>22 Temmuz 1932 Bulunamıyan Muzip Belçika'da galeyan var! Brüksel ve Ostand güzelleri görmeğe gelen Avrupa ve Amerika'lılarla doldu kadar getirmiş olmasa idi, Ostende, Spa, ve bütün Belçika, kendisine ba muazzam reklâmı temin edebîlir miydi?. tşte şimdi bütün dünyanuî yüzlerce gazetesi bu şehirlerin re simlerim basıyor, güzelliğini tarife çahşıyor; brnlerce sineması bu şirm yerlerin manzaralarile milyonlarca insanm gözlerine bir zlyafet çekiyor^ Bundan muazzam, bundan şümullü bir ilân vasıtası olabilir mi? Hatta hazineleri dolgun bir devletin bile bu reklâmı yapmasına imkân yok..^ Ostende nasıl bir şehirdir?.. Bunu bilen çok azdır... Fakat şimdi Zarafet müsabakan Matmazel Duchâtean'un sayesinde Ertesi gün: bilmiyen kalmamış gibidir. O kendi Rıhtım boyunda gene kalabalık güzeli eğinin sihrile şimdi bütün nadehşet... Otomobil zarafet müsaba zarlan memleketmin bütün şehirlekası var... Makmenin yarattığı gürine çevirmiştir. zellik, tabiatin yarattığı güzellikle Bugün Ostende '»rle dolup yarış ediyor... Otomobiller sade kenboşahyor... Yarın ıi muazzam di zarafetlerile değil, taşıdıklan gürağbeti görecek... Memlekete sterzellerin cazip sıkletinden dolayı iftihar eder gibi ağır agır ilerliyorlar... linler, dolarlar yağıyor... Yaz tatilini iyi bir surette geçirmek istiyen Gene her otomobilde iki güzel milyonerler, zenginler Belçika'yı tervar... Türkiye güzeli bu sefer Ru» güzeli ile beraber... Biri sağdan biri cih ediyorlar... Lokantalar kazanı soldan iki taraftaki insan setlerini te yor, mağazalar kazanıyor, oteller kazanıyor, şoförler kazanıyor... Herkes bessümlerile okşuyorlar . ve mütekazanıyor... Ostende'de oteller, panmadi alkışlar bu tebessümlere cevap siyonlar ateş pahasına... Buna rağveriyor... men bir tek boş oda bulmak bile deh Şu geçen ne güzel otomobildi... şetli müşkül. . Fert kazanınca, fertKübik otomobil... Alçak otomo • lerin vücude getirdiği cemiyet te bitbil... Burnu kik gibi otomobil... tabi refaha kavuşuyor... tşte bizim Sanşın güzel... Esmer güzel... Babütün temennimize şimdi, Keriman har renkli güzel... Tatlı bakrşlı gü • Halls Hanımın, kendi güzelliği ve zel... sihrile bu muazzam reklâmı bizim Ve bütün bu güzelliklerin heyeti memleketimize imale edebîlmesidîr... umumîyesini bir arada görmek ne l Çür 'ü artık mütrak'o müsabakalagüzel!... rm bir sene evvel dünya güzeli intşte otomobiller ikinci defa jürinin tihap edilen Kraliçenin memleketinönünden geçiyor... Fakat netice ande yapılması takarrür etmiştir. Eğer cak pazara belli olacak... Keriman Halis Hanım bu muvaffa Bu müsabaka bitttkten sonra gükiyeti kazanabilirse memlekete cidzeli er otellerine avdet ettiler ve öğle den hizmet etmiş olur... yemeği yendikten, biraz Utirahat edildikten sonra otomobil kulübündeki Ostende Belediye reismin dünkü resmi kabule gidildi... Bu resmi karesmi kabulde irat ettiği nutku belkî bul çok parlak oldu. Kulübün reisi biraz hafif bulanlar, ve güzellere güzellere bir httabe irat ederek hepkarşı böyle bh hitabe irat etmesini sini ayrı ayrı tebrik etti... bir devlet adamına yakıştıramıyanAkşam «Royal> tiyatrosunda güzellar bulunabilir. Fakat bundan iki ay ler şeref ine bir müsamere verilecek. evvel koskoca vapur şeklinde bir oto, Sonra bunu gece saat 12 de Kur • saal'da Avrupa güzeli şerefine tertip mobil yaptınp «Ostende plâjlannı edilen »uvare takip edecektir. ziyaret edin!» diye Viyana'ya kadar yollıyan belediye, bu jaülıim fvramJt* Güzellerin memleketlerine nasıl ihmal edebilirdi? Vaziyeti idark yaptıklart hizmet eden herkes bundan dolayı Ostende Geçen sene dünya güzeli olan Belçika'lı Matmazel Netta Duchâtean'un Belediye reisini hararetle tebrik ediyor ve geçen seneki dünya güzeli Belmemleketine ifa ettiği büyük hizmet çika'lı kızı alkışlıyor... tnşallah Türk hiç inkâr olunabilir mi? Eğer o eskigüzelini biz dc ayni şekilde alkışladen Amerika'da yapılan müsabakanz... ları, dünya birmcisi olduktan sonra kendi memleketine, kendi ayağına M. F. FARUK nımın bu akşam üzerinde başka bh* halâvet vardı... Giydiği beyaz su vare elbîsesi kendlsine ne kadar çok yakışmıştı... Sürekli alkişlar salonu çınlatırken, bazı kimseler gözlerine inanamıyorlar: Yaşmaklı Türk kadını bu kadar az zamanda bu hale nasıl gelebildi? diye sorusturuyorlardı!.. Gece geç vakit müsamere bittiği zaman herkes bu yirmiye yakm güzelin birbiri arkasına saçtığı tebessümlerle sarhoş gibi idi. mişti. Selim Efendinin hareketini mute» akıp 56 gece bir şey olmarruş, fakat ondan sonra taş yağmuru gene başlamışb. Selim Efendinin damadı Hüseyin E fendi muhtar Ali Efendiden şüphe edi yordu. Ona göre taşlar Ali Efendinin bahçesinden doğru geliyordu. Fakat bu zan haksızdı. Muhtar Ali Efendi ihtiyar bir adamdı. Selim Efendi ailesile ne alıp veremiyeceği olabilirdi. Hem i!k *2C"An sonra mes'eleye vazıyet eden zabıta me~ı>r'rr ~3*n mu avenet istiyen o değil mi idi? Malumat verenleri birer birer dinledikten sonra delikanhlara: Evi görelim, dedim. Hepsi birden tekrarladılar. Evet evi görelim. Evi gezdim. Takdirî bir şekilde çizdiğim şu krokiye bakınız. ef. m evi.\ ( Btrinct sahifeden mdbait ) (Btrtnci sahifeden ma'batt^ lefon ediyordu. Hâdise çok mühim ve çok esrarengizdi. Bütün bir semt halkı, hatta bazı zabıta memurları haftalardanberi bu işle mesguldüler. Bahçesinde bir evliya yattığı söylenen küçük bir ev 25 gündür muntazaman taşlanıyordu. Yapılan bütün tetkikat, arasbrmalar, nö bet beklemeler her gece ayni sahnenin, tekrarlanmasma mâni olamıyordu. ! Telefonda duyduğum ses evin adre«ni de verdikten sonra kesildi: Çırçır Zeyrekbası sokağı 16 nuHollyvood 28 hazîran (Hu. M u . ) mara. Saat tam 12.. Yemek çanı, estafu Biraz sonra Çırçır'da idim. rullah yemek düdüğü, hem de tam Evi gidip görmeden evvel mes'eleyi bir fabrikanınki gibi istimli yemek bilenlerle şöyle bir temas etmek fay düdüğü çaldı. Stüdyoda çalışan ar dalı olacaktıtistler, bürodaki memurlar, raaki MahaDe delikanhlan ile tanışmak nist, dekorcu, filim kumpanyasmm bütün müstahdemleri hürya dişarı kolay oldu. Hepsi de yirmi beş gündür fırladılar. Doğru soluğu büfede al meşgul olduklan mes'eleye dair konu dılar. şuyorlardı. Beni aralanna oturttular ve Azamî iki kişilik küçük tnasalar olanı biteni baştan aşağı anlatfalar. Hikâyeyi onlardan duyduğum gibi nakledeyim: Zeyrekbası sokağmda 16 numarah evde oturan kebapçı Selim Efendi bundan yirmi beş gün kadar evvel bir sabah kahved ve berber Halit Efendinin dükkânına gelmiş, Halit Efendiyi bir kenaSolda: Jean Harloıc evtnde isttrahat ederken. Orta&a: Jean ra çekmiş ve kulağma şu sözleri hsıl • Harlow Çester Morris, Charles Bayer üe btrlikte çevirdiği son fOim damışfa: <Kırmvn taçlı kadın» da. Sağda: Jean Harlcıo 4 yaşmda iken. Hayırdır inşallah Halit, dün ak • Seyircilere hos görunmek için on artistliğinde şöhret şam bizün evde garip bir hâdise oldu. beş kilo kaybetraiş olan Marlene ve muvaffakiyet te» Evi taşladılar. Dietnich eski kikminu bulmak için min etmek Utedi. Deme? gayrete geldi. Tallulah Bankhed süt Hollyvood'a döndü Camlar bile kırıldı be, demesi var geldi. Bir müddet son rejknine nihayet verdi. Joan Kraw mı? ford kendisini adeta şeffâf bh* hale ra da <Hal Roach» Kim yapar? getirmiş olan perhizi terk«tti ve gene ıtütyosu ile bir kon • Bilmem. bu yüzdendir ki buradaki bir çok trat aktettL hüsün ve zayıflatma müesaeseleri ka Bir düşmanhk eseri olacak. fai jn doldu. Ben her tarafı iyi gS Para nt, san'at mı? pılannı kapadılar. Müşteri yoksuz rebümek için ta dördüncü kata çık Hiç bir düşmanım yok. Tam o sırada büyük babası mes'eluğundan meşhur masajcı Silvia mümıştım. Şimdi koca lokantayı bir avuç Saat kaçta oldu, bu iş? leyi haber aldı. «Eğer filim artistli essesesini Nevyork'a nakletmeğe içi gibi seyrediyorum. Yatsı vakti. ğine balşıyacak olursa kendisini mi mecbur oldu. Artistlerin, figüranlarm çoğu kı Nereden geliyordu taşlar ? rastan mahrum edeceği» haberini Elbiseler altmda yuvarlak vücutyafetlerini değiştirmeden ve mak • gönderdL Cami tarafından. ler nazari dikkati celbetmeğe başyajlarım bozmadan gelmişler. Aradan epeyce zaman geçti. «Ce ladı. Mes'ele derhal kulaktan kulağa bü Yıldızlartn yemek sofrasında hennem melekler: > için Greta Nissen Dolores Del Rio gibi fazla zayıf ar tün mahalleye yaydmışb. Herkesi bir İşte köşeden itibaren Norma Sheaangaje edilmişti. Fakat ingilizcesinin tistler inceliklerini mantolar ve e • merakbr sarmutu rer, Maria Dres*eler, Polly Moran, tam Atnerikan şivesi olmaması, onun şarplar altında gizlemeğe mecbur Kim yapabflir bu işi? Dorothy Yordan, Robert Montge için kararlaştırılan rolün temsiline oldular. ,,ta'p . mary, Ramon Novarro oturmuşlar, Bazı ihtiyar kadınlar işi derhal parmâni oldu ve rol Jean Harlow'a teklif Hali hazır Venüs'ünün üpi de bu dört saatlîk bir çalışmanın verdiği işmaklanna dolamışlar ve kararlanm edildi. Genç kız bu sefer miras filân suretle değişti. vermişlerdi: tiha ile durmadan atıştırıyorlar. Yılhiç bir şey düşünmiverek teklifi ka Amerika Avrupa mücadelesi dızlarm bu hesapsız yemek yiyişlerini bul etti. Temin ettiği muvaffakiyet Cami Selim Efendinin bahçesine Son zamanlarda tombulluk mes'e bitişik değil mi, o camiin altında mah • oldukça büyük bir hayretle temaşa ile bunun arkasından «Altı sn> ve «Delesile birlikte buradaki sinema âletni zen var. Mahzenin kapısı bahçeyedir. ettim. Çünkü üç ay evvel bir defa mir adam» da oynadı. ni mesgul eden diğer bir mühim hâdaha «Kantin» dedikleri bir stüdyo Orada bir evliya yatar. Selim Efendiler tşte bu vaziyetten sonfadır ki zadise de Avrupa'nın muhtelif mem • lokantasına gelmiş ve her artistin evliyaya iyi bakmadılar, bu da onun güyıf yıldızlar ve onları bu zayıflığa leketlerinde Amerikan filimlerine cebinden çıkardığı perhiz listesini, tnahkum eden müdürJer düşünmeğe karşı alınan vaziyettir. Meselâ Fran cüne gitti. Emin olun odur bu işi yapan. faraza yarım yumurta, biraz sebze, başladılar. Fakat mahalle delikanhlan bu ma sa'da bir çok sinema müdür ve di biraz salata ve iki üç portakal yedi O vakit bütün şirketler birer tom rektörleri yerli f ilimlerin revaa için sala inanmamışlardı. Yapüacak şey bağini görmüştüm. Beni buraya getiren »tti. O akşam nöbet bekliyeceklerdi. Anjerikan filimlerin kat'iyen mem • direktör muavinlerinden biri olan ar bulca yıldız taharrisme çıktılar. First . Nanital Jean Blondell'i, Lil lekete ithal edilmemesmi istiyorlar. Mahallenin rahahnı kaçıran bu mazibi kadaşımın yüzüne tnerakla baktım. Dagover'i, Foks Gret* Nissen'i, Met Fakat buna mukabil bir çok san'at yakalamak çocuk oyuncağı kadar ko • Zeki adam şaşkınlığımm sebebini anro . Goldwin . Mayer Jean, Mars'ı, erbabı da aksini temin için uğraşı lay bir şeydL lamakta gecikmedi: Paramont Silvia, Sidney'i, Radio sir yorlar. Almanya'da ise şimdiye ka Akşam olunca karar tatbik olunmuş Bozulan perhizler keti ise Lili Damita'yı buldu. dar Amerikan filimlerine mevzu tahtu. Mahalle delikanlüanndan on ka Yıldızlann da, dedi, alelâde Bunun üzerine artık diyetler bo didat kaldırılmak hususunda bir tedarı Selim Efendinin bahçesi Qe hâli bizler gibi hiç bir kayıt ve şarta tibi zuldu. Hamur isleri yıldızlann yeşebbüs var. Amerika filimcilik âlemi bir arsayı aynan duvann kenannda puolmadan yemek yemeleri galiba ga mekleri arasında mühim bir mevki bu iki fikirden hangisinin hâkim olasuya yatmışlardı. Muayyen vakit gel ribine gitti. Halbuki azizim senin son tuttu. cağmı alâka ile bekliyor. Çünkü mişti. Hepsi nefesini kesmiş, bekleşikarardan haberin yok. Her yıl«*ız, Hollyvood sırf yeni dünyayi düşüneLokantacının fikri her artist hali hazırdaki ağırlığını yorlardı. Derken bir taş havada bir rek kordelâ vücude getirmiyor, bü Bu sıralarda «Brown Derby» lo beş kilodan falza geçmemek şartile kavis çizerek evin kaplamalanna çarptün dünya için çaltşıyor. Ona göre kantasının metrdoteli Nick bana deir parça şişmanlamaya müsaade aldı. mişti ki: ya hatti hareketini değiştirecek,yahut mış, bir diğeri açık pencereden içeri giÇünkü hafifçe tombulluk moda oldu. rerek oraya konan bir leğenin içine güta gene eskisi gibi faaliyetine devam Müşterilerimiz nihayet insan Ya... Desene bundan sonra edecektir. rühü ile düşmüştü. Bunu diğer taşlar gibi yemek yemeğe başladılar. Bi zayıflamak veya muayyen kilosunu takip etmişti. Ortalık zifiri karanbktı. zim de yüzümüz güldii. P.N. muhafaza etmek için zavallıların çek. Taşın havada hışırtı yapmamasmdan tikleri işkenceler hitam bulacak ve kuvvetle atdmadığı farzolunabilirdi. seyirciler de artık beyaz perdff üzeDelikanlılar ikiye aynlmışlar, bir rinde göğsü müdevver, kolu budu kısmı taşın cami tarafından atddığuu yerinde hakikî kadın tipleri, omuzsöylerken diğer kısmı büâkis mukabil taBerlin şehri ile Brendeburg mm (Sirind sahîfeden mabait) ları geniş, bazuları iri erkek nümu raftan, Muhtar Ali Efendinin evi taratakasi askerî icra kuvvetini der'uhte muhalefet edenlerin hapis ve 15,000 neleri göreceğiz.. fından geldiğini iddia etmişIerdL tçle • eden Ceneral Von Rundstedt dun mark kadar naktî ceza ile tecziye Tombulluk modası öğleden sonra müteaddit zabitlerle rinde havadan geldiğini söyliyenler de edileceklerini natık bulunmakadır. Evet... Ve bu modayı Holly yok değildi. Şuraya buraya koşuşulmus, Kendisini Almanya'nın Prusya ko birlikte Berlin'e polis müdiriyetine vood'ta çıkarmağa sebep kim oldu gelmiştir. Polis müdürü M. Greses • fakat bütün emekler boşa gitmişti. Or miseri tayin eden emirname mucibinbiliyor musun, sarışm Jean Harlovr.. ce M. Von Papen, Prusya hükumeti tenski ile muavini ve Berlin polis ku tada kimsecikler yoktu. «Cehennem Meleklerb nde oynamak erkân ve memurinini, memuriyetlemandanı miralay Beimannsberg vaErtesi gün mes'le bir kat daha dal için angaje edilip stüdyoya geldiği zifelerine devam etmek istemedik • rinden azledebilecektir. Mumaileyh, budak sarmıstı. Mahallenin büyükleri zaman bütün etraftakiler gülmüşler: bizzat Prusya başvekilliğini der'uhte lerinden tevkif edilmişlerdir. de ise kanşmışlar, muhtar Ali Efendi «Bu tombalak k>z mı filimde başrolü edebilecek ve dilediği zevatı diğer Berlin 21 (A.A.) Berlin polis semtte devriye gezen polis memurlannı temsil edecek?» Diye alay etmişlerdi. nezaretlere getirebilecektir. müdürü ile polis erkânından diğer buldurarak ertesi gece için Selim EfenGenç kız bütün bu istihzalara, kah iki zat «Eski vazifelerine müteallik dinin evine göz kulak olmalannı rica Bu emirname, insan hayatını tehkahalara karşı hiç tetiğini bozmadı. hiç bir iş yapmıyacaklarına» dair etmişti. likeye koyacak şekilde kanunlar ah1si münakasaya da dökmedi. Yalnız birer beyanneme imza etmişler ve bu Ertesi gece nöbet bekliyen mahaDe kâmma vuku bulacak muhalefetleri kamaranın önüne cıkaca§ı vakit ker, nun üzerine serbest bırakılmışlardır. delikanlılarına devriye gezen iki polis ağır hizmetlerle tecziye edileceğini dine vereceği biçim ve kıyafeti pek Berlin 21 (A.A.) Bavyera hümemuru da iltihak etmiş, fakat bundan natıktır. güzel intihsp etti. Bilhsssa vüoıs kumeti, reisicumhur ile Almanya hü da müsbet bir şey çıkmamıstı. Gene ayDevletin, emniyetine karşı yapıladüne son derece yapjşık elbiseler kumeti nezdinde Prusya'da bir Alni saatte ayni garip hâdise vuku bul cak her nevi komplolar, kundakçıgîydi. man komiserliği ihdasmı ve Prusya muştu. hklar, infilâk edîci maddeler isti * nazırlarının azledilmesini protesto Filim bitti. Dünvanm her tarafın mali, kastî olarak f eyezanlar ikaına Mahallelinin merakı yavaş yavaş enetmiştir.Bavyera hükumeti, bu tedbij dişe ve korkuya înkılâp ediyordu. Koda gösterilmeŞe baslandı. B^itün se teşebbüs etmek, demiryollarmı halerin kanunî olmadığı beyanile Leyirciler hep bir ağızdan: «İste nicakarüan söylediği cin, peri hikâyesine sara uğratmak ve vatanî hiyanette ipziğ d'ivanı âlisme müracaat et hayet hakikî bir kad'.n!» Diye hay inananlar çoğalmıştı. bulunmak gibi ef'al, idam ile tec miştir. kırdılar. Vâkıa bu tombulluğun Jean ziye edilecektir. Fakat delikanlılar orah değfldiler. Harlow'u binnisbe yaslı gösteriycr. Verdikleri kararda sonuna kadar ısrar 1911 senesinde Kansas'ta dogduçuna Berlin Polis müdürü tevkif edildi edecekler, bu lâtife hududunu aşan heGümrükler Umum Muhafaza KuBerlin 21 (A.A.) Volf Ajansı nazaran henüz yirmi ikisindedir. rife haddini bildireceklerdi. mandanı Seyfi Paşa şehrimizde tetbildiriyor: Halbuki onu otuz bile tahmin eden Kafileye bir taharri memuru da ilti kikatma devam etmektedir. Seyfi Gazetelere nazaran Prusya kabiler var. Maamafih tam kadın hissini hak etmişti. Geceleri Selim Efendinin Paşa, dün de Inhisarlar Umum Münesinin Başvekil tarafından içtimaa veriyor ya, o bum razıdır. Sarısın dürlüğüne giderek orada bir müddet evi etrafında gezinenler, bekleşenler hayJean henüz bir mektep talebesi iken davet edilen celsesine Prusya nazırmeşgul olmuş, lnhisarlar Vekili Rana li kalabalık olmuştu. Fakat bütün gayret larından hiç biri iştirak etmemiştir. Hollyvood'a gelmiştir. Sonra Şika ve lnhisarlar Umum Müdürü Hüsnü boşa gidiyordu. go'ya gitti ve orada yüksek tabakaya 1yi malumat alan siyasî mehafil BaşBu vaziyet karşısında zaten hasta Beylerle kaçakçılık isleri etrafmda vekilin henüz vazife başınd'a bulumensup bir ailenin evîâdı olan âsil olan kebapçı Selim Efendi büsbütün sigorüşmüştür. Seyfi Paşa bir 3ci gü • bir gençle evlendi. Fakat aradığı saa nan Prusya nazırlarının da değiştirinirlenmiş, kanstnı alarak Bursa'ya gitne kadar Ankara'ya donecektir. leceğini zannediyorlar. deti izdivaçta bulamayinca linema Sinema yıldızları artık bir deri, bir kemik olmıyacaklar! ^ Çırçır'da bir eve 25 gündür taş yağıyor Eskiden sıkı bir perhize tabi tutulan artistler şimdi istedikleri gibi yiyip içecekler Hoüyvod'ta tombulluk 1 Modasını çıkaran genç ku Buğday alımı başlıyor (Birincl sahifeden mabait) tinde de nisbî ve lehte bir tebeddül olacağı tahmin ediliyor. Mali mes*eleler Ankara 20 Heyetİ Vekfle dünku ve bugünkü içtimalarmda malî mes' > elelerle de meşgul olmuş, Maliye Ve • kili Paris'te cereyan etmekte olan borçlar müzakerafa hakkında izahat vermiş tir. îtalya'nın vereceği kredi mes'eled îçin Roma'ya gidecek olan Maliye Müstc;srı Ali Rıza ve Nakit İsleri müdürü Sırrı Beylerle beraber Devlet Bankası meclisi idare reisi Nusrat Bey de gide j cektir. Buhran vergisinin serbest meslek er • babına da teşmili hakkında meclise ve4 rilmiş olan lâyihanm teşrmisanide hüku| metçe geri alınacağı zannediliyor. Hane halkı atılan taşlarm bir kısmıra toplamışlar ve bir elek içine koymuş • lardır. Bunlar arasında bir kahve fincanı ile bir merhem kutusu ve bir kapı tok mağı görühnektedir. Merhem kutusunun üzerinde almdığı eczanenin i: sarahaten okunmaktadır. Ev halkı ile görüştüm. Gencler taş lann muhtar Ali Efendinin evinden doğru geldiğini söylemekte, ihtiyarlar manalı bir şekilde susmakla cevap ver • mektedirler. Muhtar Ali Efendiye gelince o hem mütehayyir, hem myteessirdir. Mü • tehayyirdir; çünkü bu işi yapan cür'etkâr serseri bir türlü yakalanamakta • dır. Müteessirdir; çünkü bunu kendisinden bflecek kadar ileri varanlar görülmektedir. O bu işi nasıl yapabilir? Taş atacak değil ya, kolunu kımıldauvflH cak hali yoktur. Sonra böyle bir iş yap^H mak îçin înımı^ın deli ohnası lâznndır» Elhamdülillâh onun akh başmdadn*. Dün gerek kendisi namma, gerekse semt haUoi namına zabıtaya resmen müracaat et • miştir. Zabıta tahkikatı hiç şüphesiz hakikati meydana çıkaracaktır. Ona göre bu işi yapan Selim Efendinin düşmanlanndan biridir. Benim fikrimi mi soruyorsunus: M3kemmel bir mevzu.. CEVAT FEHMt ur. Almanya'da askerî idare! ArSa A " T a s d l W///Â SoKal iIIM Seyfi Paşanın tetkikatı Selim Efendinin evi Zeyrekbası so kağındadır. Evin dört bir tarafı bahçe ile çevrilmiştir. Bahçenin son cephesinde cami ile boş bir arsa vardır. Cami Bi zanstan kalma eski bir binadır. Evvelâ kütüphane yapılmış, sonra cami haline konulmuştur. Altında bir rivayete göre eski ve metruk bir ayazma mevcuttur. Bir rivayete göre de burada bir evliya gömülüdür. Kapısı Selim Efendinin bahçesine bakan bu yer bugün süprüntü ile dohnuş bir mahzenden başka bir şey değildir. Boş arsaya gelince bunun seviyesi Selim Efendinin bahçesine nazaran iki üç metre yüksektedir. Dolma arazidir. Bahçenin arka cephesinde muhtar Ali Efendinin evi ve bahçesi, sağ cephesinde diğer evler vardır. Ev üç kathdır. tkinci katın camlan kırılmıştır. Evde Selim Efendi gittikten sonra üç erkek, dört kadın ve 34 çocuk kalmış