DOKUZUNCU SENE No. 2890 Sahip ve Basrauharriri »»•<•• !*»»*«••»»•••••»••*••#»••< V\ VLJNU© NADİ • İOAREHANESf : öii)uıinuıuuıni)e k;n>t$ımİ3 daım \ Telgraf: İstaubul Cuıııhıırıyet • • Posta kutıısu: N° 2 4 6 \ T a l f i f A n • Başrouharrir ICICIUM. rahrlf müdüfU dare müdUrü 2236S. Matbaa : 22366 23236 20472 Cumhu Bir aylık Muvakkat bütçe 14,000,000 küsur lira olarak hazırlandı Ankara 24 (Telefonla) Bir aylık muvakkat bütçe Maliye Vekâletince 14,000,000 küsur lira olarak hazırlanmıştır. Yarm Heyeti Veküede müzakere ve kabul edilerek Meclise sevkolu • nacaktır. Ankara 24 Yeni muvazene vergisi kanunu Resmî gazetenin cumartesi nüshasında çıkacaktır. Maliye Vekâleti vergi esaslarını telgrafla defterdarhklara bildirecek, 1 hazi randa tatbikata başlanacaktır. ÇARŞAMBA 25 MAYIS 1932 ABOWE ŞERAİTj [MÜDDET:'İTÜRKİYE İÇİN| HARİÇ, | Seneliği ; 1400 Kr. t 2700 Kr. i \ 6 Aylıgı; 750 Kr. i 1450 Kr.1 | 3 Aylıği f 4OO Kr. ; : 1 Avlığı 150 Kr.': =?:• 800 ZrTl Nüshasıl beıj yerdç = 5 Kuruşinr^ Yeni Kontenjan Listesinin Tamamını Neşrediyoruz Berlin Beynelmilel İktisat kongresi Bütün yollar bizi bir çıkmaza götürüyor: Ne yapacağız? Dresden: Mayts 1932 Gayrimübadiller dün anlaşıp barıştılar .• Fııka merkezinde yapılan içtimadan sonra kongre 8 hazirana bırakıldı Balkan haftası bitiyor, yarın sonuncu gün.. MMiıi'iıiMiııııınıııiMiiMiıııııııııııiMiMiıııııııiıiıııııııııiHiııııııılınııllllııılııııııiMMllllllllllllllllllininilim Murahhaslar dün Boğaziçinde gezdiler, akşam bir ziyafet verildr . Berlin'de toplanan beynelmilel iktisat kongresi, müşterek bir karar verdikten sonra, geçen hafta dağıldı. Bu kongreye Türkiye Cumhuri yeti İktisat Vekilliğinin de bir ra poru gönderilmiştir. Biz bu raporda yaptığımız işlerden bahsediyoruz. Muhteüf milletlerin raporları, devlet adamlannın, tanınmış ilrtisatçı • ların yazıları; Almanya'nın en bü yük gazetelerinden biri olan Berliner Tageblatt'ta. neşred"ilmiştir. Bu yazılar, bize bugünkü vaziyeti her mllletin kendi dili ile anlattığı için çok ehemmiyetlidir. Berlin ticaret mümessilimiz Dr. Mecdet Bey de kısa ve ciddî bir yazı ile modern Türkiye hakkında doğru bir f ikir vermek fırsatmı kaçırmamıştır. Büyük bir kitabı kolaylıkla dolduran bu muhtelif raporlardan, burada, yalnız ana çizgilerini vererek bahsetmek bile çok güçtür. Fakat bütün bu fi kirîer aşağı yukarı müşterek bir nohtadcm başlar: Bugünkü karanhk ve şüpheli vaziyetten kurtulmak. Bir zamanlar bütün yollar Ro • ma'ya çıkıyordu. Simd'i de milletlerin dertleri bizi tek bir çıkmaza götürüyor: Ne yapacağız? Buna verilecek cevap yalnız kuru bir iman işi de • ğildir. Hiç şüphesiz imanın kurtarıcı bir yaşayıs unsuru olarak her millet tarihinde muhtelif kudretli rolleri vardır. Devrimizin ağır yükünü silkebilmek için kuvvetimizin lüzumsuz hayaller arkasmda boş yere yıpran maraış olması ir&o eder Iktisadî hayatta aranılan şey; 7armo*lerin müsbet ışığında kurtarışa uzanan yollan bulmaktan ibarettir. Yoksa bulunan yolu iktisadî imana uymuyor, diye bırakmak değil.. Dünya savaşı dindıkten sonra yapılan muhtelif iktisat politakalan, tccrübeleri ümit edilen neticeleri vermemiştir. Bunun sebeplerini çok defa en diri realiteleri unutturan anlayış tarzlarında aramahyız. Her devlet adamı, her politikacı adımını atarken artık büsbütün kapanmış, bütün mantıömı kaybetmiş eski bir tarihe dayanmak ihtiyacını duyar. Uzak tarihin yarattığı milletler ,hiç şüphesiz yer üstündedir. Fakat para ve nak liyat yollan, iktisadî güreşin tekniği çok değismistir. iktisadî islerde tarih tehlikelf bir rmsşavirdir. Kılıçtan doğan bir za • fer, bunu bize eski tarih öğretiyor, ganimetsiz kalamaz. Dünya savaşının muzafferleri böyle yaptılar. Dünya istihsalini yağma etmek istediler, modern dünyanın en büyük kudretini ellerine geçirmek istediler. Orta za manda, modern kapitalismin ilk u yanıs devirlerinde vazîyet çok başka idi. Dünya, büyük bir iktisadî örgü haline geîmemisti. Beynelmilel pi yasalar, yollar, birbirini tamamhyan iktisadî kımıldanışlar yoktu. Bugunün muzafferi, coşkun denize bakarken içine yumusak bir karanhk ço. ken Ilyada kahramanı Asil gibi düşünmeğe mecburdur. Her zafer, val. ni7 bir tarih hâdisesinin zaferidir, butün hâdiseleri kucaklıyamaz. Dün, ya savaşı insan elinin yarattığı sayısız kıymetleri yıktı, geniş bir gerıye dönmezler ülkesi yarattı. Fakat zaferin çok eski bir manada tefsiri bundan daha korkunç bir afet oldu. Bugünkü toprağın talihini eski bif Roma triumphator'u dizginliyemezdi. İnsanlık binbir örgü ile bağlan . dıktan sonra yeryüzünün böyle za feriere tahammülü yoktur. Alman Başvekili Dr. Brüning, çok ehemmiyetli bir nutkunda şu sözleri söylü yor: Sulh içinde yasıyoruz. Fakat bu, hiç te sulha benzemiyor. Dr. Brüning'in devlet politikaları için söylediği şey, iktisat politikaları icin de çok doğrudur. Artık kılıç kınına girmiştir, cepheler dağılmıştır, kurbanların mezarları üstünde bir çok baharlar coşmuş ve erimiştir. Fakat biz, hâlâ çarpışıyoruz. Devlet sınır'arı. savaş yıllarında bulunuyormuuz >irc ? Şİfe* ' °k istihsal eşyasına kapanıyor. Kiminle, hangi kudretle çarpışıyoruz? Her tarafta yeni ve gorünmez istihkâmlar yükseliyor. Sulh içinde olduğumuzu seziyoruz ve buna gümrük duvan diyoruz. Tıpkı er meydanın Muvazene vergisi Basvekilimiz Gayrimü'badiller Cemîyeti reisi Faik Nüzhet, ikinci reisi Celâl ve Celâl Nuri Beyler Bu sabah saat 9 da Roma'ya varıyor Başvekilimizin Roma seyahatine ait yeni bir haber yoktur. Dün ve dün gece buhususta hiç bir telgraf gelmemiştir. Evvelce neşredilen programa göre Ismet Pş. Hz. ve refa katindeki zevat dün ö*leden sonra Bremdizi'ye varacaklar, Barı'ye kadar bir otomobil gezintisi yapıldıktan sonra hususî trenle Roma'ya hare • ket olunacaktı. Gene bu progrnma göre Basve • kilimizin bu sabah saat 9 da Ro ma'da bulunması lâzım gelmekte • dir. Şehrimizdeki gayrimübadillerin evvelki gün aktettikleri kongrede, cemiyet tarafından Esat Paşanın riyasetinde Ankara'ya gönderilen ve hükumetten, gayrimübadil bonola rının kıymetlenmesi için vadeli ve faizli olması, arazi sahiplerinin dörtte üç haklarmın verilmesi gibi gayrimübadillere ait mes'eleler hakkında metalipte bulunan heyetin izahatı dinlenecek ve bunlar hak • kında umumî bir karar verilecekti. Fakat kongreye hâkim olan asabî (Mabadi 2 inct sahifede) Parapala&ta dün akşamkl toplanttdan Wr intiba Ereğli'de bir vapur yandı Kereste yüklü gemiyi bütün mesaîye rağmen kurtarmak kabil olmadı Fazıl Bey gitti Aİi Rıza Bey yeni vazi fesine başladı Birinci müfettişlik başmüşavirli • ğine tayin edilen Vali muavini Fazlı Bey bazı ailevî işlerinin tanzimi için dün <fEge» vapurile Izmir'e hareket etmiştir. Şehrimizde ifayi hizmet ettiği müddetçe herkesin hürmet ve muhabbetini kazanmış olan Fazlı Bey dün sehrimizden emsali az görül • müş çok samimî merasimle teşyi e • dilmiştir. Sabık Vali muavinimiz vapurda İstanbul'daki memurlar, mül • kiye müfettişleri ve bir çok dostla • rından maada bilhassa kalabahk bir gazete muharrirleri kafilesi tara fından teşyi edilmiştir ki bu Fazlı (Mabadi 2 ıncı sahıfedei Balkan haftası münasebetile altı Balkan hükumeti tarafından şehrimize gönderilen murahhaslar için bir haftahk bîr tenezzüh ve ziyaret programı tanzim edilmiştir. Murahhaslar bu program mucibince izaz olunmaktadır. Dün saat on dörtte Şirketihayri yenin 72 numaralı vapurile Boğa • ziçi'nde bir tenezzüh yapılmış, ayni zamanda Beykoz deri fabrikası ziyaret edilmiştir. Murahhaslar fabrikada gördükleri intizam ve mükemmeliyetten çok memnun olrmışlar, kendilerine birer ufak para çantası hediye edilmiştir. Akşam beş buçukta Perapalasta Kocaeli meb'usu Reşit Saffet Bey tarafından murahhaslar şerefine bir çay ziyafeti verib?ıiştir. Bugün sabahleyin saat on<fa Dolmabahçe sarayı ziyaret edilecek, akşam saat onda Tokathyan otelinde Ticaret Odası ikinci reislerinden Habipzade Ziya Bey tarafından bir ziyafet verilecekth*. Yarın Balkan haftasının son gü • nüdür. Murahhaslar sabahleyin saat sekizde Yalova'ya gideceklerdir. Seyrisefain kaplıcalar müdiriyeti tara • fından orada bir öğle ziyafeti veri • lecektir. Balkan haftası münasebetile ge • rek Balkan'lı murahhasların Istanbul'a gelecekleri tarihler ve gereks« bîr haftahk ziyaret ve tenezzüh programı hakkında matbuata hiç bir tebliğ yapılraamıştır. Yunan millî kabinesi M. Venizelos fırkasmın yeni hükumel? yardım edeceğini bildirdi Müşterek dostluk için İsmet Paşaya teminat.. Yunanistan'daki kabine buhranı dün de ayni vaziyette devam etmiştir. Çaldaris'in ihtirazı üze rine, bütün fırkaların tem silile millî bir temerküz ka binesi teşkili hakkındaki mesai akamete uğramış olduktan sonra ikinci şekil olarak cumhuriyetçi fırkaların istirakile bir cumhuriyetçiler birliği kabinesi teskili çok mevzuu bahsol maktadır. Böyle bir kabinenin riyasetini ziraatçi ve işçi fırkasmın lideri Papanastasiu'nun deruhde edeceği ihtimali gittikçe kuvvetlenmektedir. Her halde teşekkül edecek olan yeni kabinenin meclisin ekseriyetine istinat etmesi tabiî bulunduğundan ve mecliste de kahir ekseriyeti Ve nizelos fırkası teşkil etmekte olduğundan yeni kabinenin, meclis feshe İ Maryana Ereğii limanı dahilinde yanarken Zonguldak 22 (Hususî) Ereğii ce saat birde vapurda yangm görülmüş, timanında Maryana isminde bir Yunan Ereğli'ye telefonla malumat vermişlervapurunun yandığmı bildirmistim. Mar ve derhal (Ereğii) dernek denizcilerinin yana 1700 hamule tonilâtoluk bir va Aydın motörü hareket ederek on se purdur, Pire limanına mensuptur. Ib kiz kişilik müerttebatını almış Ereğli'ye getirmis, Kutlu vapuru da hareketle karail'den kereste yükliyerek Italya'ya gizazede vapuru dömeninden bağlıyarak diyordu. Kömür almak üzere Ereğii'ye (Mabadi 2 ınci sah'fede) mücavir Kandilli ocağma gelmişti. GetMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMMIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIItlllll IIII1I1IIIIIIIIIIMIIIHIIIIIIMIIIIHIHIIIIIIIIHIIIMIIIIIIIIIIIIIHI Spor teşkilâtı Nasıl olmalıdır? Mühim bir anket Spor işlerinde yapılan her dedikoduyu, her şikâyeti, her hatalı hareketi şu mütalea takıp ediyor: Teşkilât bozuk! Bunu sporcular, spor idarecileri, spordan anlayıp anlamıyan herkes tekrarlayıp duruyor. Fakat tenkitlerin hiç birini müsbet bir fikir takıp etmiyor. Hiç kimse derde deva göstermiyor. İşte biz bunu araştırmağı düşündük ve bir anket açmağa karar verdik.. Spor teşkilâtımız nasıl olma hdır? Anketimizin esası budur. Bundan almacak netice 20 haziranda] içtimaa davet edilen Türkiye td man cemiyetleri ittifakı kongre sine tekaddüm edeceği cihetle bilhassa sayani dikkat olacaktır. Suallerimizi spor teşkilâtında mühim mevkiler almış, teşkilâtın bozukluğu içinde bulunarak anlamıs zevata sormus bulunuyoruz. Suallerimiz şunlardır: 1 Spor işlerimiz niçin yürümüyor, bugünkü teşkilât hakkında ne düşünüyorsunuz ?. 2 Nasıl bir teşkilât ile *poru tesvik ve spor faaliyetini tanzim edebiliriz?. 3 Beynelmilel spor temas larında hakikî bir temsil kuvveti elde edebilmek için ne yapılma lıdır?. da imişiz gibi sert ve kısa kumanda sozlerı işitiyoruz: Plân iktisadî autarkiya, claering, v.s. sisinden büslîUlün sıyrılmıs bir gayeye varmak çok güçtür. Çünkü: Bu kumanda sesleri istenılen hareket birliğini temin edecek kudrette değildir. Her şey', bilhassa iktisadî işleri kuru mefhumların temeli üzerine yerleştirmek mümkün değildir. Çünkü: söz, hiç bir zaman iş ve realite değildir. iktisadî bir savasta da maddî ve elde bulunan kuvveti bilmek lâ zımdır. Bunu bildikten sonra adım atmak mümkündür. Ye«yüzü bu gorünmez bir afet gibi hergün milyonlarca kıymet erilen iktisadî savastan, artık, bıkmış gibidir. Berlin beynelmilel iktisat kongresinde böyle bir zihniyetle karsılasmış bulunuyoruz. Verilen müş terek karar şöyle başlıyor: «Mümkün olduğu kadar serbest ticaret hem verimlidir, hem de istihsal kudretlerini yükseltmek ve yaşatmak için lâzımdır. Bu inkisafı tehlikeye düşüren ve ondan bir sistem çıkarmağa çalışan siyasî arızalar hemen kaldırılmalıdır. Autarkiya (kendi istihsalile geçinmek, kendi yağı ile kavrulmak), yahut devletin dış ti caret için yaptığı plân iktisadî; istikbali olmıyan sistemlerdir ve bizi çoktan aşılmış ipridaî bir iktisat mer > halesine götürür. tçtimaî, fikrî ve iktisadî yaratıcıhk bununla temin edilmiş olmaz. Bu sisteme baş vurmak, iktisadî inkifafa arka çeyirmek, is tihsali tesadüfe bırakmak d'emektrr. Yapılacak tecrübeler çok paha lıya mal olacağı için tecrübe yapan miliet normal vaziyete dönmek istediği vakit ağır bir yük altında bulunmuş olacaktır. Kongre onun için autarkiyayı reddeder. Fakat dünya savasından önce olduğu gibi en zi • yade müsaadeli memleket politikası tak'p etmek ve bunu en son netice lerine götürmek te iyi değildir. Devîetler arasındaki ticaret işlerinde bilhassa serbest piyasanın inkişafına ehemmiyet verilmelidir, v. s.^ iktisat nazariyelerini eski med • rese devri fetvaları gibi münakaşa etmemeli ve arkasından AÜahu âlem bissevap > dememeliyiz. Çünkü: bunun doğrusunu biz aramak ve bulmak mecburiyetindeyiz. Millî menfaatlerden bahsedilirken her hangi bir nazariye yobazlığına yer yoktur ve olamaz. Bugünkü istihsal ve is tihlâk sistemi meydandadır. Onu kurtarmak ayni zamanda kurtulmak demektir. Ortada bir realite dururken, bilhassa iktisadî işlerde, başka şeyle uğrasılamaz. Berlin beynelmilel iktisat kongresi bunu tekrar hatırlat mış olmakla ehemmiyetli bir iş görmüş sayilabilir. İktisadî hayatta, bütün sekter fikirlerin, nazariyelerin üstünde eli bükülmez ve istediğini yapar bir kudret vardır: O da bu günkü dünyanın iktisadî yapısıdır. En büyük otorite de odur. M. NERMt , Yeni hükumeti teşkil edeceği arüatfton M. Puvanastastu dilmediği takdirde, Venizelos fırk'a* (Lütfen sahtfeyl çevirtnti) ııııııiMiııııııınıııiHiıııııııiHMiıııııtıııııııııiıııııiMiMiıniMiıiıııııııııııınııııııııııııııııııııııııııtııııııııiMiıııııııııııııııııııııııııııııınııımııııımiHn Kübik kaşlar kadınlar aramda moda oluyor 1 Anketimize yarîndanl itibaren baslıvacagız. Uriside birden Aa... Ne acaip mahluk!.«