j24 Tesrinisanî ı j |merakh HİKAY Büyük bir ahtapot Ahtapotlar fevkalâde büyük olurlar mı olmazlar mı? Bu mesele uzun zamandanberi hayva nat ilmi ulemasını işgal etmek • tedir. Eğer Avustralya kıt'asın daki adalardan birindeki balık çıların ifadelerine bakılacak olursa denizin altında ümit edil • mediği kadar büyük ahtapotlar mevcuttur. Nitekim suyun yüzü ne çıkan bunlardan birini o ba • Iıkçılar görmüşlerdir. Balıkçıla rın anlattıklarına göre bu ah tapotun her bir bacağı iki metre kadar uzundur. Bu dev gibi hayvan onların P'rlarını koparmış, MCMLCKCTLERK • ^ Akıl haznesijj Mükemmel bir usul ÇOCUKL4R. Bundan sonra arada sırada bütün dünyada ve memleketimizde tetkik olunan güzel fikirleri« akıl haznesi» serlevhası altında küçük karilerimize bildireceğiz. tşte bugün bunlardan birisini yazıyoruz. Hindistan'ın merkezi olan «Ye ni Dehli» şehri de cihanın dört köşesindeki diğer asrî şehirler gibi gerek insanca ve gerek nakliye vasıtası noktasından çok kalabalık bir yerdir. Tabiî baş • ka taraf larda olduğu veçhile orada da vukubulan otomobil ka • zalannın haddi he«abı yok. Rakım Efendinin bir köpeği vardı. Adı Cingöz'dü. Vaktine göre çok sevimli vaktine göre de çok afacan bir şeydi. Zatnan olurdu ki yaltaklanır, koşar sıç rar herkesi kendisine hayran e • derdi. Zaman olurdu ki müna • sebetsizlikleri, şımarıklıkları ile yaka silktirir, «illâllah!» dedir tirdi. Bugün gene aksiliği, haşanlı £ı tutınuştu. Rakım Efendi sof rayı kurdutmuş şöyle ağız tadı ile yemek yemek istiyordu. Fa kat Cingöz sofra örtüsünün bir ucuna arasıra dişile yapışıp tartaklıyordu. Rakım Efendi bir iki kere «Höt.. Möt!» dedi. Buna rağmen Cingöz yaramazlıklanna devamdan geri durmıyordu. Nihayet öyle kuvvetli bir şekilde asıldı ki bardak çanak ne var sa hepsini yere devirdi. Bu sefer Rakım Efendi adamakıllı kiz kendilerini de ölüm tehlikesine maruz bırakmıştır. Orada bulu • nan bir ingiliz gemisi bu ahtapoAmerika'lı küçük sinema ar tu aramak için iki motör göndermişse de tekrar suya dahp git • tisti Spanky'deki ciddiyet ve kutiği için izine tesadüf edileme • miştir. Her yerde bir otomobil kazatî olunca ne yapılıyor? Şoför hapse giriyor ve arabanm sahibi ile arabaya bir şey olmuyor. Ayni araba başka bir şoförün idare sinde sıra ile yüzlerce insan ezebiliyor. «Yeni Dehli» şehrinin yeni valisi Mister Hugues Ricnardson bu haksızlığa bir netice vermek üzere şöyle bir karar ittihaz etmiştir: «Bundan sonra bir şoför ki • min arabasında olursa olsun bir kaza yaptı mı o araba ile birlikte hapse gidecektir.» Yani şoför cezasını bitirip çıkıncıya kadar o araba işlemiyecektirDoğrusu valinin bu dahiyane fikrine hayran olduk. Çünkü bundan sonra şoförler kadar Uter hususî isterse taksi olsun a raba sahipleri de şoförlerinin muktedir olmalarına ve kaza yapmamalarına dikkat edeqekler dh*. Nitekim Dehli» de, otomobil kazaları az zaman zarfmda göze çarpacak derecede azalmış tır. ruluşa bakın. Bu kadar çc Iım büyüklerin bile çoğunda yok. Faydalı bilğiler Eğlenceİer Kâğıttan oyuncaklar /*" mış, yüzü gözü karmakarışık olmuştu. Defol şuradan! Diye tekme tokat Cingöz'ü dışarı attı. Hizmetçi geldi. örtü yü silkip sofrayı yeniden kurdu. Fakat dikkatsizlik eseri olarak örtünün bir ucunu dışarıda bı rakmıştı. Çünkü sofra pencereye yakındı. Cingöz ileri geri evin etrafın da bir iki Hefa dolastı. Havladı. uludu, haykırdı, lâkin aldırân olmadı. Canı sıkılmağa başla mıştı. Birden pencerenin kenanndan sarkan örtünün ucunu görünce gözleri parladı. Rakım Efendi de içeride: Gene bugün tutarağı tuttu. Neyse dısarı ataraktan şu belâ dan kurtulduk! Diye kemali iştiha ile sofra nın ba«ına oturmu«tu. Evvelâ bir murabba çizersi niz. Bunun beher dılı 10 santi metre olsun. Sonra bu murabbaı A ve B gibi iki zaviyeye taksim ediniz. Diğer taraftan ayni kıt'ada diğer bir murabba çiziniz ve onu da resimde gördüğünüz vechile Mühim gıdalarımızdan : Pirinc C. D. G. F ve E gibi beş kısma taksim ediniz. Bu veçhile elde ettiğiniz yedi parçayı bir yere getirince muh telif şekiller vücude getirebilir siniz. Meselâ bastığımız şekillerde gördüğünüz gibi bir çaydan • lık, yelkenli gemi ve hayalinizi daha ziyade tevsi ederek bir de ğirmen, bir köprü, bir ev ve sa ire vi^ude getirebilirsiniz. Cingöz bir müddet örtünün kenannı dişlerile geveliyerek oynadı. Lâkin bir müddet sonra öyle bir çekiş çekti ki sofra al lak bullak oldu. Rakım Efendi bir yana, çorba kâsesi bir yana devrildi. Bu ikinci azizliğin de nereden geltfğini pek iyi bilen Rakım Efendi: Şu mePunu bir iyi tokatlı yayım IIIIIII f Diye dışarı hrladı ama Cingöz'ü koydunsa bul! Yalnız ceza olarak o gec sabaha kadar sokağın ayazında tiril tiril titredi. Ertesi gün de Rakım Efendinin hiddeti geçmişti. Hafifçe bir iki baston darbesi ile işi geçiş tirdi. Geceki cezasını ona kâfi görmüstü. Maamafih Cingöz de o zamandan itibaren böyle aşın derecede arsızlıklar yapmaktan vazgecti. M"l IIH»İIUU1I1IM'W"» uuıur Kolayhk olmak için bu mu rabbaları sağlam ve kalm bir kâğıt üstüne çizip üzerindeki tak simatı da vücude getirdikten sonra makasla kesersiniz. Bu veç hile arzu ettiğiniz şekilleri daha kolay vücude getirirsiniz ııııııııııııiıımııııııııııııimıııııııııııııııııııııııı Hint Çini'nde bir pirinç tarlası ve köylüler Pirincin sade bizim memleketimizde bile bir kaç nev'i vardır. Bütün dünyayı nazari dikkate alacak olursak cinsi daha ziyade fazlalaşır. Fakat esas itibarile iki çeşit pirinç vardır: Biri dağ pi rinci, öteki bataklık pirinci. Dağ pirinci umumiyet itibarile kuru topraklara dikilir ve pek fazla ihtimama ihtiyaç göstermez Lâkin pek az mahsul verir ve baBataklık pirincinin daima suda taklık pirincine nazaran cinsi adurması için yapılan tetler şağıdır. çok ehemmiyet verilir. Çünkü onBataklık pirinci isminden anlaların başlıca gıdaları bu madde şılacağı üzere ya bataklıklarda, dir. Dünyanın hemen her kıt'a yahut ta kolayca sulanabilecek sında muhtelif noktalarda pirinç yerlerde yetişir. Bataklık pirinci yetişir. Bilhassa Mısır, Saygon, çok dikkat ve ihtimam, hele kat'Hint ve bizde de Tosya pirinci iyyen susuz bırakmamak ister. Pirinç ziraatine bilhassa Çin'de» u ı c ş n u r u u ı • K~ırmç ifcircicıttjııc ı/ııııua«n • * « *• y» «* ııi) ı ınııı ıiMiıııtınııııııııiMiıııımııııııiııııııııııın ııııııı 2 inci teşrin bilmecesi u R D u N A 6 M Y U N u K C U ü R c u ıııııııııııınıııııı Bilmecevi halledenler r IIIIIIIIMIIimilllllll IIIIMIIIIIMIIIIIIIIIIIMIItHHimilllllllMIIIIIII Reshnlerini bastığımız küçük kari • lerimiz geçen defaki bflmecemizi doğrn halletmişler, fakat talihleri yardun etmediği için mükâfat kazanamamışlardır. Maamafih bize resim gönderdik leri için bu zahmetlerine mukabil fo sa Mehmet Ali Bey kızı Nebahat. 1 4 tzmit Bahçelik nahiyesi ilk mekf tep beşinci sınıf îlhami. 5 Rraman Taçmektep sokağı numara 39 îffet. S Samsun orman müdürü Asım Bey oğlu Aydm. 7 Erkek lisesi ikinci sınıf B. şu b«sinden 2 7 A. Salih. 8 Kasunpaşa'da dördüncü ilk mektep sınıf 3 sube 2 talebesinden Nafia. 9 Davutoaşa orta mektebi talebesinden 170 Nizamettin. 10 Beşiktaş'ta Kaptan İbrahimağa mahallesi Köpriibaşı sokağnıda Kemal. 11 Kadıköy Yelde^irmeni Azi tografİarînî banyonız. Soldan sıra iîe: » v e caddesinde numaar 1 Hüseyin Av1 3 8 inci ük mektep talebetin • nı. 12 Maltepe a«kerî lisesi talebe den Nimet UmaiL sinden 2207 Rahmi. 2 Ankara'da orta tîcaret mektebi 13 Bandırma'da Omer Bey ve talebesinden tskender. 3 Beyoğla ikinci noter daktiloHanımlar. Şu yukarıki bos hanelere öyle harfler koyunuz ki soldan sağa doğru okunduğu zaman her biri manah bir kelime olsun. Yukarıdan aşağıya okunduğu vakit te bugün çoğunuzun e linde bulunan eğlenceli bir şey meydana çıksın. Doğru halledenlerden bir kişiye 5 lira, bir kişiye bir lş Banİcası kumbarası takdim edile cek. resimleri gazetemize basılacaktır. Diğer 100 kişiye muhtelif hediyeler. Herhangi mükâfat kazananların ve bilmeceyi halledenlerin resimleri de bize f otog • raflarını gönderdikleri takdirde gazeteye basılır. Cevaplar birinci kânunun birinci gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk sahifesi muharriri» adresine gönderilmelidir. Hal suretleri daima gazeteden kesilmiş cetveller üzerine yapılma lıdır. Bu şartlara riayet etmi yenler hediye kazanamazlar. Kurnaz seyyah vahşilerin elinden nasü kurtuldu?