24 Ağustos 1931 ... "Cumhuriyet SON TEL.GRAFLAQ Zafer Bayramı Ankara ve İstanbul'da hazırlıklar yapılıyor Vekil Bey bugün Maydos şehitliğinde mühim bir nutuk söyliyecek Tayyare Cemiyeti kaza ve nahi ye şubeleri reisleri dün İstanbul şube merkezinde toplanarak 30 ağustos zafer bayramında yapılacak tes'i merasimi programını hazırlamışlardır. 30 ağustos Zafer ve Tayyare bayramını parlak bir surette tes'it için Tayyare Cemiyeti İstanbul şubesinde hazırlıklara faaliyetle devam e dilmektedir. tmröx 22 (A.A.) Dahİliye Vedar oldu. Valiye emir verdi. Bînanın Bayram günü Tayyare Cemiyetikili Şükrü Kaya Beyefendi Peyki Inşaatına sür'atle başlanacaktır. Bünin rozetleri halka tevzi edilecek; şevket krovazörü ile tmroz adasına tün hükumet teşkil&tını istiap ede • gelmiş ve halk tarafından fevkalâde cek bir hiikumet binatı yapılmak ü • Taksim bahçesinde, Sarayburnu gazinosunda, Gülhane parkında, Kız • tezahüratla karşılanmiftır. İskelede zere Belediye reisi Fanaryot Efendi kttlesi, Suadiye ve Caddebostanı bahbir Rum hanımı ada halkının hissitarafından teberrıi edilen bir arsa üçe ve plâjlarında Tayyare Cemiyeti yatina tercüman olarak Vekil Beye zerme vaz'ı esas merasimi yapıldı. menfaatine müsamereler ve eğlen • beyanı hoşamedî etmiş ve bir buket Bina yirmi iki bin liraya mal ola • celer yapılacaktır. 30 ağustos sabahı takdim eylemiştir. Halk büyük bir caktır. Beyazıt meydanında yapılacak geçiş siirur ve heyecan içindedir. Vekil Bey bazı ahalinin şikâyet ve merasimîne Tayyare Cemiyeti bir Istidalarını kabul etti. öğleden ıontayyare timsalile iştirak edecek ve ra «Ayatodorb köyüne gittiler. Bü bu tayyaredeki küçük hanımlar ta • tmroz 23 (Hususî muhabirimîz • tün cîvar ahali tarafından cok bü rafından halka muhtelif renk ve şeden) Dahiliye Vekili Şükrü Kaya yilk tezahilrat yapıldı. Bu akşam bukillerde tebriknameler atılacaktır. Beyle Umum Jandarma kumandanı rada şereflerine köy balo«u verile • Kâzım, Kolordu kumandanı Ali Hik cek, yarın sabah «Peykişevket» le Ayni gün saat 16 da Yeşilköy taymet Paşalar bugün hükumet daire yare meydanında, İstanbul halkının buradan hareket edilerek Anafarta, sine gelerek bütün memurini kabul kıymetli teberruatile satm almmıs oArıbumu etrafı denizden dolaşı • ettiler. Her memurun kendi dairesine lacak ve Maydos'ta şehit MehmetIan üç tayyarelere merasimi mahsuait mesail ile alâkadar olduktan son çiğin mezarınu çelenkler konacak, sa ile (Beyoğlu), (Usküdar) ve (Ara Belediye reisini, Belediye azasını, ve Şükrü Kaya Bey burada bir nu dalar) isimleri takılacaktır. Bu me metrepolidi kabul ve kendilerile götuk irat edecektir. Merasimden son rasimde Tayyare Cemiyeti, Beyoğlu, rüştüler. Belediye binası için muhaUsküdar ve Adalar halkı namına bira Peykişevket'le doğru Yalova'ya sebei hususiyenin yardımını rica etavdet edilecektir. rer hitabe irat edilecektir. Bu me • tiler. Vekil Bey ehemmiyetle alâka rasimin nihayetinde tayyarelerimiz Ethem fehir üzerinde uçarak halka tebrik •muuuııııııııııi!llll||ini||||||t||||||||t|||nilltllllimi!IIIHinill!IIHnııiıııını ve teşekkürnameler atacaktır. Me • rasimde Deniz muzikası lâtif havalar çalacak, hazıruna bisküvi, pasta ve Hmonata ikram edilecektir. • • •••• • Dahiliye Vekili İmroz'da halk işlerile meşgul oldu Takımımız Leningrat maçını54 kaybetti ( Birinci sahifeden mabait ) 1 MlHİNÂj Propaganda ve reklâmın kuvveti Bu sütunlarda propaganda ve reklâmın ehemmiyetinden pek çok bahsettim. Ayni zamanda, biz Türk'lerin propagandaya ve reklâma maalesef ehemmiyet vermediğimizi mi» saller göstererek defatla yazdım. Propaganda ve reklâmın kuvvet ve ehemmiyetine işte bir misal daha: Bulgar'lar Karadeniz sahilinde, Varna şehrinde deniz hamamları yaptılar ve öyle tahmin ediyorum ki bu plâjın kendisinden ziyade pro • pagandasına ve reklâmına para sarfettiler. İstanbul'a gönderdikleri türkçe küçük risalelerden ve resimli ilânlardan, alaturka pehlivan güreşi tertibi gibi manasız şeyler düşünen Turing Klüb'ümüze bir ibret olsun, diye bahsetmiştim. Bulgar'lar, işte bu propaganda ve reklâm kuvvetile Varna'ya bir çok ecnebi celbettiler. Hatta güzel ve emsalsiz Istanbul'dan bile Varna'ya gidenler oldu. Bu meyanda Varna'ya gitmiş olan ve yazın canım İstan • bul'u bırakıp ta Varna'ya gitmegi hayatının en büyük günahı addeden Dr. Hulusi Behçet B., on gün evvel gelinciye kadar, bu mevsimde Var na'ya 34,000 ecnebi geldiğini söy • liyor. İstanbul'un yanında Varna adeta bir köy demektir ve doktorun yazılarını okuyunca anlıyacaksınız ki Bulgaristan'ın bu kasabasında yapılan en mükemmel şey, «propaganda ve reklâm* dır; yoksa Varna güzel ve temiz bir yer değildir. Fakat böyle olmasına rağmen, Varna, sırf, Bulgar seyyahin bürosu tarafından her lisanda neşredilmiş olan renkli ilânlann ve reklâm risalelerinin sayesinde, bir senede daha mevsim bitmeden 34,000 ecnebî celbine muvaffak olmuştur. Bu rakamın yaz sonunda 50,000 olacağı şüphesizdir. İstanbul'un yanında alelâde bir «kasaba» dan ibaret olan bu küçük Bulgar şehri propaganda ve reklâm kuvvetile 50,000 seyyah celbine muvaffak olurken biz hâlâ uyuyoruz. Turing Klüb'ümüz Peyami Safa'nın dediği gibi buz gibi soğuk bir mecmua neşredeceğine îstanbul'u, ev • velâ Balkan'lardan ve Avrupa'dan başhyarak bütün dünyaya tanıtacalc her lisanda propaganda ve reklâm risaleleri neşretse çok iyi eder. Vekil Beyin temasları Hariciyede tasarruf Bir çok sefaret müsteşarile konsoloslar ve kâtipler Vekâlet emrine alındılar Ankara 23 (Telefonla) Hari ciye erkânı arasında vâsi miktarda tebeddülât yapılmış, tasarruf temini için bir çok sefaret müsteşarlarîle konsoloslar Vekâlet emrine ahnmıştır. Bu tebeddülât lîstesine nazaran: Lâ Hey maslâhatgüzarı Esat Ce mal, Hicaz maslâhatgüzar ve baş • konsolosu Abdülgani Cemil, Vaşington müsteşarı Bedi, Nankin maslâ hatgüzarı Hulusi Fuat, Santiyago ve Şili wa«lâhateüzarı Talât Kaya, Tif1M başkonsolosu Hüseyin Nazmi,.İskenderiye başkonsolosu Hamdi Refi, Marsilya başkonsolosu Ragıp Baki, Tokyo müsteşarı Talât Rauf ve başkâtibi Rüştü, Kalas üçüncü sınıf konsolosu Server, Kıbrıs üçüncü sınıf konsolosu Celâl. Berlin ikinci kâtibi Cemal Nejat, Moskova ikinci kâtibi Selim Rauf, MadrH ikinci kâtibi Eşref Şefik, Roma ikinci kâtibi Rıfkı Refik, Belgrat ikinci kâtibi Şevki, Lâ Hey maslâhatgüzarlığı îkinci kâtibi Hüseyin Hakkı, Santiyago ve Sili maslâhatgüzarlığı ikinci kâtibi İdris Sadi, muavin konsolosumuz İzzet Medenî, Nis muavin konsolos Esat Hakkı, Reşt muavin konsolosu İzzettin Toğrul, Peşte üçüncü kâtibi Cevat Osman, Prağ üçüncü kâtibi Fe rit Şerif, Kahire kançıları Ahmet Muammer, Belgrat kançıları Fuat Ethem, Cidde maslâhatgüzarlığı konsolos muavini Raşit Haşmet, Amsterdam konsolosluğu kançıları Galîp Mübarek, Selânik konsoloslu ğu kançıları Ali Rıza, Halep konso losluğu kançıları Cemal, Burgaz muavin konsolosluğu kançıları Hamit, Beyrut baskonsolosluğu kançılarlarından Salih Raşh, Atina, Pire Vaşfcorisolosîuftf Icançılarlarından Nuri, Üsküp konsolosluğu kançı larlarından Hamdi, Berlin konsolosluğu kançılarlarından Seyfullah, Batum konsolosluğu kançılarlarından Bahri Beyler derecelerile merkeze nakledilmişlerdir. Ankara 23 (Telefonla) Moskova büyük elçilik müsteşarı Agâh, Paris elçilik müsteşarı Celâl Hâzım, Batum birinci sınıf konsolosu Memduh Kemal, Halep konsolosu Celâlet tin, Londra konsolosu Kudret, Odesa konsolosu Kâmil Mümtaz, Varna konsolosu Hamdi, Berlin sefareti başkâtibi Cemal Beyler terfian merkeze tayin edilmişlerdir. Ankara'da hazırlıklar Ankara 23 (Telefonla) Tayyare Cemiyeti Ankara şubesi bugün toplanarak 30 ağustos merasim programını tesbit etmiştir. Balâ kazası namına satın alınan tayyarenin o gün at konma merasimi yapılacak ve tayyare Balâ kazası üzerinde uçuslar yapacaktır. Dumlupınar ihtifali "m^r Ankara 23 (Telefonla) Dum • Iupınar ihtifal komitesi toplana rak merasime iştirak edecek halk mümessilleri için tstanbul, Konya, Adana, İzmir, Kayseri ve Mersin'e telgraflar çekmiştir. 26 ağustosta ordu erkânına verilecek 150 kişilik ziyafet davetiyeleri tabettirilmiştir. Merasime Büyük Erkânı Harbiye Reisi Fevzi Pş. Hz. de davetlidir. Terfi edenler Muhterem karilerimize Kırşehir, Aksaray, Nevşehir ve Karaman taraflarında (Vakît muhabirlerinden Memduh) unvanile dolaşarak hiç bir sıfat ve salâhiyeti olmadığı halde Cumhuriyet gazetesi namına abone kaydeden Memduh Beyin Cumhuriyet gazetesile hiç bir alâkası olmadığı gibi Cumhuriyet gazetesî tarafından da kendisine böyle bir memuriyet verilmemiştir. Abone olacak zevatın abone bedellerini postaneler vasıtasile gönder • meleri en salim bir tariktir. Vilâyetlerde gazetimize abone kaydetmek üzere müracaat ede ceklerden mutlaka hüviyet varakasını istemelerini karilerimizden rica ederiz. Esasen matbaamızdan verilmis ve yeni Matbuat Kanunu muci • bince İstanbul Vilâyeti tarafından tasdik olunmuş fotoğraflı bir hüviyet varakası bulunmadıkça hiç kimsenin vilâyetlerde gazetemiz namına abone kaydma salâhiyet ve mezuniyeti yoktur. luktan ve yakıcı siyah gözlerindeki parlaklıktan ileri geliyordu. Maahaza benzinin biraz san olmasına rağmen bu adamın Karpatlar'laAderyatik denizi arasında doğmuş olması muhtemeldi. Madam Sanders gözlerini bu yeni gelenin üzerinden ayırmıyordu. Ben bile bu şahsın bütün harekâtını dikkatle takip ediyordum. Smokin giymis olmakla beraber fazla bir zarafeti yoktu. Yaşı tahminen elli. Sol elinde kocaman bir zümrüt yüzük. Ellerinin müstesna inceliği nazari dikkati celbediyordu. Madam Sanders, Lâdislâs'a sordu: Meşhur bir piyanist galiba? Heyır, dedim. Meşhur bir hovarda. Sık sık tesadüf ettiğim bir sima. Tuhaf şey; ispirto ile hay vanlaşmış bir sefihten ziyade, bir aıtiste benziyor. Hava postaları Vecîhi B. altı tayyare yapacak Ankara 23 (Telefonla) Muti telif mmtakalara hava postaları tesis ve idare etmek üzere hükumete müracaat eden Vecihi Beyîn teklifi muvafık görülmüştür. Seferlerin yapılacağı hatlar posta idaresile müştereken tesbit edilmiştir. Her tay • yareye 150 kiloluk posta çantaları verilecektir. Vecihi B. 932 ye kadar 6 tayyare vücude getirecektir. Imalâta bu sonbaharda başlanacaktır. EDEBÎ TEFRİKA: 3 Bu sene Millet mekteplerî açılmıyacak mı? Ankara 23 (Telefonla) Millet mektepleri için bu sene vilâyetler idarei huausiyelerinin bütçelerine tahsisat konulup konulmıyacağı belli değildir. Bu sebeple mekteplerin bu sene açılmasi şüphelidir. Seyyar tedrisat îçin halen Muğla Vilâyetinde yapılmakta olan tecrü be neticeleri yakında alınacaktır. Tecrübe müsbet netice verirse her vilâyette mevcut muallimler, tatil esnasında köylere giderek köy ço • cuklarına 3 ay ders vereceklerdir. Avucunuzun ana hattı küçük parmağınızda baslıyor, ta Monblan'a kadar çıkıyor!..» Bana darıldı. Sekiz gün konuşmadı... Bakayım elinize madam... Allah, Allah! Ne nefi» bir eseri san'at. Kalp çizgisi üçe bölünmüş. Yani... Yani?.. Uç defa seveceğim, öyle mi.. Hayîr, dört... Unutmîyimz ki «üç silâhşurlar» dört kişiden mürekkeptir. Üç kırık aşk. Dördüncüsü sizi saadete götürecek. O!.. Salona giren bir adamı gÖzlerile dikatle takip eden Lâdislâs susmuştu. Madam Sanders ve ben de ayni tarafa baktık. Garip bir şahsiyet... Gümüşî saçlann çerçevelediği bir Japon cengâverinin maskesini tatavvur ediniz. Doğrusu, bu adamın tipi tamamile Aksayi Şark'h değildi ve yüzünü ilk bakışta bir Japon cengâverinin çehresine benzeti şim sakit tebessümündeki soğuk grat kalesini mütemadi surette tazyik etmeğe başlamıştı. Sekiz dakika kadar bu tazyik ilk semeresini vererek Türk'lerin lehine birinci gol kaydedildi. Bundan sonra Rus'lar kendilerini toplıyarak akmlara akınla mukabele etmişler ve oyunu cidden güzel bir şekle ifrağ etmişlerdir. Mütemadi iniş ve çıkışlar ahali arasında şiddetli alkışlara sebebiyet vermekte ve Türk takımı kaptanı Zeki Beyle Rus kaptanının oyunları bilhassa takdir edil mekte idi. Oyun bu şekilde bazan bir tarafın bazan diğer tarafın hâkirniyeti altmda pek heyecanlı safhalar geçirerek devam etmekte idi. O kadar ki maçın hitamına beş dakika kalınctya kadar hangi tarafın galebe edeceğini kestirmek kabil olamıyordu. Nihayet Rus'ların son yaptıkları bir gol ile bu güzel müsabaka Le* ningrat lehine neticelenmişti. Tass Ajansı muhabirinin bu muh* tasar beyanatının Rusça tercümesi tekrar edildikten sonra kısa bir mukaddeme ile Taip Servet Bey sözü takım kaptanı Zeki Beye bırakmıştır. Zeki Beyin izahatı berveçhi atidir: «Takımımız oyuna güzel bir hü cumla başladı. Rus'Iarın kendilerini tophyamamalarından istifade ederek hâkimiyeti el* aldık ve beş on da kika kadar hasım kalecîsini şiddetli tarzda tazyik ettik. Bu tazyik esna sında Alâettin uzaktan çektiği bir şütle ilk golü kaydetti. Bu sayıyi müteakip Rus'lar şid • detlt akinlara başladılar. Tarafey • nin mütekabil hücuları esnasında artık çok güzel oynamağ başlamış olan Leningradt muhteliti soldan yaptığı hücumu meşhur Liponof'un ayağile sayıya tahvil ederek on dakika sonra golle mukabele ettiler. Buna rağmen takımımızın hücumları eksilme • miştir ve arası beş dakika geçmeden soldan men bir akını çok güzel idare eden bir Muzaffer Zeki kombine • zonu topu hasım kalesine sokarak ikinci golümüzü de kaydetmiş oldu. Bundan sonra taarruzumuz bütün bütün kuvvet kesbetti. Takımımız behemehal galip çıkmak arzusile çok güzel oyun gösteriyor ve Leningrat kalesine mütemadiyen şütler yağ dırıyordu. Bu sırada Muzaffer çok mahirane bir şütle üçüncü sayımızı kaydetti. Fakat Rus takımı müte madi akınlar yapıyor ve kalemizi ciddî tehlikelere roaruz bırakıyordu. Nihayet devrenin hitamına pek az kala sol açıkları vasıtasile ikinci gollerini de yaptılar. Haftayım bizim lehimize neticelendi. İkinci devrede Rus'lar üç, dört oyuncularını değiştirerek sahaya yeni oyuncularile çıktılar. Oyun çok seri başladı ve ayni şekilde 2 dakika kadar devam etti. Bu müddet zarfında bütün mesailerine rağmen tarafeyn sayı kaydine muvaffak olamadılar. Fakat takımımız gerek Moskova'da yaptığı tesirile ve gerek uzun seyahatin yorgunluğu ile gevşeklik alâ imi göstermeğe başladı. Bilhassa defans çok yorulmuştu. Bundan istifade eden Rus takımı evvelâ musavatı temin etti ve sonra bir gol daha kay dederek 3 4 galip vaziyete geçti. Takımımız mağlup olmamak için azamî derecede sarfı mesai ediyor, fakat sayı kaydine muvaffak ola • mıyordu. Kale önünde pek güzel bir gol fırsatı kaçırdık. Bunu müteakip Rus oyuncularının favullüü bir ha • reketini tecziye eden hakem lehimize bir penaltı verdi. Bunu sayıya tahvil ederek yeniden musavatı temin eyledik. Fa'cat oyunun bitmesine beş dakika kala hakem lüzumsuz yere aleyhimize bir penaltı verdi ve oyun da 5 • 4 Leningrat lehine neticelendi. Leningrat takımı Moskova'da oynadığımız takımlarla kuvvet itibarile kabili kiyas değildi. Maçın kazanıl • Sevgili Nelli, dedim. Bu tı netteki insanlann hepsini ayni sınıftan addetmek doğru değildir. Bunların süflileri olduğu gibi üstatları da vardır. Bu gördüğünüz adam üstattır. Buna Roma'da Boubaniyer'de, Londra'da, Ambasadör'de veya Paris'te Florida'da tesadüf etmemiş olmamza hayret ediyorum. İsmi ne? Bilmiyorum. Kendisile bir kaç defa görüşmeğe teşebbüs ettim, fakat bir elektrik lâmbası kadar sımsıkı kapalı tekarrüp etmek istediğinizi anlar anlamaz elektrik gibi çarpar. Burada ne işi var? Ne işi olacak? Eğlenmeğe gelmiş anlaşılan! Yapayalmz? Daima yalnızdır... Her halde bu tarzda imza atanlardan olsa gerek: Adem + Ben ** Her şey maması yukarıda söylediğim gibi ta> kımımızın yorğunluğundan ileri gel miştir. Anadolu Ajansinın notu: Bundan sonra gerek Harkof'ta ve gerek Moskova'da yapılacak maç lann tafsilâtı da ayni suretle Mos kova radyosundan verilecektir. Moskova 23 (A.A.) Leningrat şuralan reisi Wanof Yoldaş kafile reisini Simoni sarayında kabul etmiştir. Şura azasından bazıları spor teşkilitı erkânı da hazir bulunuyordu. Yarım saat kadar devam eden mü • lâkat resmî olduğu kadar satnimİ olmuştur. Kara Han Yoldaş kafile reİ8lerimizi kabul etti Moskova 23 (A.A.) Kara Han Yoldaş bugün saat 12 de Taip Servet ve Zeki Rıza Beyleri davet ederek kendiUrile 35 dakika kadar bir mülâkatta bulunmuşlardır. Türk futbol takımının Rus fut bolcularile olan bu temasımn iki memieket münasebatının daha ziyade inkişafına vesile olduğunu he yetin gerek şahsî tarbiye ve gerek parlak oyunları itibarile de her türlü takdire l&yık olduğunu söyliyerek bütün kompetenlerin takdir ettiği okendisîni bir futbolcu değilse de büyun tarzının Sovyet idmancıları için bir ders olduğunu söyliyerek tees süf ettiği bir nokta bu temasların her sene olmaması, halbukl bunu çok arzu ettiğini bütün Sovyet ahalisi • nln de ayni histe olduğunu söylemiştir. İsmet Pş. ve Tevfik Rüştü Beye bîzzat giderek bu mülâkatı naklet • melerini Taip Servet ve Zeki Rıza Beylerden talep ve rica etmiştir. . Motkova'da futbolcularımıza Verilen ziyafet Moskova 23 (A.A.) Dün gece Dinamo'da da futbolcularımız şe refine 150 kişilik bir zîyafet verilmiştir. Bu ziyafette Türk sefareti erkânı, Maarif komiser muavini ve bir çok hükumet rîcali ile spor teşkilâtı rüesası ve erkânı hazır bulunmuşiar • dır. Sofraya Sovyet spor teşkilâtı ve bütün amele ittihadı reisi M. Anitof riyaset etmiştir. Dört saat süren bu zîyafet çok samimî bir hava içinde cereyan etmiş ve her iki taraftan da nutuklar teati edilmiştir. Sporcularımız için sureti mahsusada yaptırılan madalyalar mera • simle kendilerine verilerek pek çok alkışlanmışlardır. Geç vakte kadar her iki taraf millî şarkılar söyliyerek eğlentiye devam etmişlerdir. Başvekil Pş. Hz. Hariciye Vekilini ziyaret ettiler İstanbul 23 (A.A.) Başvekil Pş. Hazretleri akşam üstü Tevfik Rüştü Beyfendiyi Yeniköy'deki hanesinde ziyaret etmiştir. Talih makineleri Kumar mahiyetinde gö rüldüğünden kapatıldı Beyoğlu'nda ve diğer muhtelif kalabalık yerlere konulan otomatik talih makineleri dün gece zabıta ta • rafından kapatılmış ve üzerleri mühürlenmiştir. Bundan bir müddet evvel zabıta bu makineleri kumar mahiyetinde görerek kapatmak istemiş ise de mevcut makineleri işletenlerin kuntratları olduğu için bunlara müddetin hitamına kadar müsaade edil • mişti. Fakat son zamanlarda bu maki • nelerle oynamak âdeta salgın bir hal aldığından zabıta bunları menetmeğe karar vermiştir. Filhakika cebinde beş on kuruşu bulunan bazı kimselerin paralarııu buraya attıkları ve yerine para çıkmadıkça borç alarak kumar gibi akşama kadar oynadıVIarı görülmüştür. Ve Macar şairi, bir gülün yaprakları arasına saklanan böcek gibi iki güzel kadının arasına so> kuldu. Cazbant, hırıltılı ve aksak nağmelerle kulaklarımızı tırmalar ken sigara dumanı da boğazımızı yakıyordu. Bu ağır havanın içinde bir kadın feryadı işitildi. Lili Maruçka şarkı söylemeğe başlamıştı! Siyah krepdöşin bir elbise giymiş, çok genç bir kadınla, onun arkasmdan gelen yaşlı bir kadın yanımızdaki locaya yerleştüer. Lâdislâs'ın gevezeliğinden henüc kurtulduğumuz için loca komşularımızı tetkike fırsat ve zaman bulamamıştım. Esasen, siyah lar giyinmiş olan bu genç kadı nın yüzünden muntazam ve asude hayatımın altüst olacağını nasıl tahmin edebilirdim. Mabadı var * Konya'da arazi tevzii Ankara 23 (Telefonla) Şark memleketleri dahilinde muhtaç zürraa tevzi edilecek araziye dair ka nun ahkâmının Konya'ya da teşmili Heyeti Vekilece karargir olmuştur. Menemen Borsası lağvedildi Ankara 23 (Telefonla) Mua • melâtının azlığmdan dolayı Mene men Borsası Heyeti Vekilece lâğ • vedilmiştir. Madam Sanders hayret içinde idi. O halde, dedi. Bir casustur. Ne bileyim, belki bir polis ha • fiyesi.. Yahut bir... Tuhaf bir şey! Lâdislâs atıldı: Zannetmem... Maahaza Vronsk tanıyacaktır. Benim kanaatime göre sıcak limonluklarda heyecan aramağa çıkmış bir zevk adamı olsa gerektir. Ne gibi heyecan? Bunu halledebildiğiniz dakikada, bu yılan gözlü geceku • şunun kim olduğunu merak eden bir çok kimseleri memnun ve tat min etmiş olursunuz. Lâdislâs ayağa kalktı ve: Bir dakika müsaadenizi rica ederim. Anizet'i geçerken gördüm. Okuması için kendisine verdiğim bazı şiirlerimi istiyeceğim. Anizet'i tanımazmısımz? Anizet Viyana'nın en güzel kadınlarından biridir. Kadife alev MAURlCE DEKOBRA'dan İlk tef rikaların hülâsası Tiyatrodan dönen sefaret kâtibi Filip ve Madam Sanders Nelly eğlenmek ve vakit geçir mek üzere Fidelyo kabaresine gidiyorlar. Burada Filip'in ço cukluh arkadaşı Macar şairi Lâdiilâs Abafi'ye tesadüf ediyorlar. Madam Sanders merakla sor du: Ele bakarak istikbali keşfedebilir misiniz? Her halde madam, el falın• n Bondstrit'teki iri bağa göz'• ; ' *i ve avuç dolusu para alan " karılardan daha iyi anla rıii.1... Bak, Filip, genç kayınval • clemin babamla evlendiği günün akşamı bakmıştım: «Edit, dedim * **