2 Mayıs 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

2 Mayıs 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Mayı» 1932 SON TELGRAFkAÖ Avrupa'da Mayıs günü Sabık Halife ve İslâm Krallar Moskova'da 1 mayıs bayramı Cumhuriyet ANKARA MEKTUPLARI , Yeni icra kanunu Lâyihaya konan cezaî hükümlerin bugünkü hükümlerden farkı nedir? Ankara: Nisan (Hususî) Adliye Encümeni tarafından hazırlanan yeni icra kanunu lâyihasının hulâ sasına devam ediyorum. Yeni icra kanunu lâyihasında şimdiki kanunda mevcut cezaî hükümlerden bazıları teşdit edilmiş ve ceza tayin edilmemiş olan fiiller için de yeni cezalar vaz'ı suretile icra muamelâtını işkâl edebilecek her türlü fiil ve hareketler cezalandırılmıştır. Şimdiki kanunda cezaî hükümler taksiratlı ve hileli müflislerin cezaIarından maada mallarını bildirmi yen ve göstermiyen borçlularla mahcuz malları kaçıran ve gizliyen borçlulara ve müflisin kendilerinin borclu olduklarını bildirmiyen borçlularile müflisin mallarını vermiyen borç lulara inhisar etmektedir. Lâyihadaki cezaî hükümler ise berveçhi atidir: 1 Haciz yolu ile takip olunan borçlu alacaklısını zarara sokmak maksadüe mevcudunu, mallarından tamamım veya bir kısmını telef etmek veya kıymetten düşürmek suretile, yahut gizlemek, başkasının uhdesine geçirmek veya aslı olmıyan borçlar ikrar etmek suretile hakikaten veya muvazaa yolile eksiltirse alacakhnın şikâyeti üzerine tetkik mercii tarafından (tetkik mercii müstakil icra hâkimleri ile muavin leri ve bulunmıyan yerlerde mahkeme reist veya münferit hâkimdir) üç aydan üç seneye kadar hapis ile cezalandırılacaği gibi haklarmda ceza kanununun zararın miktarına göre cezayı yarıya kadar artırmağa veya eksiltmeğe salâhiyet veren 522 inci maddesi de tatbik edilebilecektir. Yukarıda sayılan fiillerin işlen • mesinde borçluya yardım ve iftirak edenlere borçluya verilen cezanın yarısı hükmedilecektir. 2 Hacîz yolile takip edümekte olan borçlu, aczine kendi filîle se bebiyet vermiş (âdetin tecviz etmediği şekilde hiffetle hareket etmek, haddinden ziyade masraflar yap mak, ücretli talih oyunlarına veya ba*iretsizce spekülâsyonlara gir mek, yahut işlerinde ağır ihmalde bulunmak gibi) ve yahut vaziyetimn fenalığını bîtdiği halde yukarıki fiillerle bir kat daha ağırlaştırmiş ise alacakhnın şikâyeti üzerine tetkik mercii tarafından on beş günden altı aya kadar hafif hapis ile cezalan dırılabilecektir. Borçlunun zâfından îstifade ederek ağır faiz almış olan veya fazla borç altına girmeğe, yahut talih oyunile spekülaeyonlarda bulunmağa sevketmiş olan alacaklıya şikâyet hakkı verilmemiştir. 3 İflâs ve konkordato işlerinde iflâs bürosunun veya alacaklılar toplanmasınoTa her hangi bir alacakhnın reyini veya konkordatoya muvafa • katini kazanmak için ona hususî bir menfaat temin veya vadeden cum huriyet müddeiumumiliğince yapılacak takibat üzerine altı aydan üç seneye kadar hapsedilebilecek, men faat vadettiren alacaklı veya mü • messili de ayni cezaya çarpılacaktır. İflâs bürosu azası hakkında bu ceza beş seneyi tecavüz etmemek üzere iki kattır. 4 Konkordato işlerinde salâhiyettar memurları hataya düsüren borçlu alâkadarların müracaati ü zerine üç aydan bir seneye kadar hafif hapis ile cezalandınlacaktır. 5 Kiracı, üzerlerînde kirahyanın hapis hakkı tanınmış olan eşyayı kiracının müracaati üzerine icraca defteri yapıldıktan sonra kaçırır veya gizlerse, yahut tahliyesi emrolunan bir yeri kiralıyana zarar ver mek için başkasına işgal ettirirse ceza kanununun 276 ıncı maddesine göre (maddenin en ağır cezası üç aydan iki seneye kadar hapis ve 15 üra dan 150 liraya kadar ağır para cezasıdır) cezalandınlacaktır. Bu sözünüz çok ağırdır, fakat size darılamam. Hayır, benim için mes'ut olan bu devir değildir; zaten Moskova'yı kendi saadetim için terketmedim. Size her ne anlatmış olurlarsa olsunlar, o devirde tek bir saadet dakrkası görmedim. Şayet mes'ut olsaydım, sizinle böyle konuşabilir miydim? Tekrar ederim. bu adamların ne olduklarını siz bile mezsiniz. Saraylara müntesip hemen her adam gibi hiç bir şey anlamaz, hiç bir şey d'uymazlar: fikir ve ruh denilen hasseden namütenahi uzaktırlar. Onlar yalnız hiylekâr ve kurnazdır. Musiki, şiir, alelumum nefis san'atların hakikati ile, hiç bir münasebetleri yoktur. Bunlara benim de az çok lâkayıt bulunduğumu hatırhyacaksınız, fakat onlar derece sinde değil! Ben harcıâm bir kadın mıyım? Yüzüm bir kere dikkatle bakmak bu hakikati anlamağı te'min eder. Bizlere ceffelkalem galiba crfişi arslans diyorlar; halbuki ben haki6 Müflisin mallarını vermiyenler hakkındaki ceza şimdiki kanunda mevcut cezanın ayni olmak üzere elli liraya kadar hafif para cezasıdır. 7 Mal beyanı için gelmiyenle rin, beyanatta bulunmıyanların, mallarını göstermiyen müflislerin ce • zası bir aya kadar hafif hapistir. Ancak icra memuru devlet memuru olmıyan borçluları üç ayı geçmemek üzere beyanda bulunıncıya kadar hapis ile tazyik etmeğe salâhiyettardır. 8 Hakikate muhalif beyanda bulunanlar alacakhnın şikâyeti ü zerine tetkik merciince bir aydan bir seneye kadar hafif hapis ile ceza landırılabileceklerdir. Elinde âciz vesikası olan alacaklı borçlusunun yaşayış tarzma göre halile mütenasip ödemede bulun madığını, bilinmiyen kazancını ketmederek veya malik olduğu geçim membaından borcuna karşı müm kün olabilecek bir şey ayırmıyarak kendisinin zararını devam ettirdiğini iddia ile tetkik merciine şikâyet edebilecektir. Merci borçlunun yaşayış tarzından bu iddianın haklı olduğuna kinaat hâsıl ederse hakikate muhalif be yanda bulunmuş addederek ynkarıdaki cezayı hükmedecektir. Su kadar ki borçlu halile mütenasip olduğu merci tarafından tayin ve takdir edilecek miktar üzerinden ödemede bulunacağını taahhüt ederse hükmolunan cezanın infazı talik olunacak ve taahhüdün ihlâli halinde ceza bir daha talik edilmiyecektir. 9 Beyandan sonra malı ve kazancı artan borçlu bu tezayütleri yedi gün içinde icraya bildirmenrşse alacakhnın müracaatile cezalandırılabilecektir. Tezayüt eden mal veya kazanç aynen mevcut ise ceza beş günden bir aya kadar, sarfedilmişse on beş günden altı aya kadar hafif hapistir. 10 Satışı tehir ettirerek bor • cunu taksitle ödemeği taahhüt et miş olan borçlu makul bir sebep ol makstzın tediye şartını yerine getirmezse alacakhnın şikâyeti cetkik mercii tarafından bir aya kadar hafif hapis cezasına mahkum edilebilecektir. 10 Çocuk teslimi emrine mu halefet edenle bunlara bilerek yardım edenler de yukarıki cezaya mahkum edileceklerdir. 11 Bir şeyin yapılmasına veya yapılmamasına, bir irtifak hakkının tesisine veya kaldınlmasına mütedair ilâm hükümlerinin infazına muha lefet edenler de ayni cezaya mahkum edileceklerdir. 12 İcra dairesince alacaklıya veya müsterisine teslim edilen bir gayrimenkule veya gemiye haklı bir sebep olmaksızın tekrar giren borçlu kendiliğinden ihkakı hakka kalk mış gibi ceza kanununun 309 uncu maddesine göre cezalandınlacaktır. (3 aydan 3 seneye kadar hapis, 30 liradan 150 liraya kadar ağır pa*a cezası.) 13 Nafaka vermeğe mahkum olup ta ilâmda gösterilen öd'eme san> iarına riayet etmiyenler alacakhnın şikâyeti üzerine tetkik merciince bir aya kadar hafif hapse mahkum e dileceklerdir. Cezanın ikmalinden sonra borçlu gene nafaka vermezse ayni muamele tatbik olunacaktır. Ancak borçlu nafakanın kaldırılması veya azaltılması için dava aç mışsa bu madde hükmünün tatbikı muhakemenin neticesine bırakıhr. Lâyihada cezaî hükümlerin ve rilmesi için salâhiyetli hâkim (ki tet kik merciidir) ile muhakeme, duruşma, tahkikat ve karar, bu nevi cezaî kararların temyizi, davanın ve cezanın sukutu hakkında hususî hükümler vazedilmektedir. Bu hükümler meyanında icra ka Limon Kaçakçılığı Tahkikat şayani dikkat neticeler veriyor Limon kaçakçılığı hakkında tahkikat yapan Gümrük müfettişleri Haydarpaşa Gümrüğünde iki me mura işten el çektirmişlerdir. Mü fettişler tahkikatı tamik ettikçe şayani dikkat hâdiselerden haberdar olmaktadırlar. Bu suretle elyevm 8 inci İhtisas mahkemesinde muha • keme edilmekte olan limon tacirlerinden Diyamandi Efendinin daha bir çok mes'elelerde methaldar olduğu anlaşılmaktadır. Diyamandi Efendinin dün icra kıIınan muhakemesinde dava bazı hu> susatın tetkiki için yarına bırakıl • mıştır. Ankara 1 Istanbul'a gelen ve kontenjan miktarından fazla olması hasebile ithaline müsaade edilmiyen 240 bin kilo Iimonun bir defaya mahsus olmak üzere nisan, mayıs, haziran ayları kontenjanma ilâveten çıkarılmasına Heyeti Vekilece müsaade olunmuştur. » m • m Başvekilimiz, merasimi fmsusî tribünden seyretti sırada muntazam kollara ayrılarak uçmakta olan tayyare grupları meydanın üzerinden geçmişlerdir. Bunu müteakip Tayyare cemiyeti, kimyevî müdafaa, kıdemli muharipler, komünist gençliği ve talebe teşkilâtı bölükleri de M. Vorosilof'un kumandası altında diğer bir geçit resmi icra etmişlerdir. Bundan sonra da işsizlerin Kızılmeydandan geçişleri başlamıştır. Bütün sokaklar bay ramlık elbiselerile dolaşan ve elle rinde Sovyet sınaî teşebbüslerile beş senelik plânın ve ikinci beş senelik programm iktisaden muvaffakiyet lerini gösteren grafikleri taşıyan nümayişci halk kütlelerile doludur. Sulhun muhafazası ve bütün müdahale teşebbüslerinin reddini talep eden cümleleri muhtevi çerçeveler her tarafta asılmış bulunmaktadır. Nümayişler hararetle akşama kadar devam etmiştir. Izvestiya gazetesi, başmakalesinde Sovyet işçilerinin 1 mayıs gününü sulh için mucadele ve sosyalizmin ihyası işareti altında tes'it etmiş olduklarını kaydediyor. (Birinci sahifeden ma'bait) Her memlekette ameie Yakmda hep birden Londra'ya gidecekler nümayişîeri menedildi Roma 1 (A.A.) Amele nüma yişleri menedilmiştir. 1 mayıs %ür\ü yapılmakta olan mesai bayramı 21 nisanda icra edilmistir. Maamafih. büyük şehirlerin kısmı azamında tarassut tedbirleri ahnmıştır. Tayya reler vasıtasile beyannameler atıl masın menetmek üzere Roma'nın havadan himayesi dikkatle temin edilmiştir. Geçen seneler, 1 mayıs günü sükun ve intizam normal şekli muhafaza etmiştir. Franta'da Parı» 1 (A.A.) Zabıta, 1 mayıs günü münasebetile siddetli t^dbirler almıştır. Bazı ihtiyatî tevkifat icra edilmistir. Lizbon 1 (A.A.) 1 mayıs günü münasebetile hâdiseler çıkmas;nt me. netmek için istisnaî tedbirler ittihaz edilmistir. Almanya'da Berlin 1 (A.A.) Zabıta, bugün için hususî ihtiyat tedabiri almıştır. Muhafız kıt'aları sokaklarda dolaşmaktadır. Emniyeti umumiye idaresî, günün sükunetle geçeceğini teyit etmektedir. Madrit 1 (A.A.) Hükumet makamatı, bugün için fevkalâde ihtiyat tedbirleri ittihaz eylemiştir. Bir çok şehirlerde kargaşalık anasırını mü tehassis etmek maksadüe 1 mayıs günü arafesinde aksam üstü şehir sokaklarında askerî kıt'alar geçit resmi yapmıslardır. Londra 27 (Hususî) Verilen haberlere göre yakmda bazı müslüman hükümdarlan ve prensleri ta rafından Londra'da bir içtima ya pılacaktır. Bunlarm başında Hay darabat Nizami'nin veliahdı Prens Azam Cah bulunacaktır. Azam Cah bir kac ay evvel evlendiği Dürrüşehvar Hanımı da beraber getirerek İngiltere Kralına takdim edecektir. Bu takdim merasiminde Dürrüşehvar Hanımın pederi sabık Halife Abdülmecit te hazır bulunacaktır. Londra mehafilinin aldığı haberlere nazaran Irak Kralı Faysal, Mısır Kralı Fuat, Zengibar Sultanı ve daha bazı emirlerin Londra'ya gelmeleri beklenmektedir. Bu içti maa, burada inşaatı bitmek üzere olan camiin resmi küşadı sebep gös terilmektedir. Abdülmecid'in Londra camii resmi küşadmdan istifade ederek Londra'da yerleşmesi ve bu suretle İngrliz Intelicens servisine yaklaşarak bir takım dolaplar çevirmeğe teşebbüs etmesi muhtemel görülmektedir. 240,000 kilo limon gelecek Portekiz'de ı • Sanayi komisyonumuza teşriki mesai teklifleri îspanya'da Vahdettinin oğlu Hlndistan'da Delhi 28 (Hususî) Vahdettin'in oğlu yanında Surye'li Cemal Paşa ile bazı hüviyeti meçhul adamlar olduğu halde Hindistan'a git miştir. Orada İngiliz tntelicens servisile temastadır. Delhi'den sonra Kalküte ve Kiraci'ye gideceği söy lenmektedir. Moskova 30 Şerif Beyin ri yasetindeki sanayi komisyonumuz ağır ve hafif sanayi vekâletlerile bir çok iktisadî müesseseleri zîyaret ettiler. Komisyonumuza her tarafta yardım ve teşriki mesai teminatı verilmektedir. Ticaret ve sanayi ma hafilimizin yakmda bundan müste fit olacağı kanaatindeyim. Cenevre'de kundakcı bir İtalyan komünisti yakalandı rebesi başlamadan evvel memleketi Ankara 1 Malatya'da Firat üterkedenler ve ikinci kısım daha zerindeki meşhur Kömürhan köp sonra terkedenlerdir. Birinci sınıfa rüsile Bahkesir Çanakkale sosesi mesnup olanlar, emlâki için tazmîüzerindeki üç büyük köprünün ve nat istemek hakkını haizdir. tkinci İzmir'deki Bakırçayı köprüsünün insınıf mültecilerin ise böyle bir hakkı saatı bitmiştir. Sakarya üzerindeki yoktur. Türk'ler bu protokolu Türiki köprüden birisi ikmal edilmistir. kiye'deki umum Bulgar emlâkinin Diğeri de bitirilmek üzcredir. Na • zaptına müsait bir yolda; tefsir etfıa Vekâletinden mütehassıs bir hcyet mek istiyor gibi görünüyoriar. Halbugünlerde bu köprülerin kabul mu5u boruları buki Bulgaristan'da emlâk bırakan amelesini yapacaktır. Bütün bu köp Türk'lerin çoğu emlâkini satmağa miistesına rülerin plân ve inşaatı tamamile salâhiyettardır. Türk mühendisleri tarafından yapıl Ankara 1 (Telefonla) MamieBu ahval ve şerait altında Bulgar mıştır. Beton arme olarak inşa ediketimizde yapılmakta olan %\x tesiefkâri umumiyesi bidayette Tür len Kömürhan köprüsünün uzunluğu satmda müstamel borııların (A) liskiye ve Yunanistan'Ia uyuşmağa ta159 metredir. tesine ithal edilerek kontenjarHın raftar olduğu halde şimdi bu uyuşharic tutulmaları Vekiller Heyetince manın bedelini çok yüksek addet Chicago'da bir tayyare kararlaştırılmıstır. meğe mütemayil bulunuyor. İstanbul'da toplanan Balkan kondüşüp yandı Merour maasları feransında Yugoslav'lar Bulgaris Chicago 1 (A.A.) Dün akşam tan'ın 'cbüyük Sırbistan tarafından Ve Merkez Rankası üzeri müthiş bir tayyare kazası vuyutulması arzusunu izhar ederek taku bulmuştur. Şehrin en işlek ve bel Ankara 1 Memurlarm nisan biatile Atina'da ve Ankara'da en kemiği mesabesinde olan caddelerinmaaşlarından Cumhuriyet Merkez dişeler uyandırmış oldukları halde den birine bir tayyare düşmüştür. Bankası için kesilen bisse ile yüzde her iki hükumetin tavrü hareketi deO sırada pek kesif bir kalabalık teşyetmiş nisbetinde tahsilât yapılmış ğişmemiştir. Tuna birliği tasavvdru, kil eden halk, tayyarecinîn geniş kal bulunmaktadır. Simdiltk bu mîktar bir hakikat şeklini aldığı vakit iki dırım üzerine inebilmek için sarfetkâfi görüldüğünden ış'ari ahire kahükumetin tavrü hareketi ihtimal miş olduğu cansiparane gayretleri dar avlıklardan kat'iyyat yapılmı değişebilir. Lâkin şimdüik bu da hiç bir muavenete muktedir olamakyacaktır. şüphelidir. sızın seyretmiştir. Tayyare, caddeye Bu sırada Romanya hükumeti BulMslivemizde ilk düşmüş, parçalanarak ateş almıştır. garistan ile mevcut münasebatını iyiTayyarenin her iki rakibi hiç bir K?cî»n murakıo yardım yapılmasına imkân kalmaksı leştirmek arzusunu izhar etmiş ve Sofya hükumetine, bir CenuM BalAnkara 30 Divani Mi'hasehat zın kömür haline gelmişlerdir. kan itilâfında Türk'ler ile Yunan'hşubelerînde sta.i grören Fikriye Ha Aiacaklı şirketlerle yapılan lara iltihak etmek mecburiyetin^en nim, murakıp muavinliğine tavin oyahut ta Yugoslavya'nın peyki ol lunmuştur. Fikriye Hanım Türk mamüzakere liyesinin ilk kadm mur^kıb'dır. maktan kurtulmak fırsatını vermtştir Ankara 1 Alacaklı Alman grup Fakat Romanya ile Bulgaristan ainhisar bütçeleri ve şirketleri mümessil'.erile Maliye rasında kuvvetli iktisadî rabıtalar Vekâleti arasında ceroyan eden müAnkasa 1 (Teîefonla) Rütçe olmadığından Bulgar'lar, Romanya enümeni İnhisar bütçelerini tetkike zakere neticesinde mümessiller alaile itilâf imkânına karşı bir derece başlamıştır. caklarının tecili için tsksitlerin yüztereddüt ve şüphe gösteriyorlar. Bulde sekiz faiz ve yüzde iki kumusyona gar'lardan, Sırp ve Cenup Balkan M. Stimson emin imiş tâbi tutulmasını istemişlerdir. Maîiye veçhelerinden hangisini ihtiyar e Cenevre, 1 (A. A.) M. Stimson, Vekâleti faizin tenzilini teklif et decekleri sorulacak olursa verecekCenevre'yi terkederken Amerika roatmiştir. leri cevap ihtimal şu olacaktır: buatı mümessiline beyanatta bulunarak Metalibimiz is'af edümediği takMadrit'te tevkifat buradaki mülâkatlaruıdan memnun oldirde devletler arasında tecrit edüduğunu ve terki teslihat konferansının Madrit, 1 (A. A.) Zabıta. Başvemek ve münferit kalmak pahesma nihaî muvaffakiyetinden emin bulundu ki] M. Azana aleyhinde bir suikast haolsa bile diplomasi istiklâlimîzi muğunu söylemistir. zırlamakta olan 3 şahsı tevkif etmiştir. hafaza etmeği tercih edeceğiz. Ankara 1 5 numaralı Türk parasımn kıymetini koruma karanamesi bugıinl**rde resmî ceride ile inti »ar cdecektir. Yeni kararname it halât ve ihracat muamelâtında takas esaslarına göre mukavelenameler yapmak icin Cumhuriyet Merkez Bankasına" salâhiyet veren maddeleri ihtiva etmektpdir. aka5 muamelesi Lyn Hr kararname T İnşaatı biten Yeni köprüler Türkiye, Bulgaristan Ve Yunanistan arasında Siyasî bir blok? [Bafmakaleden mabait] Cenevre 1 (A.A.) Geçen hafta pazar günü İtalya konsoloshanesine karşı ikaına teşebbüs edilen cani yane yangının müteşebbisi olduğu zannolunan İtalyan komünisti 30 yaşlarında Mercanti tevkif edilmistir. İtfaiye yangına sür'atle hâkim olmuştur. Mercanti, gizli olarak hududu geçmiştir. Üzesinde hüviyetinî isbat edecek hiç bir vesikayı hâmil değildir. Suikasitten sonra İtalya konsoloshanesinin birinci katında bulunan siyah gabardin pardesünün bir çok şahitlerin kat'î meşhudatına istinaden İtalyan komünistine ait ol* duğu tesbit edilmistir. Küçük itilâf konferansı Belgrat, 1 (A. A.) Küçük itilâf konferansının mayısın 13,14 ve 15 inci günleri Belgrat'ta toplanacağı bildîrilmektedir. Paris, 1 (A. A.) M. Mac Donlad, bu sabah saat 7 de Cenevre'den Paris'e muvasalat etmiştir. nununa göre verilen cezaların tecil edilemiyeceği ve tetkik merciinin salâhiyeti dairesine giren ceza dava larının diğer davalarla birleştirile miyeceği hakkındaki maddeler şayani dikkattir. Şikâyet müruru zamanı üç aydır. Lâyiha ayni zamanda emanetler hakkında umumî müruru zamsnın cari olacağını tasrih ile müruru za man müddetinin mebd'eini de gös termektedir. Muvakkat maddeye göre yeni kanun şimdiki kanuna tevf ikan yapılan hacizlere ve rehinin paraya çevril mesi taleplerine, mer'iyete gireceğî tarihten evvelki iflâslara şamil olmı« yacak, fakat mer'iyet tarihinden evvelki ilâmlar kanunun ikinci babı hükümlerine göre infaz olunacaktır, Diğer bir maddeye göre yeni kanun neşri tarihinden bir ay sonra muteber olacaktır. ¥¥* Kanun lâyihası, verdiğimiz îza • • hattan da anlaşılmış olacağı veçhile, mevcut kanunu şekil itibarile büyük tadilâta uğratacak mahiyetedir. Bu tadilâtta istihdaf edilen gaye alacakhnın alacağını bir an evvel ve en emin bir şekilde almasıdır. Bil mukabele borçlunun icra esnasında mahfuz bulunmak lâzım gelen hakları ise mevcut kanunda tamamen mahfuz tutulmuş olduğundan lâyihanın tanzimi esnasında bu husus taki ahkâmı aynen nakil ve iktiba» edilmistir. ALİ SÜREYYA bütün bunakım... Bu bataklığa büsbütün batmışımdır? Hayır, böyle bir şeye inanmaymız. Unutmak is*emediğiniz geçmiş günlerimize hürtneten olsun ruhumun biraz dinlenmesine müsaade ediniz. Şu tesadüfü müz mes'ut bir netice vermeden geç< miş olmasın... Az, pek az, en az bir muhabbete kanaat edeceğim. İste diğim beni reddetmiyerek ruhumun biraz dinlenmesine imkân verme nizdir... İren sustu. Sesinde göz yaşları se ziliyordu. İçini çekerek elini uzattı. Litvinof bu güze1 eli yavaşça tutarak* gayet zayıf bir surette sıktı. İren: Dost olalım! Dedi. Litvinof malihulyavî bir halde tekrarladı: Dost! M. Mac Donald, Paris'te CUMHURlYET'in DUMAN 31 Muharriri /. Turgeniyef Mutercimi Haydar Rifat Siz evlenmiş, hiç olmazsa zahiren bahtiyar iken... Sizin âlem içinde mahsut bir seref mevkiiniz var iken... Bizim birbirimize yaklaşmamız ne olacaktır? Artık birbiri mizi anlamak itnkânı kalmamıştır. Artık aramızda ne maziye, ne atiye ait müfterek bir rabıta yoktur; ba husus sizin mazinizde! Bütün bu sözler bir hamlede, alelâcele, şiddet ve tazirden beri. sükun ve muhakeme ile söylenmişti. İren kımıldamıyor, yalnız arada sırada ellerini uzatıyor; «artık sus!..» diye rica ediyor; «beni de dinle!» demek istiyor gibiydi. Son cUtnle telâffuz olunurken an sokmuş gibi ait dudağını ısırdı ve hâlâ tek tük ge zinenler bulunan ana yold'an az daha uzaklaştı: bu sefer de Litvinof onu takip ediyordu. Pek sakin bir lisan ile: Litvinof, dedi, bana inanınız. üzerinizde hâlâ bir nüfuzun gölgesini muhafaza ettiğimi tahayyül e debilseydim, en evvel ben sizden kaçardım. Bunu yapmadım... Mazi deki kusurlarıma rağiaıen sizinle ye niden münasebet tesisine kalkışmış isem... Bunun sebebi... Bunun sebebi.. Litvinof sabırsızhkla: Bunun sebebi? İren birden yarattığı bir azim ile: Bunun sebebi şudur ki, artık dayanamıyordum. O âleme, o mahsut dediğiniz vaz'iyetime artık tahammül edemiyordum. Geçen gün Viyö Şato'da bk nümunesini gördüğünüz bütün o manökenler âleminde canlı bir ferde tesadüf ettiğim zaman onu çölde bir kaynak sandım. Bana ; ş vebazlık isnat ediyor, benden şüpheleniyorsunuz. Size karşı, daha zi yade kendime karşıdır hakikaten mücrim sıfatında bulunduğumu se bep tutarak beni reddediyorsunuz... Litvinof başını çevirmiyerek vahşi bir eda ile... Taliinizi seçen, bilihtiyar alan sizsiniz! İren gördüğü şiddet nisbetinde hafif leşerek: Evet, ben! İşte bundan dolayı dır ki şikâyet etmiyorum; çünkü şi kâyete hakkım yok! Beni mahkum edeceğinizi biliyorum. Beraet se bepleri aramıyoıum. Arzum size hissiyatımı bildirmek, bende şimdi işvebazlık ve saireden eser olmadığmı anlatmaktır. Size işvebazlık etmek Fakat bu manasız bir şey olurdu. Ben içimde iyilik namına, gençlik na. mına her ne varsa onların sizi görmekle uyandığını duydum. Taliimi seçip bilihtiyar almadan evvelki zamanlarda, o sakin devirde geçen her şey, on yıl evvel... Aldanmıyorsam, hayatınız parlak devri işte o on sene evvel den, yani biz ayrıldıktan sonra başlar. katte şefkate muhtaç, zavallı bir mahlukumdur. Sözlerimden hayrete düşmeğe mahal yoktur. Gururum geçmiştir. Bir sefil vaziyetinde ka larak sizden medet umuyorum. Bir sefil vaziyetindeyim! Gayri ihtiyarî ve mukavemet kabil olmıyan bir şiddet le ilâve etti Ben sadaka rica ediyorum, ve siz!... Sesi kesildi, Litvinof başını kaldırarak baktı, o çabuk çabuk söylüyor ve dudakları titriyordu. Kalbi carptı ve guya bu çarpıntı ile bütün hid detleri döküldü, uçtu... O devam etti: Yollarımız birbirinden ayrıdır, diyorsunuz. Severek evlcnmek üzere olduğunuzu biliyorum; bütün ömrünüze sürer bir plân hazırladığınızı da biliyorum. Fakat her ne de olsa biz birbirimize pek yabancı değilizdir. Henüz birbirimizi anlamak imkânı vardır. Siz farzediyor musunuz ki, ben büs Evet dost, şayet bu tazla İse iyî tanıdık olahm, aramızda hiç bir şey geçmemiş gibi olalım... Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: