2 Eylul 1932 S ON Dünya Güzeline Şiirler.,. [Kızımız Dıinya Güzeli intihap edildi^i günden itibareıı gaîetemize cdebiyatla meşgul olmıyan karilerimiz tarafından yıgın yıgın şiirler gönderilmesre basladı. Kfe kımızın Dünya Güzelimize kar«ı <»af ve haü» duygularına tercüman olan bu siir'eri edebî kıymetlerini dü sünerek değil. daha ziyade kızımıza bir cemile olduğu için neşrediyoruz. Fakat sütunlarımız bunlann tam bir surette neşrine miisait olmadığı için, ancak hazılarından birer parça seçerek derce mccbur olduk:} MEMLEKET MEKTUPLARI Almanya'da son vaziyet Siyasî mütareke bitti. Fırkalar arasında mücadele gene başlıyor Berlin 1 (A.A.) Hükumet ile si yeniden temdidinin düşünülmediği yasî fırkalar arasmdaki mücadele de hususuna nazari dikkati celbediyor. Siyasî muhasımlar arasmdaki tetvam ediyor. Ordugâhlardan ikisinde hiş hareketleri, arbedeler o nisbette anbean artan bir faaliyet sarfolun azalmıstır ki vaziyette görülen bu maktadır. Hindenburg'un tekrar büebeddül ağustos iptidasmdaki vazitün itimadını haiz olan kabine kenyet en tamamile başka bir mahiyet aldini vaziyete hemen hemen hâkim mı« bulunmaktadır. kılmakta olan kâfi vesaiti icraiyeye malik bulunuyor. Buna rağmen Hi+ Hitler, BatvekiU'hten başka bir ler*cilerle merkezciler von Papen'i makam kabul edemiyor kendilerrne iktidar mevkrini terke Berlin 1 (A.A.) Geçen pazaricbar için mesailerine devam etmektesi günü sabık Deutche Bank direkten asla vaz geçmiyorlar. törü banker M. Emile von Satuss'un Jeneral von Schleicher DahtH çekmif olduğu ziyafette Başvekil M. ye Nazırı von Gayle ile birlikte Bervon Papen ile jeneral von Schleicher 1 lin e avdet eder etmez, von Papen ve Hitler davetli sıfatile bulunmakta Reisicumhur ile Meudeck'da yaptığı idiler. Ziyafet esnasında Hitler, Al • mükâlemelerin neticesini kabineye manya Basvekâleti makamından başbildirmek ve onunla birlikte siyasî ka hiç bir vazifeyi deruhde edemivaziyeti tetkik etmek üzere viikelâ yeceğini tekrar eylemistir. meclisrni toplamıştir. Basvekilin Bu ısrar, Nazis'lerin iştirakile bir Münser nutkunda izah ettiği malî ve kabine tesisi hakkındaki fikri çürütiktisadî program, onu siyasî oyununmektedh*. Bu şerait dahîlmde şimdiki da kuvvetli bir koz teşkil ettiğinden Alman hUkumetnin tabiyevî vaziyehükumet bu programa kanunî bir tinin fevkalâde metm olduğunu kabul sekil verecek olan teknüc ameiryatı etmek lâzımdır. büyük bir faaliyet ile ilerî gitmektedir. Programın tatbikına ait emirnaM. Brüning'in beycmatt tneler her halde cumarteıi gliniinden Berlin 1 (A.A.) Sabık Başvekil îtibaren nesredilmeğe başlanaeaktır. M. Briining, Nazilerle birlikte bir Siyasî mütarekeye nihayet verildi parlimento teşriki mes&isinin esaslannı araştırmağı kabul etmemesinin Berlin 1 (A.A.) Gazeteler, 20 Hindenburg'a olan mfialinden mütetemmuz tarihinde Reisicumhur taravellrt olmadığını tasrih etmişür. Mufından ilân edilen ve bilâhare 31 araaileyh, kanunu esasiye mugayir ğustos grece yansma kadar temdit oyollara gitmekten içtinap kaygu • hınan siyasî mütarekenin vaziyetm sunda olduğunu söylemiştir. asla sükunet kesbetmemesi hasebile Erdek'te bir kaç saat... Tabiî servetleri ve mevkii itibarile ihmal edilmemesi lâzım bir kasaba Halk ve Güzeltik •Tren Sirkeci'>e girerken. bir vistn kömür «melttsi Keriman ısı buiundueu u^ona doğru kosuyordu. Yüslerı köuiur tozlarından kararmii. bir zemin üzerine açılan iki gözlerinin akları, bir tastahtad* iki tebesir lekesi gibi parlıyor. Bu kdmiir amelfasi ve sabunlu ellerilo aokağa fırlıyan o hanım, o köylü kadıniar va otomobillerüe Beyoğlu tarafından trelen bizim monden tabaka, ifttimaî merdivenin bütün hnıınnjakir*^ıı** duran her sınıf haik» bir f«y, çıldmyor: Güzellik. O amele ve o köylü kadıniar ki fa kirdirler; her fakir gibi lüksten, gös< terişten, süsten kaçarlar. MüteaMiptrrlar ve her müteassıp gibi Türk kızlarınLn yabancı memleketlerde vü cutlerini teshir etmesinî iyi bulmaz lar. Cahildirler ve her cahil gibî medenî beynelmilel hareketlerin ciddî ve hafif taraflarının birbirine karıştı. nrlar. Yahut biz öyle zannederiz; öyIe sanırız ki yeni ruh, avam dediği miz bu sınıf ın bünyesine işlememistir. Nasıl oldu da, onlar bile, hatta belki de tnünevverlerimizden ve medeni erimizden fazla bir istekle, bir atı ybfla, Dünya Güzelini karşılamak içir sokaklara uğradılar? Bana öyle geliyor ki halk, bütün hakikatleri güzellikte buluyor: En yüksek riyazî mes'elelerin, en karısık hukukî davaların, ezelî san'at ve felsefe münakasalarımn hallini onlar a ince bir sezişle kesfettiren yalnız budur, güzelliktir. Halk onu bnlunca rahatlıyor, içinde bir çok maamma düğümleri çözülüyor ve kalbinden büyük bir tas çıkıyor. Bu sevinç ve coskunluk o derece • de ki, isimlerini biltnediğiniz kariler tarafından Keriman için yazılmış yıgın yığın şiirler aldık. Bunları bu günden itibaren Cumhuriyet'te oku yacaksınız. Edebî kıymetleri itîbarile değilseubile, halkın Dünya Güzeline karşı saf duygularının vezinlı ve ka* fiyeli birer tezahürü olmak itibarile göz gezdirilmeğe değer. Bu maıum ifadelere baktmı da gülümsedim: Keriman Halis, milleti sair yaptı! PEYAMİ SAFA Eee şarkısı Kanın g>bi haKssin Her arzuna maliksin, Türk'ün ana yurdunda Baf köseye lâyıksm. Sevinelim Ece oldu Türk kîzi, Hiç sbnmeden parlasın Şark Avrupa'y? bep gezdin Rakibi ivi sezdin, Dayanarak azminde Alman l"»"«» ezdin. Sevinelim Ece oldu Türk lözî, Hiç sönmeden parlasın Şark yıIdizL " * Çelebi oglu L. A. Seni geçecek! Ey Türk'ün bahçesınde açan birieik çıçek. Bugun, en guzel senain, fakat senl geçecek Yann aynl fidanflan dogmuş sen tomur cuklar, Fatoş ve onun gibi gfiz«l gurbüz çocuklar Çanakkale: Şahap Nesin sen? Namin ve ânm dünyayı sardı Hüsnün görenler hayrette kaîdi Ay da günes te mehtaba daldı Nurdan dokSbnüş beykel misin sen Bahrîyelilerimize candan Çîn Japon kuvvetleri tezahürat yapıldı arasında şedit bîr harp.. Erdeğ'm Seyitgazi dedikleri kı sımda kale harabesile mağaralar Dünya Güzeline görülmektedir. Şimdiki Erdeğ'in üsTürk kızını bütün dünya beğendi tUnde bir bağda beyaz mermerden Yer yüzünde bulunmadı menendi yekpare bir duvar bulundugunu, buGıpta »tti cemaline melekler nun Herodot'un zikrettiği zamandan Şerefüe ana vatan bezendi evevle ait bulundugunu «Türk As yası> nam eserinde «VitaU m yazdıKadıköy: Ihtiyar şair gı gene Karesi tarihçesinde okuyorum. Dünya Ecesi Erdeğ'm tarihî ehemnriyett olduTürk'ün güneşini dünyaya yaychn! ğu halde maalesef bugün ölgün ve Nurundan eridi gitti geceler, Ordu 1 (A.A.) Donanmamız Tokio 1 (A.A.) Bn sabah, Moukharap bulunması insanı üzüyor. tçlerinde bu yıl sen ohnasaydin? bugün limanımıza gelmiş ve hararet den'e karşı yeni bir tamır vj»rıılr Vliayettn şimalinde «928» haneli Günessiz Kanrdı kraliçeler.. 3e karsılanmıshr. Donanmamız li ^.. ır >•, siıahları mükemel jt4820î. niif uslu bfiyükçe bir kÖy halin. Ay senin yanrada bir gölge kaltr; manaa oes »ait Kadar Kaldıktan son olan bir çok havan toplarına ve mitra Samsun'a hareket etmiştir. dedtr. Kaymakaznhktrr. Yirmi sekiz Göz kırparak yere yıldular indi.. ralyözlere malik bulunan ve tersane Şasaandan gökte g&nes nur ahr, köyii vardır. Bunlardan bir ada olan Filomuz Samtun'da tayyare karargâhı ve telsiz JstasyoZafer tacını Türk ırkı giyindî.. Marmara köyii nahiyesidir. nunu hedefi taarruz ittihaz etzniş o» Samsun 1 (A.A.) Karadeniz Umum kazada <128000> nüfus lan 5,000 kişilik gayrirnuntazam. bir limaniarımızı ziyaret etmekte olan Samsun: Necmettin Veym vardır. Kasabanın cenubunda Seyitfilomuz bugün limanımıza gelmiştir. Çra kuvvetile pek şiddetli brr muhaHemşirem Kerimaria gazi burnunun şimaline tesadüf eden rebeye girişmişlerdir. Bütün şehir halkı filomuzu görmek mabal harabesinin asıl Erdek ol için sahile dökühnüştü. Şehir bayrak Japon Harbiye Nazirintn beyanatı Çy Dıinya Güzeli, Ey Türk'üa kızı, ması mohtemeldir» Türk dünyaanm parlak yıldızı. larla donatılmıştı. Tokyo 1 (A.A.) Japon Harbiye Güzellik tahtına geçtıgin zaman. Erdeğ'in en güzel yeri olan Ca • Samsun 1 (A.A.) Bu sabah Be Nazm, meb'usan meclismde irat etkar mevkünden bkaz ötecFe <ZeyBelçika aarsümış yerinden o an. Iediye reîsi Yavuz zırhlısına giderek miş olduğu bir nutukta Mançuri'deki tialiada» da sıcak su membalan ve filo kumandanına hoş geldiniz demiş askerî vasiyele dair olan ve müba banyoları vardır. Kuvvei sifaiyest de Yok güzeller Içlnde sana benziyen, th*. Müteakıben filo kumandanı ve l&ğalı diye tavsif edilen habedere bulunduğu söylenmektedir. Hara Belkis'ten güzeMn Venüs'ten guzel, maiyeti şehre çıkarak Vali Beyi, Fır telmih etmiştir. belerin mana»tır olduğu rrvayeti Topladığın şöhreii çok çekmiyen, ka Kumandanı Paşayı, C. H. Fırkakuvvetlidir. Erdeğ'm eskiden çok Mumaileyh, demiştir ki: «Eşkiya8eni ozenmlş te yaratmış BzeL sını ve Belediyeyi ziyaret ederek gemanmr bulundugunu düsünmek, bun n adedine Te f aaliyetlerine ait mamiye dönmüstür. Bu akşam filo kuDenizli Potta mermtru günkii balile mukayese etmek zihinKhnat mübalâğalıdn, «ılh ve sükumandanı şerefine Belediyede 100 kilere dvrgnnluk veriyor. nun tesisine müteallik îcraata mem • Celâl Niyazi şilik bir ziyafet verihniş ve müteakınuniyet bahiş bir şekilde devam 61unMuvasalast ben Gazi parkında misaf irlere ayrıca Eeeemize maktadrr.» Ka«ttbanm vüâyete ve yakm kaikram yapılmıştır. Parkta fîlonun By; ulu ütin bahtiyar kuı, zalara muva&alası muntazam şo«ebando ve orkestrası tarafından parDünya Venus'ü asıl genç Ece! lerle temin edilmiştir. Utanbnl'la çalar çalimnıştrr. Küahya 1 (A.A.) Kütahya halkı Haçmetr gunün ünlü yıldızı, mmrasalası deniz tarikiledir. Yann şehrimiz sporcularile bahri kurtuluşlannın 10 uncıi yıldömhnünü O göaleri; bir llahl.. gece!.. Bandırma körfezile Erdek körfeyeliler arasında bir futbol maçı yamuazzam tezahüratla kutlnlamışlar Bn güzel, yurtta doğan çafakm!zini bir kanal vasıtasile birlestirmek pılacak ve bahriyelilerimiz tabur hadır. Bu münasebetle kurtancılarına Türk'ün, öncüsti olan bayraksınl mümkün* ve kolay göriinmektedir. Itnde şehrhnizde muntazam gezinti tazhn elgraf larite Küahya'mn minnet Umomî harpte bu işe baslanmış ve Feridun thsan yapacaklardrr. ve şükranlan arzedilmistir. sonra terkolımmus bvlunduğuna dair kuvvetli irler ve eserler vardrr. RurHunun hcmfiTetı Bu cihetm temini Erdeğ'in her halSeyrettim yuzunu hayal gozumle, emfh sdrb cmf sdn elaoî vbgküj m Yüksek benllglm kehkesanlara... de iktisaden vaziyetini başkalas Ankara 1 (Telefonla) Varidat Ankara 31 (A.A.) Büyük ErBayüdım hüsnüne temis özümle, tıracağı zannını uyandınyor. Mâdiri uraumisi Cezmi Bey tetkik seyakânı Harbiye Reisi Müşür Fevzi Pş. Vah... dedlm, seninie ugraşanlara. hatinden avdet etmiştir. Mumaueyb Hz. büyük zaferin yıldönümü mü • Belediyen Kayseri Tokat • Sıvas Amasya • Er nasebetile ordu namma almış ol • Keriman, hüsnünün tarlf 1 güçttir, Memleketîn belediyesi fakir ve zuran Trabzon • Giresun havalisinde dukları resmî ve hususî tebriklere Gördüm ki: Kıstandı seni melekler. hareketsiz gözükmektedir. Bütçesi bir ay malî tetkikat yaprmstrr. Tetkik ayn ayn cevap vermek mümkün ol Ciir'etlm boyumdan aşın suçtur. «12000» liradir. «19000> liraya da ieri neticesini bir raporla Maliye Vekiline madığından bilmukabele samimî teb. Duydum ki: Önumde iğildi frenkler. bağlandığı olmuşhır. Tenvirat ve bildirecektir. rik ve teşekkürlerinîn iblâğına A tanzifattan eser yoktur. Adeta bir Trabzon: Osman Çelebi oğlu. köy hissi vermekten hali değildir. Maliye Vekili Mustafa Abdülhalik B., nadolu Ajansmı tavsit buyurmuş • mezuniyeti bittiğinden bugün işe basladı. lardır ** Numan Sabit Şehre giren bir methal şose haline Kadthöy: Meîekzade Pakize Brdeğ>M çfeel müKfiltt Balıkesîr (Htuusî) Erdek, eski ifrağ ediLmia, tesviyci türab'iye»i y? devirlerdenberi tamnan* Mizya'lı* pıtmıs, tox toprak âfaka ser çekmiş lann meshur ve zengin kasabalann bulunmaktadır. Belediyenin çok dan biridir. Balıkesir yilâyetine tftbi çalısması lâzımdır. Memleketi bebir kaza merkezi olan bu memleket, nimsiyerek suurlu bir prograsn ile Kapıdağı yarnnadasmm garbmde, yürüyeceği yollan tayin ederek sonErdek koyunun teşkil ettiği tabiî ve suz bir gayretle uğrafmak istiyen güzel bir körfezde, cenubu ve garbi ellere bu kasaba çok muhtaçtır. karşılamaktadır. Pek yakında Si Umumî harpte düsman tabtel zik Belki* harabeleri vardır. Ne/si bahrrlerrain iskele önünde batırmıs Erdek'te de hafriyat yapılsa kadim olduğu iki gemi enkazı hâlâ sınt ftsar bakayasina tesadüf edimsek makta ve iskeleyi battal bir hale mömkündür. Fakat ekserisinin Bi koymaktadır. Bu yüzden vapurlar zans devrine ait olacağını İsmail iskeleye yana$amamaktadır. HaJcki Beyin «Karesi taribçesi» nam tstihsalâtt kitabında yazılmaktadır. Halkın isttigal ettiği zeytincilik, ipek kozacılığı, bahkçılık, yağcı Iıktır. En ziyade uğraştıkları sar dalyacıhktır. Kolyoz sardalyasıdır. Geçen seneye nisbetle bu sene o da az çıktuştır. Müstahsiller, tuz cihetinden ıztırap çekmektedir. Gerek zeytinle rini ve gerek balıklarını tuzlamak için muhtaç oldukları tuzu ucuz alamamaktadrrlar. Bu baptaki kanundan istifade edenlerin tüccarlardan ibaret olduğu anlasılmaktadır. Bu noktanın haili, nıiiatahaillerm tuz kanunundan istifadesini temin etmek zamreti basil olmakadır. Sardalyanın revacı vardır. Balıkçılar bir de İstanbul balıkçılarının tâbi olduğu resme tâbi bulunmadıklanndan müştekidirler. tstanbul balıkçıları «%12» nisbî resimden gayri hiç bir vergi ile ıniikellef ohnadıkları halde burada bu nisbî reshnden baska bîr de % 2,5 tellâliye resmi vermekte oldukla rından müteessirdirler. Bunlar için çok ziyade müracaatte buiunduk larını zikrederek tellâliye resmm • den İstanbul balıkçıları gibi muaf tutulmalannı istemekte müttehittr ler. Bu *ene zeyttn mabsulü halkın yüzünü güldürecek berekettedir. Bağcıhk hayli müterakkidir. İpek kozası arzu edilir derecededir. Düşündükleri mahreçsizliktir. Kapıdağı ve Avşa'da çıkan Granit madenleri de zikre sayandır. Civar kasabalara ve şehirlere parke eriştirdikleri gibi harice sevk içm de tefebbüse girismektedirler. Filomuz Samsun'da Mukden'e Taarruz Kitap Bugün kapanıyor Darülfünun meydanında açılan kitap panayın bugün kapanacaktır. Sergiyi dün de pek çok krmseler ziyaret etmiştir. Panayır bilhassa saat 16 dan 19 a kadar kalabalık ohnaktadır. Çünkü asıl kari kütlesi bu zaman işinden kurtularak ziyaret e gelmektedir. Kitap satışlan daha ziyade san'at ve içtimaiyat eserlerile mecmualar üzerinde toplanmaktadır. ispanya'da sükun avdet etmedi Valence 1 (A.A.) tnşaat ameiasi, grev ilân etmişler ve diğer bir takım san'ata mensup ameleyi de beraberle rinde sürüklemek istemisler ise de bunda muvaffak olamamışlardır. Gece komünist nümayişçilerle zabıta arasında arbedeler olmustur. Dört kisi hafif surette yaralanmışhr. 80 kisi tevkif edümiştir. KOtahyn'ın kurtuluş gflnO Varidat U. MödörOnOn malî tetkikatı Fevzi Pş. Hz. nin tebrik ve teşekkürleri luğunu ifa etmektedir. Umum kazada 420* muallim varErdeğ'in en nazara sayan mek dır. Dördü kız muallim «16» sı ertebidh. Yirmi sekiz köylü bu kazakek muallimdir. nm merkezle birlikte «11» mektebi Erdek'ten dönüste hâlâ gözüm vardır. Kasaba merkezinde (1) mek arkamda idi. O güzel ve feyyaz mutep vardrr. Tahsil sinninde bulunan hitten çıkıncıya kadar doya doya çocukların adedini «1117» buldum. seyrettim. Zeytin ağaçlari, ekilmiş Bunların «800» ü mekteplerdedir, tarlalar arasından sür'atle geçerek Bu mevcudun «320v si kız talebedir. arkamızda bıraktığımız beyaz ve muntazam şose şeridi bizi Erdek'ten Merkezde tahsil çağmda «452» çocuk sayılıyor. «320» si ancak mek uzaklastırdS. tebe girmistir. Erdek Uk mektebi Erdek cidden bakılmıya değer güzel ve gösterisli bir bînadır. Altı tabiî brr kıymeti ve serveti haizdir. dershanelidir. Bu sene yedi dreshaBilhassa istihsalâtına mahreç te neli olacakmıs. Sekiz muallimi var. dariki orasını başkalastıracaktır. Başmuallimi kazanm maarif memurEMlNlTTİN Maarifi Bir Tereddüdün Romanı Peyami Saf a Ertesi gün persembe mektup almadım. Fakat söyle bir hâdue oldu. Usak kılıklı bir adam orfama girdi, isnnimi sordu. Benim, dedim. Bîr kelime söylemeden odadan çıkti ve koşarak uzaklaştı. Oda ka • pısma kadar giderek arkasmdan bakmif, hiç brr şey anlıyamamıştım. Merdivene doğru yürüdüm. Arka sindan bir hademe koşturmak muvafık olup olmıyacağını düşünayor'dum. Bir de baktım ki Vildan ba • samakları çıkıyor. Onu görmemiş gibi derhal odama döndüm ve biti» şik iki muharrir odasına açılan kapıları kilitledim. Niçin geliyor? Ne cesaret! Ben ki, her kim olursa olsun, tanıdığım kadınlardan hiç birinm isimm basmda iken bana tele fon etmelerini bile istemem; bunu açıkça kedilerine söylerfiğim vaki dir; aramızdaki münasebeti adeta kendirnden bile gizlemeğe çalıstı ğım Vüdan'ın ziyaretine nasıl tahammül edebiltrdim. Odadan içeri girdi. Yüzünde biraz evvelden kalma bir ümit artığı ile, benim kendisini gördüğüm halde odama kaçışıma mana verememekten gelen taze bir şüphe vardı. Kendisine bir şey söylemeden, başımı öniime iğdiğimî görünce sendeledi ve ge • riye doğru bir adım attı. Ona ikmci bakışımda içime büyük brr korku girmisti. Beklemediği muamelem kar. şısmda kendini kaybedebilir, bağırabilh, yahut ağlıyabilirdi. Sapsarı CUMHURlYETİn edebî tefrİhası: 4 8 kesildiğmi görüyordum. Bir reza letin önüne geçmek için yanına gittrm, ve gülümsiyerek elmi öptüm ve iki kapıyı gösterdim; Bunları küitlemek için b'uraya koştum. Çünkü iki taraf ta nıuhar rirlerle d'olu. Sen mukaveleye mu halif olarak nasıl gelebildm? Biz tamştığımızı herkesten gizlemeğe karar verdik, sen şayialarm merkezine geliyorsun. Burada görülürsen yirmi dört saat içinde İstanbul'un her tarafı münasebetimizi haber alır. Ben de bunun için evvelâ buraya bir adam gönderdim. Faydasız bir tedbir... Her an buraya grrenler, çıkanlar bulunur. Bunu da cFüsündüm. Eğer biri gelecek olursa, ben sana gazeteye ait bîr şey sormak için gelmiş gibi yapacağım. İşte, bunun için de makaleye benzer bir »ey getirdim. Buraya hiç yazı neşrettirmek içm kadın gelmez mi? Bazan gelir. Fakat bu role arkadasları inandırtnak çok güçtür. Neyse. Otur. Al bir sigara. Emret. Mektuplarımı aldın mı? Hepsinî. Yani üç tane. Evet, üç tane. Okudun mu? Doğrusu, bazılarını deşifre etmeğe çalışıyorum. Fakat birinci mektubun çok tatlıdı. tkincisi çok acı. Bu gece geliyorsun, değil mi? Bunu sormak için mi zahtnet ettin? Evet. Anla ki buna çok ehemmiyet veriyorum. Bu bana biraz gayritabiî görü nüyor. Hakkın var. Benim bildiğim şeyi bilmiyorsun da ondan. Sana bir şey bazırladığımı bilmiyorsun. Bir sürpriz? Bu adi kelimeyi kullanmak is temediğim için «bir şey» dedim. Güzel. Çalışacağım. Nasıl? Güzel, diyorum. Sonra?.. Bir şey daha söyledin. Çalışacağım. Elindeki çantayı masamm ustüne attı ve dizlerini bir kaç def a birbirine f vurdu. Sonra derin bir nefes bıraktı. Ben sana realist bir cevap veriyorum, dedim, nafile kat'î vaitlerde bulunmamak için. Ne demek o? Senin hayatında kat'î bir şey var mı? Benim hayatımda oiabilir mi? Fakat, beyefendi, her gün bu raya teşrif buyuruyorsunuz: her gün j tnuntazaman yazı yazıyorsunuz. De mek isteyince ve mecbur olunca kat'î yaşıyorsunuz. Bana gelince mi talih, kader, kısmet, tesadüf? Şüphe etmeseydim gelirmiydim buralara kadar? Sonra birdenbire ismitni söyledi ve teklifsizleşti: Bana bak. Ciddî söylüyorum. Bu gece gel. Sana çok mühim bir şey söyliyeceğim. «Çalışırırn» deme, çıl dırırım, bağırabilirim. Sen kendine, benim sana verdiğim ehemmiyeti veremezsin. Benim verdiğim şey gene benimdrr. Benden ayrı!ınca sen ne isen o kalacaksın. Biz daima bu şartla konuşacağız. tnce bir adam gibisin sen. Bu kadarını niçin anlamazsın? Seni temin ederim ki tçahsınm» sözile gururumun hiç bir alâkası yok. Peki, neden? Hiç kimseye yüzde yüz söz vermek âdetira değil. Gayrühtiyarî bir ka'hkaha attı, hemen ayağa kalktttn ve iki kapıya da baktım. Gözlerimi açarak: Ne yapıyorsun? Diye mırtldandım. Avcunu ağzına kapadı: Sahi Dedi. Rica ederim. Peki. Ve kahkahalarını kendi içinde yapmıya çalışarak dedi ki: Niçin güldüra, bîliyor musun? Ben de atlatmak istediğitn erkeklere randevii verirken bunu söylerim de ondan. Bu kadm lâkırdısıdır, kadın. (Mabadi var) J