20 Kasım 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

20 Kasım 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ıCamhmiyet' ietrınuanı 1 Meşhur Gasusla Yazan: BERNDORFF Türkçeye çeviren: ABtDlN DAVER Hindenburğ Hitler'le görüştü En kuvvetli Başvekil Vanzeti G. Ştresserî ( Birlnct sahifeden mabait ) O vakit iki fırka Brüning kabinesi aleyhme bhlesmislerdi. Ondan sonra Hitler, Brüning Başvekillikten çıkarıldıktan sonra Hin denburg ile görüştü ve Cumhurreisine Von Papen'in keyfî kabinesine müzaheret vadinde bulundu, fakat bu vadini tutamadı. Hîtler 13 ağustos tarihinde Cumhurreisi ile kısa ve dramatik bir mülâkarta bulundu. Bu mülâkat millî sosyalist haraketi ile von Papen hükumeti arasında nihaî mkıtaı mucip oldu. Bugünkü mülâkatın şeraiti, Hitler için 6 teşrinisani intihabatındanberi sevkulceyş noktai nazarından ilk muvaffakiyeti teşkil eder. Fatist reisi M. von Papen Hs müzakereye girişmeği reddetmh ve Başvekil bulunduğu halde görüşmck şartile Hindenburg ile görüşmeğe hazır olduğunu bildirmişti. Bunun üzerine Cumhurreisi, şîm diki müzakerelerî bizzat ve kabine reîsinin müdahalesi olmaksızın ida reye mecbur olmuştur. Taraf eynce kararlaştırıldığma göre bugünkü muhavere neticeleri hakkmda hîç bir tebliğ neşredilmiyecektir. Hiç klmse şu anda vaziyeti bilmeliyiz. Görünüşe göre ve millî sosyalist gazetelerinin neşriyatma bakilırsa Hitler, yeni mutalebatinı tekrara yani k&binenin millî sosyalist olma ması ve riyaset kabinesi olması şartile Başvekâleti kendisi isiiyecektir. Bu kabinede millî temerküz fır kaları tetnsil olunacaktır. F.ğer, Hitler Basvekilliği istemekte ısrar ederse Hindenburg'un mu halefetine maruz kalacaktır. Daha son günlerde Mareşal, seciyesini takdir etmediği ve müfrit hareketle rmden çekindiği bir adama, devletin işlermi tevdiden utikraiı ettiğini saklamamışti. Mısırçarşısı Yapılıyor Tamire başlandı, Beledi • ye yıktırmaktan vaz geçti Mıstrçarşısı'nm Çilingirler caddesi cihetindeki büyük kapısmm üzerindeki kemerden büyük bir taş düş mesi üzerine burası tehlikeli bîr va ziyet aldığından kırk sekiz saat zarfında tamirine teşebbüs edilmedigi takdirde yıkilacağı hakkmda sahip lerine tebligat yapılmıştı. Tehlike gösteren kısmm tamirine başlanmıştır. Her ne kadar müze mimarları tarafından yapılan muayene netice sînde burasınm tehlikeli olmadığı hakkmda bhr rapor verilmiş ise de Belediye fen heyeti noktai nazarında ısrar etmektedir. Maamafih; tamire ihtiyar gösteren kısım kısım sahtp • leri tarafından tamir edilmekte olduğundan artık mahzurun kaldırıl nası için Belediyece yıktınlmak keyfiyeti mevzuu bahsolmadığından me&'ele kalmamıştır. Haydar Rifat Beyin Arkadaşını vurdu Tarlabaşı'nda oturan soför tzzet ile üveyoğlu şofor Mehmet ve ar kadaşı şoför Osman dün fazla içtik. lerinden aralarmda kavga çıktnış tır. Neticede bunlardan Osman îzzet'i tutmuş, Mehmet te fırsat tan istifade ederek İzzet'i başından bıçakla ağır surette yaralamıştır. Vak'aya yetişen zabıta memurlan iki mütecasiri yakalamışlar, yaralıyı da hastaneye nakletmişlerdir. Fransız yüzbaşısı Matmazel Doktör'e âsık olunca... Elindeki hakikî ve mükemmel lsviçre pasaportunda genç kızın 16 ya • , şında olduğu yazılıdı. Anne Marie, çok geçmeden, girdiği pansiyonun sevgili, şimank çocuğu oldu. Pansi* yonun sahipleri de, diğer pansiyo nerlerde bu sirin kıza bayılıyorlardı. O, hergün kırlarda dolaşıyor, dağlara gidip geliyordu. Her gittiği yerde çabucak kendine dostlar buluyordu. Avcılar, bu güzel çocuğun fotoğraf makinesini memnuniyetle tasıyorlar, ayaklannı kurarken yardımediyorlar, şimendifer memurlan, ona vazif elerine ait her türlü tafsilâtı veriyorlar, korucular, tamir edilecek veya yeniden yapılacik volian jrös • teriyorlardı. Bir mkşam, oturdufru pansiyona pirdifti zaman, herkesi sıkılmış, her şeyi karmakari'ik buldu. Ne var, diye sordu. Fırka manevraları var. Askerler evîerde yatacak. Onlara yer bulmak lâzım. Mahallî gazeteler, Paris gazete leri ve Alman gazeteleri bu manev ralardan bahsedivorlardı. O ak?am Anne Marie de diğer pansivonerler tgibi Fransız zabitlerile beraber ye ' mek yedi. Kendi kendine söylenip duran, yaslı bir yüzbaşı ile bir hayli da penç mülâzim vardı. Gece Jansedildi, şaraplar içildi. Ertesi sabah kıt'at, erkenden manevra yapmak üzere dağlara gittiler. 16 yaşındalci Îsviçre'li ressam kız talebe, Mel. Anne Marie Lesser de ufak, tüysüz, lembel bir beygirin çektiği küçücük bir brik ile askerleri takip etti. A • •rabayı, mirasyedice bir ücret mukabilinde otelci yüzbaşıya ktralamısh. Güzel kız, yaşli yüzbaşınm davetlisi îdi. Bir fırka manevrası mı?... Anne Marie, Fransız cüzütam larının teskilâti«»,bazarî kuvvetlerinl gavet iyi biliyordu. Genç kız, daha ilk bakışta, manevra yapan kuvvetlerin bir fırka değil; bir kolordudan daha fazla olduğunu gördü. Berlin'den hareket etmeden evvel, Alman gazetelerinde, Fransız ordusunun büyük manevralanna dair intisar eden yazılan dikkatle okumuştu. Bu manevralarm resraî gösteris kınmİBrile şhndi seyrettiği hakikî harekât arasmdaki farkı derakap kavradı. Yüzbaşım, top nasıl şeydir. Ben havatımda daha hiç top gormedim. AksamüsHî kart zampara yüzbaşı, jrenc kızı batarya mevzilerine gö türdü, toplan gösterdi. Anne Marie küçücük arabasının içinde yorgun îuk nedh* bilmiyor, hergün, Fransız krtaatımn peşinde oradan oray* dolaşıyordu, Çok geçmeden zabitler ve neferler onu öğTendiler. Manevralann rorgrunluju içinde. bu şirin mektepli kızı görmek hoslanna gidiyor; o, göründU mü, seviniyorlar, onu kendilerine celbetmek için birbirle rile müsabaka ed i yorlardı. Yüzbaşı efendi. artık bir tavus gibi kabanyordu. Çünkü bu çapkın ve ctci kız, onun her vazivette bir çok resimlermi çekiyordu. Fakat yüzbaşı efendi, her resim çekilişinde arkasında b?T batarya mevzii, bh* siper bulunduğunu ve kızın kendisinrn resmini değil, asıl bunlann resmini aldığım ve makinesmi de ona göre ayar ettiğini fark bile etmiyordu. Nasil farkedebilirdi ki gözleri o şeker kızdan ba*ka bir şey sıormu yordu. Manevraların biteceiH jninün arif esinde, çok şairane manzaralı Lîr ıhlarour ağacının altmda, kıza <ilânı a?k> etti. Dört beş gün içinde adamakıllı alevi almış olan yüzbası, gönlünün nrrını açtıktan sonra, işi, kızm «desti izdivacım talepı etrneğe kadar jrötürdü. Anne Marie, bu kır •açlı âsıkmı dinledikten sonra »ordu: Bir zabit kansı n« yapar? Yüzbasım sizin vazifeniz neden ibarettir? Bunlan öğreneyim de, size ona gör» cevap veririm, dedi. Âsık yüzbaşı. bol bol tafsilât vermeçe başladı. Bu, küçük zabit ola • rak elaydan yeti«ıme bir vüabası, mükemmel bir asker, tam bir bölük zabiti idi. Bütün hayatı silâh altmda f eçmiş olduğu icin, dünyada asker likten başka bildiği bir sey yoktu. Ahayı yaktığı bu güzel kıza, as kerlikten, meslekten, hizmetten. va7İfeden doya doya bahsetmekten büyük bir zevk, saadet, hatta purur duyuyordu. Bu genç kızın kendini dikkatle dînlemesi yüzbaşıyı bü»bü • tün coşturmuştu. Eski bir askerin kolayca ahsamadığı ta*>iye yenilikle ıini pek beğenmiyordu. Artık her şeyi tooraga gömfi • yorlar, topların niçangâhlannda ona göre tebeddülât yapıldı. Şimdi bü • tün tunlan bilmek lâzım. Goruyorsun ya yavrum, herjrün yeni bir şey çıkıvor. Eskiden söyle yapılrrdı, sîmdi böyle yapiîıyor. Geveze yüzbasıntn, Fransız ordu. sunda kabul edilen yeni harp usul • leri hakkmda verdiği malumat ve tafsüât bitince, Anne Marie, kendisile evlenmek için annesinden izin almak üzere, ertesi günü îsviçre'y* hareket edeceğine yemin etti. Âsık yüzbası, hemen bir otomobil tedarik etti. Bir küçük zabitle emirber nefermi d ^ kızm yanına kattı. Anne Marie. bavullan, esyası, ve hepsinden çok kıymetli olan kutu kutu fotograf camlan yanında olduğu halde, Fransız yüzbaşısmm parasile tutulan otomobilde, bh* Fransız çavusile bir Fransız neferinin himaye sinde hududa kadar geldi. Hudutta gumrük memurlan eşyasına bakmadılar. Çünkü Fransız çavuşu, güm riik memırruna, yüzbaşısmm nişan • hsı olan genç kızm kat'iyyen rahatsız edilmemesini soylemişti. Henüz yıkanmamıs olan fotoğraf camlannı lıavt küçük sandığı bizzat cavuş otomobil den istasyona kadar taşıdj. Anne Marie küçük zabite, yüzbaçısının, resimlerini bozulmadan ala bilmesi için bu sandığa itina edil mesi lâzım geldiğini soylemişti. Genç kız, istasyonda tsviçre için bilet aldı. Çünkü her hangi fena bir tesadüfü nazari itibara almak lâ zımdı: fakat yolda, bir istasyonda inerek oradan geçen Berlin ekspre sine atladı. Yataklı vagonda bir türlü uyuyamıyordu. Nihayet yorgunluktan u yuyakaldığı zaman dudaklannda tatlı bir tebessüm vardı. Wynanky*nin ruhu kendisinden memnun olduğunu hissediyordu. Ertesi günü Matthesius, yazıha nesinde kızm getirdiği haberleri tetkik ederken adeta kendini kaybetmisti. (Mabadi var) •>•• \ tKuruşa Bolşeviklik " 200 Yeni Rusya hakkmda en mOiemmel eserdir. tklimler 150 tlk aşk 100 Duman 75 Senenin en muvaffak olmus ro manlandır. Lenin'in Hayatı 100 Miras mes'eleler 100 Ayni haklar 200 Kanunu medeninln şerMerldir. Temmuz 1914 Büyük müverrih Emil Tarih Felsefesi Küstav Löbon'un Seyrösefer kazaları Dün saat 12 de Sehitmuhtar Bey caddesinden geçmekte olan simitçi Abdullah'a şoför Salim'in idaresin . deki 2313 numaralı otocnobil çarparak başından yaralamış ve şoför yakalanmıştır. Saat 15 te Atikalipasa'da 3 numarada oturan Aristo Ef. Harbiye caddesinden geçmekte iken Anto. net'in rakip olduğu bisiklet çarparak mecruhiyetine sebep olmuştur. tstanbul üçüncü icra memurluğun dan: Bir borcun temini için mahcuz ve paray çevrümesi mukarrer yolcu tasımağa mahsu» bir otobüs 24 tesruusani 9^2 tarihinde saat 9 dan 10,30 a kadar Kadıköy'ünde Aziziye sokağmdaki garajda birinci açık arttırma ile satılacaktır. Taliplerin mahallinde metnu runa müracaatleri ilân olunur. Beşinci icra memurluğundan: Mah çuz olup paray çevrümesi mukarrer hane esyan 28/11/932 tarihine musadif pazartesi günü saat 9 dan itibaren Fe • riköy'ünde pazar mahallinde açık artbnnası yapılacağından taliplerin lü • zumu müracaatleri Dan olunur. Beşinci icra memurluğundan: Satıl • masına karar verilen sirke, sirke fıçısı Yenisehir'de, Yenişehir caddesinde 73 No. h sirkeci dükânında 22/11/932 sah günü saat on birden itibaren açık arttırma ile satüacağından istiyenlerin mezkur gün ve saatte mahallinde bu lunmaları ilân olunur. Istanbu] ikinci iflâs memurluğun * dan: 1 Beyazıt'ta Tavşanyokuşu'nda 21 No. da mukim Biga'lı Ali Bey zade Halfl Efendi iflâs etmiş ve iflâsı 27/8/ 931 tarihinde açılmış olup tasfiye adi şekilde yapılacaktır. 2 Müflisten alacağı olanlann veya mallarında istihkak idiasuıda bulunanlarm alacak ve iddialannt isbu üândan itibaren bir ay içinde eyyamı resmiye müstesna olmak üzere her gün saat 13 ten 17 ye kadar Sultanahmet'te vaki Adliye binasmda icrayı vazife eden ikinci iflâs dairesine gelerek kaydettirmeleri, senet ve def • ter gibi delilleri her ne ise bunlann asıl veya musaddak suretlerini tevdi etmeIeri. 3 Hüâfına hareket cezaî mes'uliyeti müstelzim olmak üzere müflisin borçlularuun ayni müddet içinde kendüerini ve borçlaruu bildirmeleri 4 Müflisin mallannı ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduranların o mallar üzerindeki haklan mahfuz kalmak şartile bunlan ayni müddet içinde daire emrine tevdi etmeleri ve etmezlerse makbul mazeretleri bulunmadıkça ce zaî mes'uliyete uğrıyacaklan ve rüç han haklanndan mahrum kalacaklan. 5 27/11/932 pazar günü saat 14 te yukarda yazılı olan iflâs dairesinde alacaklılann ilk içb'mamda haztr bulunmalan ve müflis Oe müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada hazır bulımmağa haklan olduğu ilân olunur. 150 nn 125 Tahviller, kuponlar 25 Şerhli Borçlar Kanunu 100 Şafak kitaphanesinde. Akçaabat hâkimi münferitliğinden: Akçaabad'm Galinos mahallesinden Hacı Musa zade Mitat Bey vekuı avukat Faik Ahmet Beyin ıslahı dava yoluyla Trabzon'da Kunduracılar cadde sinde müesfes iken halen ikametgâhı meçhnl Atina Bankası meclisi idare smin ikinci reisi İngiltere devleti tebaasından tstefanos Firengiyadi Efendi aleyhine ikame eylediği emvali gyrimenkuleye müteallik rehin kaydının terkini davasınm icra kılınan muhakemesinde müddeabih kayrimenkulün nanuna vefaen ferağ bulunduğu anlaşılan müd deaaleyh tstefanos Firengiyadi Efen • dinin on senedenberi meydanda olmamasına ve bu müddet zarfmda da bir faiz talep edHmemiş bulunmasma mebni kanunu medeninin 840 ve 32 ve hu kuk' usulü muhakemeleri kanununun 141 ve 142 inci maddelerine tevfikan müddeaaleyhin bîr sene müddetle ve ilân tarikile davet edHmesme ve emri muhakemenin tarihi üândan itibaren bir senenin ikmalini müteakıp günde ya • pılmasına karar verilmiş olmakla key • fiyet teb'iğ makamuıa kaim olmak üzere ilân olunur. Müzayede ve münakasa Kanunu tadil ediliyor Ankara 19 (Telefonla) Maliye Encümeninin geçen hafta içinde yaptığı mühim işlerden biri de müzayede ve münakasa kanununun ta~ dîli olmuştur. Pek ufak bedeller mukabilind'e uhdelerine alan müteab • hitlerin sonradan bu işlerden eay dıkları, yahut istedikleri paraları mahkeme kararile idareden alma ğa kalkıştıkları görülmektedir. Kanunda gerek teminatı kat'iye için, gerekse müteahhitlerin işten caymalanna imkân bırakılmaması için esaslı tadilât yapılmıştır. Taksitlerin tehiri tzmir 1 8 Hazineden 8 taksitte ödenmek üzere mal alanlarm tak sitlerinin yirmi seneye çıkarılman için Ankara'ya hh heyet gönde . rilmişth. Hitler'in muavini Başvekil mi olacak? Mudanya'da elektrik fabrikası Bursa 19 (Hususî) Mudanya Belediyesme ait elektrik fabrikasının küşat resmi bugün Vali Fatin Bey tarafından yapıldı. Bmayi bh* Macar müteahhit inşa edecektir. İyi malumat alan bazı siyasî mehafil, Nazi fırkasmın içinde olan hâdiseleri haber veriyorlar. Bunlara göre Hitler, en büyfik Alman fırkası reisi sıfatlle kendi na • mma bir daba Başvekilliği isterse bu ancak bh tabiye hareketi olacaktır. Bu mehafile göre faşist reisi, fazla ısrar göstermiyecek ve yann fır • kalarla başlıyacak raüzakerelerda itilâfkâr bir tarz takınacaktır. Keza zannolunduğuna göre Başvekâletin en mühim namzedi Hitler'in muavini Adolf Streasser'dir. Maamafih büyük »anayi merkezleri Streasser'ye karşı hasmane bir vaziyet almışlardır. Onun sosyalist temayüllerinden endişe ediyorlar. Runlar Hitler'in hükumet riyasetinde bulunmamasını bir garanti addettiklerinden bu cihetten propaganda yapıyorlar. Diğer cihetten Gregor Streasser, Hitler'in kayıt ve şartsiz tasvibi ol> madan Başvekâleti alamıyacaktır. Çünkü, Hitler nüfuru ve emri sayesinde millî sosyalist fırkasını eli altında tutuyor. Hulâsa, karar vermek Hitler'e düşüyor demektrr. Kaza kongreleri başlıyor Dün tstan'jul Halk Frrkası idare heyeti mutat içtimamı yaparak bir tnüddetenberi devam etmekte olan Fırka nahiye kongrelerinm netice • lerini ve bu konçrelerde alınmış olan kararlan tetkik etmiştü*. Bu toplantıda aynca kaza kongrelerinm ne tarz d a icra edilmesi etrafmda müzakerat cereyan ermiş ve kaza merkezlerine bu hususta aImması lâzım gelen tedbirler tebliğ edilmiştir. Fırka kaza kongreleri yanndan itibaren başlıyacaktır. Yann ilk olarak Beşiktaş kazası kongresini aktedecek, bunu diğer kazalar ta • kip edecektir. Şehritnizdeki Fırka kazalannın kongreleri 1 kânunuevvelde bitmiş olacak, bundan sonra Vilâyet kongresi toplanacaktır. sai edilmesi Iüzumunu bildhmiştir. Pendik B«lediyesinden: Pendik'te Iskele caddesinin yaya kaldırımları ve sathı mailleri adi kaldırım ve ortası çose yapılacağından ouna lâzım olacak taş, kum ve su belediyece temin olunacaktır. Yalnız taşlann kırılması ve tefrişi ve kum serpmesi ve silindiraj işlerini açık mü" nakasa suretile l5/lf/9!32 tarihinden 5/12/932 tarıhnıe kadar 20 gün müddetle münakasaya konulmuştur. Kıymeti muham • menesi 2337 lira 90 kurustur. Talip olanlann 5/12/932 pazartesi günü saat 14 te yüzde yedi buçuk teminatı muvakkate makbuzile birlikte belediye dairesinde müteşekkil daimî encümene müracaatleri, fazla izahat ve şartnameyi görmek istiyenlerin her gün Belediye dairesine mü racaatleri ilân olunur. DOKTOR" Osman Şerafettin Cağaloğlu Nurosmaniye caddesi No. 19 Telefon: 893 Muayene zamanı cumadari maada oğleden sonra (Yenibahçe hastanesi) dahilî, sari hastahklar mütehassisî Pntsya'daki vaziyet "^ Berîin 19 (A.A.) Prusya'daki Alman komiseri ile Braun hükun«°ti arasında halihazırda Prusya'da iktldar mevkiinde bulunan iki hüku mete ait salâhiyetlerin tesbHine dair yapıîan müzakerelerin akamete uframası dolayısile Hindenburg, bu salâhiyetleri temdit eden bir emir name nesretmiştir. Müşarünileyh, M. Braun'a bir mektup göndererek Lepzig mahke mesinin karan daireslnde tesriki memak arzusunu gösteriyorlardı. Hat cesedin ymmda doktora ait bovunbağı îğnesinin bulunduğunu da soylemişti. Bazı gazeteler bu nokta ü • zerinde rhemmiyetle durnıuşlar ve akıllarına çelen bir çok ihtimalleri kaydetmi^le^d5. Hemen hepsi tahki kattan henüz bh netice aimmamış olmasma şaşıyor, zabıtanıi ve adliyenin lâkaydisinden bahsediyorlardı. Vans gazeteleri müstehri bir te bessümle bir kenara attıktan sonra: Bu mel'un mes'ele bugür neticelenmiyecek olursa gazeteler zavailı Markam'ı hayli sıkıştıracaklar, anlaşılan! dedi. Kısa bir müddet düşündükten sonra telefon başına geçti ve müzeyi bularek Salveter1! istedi. Kil'in ye • ğenine derhal yanına gelmesini bil dirdi. Salveter'in gelmesi bir çeyrek kadar eürdü. Vans bu müddeti gözleri kapah olarak düşünmekle geçirdi. Bir aralık onu uyuyor, sandım. Fa kat biraz sonra Salveter'in geldiğmi bildirmek üzere içeri giren Küni Vans'tan daha agzmı açmadan <Mister Salveter'i içeri getiriniz» emrini împaratorluk meclinnin bir içtimat Berlm 19 (A.A.) M. Von Gayl'm riyaseti altında toplanan Împaratorluk meclisi, büyük bnr ek • seriyetle bir karar sureti kabul et miştir. Bu karar suretinde 29 ve 30 teşinievvelde Almanya tarafından Prusya'da ittihaz olunan tedbîrler takbih edilmektedir. almca fikrimi değiştirdim. Salveter içeriye her zamanki küskün ve hiddetli tavrile girdL Mister Salveter, buyurun, oturun .. Şayet size bu akşam Boston'a gitmenizi söyliyecek olursam bu seyahatten bilistifade orada sizi a'% • kadar edecek işler görebilir misiniz? Ben orada daima jrapacak iş bulabilirim, Mister Vans! Zaten dün sabah tahkiki için Metropoliten Mozeom'c. gittiğim mes'ele de böyle bir seyahati icap ettiriyir. Âlâ... Fakat yann pnzardır. Orada gideceğiniz yerler belkj ka paİKİır. Bu takdirde canmız sıkıl maz mı? Hayır... Ben Boston müzesi müdürünü hariçte de görebilirbn. Mükemmel. Şu halde bu akşam trene bineceksiniz ve yann akşam avdet edeceksiniz. Bunda bir mâni var mı? Hayır, asla... Fakat... Sizin bu seyahatinizi doktor Blis garip bulmaz mı? Ben ona hareketlerîm hakkmda hesap vermeğe TBzum görmem. Zaten müze de yann kapalıdır. Istanbul Beledi vesi ilânları Topkapı'da Arpaemini mahallesinde Topkapı caddesinde 117/97 numaralı hane kiraya verilmek üzere temdiden müzayedeye konul • muştur. Talip olanlar müzayedeye girmek için 20 lirahk teminat makbuz veya mektubu ile 21/11/932 pazartesi günü saat on bese kadar Daimî Encümene jnüracaat etmelidirler. Çok güzel Mister Salveter, gidiniz. Yalnız bir şey var... Doktor Blis bu seyahate mâni olmağa kal kışmasın? Zannetmem. Benim bu seyahathni belki tuhaf ve vakitsiz bulabilîr, fakat müdahaleye cesaret edemez. Sizi bunun için rahatsız et miştim, Mister Salveter. Bu gece saat 9,30 da Grant Santralda Boston'a gidecek bir tren bulacaksınız. Ona yetişmeğe çalışmız. Hareketinizi is ta&yondan telefon etmek suretile bana bildiriniz ve gidiniz. Yalnız yann akşam behemehal burada bulunmalısınız. Bu sozlerinizi emir olarak mı telâkki edeceğim? Şüphesiz... Ahvali cidd'ye ve mühimme... Ha söylemeği az kalsın unutuyordum. Madam Blis için üzülmeyinîz. Ben Hani'nin ona lüzumu veçhile nezaret edeceğine eminim. Salveter başka bir şey söylemedi. Selâm vererek çıktı, gitti. Vans bir müddet esnemek ve gerinmekle vakit geçirdL Sîmdi îki saat kadar daha uyuyabilirim! dedi. öğle yemeğini bir lokantada ye dik. Yemekten sonra konsere gittik. Konserden çıkınca bir otomobile atlıyarak Markam'ı bulduk. Beraberc* bir gazinoya yollandık. Gazinoda Vans Salveter'i Boston'a yolladiğmı haber verdi. Markam bu haberden hiç te memnun olmuş gözükmedi. Yorgun ve cesaretsiz görünüyordu. Bununla beraber Vans'a karşı be» • lediği itimadın sarsılmadığı da muhakkatı. Gazinodan tekrar Vans'm evine döndük. Taraçaya çıktık. Bunaltıc» bir hava vardı. Tek bir yaprak bîle kımıldamıyordu. Markam hasır bir koltuğa gomü • lerek: Hat'a kendisine ihtiyacımız olduğu zaman telefon edeceğimizi sÖy lemiştim, dedi. tsabet... Ben de şimdi onu ça • ğırtmağı düşünüyordum. Vans telefonla polis müfettişini buldu ve sür'atle evine gelmesinî rica etti. Sonra dudaklannda tebessum olduğu halde: (Mabadi varl 932 8enesinin en ffiizel zabıta romanı : 54 13 temmuz cinayeti ' Yazan: S. S. VAN DİNE Anladık, tacil edeceksin. Fa kat biz ne zamana kadar bekliye eeğiz? Bana azamî yirmi dört saat roüsaade ver... Eğer bu müddetin hitammda neticeyi ele geçiremezsem Hat bütün aile efradını tevkif edebilir. Tercvme eden: ÖMER FEHMİ Vanı o sabah gece geç yatmış olmasına rağmen sekizde kalktt. Sı cak, l'oğucu bîr gün geçireceğimiz anlaşılıyordu. Dostum banyosunu yaparak taraçaya çıktı ve orada kahvaltı etti. Kahvaltıdan sonra Kürri'ye Nevyork'ta çıkan bütün gazeteleri almasını emretti. Gazetelerin mütaleası yanm saat kadar sürdü. Vans yalnız Kil'in katli mes'elesine dair yazılanlan okuyordu. Hat mes'ele hakkmda oidukça ketum davranmıştı. Bu itibarla gaze teciler pek fazla malumat alama • mışlardı. Maahaza Kil'in zengin bir adam olması ve hâdiseye i«m? kan • şan doktor Blib'in herkesre tanın n.ası mes'eleyi şışirmelerini icap et tirmişti. Bir çoklan caniyi harıçten gelen bir adam olarak tahmin edi yorlar, sebep olarak ta intikam al • *** Neticenin elde edilmesi için yirmi dört saat beklemek lâzrm gelmedi. On dört temmuzda her şey olup bitti. 14 temmuz hayatımm en heyecanlı, en müthiş bir günü olarak daima ha tınmda kaJacak... 14 temmuz bize Vans'm sözlerinde ve düsüncelerinde ne kadar haklı olduğunu anlattı. Bu tarihi, dostu raun kıymetini nazarımda bir kat daha artırması itibarile de unutmı • yacağım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: