaH Hakkı Bey, diyaloclatznrir 1 (A.Aİ) Şehrimicde Şhndf geciyurunı Yakup Kadri Bevîn rinda Karakoz ve Hacivat edatı bu bulunmakta oIan tktısat Vekili b"<*ni tenkitlerine. ü e uzun makalrîerini Parîs 1 (A.A.) Tempt gazelesi fumnasından gaynmemflun Mahmut Celâi Bey bugün öğle dıidntle okudum. Fakat butun dHrka • 'yeni kabinenin roeslek hlbarile şu den »onra lş Bankannı, mmtaka Cümle»i avnen sudur: «Her şey« time nürmen m&nakasa mevzuiie alâkakuretle teşekkül etmis olduguıra yazTiearet mUdürliiğünii, »anayi ve men bu diyaloglanm Karagos ve Hadar veni hiç bir şey bulamadıfnm maamaktadırt denis ticaret müdiklüklerioi, maefrat tadı verivona Osman Cemal C«y» le«ef itiraf etmek mecbnrivetindevîm. 1 «10 avukat t M. Patrî Bonucour, dea memurlugu dairelerini gez le bir hizada bulunmak IribrinM doLun* «fnkilap ve Kadro» sahibinin tekerle • M. Chautembs, M. de Monzie, M. miflerdhr. Vekil bey daire müdimar.» melertni «K»dro» sahîbi avnen ahmş, Lamoureux, M. Miellet, M. Eyıtae, ranı fle ifleri ve faaliyetleri hak» »»krar «tmîstir. Gene avni . M. Frot, M. Hulin, M. Lachambre, krnda izahat almışlar ve hasbi Ben de sutı kalıSnu cflre veihtivarD$ıf gene kendisme M. Penancier, 3 darülfüntm menıu halde buUmmuslavchr. eb olmak için, icabmda herfîkriayn atfo'fnan on •ektzmd ve on doknruncu Dtt» M. Dalsdlo, M, Cvl w M. D«r Mabmot Celâi Bey ve ref aka ea münakasa etmek ÛMre, kua eevaplar co»; 4 muharrir ve gazeteci: M Ley•jsnn kShnelesıniş ve eskimis fikirleri, ttndeki mütehaanslar yann ş«hverevunı gaes ve M. Frençois Albert, M. 5argene Aristo'dan kaima manbk, gene rsnizdeld tröcotaj •anayiini teftis raut ve M. Danielou, bir doktor i M. 1 Bazî eiddf mes'eleferin münaicatasrîn ve ıraue olunııuyan ve mıstik edecekler ve cuma günü refakat Queille; bir mUhendU: M. Paganon; şasmda karikatürist bir iltmtn katTcaperdeler ahmda saklanan harosonu celerinde bulunan mütehas«ıslar ve bir tanayi mensubnt M. Serre; bir türden farkı voktur. Metodik münikareyanlan, gene Avruoa'ntn vtkrlmak ümıntaka ticaret mödürti Saffet şurayı devlet aza muavmi: M. Bonşa edümesi lâzun gelen raevzular k» zere olduJhı iddian, hulâsa bir baçuk ayBeylerle birlSste taparta, Burdor net, bir bahriye zabiti: M. Appellj rikatfirize edilemezler. Niteldm tsmail danberi tekrarlana. tekr»rlana herkese tetkik seyahatme çıkacaklardır. bir gazete müdürü M. Patanetre. usanc vermiş, delilsız, sfinntsuz, izaHstz Hakkı Bey bunu anlaıms ve son yazuım 1 Pari« 1 (A.A.) Basvekil M. Dave raevzuumnzla a*la alâkadar olmıeiddf bir eda ile yazarak eski fikiıkrfni ladier, matbuat mütneMİllerrai kabul van, yalmz «8z Italabalıgmdao lwret yeniden izaha meebur ohnuştur. ederek ikhsadt ve siya«î vazryetin bu'unan TezfeF* 2 Marks'm fîkirlermhı flmî ohnabrtaya atmakta olduğv bir takıra dıŞmı iddia eden tsmail Hakkı Bey, bu Bu ?ibi tezler Brerfnde durmafrtaa müstacei ınet'eleierin halli için ça.tertn Durkheim ve Ziya Bey tezl o'dttbana da usanç geidi. Yakun Kadri Bey reler araşhrmakla meşgul oiduğnnu Stmu sSylemekle onlan da flim hudutaf buyurıuıılar, buralarda kendisini tasoylemiştir. lanndan dısan ahnajafcaTknmtır.Ben kip etmîv«eeShn. Yalmz dnsthığuna RÖ" ce Marks, Durkheim ve Ziva G8k Alp venerek ilnve edece&im ki. yukanda Eml&k Bankati heyeti mnuıniye«i deftfl, ilimle kanTcatörü birbirine kar»»dediihn rihi bu sahada u«ltro ve hayal 6 şubatta sureti adiyede toplan*rak tıran tsmaîl Hakkı Bey ilhn hudutian kuvvetleri faide vermedijrınden bu tezblânço kâr ve zarar besaplarını tetharicinde kalmıslır. ler, onun septîk aTzin^a nanl divevim; kik edecektir. Ankara 1 (Telefonla) tnhUarHİanrmf ve str«ıkT»m bir hale relmişHr. 3 Ne Marks, ne de taraftarlar» yeBankanın bu »eneki blnçotu da lar ve Giknrükler Vekili Rana Bey Yakun Kadri Bev bana hitaben sa eskileri gibi müsait bir netice gö» ni bir sev sSvlemek iddiasmda dejil • Gümrükler Muhafaza Kmnandam lâhrfkâr istihzada bultmuvor: «A5ao&!u dirler. Hakflcatm yenisi ve etkiri yoktermektedir. tlk tesi* masrafı tamaSeyfi Paşa Cenup hududunda tetkiAhmet Bev. mSsaade buyurur musunuz tur. men amorti edildiği gibi hissedarlara kat içîn busrün sab«h trenile Adana'ki bnde de kenrtî milcvasnmz. kendi ha4 San'atın koiclerfni taMatte ara tediye edibni^ sermaye tizerinden ya hareket etmişlerdîr. Infc»rt«f4mtz, millî tarMmîrîn ket»*'! seymak fahiş bir hata de&ildir. tnsanla tabhinci temettü hissesi olarak % 6 llk tetkik merhaleaî I»laniye olari dahîlmde. kendme gore bir gorüs kenbiat arasmdaki mS^^ebeti yBzde yflz ve karıtı bakiyesinden de ikinci tecak, sonra Mardin, Urfa, Maraş ve dtne gSre bir d3«nnSs, ken«tine core bir mettB hissesi olarak % 3 ki ceman înkftra kalkan ve talebesmi haksre yere Anteb'e gideceklerd'tr. Seyaiıat 15 davast olan bir Turk gençliği tekevvun % 9 tevzii teklif olunacaktır. sntıftan döndürme^e kadar varan bîr jr"n sfirecektir. ve tenekkoi etsm.» mOderrisi vicdanile başbasa bvakınm. B tertibi hisse senetlerinin kayıt Yakun Kadri Bey, Kendenize Iâtfen nuameletine bugün şehrimizde bi* 5 tsmail Hakkı Beyin bahsetti^rm verdiğmiz paveye teaekkür ederim. Falumum malf müeMesatta baslanıl ~ Ankara 1 (Telefonla) Ankara diyaloeunda KarasrSz ve Hacivat mo kat onu k«<T«al etmekte mazurum. Ben mıstır. Emlik Bnakası plânçolannın fanar plâm tatbikatı İçin sehir hududn haverelerinin tadı bfle yoktur ve yapbkhnîm ki Turk srencliğtne her hanei bir 'dahîlmdeki analarm tevnidme ve şn fimdiye kadar verdiği çok müsait 0T âmiyane nSkteler buz (pbi soğuktur. sevî musaade edevînj vevm mSsaade etynlandmlmasına dair meclise bir ka neticeden bu kayıt muamelesnin muBu tat olsa bile Him kSrsösOnde Karamiyevhn. Sonra bana S^le geü"or ki, vaffakiyetle intaç edileceği anla * kıtın lftynSası tekiif edîhniştir. goz oynahlmaz. Bu yüzden ciddî bir ne sizin, ne de benhn Turk gençliği nafilabilir. v ow mevzu, bakınız ne hizalara inivor ve ba» W B « %CIÎ s8 ' »"^c î»<»Wotmz var. kmız ben bu yazımı ne basît bîr ihtar Birakalım srenciik kendi sozunu kendi Ankara 1 (Telefonla) Diploroan 1 ile bitirmeŞe meebur olarak, tekrar e•töv!f"='rı. P»r de K^nJAn ve VP ""* her Detroit 1 (A.A.) Ford fabrfca ne idarî ve devlete ait tsblahlan teı harnri bir kfmıteden her hanori bir te • diyorum: Ayıphr! bft için vekâletler müme«fllermden mü Iarında grev bhmif, amele tekrar işe sebbus haVkmda miî«n«^« nfîven £?encbatlamuta*. PEYAMl SAFA rekkeo bir komîsvon tesldl ednmi*lir. "Almanya'nın vücudüne saplanmış iki ok var!,, münistler ve Versay muahedeleridir Yakup Kadri Beye... AĞAOĞLU AHMET Iiği de anlamana. Tekrar edîyorum: Ben kim oluvorum ve yahut siz kim oluyorsunuz ? Tekevvun etmek istiyen gençlik ne benden, ne de sizden müsaade ister. tkimizin de ustSnden atlar ve tekevvun eder. Fakat inkilibın ideolojisini yapmak, yeni nesli arkasından surüklemek iddiasında bulunan her hangi bir adamdan hesap sormak ta hem sizin, hem benhn ve hera de her vatandasın sarih hakkıdır. Ben bu hakkımı kuüanmak için, ne sizden, ne de kimseden müsaade istemem. Bu hakkı kullanırken her iddia sahibini de alkıslamak mecburiyetinde değilira. tddia hakkmdaki rikirleriıni meydana koymakta, tamamen serbestim. Buna kimsenin ne kızmak, ne de giicenmek hakkı vardır. Cumhuriyet baki iken, eumhuriyetle beraber Törk vatandaslanna temin edilen serbestüer mevcut iken bu bSyledir ve boyle olaeaktnr. Kadro'nun iddialan, herkese inkılâp bahanesüe ister istemez kabul ettirilemez. Yakuo Kadri Bey yazılanmn bir yerinde diyor ki: «Şevket Sureyya Bey, dünyas^a Türkiye'nin içinden bakıyor. Siz iae Türkiye'y* Avrupa'mn uzak bir köşesînden baJcıyorsunuz ve kendi gozIrrinizle baksanız neyse. Fakat, değîi. Elinize turlü türlü dürbünler vermişler; bu dürbünler kendi memleketinizi, size, kâh yuvarlak, kâh söbü.kâh dort bucakh, kâh uzun ve sivri sekillerde go§teriyor ve ona, tıpkı hendese çizgilerinde oldu^u gibi itibart, hayait ve ab'stre bir marıiyet veriyor.» Azizhn Yakup Kadri Bey, siz benhn iehne eirivorsunuz. Âletnî kendi co»6mle değü, baskalanndan aldıjnn d8rb&Blerle ?ordu<nhnü soviüyor ve hatta nasıl gordüğümG de mufassalan hikftye ediyorsunuz. Ben bunu okurken bir an g&idum. Bana bu kadar hıilul ettiğinize hayret ettim. Cunkü sizi hiç bir zaman ichnde gormedim. Yazmızm bu kuım edebivat deeil mi? Binaenaleyh bunu gayriciddî addedivor ve bir tarafa bıraktvorum. Ciddî ve mevzuumuzla alâkadar olan şu tek cümledir: «Şevket Süreyya Bey dünvaya Turkive'nin içinden ba kıyor. Siz ise, Türkiye'ye Avrupa'nm uz^k bir kö*^sî»"^<^n b»kivorsunuz.» Dogru değil Yakup Kadri Bey. Ben bunun tamamen aksmi iddia edivomm. Yalmz benim iddiamla sizin tddianız ar»^mda bir fark vardn* ki ben M^ialarmı Türkiye'nin senivetinden ve Turk mkılâbmm realitelerinden alıyorum. Siz ise iddialanm edebiyat yaparak, sBz kalabnliŞma boSma^a çahsı yorsunuz. Ben Türkive'ye Turk inkılâbnun vBcude getirmis olduğu mSesseselerden: Meselâ teşlcüâtı esasiye kanunu, Türk hukuku ammesi, cumhuriyet ve parlmantarizmin tesisi, huafetin ve saltanatm ilsrası, Lozan sulhnamesi, din ve aile, harf ve lisan mkilâbı, Avrupa'dan alman medenî, cezaî muhakeme usulleri ve îlâahh gibi Türk inkilâbının senivetlerî dürbünS fle baktvorum. Keza Turk cemaatinin kühür sevtvetini, iktısadî ve ictimaî vaziyetiermi nazara alarak bizde genis devletçik sisteminin kurulması tmkânı olmndı(mı, bunun için ne sermaye, ne teknflc, ne de m adamlanmnrm bıilundugunn ve bi naenaleyh boyle bir sistemhı pek «ararli o'acaSim sSylüvorura. Şevket Sfirevya Bev ve s b ise bS tun bu seniyetleri ya fnkâr, yahut na • zari drkkate almıyarak baı>ka memle ketlerden gelme ve biz*m inlnlabumzla ve onun reaiitelerfle hic bir alâka ve münasebeti olmıvan «vüksek teknikle, iktısat teralriimlerini devlete terkeden bir devletçiltk sistemi» durbunOe ba kıyorsunuz. Sizden bu sistemi nereden aldnuz diye sorulduiu zaman eevabınız şu oluyor: «tnkılârtımtzm seyir ve kamnrVetlerinin derinliklerinden alıyoruz» diyorsunuz. tnsaf ediniz dostum, mes'ele 8vle mî**>k ve esra«^n«iz b»r »ekfl alıyor ki, değil benim gözlerim. hatta sizin o meşhur şeyhfniz «Nurbaba» mn da gozleri kamasır. Halbuki, o kadar esrarensriz derin Kklere daldıktan sonra mevdana eıkard'Pinız «viîks*>k t«4cTiik1e iktısat Bir doktorumuza cevap ı Murıterem doktorum, Dün, sütunumu, bana gonderdi " ğiniz sitemli mektupla doldurdum. Bugün sıra bende... Siyah satırlann çarpışmasından çakacak şimseklerle hakikatin yüzü aydmlanırsa ne mutlu... önce, kökii geçen yılm ktş aylarında olan bu münakaşanm kısa bîr tarihçesini yapayım: Vakit'te çalisıyordum. Bir sabah, sfitunlarda mevzu ararken gozüme cazip bir cümle ilişti. Okudum. Genç doktorlanmız kazanç azlığından (ikâyet ediyorlar ve bu geçim darh ğından kurtulmak için asağı yukan söyle bir çare gösteriyorlardıt (Büyuk doktorlartmtz hastalar dan az öeret alıyorlar. Banlar vixi " talanm çoğaltnnlar. Ba taretle, onlartn kazancı azalmadan müşterileri azaltr; bizim de hastamız ve geli rimiz çoğattr.) O zaman ben bu teklife hücum ettim. Büyük doktorlarımızm aldıklan ücretin az olmadığmı söyledim. Türkiye'de, doktorlardan baska, irat, servet sahibi fikir ve san'at adanu yoktur, dedim. Benim bu fıkram bekhnlerimizi sinirlendirdi. Biraz sSylendiler, homurdandılar.. Sonra, korktugum tehlike olmadı, ücretler artmadı, ben de sustum... Ben sustum ama, meğer bazî me«hur doktorlarımızm içlerindeki hiddet sustnamıs. Gecenlerde, büyük bir hekimimiz, verdiği bir konferansta. bu yıllanmış mevzu a dokundu. Ardan, ilâç palıalılığı hakkında yaz dıjunız bir yazrya da gene pek tanınmıs bir tabibimiz eevap verirken (fen adamlanna hürmet ediniz!) gibi sinirli bir cümle savurdu, Bu çifte taarruz karsısmda ne yapmamı isterdiniz?.. MUkin bir tevekkülle luımaraı mi?.. Bendeniz insanım, tokada yan«k uzatan Peygamberle sabn* ve tahammül yarifi edemem. Hele gHçlU olmak istiyen {btelSc bir de suclu olursa! Gorüyorsunuz kt, ben, durup d v rurken doktorlarnnıza çatmış deftiIlm. Kalemimi ktmndan sıyınşim bir baskra tehlikesine karsı oknuştur. Hekhnlerimizra muayene ficretmİ çoğaltmak istemelei sevap ta benim olmaz demem mi günah?.. Nefis müdafaasmm ltabahat sayıldıgı nerede gorülmüfl Yarra, mektubtmuzdakt iddialara eevap verecegim. YUSUP ZİYA Yeni Mesai Nazırına göre bunlar ko Avukatlar Kabinesi tkbsat Veküi Yarin tsparta ve Burdur^a gidiyor Yeni Fransız kabinesinde 10 avukat var Güzellik müsabakamız (Birînct sahifeden rruibat?) lerfni evvelce mektup ve telgrafU bildirmif olan 7 hamm istirak edecektir. izmir OOzeli mafbaamızda tzmir güzeli Neriman Numan Han'm, dün refakatinde ablası hanrmefendi ile agabeyisi olduğu halde matbaamıza gel« mis ve arkadasianmız tarafindan karsılanarak izaz edilmistir. Misafirunîze heyeti tahririye, mürettiphane, makine, kfise daireleri, kitap kısmı ve Lâ Re publik idarehanesi ^ezdirflmistir. Neriman Hanrm bir saat kadar kaldıktan sonra tekrar Tokatlıyan'a avdet etmiştir. Emlâk Bankası İlana Bey ve Seyfi Paşa Cenuba hareket ettîler Bu sene yüzde doksan temettü tevzi edecek DOnya Bözeün'n îzmir ve Pursa 6özellerini ziyareti Dünya Güzeli Kerhnan Halis Hamm dün akşam pederüe beraber T o k y V a n otelfne gelerek evvelâ tzmir Güzelini, müteakıben Neriman Hanrmla beraber Bursa gözelini ziyaret etmişrir. Dünya Güzeli Neriman ve Leman Hanımlari cuma günfi çaya davet eylemistir. Ankara'da arsaların tevhidi Gemlik'te Halime Hantma Bu seneki müsabakaya girmekte geç kaldmız. Gelecek sene girebSirsinjz efendim. terakümlerine sahip plânk devlet» formülü tam bundan yiiz sene evvel baş kalan tarafmdan meydana atıîmtş ve o zamanr^anberi a&izlarda cienene, ciç nene bir tortu haline gelerek harci âlem ohnuştur. AĞAOĞLU AHMET daolannı atlatmış olmak gibi bir kabartıs, meydan okuyuş, benlrk dikilisi vardı. Kahveden cıkınca sol elimi tuttu, usulca avcuma bir kâjht sıkıshrdı: Bey; soz, sozdür. Alın, kaparo dursun... Bunda hem ticari bir maksat, bîr endise var; hem de bir insanî yardun, himaye! Bu saÇlama r>*&layı«, bana rok tuzIuya oturacak, bilivorum; fakat asd beni tben, kalbimi desîlmîs bir yara trîhi sızls>Tan, onun tarafından yardım, himave jrörmfk! Avctrm^aki nara, kac kurus, bflmî • yorum! Bir t^k lira fle sevineeegim, yürîîm srülecek! Ben'ieîmde ö!ü bir kimıldanis, eanlanış d»vuyoruro! Ben, verdiğîm sözden donmeml O, ahbaplığa vuruyor, omzumu okşuyor: Usuldendir, bey... Usulü boz rruyalım! (Mabadi var} Resmî ıstılahların tesbitl Ford fabrikalarındaki grev CUMHURİYETin Tipi Dindi! Yazan: MAHMUT ™ SAR } Bu dakikada, ne kadar gülünç, zayalh olduğumu anlıyorum! Demek sefalenmizi gizlemek için, her acrya, her yoksullufa katlanarak çırpınmalarmuz, bosuna imis! Demek ki biz, yalmz, kendimizi aldatmısızl tnkâr etmeği, tevile sapmağı dfisünmuyorum; çünkü daha gülünç, daha zavallı vaziyete düşeceğim: Evet, azizim... Hoşlanmadığım, hoşlananuyacağım bir mahalle... Bu kadar dedikoducu mahalle halkı gör • medhn; gözleri pençerelerde, kulaklan kapı çragıraklannda... Eve girip çıkarken sıkılıyor, terliyoruml O, biyıklannı sağ elfle sîğarhyarak gülüyor: Bey, kabahat sizde... Mahalleye İİIargın duruyorsunuz! Evinizin onun den ne vakrt geçsem, hep perdelerinizi in3c görüyorum... Sokak kapısınm ne çalmdıgmı, ne de açıldığmı bir kere olsun gormedim... Semtteki kahveye çıkmıyormussunuz! Bakkaüa dargmmışsrnız!... Devam edecekti; ablak yüzlü, ter bıyıklı, kanlı gözlü saka, gozlerinun önüne geldi: Kâfi, azizim, kâfî! Dedim, susturdum. Nereden bfliyorsun? Nasıl oğrendîn? Kendin mi tahkik ettin? Sana mi soyledfler? Sormuyorum... Hayir! Sormak istemiyorum! Eğer sorarsam, beDd de kömürsüz kaldığımız günleri, yan aç yattığımız geceleri, hatta belki de bir gün, Niyazi'nin kese kâÇıllannı satarak ekmek aldı^rm, hepsmi birer birer sayıp d8kecek... tnsanlarin bu kadar korkunç, bu kadar kuvvetli olabflecekleri aklundan, bayaBmden geçmemiftj! Niyazi'nin sesi, kulaklanmda çmladı: «Acı sevler, Haluk, fakat gerçek!» Zavallı Nivazi! Sana Müzehher de£il, havatta lâzım olan bn<rfleri o$retmek icin bu adam, hoeahk etmeliydi! Yaşı kırka yaklasan ben, hayatta az çok tecrübe sahibi geçinen ben, bu adamm karsısmda, ilk mektep talebesi gibi tîtrivorum!... Koltukçu, cebinden, kapaklı iri bhr gümüs saat çıkardı, baktı: Bey, ağir a$ır davranalım artik... Evi, düşünmevîn, ieap ederse ben, kefü olurum... Bir gece, sîze gelio eşyalan goremez miyim? Gecmiş (rün, neler vardı, pek hatınmda kalmadı! Yalan!... Evimizdeki eşyalann cinslerini, nevîlerini, renklerini, sekil'erini, ktymetîerini, kusuriarmı, noksanianm, bîr saniye cvvel görmüs gibi bHJvor! Yeni eve ta«ın'''ktan sonra, neleri, hangîierrnî sattık? Onu anlıyacak, kontrol edecek! Fakat nasıl oluyor da bunu bilmiyor? Biraz evvel, saflığımdan bahseder ken, şfmdi şünheye dösmesi neden? lem yazanz. Taşınacağuuz gün, benim Hesabım bflen insanlara itimat \liadamım vardır. Size onu gonderirim. lir, Macft; esvasmı satanlara değil! Sen, Size de vardım eder. Kaç araba olacakbir kere Hibarmi kaybettin, artık bir sa eşyalan viîkler, sizinkfleri, doğruca daha kazanamazsm! yeni eve çektirirsiniz! Gece frehnek istevisi. acaba, beni koElimi masanın kenanna vurarak aruvusundan mı? Gündüz ffeiccek olsa, yağa ka'ktım: telsizle haber almislar sribi 8V>ör arka Anlaştık! daslan da gelecek'er! Pazarl«k çetfn'eO da davranmısh: fecek; «imsa» tehlikesi bas ff8ster*eek! Hangî gece geleyim? Zaranma da olsa, bu kuvvet, bu u Yann gece... yanıkiık karsısmHa. keyiflendim; alnın Belki ev isini de halletmiş olu • dan onmek istedîm: rum! Cok iyî düşündünüz! Bu, en muOnu. miıbakkak haüedecsîne emî vaf>kt! nim. Kendi tn»nfaati iktîrası geeiktirTeklifîne razı o!aca$tmı kat'iyetle meğe p'efm^T! Boynumu büktüm: k<v«tirm>!i olmalı ki fazla memnun gö tnşallah! rünmedî: Kahvecinin hesabım gördü; yüzü, Ararmzda Sesabmı kitabım yasaklıvamadıği. r^tîma! sak'ama&a da par, pf»7^rlıjı kesişiriz iGzum s'ormediği bir sevinçle panl panl Peki, eşyalan nasJ kaldıracaksıyanıyoMu: nız? Bunu evvelce soylemis olsavdm, Kınrvetinden «ünheve d'ismüş ol • »imdîve ka^ir tasmmış, yerini yurdunu mamdan kızmış çibi kf.slannm arası bubilmîs olur^un! ruşmuştu: Gülüyordu; bu sevinete, ucuza mal Kolay... Sablacaklan kalem kakapatmıs, mahalleliyi aldatrmş, arka