5 Mayıs 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

5 Mayıs 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nısır sevanatmden roısar... 5 Mısır'h genç bir vatanperver Mısır'ınbugünkü vaziyeti, bu vaziyeti hazıriıyan tarihî hâdiseler hakkında bana şayani dikkat izahat verdi. Bu izahat bütün Türk münevverlerinin bilmesi lâzım gelen noktaları ihtiva etmektedir. Mısır'h vatanperver diyor ki: Helâku Hanın fütuhatı neticesinde Mısır'a iltica eden Halife Abbas ve kölemenler Anadolu'daki Türk'ler ile îyi geçiniyorlardı. Bu müna sebet şehzade Cem'in hepimizce malum hareketine kadar devam etti ve nihayet Selîmi Sani 15161517 de Mısır'ı ve Arabistan'ı zaptetti. Bu suretle Cerkes'lerin eünd'e bir »ro paganda vasıtası olan Halife Ab bas'tan hilâfet alındı. Bu tarihten sonra Türk'lerle Mısır'ın münasebeti fazlalastı. Türk dili lisanı re*mî oldu ve taammüm etti. Sultan Selim ile ahfadı Mısır'ın hâkimi olan köle menleri dahilî idarede kuüand'lar. Bu suretle Mtsır'da pek az kuvvet bulunduruyorlardı. Kölemenler bundan istifad'e ederek devletin znyıf olduğu zamanlarda hâkimiyetlerini takviye ettiler. Zaman zaman istiklâî için ayaklandılar. Bu kıyamlarm en mühimmi 17681773 tarihleri ara • sında Cerkes Ali Bey taraftndan tertip edildi. Kölemenler kâmilen Cerkes de ğildi. Kafkas Çerkes'leri, Gürcü'ler, Dağıstan'hlar, hatta Anadolu Türk ve Kürt'leri ile karışmıslardı. Fetihten evvel Avrupa Hint Cin yolu Mısır tarikine inhisar ettiğinden transit bu memlekete büyük servetler bırakmış, Mısır zengin olmuştu. Fakat fetihten sonra bu ehernmi yetini kısmen kaybetti. Hind*e ve Çin'e Afrika'yı doîaşarak giden yol keşfedilmişti. Bu Mısır'ın transitten istifadesini çok sarsmıştı. Gerfk bu kapının kapanması, gerekse Mi'ir'da hükumet idaresinin verli kölem**n lere bırakılması yüzünden Osmanlı hükumetinin Mısır'daki hâkimıyet devresi parlak biv devre addedile mez. Bu sebepleri bilmek faydalı • dır. Çünkü Türk'lerle Mısır'hların arasını bozmakta fayda çorenler, bilhassa İn£İliz'ler Mısır tarihinden bahsederken Mısır'daki Türk hâki miyeti devresini tahripkâr bir devre diye tavsif ederler. fından istikbal edilmişlerdir. Bir polis müfrezasi misafirleri s»lâmlamış, Istanbul Valisi MuhitHn Bey Kraliçeler Hazeratına Türk hükumeti namına beyam hoşamedî eyliyerek bir buket takdim etmiştir. Bunu Romen ve Yugoslav sefaretlerinin buketleri takip etmiştir. Kraliçeler Hazeratı Vali Beye *e diğer istikbale gelenlere teşekkür et mişler, İstanbul ne iyi. Hava burada ne kadar güzel!> demişlerdir. Bundan sonra Vali Muhittin Bey Kraliçeler Hazeratına mihmandar tayin edilen Cenevre başkonsolosu Sevket Beyin refikaları Melek Şev Kahire, nısav, 1932 r li "CumhtiTİyet Sehir ve memleket haberSeri I Süvarilerimiz Avdet etti Doktorlar ve Ticaret Odası .J Sİyasîicmal Fransa intihabatı Bütün dünyanın istikrarsızhğıaa sebep olan mühim cihan mes'eleleri nin hüsnü «uretle hal ve tesviye e dilmesi Fransız milletinin reyine bağlı bulunuyor. Fransız miüetinin reyi dört senede bir defa icra olu nan umumî intihabat ile tezahür etmektedir. Gelecek haziranın bir<nde toplanacak yeni meb'usan meclisi nin intibabatı 1 mayısta yapıldı. Meb'uslartn takriben yarısı intihap edildi ise de kalan yarısı ekseriyeti mutlaka olmamasmdan gelecek pazara kaldı. Yeni intihabatın en ziyade şayani dikkat sıfatı mümeyyizesi Fransız milletinin simdi kendisinin malî ve iktisadî ve ticarî işlerine daha liyade ehemmiyet vermiş olmasıdır. Geçen intihapta mücadele haricî mes'eleler ve siyaset etrafında cereyan etmişti. Fransız milleti diğer milletler dere cesinde oimamakla beraber cihan buhrantndan cok muztarip bulunuyor. Uç senelik bütçelerin yadi^ârı yedi milvar franklık açık var. Haricî mes'eleler ve tehlikeler Fran sız'Ian artık o kadar meşgul etmi yor. Prusya intihabatında Hitler ta raftarlarının en büyük bir fırka ha line gelmesi bile Fransız milletinî sağ cenah fırkalarmın beklediği kadar heyecan ve endişeye düşürmemiştir. Bilâkis bu netice Almanya ile mu karenet temayüllerini takviye et miştir. Bütün mücadele Başvekil M. Tardieu ile muhalif fırkalardan radikal sosyalistlerin lideri M. Herriot ara sındadır. Bu iki zat Fransa noliti kasının mukadderatına hâkim ol mak istiyorlar. M. Tardieu sosyalistlerin devlet ve milletin düşmanı ol duğunu beyan ederek bunlara karşı intihap mücadelesinde aşikâr bir surette harp ilân etmiştir. Radikal sosyalist fırkası daha ziyade radikal olduğundan bunların arasında dahi sosyalistleri sevmiyenler çoktur. Maahaza bu iki muhalif fırka hîç ol mazsa intihap mücadelesinde müttefikan hareket etmek mecburiyetin dedirler. Bu tesanüt cumhuriyetci fırkalar arasında yoktur. lntihabın ilk safhası ekseriyetin sola doğru kaydığını gösteriyor. Fakat kat'i netice gelecek pazar taayvün edecektir. Geçen mecliste 13 fırka ve grup ve 23 müstakil meb'us vardı. M. Tardieu'yü tutan fırkalir 13 meb'uslu halk demokratlan, 11 meb'uslu cumhuriyetçî demokrat bir liği, (yani Marin grupu), 28 meb'uslu demokrasi ve içtima! hareket fır kası, M. Tardieu'nun kendi fırkası 64 meb'uslu sol cumhuriyetçiler (hakikati halde bunlar muhafazakâr ve milliyetperverlerdir) ve Franklin Bouillon'un 25 meb'uslu sol radikal ve sosyal fırkası ve 50 meb'uslu sol radikal fırkasıdır. Sağ fırkalar bu • rada bitiyor. Bundan sonra 29 meb'uslu sol müstaküler, Briyan'ın fır • kası 13 meb'uslu cumhuriyetci sos • yalistler, 12 meb'uslu Fransız sos yalistleri gelir. Bundan sonra asıl sol fırkalar gelir. Bunlardan radikal sosyalistlerin 107, sosyalistlerin 112 ve komünistlerin 11 meb'usu vardı. Gelecek pazar günkü mütemmim intihabatta yeni Fransız Meclisi Meb'usanındaki fırkaların vazîyet ve kuvvetleri ve dolayısile Fransa devletinin haricî ve dahilî siyateti • nin hangi anasıra istinat edeceğî tahakkuk edecektir. MUHARREM FEYZl Yeni Mısır ve Türkier Ingiliz'ler Mısır'ı Kararname nasıl akhlar? Mısır'ın tarihi Napolyon Bonapart 1798 de Mısır'i istilâ ettiği zaman orada Türk'lere kalben merbut bir milletle karşılaşmıstı. Napolvon sırf bu vazi yetin icbarile Babtali'nin müttefiki ve dostu olduğunu iddia etti. fslâ miyeti kabul etmîş gibi gözükrreğe mecbur kaldY Camiüle*her'd< na mar kıldı. Bir müslüman ismi ta kındı. Napolyon Bonapart'ın Mısır'ı zaptetmesi Fransa'nın yedi sene muhatebesinde kaybettiği Hindistan'ı tek rar Ingiliz'lerin elinden almak icindi. Bu sırada Hindistan volu te't^ar Bahriahmer'e cevrildi. İste İngiliz'ler Naoolyon Bonapart'ın istilâsın dan sonradır ki Mısır'ı ele geçirmeği kurdular. Osmanlı devleti ile bir leserek Fransız ordusunu cıkardılar. Fakat o zaman Türk ordusu Mı sır'da bulunduğu. Fransız'laıla da muahede aktettikleri için birlese mediler. Birleşemediler ama o sırada Fransız'lardan müzaheret pöerek hem Babıali'ye karşı, hem de Mı I sır'ın içinde kuvvetlenmeSe başlı yan Mehmet Ali Ağa (Paşa) ya mukabele için Çerkes'leri tutmağa başladılar. 1S07 de bir İngiliz ordusu Cerkes memluklere yardım icin tskende»i ye'yi ve Mısri süflânın bir kısmını istilâ etti. Fakat Mehmet Ali Paşa tarafından tardolundu. Mehmet Ali Paşa 1811 d« Mısır'daki Cerkes ümerasını idam ettirdi. Bu suretle Mısır'da yalnız Fransız nüfuzu ka'dı. Bu hal 1841 senesine kadar sürdü. Bu sıralarda tngiliz'ler Mehmet Ali Pasaya karfi Babıali'ye mUznheret etmekte idiler. Bu müzaheret Türkîye'yi takviye için değil, Mısır ve havalisini zayıf buldurmak, Hindis tan yolu üzerinde kuvvetli bir devlet teşekkülüne meydan vermemek i • çindi. Londra muahedesinden sonra tn giliz'lerin Mısır üzerindeki nüfuz ları artmağa başladı. Bilhassa Mehmet Ali ve tbrahim Pasaların vefatlarını müteakıp bu nüfuz adamakıllı yerleşmişti. tngiliz'lerin emellerine nasıl muvaffak oldukları hakkındaki izehatt yarın anlatacağım. İnnir meb'usu OSMANZADE HAMDl Devlet Bankasında teş Heyet azası Nis yanşlan Oda Meclisi dün kararım kilât yapılacak nı anlatıyorlar verdi (5) numaralı Türk parasını koruma kararnamesi Devlet Bankasına henüz tebliğ edilmemiş tir. Kararname bankava bir cok vazif eler tahmil etmektedir. Bankanın bu ider için ayrı bir teşki lât vücude getireceği tahmin e dilmektedir. Kararnamenin bazı noktala rının muhtacı izah görüldüğünü dünkü nüshamızda yazmıştık. Dün gene bazı salâhiyettar zavat ile görüştük. Aldığımız ma lumata göre kararname iki nevi kayıt vazetmektedir. Bunlardan birisi kendilerile ticaret muka velesi ve yahut takas iti'âfnamesi aktettiiîimiz memleketlere karçı ahnacak vaziyeti gö*termekte, diğeri de mukavele aktedilen devletlerle yamlacak muameleyi bildirmektedir. Kararnamenin en ziyade muh tacı tavzih görülen ciheti, elle rinde ecnebi kambiyosu mevcut olanların bu kambiyoların 15 gün zarfında Devlet Bankasına bil dirmege mecbur oldukları hak kındaki kayıttır. Bu mecburiyetin ecnebi memleketlere erönderilen ihracat eşya larının henüz tahsil ediîmemiş bedellerine de şamil olduğu mü taleası ileri sürülmektedir. Bir çok ihracat tacirlerimiz Çekoslovakya, Yunanistan ve Yu goslâvya'ya mal göndermişler, fakat. bunların bede'îerini henüz tahsil edememislerdir. Binaena leyh bu paraların Devlet Bankasına bildirilip bildirilmiyeceği tereddüdü mucip olmaktadır. Kararnamenin birinci n^addesi döviz takyidatı vazeden meınle ketlere karşı yapılacak muameleden bahsetmektedir. Alâkadarlar bu hususta Ofise müracaat ederek malumat alabileceklerdir. Döviz hakkında takyidat va zeden başlıca memleketler Al manya, Avusturya, Bulgaristan, Çekoslovakya, Danimarka, \% panya, Yugoslâvya ve Yunanis tandır. Dün Sanayi ve Ticaret Odası umumî meclisinde iki mühLn mes'ele müzakere ve intaç edilmiştir. Bunlardan birisi hususî hastanelerin odaya kaydedilmeleri mes'elesidir. Celse. reis vekillerinden Ah met B. tarafından açılmış ve oda kâtibi umumisi Vehbi B. hususî hastanelerin odaya kaydedilme leri mes'elesindeki oda noktai nazarını izah ederken demiştir ki: « Mes'ele yanhş anlaşılmaktadır. Hatta bazı gazeteler de yanhş yazmışlardır. Talep edilen şey bütün doktorlartn ve klinik açmış olan mütehassıslarm odaya kaydedilmeleri değildir. Ticaret gayesile açılmış hastaneler var • dır ki, bunlar da odalar kiraya verilmekte ve ücret almmaktadır. Bizim talebımiz bu kabil yerle rin Ticaret Odasına kaydedilmelerinin mecburî olmasıdır.» Vehbi Beyden sonra müteaddit hatipler söz almışlardır. Bunlardan bir kısmı, hastanelerin birer içtimaî muavenet yurtları oldu ğunu ve bunlarda ticaret maksadı bulunamıyacağını ileri sürmüşlerse de ekseriyet bunun aksi mü taleada bulunmuştur. Neticede ticaret müdürü Muh sin Naim B. ile bir kaç arkadaşı tarafından müzakerenin kifayeti teklif edilmiş ve ortaya bir for mül konmustur. Bu formül mu cibince 20 yataktan fazla yataklı hastanelerin odaya kayıtlan mecburî tutulacaktır. Menfaat gözeterek çalışan kılinikler kayda tâbi olmıyacaklardır. Bu formül reye vazoîunmuş ve iki muhalif reye karşı ekse riyetle kabul edilmiştir. Meclis bundan sonra Borsa ücreti kaydiyesiz olmak üzere muamele üzerinden alınan binde iki resmin ilgasile borsada mua • mele yapan tüccarların Borsaya kaydedilmeleri mecburiyetinin vaz'ı hakkında Borsa tarafından vaki olan teklif müzakere edil miştir. Bütün Avrupa memleketlerinde tatbik edilen bu usulün memleketimizde tatbikı için yeni Borsa nizamnamesine kayıt kon masının İktisat Vekâletinden istenmesine karar verilmiş, celse tatil olunmustur. Dün avdet eden süvari zabitleriwiz îen ikisi Şehir Meclisinde Elektrik ve tramvay üc retleri inemez mi? Şehir Meclisi dün birincî re is vekili Sadettin Ferit Beyin ri yastetinde toplandı. Zaptı sabık hulâsası okundu. Avni B.; zabıt hulâsalarının çok uzun yazıldığı • na işaret ederek bunun yalnız kararlara inhisar ettirilmesini teklif eyledi. Sadettin Ferit B.; bu tafsilâtm talimatname mu cibince zarurî olduğu cevabını verdi ve bununla beraber bade ma miimkiin olduğu kadar ihti • sar edileceğini ilâve eyledi. Ha yat pahahlığı hakkında gecen celsede açılan müzakereye devam olunacaktı. Vali B.; Romanya ve Yugoslâvya kraliçelerinin istikbaline gittiği için bu izahat tehir olundu. Elektrik ve tramvay üc retlerinin İngiliz lirası üzerine tesbit edildiği ve son zamanlarda ise İngiliz Hrası düşmüş bulun • duğu cihetle ücretlerin tenzili i cap edeceğine dair verilen müteaddit imzalı bir takrir okundu. Makama havale edildi. Gene müteaddit imza ile Bakırköyü'nde bir orta mektep açılması hakkında verilen takrir de makama tevdi olundu. Haliç Şirketinin va ziyeti maliyesi hasebile şirketin Belediyeye vermekte olduğu yüzde sekiz hissenin tecili hakkındaki tezkere; Haliç Şirketine ait raporla beraber müzakere edil mek üzere geri bırakıldı. Cumartesi günü içtima edilmesi karar laşarak celse tatil edildi. Trakya hududunda Edirne Valisi Salih özdemir Bey tarafından karşı lanmıslardır. Kararnamenin ikinci maddesi bizimle ticaret muahedesi aktetmemiş olan memleketlerden ya pılacak ithalâtı mevzuu bahset mektedir. Bu hususta Ofis isti yenlere malumat verecektir. İlk tedrisat mufettişleri dün Maarif Kararnamenin İstanbul güm müdiriyetinde bir içtima aktetmişlerdir. rüklerine taalluk eden kısmı şimBu içtimada ilk mekteplerin bir senelik dilik yalnız ihracat eşyalarına I tedris faaliyeti mevzuu bahsolmuştur. münhasır bulunmaktadır. İhracat Her müfettiş, kendi mmtakası da • gümrükleri ihracat e.?yaları îçin hilinde bulunan ilk mektepler hak kındaki müşahedelerini ve teftişlerinin sahiplerinden dörder nüsha be neticelerini anlatmıştır. yanname alacaklardır. Nis'teki beynelmilel binicilik müsabakalarına iştirak eden süvari zabitlerimiz dün (Tadla) vapurile şehrimize avdet etmişlerdir. Binİcilerimiz rıhtımda bir kıl'a askerle zabit arkadaşları tarafından karşılanmışlardır. Bu müsabakalardan birinde 'Kısmet) adlı hayvanile ikinciliği ka zanan Saim Bey yarışlar hakkındaki ihtisasatını şöyle anlatmaktadır: < Nis'te büyük bir hüsnü kabule mazhar oldTuk. Karşımızdaki müsa bıklann çok iyi hazırlanmış olmaîarı bızım nefsimize karşı beslediğimiz itimadı kuvvetlendirdi. Müsabaka • larda ecnebi milletler üzerinde iyi tesir t»ıraktık. (KiMnet) ikincilikte 1000 ve ü çüncülüğü kazandığı zaman da 1100 lira mükâfat aldı.» Heyet azasından yüzbaşı Tevfik Bey de şunları söylemiştir: « Yedi büyük müsabakaya 4 klşi iştirak ettik ve hepsinde de muvaffak'yetli atlayışlar yaptık. Ilk müsabakada "Kısmet» iki saniye farkla ikinci old'u. Müsabaka lara iştirak eden hayvalnar seneîerce çahşmıştı. Buna rağmen gösterdtği . miz muvaffakiyetlerle oradakiisr üzerinde çok iyi tesir bıraktık. Hatta bir Fransız jeneralı: «Türk'l*r iki sene sonra çok tehlikeli bir rakip o lacaklardır» demiş. Bir kaç sene sonra. kıymetli sü • varilere sahip olan ttalyan ve Fransız'larla müsabakalar yapıp kaza • nacağımızı ümit etmekteyiz. Ilk defa iştirak ettiğimiz bu müsabakalarda aldığımız neticeler bize çok ümit verdi. Müsabakalarda hakem heypti bitarafane hareket etmiştir. Halkn bize karşı gösterdiği alâka ve ne • zakete müteşekkiriz.» Maarif Mufettişleri toplandılar Sis dödükleri Limanımız için, Tahlisiye idaresi tarafından getirHen sis düdükleri el'an gümrükten çıkarılamamıştır. Gümrük idaresi bu düdüklerin kontenjan listesinde yazılı bulunmadığmı ileri surerek gümrükten çıkanlmasma müsaade et memistir. Bunun üzerine Tahlisiye idaresi hü kumete müacaat etmiştir. Müsaade emri geldikten sonra düdükler çıkanlarak hazırlanan mahallere konulacaktır. inkılâp lisesi mezunları itfaiye levazımı münakasası Itfaiyenin tevsi ve ıslahı maksadile yeniden yüz bin liralık levazım ahnmasına karar verümiş ve gpçenlerde bir münakaşa açılmıştı. Münakasaya iştirak edenlerin hepsinin de verdikleri teklif mektupları sartp.a menin bir maddesüe telif edilcme diğinden yeni bir sartname tanzimine ve yeniden bir münakaşa içıl masına l^arar verilmistir. İnkılâp lisesi son sınıf talebeleri mezun olmalan münasebetile 6 mayısta bir veda müsameresi vereceklerdir. Bu müsamerelerde Faruk Nafiz Beyin Akın piyesi temsil edilecektir. Dört gözlü ve Dört elli çocuk! Bir katlm garip bir tnah luk doğurdu Kasımpaşa'da Hacı Hüsrev ma< hallesinde oturan Mehmet Ef. zevcesi Fatma H., dört ayaklı, dört kollu, dört gözlü, iki burunlu ve iki çehreli bir hilkat gari • besi doğurmuştur. Fatma H., Adliyeye müracaat ederek zevci Mehmet Ef, tarafından dövüldüğünü iddia etmiş ve tahkikat yapılmıstır. Tahkikat neticesinde dayak iddiası sabit olmamıstır. Fakat Fatma H. se kiz aylık hamile olduğundan bu hilkat garibesini düşürmüştür. Yunan ressamının sergisi açıldı n ı«e Strp Kraliceleri Sfrkeci ket ve Anadolu Ajansı Umumî Mü dürü Muvaffak Beyin kerimesi iVer min Hanımları takdim etmiştir. Misafirler mihmandarlarınm el lerîni sıkmışlar ve fransızca konuşup konuşmadıklarını sormuşlardır. Mihmandar hanımîar ayni zamanda ingilizce de bildiklerini scyli • yince Kraliçeler Hazeratı çok memnun oiduklarını söylemişlerdir. Misafir Kraliçeler istasyondan o tomobille doğruca Robevt Kolej'c gitmişlerdir. Misafir Kraliçeler şehrimizde blr hafta kadar kalarak müzeleri ve görülmeğe değer yerleri gezecekler, Belgrat ormanlarında bulunan Ro ma'lılar devrinden kalmıs olan aoj>rı tetkik edeceklerdir. Misafir Kraliçeler dün akşam saat 17 de otomobiüe Boğaziçi'nde bir gezinti yapmışlardır. Trakya hududunda Romen ve Yugoslav Kraliçelerî Zabüai Beiediye taümatnamesî Zabıtai beiediye talimatnamesi maddelerinden bazıları tefsire muhtaç bir vaziyette görüldüğünden talimatnamenin tefsire mahal bırakmıyacak bir tarzda tadilen yeniden tan^imine karar verilmistir. Sürpagop ifraz edilecek Sürpagop mezarlığı hakkındaki davaya dün devam edilecekti. Fakat ehli vukuf meyanında bulunan tapu ve kadastro müdürü Halit Ziya Beyin mahkemede izahat vermesi lâ • zım geldiği halde İzmir Rıhtım şir • keti mes'elesi dolayısile İzmir'e gitmesi üzerine tehir edilmiştir. Me zarlığa bir milyon iki yüz bin lira kıymet takdir olunmustur. Beiediye buraya tesahüp ettikten sonra ifraz etmeğe, üç yüz bin liralık bir kısmını pesin para ile satarak şehir mezar lığı yapmağa ve mütebaki kısımları da taksltle satmağa karar vermiştir. Serginln kusat merasiminde buluncn lardan bir grup konferans di Bundan bir müdd'et evvel sehri mize gelerek tstanbul'a ait bazı tablolar yapan maruf Yunan rensamı Matmazel Diplaraku tstanbul, Yu nanistan ve ttalya'da yaptığı 45 ka dar eserle bir resim sergisi vUcude getirmiş, bu sergi dün akşam saat 17 de Galatasaray Iisesinde açılmıştir. Yunan ressamı dün boğazından rahatsız olduğu için evvelce vereceği yazılan konferansını verememiş, tes bit ettif i notlar M. Primi tarafından haztruna okunmuştur. Serginin kUşadmda Vali Muhittîn Bey, Pertev Paşa, Namık İsmail Bey, ve difer bir çok zevat hazır bulun muşlardır. Sergide teşhir edilen 45 esetden bilhassa «Avdet», «Banyodan sonra», «Uyuyan kadın», «Uzümcü», «Bir tebessüm», «Akropol» ve «Cami? tabloları herketin takdirini mucip ol muştur. Doktorlar tarafından yapılan muayene neticesinde bu garip mahlukun ana rahminde ikir ve yapışık olarak vücut bulduğu ve bir ay kadar evvel de öldüğü an laşılmıştır. Saraçojjlu ŞOkrU Bey Dayinlerle müzakerede bulun mak üzere Paris'e gidecek olan Saraçoğlu Şükrü B. cumartesi günkü ekspresk şehrimizden müfarekat edecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: