Cumkariyet •2İTefirin«YveI ÖSMANLI ı'MPARATORLUĞUNDA MAKTUL'VEZÎRLER 29 Şehir ve memleket haberieri İnhisarlarda Tevhit işleri U Müdür Trabzon ve Samsun'a gidiyor Sivasî icmal Kabine istifası salgını ve Romanya Kabine istifası Avrupa'da salgın halini aldı. Macaristan kabinesi ge çenlerde istif a etmişti. Şimdi de ayni günde hem Romanya, hem de Çekos* lovakya kabineleri istifa etti. Bu arada Beîçika kabinesi dahi istifa etti. Diktatörlük ile hükumetleri istikrar bulmıyan diğer memleketlerin ço ğunda dahi kabineler sallanmakta ~ dır. Bu istifalar ve istifa kabiliyet leri zahiren muhtelif sebeplerden neş'et etmekte ise de hakikati halde bir asılda bu sebepler toplanıyor: tk' tisadî ve malî muzayeka. Malî ci hetten müşkülât içinde çırpınmakta olan bir çok memleketlerde her hangi siyasî ve içtimaî bir hâdise zaten temeli kazılmış olan kabincyi devir mege kâfi geliyor. Meselâ Romanya'daki M. Voyvode kabinesinin istifası zahiren haricî siyasete ait bir hftdiseden ileri gel miş ise de hakikat halde malî müşkülât bu kabineyi çürütmüştü. Pro feaör Yorga kabinesi ordunun ve hükumet memurlarının maaşlarını ve * recek parayı tedarik edemediğinden düşmüştü. Yeni kabine bir kaç aylık maaşı temin etmek çaresini bul ' muşsa da devletin maliyesini düzeltmekte actini izhar etmiştir. O d e recede ki şimdiye kadar haricî borçlarını muntazaman tediye eden Romanya ahiren bu borçların itfasına ait tediyatı kesimştir. Ayni zamanda Yugoslâvya dahi haricî borçların faizlerini tatil etmiştir. Bu iki hâ dise Paris borsasında top gibi pat ladı. Çünkü bu haller ayni zamanda Fransa'mn aleyhinde bir ümayiştir. Romanya'da da Yusodâvya'da oldugu gibi Fransa'ya karşı şiddetli infial ve gayız başlamıştır. Cemiyeti Akvam malî encümeninde sırf Fransiz mütehassısının aykırı mütalea serdeylemesinden Romanya'nın utnduğu malî muavenet geri bırakıl mıştır. Romanya hükumeti dahi malîye sini tahkike gelen Cemiyeti Akvam heyetifti kabul etmemiştir. Romanya ile Yugoslâvya'daki malî müşkülât yalnız devletin idarî masraflannın ağır olmasından ileri gelmemiştir. Köylüye bol arazi verafcek ve borç Iarını tahfif için hükumetlerin gfriştiti taahhiitler şimdiKi b«hmn a o u yısile altından çıkılamıyKiK bfrer yük teşkil eylemesi her iki hükumetin malî vaziyetini berbat eylemiştir. Romanya ile Yugoslâvya Fransa'mn malî muavenet hususunda gösterdîği içtinap ve imtinaı siyasî tazyik mahiyetinde telâkki ediyorlar. Yazan: y\ Matbuat Türk amelesi işsiz ve aç 1 Sözieri dururken!.. Sak<ndan kan pıhtıları tarkan Nasuh Paşanın sararmış kellesi, İbrettaşmın üstünde büyük bir ibret levhası teşkil ediyordu! Efepdim, Nasuh Pasa, Cengiz Han abfadindan birini tahta çıkar. mak için Mehmet Geray'i buraya celbetmiştir. Meramı, esnayi sayıtta zatı hümayununuzu ahzü girift edip ' ealtanatı tebdil etmektir. j Denildi... Padisah bundan fev ' kalâde tevehhüs ederek: Yaaa... Hoş imdi... Bir kıtale meydan vermeden derhal ol Talar'ı tutun. Muhkcm bağlayıp Yedikule ztndanına atm.. Diye emir verdi. Bu vak'a, Nasuh Paşayı artık tar*umile gdzden düşürraeğe kâfi gel. znişti. Ertesi günü zuhar eden di . ğer bir hâdise, Veziru azamın vaziyetini büsbütün müsküHeştirdi. O gün, cuma idi. Padisah büyük bir alayla camiye gitmisti. Koca cami, Padişahı görroek için mülhakattan gelen binlerce halk ile dolu idi. Na. mazdan sonra tam dua başhyacağı zaman, cemaatin içinden bir adam fırladı, ayağa kalktı. Hünkâr raahfilinden tarafa dönerek basındaki sarığı çıkardı, boynuna cfoladı: Ey Padişahı âlempenah... Sa. na arzuhalim var. Diye bağırdı... Meyzinler, bırdenbire sustu. Korku ve hayretten kim. M nefes alamıyordu. Adam haykıra haykıra sözüne devam etti: Ben sülâlei tahireden, nesli Peygamberdenim. Sadat ve şürefaya riayet cümlei müslfmme vecibei zimmet iken senin Veziri azamınm agalarından biri benhn zevcemi iğ. va etti. Irzımı yıkarak hanımanımı harap eyledfl... Irz, Padişahındır. V«ki olan tecavüz bana değil, sa . nadır... Ey ümmeti Muhammet!... Sizler de şahit olun .. Halife bu m. tikamt almazsa, gidip ceddnnin kab. rine düşmekten gayri felâh ve necat kalmamıştn... Dedi ve ağiamağa başladı.., Pa. dtsah, hemen emir verdi. Çavuşlar kosarak derdmendin. kollarına gir dîler, muazzezen huzura götürdüler. Elbette çaresine bakılır. Diye tatyip edildi. Lâkin, bu hâdise hem Padisahm ve hem de halkın üzerinde çok fena bir teair husule getirdi. Her tarafta: Bir uşağını pek tutamıyan.. Halkın ehli ırz avretlerine dolaş tıran adamdan ne hayır gelir?.. Gayri bizlere selâmet çaresi kalmamışttr. Diye bir mırıltı dalgalanmağa basladı. Bu hâdiseler üzerine, artık Na suh Paşa da dikiş tutturamıyacağmı anladı. Arnavutluk tarafına firar etmek için hazırlanmağa başladı. Fakat kâhyası, bu tesebbüsün neti eesinde kendisinin de suizan altında kalacağını düşündü. Saraya giderek smreti mahremanede Padişaha ha ber verdi. Padifah, Nasuh Paşarun firanna meydan vermiyecek tedbirleri al makla beraber onu huzura celbetti. Bütün bu işler hakkında izahat taiep eyledi... Nasuh Paşa, şarlatanhkla yakayı sıyırmak istiyerek: Hayirhahlığıma binaen sözle rim isga buyurulsun. Ve yahut isfci fatn kabul olunsun.. Ve illâ, ken dimi tesmim ve helâk ederim. Demesi üzerine, Padişah fevka lâde gazaba geldi: Hay hain herif.. öyle ise Mehmet Paşa lilamı tesmim eden sen sin... Hoş imdi.. Çık... Diye bagırarak huzurdan defetti. Birinoi Ahmet düfünüyor, sadrazamı ne şekilde öldüreceğine bir türlti karar veremiyordu. Ertesi günü cu ma idi. Pasa, temarüz ederek selâmIığa gelmedi. Padifah artık öfkesini zaptederoedi. Bostaneıbaşıyı ça ğırtarak: Maiyetine yüz nefer bostancı al. Tiz, Nasuh Pasanın konağına git, kaydmı gör. Kellesim bana getir. Diye emir verdi. *» Sakalından kan pıhtıları sarkan Nasuh Paşanın sarartmş kellesi, ibret taşının üstünde hakikaten büyük bir ibret levhası teşkil ederken, sarayı hümayundan giden bir heyet te, Padifah namına musadere olunan em valini tadat ediyordu. Sadrazamın malından Padisahın eline geçen şeyler, şunlardı: (Bir milyon düka alttnı kıymetmde, kileler dolusu inci ve ol miktar nakit meskukât ve altın ve gümüs kaplanmif ve zikıymet ahcar ile murassa bin on sekiz kabza seyif ki: Bunlardan elmas ile murassa olan bir adedine elli bin düka kıymet tahtnin olunmuştu. Mağazalar dolusu Acem ve Mısır hahları ve sırmalı kumaşlar, ve atlas ve kadif e ve dört yüz res asil kısrak olmak üzere bin yüz res esp, dört yüz çift altın üzengi, on sekiz bin deve, dört bin res yük hayvanı, altı bin sıgır, bes yüz bin koyun.) Tabfiî, bir hayli cevarı ve gulnum... Nasuh Pasanın hayatında yaptığı bir çok fenalıklara mukabil, hiç olmassa ölümile biraz hayrı dokundu. Çünkü o esnada bomboş olan J»»zine, bu metrukât ile dolmuştu. Şehrimizde bulunan Gümrük ve tnhisarlar Vekili Rana Bey, dün ög« Ben devlete 14 sene hizmet leye kadar tnhisar idaresi merkezinetmiş bir memurum. Bir mes'eleden de meşgul olmuş, Öğleden sonra idadolayı tahtı muhakemeye alındım. renin fabrikalanna giderek tefti Şu dakikada beraet etmiş bulunuyoşatta bulunmustur. rum. Muhakemem zamanında hayaRana Bey, şehrimizde daha bir tımı temin için Balatta bir tütün şirkaç gün kalarak inhisarların tevhi ketine müracaat ettim. Tütüncüİük dine ve muamelâtına ait faaliyetle «an'atını bildiğimden beni aldılar. iştigal edecekth. F^cat son günlerde işime nihayet veInhisarlar Umum Müdürü Hüsnü riıdi. İki gün evvel iş olup olmadığını Bey iki güne kadar Trabzon ve Samsormak için mağazaya gittiğimde 25 •an tnhisar Başmüdiriyetlerine ait kadar amelenin çalıştığını ve bunlar muamelâtı tetkik ve teftis etmek ve arasında 78 Yunan'h amele buluntevhide ait tatbikat esnasında hazır duğunu gördüm. Vaziyeti zabıtaya bulunmak üzere sehrimizden ha reket edecektir. Hüsnü Bey Sarasun li verilen malumat ile ve ustabaşınm yanımda saklı bulunan mektubu ile ve Trabzon Basmüdürlüklerindeki isbat edebilirim. Ustabaşıya «ne için tetkikatını yaptıktan sonra Artvin benı almıyorsunuz da bunları kullave avdette Zonguldak müdiriyetle nıyorsunuz» dedim. «Onlar hem yarini de teftiş edecektir. bancı, hem de misafirdirler. Kendiİnhisar idarelerinin mülbakattaki Ierini himayeye mecburuz» cevabını müdiriyetlerine ait tevhit isleri bit • v aldım. > ınek üzeredir. Şimdiye kadar tstanbul, tztnir, Edirne, Çanakka^e, BurHususî bir müessesenin, bir ticasa, Balıkesir, Manisa, Ankara mü rethanenin istediği adamı kullanmakdürlükleri tevhit edilmiflerdir. Bu ta ve istemediğini çıkarmakta yeray içinde de Eskisehir, Samsun ve den göğe kadar hakkı vardır. MüdaTrabzon müdiriyetlerinin birlestirilhale götürmiyen bu hakka dokunmeleri ikmal edilmiş olacaktır. mayı hatırımızdan geçirmeyiz. Fatnhisar tdaresi umumî müdür mukat Türkiye'de Türk amelesi işsiz avini Mithat Bey Balkan Konfe gezerken, aç dururken tebep ne oransına giden heyetimize dahil ol • lursa olsun yabancılann karınlarıru duğundan Bükres'e gitmiftir. Mü doyurmalarına tahammül edilemez. diri Umumî Hüsnü Bey de seyahate Bu daire şahsî bir raüessese de olsa çıktıktan sonra umum müdürliiğe bile bu gibi hakıızlıkların önüne set muavinlerden Asım B. vekâlet ede • | çekmek lâıımdır, diyoruz. cektir. I Gazetemizin okuyucularından Fatih'te Çırçır'da oturan Refik Efendi isminde bir zat bize dikkate lâyık bir mektup gönderiyor. Ve hulâsaten diyor ki: Derleırte Heyeti dünden itibaren faaliyete geçti İstanbul Matbuat Cemiyetioin dil inküibfle yakuıdan alâkadar oldogunu ve matbuat sözlerini toplamak üzere bir heyet teşkil eylediğhu yazmıstık. Bu heyet ilk içtimauıı dün Matbuat Cemiyeti binasında yapmıştır. Matbuat sözlerinin toplanmasına ait usul şu suretle tesbit edilmiştir: Muharrirlikte, musahhihlikte, mürettipUkte, hurufatçüıkta, makinistlikte, müvezzi • likte, matbaacüıkta, kitapçüıkta, klişecilikte, litografcılıkta ve linotip iş lerinde kullaıulan sözler bu şubelere mensup isimleri tayin edilen zatlar tarafından on gün içinde ayrı ayrı yazüıp cemiyet kâtipligine tevdi olunacaktır. Bundan sonra matbuat sözlerini derleme heyeti tekrar umumî bir içtima yapacak ve bu sözleri tetkik ve tanzim ecektir. Sözlerin derlenmesinde de şu usul takip edilecektir: Meslekte bugün kullanümakta veya evvelce kullanılmış olan söüicr toplanacak, bunlaruı yanlarına manaları ve kullanünuş yerlcri yazılacak, içlerinde yabancı kelimeler varsa bunların karsüanna öz türkçe mukabilleri bulunarak teklif halinde kaydedilecektir. Matbuat sözlerini derleme heyeti bütün sözleri toplayıp türkçelerile birlikte tesbit ettikten sonra vücude gelen Matbuat lugatini cemiyetin idare heyetine tevdi edecektir. rMaarlfte ve Maarif Vekâleti umumi müfetüşle • rinden Selim Sırrı Bey tarafuıdan dün saat dörtte Erkek Muallim mektebinde «TerbiyO' namı altında çok istifadeli bir konjeranı verümistir. Maarif müdiriyeti bütün resmî ilk mekteplerdeki fakir talebenin tam liıtesini henüz Hilâliahmer cemiyetme göndermediği için bazı ilk mekteplerde gıdayz talebeye oğle yemekleri verilmesine henüz baslanuamamıştır. Şitn • dilik ancak Istanbul semtmde 1581 talebeye ekmek ve katık verilmektedir. Hilâliahmer cemiyeti, Maarif müdür lüğünden bu kabil talebelerin tam Hste*İDİ istemiıtir Diğer taraftan bazı mıntakaiardaki Hilâliahmer teşkilâtı gıdasu talebeye haftada üç gün verilen öğle yemeklerini haftada 4 ve hatta 5 güne çıkarmak için tetkikat yapmaktadırlar. Bir gıdasız talebenin beher yemeği için 7,5 kurus sarfedilmektedir. Buna mukabil öu seae ekmek fiatları ucuz oldu • ğundan bu tetkikabn müsbet netice ve reçeği anlasümakUdır. Doğru değil mi? jj Selim Sırrı Beyin konferansı Belediye bahçeleri meselesi Belediye ile Tesebaşı ve Taksim bahçeleri musteciri arasındaki Tepebaşı babçesine ait mukavele mayısın on üçünde ve Taksim bahçesine ait mukavele de gelecek senenin kânunuevvel nihayetinde bitecektir. Mukavelenameler mucibince müttecir tarafından bahçelerde yapüan tesisat müdd«tin hitamında gene müstedre aittir. Yalnız eğer Belediye isterse takdir edüecek kıymeti mukabflinde bunları sabn alabilecektir. Müddetin yaklaşmış olması itibarüe ne sekilde hareket edileceği ve bilâhare bahçelerden ne suretle istifade olunması hususları tetkik edilmektedir. Yunan Turing ' Kulubü Türk ve Yunan'hlarîn pasaportauz seyahatlerini istiyor Bıdaız talebeye yardım Davut Paşa Osmanlı saltanatının on altıncı Padisahı olan ikinci Osman, on sekiz jnasrada oldugu halde, kendi zulüm ve seyyiatına kurban olmuş.. Kanlı bir ibtililden sonra, sadrazam Davut Paşa tarafından Yedikule'ye götü rülerek (Cebecibaşı) ile (Gelender) oğlu ismindeki aakilere boğdurul mustu. thtilâl âmilleri arasında yeniçe rilerle sipahiler de vardı... İhtilâlin şımarıklığı geçtikten sonra bazı es bap dolayısile sipahiler acı bir ne damet hissettiler. (Padisah katilli gi) gibi bîr lekeyi üzerlerinden silmek istediler. Divana müracaat e derek: (Mâbadi var) Bir müddettenbern şehrimizde bulunan Yunan Turing Kulübü ikinci reisi M. Yorgi kendisi ile görüsen gazetecilere demiştir ki: « Türkiye ile Yunanistan en samünî ve dost iki memlekettir. Bu itibarla memleketler arasında seyaŞehir Meclisinin tesrinisani içtima hat eden vatandaşların pasaport videvresine ait toplanma ruznamesi hazesi muamelesinden muaf tutulmalazırlanmıstır. Birinci içtimada reis, reisi sa rı çok faydalı olacaktır. Çünkü bu ni ve encumenler intihabı yapılacaktır. i? hem masraflı olmakta ve hem de Geçenlerde feci bir kaza neticesi vefat vakit kaybettirmektedir. Bu kaydın eden azadan Topkapı'lı Mehmet Bey iki memleket halkı hakkında kaldımerhumun yerine bu devreye yedek arılması için Turing Kulüp hükumet za meyanında en çok rey sahibi olan nezdinde teşebbüsatta bulunmağa fırmcı Şakir Bey istirak edecektir. karar vermiştir. 1 Buraya Türk Turing Kulübünün de ayni maksatla Türk hükumeti Belediye tarafından memurlara ucuz fiatla yemek vermek üzere açüacak olan nezdinde teşebbüsatta bulunmasım Iokantanın malzemesi ikmal edilmiş ise rica için geldim. de kenüz yer için karar verilememistir. Bundan başka iki memleket ara • Lokantanın idamesi için her gün iki sında yapılan toplu seyahatlerin inyüz kişinin yemek yemesi lâzım gelmekkişafı için Türk meslektaşlarımla tetedir ki bu kadar müşteri bulunup bumas edeceğim.» lunamıyacagı da tereddîidü mucip ol maktadır. Şehir Meclisi toplanıyor Belediye Lokantası Bükreş'teki konferans Yunanistan'daki buhran [Birinci sahifeden mabait'i 12 de Romanya bandıralı Daçia vapurile Köstence'ye hareket etmiştir. Yunan murahhas heyeti reisi sabık Başvekil M. Papanastasiu dün kendisile görüsen bir muharririmize üçüncü Balkan Konferansı hakkın da şu beyanatta bulunmustur: « Üçüncü Balkan Konferansın da takip edeceğimiz hattı hareket malumdur. Balkan misakı, iktisadî ve fikrî yaklasma işlerindeki noktai nazanmızı müteaddit defalar izah ettik. Biz bu hususta çok itilâfper ver davranmaktayız. Bir çok ideaHstlerin de bizim fikrimizi tasvip ettiklerinî memnuniyetle görüyoruz. Bilhassa Balkan birliği fikri dostu muz Türkiye'de ve onun Büyük Reisi Mustafa Kemal Hz. nin yüksek şah siyetlerinde büyük bir teveccüh ve samimiyete rrazhar olmaktadır. Balkan birliği fikri geçen sene denberi her tarafta bir hayli ilerle miştir. Bükreş'te de bu yolda bir adım daha atacağımızı kuvvetle ü mît ediyorum. Balkan milletleri halen muhtelif büyük müşküller içindedirler. Bu nun önüne yalnız ittihatla geçmemize imkân vardır. Bu münasebetle Yunanistan'dan kardes Türk noilletine en samimî ve en candan selâmlar getirdim. Bizim bu aamimiyetîmîz Balkan birliği fikrinin br gün tahakkuk etmesinde en büyük âmİI elacakttr.» (Sirind saMfeden mabait) Ben ve M. Kafandaris bir temer küz kabinesi teşkil etmek için bazı tesebbüslerde bulunduk. Fakat fır ka mücadelelerî yuzünden bu işte muvaffak olamadık. Bundan başka büyük ve tanınmış şahsiyetlerden mürekkep bir kabine yapılması da düşünüldü. Bunun için de bir çok uğraşıldı. Fakat her ne dense buna da muvaffak olunamadı. Kat'î vaziyet meclis reisi intihabından sonra anlaşılabilecektir. Bu su~ relte namzedi en çok rey alan fırka taraftarları ekseriyeti ifade edecektir. Bu karışık vaziyette şimdilik meclisin feshedilip edilmiyecegi hakkında bir şey söylenemez. Bu hususta Âyan meclisinin fikri altnması zarureti vardır. Halbuki halen Âyan mecli»nde de münhal bir kaç azahk bulunmaktadır. Bu mes'ele bu münhaller tlolduktan sonra Âyan meclisinin vereceği karara bağhdır.» Apartımanlar tetkikatı Belediyece son senelerde yapüan apartıman insaatı etrafmda, tetkikata devam edilmektedir. Alınan neticeyd göre 930 senesinde 124, 931 senesinde 229 apartunan inşa edilmiş oldugu halde 932 senesinin dokuz buçuk ayı zarfında 263 apartıman yapümıştir. tnsaat seneden seneye artmakta olduğu gibi bu sene içinde yapüan apartımanlar geçen senelere nisbetle daha büyüktür. İçlerinde yüz bin liradan fazlaya malolanlar vardır. Tetkikat bu • günlerde bitecek ve Dahiliye Vekâle tinin bu hususta Belediyeden istediği malnmat verilecektir. lınihı9sarDar<da Eski şeker şirketine ait bir tahkikat "Uzun Mehmet,, vapuru Zonguldak Halkevi, o muhttte ilk defa maden kömürünü bulan Uzun Mehmet için merasim yapmağa hazırlan mıs, ayni zamanda Seyrisefainin vapurIanndan birisine Uzun Mehmet ismini vermesini rica etmiştir. Seyrisefain müdürü Sadullah Bey bu teklifi memnu • niyetle kabul ederek idarenin ilk alacağı vapura bu ismi vereceğini bildir mistir. Piyano konseri Konservatuvar muallimlerinden piyanist M. Fricdrich Von Statzer tarafından cuma günü Konservatuvar d a bir konser verilecektir. Prog. ramda Bethoven'in Fa minör sonat op 57 si, Hasan Ferit Beyin Koçek Istanbul'da Yunan konsoloshanesi havası, Zeybek ve saire gibi beş a. son Halkidikya hareketa' arsı musabımna laturka parçası, Chopin'in alet solyardım için bir iane cetveli açmıstır. i minör ve Etüt'U vardîr. Yunan konsoloshanesi iane cetveli açtı tstanbul'da bulunan maliye müfettişIeri tarafından mühim bir mes'elenin tahkik edilmekte oldugu haber aunmışbr. Bu tahkikat evrakı vaktile bir maliye müfettişi tarafından Ardahan'da yapüan ve aradan uzun müddet geçtiği halde mevkii tatbika konulmayıp bilâhare tetkiki için hıfzına emir verilen şeker mes'elesidir. Sabık tktisat Vekili Şakir, Ağaoğlu Ahmet ve Kastamonu meb'usu Hasan Fehmi Beyler bu mes'eleden dolayı mes'ul tutulmaktadırlar. Mes'ele şudur: Evvelce inhisar halinde idare edilen şekerin bilâhare ithali serbest bırakıl mıştı. Maliye müfeta'şugi teftişab netieesinde şekerin ithali serbst bıraküdıktan sonra inhisar idaresinin Rusya'dan mühim miktarda şeker alarak hazineyi 500,000 lira zarara soktuğunu tesbit etmiştir. Müfettişin raporuna nazaran bu şekerler hem kanunun neşrinden sonra alınmış, hem de Rusya'nın bizden alacağı bazı esya bedeUne mahsup edilmesi kabil iken bu suretle hareket edflmiyerek İngiliz lirası üzerinden bedeli ödenmişür. Maliye müfettişi bu üç zatı o zamanki Şeker İnhisar idaresinin heyeti idare azası sıfatile mes'ıü tutmaktadır. Bunlardan maada Ardahan gumrük memurlarmdan bir kaçı ile diğerbazı memurlar da mes'ul tutulmuşlardır. Bu ufak memurlann evrakı Devlet Şurasına gitmiş. heyeti îdare hakkındaki tahkiüatın taraiki buradaki maliye müfettişlerine tevdi edilmiştir. neticesi vaziyet tesbit edilecektir Bir sandalcı muhakeme ediliyor İstifa eden Voyvode kabinesi ha kikaten ya Sovyet'ler ile ademi tecavüz misakını aktetmek, yahut Fransa'mn ve dolayısile Cemiyeti Ak vatnın ve difer devletlerin malî muavenetinden mahrum kalmak şıkla nndan birini ihtiyar etmek mecbu riyetinde kalmıştı. Mumaileyh ken disine kalsa bu iki şıktan evvelkisini ihtiyar edecekti. Fakat Londra sefiri Orta mekteplerde fransızca mu M. Titulesco'nun muhalefeti ve Kraallimi olmak istiyenlerin imtihanları Iın müdahalesi üzerine Harciiye dün Edebiyat Fakültesinde yapılmışNezaretine getirilmesi buna imkân tır. Bu imtihana 15 kişi girmiştir. bırakmadığından istifaya mecbur olmuştu. Vaktile Romanya bugday Nafıa Fen mektebi talebeleri dün Iarını ve mısırlarını satmak üzere Halkevinde hocaları şerefine bir çay < Almanya ile aktettiği kârh bir muziyaf eti vermışlerdir. Gençler, bu sukaveleyi Fransa'mn zoru ile boz retle hacalarile birlikte neş'eli bir muştu. Şimdi de gene Fransa'nın gün geçirmişlerdir. zoru ile Besarabya mes'elesi açık bırakılarak Sovyet'ler ile ademi teca vüz misakı imzasına sevkedilmek isteniyor. Eğer Romanya'nın malî vaziyeti iyi olsaydı kesenin ağzını eMustafa isminde bir kayıkçı A linde tutan Fransa'mn siyasî tazyikğırceza mahkemesinde muhakeme Ierine ihtimal mukavemet edebilirdi. edilmektedir. Mustafa Haresinde Lâkin şimdi böyle bir mukavemet bulunan sandalın yelkenini idare egösterilmesi şüphelidir. Bunun için dememek ve yelkenlinin batmasma, yeni kabine gayet müşkül ahval ve yolculardan Selma Hammla Kadri şerait ile karşılaşacaktır. Beyin boğulmasına sebebiyet ver • MUHARREM FEYZt mekten maznundur. Bu hâdiseyi gören şahitler gelmediği için muhakeme başka bir güne tehir edilmiştir. Fransızca hocalıjjı imtihanı Nafıa talebeslnin çayı &v e Sahte yaverin muhakemesi Reîsicumhur Hz. nin imzalarını talit etmek ve Riyaseticumhur ya verlerine mahsus elbise giyerek bir çok marifetler yapmaktan suçlu kunduracı Hüseyin Fikri'nin muhakemesine Ağırcezada dün de devam edilmiştir. Geçen celsede mahkemeye celplerine karar verilen şahitlerden bir kısmı gelmedikleri için mu hakeme 10 teşrinisaniye bırakılmıştır. Son tahkikat Tevkifane Müdürüne işten el çektirildi Bundan bir müddet evvel îstanbul tevkifane.«inde anî bir taharri yat yapılmış, ve bu taharriyat neticesinde bazı idaresizlikler görülmüş tü. Esat>en Müddeiumumiliğe, tev • kifane hakkında bir çok şikâyetler de vaki cluyordu. Bu taharriyattan sonra adliye müfettişliğince yapılan tahkikat neticesinde tevkifane mü dürü Mekki Beye isten el çektiril • miştir. Ijevkifane Müdiriyetine muvakkaten asliye mahkemeleri bas kâtibi Avni Bey getirilmiştir. Cumhuriyet bayramına hazıriık Cumartesi günü Cumhuriyet Halk Fırkası merkezinde aktedilecek bir iç timada Cumhuriyet bayramının tes'idine ait program hazırlanacaktır. Cumhuriyei bayrammda Vflâyet ko nağında bir balo verilecek ve bu balo, vüâyet erkânı ile müessesatı maliye direktörleri ve konsoloslan iştirak edeceklerdir. Sopa ile katil Bursa'da Niyazi ve Abdullah isminde iki canavar beraber rakı iç* tikleri arkadaslan Mehmed'i «ona ile döverek öldürmüçlerdir.