'Cumhuriyet S OM TEkGRAf=kAQ KÜÇÜK KÖŞE: SAN'AT VE EDEBİYAT I Yangın tahtası » ^t» Halef ve selef arasında! R (A.A.) Meclis, umumi siyasete ait istizar takrirlerinin müzakeresine bat'nmış v bielhassa komünist lerden M. Dorido ve M. Peri ve Alsaslı muhtariyet taraftarı M. Nichel VValter'i • dinlemiştir. Eski ekseriyet taraftanndan alkışlanan ve sol cenah müntehası taraftanndan sözleri sık sık inkıtaa uğratılan M. Tardieu, radikaüerin 14 senedenberi sağ cenah ile sol cenah arasındaki te • mevvüçlerini hatırlatmış ve sosyalistlerin her iktidar mevkiine geldikçe kendi prensiplerini inkâr ederek memleketi iflâsa sevkeden bir takım malî prensip ier takip etmiş oiması muahaze edilmiştir. Mumaileyh, 1926 ile 1932 senesi arasında takip edilmiş olan siyasetinin sulh ve sulhu tenstk siyaseti olduğunu ilave etmiş ve Young plânı ile Paris misakının imza edilmiş olduğunu hatırlatnustır. Bundan sonra Cenevre'de Fransız tezini icap ettiği vechile müdafaa et • mis olduğunu beyan etmistir. M. Tardieu. netice olarak M. Heri (Maksim Gorki» nin sualine cevap M. Tardiyö ve M. Heriyo arasında mücadele basladı Prusya idaresi Değişecek mi? Başvekil yerine bir komiser tayin edilecek Berlin 8 (A.A.) Başvekil Von Papen, Prusya diyet meclisinin Nazi'lerden olan reisi M. Kerrl'e gÖnderdigi bir mektupta Diyet meclisini. evvelce der pit edilmis olan tarihten mukaddem yani 22 haztrandan evvel içtimaa da • vet etmesini talep etmiş ve bunun için Prusya'da hali hazırda mevcut « İş kabinesiî yerine acilen «Faal bir hükumet» tesisi zaruretini hatırlatmıştır. Berlin 8 (Â.A.) Nazi'lerin mat buat servisi, rrusya'da ancak Nazi'lerden bir zatın Başvekil olabileceğini bildlrmektedıı. m c bir suretle Hitlercıler, bir nasyonal Aîrnan namzedine rey vermiyeceklerdir. Binaenaleyh Alman hükumetinin teli'ibeyn için yapmıs olduğu teşebbüsler akim kalacak gibi görimmektedir. Şu halde Prusya'yı idare etmek için yakında Almanya'nın bir komiser tayin etmesine intizat olunabilir. Meclise gelen Yeni lâyihalar M. Brüning'in vedaları Berlin 8 (A.A.) Mareşal Hin idenbourg, M. Brüning'in veda ziya • retini kabul etmistir. Prusya'nın mali mtişkülleri Berlin 8 (A.A.) M. Von Papen, Prusya ve Almanya Maliye ve İçtimaî Muavenet Nanrlarile uzun mSddet görtişmöştür. Bu mülâkat, Prusya bütçesinde mevcut 100,000,000 mark açı • ğm kapatılması etrafında cereyan etmistir. Alman devleti, şimdiki halde hiç bir tedbir almamıs olmasına rağmen bu açığı kapatmağı taphhüt etmistir. Vapur inhisarı lâyihası Ankara 8 (Telefonla) Posta vapurculuğun inhisar altına alın • ması lâyihası tktisat Encümeninde müzakere olunmaktadır. Müzakerat henüz lâyihanın heyeti umumiyesi üzerinden cereyan etmektedir. Tapu sicilleri kanun lâyihası Ankara 8 (Telefonla) Tapu sicilli muhafaza teşkilâtı kanun lâyihası Bütçe Encümeninden çıkmıstır. Encü men tapusuz tasarruf edilen emlâk ashabının tapularını almalarını teminen tapuların harçsı: verilmesi hakkındaki kaydın üç sene daha temdidini karar lastırmubr. Kont Ziçni Paşanın itfaiye umum bilmem nesinde baş olduğu uzun senelerde bile bu yangın tahtası vardı. Mahalle tulumbalan, itfaiye teşki Sovyet Rusya edebiyatı hakkında köylü ve işçidir. . lâtı, köşlü, falan kaç para ederdi. pek az şey biliyoruT:. Bu bitişik komElimde çok kıymetli «Sadettin Her evin bir çivisinde bir yang<n tah şumuzun dilinden anlamadığımız iNüzheti in «Halk Şairleri* isimli esetası alesta, yangını beklerdi. Bu tahçin, onun edebî telâkkileri hakkında rinin birinci cildi var. Muharrir, bü talarm üstü çizgiler, hiyeroglifler, edinebildiğimiz fikirler, esaslı ve bi yük bir emek vererek, Anadolu'da karışık dualı yazılarla dolu idi. Aftaraf olduklarından şüphe ettiğimiz sunu hikmeti b kadar büyüktü ki Üsumumî halk şairlerinin destanlarını, Avrupa membalarından geliyor. Ay küdar'da mı yangın çıktı? Fatih'teki ağıtlarını, maniierini toplamıştır. ot'ya şunları sö'lemiştir: lık bir mecmuada da bu husustaki eevler hemen yangın tahtalarını penBunların içinde Galiçya harbindeki « 4 ay evvel M. Paul Boncour ile tütlerimin bir hulâsasını neçretmiş cerelerden çıkarıp yangın istikameberber müdafaa etmiş olduğum nok oğlunu lerennüm eden bir Sümbüle katim. Orada biraz daha etraflı izaha tine tutarlardı. Yangın bu tarafa geltai nazan mchafaza ediniz, eğer böyle çalıstığım gibi Sovyet Rusya'da e dının Gazi'ye destan yazan ve «Şetn'i'mesin diye. Yangın tahtasma karşı yapacak olursanız tnaruz kalmış oldu • debiyai, müstahsil sınıfın bir ifade en ufp.k bir inanmazlık büyük imannin Kızı* diye maruf bir Emine Hağum haksız hucumlara rağmen, dost vasıtası telâkki edilir; orada san'at sızhktı. Hiç unutmam, elli senedennımın, iptidaî derecede bile tahsil lanmdan size müzaharet etmelerini is • beri tulumbacıbaşılık eden bir zat san'at için değil, işçiye ve köylüye görmiyen fakat millî mücahedeye, vardı, maiyetile yangın söndürîicü içtimaî hedefinin şuurunu vermek iTürk inkılâbına, Gazi'ye ve İsmet (Sağ ve merkezden alkışlar). Iükte nam almıştı, onun evinde bile çindir; artık mücerret bir estetiğin Paşaya destaniar yazan, âsar miiltebir yangın tahtası bulunurdu. Ama Heriot cevap veriyor bu iş ve emek dünyasında yeri kal zimlerine karsı kinini söyliyen Guf yangınlar kol kol yürüdii, tahtalart M. Heriot, i>tizah takriri sahiplerine ve mamıştır; maddeye ve müşahhas âbilhassa M. Blum ile M. Tardieu'ye ce dizi dîzi kiil oldu. Güzelim İstanbul, lemlere gözleri çevirmek, yıldızların rani gibi şairlerin ftserleri var: güzelim beîdeler harman yerine dönvap vererek demiştir ki: arasındaki hayalî boşluklara değil, « Hükumetin beyannamesi, müş dükten sonradır ki yangın tahtalaHem mektebt sanayile~ açusvı, toprağa başımızı iğerek bakmak rınm hiç bir manası, afsunu, hikmeti kül ahval ve serait arifesinde takip e Mehenge altvı bakır saçtlsın, lâzımdır. Bunun için, boişevik ede olmadığı anlasıldı. deceği harici siyaset hakkında gayet vaYeter gayri tenbellikten geçüstn, biyatçısı, darülmesaitini geniş kol • zihtir. Doöruca bir tö.e sohbet? bakin. Cumhuriyet nesli şimdi bunu hiç bil tuklu yazıhanelerden çıkarmıştır ve Yalnız memleketimi ve ona nasıl hiz mez. Fakat yangın tahtasının benzerini fabrikalara, tezgâhlara. tarlalara Esaretten kurtulduğun ne güzel met edeceğimi diJsüneceğim. henüz görüyor. Bu da ^çoluk çocuk» nakletmiştir. Toistoi bugünkü Rusya'da Ktzıl kml esir idik öfe ezel, khseginin her işte yangın tahtası gibi edebî faaliyetine başlamış olsaydı, Ben ödemiyeeeiri bir takım borç • Maskara olurduk hem beynelmftel, karşımıza dikilmesidir: lara giren kimselerden değilim. Anna Karenin'in kaip maceralannı Sâyedin, her şeye dikkate bakın. Bana şu işi veriniz. Yapamazsın. Şimdi istedijriniz malumatı aldınız, değii, Kolhoz'lardak! cehennemî inYapamam ama yavaş yavaş becer vicdanınıza göre reylerinizi veriniz.» san didişmesinin yaptığı ve yapa Ziraatten bile kesildi âşar, Paris & (A.A.) Meb'usan mec meğe çalışırım. Nasıl olur? Aman bileceğî harikaları yazacaktı. Çünkü Hükumetçe buldun pek çok itibar, efendim, çoluk çocuk . Akan sular lisi, hükumete itimat takririni 152 re bugünkü Rusya'da bir insan kalbile Mültezhnler koyun cebini arar, durur. Bu seferki yangın tahtası yuye karşı 390 rey ile kabul etmistir. bir öküz kalbinin farkı olmamak IâUstüne yazuan sirkate bakm. muşak kalplerin hararetine karşı tuzım geliyor: tulur. Ne kadar metetsem yüzde birisi, tkisi de topraktan ve tabiatten ayBenden otuz liralık bir is iste Fazla olmasın, kalsın gerisi. ni faydaları istihsai için çalışan uzmiştin, sana yüz otuz liralık iş bul Nuh yaşına varsın Cutnhur Reisi, viyetler de, yalnız kan deveranına mahdum, harcırah hazır, yarından tezi Gazi arslandaki ciır'ete baktn. sus bîrer azadırlar. Bunun için eski yok, Erzurum'a hareket et.. Aman ve mücerret burjuva kültürile yetişen efendim, çoluk çocuk.. Bendeniz yüz Pulluk icat oldu attık saparn, insanların edebiyatlanndan hayır umyirmi dokuz liraya da razıyım, tek, Kişi insam bu yolda tam, muyorlar; hatta kandi edebiyatçıları Bugftnkü içtimada neler çoluk çozuk, tek burada.. Malum ya Şapka çıkarır mı dinden insam, arasında bile o kültürün tesirüe yetif efendimiz çoluk çocuk.. Ne zumü lasit bv, vahşet baktn. miş olanlara ümitsizlikle bakıyorlar konuşulacak? İşinde tenbellik ettiğin için beş ve halkın, ve hakikî müstahsil sını gündeliğini kestim. Aman efendim, İşte 1317 de ölen Deli İbrahirm in Ankara 8 (Telefonla) Yarın fın kendi dilittt, kendi ifade vası • çoluk çocuk.. Sultan Hamit idarenine karşı haykı Mediste Estern kumpanyası ile olan tacını yaratmasını istiyorlar. Jşçiyi Tebrik ederim, birdenbire üç de mukavelenin feshi, Türkiye İsviçve köylüyü dile getirmek için vücude rışları: rece terfi ile falan kazaya gidiyor re, Türkiye . İran adlî tesviye mugetirilmiş teşkilâtları var. Halkın i tun. Aman efendim, çoluk çocuk. Bu Adalet kalmadı. dünya bozuldu, ahedelerinin tasdikı, Reşitpaşa, Mar vilâyette de ayni yere muadil.. Ma çinden çıkma bir edebiyat özlüyorlar. Kul belâsı birbirine dUildı, mara vapurlarının Müdafaa: Müliye lumu devletiniz, çoluk çocuk.. Gerçi dünyanm bir çok yaratıcı kafaFakir ftkaranın bağn ezildi, emrine verilmesi lâyihaları ile iki İşler kesat, mağazanın sermaye lan halkın içinden çıkrrnşlardır: fa Pek yainan haldeyiz. bilsin hukunıet. idam mazbatası müzaker olunacak *ini yarıya indirdik, gelecek aydan kat zekâ seviyeler; yükseldikçe burtır. itibaren aylığınızdan yüzde bir ke juva kültürünün tesirine girdîkleri îBir meclis var idi adt idare, seceğiz. Aman efendim, çoluk ço • çin onları tam bir halk san'atkârı vePansiyon kanununun tadili Tulbentten ak isek cderier kare, cuk.. ffaksis mültezimden yandt fvkare, ya edebiyatçısı telâkki etmek mümlâyihası Ama o çoluk ?ene itînasızdır, o Fukara halinden bilsin hükumet. kün değildir. Çünkü, esasen, ilim ve Pansiyon kanununun baiı macf ço«uk gene ihmal içinde yüzer. O fen burjuvadır; ^Ifabeyi öğrenmek delerinîn tadili lâyihası Mecfîs ruzvatan çoluğu ile o vatan çocuğu haMultezim defterini elîne c!dı. namesine alınmıştır.Bu lâyihaya gö berleri olmadan ve hiç bir istifade e bile burjuvalaşmanın bir nevi ba» Üç kalem mal üe ismtnı buldu, langıcıdır. Onun için eski medeni • re bir pansiyonda bulunan müteaddemeden biteviye yangın tahtalığı eBütün mahsulümü elimden aldt, yetlerin ve kültürlerin tesirlerinden dit kardeslerden en büyüğünd'en tam derler. İnkılâp; bu aziz çoluklar ve Perişan halimiz bilsin h^ikumet. ücret alınacak, ikincisi için yüzde çocuklara karşı mücehhez olmalıdır: mtimkÜR olduğu kadar usak kalraış, saf ve iptidaî köylünün, işçinm dili, 10, üçiincü ve diğerleri için yüzde Onlar: yangın tahtalığından kurtarBiz de bel bağladık ckur yaıa>a yeni bir edebiyatın tohumlarını ata 15 tenzilât yapilacaktır. mak için. En iyisi malul varstn didara bilir. 7 inci ve daha aşafı dereceden Pirbirini bilen ve seven kalplerin Ruhumuz çıkmadan girdik mezara, maaş alan memurların çocuklan da arasındaki bu simsarlığı kaldırmalıMaxim Gorki, Rusya'ya giden Ecelsiz ö'lüm var, bilsin hiikumet. yız. yüzde 10 tezilâta tâbidirler. Türk muharrirlerinden birine, mem AKA CÜNDÜZ Gümrükler için yeni bir lâyiha leketimizde bu neviden bir edebi Bu pek iptidaî olmakla beraber, Ankara 8 (Telefonla) Meclisyat olup olmadığmı sormus ve bisira müstahsil •ınıfmın tetnayüUerini ve te derdesti müzakere bir lâyihaya Yugoslâvya'da ki: ihtiyaçlarını ifade eden sözler, ta göre İstanbul gümrüklerinde bir mu Maatteesssüf hayır! cevabını mamile spontane, «içten gehne» ol • hafaza başmüdurlüğü ihdas edii • Cumhuriyet cereyani vermiş. dukları için, belki de, muayyen teş mektedir. Sofya 8 Belgrat'tan heyecanlı Ben bunu geçen gün Aka Gündüz kilâtlara bağlı ve direktifle kendini Bundan başka tstanbul'daki inhihaberler gelmekte devam ediyor. Beyin Cumhuriyet'te yazdığı bir m» anlatan işçi sınıflarımn edebiyatın Bunlera bakıhrsa Yugoslavya'da pek sar idareleriie Vekâlet arasırtdaki kalede okudum. O muharririn kim ol dan fazla kıyroetlidirler. yakında fevkalâde hâdiseler vukuurabıtayı temin için muvakkat bir duğunu ve Gorki iie aralartnda Yalnız, bilmem ki, bu kadar ma na intizar edilmelidir. Herkes mem nasıl bir mükâleme geçtiğini bilmi • kalem t"l<il olunacaktır. tum ve basit kafa mahsulleri, Maxim leketin düştüğü iktisadî müşkül vayorum; onun için, maruf Rus edibi Başvekili ziyaret Gorki ve onunla beraber düşünenle ziyetten diktatörlüğü mes'ul tutmak nin sualini farazî bir mahiyette bı ta, Krala hücum etmektedir. Son ha rakarak, buna kendime göre bir ce rin zannettikleri gibi, nasıl olup ta Ankara 8 (Telefonîa) İnhisaryarınki edebiyatın hakikî temellerini lar Vekili Rana ve Paris sefiri Suat reketler Hırvatlar tarafından değil, vap vermek istiyorum. bizzat Sırp'lar tarafından idare e atacaklardır, burası kolay anlaşılır Beyler bugün Başvekil Paşayı ayrı Türkiye'de her iki manasile, yani dilmektedir. Belgrat'ta ve memle ayrı z'^aret ederek cörüstüler. şey değildir. Muhakkak olan bir şey ketin hemen her yerinde cumhuriyet hem halkın temayüllerini ifade eden varsa, her devirde ve her memleketBaytar mektebi Ankara'ya münevver san'atkârlarm, hem de lehine beyannameler dağıtılmaktate, her rejim dahilinde, halk kendi kendi kendini ifade eden köylü ve dır. Bu beyannamelerde memleketi nakiediliyor gönlündekini kendi dilile ifade etkurtaracak idare şeklinin cumîıııriyet işçi sınıfının edebiyatı vardır. Bilhasmekten hiç geri kalmamıştır. Tür Ankara 8 Baytar enstitüsü ta olduğu izah edilmekte, halk <"*yana sa Gorki, ikincisini kastetmiş olacağı kiye bunlar arasında asla kötü bir lebeleri için pavivonlar yaptırıla davet olunmaktadır. için buna göğsümüzü gere gere ce caktır. Müderrisierin ikametgâhları Utisna teşkil etmez. Bunu muhterem Eski fırka reisleri Krala bugünkü vap verebiliriz: Hiç bir suretle, ne da inşa olunacak ve mektep sonba Gorki'nin bilmesini ne kadar ister idare şeklinden vaz geçilmesini tav eski ve mücerret kültürlerin, ne di h<>~da Ankara'ya nak'olunacaktır. siye etmişler, aksi takdirde bu havan edebiyatınm, ne de tasavvufi ve dim. PEYAMI SAF A reketin önüne geçilemiyeceğini söyZonguldak'ta iki şaki daha dinî f ikirlerin tesiri altında kalmamis, lemişlerdir. çünkü okuma, yazrua bilmiyecek deyakalandı recede cahil, fakat yalnız toprağını, Bütçe Encümeninin mesaisi Zonguldak 8 (Hususî) Maden tarlasını, yavuklusunu, harbe giden İBugün iktisadî haberleri Ankara 8 (Telefonla) Bütçe ocağı şekaveti hâd'isesini yapanlarEncümeni Müdafaai milliye bütçesi oğlURU terennüm etmiş halk şairle • dördiincü dan iki kişi daha yakalandı ve bir sahifededir rimiz vardır. Bunların çoğu rençper, nin tetkikine devam etmektedir. miktar d'aha para ele geçirildi. de tenteneler dolu müdevver bir kutu açık duruyordu. Bir elile onları evirip çeviriyor, öbür elinde delikanlının mektubunu tutuyordu. Ağlaması yeni dinmişti. Kirpikleri henüz ıslak, göz kapakları şiskin idi. Yanaklarınm üstünde göz yaşlarının çizgileri seçiliyordu. Delikanlı kapının eşiğinde durdu, kadın kendisini görmüyordu. Hayretle: Ağlıyor musun? Dedi. Kadın titredi, elinî sâçiarına gS • türdıi, gülümcedi. Delikanlı tekrar!adı: Neden ağhyorsun? Kadın ses vermiyerek mektubu göfterdi. Delikanlı bir an durduktan sonra: Ne, benden dolayı mı? Yakın gel, otur, bana elini ver. Evet ağladım. Bunda şaşacak ne var? Kolay zannolunur... Gene mektubu gösterdi. Delikanlı oturdu: Kolay olmadığını biliyorum, İren. Bunu ben de saklamadım, vaziyetini pnhyorum. Fakat aşkımızın netayicini takdir ediyorsan, şayet deîülerim seni ikna etmişse, gözyaşIarının karşısında benim neler du yacağ;ım\ hükmedersin. Ben buraya, bir müttehim gibi geliyor ve kararını bekliyorum: ölüm yahut hayat? Senin cevabın her şeyi halle decektir. Ancak bana bu gözlerle bakma .. Onlar bana eski gözlerini, Moskova'daki gözlerini hatırlatıyor. İren birden kızardı ve kendi gözlerinde ten* bir mana olduğunu farketmiş g'"bi yüzünü çevirdi. Ne!er sÖylüyorsun? Sıkılmıyor musun? Guya şüphe edebilirmişsin gibi cevap bekliyorsun. Göz yaşlarım seni şaşırtıyor; fakat onları anla mıyorsun. Dostum, mektubun beni bir takım mülâhazalara sevketti. Aşkın, her şeyin yerini tuttuğunu, bundan evvelki bütün mesainin hi • çe indiğini, artık bir hedefleri kai I madığını yazıyorsun. Ben de düşü nüyorum ki, insan için yalnız aşk ile yaçamak kabil midir? Bu his, in*anı vormaz, bıktırmaz mı? Kendisini bütün o rlâkalardan uzaklaştırana buğz ettîrmez mi? Beni ürküten, ağlatan fik'V budur, yoksa senin faraziyen değil. Deıikanlı kadına dikkatle baktı; kadın di ayni dikkatle ona bak tı. İkisi ö*e birbirinin gozlerinde, birbirinin ruhunun saklıyabileceği hakikati ariyordu. İkisi de ağızdan çıkan sözün sakl'.yabileceği, tahrif edebileceği asıl hakikati, hakikatin kendisini arıyor, onu bulup, ona nüfuz etmek istiyordu. Delikanlı: Haksız, şüphesiz meramımı iyi yazamamışım. Senin aşkının bana vereceği yeni kuvvetlerle kal kındığım zaman, can sıkıntısı ile, atalet ile benim ne münasebetim olabilir? Güzel kadın, buna iyi inan, benim için bütün kâinat senin aşkmda toplamıştır. Bu aşkın neler tevlit ede bileceğini ben bile henüz tayin edemem . Kadın düşündü ve: Hekî, nereye gideceğiz? Dedi. Nereye mi? Onu konuşuruz... Sen bir kere razı oluyor musun?... Kadın baktı ve sordu: * Bahtiyar olacak mısın? GÜZPI kadın!... Bir şeye teessüf etmiyecek, asla nadim olmıyacak mııın? Kadın mukavva kutunun üstüne eğildi ve onları düzeltmeğe başladı. Böyle bir hengâmede bu de rece ehemmiyetsiz bir şeyle meşgul olduğuma darılma. Bir hanımın ba losuna gitmeğe mecburum. Bu pa çavraiarı ycllamışlar, bugün bir nümune ayırmalıyım. YUksekçe bir sesle Ah, kalbim o kadar dolu ki... de IHEM NALINA MIHINA Dışı eli yakar, içi beni yakar!.. Amerika zabıtası, tayyarect Lindbergh'in küçük oğlunu kaçıran ve öldüren canileri arayadursun, gazeteIer, sinema yıldızı Marlene Ditrich'in kızının da kaçırılmak tehlikesine ma. ruz olduğunu yazıyorlar. Fîlvaki, 500,000 polisten mürekkep muazzam Amerika zabıta ordusuna rağmen, Amerika'da çocuk kaçırmağt san'at haline koymuş olan şerirler, meşhur sinema yıldızına bir mektup göndererek 20,000 dolar göndermediği halde kızını kaçıracaklarım bildirmiş 1er, zabıta memuriarı yıldızm evinde geceli gündüzlü nöbet bekliyorlarmş! Amerikan medeniyeti için bir leke teşkil eden bu çocuk hırsızlığmı, Amerika'h haydutlar neden yapıyorlarmış bilir misiniz? İktisadî buhran dolayısile .. Şimdiye kadar içki kaçakçıhğı yapmak veya esnaf ve tacirleri şantaj tehdidile haraca kesmek suretile geçinen haydutlar, son zamanlarda Amerika'yı da saran büyük iktisadî buhrandan müteessir olmuşlar, parasız kalınca düşünüp taşinmışlar, o meıtftrr ve caniyane çocuk kaldırma usulünü bulmuşlar. Bunun üzerine hayatlarım namuskârane kazanacak yerde herkesin yav rularmı kaçırmak ve kaldırmak suretile yaşamağa çalışan haydutiarın miktart Amertfcanvari bjr sur'atle artmış . Amerika'da şekavet sanayiinin ayrı ayrı şubeleri ve isimleri vardır. Buna da kindapping, yani çocuk kaldırma diyor. Amerika'Iılar çocuk kaldırmağa karsı şiddetli bir nrâ cadele açmak istiyorlar. Fakat Avmpa'nın her hangi bir memleke tinde sur'atle baw ezilecek olan bu haydutlarla Amerika zabıtası başa çıkamıvor. Çünkü, heriflerin, hiç bir medenî memlekette göriilmemiş bir şektide halk, memurin ve eeraf arasında şerikleri var. Şakilerle erbabı namus arasında bu iştirakm en büyük sebebi de içki memnuiyetidir. Bu memnuiyet yüzünden halk, içki kaçakçıhğı eden haydutlarla ahf veriş ediyor, onlarla düşüp kalkıyor Ve bktabi bu temas yüzünden kaçakçılarla halk, memurin ve eçraf ara • sında dostluklar, münasebetler, muameleler oluyor. Ellerine hesapsız cinayetlerin kanı bulaşmış olan meşhur haydut Al Capone şimdi neden hapisanede yatıyormuf, biliyor musunuz? Kazanç vergisi vermediği için Bu kaniı caniyi himaye edenler, işi o kadar ileri götürmüşlerdir ki haydut, hapisane koridorlarında serbest geziyor, gayet pahalı puro «igaraları içiyor, gazetecilerle görüşüyor, eğlence ile vakit geçiriyormuş. Bu vaziyette tabiidir ki Amerika polisi beş yüz bin değil, beş milyon da ol*a gene çocuk hırsızlan ile başa çıkamıyacaktır. Evvelâ, haydutlarla yüzgÖK olan Amerika halkınm maneviyatını, ahlâkını düzeltmek lâzım. Bunun için de ilk is olarak içki ya sağını kaldırmalı. Çünkü bu ya8&ftı ipka ettirenler, hakikî içki aleyhtarları değil; kârlı işlerine devam ederek bol bol para kazanmak istiyen içki kaçakçılarıdır. tnsan bir Amerika'nm haricî manzarasına, bir de bu dahil! haline bakıyor da gayrtihtiyari atalârımızın dışı el! yakar, içi beni yakar» s3ziinü hatırhyor. Çiftçi arazisi icra ile Sattırılmıyacak Ankara 8 Adana meb'usu Ali Münif Beyin ziraatçilerin arazi»inin buhran dolayıule kıymet bulunmadığı takdirde icra ile satılmamasına dair teklifi İktisat Encümenine götürüşülmüştür. Encümen, teklifin şiimul ve ehemmiyetine binaen ehemmiyetli surette tetkiki için hükumete tevdiini istemiştir. di. Ve başını kutuya dayıyarak, yeniden ağlamaya başladı, geri çe . kildi, gösyaşları tenteleri bozabilirdi. . Delikanlı heyecanla: Gene ağhyorsun? dedi. Ah! Bana sen de eza etme. Serbest olahm. Ağlarsam ne ohır? Niçin ağladığımı ben de biliyor muyum? Kararımı biliyorsun, duydun. Onun değişmiyeceğinden eminsin. Nasıl demiştin? İfte ona razıyım... Hep yahut hiç!... Daha ne istiyor sun? Serbest olahm. Mütekabil zincirler kınlsın... tşte beraberiz. Sen beni seviyorsun, ben seni seviyorum. Hissiyatımırı delik deşik etmek te mana yok. Bana bak. Kuruntu değil.. cinayet yaptığımı ve onun beni öl dürmek hakkı olduğunu takdir ediyorum: Ne olursa olsun, serbest olalım. F.izim olan bir gün ebediyet de' mektir. Otabadi Var) CUMHURİYET'in DUMAN Muharriri Mütercimi tefrikası: 63 /. Turgentyef Haydar Rifat %n tabiî bîr halde tercüman olacağına göre son yazdığından daha iyi bulunmuştu. Bunu gönderdı ve şu Kisa cevaoı ald>: Bugün bana gel. O bütün gün yoktur. Mektubun beni fevkalâde şa firttı. Mütemadiyen düşünüyor, dü şünüyorum... Başım dönüyor. Kal bimin üzerinde büyük bir yük var. ''akat beni seviyorsın, şu halde bah\tiyarım. Gel.» Delikanlı gittiği zaman kadın küçük salonda idi. Bir gün evvel kendisine rehberlik eden küçük kı* gene önüne düşmüştü. Matanın üzerin