31 feşrînievvel 1932' •Camhuriyet 5 O N Fransa'mn yeni teklifi Fransız Meclisinin kabul ettiği plânı Alman'lar da iyi karşıladılar Paris 29 (A.A.) Herkesin serbestçe mütaleaSını beyan etmiş ol duğu hararetli miuakereler esna sında M. Franklen Bouillon, Almanya'nın Versay muahedenamesmi mütemadiyen ihlâl etmiş olduğunu be yan etmiş ve Almanya'nın harp levazımını gizlemekte olduğunu gösteren ve taahhütlerini ihlâl eylemiş elduğunu hatırlatan bir vesika ol muştur. Mumaileyh demişir ki: « Fransa, 1932 senesinde Al manya hukuk müsavatı talebine kıyam eyler eylemez teslihatın tahdi dine ait iki proje teklif etmiştir» M. Franklin Bouillon Almanya' nın Locarno rtilâflarını Fransa'dan başka türlü tefsir etmekte oldugunu ^ö'ylemiş ve demiştir ki: « Biz cumhuriyetçi Almanya ile görüşüp anlaşmağı tecrübe ettik. Şimdî ise cumhuriyet ölmüştür. Yeniden dünyaya gelişlermi tnuahede lere medyun bulunan milletler yeni Avrupa'nın tahrip edilmesini kabul edemezler. Almanya'yı, Avrupa'yı yıkmaktan menedecek yegâne çare müttefikler arasında sıkı bir itti . hattır.» M. Herriot, cevap vererek muahedenamenin imzasımn ferdası günü emnü selâmete ait maddelerinin ortadan kaldırılmış olmasına rağmen 1919 senesindenberi her milletten ziyade silâhlarım tahdit etmiş olan Fransa'ya karşı pek haksızcasına davranılımş olduğunu söylemiştir. M. Herriot bu boşluğu doldurmak için Fransa tarafından sarfolunan sâyi hatırlatmıştır. Fransız Başve kili bundan sonra demiştir ki: « Teslihatın tahdidi konferan sında Fransa vazifesini tamamile yapmıştir. Konferans Fransa ile İn giltere'nin müşterek teşebbüsleri «ayesinde kurtarılabiltnistir. Al manya'nın hukuk müsavatı talebi yeniden silâhlanmak talebinden başka bir şey değildir. Yeniden silâhlanmak, jeneral Fon Seeckt ile büyük erkânı harbiyenin telâkkilerine tamamile tevafuk et mektedir. Eğer, Cenevre konferansı aka mete uğramış olsaydı tekrar Almanya ile Fransa arasında silâhlanmak müsabakasına rücu edilmiş olacak ve yeniden milletler grupları vücude gelecek idi. Vaziyet çok vahim ol duğundan biitün soğukkanlılığımızı muhafaza etmeliyiz. M. Herriot bundan sonra Fran sız projesinin ana hatlarım bildir miştir. hiyeti ile beynelmilel bir murakabe tesis olunacaktır. 3 Locarno muahedesini tamamlamak üzere müşterek bir mahallî yardım misakı akdolunacaktır. Bu misaka, Avrupa'nın her devletî iş tirak edecektir. Müşterek kuvvet, her türlü tecavüzü menedecek kabiliyette bulunacak ve techizatı fev kalâde mükemmel olacakır. 4 •*Amerika, bizzat derpis eyledigi emniyet teminatını verecektir. 5 Milletler cemiyetinin bütün azası, misakın 16 ıncı maddesindeki taahhütleri tamamen yerine getir * meği tamamen kabul edecektir. 6 Misaka istirak edenlerin hepsi için hakem kararı mecburî ola caktır. AFLAR İzcilere öğütler! Maarif Vekilimiz, Ankara Halkevinde gençlere heyecanla bir hitabe irat etti Ankara 30 (A.A.) Maarif Vekili Resit Galip Bey dün geçit resminden sonra Halkevinde toplanan izciler*. asağıdaki nutku töylemiştir: , .c «Genç izci arkadaslarıtn, inkılâbın 10 büyük bayramını Cumhuriyet merkezinde beraber kutlulamak için uzak yakın yerlerden geldiniz. Buraya geleceğinizdenberi duygularınızı, hareketlerinizi yakından takip ettim. Büyük günümüzün tarihî kıymet ve ehemmiyeti hakkındaki derin heyecan ve hassasiyetinizi gördüm. Ankara meydanlarında Gazi heykeli etrafmda çınlıyan canlı ve inkılâpçı tezahürlerinizi gördüm. Ge;itte istikbali ellerinde yükseltmek millet ve memlekete isleri yekunu yarın için omuzlarında tasımak kuvvetinde vatandaşlar olarak geçişinisi gördüm. Sizi ve sizin sahsınızda Türk gençliğinin büyük istidat ve kudretini sevinçle allaşladım. Yarın tekrar sıralarınızdaki yerlerizini tutmak için mekteplerinize dönmeğe başhyacaksınız. Ankara'da gözünüzle ve ruhunuzla gördüklerinizi kalbinizle ve kula ğınızla duyduklarınuı irfan yoldasları nıza anlatırken diyiniz ki: Oradan size büyük Gaz' ile bütün çalışma arkadaş larının candan sevgilerini ve saadetle • riniz için en iyi dileklertni armağan getir dik. Türkiye'nin aziz çocukları; daima hatırlayınız ve arkadaşlannıza da tekrar ediniz ki yarının büyük vazifelerine kahramanca atılmak ve sonuna kadar serefle, muvaffakiyetle yürayebilmek için çalısmak, dünyayı hayrete düsürecek bir inat ve tahammül ile çahsmak mecbu riyetindesiniz. Unutmayınız ki bütün tazeliği derinliği ve yüksekliği ile uyanan Türk izzeti nefsi hepimize medeni yet düoyasmda ilmü san'at yollannda en ileri olmak vazife ve mecbnriyeti ni yükleb'yor. tnkdâpçı ruhunnzla yüksek ahlâk ve faziletinizle neş'e ve he yecanla ümit ve azimle mefkureciler feragat ve fedakârkğı ile bugün derslerînizin çetinliğine, yarın ondan daha çetin hayat çarpısmasına hazırlanınız. Millet adamı olmak istiyenler için en büyük > % Blöf Norman Davis Heriot mülâkatı Paris 30 (A.A.) M. Herriot, dün öğleden sonra M. Norman Da wis'i kabul etmiftir. İki devlet adan ı , 40 dakika görüsmüsler ve bil hassa emnü selâmete ve teslihatm tahdidine müteallik Fransız plânını mevzuu bahsetmislerdir. Fransız plânı Paris 29 (A.A.) M. Herriot'nun meb'usan meclisine Fransız emniyet ve silâhları bırakma plânı hakkında verdiği izahata göre Fransa ileride tayin edilecek tarihte bütün kara kuvvetlerine ait kısa askerlik hiz raetlerinin umumileştirilfnesini ve müddetin de azaltılmasını kabul etmektedir. Ancak: 1 Şimdiki Alman ordusu gibi bu prensip haricinde olan teşekkül ler feshedilecek ve dahilî polis kuvvelteri tanzim edilecektir. 2 Tahkikatta bulunmak salâ Fransız plânı ve Almanya Berlin 30 (A.A.) Havas Ajansı muhabirinden: Alman siyasî mehafili, M. Her riot'nun söylemiş olduğu nutkun kendilerinde iyi bh* intiba bırakmış olduğunu beyan etmektedirler. Bu mehafil, Fransız plânının teslihata ait müzakerelere devam için bir esas teskil edebilecegini kabul etmektedirler. Almanya Prusya İhtilâfı ne olacak? Von Papen Braun rrrülâ katı neticesiz kaldı Berlin 30 (A.A.) Havas ajansı muhabirinden: Dün Mareşal Hin denbourg, Prusya komiseri ufatile M. von Papen'i ve Prusya Başvekili M. Braun'u ayni zamanda kabul etmek suretile bir telifibeyin teşebbüsünde buiunmuştur. Mülâkatm pek müessir olmuş olüuğu zannolunuyor. M. Braun, imparatorluk komiserlerinin salâhiyetlerinm intizam ve emniyeti umumiyenin muhafazası için veriîmiş zarurî salâhiyetlerden ibaret olmasmı natık olan Leipzig mahkemesi kararını kabul etmek tedir. M. von Papen, bilâkis komiserin icra salâhiyetine ve binnetice Prusya idaresin! ıslah etmek hakkına malik olmasını istemiştir. M. Braun'un 20 temmuzda Prusya nazırlarına yapılmış olan mua • meleyi şiddetle preteato etmiş el iduğu zannolunuyor. Her Kaîde mülâkat, hiç bir uzlaşzna zemini bulunmjıdan bitama er • mîştir. 'MaamafiK, ATmanym tarafından Prusya hakkında Htihaz edilmiş ol duğu evvelce haber verilen kararlar, îhtimal Hindenbourg'un tazyikı Ue, |ehir edilmiştir. Frugi Hz. şerefinej Dün Kâzım Pş. ve Ceîâlj B. birer ziyafet verdilerj Ankara 30 (Telefonla) Furugi Hz. öğleye kadar Ankara palas'ta istirahat ettiler. Saat bir buçukta Meclis Reisi Kâzım Pafa tarafından bir ziyafet verildi. Cece de İktisat Vekili Celâl Bey bir ziyafet vermiştir. Misaf irimiz bugün bh* tayyare filomuzun ucuşlannda bulunmus ve alâka ile seyretmiştir. Yann Furugi Hz. nin ziyaretinin programa dahil resmî kısmı bitecektir. Kendisi bir kaç gün daha burada kalacak ve bazı mü • esseseleri gezecektrr. Bu arada Riyaseticumhur Kâtibi Umumisi Hikmet Bey tarafından Marmara 1 köşkünde bir ziyafet verilecektir. Gandi ile Görüşmek yasak! Ingiliz'ler Ali Şevket'e izin vermediler Bombay 30 (A.A.) Valii umumî, müslüman rüesadan Ali Şev ket'e, Gandi ile görüşmek için me • zuniyet vermemiştir. Bundan dolayı, canı sıkılan Ali Şevket, lngiliz memurlarının hattı hareketini siddetle tenkit etmeğe girişmistir. NasyonalUt gazeteler, valii umu rainin bu hareketinin rakip cemaatlerin uzlasmalannı hükuznet me • murlarmın pek o kadar istememekte olduklarını göstermekte bulundu ğunu yazmaktadırlar. Ankara'da son maçlarda yenildik .(Birtricî sahifeden mabatt) Nazmi (tzmiz), Ihsan (Izmir), Bilâl (Ankara), Fikret, Salâhattin, Vehap (îzmir), Muzaffer, Sait (tzmir). Oyuna Muhafız Gücünden Kâmil Beyin idaresinde baslandı. İlk hü cuoou Rus'lar yaptılar. Hücumlar Hüsnü ve Lutfi müdafaası tarafmdan kolaylıkla kınlıyordu. Şimdi bizim takım mukabil hücuma geç mişti. Soldan iakişaf eden bu hücumlarda Fikret, Vehap müsak bir vaziyette ara pası verdi. Vehap kaleci Ue karşı karsıya kaldtğı halde muhakkak denebilecek bir golü kalecinin ellerine verdi. Salâhattin kuvvetli bir şütle oyunun beşinci dakikalarmda ilk golü yaptı. Rus'lar bu golden sonra tekrar hücuma gectiler. Aleyhimize verilen bir kornerde sol iç Pavlof'un sıkı bir şütü Hüsamettin'in ellerinde kaldı. Tehlüceli dakikalar geçiriyoruz. Çektikleri sıkı bir şüt direğe çarparak mtmakkak bh* goklen kurtulduk. Vehap ortada çok bozuk bir oyun oynuyordu. Yeni bir gol fırsatı kaçırdı. Hücıun hücum üstüne devam ediyor. Pavlof »AZ içinden aldığı topu bekleri atlatarak sıkı bir şütle ağları mıza taktı. Tekrar hücuma geçtik. 34 üncü dakikada uzaktan bir favl. thsan'ın atışını Fikret soldan yıldmm gibi yetişerek gelen topu bir sağ şütle kalenin üst ağına vurzeteye soranm. Onlar bilirler, bana söylerler. Andre ısrar ettnedi: Faydası yok, dedi, fakat bir kere sorunuz, mademki bu kadar çok istiyorsunuz, ısrar etmem. Telefona koştum, «Vakit» gazetesini aradım, buldum: Sinema muharririniz orada tnı? Diye sordum. Bir saniye geçti, geçmedi. Sinirli, titrek, fakat nazik bir ses: Kimsiniz? Dedi» Beni tanımazsınız. Okuyucu larınızdanım. Size smemaya dair bir şey sormak istiyorum. Buyurunuz. Andre Roan şimdi nerededir, biliyor musunuz? Telefonda ses güldü: Vallahi, hammefendi, affedersiniz, dedi, öyle bir şey soruyorsu nuz ki bilmesi güçtür. Hususile ben dün gece iki saatten fazla uyuma dım, şimdi siz bana «Beyazıt mey ~ danı nerededir?» diye «orsanız onu I Tren hattı Zafranbolu'ya vardı Zonguldak 30 (A.A.) Fflyes Ereğli denriryolu, bugün Safranbo Iu'ya varmıstır. Safranbolu'lular, 3 gün senlik yapacaklardnr. Yeni meb'usluklar ve Hasan B. mes'elesi Ankara 30 (Telefonla) MecHs açıhnca Ahmet Rasim, Vasıf ve Malatya meb'usu Mahmut Beyler • den inhüâl eden meb'usluklar hakkında heyeti umumiyeye malumat verilecek ve yeniden mtihabat yapıIacaktır. Senih (Bursa) Talât (Ankara) Beylerm gösterilecek nam • zetler meyanmda bulundukları söyIenmekjtedh*. Teşkilâtı esasîye encümeni Trabzon raeb'usu Hasan Bey mes'elesîni meclis açıldiktan sonra tetkik edecektir. Suriye meclisi açıldı Şam 29 (A.A.) Suriye parlâ mentosu açılmıstır. 69 milKyetçi meb'ustan 15 i meclism açıhşında hazır bulunmustur. Eski riyaset divanı, yeniden mtihap edilmiştir. Ankara 29 (A.A.) Cumhuri yetin onuncu yıldönümü münasebetile Sovyet Başvekili M. Molotof ile Hariciye Komiseri muavini M. Ka rahan tarafından Başvekil İsmet Pasa Hz. ile Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Beye tebrik telgrafları gel mistir. nuz... Elbette bu haberi sinema muharrhinin bir arkadaşı, bir tanıdığı yazdırmıştır. Size hakikati söyle miyecektir. Hem beni çıldırtacak sınız: Ben benkn, canım, benim is mim Andre Roan. Şimdi apartımana gîdelim, bana Paris'ten gelen mektupları size göstereyim. Durdum ve düsiindüm. Sahîden yaptığıtn şey gülünçtü. Sinema muharriri isin içinde bir muziplik varsa bana doğruyu söyler mi hiç? Fa kat ben bu şakanın kimm tarafın. dan yapıldığını öğremezsem ölürüm. Pakize? Pertev?.. Hayır... öyle sakallı, kibar bir adamı işin içine sokmazlar. Dedikodu olur. Pakize bana bu fenahğı yapmaz. Hem de sinsi muziplikleri seven bir kız de ğildir, aeardır, aklına geleni söyler, Pakize bunu yapmaz. Pertev'e ge Iince... Hayır... O da yapmaz. Fa kat bu gazeteden bana bahseden o değil miydi? Kim bilir? Ne yap sam ?.. Hah! Diy« bağırdım, bafka ga Sovyet'lerin tebriki Fırka grupu toplanıyor Ankara 30 (Telefonla) Fırka grupu yann ilk içtimamı aktede cektir. BOYÜK HIKÂYE: 34 Sinema Delisi Kız SERVER BED1 Falcat, dedim, ya b'u gazete? Belii ki onu da gazeteye yazHırmışlar, KafSl değil. KabİI. Nasıl değil? tşte ben ouKa'daynn, görmüyor musunuz ? Ben Andre Roapt! Fakat... Mösyö Andre! Ah... Na»l söyliyeyim?.. Çıldıracagım... Siz siz misiniz? Eğer sîz sizseniz ben de benim. Çıldıracagım, çıldıracagım... Süfcunet bulunuz, dinleyiniz Brâaz ÜaKa düsündükten sonra: Hayır, hayır, dedtm, gazeteye nasıl yazdırırlar? Olur mu? Ka • bil mi? nema muharrirleri yabancı memle ketlere ait sinema haberlerinin çoğunu uydururlar. Zannetmetn, olamaz, «Cum huriyet» muharriri bunu yapmaz. Bunu yapmıyan muharririn ga, zetelerde itibarı yoktur. Muharririn biraz muhayyilesi olmalı. Oh, hayır, hayır... Bu münakasayı yaparken, ak lıma birdenbire gazeteye telefon etmek geldi. Hemen yerimden kalk tım. Andre sorduı Nereye? Beş dakika müsaade. Gaze teye telefon edecegim. Andre elimden tuttu: Bırakınız, vaz geçiniz, oturu ? Bizde si Sf»Ion pek kaiabalık değil. Loca rxn kımi dolu, kîmi boş.. Sebebt malumı Ay sonu! Darülbedayie, tanrımn günü sineı Iarı dolduran sınıf pek uğramaz. On seyircileri, bizim kari dediğimiz kim selerdir. Yani: Maaşlı insanlar! S bakıyorum, tanıdık bir yüz.. Solı bakıyorum, bildik bir sima.. Hep bu suç; bilgisi olma çaresi elinde bulunduğu Ionda rasgeldiğim çehreler.. halde bilgisiz kalmak, cemiyet uğrunda Dışarda zil calıyor.. Birdenbire ka yapabileceği is olduğu halde yapmamak ranlık çöktü.. Gözümün önündeki yüzve daha iyi yapabileceği işi ihmali veya ler, başunın içindeki düşünceler artık isteksizliği yüzünden fena yapmakbr. simsiyah.. Perde açıhyor, BlöPü sey Mustafa Kemal çocukları; babaları redelim: nızın hayatta ve size takaddüm eden Afife Hanımın salonlannda kimsesiz bugünkü neslin silâhlı ve silâhsız kav kutlar için bir müsamere veriliyor. Emin gaların en büyüğünden daha büyüğüne Beliğ, davetli bir doktor. Vasfi Rıza daatılarak nasıi uğrastıkları, fena miras vetsiz bir yabancı. Bedia Hanım, seri ların uğursuz fırnnalarma karşı nasıl musiki borsasında her gün kıymeti yükr kayalar gibi dayanarak göğüs gerdik selen bir hanende.. Hazım, Amerika'hlerini sizlere daha mes'ut, Türk'lüğe dalık satan Kayser'Ii zengin bir iş adami.. ha lâyik bir vatan kurabilmek için madBir kemancı, bir kaç davetli genç.. Pidî darlıklara, yoksuzluklara, mihnet yango bileti, çiçek demeti satan kızlar. lere ve mesakkatlere nasıl katlandıklaUşaklar.. rını yaşınızın adesesi umumî hayat levVasfi Rıza, havadan para kazanmak halarına yaklastıkça daha açık ve daistiyen cesur, kurnaz bir meteliksizdir. ha iyi göreceksiniz. Bugün sizin için Buraya Amerika'h zenginle tanısmaJ' çalısanlar yarın sizîn kendilerini nasıl için gelmiş. Maksadı onu vurmak! muhakeme edeceklerini ve ne hüküntBu aralık, ev sahibine, bilet satan ler vereceğinizi düşünmekte, vazife olkızla imzasız bir mektup yollayıp şöyduğu için yapmak düşüncesinin yanma Ie bir tekliftc bulunuyor: Şahika Hanıbir de istikbalin hükmü kaygusunu katmın bir busesini fakirler menfaatine mr maktadırlar. Siz de sizden sonra gel zayedeye koyunuz! mekte olanlar tarafından hakkmızda veMüzayedc başhyor: Amerika'lı, dört rilecek hükümleri düşünerek şimdiden yüz lira diyor. Vasfi, beşyüz!.. Ame ona göre çalısmız. Mefkureci nesillerin rika'Iı, altı yüz diyor. Vasfi, yedi yüz!.. en büyük mükâfah kendilerinden sonra Nihayet, buse, bin liraya Vasfi'de kahgeienlerin kendilerinden daha bilgili yor ve bu sayede Amerika'lı ile tanışı* daha azimli, daha kudretli yetismekte yorlar. olduklarını ve yetiştiklerini görebilmek tkinci perde: Amerika'h ile Vasfi tesellisidir. Her nesîl ötekine tekrar edelokantadalar. Büyük bir iş için konuşacek ki Cumhuriyetin yasayısı için bir son caklar. Amerika'lı. Vasfi'nm tekliflerin! yoktur ve Türk'Iüğün. yükselisi için bir kabul etmiyor. Çünkü, bir Amerika'lı smır olamıyacaktır. için cazip olan bu teklifler, bir Kayser'H için manasızdır. tzciler, analannıza, babalarmıza, karMaamafih, Amerika'lı aynlırken Vas deflerinize arkadaşlr^ınıza güle güle kafi'nin telefon numarasını istiyor. Gec' vuşnnuz. Yolunuz bugün için, yann için, düşünecek. Belki fikri değişir! ve bütün hayatuuz için açık ve aydın • Vasfi, Kayser'Iiye Şahika'nın telefon lık.» numarasını veriyor: Çünkü biraz sonVekil Bey umumî müfettiş Selim Sırrı ra iokantade Şahika ile buluşacaklarî. Bey Ue birliktc izcilerin baflarında huÜçüncü perde: Şahika'nın apartımalunan beden terbiyesi muallimlerini kam. Vasfi telefon bekliyor. Yok.. Niha« bul ederek izcilerin resmi geçitte gösteryet, bir büsp için verdiği çekm karsılıkdikleri intizamdan dolayı Gazi Hazret sız olduğunu itiraf ediyor.. tsyanlar, lerinin memnuniyetlerini tebliğ etmiş hıçkınklar, tehditler ve sonunda itiraf ve izcilerin muvaffakiyetlertnden çok Şahika Vasfi'yi JeVfyöY! sevmç duyduğunu ' soyliyerek mual Bu aralık Amerika'hnın geldiğini göIjmleri tebrik etmiftir. rüyoruz. Vasfi'nin tekliflerini gene ret, fakat kendisini serik olarak kabul ed» yor ve derhal bir çek yazıp veriyor.. Biraz sonra, Vasfi ile Şahika sahnede buluşuyorlar. Vasfi, tekrar bin lira du. Gol: 21 galip vaziyete geçmişlık bir çek yazıyor. Şahika hayrette: Demek demin şaka ettindi, ha.?.. Diyoı tik. ve perde iniyor. » oıoM ' ıtu • < tkinci devre Eser eğlencelidir. Lisan* temiz. Bir tkinci devrede Rus'lar sert kaç yerde lüzumsuz (ve) geçti. Aslrabir oyun tatbikine başladılar. Bütün da varsa, silmeli. Oynıyanlar ilâve etti' ihtarlara rağmen Rus'larm sol müse, unutmalı. dafii hatalı hareketlerinden dolayi Vak'anm hayatunîza tatbiki fena dehakem tarafmdan oyundan çıkarılğil. M. Feridun Beyin bu ilk eseri, yarın dı. Rus'lar oyuna 10 kişi olarak deiçin güzel bir ümittir. Ufak tefek aksavam ettiler. yışları perde perde sayayım: Onuncu dakika sağ açık Sait'in Birmci perdede: Görühniyen da • yerme Niyazi getirildi. Hasımlan vetli kalabahğının zaman zaman sesıemız çok favüllü bir oyun oynuyor • ri biraz daha duyulmalı, sahnede bir lar. Rus'lar tekrar hücumda bir hat müsamere havası esmeli idi. üzerinde oynıyan müdafaamızt koİkinci perdede: Sahneye sivil memur laylıkla atlattılar. Hüsamettin bir lann girişi, Cezmi'nin tevkif edilişi, bir plonjon yaptı. Top elinden kurtuldu. an için esas vak'ayı unutturacak bir Tam kaleye girerken yetişen Lutfi ehemmiyet ahyor. Esere hareket vertarafından kurtarıldı. Hücuma ge mek maksadile yapdmışa benziyen bu çiyoruz. Fakat netice yok. Bu esnahâdise, seyircinin dikkatmi kendine bu da Vehap müsait bir vaziyette pas kadar kuvvetle çekecek bir ehemmiyetaldı. Attığı şüt kalecinin elinde kalte gösterihnemeli idi. dı. Üçüncü perdede: Bir Kayseri'Ii ttic30 uncu dakikada Rus'larm sağcann, yirmi dört saat evvel tanıdığı dan bir hücumlarında çekilen sıkı bir blöfçüye binlerce liralık çek ver bir süt ile top ağlanmıza takıl mesi içih, ya Uranın ne olduğunu bil memek, yahut ta Kayser'liyi tanımamak dı. Oyunun 43 üncü dakikasında lâzıml Rus'larm tehlikeli bir hücumu es Temsil: Vasfi Rıza, btrinci perdenm nasmda Pavlof'un çektiği sıkı bir başmdan üçüncü perdenin sonuna kadat süt Rus'lara galibiyet golünü kazaneserin bütün yükünü, yorulmadan, ezildınyordu. Rusîlar 3 2 galip. meden, muvaffakiyetle taşıdı.. Belki, biraz fazla telâşh göründü. Belki büyük bir blöfçüye yakısan sükuneti gösterDün şehrimize 66 vagon ve 3056 medi. Ve belki bundan dolayı esere büt çuval buğday gelmiş ve iyi cins malvodvil coşkunluğu verdi. Iar en fazla 7 kuruş 20 paraya sa Hâzun, mükemmeldi. Emin Beliğ, tılmıştır. iyidi. Başgarson rolünde Mahmut Bey, mubalâğah, fakat her halde muvaffa • da bilmem. Fakat... Ha... Durunuz kiyetli bir tip gösterdi. bakayım... Bh dakika müsaade! Kemancı rolüne çıkan genç, dah& Ben de güldütn ve bekledim. Ne sahnede yürümesini, konuşmasını, elle • şirin ses! Bu muharrirlerin kendi rini, kollarmı oynatmasuu bilmiyor. leri de yazılarına benziyorlar. Mucize'de gördüğümüz uzun boylu uSes telefonda gene peyda oldu: şak, bu sefer de bir kaç kere sahnede Hammefendi, Andre Roan, buserin serin esti! gün, Berlin'de, tayyare karargâhınBedia Hanım, rolünü çok benimse dadır. «Glorya» israinde bir filim çemişti. Cidden muvaffak oldu. Tebrik e* viriyor. derim.. A Emin misiniz? Diye bağırdım. Neyyire Hanım, kusursuzdu. 1 Hammefendi, ben şu dakikada Bir de, ilk perdede sahneye sırnaşül hiç bir şeyden emin değilim. Hatta bir züppe çıktı: Lâcivert bereli, golf benimle alay etmediğinizden bile! pantalcnlu bir asrî ibiş! Bu, gazetecî Estağfurullah . Kat'iyyen aimiş... Ben. yirmi yıldır matbuat âle lay değil . Bütün ciddiyetimle so mindeyim, böyle gazeteci görmedim! ruyorum... Bu haber doğru mudur? Son perde, alkışlar arasında iner Nereden öğrendiniz? «Pour Vous» ken, içîm, yarı bos salonun hüznile dol yazıyor mu? muş, yolun karanlığına girdim.. Farkında değilim. Evvelki gün Hatınmdan, Darülbedayi mecmuaÖJ bizim gazeteleri karıştırırken bu nın son niishasında okuduğum bir mahaberi... kalenin son satırları geçiyor: İ İyi bir tiyatro sahibi olmak, bir para «Cumhuriyet» te okudunuz. mes'elesi değil, bir kültür işidir! j Evet. (JHabadı var) YUSUF Zİ&A I Buğday satışları