!İ2Teşîrinevveî 1932= Fransa 'daki irtişa rezaleti Maznun Sergo Luco,hava Atina nazınnı jtham ediyor! Olimpiyadmda «Sahte hisse senetlerini Nazır MLBouilloux Lafont'un emrile tabettirdim!)) Fransa'da, Hava Nezaretinde çıkan irtişa ve sahtekârlık mes'elesinin dal budak saldığım yazmıştık. Dün ge Ien Paris gazetelerinde bu meraklı mes'elenin çok tuhaf safhalara girmekte olduğunu okuduk. Hava Nezaretine tâb sîvü tayyarecilik şubesine devrolunan ve yahut hesapları tesviye edilen tayyare şirketlerine ait hisse senetlerinin sahte olduğu ve bu işte bazı sahtekârlarla beraber bir kaç yüksek Fransız memurIarının da müsterek bulundukları hayretie yazdmıştır. Sen mahkemesi sorgu hâkimi, Hava Nezaretinin açtığı dava üzerine sahtekâr Sergo Luce ile kont Sean de Lubersac'ın tevkifine karar vermiştir. Hâkimin çok sıkı sorguları üzerine nihayet itirafa baslıyan sahtekâr Sergo Luco maruf tabirile baklayı ağzından çıkarmıştır. Fransız gazetelerinde okuduğumuza göre aşağı yukan demiş ki: « Evet, sahte hîsse senetlerini basbran benim. Fakat bunda benim zerre kadar suçum yoktur. Ben bu isi yapmış isetn doğrudan doğruya şirketîn heyeti idare reisi ve Hava Nazıri olan M. Bouülomc Lafont'un emrile buna teşebbüs ettim. Hisse senetlerini filân mat baada bastırdım. Bunda bir suç, bir cürüm varsa aleyhimde dava açan o kelli felli zata ait ve raci olmak gerek • nr.»' Maznünun bu sözlerinîn husule getir3iği tesîr ve şaşkmlığı izaha liizum gormeyiz. Sorgu hâkimi M. Brack sorgu» ya sabah baslamîs iken gece yarısına kadar çalısmagı göze almış ve M. BouUIouz Lafont fle maznun Sergo Luco'yu Bartm'da Kereste ihracatı Sekiz fabrika tam faaliyetle çalışıyor Bartın (Hususî) Bartın, hu dudu dahilindeki ormanlardan başka Türkiye'nin en büyük ormanları bulunan Kastamonu ve havalisi ormanlarından çıkarılan kerestelerin ihraç iskelesidir. Safranbolu, Daday, Araç ve Devrek ormanlarından çıkarılan keresteler arabalarla fab rikalardan Bartın'a getirilir. Bartın ırmağı iskelesinden tehlikesizce hususî motörlere tahmil ve Türkiye'nin muhtelif ticaret limanlarına ve bil hassa tzmir'e ve hatta ecnebi memlekelerine sevkedilir. İzmir'e sevkedilen kereste üzüm kutuları imalâtında mühim bir tesir yapmaktadır. Bu meyanda Zonguldağ'a sevkedilen maden direkleri zikre şayandır. Şimsir, Mısır, Suriye, Tunus, Cezayir ve tngiltere'ye gönderilir. Senelik ihracat takriben 40,000 metre mîkâba baliğ olur. Ahvali havaiye ve iktisadiye doIayısile geçen sene yapılamıyan kereste ihracatı bu sene vâsi mikyasta başlamıstn. Mevcut sekiz fabrikanın hemen hepsi hali faaliyettedir. İktisadiyatta mühim bir mevkii olan yumurta ihracatı da memleketin baslıca servetlerindendir. Yalnız ecnebi limanlarına yapılan yumurta ihraoatı 130,000 sandıkta dört milyona yakındır. En ziyade ihracat İspanya'ya yapılrr. Fakat tspanya'nın dahi son günlerde döviz mua melesine baslaması yuzünden ihracat şimdilik tevakkufa uğramıstır. tktisadî buhran Bartm'da diğer memleketlerdeki siddet ve ıztırabı doğuramamış ise bu saadetin âmili kereste ve yumurta ticaretidir. Iztırap duyduğum bir hâdise var ise adetleri çok olmıyan kereste tüccarlarının arasındaki hesapsız rekabet ve bunun hazin netayicidir. SAMİ Bîr Liranm Başmdân Geçenler. Tefrika numarası: S Yazan: Kemal Ragıp Şımarık kîzın genç, ılık, körpe göğüsten berberin kokulu çekmecesine! Ne yapayım, diye söylendi. AğIarım, hastalanırım, kendimi öldü receğim, tentirdiyot içeceğim, diye tepinirim. Annem para bulup verir elbet... * ** O gece geçti. Ertesi gün mektebe giderken beni çantasmdan çıkardı; çorap bağının arasına soktu: Çantamı kanştırıp ta içinden almasınlar!.. Diye düşündüğüne bakılırsa ar kadaşlanna da pek emniyeti yoktu. Bir iki gün ben hep böyle göğsü. nün en gizli köşesinden çorap bağı nın arasına, mekteD çantasınm gizli gözüne dolaştım, durdum. Üçüncü gönüydü; akşamüzeri te lâşlı telâşlı annesinin sesi duyuldu: Benim dolabımı kim karış tırmış ?.. Diye bağırıyordu. Evin içinde sıra ile herkese sordu: Çamaşır bohçamın altına ölümlük, dirimlik bir lira saklamıştım; kim almışonu oradan? Büyük anne: A.. Vallahi görmedim!. Mut. faktan dışarıya çıktığım var mı benim?.. Dedi. Tenisçilerimiz, Bulgar'ları mağlup ettiler Atina 11 (A.A.) Dün Türk Bulgar takımları arasuıda yapılan tenis maçIarmın neticeleri: Süat (Türkiye), 6 / 1 , 6 / 2 ve 6 / 3 Alekoff (Bulgaristan) ı yenmistir. Sedat (Türkiye), 12/10, 6/2, 6 / 3 Souroudjieff (Bulgaristan) ı yenmiş • tir. Bulgar'larla Türk'ler arasındaki çift erkekler müsabakaları bugün yapıla cakbr. Tenis: Romanya'lı oyuncular, Yu • nan'Iı oyunculan yenmişlerdir. Atina 11 (A.A.) Bütün gaze teler, Balkan Olimpiyatlanna uzun sahifeler tahsis ve bu bapta mütalea^ar serdetmektedirler. Bu gazeteier, bütün taknnlara gösterilen güzel kabulden bahsediyorlar. Berberden balıkçıya, meyhaneciden ciğerciye... O cuma günü idi. Genç kız, gene bir yalan uydurdu. Sabahieyin er . kenden sokağa çıktı. Berberde saç. lannı kıvırttı. Ben de onun göğsün. den kurtuldum. Berberin çekmece . sind'e büyüklü küçüklü öteki arka. daşlarla buluştum. Lâvanta çiçeği kokan çamaaır bohçesmın altmda aylarca yasadık. tan sonra iki üç gün yalancı da olsa şunank ta olsa bir genç kızın ılık göğsümle kahnıştun. Şimdi berbe. rin çekmecesinde beni kar^ıliyan ar. kadaşların hemen hepsinde ağır bir koku varda. Ben onlann yanında hâ. lâ yepyeni d'uruyordum. Aksam üzeri dükkân sahibi, beni de ötekilerle beraber üstüste koyup katladı; cüzdanma yerlestirdi. Ar. tık ben de onlardan olmuştum. tlk önceleri, tiksindiğim o ağır koku be. nim Uiklerime de geçti. tki üç gün berberin cüzdiamnda kald'ım. Sonra bir aksam eve gider. ken balıkçrya uğradı. Para vermek için cüzdanmı çrkardığı zaman kor. kudan titriyordum. Korktuğum ba. sıma da geldi. öteki arkad'asları rmn arasmdan bula bula beni buldu. Balıkçı liranın üstünü berbere verirken beni de tablasının bir kösesine attı. Aksam üzeri balıkçı, bizâ ceple. rine rfoldurdu. Galata'da bir mey . haneye girdi. Artık benim için kara günler başlamıştı. Gece yarısına doğru hesaplar görüüür, sarhoslar birer ikiser dağılırken alnımın kara yazısı beni de balıkçının cebinden meyhanecinin çekmecesine attı. Ge. ceyi burada ispirto kokuları içmde geçirdim. Ertesi sabah meyhaneci, arasıra kapınm önüne çdcıyor, cad. deden geçen satıcıları çeviriyor, alı» veris ediyordu. Ben zaten buradan kurtulmak için can atıyordum. Biraz sonra istedL ğim oldu. Oldu amâ bu sefer de başka sefalete düstüm. Deminden beri satıcılann kimisile pazarlığı uydurannyan, kimisinede birer iki. şer öteki arkad'açlanmı veren mev. haneci, bir aralık ciğer alıyordu. Para verirken aksi gibî beni yakaiadı. Çırpındıiı. Meyhanecinin eünden kurtulmak için kendimi yerlere at. tım. Olmadı. Rüzgâra kapıhp uç mıyayım, diye meyhaneci, üstelik ayağı ile üstihne bastı. Ciğerci de kanl: ellerile beni yakaiadı. Kaske. tinin içfne kcydu!... O günü bıı kirli kasketin içinde, geceyi de bir kasap dükkânmda ge. çirdim. tliklerime kadar işliyen ter, balık, ispirto kokulannm arasına kan kokusu da kanstı. Kasap ertesi günü et alıyordu; bir kaç elden daha geçe geçe mezbahadaki bir celebin boyundan asma çantasma r'üstüm. Bir kaç gün de orada geçti. {Maba&i var) ğüsten iğreniyorduım... 4 Futbol birincilikleri Maznunffii ttKam ettîği Fransvs Hava Nazırt M. Bouiüoux Lafont muvacehe ettirmiştir. Ayrica daha bazî kimselerin muvacehesine liizum görülmüş ohnasına göre saat yirmî fld buçukta baslıyan muvacehe saat iki buçuğa kadar yani dört saat devm etmiştir. Paris'te tahsilini bitiren Annam İmpa ratoru vatanına dönerek tahta gecti Genç kız dudaklarını büktü: Ne bileyim ben?.. Elkni bile sürmedim!.. Kalbine doğru kulak verdim. Ufacık bir çarpıntı yoktu. Ben orada Muvacehede maznun ithamında şidolmasam dolaptaki parayı onun al ~ det ve kat'iyetle ısrar ederken M. Boumadığına ben bile inanacaktım. UIouz Lafont agır ve haksız bir iftiraya 2 Birincilik yanm son ve son karÜstelik dudaklanm büktü: uğnyan namuslu bîr zat tavır ve edasile, şılaşmalan 1 4 / 1 6 ve 21 teşrinievvel BeJki Nejat almışhr!. bunu nefretle reddetmiştir. tarihlerinde İzmir'de yapüacakbr. ŞamDiye küçük kardeşinin üstüne Görülüyor ki, bu suüsthnal, irtişa ve piyonlar Izmir'e hareket etmişlerdir. attı. Zavallı çocuk o aksam ablasının sahtekârlık davasî en yüksek simajara yuzünden dayak yedi. çirkef sıçratacak safhalara giriyor! Bu kadarla da kalmadı. Çocuk: Geçen cuma günü Şehzadebatı'nda VaHahi ben almadım, annecL Ferah sineması salonunda Güres Fe • ğim!. Allah çarpsın, iki gözüm kör derasyonunun tertip ve nezareti alolsun elinri sürdümse! tmda Ankara tstanbul güreş şamDiye feryat ettikçe annesi yavas piyonları arasında Türkiye güres yavaş ona da inanır gibi oldu. MaEdirae 11 (A.A.) Alpullu seker şampiyonası yapılmıs ve fstanbul hallenin kahvesine haber gönderdi. fabrikası çalısmasma devam ediyor. güresçileri, bütün müsabakaları kaKocasrm çağırttı. Adamcağız kapı. Şimdiye kadar 1300 vagon seker çı • zanmışlardı. dan içerîye girer girmez kansı sî . karmifhr. Bu ayın sonuna kadar çahsaDün Ankara'dan bir mektup altemli, şüpheJi bir bakısla yarı dar. cagma göre bu seneki verimin 1800 vadık. Bu mektup, şimdi garip bir vagın: gonu bulacağı umuluyor. Diğer tarafziyet ihdas etmiştir. Mektubu aynen Kuzum efendi, dedi. tn&an hali tan ispirto fabrikası da çalısnutktadır. neşrediyoruz: bu, diye şuraya, çamasn bohçasmın tspirto fabrikası Türkiye ihb'yacatından Gazetenizin 3026 numaralı nüshasında altına bir lira saklamıştım. Demin yüzde elli fazla çıkanyor. Şirket bu seGüreş Şampiyonası baslığı altındakl yabaktım: Yok... Olur a, belki lâzım züarı okudum. ne bir toprak tahhl lâburatuvan aç • olmustur. Sen alAnsa sÖyle de bosuna miftar. Bundan böyle pancar ekimi yaAnkara güreş heyetl, İstanbul'a güreşçi aramıya! nn!... pan bir köyün topraklarmı tahlil ede göndermemiştir. Heyet azasının malumatı Kocası sasırdı. tlk önce antlar, yecek ve ona göre gübre istihsal edile niTnnirgiTnn güreşle hiç alâkası olmıyan minler etti. Sonra, karısımn şüpheli cektir. heyet relsinin güreş kulübüne mensup şüpheli kendisine baktığını görün. altı güreşçlyl kulüp reisinin nzası hilâfına ce öfkelendi. O da bağırmağa başİstanbul'a göndermlştir. Hareketten evIadı. Karı koca saatlerce kavga et. Ankara 1 (Telefonla) Konso. vel ve sonra Ankara Mıntaka Reisliğine tiler. los muavinliklerine, eJçiIik ikinci kâ. keyfiyeti bildlrdlm. Dört aydanberl çalışa*** tîbi Cevat Osman, kançilâr Seyful. nuyan altı aylık kulübün genç güreşçiO gece bütün evin içinde tatsız . Sah, üçüncü kâtiplerden Nurettin, lermi tstanbul İle çarpıştırmak için gülık, soğukluk vardı. Şakir, Emin, Muhtar ve kançilâr reşten hiç anlamamak lâzım. Ekrem Beyin Yalnız genç kjzuı odasında gra. Ahmet Beyler terfian tayin edil . mofon hep o tspanyol tangosu ile bu hateketi yuzünden Ankara güreşçiliği mişl«rdir. gıcırdıyordu. acı mağlubiyete uğramıştar efendim. Neşri Elçilik üçüncü kâtipliğine atese Ben gene ilk saklı olduğum yerd'e ricasile hürmetler. F3cret Tahir, atese İrfan ve Şadi idim. Artık bu genç, ılık, körpe göAnkara Güreş Heyetinden vs Beyler, kançılârhğa d"a atese Artf Güres Kulübü Reis vekili ve Hikmet Beyler tayin edilmistir. Mthmed Bahaettin tstanbul 11 (A.A.) Futbol Fe derasyonundan: 1 Türkiye futbol birindliği mü sabakalan ilk devresini teşkil eden 5 grupun müsabakaları intaç edilmif ve grup birindleri belli olmustur. Çukurova grup birincisi: Konya td man yurdu, Eskişehir: Eskisehir tayyare taburu idman yurdu, İstanbul: tstanbulspor, tzmir: tzmir Altınordu idman yurdu, Samsun: Trabzon idman ocağidır. Ankara'lılar göreş şampiyonasına itiraz ediyorlar Alpullu şeker fabrikasının faaliyeti Haricî terfiier istanbulspor izmir'e gidiyor HARîCÎ HABERLER : Hamdi B. in kıyamet koparan makalesi 1 rüst olmaz. Hamdi Bey mademki eski hinde olan memleket umumî fikirlerinin İktisat Vekili ile bir fikirde değümiş! Neye o vakit îstifa etmemiştir de simdi tercümanı gibi her tarafı tuttu. eski amirine hücum ediyor?!... Hele, Fabrikatorlarımız işliyen baçaları ?imütecavizane bir çok tenkitlerden sonbi ağızlarmı biraz kapasınlar, memlekera Mustafa Şeref Beyin ham maddeleri tin başka dertleri de vardır.» kontenjana koymağı çok iyi bulması, Hamdi Beyin hulâsaten mevzuu bahve bîr kaç cümle asağıda da yeni Vekisettiğimiz makalesi bOhassa sanayiciler lin ham maddeleri kontenjandan çıkar.arasında ademi memnuniyet uyandır • dığını iyi bulması, tenkidi hakkmda umumıs, bir kısım fabrika sahipleri aksam mî bir fikir vermeğe kâfidir. Ben, bu refiklerimize bu husustaki mütalealarını memur hakkmda hükumetin nazari dikanlatmışlardır. katini celbetmek üzere muhterem Celâ' Makale diğer bazı alâkadar zevat taBeye müracaat ettim.» rafından da iyi karşılanmamışnr. Kooperatif cemiyeti umumî kâtibi ve İstanbul meb'usu Alâettin Cemil Bey de bu Bir fabrikator Hamdi Beyin makalesi meyanda bulunmaktadır. hakkmda şunları söylemiştir: (Birind sahifeden mabait) Imparatoru vatanvna ayaTc basarken almmi§ bbr, resim (împaratorun tağındaki Fransız Valii umumisi, solundaJd Annam Ba§vekiUdirl Son posta ile gelen Avrupa gazete ve mecmualan Fransa'da tahsilini bitirdikten sonra vatanına donerek Annam tahhna çıkan genç imparator Rao Day'm, taç giyme merasimini yaza yaza bkiremiyorlar. Fransa'dan D'arfagnan gemlsi üe hareket eden genç imparator, geçen eylul ayı içinde Saygon'a geczniş^ orada bekliyen Fransız harp sefînelerinden Dumontd, Urvtüle'e rakip olarak Annam'a müteveccihen yola çıkzmştı. Annam'm en büyük şehirlermden blan Turan'da imparatoru Annam'm bütün vilâyetlerinden gelen yüz binlerce halk sevinçle karşılamıçlardır. İmparatorun karaya ayak basbğı dakikada, her Annam'lı Turan'daki mabetlerin önünde secde ederek Annam ilâblanna şükran ve minnet hîslerini atzetmeği vecibe bilmiştir. Bu sırada, askerî kıt'alar selâm durmus, Avrupa'hlardan mürekkep büyük kalabalık ta genç imparatoru hararetle alkıslamışbr. Genç imparator Fransız valii umumisi ile mutat sözler teati ettmc . ten sonra uhdesine terettüp eden vazifenin kudsiyetinden bahsetmiş ve naip Nguyen huen bay'a simdiye kadar yaptığı hizmetlerden dolayı tesekkür ederek nasihatlerini kendisinden esirgememesini aöyle miştir. İmparator bu şehirden, paytahtı Hue sehrjine gitmis, orada da mu « Konya şampiyonu izmir'e gitti Mersin 11 (Hususî) Antalya . Konya şampiyonlan arasında yapılan final maçuıda Konya şampiyonu 3.1 galip gelmiş ve grup şampiyonu olmustur. Konya takımı bugün tzmir'e hareket etmiştir. tzmir'de yapılacak Türkiye fut. bol şampiyonası maçlanna iştirak edecek olan tstanbul grup sampi . yonu İstanbulspor takımı bugün tz. mdr'e hareket edecektir. Nazi'ler intihabattan Zararlı çıkacaklar Berlin 11 (A.A.) Havas Ajansı muhabirinden: Nazi fnkası, parasızlık tan dolayı önümüzdeki 6 teşrinisani intihabaonda eski intihabattaki muvaffakiyetlerini temin eden faal propagandayı yapamıyacaktır. Ahiren Münih'te mahallî Nazi rüesasının bir içtimaında, ciddî tasarruflar yapılması, bilhassa, matbu propagandasahasında tasarrufa fevkalâde riayet olunması lüzumu tebyin edilmistir. Diğer taraftan fırka idaresi, hücum kıtaahnı mevcudiyeti mahsus miktarda indirmek imkânını derpîş eylemektedir. Söylendiğine göre, bazı Nazi mehafili, Nazi'lerin % 2 5 ilâ 3 0 nisbetinde rey ve bmaenaleyh geçen 31 temmuzda alınan neticeye nisbeten Reichstag'da 6 0 ilâ 70 azalık kaybedilmesine intizar et mektedirler. Halkevi spor şubesinin bir tebliği İstanbul 11 (A.A.) Halkevi, spor şubesi riyasetinden: İkl maç yapmak üzere şehrimize gelecek olan Rus kanşık takımına karşı subemiz fairmıını tesbit için azalarunızdan aşağıda Isimleri yazılı olan futbolcuların 14 tesrinievvel cuma günü saat 15 te Kadıköy Fenerbahçe stadmda bütün levazımlarile beraber bulunmaları ehemmiyetle rica olunur. Annam Imparatorunun Parisften Hareket ederken alınan hir resmi tantan merasimle karşılanmıstır. Ertesi günü imparatorun sarayında, Annam an'anesi mucibînce riiku ve secde merasimi icra olunmuştur. Bu imparatorun filen tahta geçerek IHvi, Avni, Nihat, Tevfik, Bür han, Suphi, Mehmet, Rebii, Necdet, (G. S.), Hüsamettin, Yaşar, Muzaf. fer, Cevat, Fikret, Zeki, Niyazi ( F . B.), Hüsnü, Şeref, Eçref, Hakkı, Nuri ( B . ) , Süleyman ( V . ) , Enver Sanayiciler ne diyorlar? Alman Başvekili Münih'te Münih 11 (A.A.) Wolff Ajansından: Alman Başvekili M. Fon Papen, yanmda bir çok memurlar olduğu halde saat 8,20 de Münih'e gelmiştir. Fon Papen, istasyonda Bavyera Başvekili M. Halv tarafından karşüannuştır, Al man Basvekilinin bu seyahati hakkı«da mütalea yürüten gazeteler Münih'te yapılacak görüşmelerin ehemmiyetini açıkça göstermekte, Almanya'da devlet idaresinde bir takım değişiklikler yapma ifinin bu göriişmelerde pek büyük bir rol oynıyacagınm süphesiz olduğunu Alâettin Cemil Bey diyor ki: « Son zamanlarda «Kooperatif) mecmuasmda gerek tüccarlara, ve gerek sanayicilere bir kapitalist farzedilerek hücum edilmektedir. Ayni zamanda da, isçî, köylü ve memur gibi sıaıflar himaye ediliyor görünülerek sınıf kavgasına doğru yol açılmaktadır. Bu yazılar neşrettiğimiz (Kooperatifçilik) mecmuasmda birer birer tahlil edilecektir. (t. t. B.). devlet idaresîni ele aldığına delâlet eden dinî bir âyindir. fmparator, bu merasimi gayet basit bir sekilde yaptırmış, zelilâne riiku ve sücutlara müsaade etmemiştir. Müteakıp günlerde, Hue'de şenlikler, donanmalar, alaylar birbirini takjp etmiftjr. Bu sirada genç impa rator, yüklendiği vazifenin ağırlığım ve kudsiyetini idrak ettiği için, babasmın türbesine çekilmiş, orada itikâfa dalmıştır. Annam hükumeti, Fransa'nm himayesinde bulunan Hindi Çini müstemlekesine dahildir. Paytahtı Hue sehridjr. Nüfusu beş milyondur. , Hamdi Beyin bu yazıları eğer koo • peratif gazetesinde yazılmamış olsaydı bizi alâkadar etmezdi. Fakat, koope ratifçilikte bu gibi fikirler çok fenadır. Cemiyetimiz bu fikirler ile mücadele etmeği programma koymuştur. Hamdi Be> yin bu yazısı diğer bir noktai nazardan da dikkatimizi celbetmiştir. Hamdi Bey, devlete ait ve İktisat Ve kâletine merbut bir şirket müdürü ve binaenaleyh bir memurdur. Bu itibar ile esasen eski veya yeni İktisat Vekilini tenkide hakkı yoktur. Bahusus, bu tenkit okuduğumuz yazı gibi siddetli olursa hem hadnasinaslık olur, hem de dü Yunanistan'da yeni zelzeleler Atîna 11 (A.A.) 'devam etmektedir. Zelzeleler, Hamdi Bey, sanayi erbabının şikâyetlerini, bir zümrenin işi diye telâkki etmektedir. Bunda büyük hata ediyor. Türkiyenin fabrikalaşması demek, beş on kişinin fabrikator olması demek değildir. Türkiye'deki sanayi hareketi, Hı« rasını Avrupa'ya ham madde satan tür memleket olmaktan çıkaracak, harice mamul madde için az para gitmesine sebep olacaktır. Fabrikalar binlerce memur ve amele geçindirmektedir. Eğer Tiirkiye'de sa nayi istihsalâtı azalmış olsaydı, bundan en evvel amele müteessir olacak, işsizler çoğalacakb. Diğer taraftan Avru pa'ya mamul maddeler için, milyonlarca lira gidecekti Diğer bir fabrikator da demiştir ki: Hamdi Bey, sanayi erbabının şi • kâyetinden bahsederek bize susmağı tavsiye etmekte ve memleketin başka işleri olduğunu söylemektedir. Hamdî Beye verilecek cevap şu olabüir: Bız, sanayi erbabı, kendi işlerimiz hakkm da çalışıyoruz, o da ıslaha pek muhtaç olan liman işlerile uğrassm.»