SEKiZiNCi SENE No. 2669 Sahip VJ Ba^muharr.rı YUNUS NÂDİ »•••••••••••«•»•»••••••«••»••••««••«•»•«»••«•«««•«• İDAREHANESh Ufi\Hnuunıumı\c Uı^ısıoda dairn la Telgraf" fsianbul <~umhıırıvet Posta kutusu: N° 2 4 6 » Başmuharrlr 22366 Tahrir müdürü 23236 Idare müdürü 2236S. Matbaa ^ 20473 u rıye PAZÂR 11 TEŞRiNi EVVEL 1931 ABONE ŞERAİTİ ! MÜDDET İTÜRKİYE İÇİNJ HAgiÇ İÇİN •Seneliği i* 1400 Kr. \ 2700^ ^ * , Kr. 6 Aylığı | 3 Aylığı İ 750 Kr. I 1450 Kr.. 400 Kr. \ 800 Kr.1 yerde Nflsha^ı her Başvekilimiz Bu Sabah Peşteye Vâsıl Oluyor İhtikâr Lurumlerı Harbi umuminin tevlit ettiği umumî hayat pahalılığında aranılan sebepler meyanında istihlâke isabet eden hisselerden birinin de ihtikâra ait olduğunda bütün belediyeciler ve iktisatçılar ittifak etmislerdir. Mütarekedenberi geçen zaman zarfmda ise Avrupa ve Amerika'da yapılan tetkikata, hayat pahalılığı komisyonlarında çalışan mütehassıs ve âlimlerin kanaatlerine ve intisar eden muhtelif raporlara nazaran ihtikârın hayat pahalılığında mühim bir rol oynadığına şiiphe bırakma mıstır. ihtikâra mâni olacak tedbirler a rasında iktisadî mahiyeti haiz olanlar büyük ehemmiyeti haizdirler. İstihlâk kooperatiflerini bu tedbirlerin en mühimmi addedebiliriz. Bununla beraber ihtikâr zecalarını da unutmamak icap eder. O surette ki; bugün ihtikâra mâni olacak tedbirleri düsünür • ken ceza kanunları olmaksızın bir netice elde etmeğe imkân görülme mektedir. Halbuki; tetkikatıma göre; tam manasile ihtikâr cürmüne dair ceza kanunumuzda kâfi sarahat yoktur. Binaenaleyh, memleketimizde ceza kanunumuzun buna dair maddeleri tadil ve ıslah edilinciye kadar da ihtikârın cezası yok demektir. Cezasız ihtikâr ile basa çıkılamıyacağı çoktanberi malum olmakla beraber harbi umuminin insanların ahlâkları ve içtimaî şartlan ve hayatları üzerinde icra ettiği tesirler ve tebeddüller bühassa ihtikâr ce zaiarınm takviye ve teşdit edilmesine sebep olmuştur. Yakm vakte kadar Avrupa ihtiKar kanunları yalnız; (f ahiş kârîarı), (spekülâsyonu), ve (tröstleri) birer cürüm addetmekte iken bugünkü kanunlar bir tröst veya ittifak yapıl maksızın dahi fiatlarda değişiklik yapacak surette arz ve talebe tesir icra etmeği cürüm addetmislerdir. Bizim ceza kanunumuzdaki mevcut maddeler îse eski vaziyete nazaran da çok noksan olduğu gibi bugünkü ihtiyacı da kat'ivven tatmin edecek mahiyette değildir. Ceza kanunumuzun (358) inci maddesinde: Fiatların artmasmda (hileli vasıta kullanmak ve yalan havadis neşretmek) sartları vardır. Halbuki, bir cok memleketler ceza kanunlarınm ihtikâra dair olan bu maddelerini t?dil ve ikmal ettiler. Fransa, 1926 da ceza kanununun ihtikârdan bahseden (419) ve (420) inci maddelerini değistirdi ve ihtikârın mevcudiyeti için: «Mutas«^ver kârm arz ve talep kaidesinin bir neticei tabiiyesi olması icap ettiği; ve bu kârın gerek bir ittifak ve içtima suretile ve gerek sahsî bir fiil üzerine meydana gelmesi veya bu file tesebbüs olunması ihtikâr cürmünün husulüne kâfi olacağını; binaenaleyh, fiatların sun'î olarak inmesine ve cıkmasına doğrudan doğruya veya bil vasıta sebep olanların eski madde deki bir sene yerine iki seneye kadar hapsine ve iki bin franktan yüz bin franga kadar cezayi naktiye mah kum edilmesîni» kabul etti. Bu yeni tadllâtın takip ettiği hedef le cürmün mahiyeti de değişmektedir. Evvelce; «ittifak ve içtima suretile fiatların arttırılması veya indirilme sinde') ittifak ve içtima fili bir cürüm teşkil etmekte iken yeni maddede yalnız (hilesiz dahi olsa fiatlara icrayi tesir etmek) bir cürüm telâkk edilmiştir. Bu tesir ister bir ittifak ve içtima, veya ister bir şahsın filî neti cesi olsun cürüm vakidir. thtikâr cürmünün tarif ettiğimiz busfünkü seklinden evvel, yani, harb umumiden evvel bu cürümleı baz devletlerin ceza kanunlarında, ve bazılarının da kanunu medenilerinde en basit sekilleri ile zikrolunmakta idi Hatta, İngiliz'ler gibi kanun yapmakta pek rok düşünen milletler bil harbî umumiyi ihtikâr kanunları olmaksızın geçirdikleri halde harbin hitamında höyle bir kanun neşrine mecbur olmuşlardır. Ceza kanunlarında bizim kanunumuzda olduğu veçhile ihtikâra dair olan maddelerde fiat artmasın • da yalnız hileli vesait kullanmak ve yalan neşriyat yapmak gibi mah • dut sebepler göstermek, ve kanunu medeniye müsteniden hüküm veren devletlerde ise aharı ızrar ettiği için « 5 Kurnştnr ** Ismet Pş. dün Tiryeste'de ziyaretlerİngiltere'de intihap yaptı, akşam Peşte'ye hareket etti! Mücadeleleri • t l t I.IIIIMIIIIIIIIinillMllllllllllllllllillllllllllllllllllllllinillllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIM IIIIIIIIIIIIMIMIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII Tiryeste Valisi dün öğleyin Başvekilimiz şerefine bir ziyafet evrdi, ziyafetten sonra bir resmi kabul yapıldı Üç fırka mevkii iktidara gelmek için halka bol bol vaitlerde bulunuyor Dost Macaristan'm muhterem Başvekili Kont Karolyi Cenaplart ve Baş vektlîtniz tamet Paşa Hz. rak diyor ki: Triyeıte 10 (A.A.) Basvekil Is şehir namına verilen ziyafette hazır bulunmuşlardır. Ziyafeti bir kabul met Pş.~Hz. ile Hariciye Vekili Tev«Türk ve Yunan ricali arasın fik Rüştü Beyefendi ve refakatlerm resmi takip etmiştir. da cereyan etmiş olan iki uzun mü Pş. Hz. oğleden sonra şehri gez • lâkatın verdiği neticeler hakkında deki zevatı hâmil Ege vapuru saat dokuzda Triyeste'y e muvasalat et mişlerdir. Akşam saat yirmide Bu neşredilen resmi tebliğ, «bilfiil sa • miştir. İtalya hükumeti namına vali mimî bir itilâf» a müncer olan Türkdapeste'ye hareket edeceklerdir. ve erkânı mahalliye, Hariciye Neza Yunan dostluğunun hakikî siyasî kıy Bir Atina gazetesinin mühim reti teşrifat umum müdürü, Roma metini gösterivor. Bu samirnî itilâf makalesi sefirimiz Suat Bey, sefaret müsteşarı Atina 10 Akropolis gazetesi, A beynelmilel siyasî ufukta, iki millet ve konsolosumuz vapurda müşarün tina'daki mükâlemelerin verdiği ne arasında hiç bir ihtilâfa sebebiyet ileyhümayı selâmlamışlardır. ticelerden bahsederken tsmet Pş. ile vermedikten başka Balkan'Iarda ve Şarkî Akdeniz'deki menfaatlerine de Ismet Pş. Hz. öğleden evvel li M. Venizelos tarafından ileride bir Türk • Yunan konfederasyonu teş muhalif bulunuyor. manda bulunan lüks Italyan vapu (Mabadi 3 ünciı sahifede) runu gezmisler ve öğleyin belediyede kili hususunun düşünüldüğünü yaza Beyannamelerle programlartnı Mr. Henderson Mr. Loyd Londra 9 (A.A.) Yakında ya pılacak umumî intihabat için göste rilecek hükumet taraftan namzetlerin miktarı şu suretle tahmin edil mektedir: Muhafazakârlar: 500 Amele f ırkasına mensup milliyetçi aza namzetleri: 50. Milliyetçi liberaller: 30. Muhalifler tarafından gösterile cek namzetlerin tahminî miktarları şunlardır: Amele fırkası namzetleri: 500. Serbest mubadele taraftarları: 50. Yeni müstakü Mosley fırkası nam iz ah eden uc fırka lıdert Georg Mr. Baldvin zetleri: 18. Londra 9 (A.A.) Amele fırkası tarafından intihabat münasebetile neşredilen, M. Henderson ve M. Geragam ile daha bir çok kimselerin imzalarını havi olan beyannamede yakında yapılacak umumî intihabatın milletin hayatına ait esasları yeniden kurması için kat'î bir vesile hazırlamış olduğu beyan edildikten sonra şu suretle devam olunmaktadır: «Sermayedarlık usulü çöküp yı kılmıstır. Bu usul çalışmak isriyen (Mabadi 2 inci sahırede) Amele fırkasının beyannamesi Krallar nasıl yaşar? Sırp Kral ve Kraliçesinin hayatları Kraliçe vaktini çocuklarına bakmak, hayyan ve çiçek yetiştirmekle geçirir Bitmek bilmiyen işler Müoadele komisyonunda M. Rivas'ın mezuniyeti işleri tehir ediyor Muhtelit Mubadele komisyonu üçiincü bürosu dün sabah bir içtima aktederek bir çok raporları tetkik ettikten sonra bunları bi taraf azaya vermistir. Bitaraf aza da öğleden sonra beşte toplanarak Türk ve Yunan heyeti murahhasaları arasında tehaddüs eden son noktai nazar farklarını tetkika baslamıştır. Son zamanlarda Türk ve Yu nan heyeti murahhasaları ara sında üç ihtilâf zuhur etmişti. Bunlardan biri, 1913 Atina mukavelesinin aktinden evvel Yu nanistan'a giden Rum'Iarın «hakkı ikamet» mes'elesi. İkincisi ı Parga müslümanlarının tâbiiyeti mes'elesidir. İhtilâfların üçüncüsü de şudur Yunan hükumeti Ankara iti lâfnamesile Türk mübadillerin Yunanistan'da bıraktıkları 100 ihtikâr ile meşgul olmak menfi neticeler vermistir. Her iki surette de ihtikârm mevcudiyeti hâkimin vicdanına ve takdirine terkolunmuştur. Ceza kanunlarında bu takdir bir dereceye kadar bazı şartlara istinat etmektedir. Halbuki, kanunu medeniye müstenit olan takdirde bu teminat yoktur. Bu cihetler, milletlerin ahlâka verdikleri ehemmiyetler ile mütenasiben taayvün ediyor. Ingiltere, Al manya ve İsviçre'de hâkimin ahlâk noktai nazarından hasıl edeceği kanaat çok mühimdir. Halbuki; Fransa'da, İtalya'da, ve Avusturya'da ve hatta Amerika'da kanunlardaki hususî hükümlere daha ziyade ehem • Cenup vilâyetleri Fırka teşkilâtı Meclis açıldık ^âtıbı Recep Bey , U | | tan sonra İzmir'e gidecek, bunu müteakıp cenup vilâyetlerini gezecektir. Fırka Katibi Umumisinin bu Mubadele Komısyonu bitaraf azasından seyahatinde Fırka teşkilâtını tetM Rıvas kik etmesi muhtemeldir. bin dönüm arazi için tazminat olarak 150 bin İngiliz lirası vermeği kabul etmişti. Fakat Yunan hü Yugoslâvya Kralı Aleksandr hiç eğlenmiyen bir kraldır. O sadece bir askerdir. Bütün gençlik hayatı, siperlerde, tarassut ve kumanda mevkilerinde, bir kelime ile hulâsa et mek lâzım gelirse, harpte geçmistir. Kral Aleksandr 16 yasında onbaşı olmustur. Orduya kumanda etmeğe basladığı zaman yirmi dört yasında bile değildi. 26 yasında muzaffer bir Ankara 10 baskumandan olmustur. Krala Na (Telefonla) polyon'un da 16 yasında onbaşı olC. H. F. Kâtibi duğunu ve 27 yasında da İtalya orUmumisi Re dusunun başına geçtiğini kat'iyyen cep Bey bir hatırlatmayınız. Cünkü sizin kendikaç güne ka sine karşı dalkavukluk etmek iste diğiniz zannına zahip olacaktır. Haldar İstanbul'a v uk> o v undan cok müteneffirdir. hareket ede 1915 senesinin kara günlerinde, cek, orada bir Arnavutluk hezimeti esnasında onun kaç gün kala • hattı hareketi bir nevi efsane olmuşcaktır. 1 tu. Her seyin mahvolduğu zannedi Recep Bey # Fırkası Umum len o hezimet anında na.o. n u 5 u n , . nez.met an.naa naibi hükumet Recep Bey bir tetkik seyahatine çıkacak Yugoslâvya Kral ve Kraliçesi olan Kral, büyük bir ameliyat geçirMabadı 4 uncu sahıfede) IMHl 11M111 • 1111IIIII111111 IIMIIII1IMIII1UIUIIIIIM1IIMII ınıııı llllllllllllllllllllllllllllllllllllll lllllll f T11111 • 11111 • I > 11 • I Hasta adam» ın konsültasyonu Aydın me b'usu Dr. Reşıt Galip Beye ithaf r (Mabadi 6 ınct sahıfede) ı mıııımıımııııııııııımıımıııııııııııııııııııııııı BABÜR ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiıııııııııııııııııiMiııı miyet verilmiştir. Türk milletinin ise ahlâka verdiği ehemmiyetler bütün dünyanın malumudur. Kaldı ki, bir taraftan da ihtikârdan maddeten zarar görmektedir. Muhterem Adliye Vekilimizin bu ihtikâr cürümlerile meşgul olduğunu yakinen biliyoruz. Umit ederiz ki; ceza kanunumuzda beklediğimiz bu taJI'ât çok gecikmez, ve iktisadî teşekkülü itibarile toptancılan az olan memleketimizde bunların ara sında cok kolay ve melhuz olan ihtikâr anlaşmaları maziye karışır. Istanbul meb'usu ALÂETTİN CEMİL Babür, nefsinde Türklü' ğün bütün meziyetlerini cemetmiş büyük bir şahsiyet tir. İmparatorluklar kuran bu metin ve azimkâr Türk, za manın büyük bir âlimi, şairi ve filozofu idi. Hayatı en meraklı bir romandan daha heyecanhdır. Yakında neşretmeğe başlı yacağımız bu tarihî eseri, sabırsızhk içinde takip edeceksiniz. Musavven Ranıız Doktorlar Buhran devam ediyor, b'nune geçemezsek felâket!..