12 Kasım 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

12 Kasım 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tesrtnlsanî Bulgar'lara 20 yenildik Galatasaray, zayıf bir takımla çıktı ve fena bir oyundan sonra yenildi (Blrlnct sahifeden ma'balt) Bursa'da Irnar faaliyeti Cumhuriyet • YENl KİTAPLARt İsa mes'elesi Muharriri: Hilmi ömer, Darülfünun Dinler Tarihi Maderris muavini. Fiatı 50 kuntf. Darülf iin.ua Dinler Tarihi Müder. ris muavini Hilmi Ömer Bey, DarüL fünunun İlâhiyat Fakültesinde ver. diği konf eran&lan bir araya getire . rek «tsa mes'elesi» unvanı ile neş . retmiştir. 36 sahifeden ibaret olan bu küçük risale, «l«a> hakkındaki ilmî tetkiklerin, bh* noktaâ nazardan, mu. hassalası »ayıIabilir. «Bir noktai nazardan> diyorum, çünkü muhterem muharrir, daha fazla, tsa'nın tarihî şahsryetini inkâr edenlerin, tsa na mında bir Mesihin dünyaya gelme. diğine kail ve kani olanların lehin. dedir. tsa'nın tarihî şahsiyetini inkâr edenlere mukabil, gene i'mî tetkikler, bu şahsiyetin tarihiye tini, şüphe götürmez bir su * rette tesbit ediyor. O halde muh terem muharriri daha fazla mün . kirler tarafını Utizama sevkeden delilleri tetkik ve tenkh ihtiyacını hissediyoruz. Hilmi ömer Bey hulâsaten di yor ki: «tsa'nın kendisinden veya mu. asırlanndan onun hayatı hakkında en küçük malumat bile kalmamıştır. Yahudl müverrih «Josefos» un tsa. dan bahsetmesi icap ederdi. Hal . buki Josefos ondan bahsetmiyor. Onun eserlerinde tsa'ya darr olan yazılar, meçhul bir hristiyanın meharetsiz ilâvelerinden başka bir şey değildir. Yunan ve Lâtm muharrir. Ier de tsa'dan değil, fakat Hris • tiyanlardan bahsederler. tsa'nın hakikaten y&sanuş olduğuna darr bize hiç bir şey öğretmezler. Bu deliller tsa'nın hakikaten yaşamamış oldu ğunu kat'î bir surette i*bat et . mezse de onun tarihî bir şahsiyet ol' madığını gösterir.» • # • Hilmi ömer Bey tarafından Haz. reti tsa'nın tarihiyeti aleyhinde ileri sürülen delrller bunlardır. Acaba Hazreti tsa'nm şahsiyeti, bu deliller karsısında silinmeğe ve tarihten cıkarhrp ahlmağa mah . kum olabilhr mi? Biz buna kani değîliz. Gerçi Hzreii tsa'nın şahsiyetin . den bahseden vesikalann nedretî onun tarihiyetme de hücum vesilesi teşkil etmiştir. Fakat Hazreti tsa'nın tarihî şahsiyetini hücumdan koru* yacak ve&ikalar yok değildir. Yahudilerm edebiyatı içinde, t*adan fazla, ntuhtelif zan»anlarda or. taya çıkan adaşlarından bahsolu . nur. Fakat Yahudi edebiyatı içinde fevkalâde ehemmiyeti haiz bir ve. »îka vardır. Çünkü tsa'yı bizzat go. ren bir adamın şehadetidir. Bu ve . sikaya gore Sekanjah'lı Yakup, bizzat tsa'yı görerek onun Yahudıler lehinde söylediği sözleri dinlemif ve nakletmişth*. Bizzat tsa'yı goren Yakup, milâ. dın 70 senesind« Yahudi mabedinin tahribine şahH olan Eliezer ile ko nuşarak tsa'nm Yahudi'ler aleyhin. defei bazı sözlerini nakletmiş, bu su rada ihtiyar bir adam olan Eliezer bunlan 110 senesinde Akibe'ye nak. letmiştir. Bunlartn hepsi de tarihî eşhastrr. Nakiller, yahudi ve tsa'ya düşmandılar. Bunlarm naklmdea tsa nammd« bir adamın zuhur ederek Musa şeriatini, kâhînleri hoşnut etmiyen ve onlan kendisine düşman eden bir surette tevtl ettiğini, söz. lerinin taraftarlan ve hasınJarı ta. rafından nakledildiğini anhyoruz. [1 Bir Liranın Başından Geçenler... Tefrika numarast: 26 Yazan: Kemal Ragıp Asrî hâl bitiyor, Çekirge caddesi parke oluyor Bizim bindiğimiz otomobil süzülüp gitti. Müteahhidin kâtibi uzaktan baka kaldı Çavuş ne diyeceğini şaşırdı. tn kâr etmek kstedi. Söyliyecek söz bulamadı. Ağzından yeminler döküldü. Kaydi, uzatma lâkırdıyı, de • diler. Cürmü meşhut halinde yakalandın işte... Artık bunun kaçamak yeri var mı?. Yürü bakalım, kara kola... Orada anlatırsm!.. * • * ler, Galatasaray takıtmnı bu za'fa uğrattıkan sonra böyle bir maça esasen liizum yoktu. Fakat bu karsı. laşma daha evvelden kararlaştınl AHMET 1HSAN dığı için takımın takviyesi icap ederdi Galatasaray takımuun bu kadar zayıf bir şekilde sahaya çıkacağını öğrendiğimiz vakit, takımın, diğer kulüplerden ahnacak oyuncularla tak. Hevbeliada Rumelihisart rnaçt viye edilmesi lüzumunu ileri sür Gayrimüttefik kulüpler arasın • tnüştük. Bunu, daha evvelden tada tertip ettiğimiz turnuva maçla . kım kaptanımn düşünmesi lâztmdı. rınm ikinci tasfiyesine dün ÇukurFakat her nedense yapılamadı ve bostan sahasında devam edilmiştir. hiç yoktan Bulgar'lara yenildik. İlk müsabaka Heybeliada . Rutneli. hix\r takımları arasında yapılmıştır. Ecnebi takımlarla yaptığımız her Oyun başlar başlamaz daha bir hususî maçta, vâkıa yenilen mün dakika geçmeden Heyeliada'lılar ferit vaziyette kulüplerimiz oluyor. dan birinin ayağından kurtulan top Fakat bu kadar tnağlubiyetler takendi kendine Rumelihisar kalesine mamen Türk futboluna izafe ediligirdi. Kaleci bu golün farkında bile yor. Bulgar'larm dün kazandıkları olmadı. tki dakika sonra Rumeiihi. galibiyet Sofya'da Galatn.arav'ın sar orta muhacimi sapdan aldığı mağlubiyeti şeklinde değil, Türk pasla ilk golü yaptı. Ondan sonra futbolünün mağlubiyeti suretinde Heybeliada orta muhacimi ikinci tefsir edilecektir. Bunun içindir ki, gollerini attı. biz, ecnebi takımlarla temas eder . Buna mukabil Hisar'lılar birinci ken daima kuvvetli çıkmağa ve devre biterken bir gol daha yaptılar. yenebilecegimiz kuvvetlerin önün tkinci devrede yarım saat iki tade mağlup olmamağa gayret etmeraf bir şey yapamadılar. Fakat oliyiz. Ectaebi temaslarmda kulüp. tuz beşinci ve kırkıncı dakikalarda çfilük gayretkeşliğinin yeri ve manaRumelihisar arka arkaya iki gol da. *ı yoktur ve bu maç bir ders ol ha yapmağa muvaffak oldu ve 52 malıdır. müsabakayı kazandı. ; Bulgar'lara yen len Galatasaray Karagümriik Altay tnaçt takımı îşte şu kadro 'fle çıkmıştı: Dün de yazdığımiz gibi bu maç Avni çok heyecanlı oldu. Lâkin sonu tatBürhan Tevfik sız bitti. Altay'lılar bundan bh* kaç Şakir Ulvi Suphi ay evvel Karagümrük'ten aynlmış Eaydar Rasth Leblebici Mehmet Necdet bir takımdı, şimdi evvelce mensup Rebii olduklan bh takıma karsı çıkıyor . Takımın bu şekli hakkında uzun lardı. Buniarın içinde vaktile Karauzadıya izahat vermeği lüzumsuz gümrüğ'ün birinci, ikinci takımla • buluyoruz. Bir vakitler Türkiye'nin nnda oynamış oyuncular vardı. Al. en iyi kalecisi olan bir oyuncunun tay'lıların çoğu çok seri oynıyan gamerkez muavin ve Türkiye yüksek yet çevik gençierdi. Karagümriik atiama rekortmeni bulunan bir at lüler ise tam kadrolan ve tam kuv. letin de sağaçıkta oynadığı bir ta vetlerile ortaya çıkmışlardı. Fakat kımm, değil Bulgar takımı karsı • Altay'lılann çok seri ve çevik oynasında, her hangi bir diğer takıtn maları daha başlangıçta Karaırümkarşısında bile nasıl bir netîce ala. rük'lüleri bir hayli sasırttı ve nır . eağı daha oyuna çıkmadan anlası paladı. Iabilir. Oyunun dördüncü dakikasmda Biz, bu satırlan, GalatasarayMı oKaragümrük'lüler ilk gollerîni ya yunculan mağlup olduklarından parak biraz ferahlar gibi oldularsa dolayi muahaze etmek maksadile da biraz sonra Altay'lılar da bir gol yazmıyoruz. Çocuklar, ellerinden ge. atarak beraberliği tetnin ettiler. leni yaphlar. Esasen kendiierinden Seri oyunlarile meşhur olan Kafazla bir şey beklemek te abes olurragümrük'lüler Altay'lı gençlerin du. Maksadımız, bir hakikati ifade karsısında adeta ağir bir oyun gös. •»nek ve badetna bövle hatalara teriyorlardı. Onuncu dakikada Kadüşmemek için nazari dakkati cel ragümrük'lüler penaltıdan bir gol betmektir. daha yaptılar, ondan sonra müte madiyen Altay'lılann hücumları Bu feci müs»bs»Vanm nasıl oldu. karsısında çalkandılar, durdular. ğunu kısaca anlatalım: Birinci devre 21 Karagümrük'lüOyunun ilk dakikalarmda Galalerin lehîne bitti. tasaray muhacimleri güzel bir akm tkinci devrede Altay'lılar daha yaptılar. Bu akınlar esnasında goi fazla bir şevkle oyuna sanldılar ve olmasi çok tnuhtemeldi. Bir tarafçok geçmeden ikinci gollerini yaptan Bulgar müdafaasının bu hücum. tılar. Bu vaziyet karsısında Kara lan durdurması, diğer taraftan da gümrük'lüler pası filân unutur gibi Galatasaray muhacim hattı ile muaoldular, şahsî oynamağa başladılar. vin hattının arasında genis bir boşMaamafih devre ortasmda bir gol luk bulunması gol vaziyetine giren daha yapmca açıldılar. topu, kolayhkla uzaklastırdı. Artık Altay'hlarm bütün sür'atli Galatasaray'm ilk hızı müsbet hücumlan. iyi paslaşmalan boşa gibir netice vermeden geçtikten sonra diyordu. Bu sırada Karagümriik Bulgar'lar mukabil hücuma «rectiler. lüler güzel bir inisle bir gol daha Galatasaray kalesine bir frikik ceyaptılar. Vaziyet 42 şeklini ahnca zasi verildi. Bulgar'lar, bu cezadan Altay'lılar tekrar gayrete geldiler, enfes bir gol kazandılar. Bir sayı sağlı, sollu bir hücuma geçtiler ve kazanan Bulgar takımı yavaş yavaş biraz sonra üçüncü gollerini yap . hâkimiyeti de aldı ve devre sonuna tılar. kadar serbest oynadığı halde kendi Bu aralık Karaeümrük takımı obeceriksizliklerinden başka gol yunculanndan birisi hakeme itiraz yapamadı. etti ve hakem tarafından derhal tkinci devreye başlandığı vakit oyundan çıkarıldı. Fakat KaragümGalatasaray feci bir vaziyete girdi. rük'lüler on kişi ile oynamalarına Bulgar'lann tazyikı dört beş dakika rağmen devre sonlarma doğru bir. kadar devam etti. Bir netice vermebiri üzerjne bir gol daha attılar. dî. Galatasaray, bu tazyikı kırdıkArtık oyunun hitamına iki üç datan sonra iki üç güzel hücum yaptı. kika vardı. Bu esnada Altay mü Bir defasında soldan giden bir hüdafilerinden birisi topu el ile tuttu. Hakem penaltı cezası verdi. Fakat cum, sağ tarafa döndü, Rasih güzel Altay'lılar buna itiraz ettiler ve bu bir şutunu dışan attı, diğerinde de itiraz uzadıkça uzadı. Bunun üze. Haydar, topu kalecinin eline tevdi rine hakem oyunu vaktinden iki etti. dakîka evvel paydos ederek oyunu Bulgar'lar da bu işten kolayca 53 Karagümrük'lüler kazanmış olsıyrıldılar ve tekrar Galatasaray kadular. lesine aktılar. Galatasaray tnüda Yekdigerine şedit bir surette rafilerinden birisi, Bulgar muhacim . kip olan bu iki takıcn araındaki malerinden birini tehlikeli surette tevçın hususiyetini nazari dikkate alakif ettiği için Bulgar'lar ikinci golrak müsabakanın dürüst ve salim lerini penaltıdan yaptılar. Bu vazibir sekilde cereyan edebilmesi için yetten sonra Galatasaray tam bir Türkiye'nin en iyi hakemlerinden ümitsizliğe düştü, Bulgar'larda da birisini tayin etmiştik. Dünkü macta gösterecek başka marifet kalmamıştı, seyircilere gayet güzel bir oyun gös. oyun zevksiz bir şekil ve manasız teren Altay'h futbolculann, hake bir mücadele halini aldı ve nihayet min her hangi bir mukarreratına bitti. karşı itiraz dermeyan etmeleri, halBulgar takımile yarın Fenerbahçe kın kendilerine karşı gösterdiği te. karşılaşacaktır. Fenerbahçe takı veccühü kaybettirmiştir. Dün bu maçı idare eden hakemin bitaraflımmm da arzu edildiği kadar kuvğından asla şüphe edilemiyeceği givetli olmadığı söyleniyor. Eğer bu bi her hangi bir kusuru ve hatayı hakikat ise, yukarıda zikrettiğimiz vanlıs görmesine de imkân yoktuT. sebep ve ihtiyaçlan, Fenerbahçe L Ve bütün bunlara rağmen hakemin çin de kabul etmek lâzımdır. Ecnegayet vâsi olan salâhiyetme karşı bi takımlarına karşı daima kuvvetli bir itiraz da dermeyan edilemiye . çıkmak, futbolda en birinci düstu • rumuz olmalıdır. Yoksa bu mütevali mağlubiyetler dolayısile günün bi. rinde futbol sahalarmda seyirci göremiyeceğiz. lüp geçti Müteahhidin kâtibi uzaktan baka kalmıştı. Eski vali, gittiği yerde otomobil den inerken beni de şoföre verdi. Cumhuriyet Turnuva maçları istişare iki liradır Soför evine erkence döndü. Ka pıdan içeri gJrer girmez sordu: Çocuk nasıl?. Gene öyle... Doktor ne dedi? Geçer ama iyi bakmalı, dedi. Bir reçete yazdı. Yaptırdmız mı ilâçlan? Yaptırdık. Bir şişe su ile, bir kutu da hap!.. Verdmiz mi çocuğa? Hayır. Neden?. tlâçlarn nasıl kullanılacağını bilmîyoruz da ondan? Bir şişe su.. Bu su ne olacak?. tçilecek mi?. Nası 1 içilecek?. Ne zaman içilecek?. Günde kaç defa?. Sisenin üzerinde yazılı değil. Hap ta öyle.. Kaçar tane yutulacak?. Nasıl, ne zaman, bilmiyoruz ki... Ne şifenin üzertnde ys> zısi var, ne kutunun... Doktor söylemedi mi? Söylemedi. Eczacıya sormadın mı? Sordum. tlâçlan aldım, ev« geld'm. Baktım ki ne olduğu belli değil.. Gerisi geriye eczaneye koş > tum. Eczacı da bilmiyor. Reçp*«de yazılı değil, dedi. Peki ne olacak şimdi?. Bilmem. Doktora gi>dip sormaktan başka çare yok!.. öyle olacak?. Yarm, tekrar gideyim de sorayım. Çocuğu bırakmak ta istemiyorum ama... Ertesi gün şoför evden çikarken kanıma iki lh*a Verdi: Bugün doktora gideceksin. A) bunlan da üstünde bulunsun!.. Bu iki liranm birisi gene bendmiu Kadm, doktorun muayenehane » . sine gitti. Ondan evvel gelmiş, bekleşen başka hastalar vardı. Hizmetçi: , OtuTunuz, beklıyeceksiniz. Dedi. Ben doktora kendimî göster • meğe gelmedim. Bir şey sorup çıka cağım. Olamaz, efendim. Sıraniz gel> meden içeriye giremezsiniz. Sizden evvel dört hasta var. Onlar muayena, olsun da öyle... Kadıncağız, hasta çocuğunu komşuya bırakmış, onu merak ediyor du. Çok beklememek için hirmetçiye yalvardi. Olmadı. ÇaresİB, oturdu. Bekledi. Sıra bekliyen hastalar çok defa brbirlerine dert dökerler. ŞoföruB karısı da ötekî hastalarla konuşu yordu. tclerinden birisi: Aylardanberi gelip gidiyorum. Kaç defa rontken yaptılar. Midemm resmini çıkardılar. Elektrkle tedavi, dediler. Aylar ayı gittun, geldhn. Hiç bh faydasını görmedim. Bu odaları görüyorsunuz ya, kimismde rontken var, khnisinde elektrik makineleri var, kimisinde tahlfl yapı yorlar. (Mabadi var> Yukanda hâl inşaatı, aşağıda Çekirge yoluna parke döşenirken Bursa (Hususî muhabirimizden) Geçen sene Çekirge şosesinin yarısına parke döşeten Bursa Belediyesi bu sene de bu yolun şehîr içinden geçen en işlek kısmma parke döşemeğe başlamıştır. bu suretle kaplıcalarımıza gelenlerin tozdan şikâyetlerine mahal kalmamıştır. Belediye, son günlerde yüz elli binden fazla parke taşı getirerek şehrin ana caddelerîni kâmilen parke yapmağa başlamıştır. Belediye Reisi Muhittin Bey bu taşların mühim hir kısmını tetnin için şöyle bir çareye de baş vurmuştur: Daha az işlek olan parkeli caddelerden birinin kenarlanndan yanmsar metre parke söktürüp yerine adi taş koydurmak... Muhittin Bey böylelîkle hem dar olan Belediye bütçesine yük olmamış, hem de Çekirge yolu gibi çok lüzumlu bir şoseyi parke yaptıımıştır. Bursa Belediyesinin bu sene yaptığı en mühim işlerden biri de: Bir sebze memleketine yakışan asrî hâlin inşasıdır. Kırk dükkânı ihtiva eden hâl bhmek üzeredir. Burası eskiden mezarlıktı. Ve adına (Deveciler mezarlığı) oeniyordu. Mezar taşlan başka yere taşınarak burası gçniş bir meydan olmuş ve etrafı beton duvarlarla çevrilerek ayni zamanda buranın bir açık pazar gibi kullanılması temin edilmiştir. Halk, berbat manzaralı ve yoğurt hanı denilen sebze pazanndan kurtulmustur. MUSA Konya'da tohumluk dağıtılacak Ziraat Vekâleti Konya çiftçile rine 150 bin liralık tohumluk dağı . tılmasma muvafakat etmiştir. To. humluklar dağıtılmad'an evvel hastahk olmaması ve başka yere sarfe. dilmemesi için ilâçlandıktan sonra muhtaç olan çiftçilere verilecektir. Adana'da çocuk mözesi Adana tstiklâl mektebmde bir çocuk müzesi açılmıştır. Müze, ilk mekteplerin son devre sınıfları için tabiat ve eşya dersleri tnevzularını canlandırmaktadır. , ceğini bütün sporculann bilmeleri lâzımdır. Altay'lılann bu hareketine doğrusu biz müteessir olduk. Sipahi Ocağındaki atlı mösabakalar Sipahi Ocağı tarafından hanımlar ve erkekler arasında tertip edi • len atlı müsabakalara dün de de • vam edilmiştir. Müsabakalar büyük bir kalaba hk tarafından takip edilmiş ve çok muntazam olmuştur. Bir kaç saat karakolda, komîse rin masasında kaldık. yapıdaki (çavuş) u yalnız işinden çıkanp bıraktılar mı, yoksa hapse de attılar mı, iyi bilmiyorum. Bizi tekrar müte • ahhide verdiler. *** Gene o gün, müteahhit yazıhanesinde oruruyordu. Bh* aralık içeriye genç bh* kâtip girdi. Ezile, büzüle dedi ki: Beyefendi, zatı âlilerine bir ricam var: Pek hürmet ettiğim bîr zat geldi. Eski valilerden birisi... Bir zamanlar çok zengindi. Şimdi pek düşkün bh halde.. ödünç diye on lira iatedi. Bende yok... Ailece, kendisinin iyiliğini gördük. Baba dan kalma bir şükran borcumuz var. Ne yapıp yapıp bu on lhayı bula mazsam pek üzüleceğim. Böyle bh* i* için zatı âlinizi ilk defa rahatsız ediyorum. Lutfen muhasebeciye emrr buyursanız da işliyen ayhğvmdan ke•ümek üzere bana on lira verse... Müteahhit başıni salladı: Muhasebecmin vermesi olmaz. yazıhanede böyle bh* çığir açılma > •ını istemem. Seni de severim. Al, istediğin on lrrayı ben vereyim. Sonra ödersin. Cüzdanını açtı. tçmde hep yüzlük, ellilik liralar vardı. Bir tane be* liralık buldu. Cebinden de bizi çı • kardı. Kâtibe uzatti. Genç çocuk, sevinçle kendi oda sına koştu. tçeride, üstü başı biraz yıpranmış, yaşlıca bir adam bekli • yordn. Hepimizi ona verdi. Eski vali, parayı aldıktan sonra çok oturmadı. Yazıhaneden çıktı. Balıkpazan'na doğru yürüdü. Sıra dükkânlardan btrine girdi. Biraz havyar, tereyağı, bal aldı. Sonra da büyük bir manavm onünde durdu. Oradan da bir okka muz, on tane Yafa portakah, yarım okka Şamfıstığı adi. Manavm çhağına: Şuradan bir otomobii çevir!.. Dedi. Çırak gitti. Bir otomobil çağırdı. Olacak bu ya, deminki kâtip, müteahhidin kâtibi de yazıhanede işini bitirmiş, tam o aralık Eminönü'nden geçiyordu. Demin kendi'smden on lira ödünç istiyen adamın şimdi e linde paketlerle otomobüe bindiğmi uzaktan gördü. Durdu. Hayretle bakti. Yıllarca evvel, babasını ha pisten kurtarmış olan bu eski vali • nm aldığı on lirayı günün birinde getirip gethmiyeceğmi düşünme mişti bile.. Ne yapıp yapacak, geçi minden kesecek, bu parayı müteahhide kendisi ödiyecekti. Bunu bile bile vermisti. Eski bir şükran bor cunu ödediği için de şu dakikaya kadar yüreğinde bh ferahlık duyuyordu. Şimdi şu kazanması da güç, ödenmesi de güç olan bir paranm bu kadar kolayhkla harcanıvrdiğini görünce içi sızladı: Bizim bindiğimiz otomobil süzü varlık olduğunu gösterecek bir ima bile yoktur. tmparatorun hazinei evrakında Hristos'un muhakenresine ait zabıt Yahudi müverrih Josefos ise tsa. veya rapor bulunduğundan şüpheye dan bahsetmetniş değildh*. Bilâkis mahal göremeyiz. ilmî tetkikat neticesinde Josefos'un Eurebius, tmparator Maksimius Ankara 11 (A.A.) 19321933 tsa'dan nasıl bahsettiğini, Hristiyan Daia'nın 311 senesinde bu zabıtları istinmüsten*ihlerm bu bahisleri na&ıl tah. senesi lik maçlanna bugün tstiklâl sah ettirerek bunların tmparator] uk rif ettiklerini, bu bahislere neler ka. sahasmda başlanmıştır. dahilinde her mektepte okunmasım nstırdıklannı, neler kattıklarmı, ne. F'küstür mucibince birinci maç istediğini kaydeder. Bu vesika İsa Ier çıkardıklanm öğrenmiş bulunu . Gençlerbirliği ile Çankaya takım aleyhinde bir sürü ithamlarla dolu yoruz. Onun için Josefos'un İsa'dan lan arasında yapıldı. Hakem Naim olduğu için kilise onu imha için elin. bahsetmediğini &diaya imkân kal . Beyin idare ettiği oyun saat 13,30 da den geleni yaptı. Zaten Eusebius başladı. Bu maçta Çankaya küçük j mamıştır. ta bu vesikanın sahte olduğunu söyleri güzel bir oyun oynıyarak sıfıra lerse de evrak hazinesinde zabıt bu. Roma'lı müverrih Tacitus'un tsa . karşı üçle gaüp geldiler. lunmadığını iddia etmez. dan sarahaten bahsettiğinde şüphe İkinci maç ayni kulüplerin birinci yoktur. Fakat Hilmi ömer Bey, Ta. Elhasıl tsa'ın tarîhini Hristiyan takımları arasında saat 15 te gene me'iabiintn tanımadığı Sekanjah'lı citus'un şehadetmi daha fazla Hiris. Yakup namındaki müridin sehadeti hakem Naim Beyin idaresinde baştiyanlara ait sayarak onun tsa hak . kmdaki sözünii tmparatorun hazinei ve Eliezer ile Akîbe vasıtasile intikal ladı. eden beyanatı ile ve Tacitus'un seevrakını tetkik ederek irat etmedi . Oyun seri ve sert bir şekîlde cerehadeti ile sabittir. ğini söyledikten sonra şu cümıleyi yan etti ve birinci devre 10 ÇankaZannederim ki bu delâil, İsa'nın ilâve ediyor: «tmparatorun hazinei ya'nın lehine bitti. tarihiyeti üzerinde şüphe bırakmı evrakında Pilatus'ıra idam ettirmiş tktaci devrede kendini toplıyan yacak mahiyettedir. olduğu basit bir yahudi müttehemiGençlerbirliği penaltıdan beraber . Muhterem Hilmi ömer Bey tara. nin zabıtnamesi bulunabileceği de lik sayısını ve oyunun neticesine yedi fından yazılan eserin lik kısmını böy. bize çok gayrimelhuz görünür.» dakika kala ikinci galibiyet sayısını lece tetkik ertikten sonra ikmci kıs. 1 Halbuki Tacitus'a göre «Hristos» yaptı. Bu suretle oyun bire karş iW mını tetkik etmek kalıyor. Onu da canilerden müteşekkil bh çetenin re. başka bir fırsata bırakıyoruz. sayı ile Gençlerbirliği'nih lehine bitisidir. Kendisi bunu sarahaten söy. ti. ÖMER RIZA Çankaya takımının sağ açığı Mus Ier. Çünkü bu müverrih küçük As . ya valiliği esnasındb Hristiyanlan 1] Laible'ln telmutta İsa, sahife 59; tafa çok muvaffakiyetli bir oyun bizzat muhakeme ederek Uticvap et. Travers Herford'un «Telmutta veyderaoynamış, kaleci Şinasi de güzel kurşide hristiyanlık> sahife 148, Klausner tîkten başka hazinei evrakı tetkik tanşlar ve müdahaleler yapmıştır. Donly'nin «Nasırlı isa» sahıte 37, Eisimkânını haiz bir adamdi. Sonra o. Gençlerbirliği'nin henuz formunler*in «İsa» uçıincü indeks. nıuı vanlannda İsa'nın mevhum bir da olmadığı görülüyordu. HARICÎ HABERLER: Antakya'da "Ycni 6Qn(. çıkmağa başladı Antakya'da Türk gençleri tara fından neşredilmekte iken tnahallî hükumet tarafından kapatılan «Ye. ni Gün» gazetesi tekrar intişare baf* lamıştır. Ankara lik maçları başladı Fransız projesi Paris 11 (A.A.) Millî cihazlan. ma hakkındaki hükumetçe kaleme alınan proje âyan ve meb'usan meclisleri azasına bugün dağıtılacak tır. Bu lâyibada millî cihazlanma işî için 7 milyar 163 milyon tahsisat tayin oluntnuştur. Bu tahsisat 1933 ve 1934 seneleri bütçelerine müsavi surette konacaktır. Bu tahsisatla köylerde elektrik tesisatı, mektepler yapılacak, muhtelif yerlerde limanlar ve gemilerin islemesine müsait nehir yolları vücude getirilecektir. Sön'î altın yapılamıyor Paris 11 (A.A.) Leh mühen dislerinden Dunikovski'nin guya •»!] tın yapmak usulünü bulduğuna dair olan iddiası hakkında tetkikat yap mağa istintak hâkiitni tarafından meİ mur edilen 3 mütehassısı bu mes'elaj hakkında verdikleri raporda bu iddianın yalandan ibaret olduğu neti ( cesine varmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: