27 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet 27 Şubat B1R DEVRİN TARİHİ ( Sehir ve memleket haberlerı Ziya ve Mithat Paşalarla Namık Kemal Beyin hayatlarma ait hatıralar Selânik valii sabtkı NAZIM PAŞAM1N hatırantmdan iktibas edümiştir. Siyasî icmal Cenevre konferansı Terki teslihat konferansı umumî müzakerelerini ikmal etti. Fransa'da zuhur eden kabine buhranından dolayı bir müddet konferans faaliyetmi gevşet miş idi. Yeni Fransız Başvekili ve Hariciye Nazın M. Tardieu Cenevre'ye av det cttikten konferans hakikî vazifesine başlamıştır. Konferansm en mühim teşekkülü olan umumî komisyon ruzna meyi hazırlamaktadır. Bu münasebetle baş murahhaslar arasında gayet mühim müzakereler cereyan etmiştir. Burada başlıca rolu İngiliz Hariciye Nazm Sir Simon icra etmiştir. Mumaileyh beş sene müddetle çalışan îhzarî komisyonun hazırladığı mukavele projesinin her murahhasın istediği gibi münakaşada ve tekliflerde bulunmak hususunda tam serbestisini muhafaza etmesi şartile müzakerata esas tutulmasım teklif etmiştir. Bu teklif Türkîye, Amerika, Fransa, Japonya ve hatta Almanya tarafından kabul edflmediğinden konferans müzakeresinin bundan sonra daima mezkur proje etrafmda cereyan edeceği tahak kuk etmiştir. Bu suretle konferansm müzakere esası kabul edilmiş ve bu yüzden inhilâl eylemesi tehlikesi kalma • mıştır. Bu müzakereler esnasında en ziyade şayani dikkat olan nokta Alman murahhasuun Aknanya'nın teklifleri Türk murahhasının projesine muvazt olarak tetkik edilmesini talep etmiş olmasıdır. Alman murahhası Türk teklifinin Alman ihzarî komisyonun projesi ile tamamile tevafuk eylediğini kaydetmistir. ihzarî komisyon projesinin Almanya tarafmdan kabul edilmiş olması Fransa tarafından memnuniyetle karşuanmış ise de Fransa Başvekili sulhun teminine ait Alman ve Fransız umdelerînin yekdiğerine taban tabana zıt oldugunu ve Fransız umdelerinin yerine Alman'lannki kabul edemiyecetini ehemmiyetle kaydetmiştir. Terki teslihat konferansmm müza • kere esası artık takarrür etmiş olm^Ha beraber konferansı akim bnrakacak diğer tehlikeler bertaraf olmamıştır. Bunlann başında Fransız'İ2UTn kaPiyyetı yanaş mıyacaklan Alman'lann müsavat talebi ve Cemiyetî Akvam'ı devletlerm fevkin» de bir möessese ha'me getirmek için tecavüzî sflâhlar ile silâhlandınlmasına ait Fransız teklifidir. MUHÂRkEM FEYZİ Gürnrükteki Hâdise I Aeroklüp'te Devrin ahlâkî seyyîeleri nereye Rüşvet hâdisesînin mahiyeti ne imiş? Evvelki gün Galata gümrük başmemurlarından birinin rüşvet alır ken yakalandığı yazılmıstı. Bu hâdise hakkında tahkikat vaptık, hâdise şöyle cereyan etmiştir: Kibrit Inhisar şirketi namına İs veç'ten gelen (1500) sandık kibritîn (500) sandığı Mersin'e ve diğer bin sandığı da Trabzon ve Samsun'a gönderilmek üzere ordinoları tanzim e dilmîş, şirketîn gümrük memuru Sevket Bey tarafından aktarma ve gümrük beyannameleri yapılarak Galata gümrüğüne tevdi olunmuştur. Güm rükte muayenelerinin icrası için bunları başmemur Hasan Fehmi 3eye göndermiştir. Hasan Fehmi Bey üç beyannamede yazıli olan bu kibritleri son gelen emir mucibince muayene etmek üzere muayene memuru Rıza ve Hafız Mehmet Beylere havale etmiştir. Bir müddet sonra, muayene başmemuru deniz kenarında dolaşırken maliye müfettişlerinden Cüneyt ve Mahmut Beylerle taharri memurla rından bir zat tarafından çagınlmıs ve kanun namına üzerinin taharri edileceği kendisine bildtrilmiştir. Hasan Fehmi Bey bu talebe mu vafakat etmîş, taharri neticesinde üzerinde kırk lira bulunmuş ve bu kırk liranın numaraian tahirrî me murunun elinde tuttuğu bir puslada yazılı olan numaralara tevaf uk elHği görülünce paralar müsadere edilmiş ve hakkında bir zabıt varakası ya pılmıştır. Maliye müfettişleri bundan sonra Gümrükler Başmüdürlügiine gelmişler ve tahkikat için muayene baştnemuru Hasan Fehmi Beyi neztle^ine davet etmişlerse de Hasan Fehmi Bey buldurulamamış ve ancak polis marifetile gece saat on ikide Pangaltı'daki hanesinde tevkif edümiştir. Geceyi polis merkezinde geçirdikten sonra sabahlevin maliye müfettişleri nezdine getirilen Hasan Fehmi Bey maliye müfettişleri tarafından istiçvap olunarak serbest bırakılmıştır. ! Başmemur Hasan Fehmi Bey hâdi I se hakkında şunlan söylemektedir: { «•^ Kibrit tnhisan şirketi gümrük 5 n » B n ı Şevket Bey bundan bir hafta ! evvel bana geldi ve kırk liraya sîd • f detle ihtiyacı oldugunu soyledi. Ve { bana kefil de irae ettiği cihetle kcfile \ luzum görmeden mütekait bir arkadaşa iyilik yapmak maksadile k«m disine kırk Kra ikraz ettim. Bu hâ • di»e muayene memurlarmdan Adil Bey, hamal kâhyası ve bir tütüncü ile Sabri Bey ve diğer isimîerint hatırhyamadığım kimselerin muvacehe sinde cereyan etti. Bundan bîr iki gün sonra Şevket Bey bana gelerek üç tane beyanname getirdi ve karzen al dıği parayı da iade etti. Hâdise tamamile aleyhime kuralmuş bir tuzaktır. Şevket Beyi bu akşam müddeiumumiliğe şHcâyet etti gim gibi aynca Gümrükler Vekâ letine de telgraf çekerek şikâyette bulundum. Ben kırk îhavı hangi maksatla almışım? Şevket Bey bunu, kibrit sandıklarraı açmamak için bana verdiğmi iddia etmektedir. Halbuki, yukanda söylediğim gibî sandikları açmak ve muayene etmekle mükeHef olan ben değilim. Muayene memur • lan Rıza ve Mehmet Beylerdir. Ben sandıklan açmayın desem bile onlar açmağa mecburdurlar. Tahkikat ne Hcesmde hakkım tezahür edecektir.» AmerîkaTı bir ziyafet verildi İBursa'da tayyarecîlere Kadm işçiler kadar varmıştı: Itimatsızlık ve Vükeiânın yekdiğerine, sadrazamın dahilîye nazırma. nazınn valilere, âmirin memura ve memurun âmire itimadı yoktu 33 ne gitmis. Mevres Efendinin bîr k«ç misafiri daha varmış. öteden beri • den konusuldmktan sonra misafir • Ierden birisi Nevres Efendiye hita • ben: Kemal Bev hakkında bir hic • «Mtlletin isfcidadı o dereceyi bul viyeniz varmış, demiş. m a n ı t ve halkın sözü açılmamış Nevres Efendî bu söz üzerine bir tır» voîündaki fiksrlere: müdd«t mütees*h» görünmüş. Ve tees«Miilet meelisinin teşkilini hatkın sürtü bir sada ile: gö*ümin aeılmaatna nrevkuf tutmak Evet, dernis, mukavemete muktan iae. halkın göziimin açılmasını tedir olamadığun ve ©lamıyacathm RTîlTet MecKsinin teskiline muaîîak bir kuvvet maalesef beni hieiv söyle bi'mek dfeıha. döğrudkır~3> rnek gibi istemediğim bîr yola sevketTarzındaki cevabile hakikî inkı tî... lâpçılığını meydana koymuştur.. Bunun üzerine gene o zat: Lutfen bise hicviyenizî okur Adana'da Ziya Paşanm musunuz, demiş.. çusu bui'induâTtm sıralarda. Pasa bir Nevre* Efendi okumak isteraemi». gece enk sinbr)fv«İL Memleketin o Fakat srene o zatın ısrarı üserine: zasrranki vazivertite Âlî Pa*a lamanı Hem raevzuu. hem sairli?<* fena nı mukavese ederek, Âli Paşa zaına • diyerek hicviyeden bir kaç bevit onını tercih edivotdu. Ru tercih beni kumuş. O zatın aklında şu beyit kalbiraz havrete jfüsîîrdü. O halde, eski zamanın idtresi nîış: ni şimdîkinden daha makul buluyorŞShreti kâzibesî vermîs ona bir sunuz, dedinrt.. Rcıra natn Ziva Pasa bu sözümden: «övleyse Ne gezer yoksa o noksam müces • vaktile Âfi Pasaya Jcarşı niçin kıyasemde kemal..* metler koparıîdı?» Tnana&ını çıkaraZiya Paşa, bana bir zatra aniat • rak na"*ehassis oldu. Hazin bir sesle: tıklarıadan naklen kendUine hikâye Âli Pasa He hemı>aları baha ertigim bu vak'ayı dmledikten sonra: ları ele alarak binayi devletin mu Nevres haltetmis, dedi. Mukavehafaza duvarlarını yıkrvorlardi. Biz met edemiveceği bir kuvvet icbarile de feıyat edivorduk. Simdi binanın olsvn veva başka bir e n d e müstenK tewelleri yıkihyor. Artık ferradın buTunsun, hazreti Kemal'e kemalmanası, bafırmanın faydası bile kal siz demek kemalsizlîği irtikâo etmekmıyacak diye korkuyorum, dedL. tir.. Namtk KeraaPin kemali Nevres Ziva Paşanm bn çok haklt sözle gibî bin tanesini cebînden çıkarır... rine hiç bir cevap veremedim.. Ziya Paşanm bn aözleri tamamen Gene bir gece Ziya Pasa 3e koatthaklı idi. Zaten Kemal Bey de bir şuyorduk. melrtubunda: cNevres'in hücuma naNamık Kemal'i yadettik. zanmda zartayı sek kabilmden olBen Ziya Paşaya: dugundan dralemeshıi bile istemem. Kemal Beyin Tahribi Harabaf Cevabmı vennek nerde kalır.~» deta sair Nevres Efendiye hücmnu muHS mıy/oıT vafıkı insaf mıdır? diye sordusa. Ziya Paşa: Namık Kemal, Mithat Paşa *e Zi Nevres Efendi gerçekten şair ya Paşalarm teceddüt için mucahede mizaçlıdır. cSureti» redifli gazeli buettikleri devir bugrnn anlaşıhnası ve nun kâ/i bir delidir, diye cevap verinanıiması müskül olan vakayi ve di. şahsryetlerle doludur. Vükelânm yekZiya Paşanm bu cevabından ce saret alarak. Müntesibini edepten bir diğerine, memurlarm âmirlerine, âzatın bana anlattığı bir hakırayı ken mirlerm memurlarma lcarşı Hbnat • ları yoktu. disine naklettim. Şöyle ki, hatiranm sahibi bir gün Nevres Efendinin eviVCtf • Nokati nazarı Ziya Paşanın o zamanki Bslkan ve Rumeli ahvalâne ne kadar yakından vukufu oldus'unu gösterir. Gene ayni yazıda, millet meelisinin teskiü için yapılan itiraz Dünyanm manrf tayyare firmalann dan olan Kürtiş Rayt Amerikan kumpanyasiie aktedilen bir mukavele mncibince Türkiye'de havaî hat servisleri vücude getirmek için tetkikatta bulunmak üzere memleketimize Robertson, Höls ve Kun ismfnde üç Amerika'lı mütehassısm geldiğini yazmıştık. Amerika'lı tayyare mütehassıslan Törk Aero kulübile yakından alâkadar olmaktadır. Amerika'lı tayyareciler şerefine Aerokulüp tarafından evvelki gece bir zi yafet verilmiştir. Amerika'lı tayyareciler dün akşam da Aero kulübe giderek Türk tayyarecilerile temaslarda bulunmuşlardır. 5,000 işcinin ekseriyetîni kadınlar teşkil ediyor Bursa, şubat (Hususî) Bursa'nın muhtelif sanayi fabrikalavında amelelikle geçinenlerin miktarı 5000 kadardır. Bu yekunun yarıdan fazIasını ipek fabrikalarında çahşan amele teşkil ediyor. Bursa amelesinin çalıştığı yerler ipek bükümhanelerî, ipek dokuma f abrikaları, havlucu tez gâhları ve tütün depolarıdır. İpek büken fabrikalarda amelenin yalnız yüzde üçü erkektir. Mütebakisi kâmilen kadındır. İpek dokuma fabrikalarında erkek amele yekunu yüzde on beş; bul • maktadır. Havlucularda ise erkekler yüzde yetmiş beşi teşkil etmektedir. Tütün depolarında kadın ameîe fazladır. Yevmiyesi en ucuz amele ipek büken fabrikadaki ameledir. BuraIardaki 1800 ameleden yansmın gündeliği otuzla kırk kuruş arasındadır. Yüzde yirmisi 5060, yüzde beşi de 70100 kuruş arasında para alırlar. 100 kuruş yevmiye alan ameleye bu müesseselerde ancak yüzde bir derecesinde tesadüf edilir. tpek dokuma fabrikalarında * 300 amele çalışır. Bunun yüzde otuzu 6080, yüzde altmışı 100, yüzde onu da 150 kuruş gündelik almaktadır. Havlucu amelesi 600 kadardır. Yevmiyeleri diğer amele yevmiyesinden farksızdır. Tütün amelesi ise zamanına göre değişmekle beraber binden fazladır. Amelenin çalısma saatî henüz ta mamen tevhit edilmiş değildir. Yalnız umumî hıfzıssıhha kanunu çık tıktan sonra amele hayatı oldukça düzelmeğe başlamıştır. Her f abrika, amelesinin sıhhatile alâkadar olraak üzere muayyen bir doktor tutmağa mecbur olmuştur. Ufak yastaki ço • cuklar amelelikten menedilmiş, bundan başka fabrikalarda çalışmakla hayatını kazanan bir çok kadınlarm küçük çocuklanna bakmak üzere Himayeietfal Cemîyetinin amele kesa • feti olan yerlerde açtığı (kreş) ler amelenin çok işine yaramıştır. Büyük bir İngiliz fOm kumpanyası Aeroknlübe müracaat ederek Türk tayyareciliğine ve Türk tayyarecuerinin kahramanlığma dair bir film çevirmek tasavvurunda oldugunu büdirmistir. Bu teklif kulüp mehafüinde büyük bir alâka uyandırmış ve bu hususta bir mevzu hazırlanmasına başlanıhnışnr. Bir Ingiliz filim kumpanyannın maracaafi Konya'da bir kaçakçının muhakemesi Konya attarlarından Karpuzoğlu Abdürrahim Ef. dükkânında kaçak sigara bulunduğundan asliye mah kemesinde muhakeme edilmistir. Muhakeme gece saat 20 buçuğa kadar sürmüş, bir gün zarfında intaç olunmuştur. Abdürrahim Ef. 6 ay hapse ve 110 lira para cezasına mahkum ohnuştur. Uzaklaştırılacak mahkumlar Geçenlerde hapisanede vuku bulan bir kavga dolayisile bazı mahkunvların başka hapisanelere gönderil mek lüzumu hasıl olmuştur. Bunlann nakillerine gelecek hafta zarfında başlanacaktır. Bunlardan 16 sı Sinop, diğer bazı Arnavut mahkumlar da Bursa hapisanesine gonderileceklerdir. Hırsızlar tesbit ediliyor Fuhusia meluf ecnebi kadınlardan sonra cürmu meşhut halinde yakalanan ecnebi tabiiyetindeki hırsız ve yankesicilerle hırsızlık, yankesicilik ve dolandıncılığı ken dilerine meslek ittihaz edenler hudut haricine çıkarılacaktır. Emniyeti Umumiye müdiriyeti bu hususta Polis müdiriyetine emir ver miştir. Bundan sonra zabıtaca yakalanan dolandıncı, yankesîci ve hırsızlar hakkında sıkı tahkikat yapılarak ecnebi tabiiyetinde olduk ları anlaşılanlar hudut haricine çıkarılacaktır. Vezirköprü'de Tflrkçe ezan okundu Vezirkoprü'nün en büyük camisi olan Orta camide cuma ezanı muallim Kâzım Bey tarafından türkçe okunmuştnr.' Ezanın türkçe okunacağını işiten binler le halk camiin iç ve dışına toplanmış ana dilimizle okunan ezanı büyük bir neş'e ile dinlenıistir. Bu yenüik halkımız üzerinde çok güzel tesirler bırak • ıreştır. Duvar ilânları Belediye yeni bir muka vele esasları hazırlıyor Duvar ilânları imtiyazımn Ana • dolu Ajansına verilmesi yüzünden Beledîyenin zarar gordüğü, buna sebep olarak ta Anadolu Ajanstnın mevcut mukavele mucibince icap eden ilânat barakalarını yapamadığı ve bu işle ehemmiyetli suretle alâ kadar olamadığı iddia edilmektedir. Bu münasebetle bir çok müesseseler kendi ilânlarraı kendileri duvarlara yapıştırmak mecburiyetinde kalmışlardır. Diğer taraftan mukavelenamede bazı ağır şartlar vardır. Belediye Dai mî Encümeni, Şehir MeclUinin ka rarile nisan içtima devresine kadar bu hususta tetkikat yapacaktır. Ni hayet Şehir Meclisince mukavelenin tadiline veya feshine karar verilmek suretile duvar ilânı işleri yeniden ve esaslı bir surette tanzim edilecektir. Adana'da ekmek ve et Adana Belediyes! birinci ekmegin kilosuna 20 para üavesüe 7 buçuk kuruştan, koyun etinin okkasma beş kuruş ilâvesile 55 kuruştan, keçi etinin okkasma beş kuruş ilâvesile 35 kuruştan, »ığnr ve dana etlerinin de 25 kuruştan sablmasma karar vermiştir. Türkiye Japonya IBaşmakaleden mdbaiti teşkil etmekte yani ihracatımız ticareti hariciyemizm %1,7 tutmakta; bana mukabil Hhalâtimızı %98,3 e baliğ olmaktadır. Hiç bir memleketle ticareti hariciyemiz bu derece mühim açık kaydetmemiştir. Başlıca ithalât esyası pamuk iplik ve mensucat, araşit (Amerikan fıstığı), alât ve ede vatı sıhhiye, müzeyyenat kabilmden eşyayi züccaciye, ipek ipliği ve mensucatı. Banlardan yalnız pamuk iplik ve mensucatı % 9 5 ttrtuyor. Japonya' nın 1931 senesi zarfında Türkiye'ye yaptığı ithalât 1930 a nazaran % 3 0 fazlalaşmıştır. Japonya ile hariciî ticaretimizi inkişaf ettirmek imkânları mevcut olduğunu salâhiyettar zevatın beyanahna atfen kaydediyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin Japon hükumeti nezdmde fahrî konsolosu M. H. Mori Japanya'da Osaka şehrmde miintesir iktisadî bir mecmnanın tesrinievve! 1931 tarihli nüshasında yazdığı bir makalede şunlan söyliyor: «TSrkiye ve Japonya arasındaki dostluk her iki milletin ticarî münasebetlerinde de tebariiz ediyor. îstanbul'da daimî bir Japon ticaret sergisinin tesisi, Japon ticaret heyetlermm stk sık Türkiye'yi ziyaretleri, her iki memleket ahvaline mütedair raporlar teatisi gibi ciddî tezahürat kadim dostluğun kıymetli birer nişanesidir. Her iki memleket arasındaki ticaret seneden seneye artmakta ve Japonya elyevm Türkiye'ye senevî 4,000,000 pen (3,5 milyon Türk lirası) kıymetinde pamuk ipl& ve mensucat ihraç etmekte ve Türkiye'den Japonya'ya tütün ve sair e»ya Hhalâtı gitgide ziyadeles • mektedir. Milletlerin müşterek mevcudiyetlerini muhafaza edecek olan tîcarî münasebatm bu inkîşafına sahit olmak kadar benim için mucibi n»«fl»«ret bir şey yoktur.» Japon Ticaret ve Sanayi Nazırı M. Yukio Sakurauchi Cenaplannın ayni mecmuada münteşir beyanatı d* ehemmiyeti mahsusayı haizdîr. Müsarünileyh ezcümle diyor ki: «Kesbi istikrar etmiş sfyasî vazryetlerüe Türkiye, fran ve Balkan milletleri şayani hayret derecede bir tarakki temayulü arzetmekte ve cihan ufku iktisadi sinde mühim mevkilere namzet bu lunmaktadirlar. Bu milletlerin Ja ponya ile olan ticaretleri günden güne inktsaf etmekte; fakat ne yazık ki hakikî vaziyetierine Japon efkârî umumiyesi lâyıkile vâkıf bulunmamaktadır.» FUhaktka ticarette muvaffakiyetîn alıcı ve satıcı arasındaki dostlukla pek sıkı bir surette irtîbattar oldu ğuna şüphe yoktur. Japoniarın Türkiye ve Balkan'Iarda ticaretlerini inkişaf ettırebilmelerinrn başlıca âmili fstanbui'da tesis ettBcleri darmî sergi mahiyetindeki ticaret müzesi ve mütemadi surette yaptıklan nesriyattır. Bîzim dahilden zfyade hariçte neşTİ yata ihtiyacımız vardır. İhracatımız için pek kârh olabilecek evsafta Japon ve Brezilya gibi pazarlar memleketîmizi henüz iyi bilmiyorlar.İngilizce, fransızca ve almanca mecmualar çıkararak, mahreç memleketlerin matbuatmda muntazam neşriyat yaparak cihan müstehlik piyasalarmın alâkaiarmı tahrik etmedikçe, huiâsa rakiplerhniz gibi çalışmadrkça; ihracahmızın ciddî surette tezyidi mu haldir. Binaenaieyh, Japonya'ya pekâlâ ihraç edebileceğimiz zeytinyağ, pamuk, deri, yün, kuru meyva ve tütünIerimiz için şimdiden harekete geçerek iâzun gelen neşriyatta bulunmaIıyız. Ancak semerelerini iktHaf edebilmek zamana muhtaç olan bu tedbirlere bir taraftan tevessül ederken, diğer taraftan blânçomuz külliyen açık olan Japonya, Brezilya gibi memleketlerden bizden ayni kıymette ma! almadıkça ithalâta müsaade e dilmemesmm bir zarureti hal oldu ğu da afikâr'lir. HAYRETTİN ŞÜKRÜ Ooktorların kongresi Etibba Muhadenet Cemiyeti »enelik kongresi dün Halkevinde aktedilecekti. Fakat ekseriyet hasıl olamadığmdan içtima, başka bir güne bırakılmıştır. Almanya ile ticarî mönasebetimiz Almanya ile aramızdaki ticarî mü nasebetler aleyhimize netice ver • mektedir. Alman'lar bizden az mal aldıkian halde memleketimize fazla miktarda ithalât yapmaktadırlar. Ge çen sene zarfında Türkiye'ye 27 milyon liralık mal göndermişler, buna mukabil ancak 13 milyon liralık mal almışlardır. Almanya'ya gönderilen tütünlerimiz satılamadığından çürümektedir. İki memleket arasında ticarî bir muvazene tesisi için yeni bir mübadele usulü bulunması muhte • meldir. Daröşşafaka mezunları Darüşşafaka mezunlan bir cemi yet teşkiline karar vermişlerdir. Cemiyetin ilk içtunaı dün Halkevinde lunamadığmdan kongre nisana bıraaktolunacaktı. Fakat ekseriyet bu • kılmıştır. Nisanda toplanacak içtimada ce miyetin esas nizamnamesi müzakere edilecek ve bir idare heyeti seçile cektir. Ermenfler ve yeni Seyrüsefer işleri ŞelhBr Itfaiye için hortum alınıyor Belediyenin yüz bin liralık hortum, motopomp, arazoz ahnak üzere açbğı münakasaya on bir grup iştirak etmiştir. Gruplarm verdikleri zarflar açılarak seçilmiş ve bir tetkik komisyonuna havale olunmuştur. Bu levaznn, niha • yet üç ay zarfmda, en müsah şerait gösteren gruplardan satın almacaktn. HJzmetçiliğe rağbet Belediye müstahdemin idaresine tesçil edümek üzere simdiye kadar 3950 kişi müracaat etmiştir. Son günlerde hizmetçîlik için müracaat edenlerin adedi artmısbr. Yeniden hizmetçflik için müracaat edenlerin ekserisini genç kızlar teşkil etmektedir. Fmdıklarımız Almanya'da rağbet buluyor Berlin ticaret mümessilimiz tarafından gönderilen bir raporda Hamburg'ta çıkan bir ticaret gazetesinîn fındıklarımızdan ehemmiyetle bah • settiği ve bunlann İspanya fındık larına f aik bulunduğunu ileri sürdüğünü bildirmektedir. Son zaman lardaki hükumet kontrolunun bütün 0 ım Ih B s & ırl sı cdl B ihraç mallarımızda olduğu gibi fın dıklarımızm da temiz ve nefis bir Uşak ispirto fabrikası şekilde sevkini temin ettiği anlaşıl Uşak şeker fabrikasmda açılan ispirmaktadır. to fabrikası bugüne kadar 500,000 kilo 95 derecelik saf ispirto imal etmiştir. Fabrikanm bu seneki istihsalâbnın 1 milyon kilo olacağı tahmin ediliyor. Muteralrim ispirtolardan ilk parti olarak İstanbui'a 25 bin kilo sevkedilndştB. Eytam, aramil ve mütekaidinin ispirto fabrikası işlerini görebihnek maaş yoklaması 4 mart akşamı üzere Müskirat İnhisan başmemurluğu na kadar ikmal edilecektîr. Üç na bir memur daha verilnus ve bnraya ayhk maaslar 6 martta tevzi olumfitekai! binbaşı Mehmet Ali Bey tayin edilmistir. nacaktm Eytam ve aramil maaşı 6 martta verilecek Ermenice (Jamanak) gazetesi yeni seyrüsefer talimatnamesi münasebetile y»z'''Şı bir makalede ezcümle diyor ki: «Avruna'nm yabancı muhitlerine dağılnnş olan vatandaşlannuz sevgili memleketlerme avdet ettikleri vakit oEsirgeme Derneğinin balosu nun guzel ufuklannda pek çok teced düdat vukua gelmiş oldugunu gorecekTürk kadınları Esirgeme Derneği lerdir. Senelerce medenî muhitlerde tür 17 martta Eden salonunda muhteşem lü türlü siyasî ve iktisadî buhranlar gebir balo verecektîr. Tertip heyeti çirmiş olanlar elbette öğrenmişlerdir ki pazartesî günü ayni salonda toplana bütün âlem mazi ile alâkasun kesmek rak balo hazırlıklarile meşgul ola « içîn azimkârane bir gayret göstererek caktır. yeni bir devri teceddüde dahil olmuş tur. Bu teceddüt devri bilhassa Türki Hukuk talebesi kongresi ye'de daha ziyade göze çarpmaktadır. Hukuk Talebe Cemiyetinin tev Vaktile însanlannm kıymeti hesaba alınkalâde kongresi gelecek cuma günümamts olan bu memlekette Cumhuriyet ne tehir edümiştir. idaresi sayesinde terakki ünkânlan pek Bu içtimada başlıca üç mes'ele etziyade artmısbr. Avrupa muhîtlermde rafında görüşülecektir. Bunlardan biri ve en mühîmmî ad geçirümîş olan seneler, vatandaşlanmıza dedileni staj mes'elesi ve hâkimlik, pek fok şeyler öğretmîş olacakhr. BQavukatlık mesleklerinin yekdiğerinhassa sanayi sahasında onlar pek çok den müstakil bir hale getirileceğine yenilikler öğrenmiş olacaklarından av dair olan lâyihadır. detlerinde Cumhuriyet Türkiyesi'nin Talebe bu hususta B. M. Meclisine terakki ve inkişafında büyük bîr rol ifa Adliye Vekâletine ve Başvekâlete edeceklerdir. Tarih 1932 seneuni altın müracaat edecektir. yazüarla kaydedecektir. Bu tarihte Diğer bir mes'elede Millî Türk Talebe Birliğinin ihyasıdır. Bu makatla Cumhuriyet Türkiyeri senelerce mem leketlerinden uzakta kalrrnş olan vatanHukuk Talebe Cemivetî namına beş daşlara karsı kapılanm açık îlân efmiş lar diğer talebe cemiyetlerinin mu • murahhas seçilecektir. Bu murehhas ve onlara Garp medeniyetînden aldıkları nuru ana vatana nakletmek if/m rahhaslarnu da davetle bir içtima «fctedecekferdir. Mİ bir fırsat vprmistir^

Bu sayıdan diğer sayfalar: