SEKiZiNCi SENE No. 2868 Sahip ve Başmuharriri Y U N U S NAt>% İDAREHANESİ: dareı • Tclgraf: İstanbu) Cumhuriyet \ L1 lt * > o s *?.. k u t U 8 U ;..^. 0 ...?'* 6 î T f t İ A f A n • Başmuharrir ICICIUn. Tahrlr mOdürü 'dare müdürü 22365. Mstbaa 22366 23236 20472 Cu m h u r iyet Avrupa'da bulunan Ziraat Müsteşarı bir çok yerlerde takas esası üzerinde mukaveİeler aktediyor tetmiş ve bu mukavelename îmzalan • mak üzere Ankara'ya gönderilmiştir. Bundan başka Çekoslovakya ile de bazı esasat üzerinde mutabık kahnmıs, heyet Berlin'e hareket etmiştir. Heyetimiz Berlin'de derhal temas ve müzakerata başlamıştır. Gerek intisar eden kararname ve gerekse muhtelif devletlerle yapılan mukaveleler mucibince takas usulü Devlet Bankası tarafmdan tatbik ve idare olunacaktır. * \ SALI 3 MAYIS 1932 ABONE ŞERAITI ÜDDET:j TÜRKİYE İÇİN [ HARİÇ İÇİN İ | 2700 K r . >: ! 1450 Kr.^j . 8 0 0 Kr. ,| : f Seneliği j 1400 K r . : 6 Ayhğı : 750 K r . 13 Aylığı • 400 Kr. Ayüğı: 150 Kr. Nushası her yerde ="5 Kuruştar =" Ismet Pş. Heyeti Leningrad'a Hareket Etti Buhran ve yarııı Dres'den 27 nısan 1932 Hiç bir iktisadî yapının haya'e tahammülü yoktur. Burada yalnız sert bir realite, duygudan uzak vc sert bir görüş hüküm sürer. Duy gu, hiç şüphesiz, pek çok şeyleri büyülü bir tüle büründürür, yaşavışa renkli bir içhızı verir, bizde yumuşak gönül dünyaları uyandırır. Insan duyguya, şiirin kaynağına yaklaşmaktan çok hoşlanır. İkti sadî varlık böyle olmadığı halde, gene büsbütün şiirsiz değildir. O nun da şairleri, Olimpleri, Orphe os'ları vardır. En tehlikesi de budur. Çünkü sert bir yaşayışa savasının istihsal ve istihlâk şeklindeki yoliarı ile ha yal arasında çok geniş farklar çöze çarpar. Buhran karanlık bir alev gibi dünyayı kucakladıktan sonra kendisine göre bir şiir kaosu yarat tı. Acıklı bir şiir kaosu. Bu kaosun şairleri bugüne rfo kunmak bile istemiyorlar, onların göziinde yalnız yartn vardır. Hai buki, iktisadî savasta, isterse rengi çok karanlık olsun, bugünün, yani müsbet realitenin, henüz hayalde uyuyan bir yarından çok daha bü yük bir ehemmiyeti olması icap eder. Kurtarmak ve disiplin altına almak istediğimiz iktisadî kıymetler bugündedir. Fakat iktisat şairleri başka türlü düşünüyorlar. Onlar çeşit çeşit iktisat plânlarından ilhamlannı alı yorlar, kâğıt üstünde bir yarının bayıltan rüyalarmı görüyorlar. Plânlar, projeler aldatıcı mantık yapılarıdır. Yalnız kâğıt üzerine yapılmış ve henüz tatbik edilmemiş şehir plânlarına benzerler. Ya toprağa uymaz, yahut bir şehrin bütiin kudretini eritecek kadar pahalıya mal olur vc ler kediîir. . ., Bir şehir plânı yapıfırken hiç »üphesiz muhtelif i«tinat noktaları aranıhr. Halbuki iktisadî plânlann çok biiyük bir kısmında toprağı, nüfiısu, ihtiyacı hiç düşünülmemiş miicerret bir şehir plânı görünüşü sırıtır. Böyle iktisadî plânlann, dünyayı büyülü bir kaç çizgi ile cennete çeviren projelerin geçmiş yakın ve uzak asır • larda pek çok arkadaşları vardır. Assea'lılardan başlıyarak yeni bir Kud'üs kurmak için büyük bir duygu sarhoşluğu ile çahşaniara kadar insanlık romantik bir iktisat hayali peşinde koşmuştur. Daha sonraları ayni romantik iktisat hayali başka bir şekilde devam etmiştir. Bugün bundan henüz kurtulduğuımızu iddia edemeyiz. Dünya buhranının sebepleri ve yarın mes'elesinin münakaşası basIadıktan sonra insan hayali yorul mak bilmiyen bir faaliyete geçmiş tir. Hergün çölümüzün ortasında yeni bir serap uykusundan uyanı • yor ve bize gümüş kaynakları ile, gölgeli ağaçları ile gülümsiyor. Mevcut kudreti ile bir şey yaratabilecek vaziyette olan milletler îçin bu seraplar kadar tehlikeli bir şey yoktur. Son yılların muhtelif Avrupa memleketlerindeki iktisadî plânlarmı gözden geçirirken bun • ların aspirin gibi her yerde, her ülkede baş ağrısmı dindireceğini zan netmek hiç te doğru değildir. Biz iktUadî mes'elelerde henüz aspirin kadar müsbet bir tesir elde edecek kadar ilerde değiliz. tktisadiyatta kendimizi şiire kaptırmamak için ameli hayatla henüz ıstılahlarımn büyük bir kısmı istenildiği gibi belirraemiş nazariyeler arasındaki farkları düşünmeliyiz. Bugünkü 'ktisat ilminde hiç şüphesiz bazı yollar vardır. Fakat yollarının büyük bir kısmı da henüz keçi yoludur. Üx tünden, bozuk yollara Roma zama • mndanberi ahşmış, Anadolu kağnisi bile geçemez. İktisadiyat gibi fikir ilrmleri çerçevesine giren bir ilim için artık bitmiş ve kapanmış bir risalet yoktur. Dünyanın sayısı bol iktisat enstitüleri hâlâ boyuna çalışıyorlar. Fakat bütün bu enstitülerin temelleri hayal üstünde değil, bir ülke üstündedir. Bir iktisat hâdisesini müsbet bir surette araştırmak için mutlaka bir ülkeden başlamak icap eder. Çünkü: Her ülkenin kendisine göre iktisadî dertleri vardır. Halbuki biz henüz yüzlerce büyük sermayeli anonim sirketi, milyonlarca işçisi olan memleketlere gore düşünüyoruz. Hatta bu memleketlerin iktisadî şiirlerini kurtarıcı bir hakikat sa nıyoruz. "Takas,, USUİÜ esas Oİuyor! Estonyalı şeririn beraber :~h^ ve kahve ithalâtının J ^ I ^ * götürdüğü esrar nedir? Şeker „*> iok,,n UU^IAJdevlet inhisarı altına alınması düşünülüyor Canavarın Yülyus olduğu kat'iyetle tesbit edilmiş ve dün gömülmüştür 5 numarah kararname Bu gayeyi istihdaf ediyor Heyeti Vekilece isdar edilip dünkü resmî ceride ile intişar eden beş numarah Türk parasmı koruma kararnamesi Istanbul Ticaret ve mali mehafilinde ehemmiyetle karşılanmıstır. Bu kararname mucibince, hükumet Klering kompassasiyon takas usuOe • rini kabul etmekte ve bunun tatbikı hususunda Devlet Bankasına vasi salâ • hiyetler vermektedir. İktisat Vekâleti yaptırdığı tetkikat neticesinde bütün Avrupa devletleri tarafından yavaş yavaş kabul ve tatbik edilmekte olan bu usulün memleketi • mizde tatbikmı muvafık görmiiş, Zi • raat Vekâleti müsteşarı Atıf ve haricî Ticaret Ofisi müdürü Cemal Beyleri bazı devletlerle bu hususta müzakere ve mukaveİeler aktetmeğe memur eyliyerek Avrupa'ya göndermisti. Beş numarah kararname intisar e derken gelen malumata nazaran Av IIIIMinilinMlinilUIIMIIMIIIIIMIIMMUİflHHItMIIMmillMllllHIIIIMIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIMIİIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIİIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIItt Neşredilen 5 numarah kararname Cesedi teşhis edenler nin başlıca ithali berveçhi âtidir: Madde 1 Döviz murakabesi ika Ne söylüyorlar? me etmis olup ta ölkesine Türkiye'den Kıymetli bir komiserimizie bir poithal edilen Türkiye eşyasına ait dö • Hsimizin şehadetlerine sebep olan vizler tetkik ve ihracına müsaade et • caninin Estonya'lı beyaz Rus'Iardan Muhtelif Avrupa memleketlerinde takas miyen veya müsaadeyi tehir eden mem Liblik Yülyos olduğu anlaşılmıştı. esası uzennde müzakere ve mukaıeleler leketlerin Türkiye'ye vaki ithalâtı için Bu adamın 929 senesinde Ame talep edilen dövizler itası talep tari yapmakta olan Ziraat Vekâletı rika'dan memleketimize geldikten hinden itibaren bir sene müddetle teMüsteşarı Atıf Bey sonra ne gibi işlerle uğraştığı hak hir olunur. kında gerek zabıtaca ve gerek raüdrupa'daki heyet Macaristan hükumetile Bu hususta yapılacak müracaatler deiumumilikçe tahkikat yapılmak takas esası üzerine bir mukavele ak • (Mabadı 3 uncu sahtfede^ tadır. Kararnamenin esasları Canlyi teshis eden Turkuvaz müstahdemini Kopriç Ef. Puriç Ef, Kemal B. Moskova Sefaretimizde ziyafet ve^resmi kabuL Tas ajansı müdürü Türk gazetecileri şerefine büyük bir ziyafet verdi Gümüş para Bir liralık para çıkarıla cağı söyleniyor Ankara 2 (Telefonla) Hükumetin 1 liralık gümüş para çıkaracağı, buna Devlet Bankasının delâlet edeceği söylenmektedir. Ankara 2 (Telefonla) Bugünkü Meclis içtimaında kabul olunan bir münakale Iâyihası Darpaneye mü tedavil sermaye verilmesmi kabul ecmektedir. Müddeiumumî muavinlerinden Kâ) şif Bey dün de sabahtan akşam geç vakte kadar bu hususta tahkikat icrası ile meşgul olmuş, bir çok kim selerin malumatına müracaat et miştir. Cani gömüldü Caninin hüviyeti tesbit edildi ğinden ve otopsi ameliyesi yapıldığından Morgdaki cesedin defnine müsaade olunmuştur. Cani Liblîk Yülyus Şişli'deki kimsesizler mezarlığına gömülmüştür. Canavann evvelce gecelıği 25 kuruşa ıkamet ettiği Galata'da Bıırsa oteli caninin hüviyetinin tcsbiti etrafında cereyan etmekte idi. Bugün bu mes'ele halledildiğinden katilin hususî (Mabadi 4 üncu sahifete) Karanlık noktalar Simdiye kadar yapılan tahkikat Şair Emin B. meb'us oldu B. M. Meclisinde dünkü müzakereler Ankara 2 (Telefonla) Meclis bugün saat ikide Refet Beyin riyase tinde toplandı. Evvelâ yeniden meb'usluğa se • çilen şair Mehmet Emin Bey tahlif edildi. Müteakıben fakh talebenin tahsillerinin yarıda kalmama Saır Emın Bey sı için pansiyon kanununun bir maddesinin tefsiri tezkeresi müzakere olundu. Ahmet İhsan Bey bunların tahsillerinin yarıda kalmamasını teminen mes'elenin tekrar Maarif en • cümenince tetkikini istedi. Bu teklif kabul olundu. Bundan sonra tahlisiye bütçesinde münakale icrası hakkındaki lâ yiha müzakere olundu. Lâyihanın e«babı mucibesinde bir yerde relde edileceği tahmin olunan varîdata karşr> cümlesi vardı. Refik Sevket Bey Böyle bir vaziyette masraf yapılabilir mi? Va • ridat hanesine geçmiyen bu para sarfolunabilir mi? diye sordu. Kemal Zaim Bey, Bütçe encümeni (Mabadi 4 üncu sahifede') 932 bütçesi Bütçe Enciimeni masrafı tetkike başlıyor Ankara 2 (Telefonla) Bütçe encümeni bugün Devlet Demiryolları bütçesinin tetkikine başlamıştır. Encümen şimdiye kadar 932 varidat bütçesi ile mülhak bütçelerin bh kısmını ikmal etmiştir. Encümen yarından itibaren masraf bütçesinin müzakeresine başlıyacaktır. Tas Ajanst müdürünun zlyafetinde Turk çai.etecüeri ve edipleri namına nutıüc edenler Yunus Nadi Bey Ruşen Eşref Bey Moskova, 2 (Hususi) Türkiye Tevfik Rüştü Bey ve Türk misafir Başvekili îsmet Paşa Hz., Hariciye ler şerefine bh akşam ziyafeti veVekili Tevfik Rüştü Beyle refakatle rilmiştir. rindeki zevat bu akşam Leningrad'a Ziyafete M. Molotof. Vorosilof, hareket etmişlerdir. Grinko, Boudinov, Hariciye Halk Komiseri M. Litvinof ile Hariciye Ko Türk hey'eti tren istasyonunda muazzam tezahüratia teşyi edilmiş miserliği kolej azaları ve bu dairenin mes'ulü yüksek memurları hazır tir. Türk ve sovyet bayraklarile dobulunmuşlardır. natılan istasyon çok kalabalıkti. Teşyi merasiminde Sovyet hükumet Ziyafetten sonra verilen resmi kaerkâm hazır bulunmuştur. Tren bin bulde de ziyafette bulunan Sovyet lerce halkın alkışları arasında Mossiyasî ricali ve hükumet zimamdarkova'dan ayrılmıştır. lan ile M. Boulnov, Umumî Sıhhat Halk Komiseri M. Viadmirsky PoudMoskova 2 (A.A.) Dün Tür • yeni ve Sovyet fikrî münasebetler kiye'nin Moskova Büyük Elçiliği ta(Mabadi 4 ünciı sahifede) İ rafından Başvekil İsmet Paşa Hz. iie, ımııııiMiMiıııııımımıiMMiıııııııımıııiMMiııııı ınııııııııııııınııııııııınııııııuıııiKiııııııııııııiMiıııııııımiHiiKiıııııııııııııııınıııiHiııuııııınııııı Tasarruf artıyor 1920 ile 1931 arasında % 2200 fark var Ankara 2 Millî İktisat ve Tasarruf cemiyetinin kayıtlarına göre Bankalarda tasarruf hesapları seneden seneye artmakta, büyük bir inkişaf göstermektedir. 920 senesinde (1,132,898) lira gibi basit bir yekun tutan hesaplar 931 de 38,213,377 liraya yükselmiştir. Aradaki fark yüzde iki bin iki yüz gibi mühim bir farktır. Romanya'lı seyyahlar Yüksek ziraat profesörleri dün Halkalı'yı» diğer seyyahlar şehri gezdiler Cumhuriyet kuruluncıya kadar kapıiarımızın ardına kadar açık durduğunu, yabancı sermayenin Türkiye'yi asırlarca soyduğunu unutu yoruz. Istihsalinin miktanna göre çiftçi olan bir memleketin buhran karşısmdaki vaziyeti nedir? Istih salimizin inkişaf imkânlarını nerede aramalıyız? Işte asıl mes'ele budur. Bizim şimdiki halde çok ehemmiyetli bir derdimiz vardır: Buğday mes'elesi.. Bu mes'ele bir dereceye kadar başka memleketlerin de başlıca mes'elelerînden biri haline gelmiştir. Almanya; sanayi hayatmın çılgin inkişafı ile boşalan köylerini tekrar doldurmak ve bu suretle işsizliŞin önüne geçmek istiyor. 500,000 AI • man'a Şarkî Prusya'da yer veriliyor. ttalya, battaglia del grano (hnbnbai mücadelesi) bayrağı altmda calışıyor. Sağlam bir iktisadî hürriyet, bir doviz politikası için buğday ve çiftçilik bizde de devlet prensibi haline gelmiştir. İsmet Paşanın bu husustaki fikri çok yerindedir. Bugünkü Türkiye için en büyük ve en e hemmiyetli mes'ele budur. Bu mes'eleyi gereği gibi kavramak için de yabancı dünyaların iktisadî şiirlerinAnkara 2 (Telefonla) Heyeti den kendimizi kurtarmalıyız. Biz bugünü düşünemezsek yarını Vekilenin dünkü içtimaında kon hiç kavnyamayız. Buhran ve yarın tenjan listeleirne zeyl olmak üzere mes'elelerini kendimize göre halleüç liste daha çıkarılmıştır. İstanbul debilmek için kendimize dönmek ve millî sanayiinden bir kısmının lü yalnız Türkeli'ni alâkadar eden zum gösterdiği bazı malzemede mes'elelerle uğraşmak mecburiyetinmiktan kâfi bu listelere konnruştur. deyiz. En büyük plân ve proje; iktiListeler bh* kaç güne kadar İstansadî realitenin kendisidir. bul gümrüğüne tebliğ edilecektir. M. NERMİ istanbul için Yeniden üç kontenjan çıkarıldı Halkah Ziraat mektebini ziyaret eden Romanya'lı seyyahlardan bir grup Evvelki gün şehrimize gelen Bükdoktor Papoviçluba ve diğer arka res Ziraat Akademisi yüksek ziraat daşları dün sabah Halkah Ziraat profesörlermden doktor Şirtesgiv ile (Lütjen sahifeyı çevirintt)